Önergenin reddedilmesinin ardından sosyal medya hesabından paylaşım yapan Akşener, İYİ Parti resmi Twitter hesabından paylaşılan, ”Siyasette #GeriVites’in ne olduğuna ve nasıl yapıldığına dair bu öğretici nitelikteki tutumundan ötürü @Akparti’ye teşekkür ederiz” sözlerini alıntılayarak, ”Hayırdır Sayın Erdoğan” diyerek Erdoğan’a göndermede bulundu.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
İstanbul’un fethinin 567. yıldönümünde Ayasofya’da Fetih Suresi okunmasının ardından Yunanistan’dan tepki gelmişti. Yunanistan’ın açıklamalarının ardından Erdoğan, ”Yunanistan boş durmuyor, kuru sıkı atıyor. Türkiye’ye laf atılır mı? Sen kiminle dans ediyorsun? Haddini bil! Sen haddini bilmezsen Türkiye’nin yapacağı şey bellidir” ifadelerini kullanmıştı.
AKP NE DEMİŞTİ?
AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Ayasofya’nın ibadete açılması önerisi ile ilgili yaptığı açıklamada önergeyi reddedeceklerini ve temmuz ayında gerekli adımların atılacağını söyledi. Mehmet Muş’un yaptığı açıklama şöyle. “TBMM’de devam eden Ayasofya’nın cami olarak tekrar kullanıma açılmasıyla ilgili “İbadete açılması önerisine şimdi ret veriyoruz ama temmuzda gerekli adımlar atılacak”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Sevgili halkıma hitap ediyorum. Aman ne olur, ihmal etmeyin. Tek çare: Maske, mesafe ve temizlik” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yunanistan boş durmuyor, kuru sıkı atıyor. Türkiye’ye laf atılır mı? Sen kiminle dans ediyorsun? Haddini bil! Sen haddini bilmezsen Türkiye’nin yapacağı şey bellidir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan TRT spikeri Sermin Baysal Ata, SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran ve Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’nun sorularını yanıtladı.
İşte Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
“KORONAVİRÜSLE MÜCADELE SÜRECİ”
Gerçekten koronavirüs musibeti, hakikaten sadece Türkiye’yi değil, tüm dünyayı etkiledi. Dünya ülkeleri arasında getirdiği zararlar var. Başka ABD, Çin, Rusya olmak üzere ciddi zararlar gördüler. ABD’de 45 milyon işsizden bahsediliyor. Türkiye’de hamdolsun ilk çeyrekte dünyada 1 numarayız. Büyümede 4,5 gibi bir oranı yakaladık.
“AĞAÇLARDAN BİRİSİ SAKURA DİĞERİ ÇAM”
Şu anda Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ni hamdolsun yap işlet devretle bitirdik. Bütün donanımıyla en ileri teknolojiyi bu hastanede görebilirsiniz. Tomografisinden MR’ına varıncaya kadar bütün konularda. Bazı eksikler var. İnşallah bütün çevredeki peyzaj alanlarıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Ağaçlandırma çalışmaları devam ediyor. Sakura ağacı 15 gün ömrü olan bir ağaç. Yeşilini hiç atmıyor. Onu da biz çamla telafi ediyoruz. Çam ise 4 mevsim malum. Sağlık Bakanlığımız da buradaki özellikle doktor, hemşire, sağlık memurları bu konuda çok güçlü bir ekiple burayı donanım altına aldı.
“BİZ BURADA BİR ŞEHİR HASTANESİ YAPACAKTIK”
Yeşilköy’ün belli bir bölümünü kalktık 45 günde yapma sözü verdik. Biz burayı 1800 oda yapalım dedik. Sağolsun yüklenici firma sözü verdi. Dedi ki, 2 hastaneden bir tanesini ben üstleneceğim dedi. Bir tanesini de o üstlendi. Diğerini de Sancaktepe’de yaptık. Orası da askeri havaalanıydı. Oranın yanına 1800 odalı yaptık. Biz burada bir şehir hastanesi yapacaktık. Burada 1800 odalı acil durum hastanesini yaptık. 16’şar ameliyathane var. Diyalizler vesaire hepsi. İstenildiğinde bu odalar yoğun bakıma dönüştürülüyor.
“RAHAT BİR ŞEKİLDE YOLLAR KULLANILABİLECEK”
Maalesef İstanbul Büyükşehir Belediyesi bizde olduğu zaman bu yolları belediyemiz yapacaktı. Şu anda belediye mâlum zihniyete kaptırılınca bunlar ‘bizim paramız yok yapamayız’ dedi. Allah’tan ki işbaşındayız. Ulaştırma Bakanımız sağolsun kısa zamanda yolları bitirdi. Şimdi bir de oraya metroyu yapıyoruz. Bakanlığımız onu da bitirecek. O da bitince hastaneye geliş gidişler çok daha rahat olacak. İstanbul’a bu yakışırdı.
“TEK ÇARE: MASKE, MESAFE VE TEMİZLİK”
Sevgili halkıma hitap ediyorum. Aman ne olur, ihmal etmeyin. Bir kere maskeyi ihmal etmeyin. İki mesafe. 1,5 metre kesinlikle bu mesafeyi koruyalım. Üç temizlik. Elimizi bir yere sürdük, hemen elimizi yıkayalım. Dezenfekte olalım. Yapalım ki, başımıza iş almayalım. Eğer buradaki tedbirlerimiz yerli yerince hakikaten ele alınırsa ben inanıyorum ki, kısa zamanda 65 yaşındaki kardeşlerim, ağabeylerim bu işten zarar görmeyecektir. 18 yaş altı onları da birleştirdik. İki bölümde değerlendiriyorduk. Orada da gençlerimiz de ‘Ben gencim nasıl olsa bana bir şey olmaz’ demesin. Bu hafta sonu maalesef piknik alanlarında, yol kenarlarında, askere gidenler filan yaptıkları işler, doğru şeyler değil. Sen meydana gelen bir olayda bu işi telafi edemezsin. Bu virüs farklı bir virüs. Tek çare Bilim Kurulu hocalarımızın söyledikleri maske, mesafe, temizlik.
“ÜNİVERSİTESİ OLMAYAN ŞEHRİMİZ KALMADI”
Bugünün rakamlarına baktığımızda 989’a düştü. Vefat 18’e kadar inmişti, bu defa 19, fena sayılmaz. Yoğun bakımda 625. Burası artık daha da aşağı insin istiyoruz. Entübe 261 burayı da aşağıda görmek istiyoruz. Bugün iyileşenlerin sayısı güzel. Olumlu bir sinyal. Test 39 bin 361 bayağı yüksek. Ben daha çok vefata da bakıyorum. Ne kadar sıfırlarsak çok daha tabii mutlu olacağız. Gelişmeler bu noktada fena değil. Şu anda dünyada 11. sıradayız. Sayın Trump’a bu rakamları verince ‘Ooo’ dedi. Biz siyasette yola çıktığımızda Türkiye’yi dört temel taş üzerinde yükselteceğiz demiştik: Eğitim, sağlık, adalet, emniyet demiştik. Bu dört temel taşın üzerine ulaşımı, tarımı, dış politikayı ilave ettik. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. 81 ilin 81’inde üniversitemiz var.
“RAHAT BİR ŞEKİLDE İLAÇLARINI ALABİLİYORLAR”
Avrupa’da, Amerika’da ücretsiz ilaç alabilir misiniz? Bay Kemal zamanında hastanelerin alt katında eczaneler vardı, ilacı bulamıyordunuz. Biz bunu kaldırdık, dedik ki istediğiniz eczaneden ilacını alırsın. Rahat bir şekilde eczaneden ilaçlarını insanlarımız alabiliyor. İnsanlar ölüyor torbalar içerisinde bir yana koydular. Ülkenin adını vermeyelim şimdi. Fransa’yı dinlediğinizde havasından geçilmiyor. Tablo ortada. 100 kişiden 18’i Fransa’da hayatını kaybetmiştir. Hamdolsun biz de çok farklı seyretti. Hala da böyle seyrediyor. Biz vatandaşlarımızda herhangi bir ayrımı yapmıyoruz. Bundan sonra da böyle yapmaya devam edeceğiz.
İki tane tersten yapışık yavru. Yaşları 2,5. Türkiye’de bunu kimlere gösterdiysek bir netice alamadık. Dediler ki, ‘Bu ameliyatı İngiltere’de Keşmirli bir doktor yaptı’. Doktor arkadaşlarım resimleri çektiler gönderdiler. Biz bu iki yavrumuzu Antalyalı, bunları İngiltere’ye gönderdik. Doktor Keşmirli. Bizden de iki doktor gönderdik. Doktor Celani adı. Bizim iki doktor da ameliyatı girdiler. Kırk iki kişilik ekiple ameliyat gerçekleşti. Hamdolsun bu yavrularımız şu anda başarılı geçen ameliyattan sonra oradaki belli bir süreyi doldurdular. Belki bir ay, belki 15 gün sonra Türkiye’ye dönüş olacak.
“ORADA BİR TÜRK ARMATÖR VE DOKTOR SAHİP ÇIKTI”
İyi niyetimizle adımı attık. Orada bir Türk armatör, bir de Keşmirli ‘Bedeli ne ise biz ödeyeceğiz’ dediler. Bu bedeli üstlendiler. Öyle olsa da olmasa da biz bu işi üstlenmiştik, yapacaktık. Bu yavruların ameliyatı böylece gerçekleşmiş oldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti bu. Bütün vatandaşlarına genç yaşlı sahip çıkmak için elinden geleni yapıyor.
“O GÜN BİZ ELAZIĞ DEPREMİNİN ALTINDA KALIRDIK”
Orada gördüğünüz gibi Elazığ depreminde Fethi Sekin hastanesi olmamış olsaydı, o şehir hastanesi biz orada adeta depremin altında kalırdık. Ama o gün en ufak sıkıntı yaşamadan bütün yaralıları bu hastanemize taşıdık. Bunlar zaten yaşanır, konuşulmaz. Manisa, Kayseri, Eskişehir şehir hastaneleriyle donatılmış yerler.
“MUHALEFETİN BAŞINDAKİ ZAT BU HESAPTAN ANLAMAZ”
Yıl sonuna kadar 5 şehir hastanesi daha yapacağız. Hedefimiz 30 büyükşehirin 30’una da bu şehir hastanelerini inşallah yapacağız. Ana muhalefetin başındaki zat ‘Bunun hesabını ver’ diyor. Bunun hesabını vermekten anlamazsın. Yapılan şey ortada, devletin cebinden 1 kuruş çıkmadan bu hastaneler yapılıyor. Tek şey işleticiyle devletin arasındaki protokoldür.
HEMŞİREMİZ YAVRUSUNU GÖREMEDEN VEFAT ETTİ
Çam ve Sakura Hastanesi’nin finansörü Japonya. Japon Başbakan’la açılışını birlikte yaptık. Buna benzeyen örnekleri çok yapacağız. Şimdi yavruların ismi geldi, Derman ve Yiğit. Çarşamba günü inşallah geliyorlar. Bu arada kaybettiklerimiz için Allah rahmet eylesin. Bir hemşiremiz yavrusunu göremeden vefat etti. Allah rahmet eylesin. Balkondan istiklal marşı çağrısı yaptık. Ben de eşimle birlikte balkondan istiklal marşı okuduk. İnşallah telafi eder aslımıza döner, çalışmalarımıza devam ederiz.
ARKADAŞLARIMIZIN TEKLİFİYLE O İSMİ VERDİK
Yatırımların durması gibi bir şey bizim kitabımızda yazmıyor, yazmayacak. İnşallah bu yıl sonuna kadar 15 kadar daha baraj açılışı yapacağız. Bunlar açılışı yapılacak olanlar. Temelini atacağımız barajlar var. Ilısu’dan yıllık gelirimiz 1,5 milyar olacak. Gerek tabii burada sulama, gerekse enerji bu noktada özellikleri olan bir yer. Malum ülkemizde bir numara, dünyada iki numara. Aynı şekilde Ilısu çok çok önemli. Hakkını teslim edelim. Temelini Veysel Eroğlu hocamızla beraber atmıştık. Arkadaşlarımızın teklifi üzerine Ilısu Barajı’nın adını Veysel Eroğlu verdik.
BUNLAR OLMASAYDI MÜCADELEDE BAŞARILI OLAMAZDIK
Halk siyasetten hizmet bekler. Bu hizmeti yapmayı mecburuz biz. Savunma sanayiinde çok ciddi bir sıçramanın içerisindeyiz. Mesela SİHA’lar, İHA’lar, şimdi Akıncı geliyor. Bunlar olmamış olsaydı terörle mücadelede beklenen mücadeleyi elde edemezdik. SİHA’larla başarıyı elde ettik, İHA’larla koordinatları belirledik F-16’lar indi vurdu. Bir de şimdi aşı ve ilaç çalışması yapıyoruz. İnşallah burada sağlık vadisi kuruyoruz. Sağlık Bakanlığımız ODTÜ’nün çevresinde onun da çalışmasını yapıyor. Aşı ilaç da dışa bağımlılığı bitirmemiz gerekiyor.
EN MODERN VE NİTELİKLİ SAĞLIK YATIRIMLARI
Çalışmalar daha çok kök hücre, gen tedavisi, uzaktan teşhise ilişkin gibi alanlarda araştırma geliştirme yatırımlarımıza önem veriyoruz. İnşallah Türkiye’yi en modern ve nitelikli sağlık yatırımlarına getireceğiz. Biz 5 milyon 500 bin kişiye 1000’er lira o sıkıntılı dönemde destek verdik. Buna bile muhalefet ne verdiniz ki diyor. Bunun dışında bir çalışmamız daha var. Sosyal Dayanışma Vakfı bu tür garip gurebaya, fakir fukaraya Aile Dayanışma Sosyal Bakanlığımıza bağlı, dar gelirlilere maaş veriyor. O ayrı konu. Buna karıştırmıyoruz.
Vefa Sosyal Destek Grubu ev ev dolaşıp ellerinde kolilerle yardım yaptılar. Bütün bunların yanında biz önümüzdeki döneme yönelik de ekonomide yatırımlarımızı artırarak girdiyi aktif pasif dengesinde çok daha iyi noktaya taşıyıp, ikinci çeyrekte belki bir sıkıntılı olacak ama Allah’ın izniyle üç, dörtte bu işi toparlayacağız. Faiz çekildi, enflasyonda düşüşte. Bunlar ekonomimizi olumlu istikamette etkilerken yatırımcıya diyorum ki, faiz aşağı çekildi. Hadi bakalım buyrun yatırıma. Bu sahtekarlara soygunculara karşı başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzerine hepsi üzerine gidiyorlar. Denetimler gerçekleşiyor. Vatandaşlarımızın mağduriyetine neden olanlar için yasal işlemler başlatılıyor. Haksız fiyat artışlarının yapılması durumda MASAK bunlarla ilgili incelemelerini başlatacak. Ülkenin ekonomik güvenliği konusunda gerekli mücadeleyi vereceğiz. Ticaret Bakanlığı bünyesinde Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturuldu. Bu kurul fahiş fiyat ve stokçuluk uygulamalarını denetleyecek
Tespit edilmiş alanların dışında birçok alanları farklı bir şekilde değerlendirerek fırsata dönüştürmeyi hedefliyoruz. Sağlık turizminde Türkiye artık bir çekim alanı haline inşallah gelecek. Geçenlerde sayın Putin’le görüşme yaptım. Vatandaşlarınız Türkiye’yi özlediler, gelmek istiyorlar, önlerini açın onlar Türkiye’ye gelsin, Haber geldi, Türkiye’yi gidilebilecek destinasyonlar içerisine koymuşlar.
Bir defa kimse ben varsam başka kimse yok deme hakkına sahip değil. Sen varsan, senin dışında da 195 tane ülke var. Bir korona virüs yaşıyoruz , ne oluyor, güç müç herhangi bir şey kalıyor mu? Bu dayanışma kültürünü kavrayamadığımız sürece kayıptayız. Biz o dayanışma kültürünü dünyaya biz korona olayında anlattık. 120 ülkeye yardım elimiz uzandı. Bizim kadim tarihimizde böyle bir özellik var. Elimizi tüm insanlığa uzatıyoruz. Tüm insanlık aynı ruhla çalışmaya devam etsin. Dünyada barış özgürlük hakim olsun.
YUNANİSTAN’A ÇOK SERT TEPKİ: SEN KİMİNLE DANS EDİYORSUN?
Yunanistan boş durmuyor, kuru sıkı atıyor. Türkiye’ye laf atılır mı? Sen kiminle dans ediyorsun? Haddini bil! Sen haddini bilmezsen Türkiye’nin yapacağı şey bellidir. Güney Kıbrıs’ta iki tane camimizi kimisi sabote edip molotof kokteylle yakmaya, bir tarafta Yunan bayrağını, öbür tarafta paçavra asıyorlar. Siz bunları yaptığınızda karşılıksız kalır mı? Siz uyarılara kulak asmıyorsunuz. Bu sefer de kalkıyorlar ‘Sakın ha! Ayasofya’yla ilgili orayı camiye çevirmeyin’ Türkiye’yi siz mi idare ediyorsunuz, biz mi? Türkiye’nin kurumları var. Parlamentosu var Danıştay’ı var. Karar verilir icra makamı gerekli adamı atar. Bunun için sizden izin almaya, müsaade almaya asla tevessül etmez. Bugün sayın Bahçeli açıklama yaptı. Şimdi bu bir şeyi gösteriyor. Demek ki bu ülkenin dinamiklerinde tutuşan, yanan bir şey var. Biz bir hukuk devleti olarak Danıştay’ın vereceği bekliyoruz. Sonra da atılması gereken neyse ona göre atılır.
Bir de kara var. Karada da atılan ve atılmakta olan adımlar var. Şimdi bu konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığımızın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile yaptığı çalışma var. O çalışmalar üzerinden de yine bir adım inşallah atılacak..
SİHA’larla ilgili siparişler var. Yetiştiremiyorlar. Akıncılar var. Devletin attığı adımlar var. Gelişmeler inşallah farklı bir zemine doğru kayar. Üretimde inşallah sıkı bir adım atılmış olacak.
F-35 KONUSU
Şu anda o gündeme gelmedi. Şu anda çalışma grupları oluşturduk. Şu anda sayın Trump’la bu akşam yaptığımız görüşmede de onu oluşturduk. Dışişleri Bakanımız, İstihbarat bu çalışmayı yapacak inşallah.
M4 Yolu dediğimiz bu güzergahta zaman zaman bazı sıkıntılar olsa da iş fena gitmedi. Şu an itibarıyle de gidiyor. 200 bin civarında İdlib’li de geri döndü. Özellikle kuzeyde bizim briket evler yapıyoruz. Ev demeyeyim, briket konutlar, konaklar diyeyim. Bir aileyi barındırabilecek 30-40 metrekare kadar. Şu anda bu konutlarda AFAD, Kızılay, STK’larımız yoğun şekilde çalışıyorlar. İlk etapta 20 bin planlamıştık, belki 50 bine çıkaracağız. Bu konuda 50 bini yakalarsak İdlibliye bir rahatlama verecek. Süleyman Bey de dün oralardaydı. Bu konutlarla oradaki rahatlama inşallah özellikle İdlib’i daha rahat hale getirecek. Süleyman Bey’in de bugün anlattığı gibi bu insanların Allah yardımcısı olsun. Allah gösteresin biz ne kadar hamd etsek, şükretsek azdır. Bu insanlar kar kış demeden çok daha zor şartlarda yaşadılar. Şimdi iyi şartlarda briket konutlarını yerleştirmeye çalışıyoruz.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Benim bu hayatta onur duyduğum iki ünvan var. 1.si Sadık Albayrak’ın oğlu olmak, 2.si Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı olmak,” dedi
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, TRT Haber yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bakan Albayrak, bir soru üzerine, Sadık Albayrak’ın oğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı olmaktan onur duyduğunu belirterek, “Bu benim için çok değerli ve kıymetli bir husus, siyasi bir ilişkim yok. Benimkisi dava ve gönül ilişkisi. Konjonktürü görüyorsunuz işte, dün çok seversiniz siyasi olarak bir de bakarsınız başka sularda. Hani dava? Dava diye bir şey yok. Dün, bugün yaşıyoruz, yarın da yaşayacağız. Bugün Cumhurbaşkanına methiyeler düzenler menfaat uyuşmayınca onlar da gider. Bizimki dava noktasında ölümüne bir ilişki. Böyle bir ilişkide damat olmak benim gurur duyduğum bir husus. Birilerinin küçümsemek için ortaya koyduğu bu söylemler bizim için onur meselesi,” değerlendirmesini yaptı.
SOSYETE ELEŞTİRİSİNE YANIT
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ın “sosyete” söylemine karşı Albayrak, babasının kendi imkanlarıyla 2 oğlunu bir noktaya getirdiğini ileri sürerek, şunları söyledi:
“Köyden çıkmış gelmiş, bugün 80 yaşına gelmiş bir adamın oğlu olarak ben sosyete olacağım, 7 ceddi 7 sülalesi dedesi, babası, amcası bakanlıklardan milletvekilliklerine kadar devletin bütün imkanlarını kullanacak, peki bu insanlar ne olacak. Babam bizi kimseye minnet etmeden kendi imkanlarıyla yetiştirdi. Bu çelişki bu siyasetin çukur seviyeyesine inmeyi zul addediyorum. Bizi babamız şöyle yetiştirdi, Allah’tan başka hiç kimseye minnet etmeyip kimseye de dayanmayacağız.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Twitter hesabından 20 Mayıs’ta Haliç’teki temizlik çalışmalarıyla ilgili olarak belediyenin hazırladığı bir videoyu paylaştı.
İmamoğlu paylaşımında, “Haliç’in dibinde yer alan 400 bin ton çamuru modern bir şekilde bertaraf edecek tesisimiz ve tarama gemimiz hayata geçti. Canlı çeşitliliğinin ve su kalitesinin artacağı bölge diğer projelerimizle birlikte bir cazibe merkezi olacak” dedi.
Haliç canlanıyor.
Haliç'in dibinde yer alan 400 bin ton çamuru modern bir şekilde bertaraf edecek tesisimiz ve tarama gemimiz hayata geçti. Canlı çeşitliliğinin ve su kalitesinin artacağı bölge diğer projelerimizle birlikte bir cazibe merkezi olacak. pic.twitter.com/FwaFbdjKLz
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise iki gün sonra 26 yıl önceyi hatırlatan bir Haliç mesajı paylaştı.
Erdoğan paylaşmında, “Tıpkı 26 yıl önce bir bataklığa dönüşmüş olan Haliç’i tüm canlılar için masmavi, tertemiz bir yaşam alanına çevirdiğimiz gibi, ülkemizin dört bir yanında biyolojik çeşitliliği korumaya ve artırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Tıpkı 26 yıl önce bir bataklığa dönüşmüş olan Haliç’i tüm canlılar için masmavi, tertemiz bir yaşam alanına çevirdiğimiz gibi, ülkemizin dört bir yanında biyolojik çeşitliliği korumaya ve artırmaya devam edeceğiz. pic.twitter.com/DbINIn8b4N
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda vatandaşların bayramını tebrik etti. Erdoğan, “Salgın sonrası siyasi ve ekonomik olarak yeniden yapılanacak dünyada, Türkiye’nin gücünü, zenginliğini, refahını çok daha yükseklere taşıyacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında vatandaşların Ramazan Bayramı’nı tebrik ederek, “Gönül, geçmiş bayramlarda olduğu gibi sevdiklerimizle bir arada olmayı isterdi. Fakat tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkileyen Koronavirüs salgını sebebiyle, bu bayramı her birimiz evimizde geçirmek durumundayız. Bu salgın sürecinde insanlık ailesi olarak zorlu bir imtihandan geçiyoruz. Allah’a şükür devleti ve milleti ile ülkemiz bu sınavı çok iyi veriyor. Ekonomiden sosyal hayata birçok alan, salgınla mücadele kapsamında uygulamaya konulan tedbirlerde ciddi şekilde etkilendi. Mart ve nisan aylarımız sıkıntılı geçerken, Mayıs ayında yavaş yavaş diğer ülkelerle birlikte normalleşme adımlarını atmaya başladık. Hep birlikte dikkatli davranır, kurallara uyar, maske mesafe ve temizlik hassasiyetine riayet edersek Allah’ın izni ile bu süreçten de alnımızın akı ile çıkacağımız muhakkaktır” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, salgın döneminde ülkelerin çoğunun içe kapanıp ellerindeki sınırlı imkanlara sıkı sıkıya sarıldıklarını, Türkiye’nin ise kendi ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde, pek çok dost ve kardeş halka da yardımda bulunduğunu söyledi. Erdoğan, “Küresel dayanışmanın bolca sözünün edilip fiiliyata dönüştürülmediği bir dünyada, millet olarak insanlığımızı gösterdik. Salgın sürecinde özverili bir şekilde görev yapan, sağlık çalışanları başta olmak üzere tüm kamu ve özel sektör personeline, milletim adına şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti:
“Sosyal Koruma Kalkanı programlarıyla, hem ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza, hem de istihdamdaki kayıptan dolayı sıkıntıya düşen çalışanlarımıza destek sağladık. Bu kapsamda, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla, yaklaşık 10 milyon vatandaşımıza 12 milyar lirayı bulan karşılıksız kaynak aktardık. Vergi, prim, taksit ertelemeleri ve finans kolaylıkları gibi desteklerle, salgın sürecinde devletimizin tüm imkânlarını milletimizin emrine sunduk. Milletimize, her zaman olduğu gibi, bu sıkıntılı günlerde de en güzel şekilde hizmet etmenin, hizmet götürmenin çabası içinde olduk.”
“Rabbimden hepimizi bir sonraki Ramazan ayına sağlıkla, esenlikle, huzurla kavuşturmasını diliyorum. Bir kez daha Ramazan Bayramı’nızı tebrik ediyorum”
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanlığı’na, Emine Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Elif Esen’le evli olan Muhammed Cahit Şirin vekaleten atandı.
TÜİK’ten yapılan duyuruya göre, kurumun Başkan Vekili Yinal Yağan, Sümer Holding’e Genel Müdür olarak atanırken Başkan Yardımcısı Muhammed Cahit Şirin ise TÜİK Başkanlığı’na vekaleten getirildi.
MUHAMMED CAHİT ŞİRİN KİMDİR?
1984 yılında İstanbul’da doğan Muhammed Cahit Şirin; ilk, orta ve lise eğitimini Konya’da tamamladı. Şirin, Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünden mezun olduktan sonra Ford, BP, Abbott gibi uluslararası firmalarda uzman ve yöneticilik pozisyonlarında görev yaptı. 2018 yılında Türkiye İstatistik Kurumu’nda göreve başlayan Muhammed Cahit Şirin, en son başkan yardımcılığı görevini yürütüyordu.
Muhammed Cahit Şirin, daha önce Ekonomi Bakanlığı’nda danışman olarak çalışmıştı. Şirin, geçtiğimiz yılın haziran ayında AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Elif Esen ile evlendi. Çiftin nikâh şahitliğini ise Recep Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tek sermayeleri emek ve alın teri olan, ülkemizin büyümesinde ve ilerlemesinde önemli rol oynayan işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü mesajında, göreve geldikleri günden bu yana hak arayışının uzlaşma zemininde sürdürülmesi gerektiğine inandıklarını, emek konusunda adaletin tesisi için mücadele ettiklerine vurgu yaparak şöyle konuştu:
“İşçilerimizin sorunlarının çözümü için her zaman samimiyetle çalıştık. Ücretten, sosyal haklara ve çalışma ortamlarının iyileştirilmesine kadar önemli adımlar attık. Tüm dünyayı etkileyen Kovid-19 salgınına karşı yürüttüğümüz mücadelede de çalışanlarımızı her alanda koruyacak tedbir ve desteklere büyük önem verdik. Salgınla mücadele ederken hiçbir vatandaşımızın mağdur olmaması, özellikle istihdamın korunması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Sosyal koruma kalkanı altında hayata geçirdiğimiz programlarla salgının çalışanlarımızın hayatında yol açtığı sıkıntıları en aza indirmeye çalışıyoruz. Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, zenginleştikçe ortaya çıkan katma değerden milletimizin her bir ferdinin yararlanması için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz. Her vesileyle belirttiğim gibi, işçilerimizin hakkının, hukukunun korunması doğrultusunda yapılacak her türlü samimi çalışmayı desteklemeye devam edecek; işçilerimizle, çalışanlarımızla sonuna kadar kol kola, omuz omuza yürüyeceğiz. Tüm dünyada işçilerin birlik ve dayanışma günü olarak kutlanan 1 Mayıs’ın, hakkaniyetli ve adil şartlarda bir çalışma ortamına vesile olmasını temenni ediyor, tüm vatandaşlarımı en kalbi duygularımla selamlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında; “Türkiye bu sıkıntılı dönemi, istikbaline daha güvenle ve umutla baktığı bir motivasyonla geride bırakıyor. Gücünü inancımızdan alan sabrımızla, millî birliğimizle, gelişmiş yerli üretim altyapımızla, örnek dayanışmamızla gösterdiğimiz fedakârlığın neticelerini almaya başlıyoruz” dedi.
Erdoğan açıklamasının devamında;
“Ülke ve millet olarak koronavirüs salgınına karşı yürüttüğümüz mücadelenin somut neticelerini almaya başladığımız bir döneme girdik.
Test sayısında bir milyona doğru gitmemize rağmen yeni hasta ve günlük ölüm sayımız günden güne azalıyor.
İyileşen hasta sayımızın yeni hasta sayısını geçmesi, olumlu yönde önemli bir kırılma olduğunu gösteriyor.
Sadece ülkemizdeki vatandaşlarımızın sağlığını korumakla ve tedavisiyle yetinmedik, dünyanın her yerindeki kardeşlerimize de sahip çıktık.
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin çaresiz kaldığı pek çok konuda biz, kendimize yeterli olmanın ötesinde dostlarımıza destek verecek bir seviyeye ulaştık.
Türkiye bu sıkıntılı dönemi istikbaline daha güvenle ve umutla baktığı bir motivasyonla geride bırakıyor.
Gücünü inancımızdan alan sabrımızla, milli birliğimizle, gelişmiş yerli üretim altyapımızla örnek dayanışmamızla gösterdiğimiz fedakarlığın neticelerini almaya başlıyoruz.
Kriz sonrası yeniden yapılacak dünyada ülkemizin 2023 hedeflerinin ötesinde bir konuma ulaşabileceğine yürürken inanıyorum” ifadelerini kullandı.