Etiket: recep tayyip erdoğan

  • “Dezenflasyon sürecine giriyoruz”

    “Dezenflasyon sürecine giriyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Türkiye İhracatçılar Meclisi Olağan Genel Kurulu”nda konuştu.

    Ekonomiye ilişkin önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyonu düşürmek için para maliye ve gelirler politikalarını uyum içinde yürütüyoruz. Geçmişte enflasyonu nasıl tek haneye indirdiysek inşallah aynı başarıyı tekrar yakalayacağız. Önceliğimiz ülkeyi hayat pahalılığı sorunundan temelli kurtarmaktır.” dedi.

    Erdoğan, ihracatçılar için döviz bozdurma zorunluluğunun da yüzde 40’tan yüzde 30’a indirildiğini söyledi.

    “2002’DE BİR HAFTADA YAPTIĞIMIZ İHRACATI, ARTIK BİR GÜNDE GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    “İhracatçılarımızı ticaret diplomasisinin akıncıları, Türk ekonomisinin yurt dışındaki sancaktarları olarak görüyoruz. İhracatı ülke sathına yaydık, ihracat yapmayan ilimiz kalmadı. 2002’de bir haftada yaptığımız ihracatı artık bir günde gerçekleştiriyoruz.

    “2023 SENESİNDE İHRACATTA GÜZEL BİR YIL GEÇİRDİK”

    Türkiye’nin dış ticarette yazdığı başarı hikayesini yalnızca biz değil rakamlar da çok net biçimde söylüyor. Rusya-Ukrayna savaşı ve 6 Şıbat depremlerine rağmen 2023 senesinde ihracatta güzel bir yıl geçirdik. 2023 yılında 255,4 miylar doları mal ihracatı 101,7 milyar doları hizmetler ihracatı olmak üzere toplam 355 milyar dolar ihracat ile kapattık. Geçen sene cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık. Mayıs ayı itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatımız 260,1 milyar dolar ve bir önceki yıla göre yüzde 2,3 artışla yine rekor kırdı.

    “MAYIS AYI İHRACATIMIZ, TARİHİN EN YÜKSEK MAYIS AYI İHRACAT DEĞERİ OLARAK KAYITLARA GEÇTİ”

    24,1 milyar dolarlık mayıs ayı ihracatımız, tarihin en yüksek mayıs ayı ihracat değeri olarak kayıtlara geçti. İthalatımızdaki düşüş eğilimi mayıs ayında da devam etti. İthalatımız mayıs ayında yıllık bazda yüzde 10,3 oranında geriledi. 2023 yılında 48 ilimizde ilk 1000 ihracatçı firma arasına girebilecek ölçüde ihracat yapan firmamız bulunuyor. Dış ticaret açığımız yıllık yüzde 47,8 düştü. Yüksek teknolojili yatırımları bundan sonra daha güçlü destekleyeceğiz. 10 yıla kadar vade imkanı tanınacaktır.

    “İHRACATÇILARIMIZ İÇİN DÖVİZ BOZDURMA ZORUNLULUĞUNU YÜZDE 30’A İNDİRDİK”

    İhracatçılarımız için döviz bozdurma zorunluluğunu yüzde 40’tan yüzde 30’a indirdik. Bu düzenleme pazartesiden itibaren geçerli olacak.

    MUHALEFETE ELEŞTİRİ

    Şehirlerine hizmet etmesi gerekenler sadece hısım akrabaya çalışıyor. Tutamayacağımız sözler vermedik. Önceliğimiz ülkeyi hayat pahalılığı sorunundan temelli kurtarmaktır. Enflasyonu düşürmek için para maliye ve gelirler politikalarını uyum içinde yürütüyoruz.

    “ENFLASYONDA EN ZOR DÖNEMİN ARTIK GERİDE KALDIĞINA İNANIYORUZ”

    Ekonomide ilk yılın karnesi oldukça iyi geldi. Programımız tıpkı öngördüğümüz doğrultuda meyvelerini veriyor. Ekonomi programımızın ilk yılı geçiş yılıydı ve bu dönemi öngördüğümüz şekilde başarıyla tamamladık. Enflasyonda en zor dönemin artık geride kaldığına inanıyoruz. Şimdi programın sonuçlarını daha net göreceğimiz yeni bir döneme; dezenflasyon sürecine giriyoruz. Geçmişte enflasyonu nasıl tek haneye indirdiysek inşallah aynı başarıyı tekrar yakalayacağız. Türkiye ekonomisi bu sürecin sonunda çok farklı bir lige yükselecektir. Belirsizliklerden kurtulduğumuzda bu yeni dönemin başaktörü Türkiye olacaktır. Merkez Bankamızın döviz rezervleri 143,6 milyar dolara yükseldi. Türkiye’nin şaha kalkmasını istemeyenlere prim vermeyelim, biz işimize bakalım.”

  • Erdoğan’dan Mevlana İdris Zengin paylaşımı

    Erdoğan’dan Mevlana İdris Zengin paylaşımı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ebedi aleme irtihalinin 2’nci yıl dönümünde, kıymetli mesai arkadaşım, şair ve yazar Mevlana İdris Zengin kardeşimi rahmetle yad ediyorum. Rabbim mekanını cennet, makamını ali eylesin” ifadelerini kullandı.

  • “Ateşkes bir an önce sağlanmalı”

    “Ateşkes bir an önce sağlanmalı”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.

    İsrail’in Gazze’ye saldırılarına ilişkin konuşan Erdoğan, “Gazze’de zulmün durdurulması için çağrımızı yineliyoruz. İsrail’e katliamlarında cephane ve silah desteği veren ülkeler, artık bu suça ortak olmaktan vazgeçmelidir. Vicdan ve sorumluluk sahibi tüm kesimleri ateşkesin ivedilikle tesisi noktasında ellerini taşın altına koymaya davet ediyorum” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 

    Mirziyoyev’i Ankara’da misafir etmekten memnuniyet duyuyorum. Toplantıda birçok anlaşmaya imza attık.

    5 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HACMİ HEDEFİ

    Özbekistan’daki Türk yatırımlarının artmasından memnuniyet duyuyoruz. Atacağımız bu adımlarla 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefimize ulaşacağımıza inanıyorum.

    “İSRAİL’E KATLİAMLARINDA DESTEK VERENLER, BU SUÇA ORTAK OLMAKTAN VAZGEÇMELİDİR”

    İsrail’in 8 aydır sürdürdüğü insanlık dışı saldırılar istişarelerimizin ana gündem maddelerinden birini oluşturdu.

    Gazze’de zulmün durdurulması için çağrımızı yineliyoruz. İsrail’e katliamlarında cephane ve silah desteği veren ülkeler, artık bu suça ortak olmaktan vazgeçmelidir. Vicdan ve sorumluluk sahibi tüm kesimleri ateşkesin ivedilikle tesisi noktasında ellerini taşın altına koymaya davet ediyorum.

    Kıymetli kardeşim vizyoner liderliğiyle Özbekistan’ı bölgesel cazibeye dönüştürdü. Türkiye olarak bu sürece destek olmaktan sayın Mirziyoyev’e bu gayretlerine omuz vermekten ayrıca iftihar ediyoruz.

    6 Şubat depremleri sonrasında Özbek halkının desteğini şükranla hatırlıyoruz. Özbekistan’ın Hatay’da yaptırmakta olduğu 306 afet konutu, ezeli ve ebedi kardeşliğimizin sembolüdür.

    Depremzedelerimiz adına Özbekistan ve halkına teşekkür ediyorum. Kendisine bugün devlet nişanımızı tevdi edeceğiz.

    En iyi keskin nişancı yarışmasında başarılı olan Özbekistan’ı kutluyorum.

  • Görüşecekleri tarih belli oldu

    Görüşecekleri tarih belli oldu

    CHP lideri Özgür, CHP Genel Merkezi’nde Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş’ı ağırladı. Ziyaret sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandıran Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iade-i ziyaretinin 11 Haziran Salı günü gerçekleşeceğini söyledi. Özel, “11 Haziran’da saat 16.00’da Cumhurbaşkanını genel merkezimizde ağırlayacağız. Aynı heyetlerle görüşme gerçekleşecek. İki siyasi partinin genel başkanı nasıl oturması gerekiyorsa o şekilde Cumhurbaşkanını ağırlayacağız. Bunun dışında herhangi bir şeyi müzakere etmeye gerek yok” ifadelerini kullandı.

    “Ben CHP’nin 127 milletvekili ile erken seçim kararını alabilecek güçte değilim. Olsa yarın alırım, öbür pazar iktidara gelirim”

    Erken seçim hakkında da açıklamalarda bulunan Özel, “Ben durduğum yerdeyim. 31 Mart seçimlerinde seçmenin karşısına çıktığımızda çok net olarak şunu söyledik; ‘Biz sizin sesinizi duyuyoruz ve duyuracağız. Siz de sesinizi duyurmak istiyorsanız bu seçimde size 10 bin lira emekli maaşını reva görenlere, asgari ücrete zam yapamamayı düşünenlere, 1 milyon öğretmen atamayanlara, gençlerin umutlarını kıranlara, işçilere hak ettiğini vermeyenlere sesinizi duyurun’ dedik. Bunun bir genel seçim olmadığını söyledik. Ben 31 Mart günü de söyledim, bugün de söylüyorum. 31 Mart seçim sonuçları Cumhuriyet Halk Partisi’ni 47 yıl sonra birinci parti yaptı. O günden bugüne de hiçbir anket yok ki CHP birinci parti olmasın ve AK Parti ile arasındaki farkı seçim akşamından daha çok açmasın. Hal böyle olduğunda bizim net olarak söylediğimiz şudur; biz bir erken seçim çağrısı yapmıyoruz. Erken seçim kararını millet verir. Ben CHP’nin 127 milletvekili ile erken seçim kararını alabilecek güçte değilim. Olsa yarın alırım, öbür pazar iktidara gelirim. CHP erken seçim istemez mi? Evet ister. Ama erken seçimin yapılabilmesi için bunun milletin gündemi olması ve vatandaşın istemesi lazım” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Terörle sivil siyaset yan yana durmaz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Terörle sivil siyaset yan yana durmaz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8’inci Anadolu Medya Ödülleri töreninde konuştu. Halktan yana ve halka karşı kendisini sorumlu hissederek yayıncılık yapan mahalli medyanın yerini başka hiçbir kurumun alamayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mahalli medyamız insanımızın talep, beklenti ve eleştirilerini aktarmada bir nevi köprü görevi yapıyor. Ülkemizin sosyal, kültürel ve ekonomik değerlerini, sınırlı imkanlarla yansıtan Anadolu medyası ne kadar etkili olursa, demokrasi kültürümüz o derece güçlü olacaktır.Siz değerli medya mensuplarının yıllardır seslerini duyurmak, vatandaşın teferruat gibi gösterilen mesajlarını kamuoyuna iletmek noktasında verdiği mücadeleyi en iyi bilenlerdenim. Bu anlayışla siyasi hayatımızın tüm aşamalarında Anadolu yayıncılığının yanında olduk. Sizlere gereken her türlü desteği sağlamaya çalıştık. İnşallah bundan sonra da size sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Milletin karşısında kurumlanan ve konumlanan değil, milletin yanında dimdik duran dördüncü kuvvet olarak siz kıymetli Anadolu medyası mensuplarına kapımızın her zaman açık olduğunu burada özellikle ifade ediyorum. Rabb’im muhabbetimizi ve dayanışmamızı daim eylesin diyorum” dedi.

    Gündemini millete ve milletin değerlerine sabitlemiş yayıncılığın öneminin her geçen gün daha net kavrandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anadolu Yayıncıları son 12-13 yılda yüz yüze geldiğimiz kritik kavşakların tamamında gerçekten takdire şayan duruş sergilediler. Sokaklarımızın ateşe verildiği, milletin malına, mülküne hatta canına kastedildiği Gezi olaylarında birileri yirmi dört saat canlı yayınlarla gezici vandalları överken, sizler milletten yana net tavır koydunuz. Anlı şanlı basın organları 17-25 Aralık darbe girişimine çanak tutarken, sizler milli iradenin sesi oldunuz. 15 Temmuz gecesi birileri bekle gör politikası izlerken, Anadolu medyası olarak demokrasimizi korkusuzca savundunuz. Terör saldırılarından bölgemizdeki çatışmalara kadar pek çok gelişmede sizlerin samimi desteğini daima yanımızda hissettik. Demokrasimize destek olduğunuz için her birinize teşekkür ediyorum. Anadolu yayıncılarının vicdanlı ve ilkeli tutumlarını, Gazze’deki katliamda da aynı kararlılıkla devam ettirdiklerini memnuniyetle takip ediyorum. İsrail güçleri tarafından Filistin’de şehit edilen gazeteci meslektaşlarınızın hatıralarına ve mücadelelerine sahip çıktığınız için sizleri tebrik ediyorum” diye konuştu.

    Müslümanlıkla birlikte insanlığın da sınandığı bu cinnet haline tepki göstermenin Filistin halkına karşı insani görev olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Vicdanı kurumayan hiç kimse böyle zulme suskun kalamaz. Ancak yıllardır bize basın özgürlüğü dersi verenler, görüyoruz ki işgal altındaki Filistin topraklarında yaşananlara seslerini çıkarmıyor. İsrail saldırılarında katledilen 150’ye yakın basın mensubunun hakkını sizin gibi bir avuç vicdan sahibi dışında kimse savunmuyor. Medya ofisleri basılırken, haber kanalları kapatılırken, canlı yayında gazeteciler kurşunlanırken, dikkat ederseniz, Gezi olayları sırasında Türkiye’ye kamp kuranlardan hiçbir tepki yükselmiyor. Öyle bir çifte standartla karşı karşıyayız ki, sadece 8 ayda 150 gazeteciyi katledenler hala basın hürriyetinden bahsedebiliyor. ’Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça.’ Bunlarınki yalnızca tutarsızlık değildir. Aynı zamanda vicdansızlık, ilkesizlik, adaletsizlik ve tarafgirliktir. Elbette tarih zulüm karşısında susanlarla her türlü bedeli göze alarak hakkı ve hakikati haykıranları kaydetmektedir. Tarih iliştirilmiş gazeteciler ile canları pahasına görev yapan gerçek basın emekçilerini yazmaktadır” açıklamasını yaptı.

    Zor dönemde konuşanların tarih önünde olduğu gibi insanlığın vicdanında da ibra olacağını belirten Erdoğan şunları söyledi:

    “Bugün soykırım karşısında üç maymunu oynayanlar ise, alınlarına yapışan kara lekeyi ömürleri boyunca silemeyecek. Kardeşlerim biz millet ve devlet olarak tarihin doğru tarafında olmanın çabasındayız. Gazze’deki katliamların ilk gününden itibaren basın yayın organlarımız Filistinli mazlumların sesi oldu. Anadolu Ajansımız ve TRT’miz, sahadaki cesur çalışanlarıyla Gazze’de işlenen cinayetleri tüm çıplaklığıyla dünyaya anlattı. Ulusal ve yerel medyamız Filistin’deki barbarlığın gündemden düşmesine müsaade etmedi. İletişim Başkanlığımız düzenlediği toplantılar, etkinlikler, basılı ve görsel materyallerle, Gazze için küresel vicdanı harekete geçirmeye çalıştı. Siyasetçilerimiz ve siyasi partilerimiz, birkaç İsrail muhibbi dışında Filistinli kardeşlerimizle dayanışma içinde olduk. Sivil toplum örgütlerimiz, yardım kuruluşlarımız, iş dünyamız, üniversitelerimiz, öğrencilerimiz, gençlerimiz tek vücut olarak Gazzeli mazlumlara samimiyetle sahip çıktı. Milletimiz adına bundan büyük bir onur duyuyoruz.”

    “Biz Filistinli kardeşlerimizi savunurken, aslında insanlığı savunuyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Barışı, adaleti ve özgürlükleri de savunuyoruz. Filistin’deki katliama tepki verirken, gelecek nesillere daha huzurlu, adil bir dünyada yaşama umudunu da miras bırakmayı hedefliyoruz. İnşallah bu çizgimizi sonuna kadar muhafaza edeceğiz. Kimliğine, inancına ve kökenine bakmadan mazlumun yanında zalimin de karşısında olmaya devam edeceğiz. Medyamız, özellikle de merkez medyamız ülkemizde uzun yıllar vesayetin gölgesi altında görev yapmaya çalıştı. Bu vesayet sadece devlet içindeki oligarşik yapıların değil, bununla birlikte Türkiye’de ekonomiye ve paraya hükmedenlerin de vesayetiydi. Halk adına devlet erklerini denetlemesi gereken medyamız, çoğu zaman darbeciler namına milleti denetledi, milleti terbiye etti, milleti sorguya çekti. Vatandaşa ayar vermeye çalıştı” diye konuştu.

     

    Basının tek parti dönemindeki ahvalini konuşmaya gerek dahi duymadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”O zaman nasıl bir medya düzeninin olduğunu biraz basın tarihi okuyan herkes gayet iyi biliyor. 27 Mayıs darbesinin hazırlık sürecinde cuntacıların basın bülteni gibi çıkan gazetelerini şimdi yüzümüz kızararak okuyoruz. 12 Eylül’den 28 Şubat’a kadar aynı manşetlerin tekrar tekrar atıldığına şahit olduk. O dönemin tetikçi kalemşörleri milletin seçtiklerini akla ziyan iftiralarla karalarken, darbecileri cilalamış, parlatmış, baş tacı etmişlerdir. Üzülerek söylemek isterim ki, Türkiye’de kalemini, köşesini ve ekranını demokrasi karşıtlarına gönüllü olarak kiralayan bir kesim hep olagelmiştir” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’de kalemini, köşesini ve ekranını demokrasi karşıtlarına gönüllü olarak kiralayan bir kesimin hep olageldiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bunlar müzik kutusu gibi kimi zaman darbecilerin türkülerini söylediler. Daha sonra terör örgütü mensuplarının şarkılarını çaldılar. Bir ara ülkemize yönelik psikolojik harekatlara asker yazıldılar. Hatta Kandil’deki bölücü canileri yere izmarit atmıyorlar diye methedecek kadar içlerindeki millet düşmanlığını kustular. Her şey oldular. Her şeyi yaptılar. Ama bir türlü milletten, milli iradeden ve demokrasiden yana tavır alamadılar. Bunların FETÖ’den PKK’sına ve DHKPC’sine kadar tüm terör örgütlerinin yanında saf tuttuklarını gördük. Ama teröre karşı devletimizin yanında bunları bir kez olsun göremedik. Özellikle bazı medya organları ve siyasi aktörlerin terör örgütlerine karşı sergilediği müsamahakâr tavrı anlamakta zorlanıyoruz” açıklamasını yaptı.

     

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör savunucularına tepki gösterdiği konuşmasında, “Teröristler cumhuriyet savcımızı kalleşçe şehit ediyor. Bunlar teröristlerin sözcülüğünü yapıyor. Teröristler şehirlerimizi hendek ve çukurlarla bizden koparmaya çalışıyor. Bunlar şehir eşkıyalarına canlı kalkan oluyor. Kandil’deki terör baronları yerel ve genel siyaseti dizayn etmeye uğraşıyor; bunlar hemen kravatlı teröristlerin avukatlığını üstleniyor. Hukuku savunurken ortalıkta yoklar. Milli iradeyi savunurken ortalıkta yoklar. Demokrasiyi savunurken ortalıkta yoklar. Terör mağdurlarını savunurken ortalıkta yoklar. Şehit edilen öğretmenleri, bebekleri, polisi, askeri, korucuyu, işçiyi savunurken ortalıkta yoklar. Evlatlarına kavuşmak için terör örgütüne isyan bayrağı çeken yüreği yanık Diyarbakır annelerini savunurken ortalıkta yoklar. Ama söz konusu bölücü terör örgütü ve uzantıları olunca hiç düşünmeden cepheye koşuyorlar. En ön safta yer almaktan çekinmiyorlar” dedi.

    Terörle sivil siyasetin bir arada olamayacağına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletten esirgedikleri empatiyi teröristlere göstermekten utanmıyorlar. Bakınız burada bir gerçeği tekrar açık açık ifade etmek isterim. Terörle sivil siyaset yan yana durmaz. Terörle demokrasi bir arada bulunmaz. Sırtını elinde kalaşnikof olana, molotof olana, bomba olana dayayarak meşru siyaset yapılmaz. Hukukun, kanunun ve demokrasimizin kırmızı çizgilerine riayet eden meşruiyetten sapmayan herkes şayet yasal bir engeli yoksa elbette bu ülkede özgürce siyaset yapabilir. Buna kimse itiraz etmez, edemez. Biz de bugüne kadar meşru siyasete söz söylemedik” açıklamasını yaptı.

     

    Yargının Hakkari kararı ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Özellikle yargının Hakkari’yle ilgili vermiş olduğu karar kusura bakmasınlar ama kimseyi rahatsız etmesin. Yargı burada kanunu değil, hukuku konuşturmuş ve kararını da buna göre vermiştir. Bunlar ne yaptı? Hemen parlamentoyu ayağa kaldırmaya kalktılar. Kusura bakmayın. Burası hukukun islediği Türkiye Cumhuriyeti’nin parlamentosudur. Orada elinizde pankartlarla tekme yumruk sağa sola saldırmanın size kazandıracağı da hiçbir şey yok. Çünkü sizin de karşınızda hukuku savunacak parlamenterler var” dedi.

    Sivil ve demokratik siyasetin zemininin güçlenmesi için pek çok adım attıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak bölücü örgütün siyasetteki aparatları vasıtasıyla milli iradeye pusu kurmasına da izin vermedik. Dünyanın hiçbir medeni ülkesi, demokrasisinin kundaklanmasına göz göre göre müsaade etmez, etmeyeceğiz.Dünyanın hiçbir demokratik ülkesi, dağdaki eli kanlı teröristlerin tünel kazarak belediyelere sızmasına göz yummaz. 31 Mart’tan önce ne dedik? Eğer adaylarınız herhangi bir gayrimeşru, gayri yasal işlemlere girmediyse, katılmadıysa onlara söyleyecek herhangi bir sözümüz yok. Ama gayri yasal işler yaptıysa bizler de yasaları işletmek durumundayız ve işletiriz. Hakkari şimdi bunun ilk adımı olmuştur. Ve şu anda hukuk da gereğini yapmıştır. Ve bundan sonra da yapmaya devam edecektir. Türkiye yakın geçmişte şehirlerimizin imkanlarının millete hizmet yerine teröristlere peşkeş çekildiği, terör örgütünün emrine verildiği, hendek ve çukur açmak için kullanıldığı kötü günler yaşamıştır. Bunları daha fazla yaşamak istemiyoruz. Türkiye belediyeye hizmet binalarında Kandil’in atadığı komiserlerin başkan tokatladığı güya mahkeme kurup, haraç kestiği dönemler geçirmiştir. Bunları tekrar yaşamak istemiyoruz. Türkiye, sözde siyasetçilerin terör örgütüne ayakçılık ve kuryelik yaptığı utanç verici hadiselere şahit olmuştur” değerlendirmesini yaptı.

    Milletin hafızasında derin izler bırakan bu acı olayların tekrarlanmasını istemediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

    “Buna izin de vermeyiz. Bölgedeki kardeşlerimizin üzerinde bölücü terör örgütünün baskı kurmasına eyvallah etmeyiz. Hukuk bunu gerektirir, demokrasi bunu gerektirir. Millete ve milli iradeye saygı bunu gerektirir. Terörle arasına mesafe koymadan, hatta sırtını terör örgütüne yaslayarak, siyaset yapılamayacağını artık herkesin kabullenmesi gerekiyor. Muhalefet partileri koro halinde bilindik ezberleri tekrarlamak yerine terör -siyaset ilişkisini sorgulamalı, Kandil güdümlü siyasetin Türk demokrasisine verdiği zararların ortadan kaldırılmasına odaklanmalıdır. İlla bir tepki gösterilecekse hukuk çerçevesinde uygulanan idari tedbirlere değil Kandil’in belediyelere çökme girişimlerine göstermelidir.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclisteki Hakkari tepkileriyle ilgili, ”Şimdi bazıları çıkmış mecliste adeta terör estirerek belediyeler bizimdir naraları atıyor. Halkın olan belediyeleri kendilerinin tapulu mülkü gibi görüyorlar. Belediyeler ne onlarındır, ne terör örgütünündür. Bağırarak, çağırarak Meclisten nümayiş yaparak milletin temsilcilerini susturacaklarını zannedenlere şunu hatırlatmak durumundayım. Belediyeler kimsenin arka bahçesi değildir. Belediyeler sırtını Kandil’e yaslayanların hiç değildir. Nerede olursa olsun belediyeler halkımızındır. Aziz milletimizindir. Bu ülkenin de devletin de belediyelerinde tek bir sahibi vardır millettir. 85 milyonun tamamıdır” dedi.

    Bölgede bölücü örgütün vesayetini içlerine sindiremeyen ve şehirlerine gerçekten hizmet etmek isteyen belediye başkanlarının olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu başkanlar şunu bilsinler ki örgütün tasallutundan kurtulmak için atacakları adımlarda millet de, devlet de tüm imkanlarıyla yanlarında olacaktır. Şehrine, ilçesine ve vatandaşa hiçbir ayrım yapmadan hizmet edenlerle kimsenin bir derdi zaten bulunmuyor. Cumhurbaşkanı olarak benim de onlarla bir derdim yok. Biz sadece Türkiye’nin ve demokrasimizin gelişmesine ayak bağı olan terör belasıyla hukuk zemininde mücadele ediyoruz ve edeceğiz. İnşallah bu mücadeleyi de kimsenin oyununa gelmeden birilerinin bizi çekmek istediği tuzağa düşmeden yürüteceğiz. Millete ve milli iradeye saygılı olan herkesten de aynı tavrı bekliyoruz. Seksen beş milyonun kardeşliğine, ferasetine, irfanına yürekten güveniyoruz. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, daim eylesin diyoruz” diye konuştu.

  • “Bu cinnet haline tepki göstermek Filistin’e borcumuzdur”

    “Bu cinnet haline tepki göstermek Filistin’e borcumuzdur”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Medya Ödülleri Töreni’ne katıldı.

    Konuşmasında İsrail’e tepki gösteren Erdoğan, “İnsanlığımızın da sınandığı bu cinnet haline tepki göstermek, Filistin’e borcumuzdur” dedi.

    Erdoğan’ın törende yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

    Halktan yana halka karşı sorumluluk hisseden mahalli medyanının yerini kimse alamaz. Anadolu medyası ne kadar etkili olursa demokrasimiz de o kadar güçlü olacaktır. Siyasi hayatımızın tüm aşamalarında Anadolu yayıncılığının yanında olduk. Bundan sonra da inşallah size sahip çıkmayı sürdüreceğiz.

    15 Temmuz gecesi birileri ‘bekle gör’ stratejisi izlerken, Anadolu medyası olarak dimdik durdunuz. Aynı kararlılığı Gazze’de aynı kararlılıkla sürdürdüklerini takip ediyorum. Vicdanı kurumayan hiç kimse böyle zulme sessiz kalamaz. İnsanlığımızın da sınandığı bu cinnet haline tepki göstermek, Filistin’e borcumuzdur.

    Görüyoruz ki yıllardır bize basın özgürlüğü dersi verenler işgal atındaki Filistin’de yaşananlara sesini çıkarmıyor. Bugün soykırım karşısında üç maymunu oynayanlar alınlarına yapışan kara lekeyi ömürleri boyunca silemeyecek.

    Son aylarda 150 gazeteciyi katledenler hala basın özgürlüğünden bahsedebiliyor.

    Gazze’deki katliamın ilk başlarından itibaren basın organlarımız mazlum Filistinlilerin sesi oldu. Biz Filistinli kardeşlerimizi savunurken insanlığı da savunuyoruz.

    Medyamız uzun zaman bir vesayet altında oldu. 12 Eylül’den 28’a kadar aynı manşetlerin tekrar tekrar atıldığına şahit olduk. Bir türlü demorasiden tavır alamadılar. Bunların FETÖ’nün terörün yanında saf tuttuklarını gördük. Milletten çekindikleri empatiyi teröristlere göstermekten utanmıyorlar.

    (Meclis’ki gerginlik) Burası hukuku işlediği Türkiye Cumhuriyeyi’nin parlamentosudur. Orada elinizde pankartlarla sağa sola saldırmanın hiçbir manası yok.

    KAYNAK: NTV

  • Özel-Erdoğan görüşmesi ne zaman?

    Özel-Erdoğan görüşmesi ne zaman?

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’ye iadeiziyareti, önümüzdeki hafta gerçekleşecek.

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gün ve saatin perşembe günü netleşeceğini söyledi.

    Görüşmenin 10 Haziran Pazartesi veya 11 Haziran Salı günü olması bekleniyor.

    Özel, Erdoğan’ın Beştepe’de eski İYİ parti Genel Başkanı Meral Akşener’le bir araya gelmesini de değerlendirdi.

    Özel, iki ismin görüşmesiyle ilgili şunları söyledi:

    “Bu önemli bir görüşme. Ben sisyaette herkesin herkesle görüşmesini savunuyorum. Bu normalleşme diye bir dönem. Ümit ediyorum karşılıklı fayda görülecek bir temas gerçekleşiyordur.”

    kanyank: NTV

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan-Meral Akşener görüşmesi sona erdi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan-Meral Akşener görüşmesi sona erdi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener bir görüşme gerçekleştiriyor.

    Merakla beklenen görüşme saat 17.00’de Beştepe’de başladı. Sürpriz görüşme 40 dakika sürdü.

    Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Meral Akşener arasında telefon görüşmeleri yapılmıştı.

    Görüşme sonrası herhangi bir açıklama yapılmadı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Meral Akşener'in görüşmesi sona erdi - 1

    DERVİŞOĞLU İLE GÖRÜŞMESİ BEKLENİYORDU

    Ankara’da bir süredir Erdoğan’ın İYİ Parti genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile görüşmesi bekleniyordu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dervişoğlu ile görüşecek misiniz?” sorusuna “Görüşmemiz için bir neden yok.” yanıtını vermişti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Meral Akşener'in görüşmesi sona erdi - 2

    ÇİLLER’İN CENAZESİNE KATILMIŞTI

    Akşener, 1 Mayıs’ta görevi Müsavat Dervişoğlu’na devrettikten sonra kamuoyunun karşısına çıkmamıştı.

    Eski İYİ Parti lideri, pazartesi günü eski Başbakan Tansu Çiller’in eşi Özer Çiller’in cenaze törenine katılmıştı.

    KAYNAK: NTV

  • Erdoğan duyurdu! Bayram tatili kaç gün olacak

    Erdoğan duyurdu! Bayram tatili kaç gün olacak

    İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları:

    14-28 Mayıs seçimleri sonrasında oluşturduğumuzun kabinemizin birinci yılını tamamladık. 85 milyonun her bir ferdine şahsımıza partimize güven duyduğu için yürekten teşekkür ediyorum. Demokrasilerin ilk ve öncelikli şartı halka hesap vermektir. 18 kez millete sandıkta hesap verdik ve hepsinde de ibra olduk. Meclis’e hesap verdik, veriyoruz. 81 vilayetimizindi tamamında katıldığımız toplantılarda milletimize hesap verdik. Şunu tekrar ifade edim. 85 milyonun tamamını hükümetiyiz. Emekçinin olduğu kadar işverenin de hükümetiyiz. Gençlerin olduğu kadar kadınlarımızın yaşlılarımızın da hükümetiyiz. Bize oy verenler kadar tercihini farklı yönde kullananların da hükümetiyiz. Felaket tellallarına aldırmıyoruz, fitne tüccarlarına kulak asmıyoruz. Hükümetlerimizin ismini, milletimizin gönlü ile birlikte büyük bir başarı hikayesi olarak siyaset literatürüne yazdıran temel vasfımız işte budur. Bahanelerin arkasına sığınmadan Türkiye’yi büyütmenin mücadelesini veriyoruz.

    Hakim ve savcı sayısı 24 bin 829 kişiye ulaştı

    Hükümet olarak yegane referansımız eserlerimiz ve hizmetlerimizdir. Milletimiz yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı çok net görmektedir. Bizim için esas olan milletimizin takdiridir. Adalet hizmetlerinin kalitesinin iyileştirilmesi üstünde hep titizlikle durduğumuz bir konudur. 52 bin metrekare alana sahip 5 adalet sarayını hizmete açtık. 2 yeni adli tıp binasının inşaatını tamamladık. İnşaatı ve proje çalışmaları devam eden adli tıp sayısı 5’tir. 14 ceza infaz kurumuyla 2 denetimli serbestlik binası faaliyete geçti. Hakim ve savcı sayısı 24 bin 829 kişiye ulaştı. bin 294 hakim ve savcı ataması yaptık.

    9. yargı paketimiz Meclis’tedir. Önümüzdeki dönemde adaletin tecellisini hızlandıracak adımları atmaya devam edeceğiz. Yeni yargı reform stratejisi ile beklentileri karşılayacağız. Toplumun temel direği olan aile kurumun önemini daha iyi anladığımız günlerden geçiyoruz. Küresel kültürün desteklediği cinsiyetsizleştirme politikaları insan neslini tehdit eder boyutlara ulaştı. LBGT dayatması faşizmi aratır şekilde toplumu yozlaştırmaya dönüştü. Azalan doğum oranları dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de alarm veriyor. Bu konuda yeni uygulamaları devreye alacağız.

    Ailemiz istikbalimiz temasıyla 8. aile şurasını düzenledik. Evlenecek çiftlere faizsiz kredi desteği yanında eğitim ve danışmanlık hizmetleri veriyoruz. İlk kez hazırlanan ailenin korunması ve güçlendirilmesi eylem planını hayata geçirdik. Kadının güçlenmesi eylem planını hayata geçirdik. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet Genelgesi’ni çıkardık. Son 1 yılda bin 33 çocuğumuz koruyucu aile yanına yerleştirdik. Güçlü aile güçlü Türkiye vizyonuyla bu alandaki faaliyetimizi genişleterek sürdüreceğiz.

    10-14 Haziran tarihileri arasında emeklilerimizin hesaplarına yatırıyoruz

    Asgari ücret 17 bin 2 TL olarak belirlendi. Bir önceki döneme göre net asgari ücret artışı yüzde 49 olarak gerçekleşti. Memurlarımızın maaşlarını Temmuz 2023’te en düşük 22 bin TL’ye, Ocak 2024 itibariyle 33 bin TL’ye çıkardık. Toplu sözleşme görüşmelerinde 11 hizmet kolunun tamamında mutabakat sağlandı. En düşük emekli aylığında net yüzde 82 artışa gittik. Ekim ayında emeklilerimizin tamamına bir defaya mahsus olmak üzere 5’er bin lira ödedik. Kurban Bayramı ikramiyelerimizi 10-14 Haziran tarihileri arasında emeklilerimizin hesaplarına yatırıyoruz. Böylece tek kalemde emeklilerimize 42 bin TL tutarında ödeme yapacağız. Kamu bankalarımızın öncülüğünde emeklilerimize ödenen promosyonların artmasını sağladık.

    İşsizlik oranımız yüzde 8,6 ile son 10 yılın en düşük seviyesine indi. Kadın istihdam oranını yüzde 32,5’a, istihdam sayımızı 12,3 milyon kişiye yükselttik. Kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi olanların istihdamına verdiğimiz teşviği 2025 sonuna kadar uzattık. Yılda 650 bin kişi için sosyal güvenlik primi işveren paylarını karşılıyor, reel sektöre yaklaşık 25 milyar destek oluyoruz. İŞKUR aracılığı ile 1,3 milyon kişiyi işe yerleştirdik. 6 Şubat depremleri nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen il ve ilçelerde işveren ve sigortalılarımızın SGK’ya ödenmesi ertelendi. İşverene asgari ücret desteği uygulamasında destek tutarını 700 liraya çıkardık. 2024 Mart ayın itibariyle işverene toplam 99,1 milyar lira asgari ücret desteği verildi. Son 1 yılda geri ödeme listemiz genişletilerek 168 adedi kanser ilacı olmak üzere 570 adet ilaç geri ödeme kapsamına alındı. 858’i kanser olmak üzere geri ödeme listelerinde yer alan ilaç sayısı 8 bin 457’ye ulaştı.

    Bayram tatili 9 Gün olacak 

    Kamu çalışanlarımız için 16 Haziran pazar günü başlayacak olan kurban bayramı sonrasındaki 2 günlük süreyi de idari izin kapsamına aldık. 9 günlük tatil imkanı sağlamaış oluyoruz.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dünyaya Gazze çağrısı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dünyaya Gazze çağrısı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 Haziran Uluslararası Çatışma Kurbanı Masum Çocuklar Günü dolayısıyla sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
    Uluslararası Çatışma Kurbanı Masum Çocuklar Günü’nde, 7 Ekim’den beri Gazze’de barbarca katledilen 15 binin üzerinde çocuğu hüzünle yâd ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Gazze’de katledilen sadece çocuklar değil, bebekler değil aynı zamanda insanlıktır. Maalesef dünya bu imtihanda sınıfta kalmıştır. Bu özel günü ilan etmiş olan Birleşmiş Milletleri, Gazzeli masum çocukların aylardır bombalarla katledilmesine karşı artık somut bir adım atmaya, dünya 5’ten büyüktür anlayışıyla harekete geçmeye davet ediyorum” dedi.

    “Tüm devletleri, Gazzeli çocuklarla birlikte insanlığın onurunu, haysiyetini de korumaya, kontrolden çıkan İsrail barbarlığına karşı açık bir tavır koymaya çağırıyorum” diyen Erdoğan,” Türkiye olarak Gazze başta olmak üzere dünyanın neresinde bir mazlum, mağdur, garip varsa; çocuklar nerede öldürülüyor, nerede açlıkla, yoklukla sınanıyorsa elimizi uzatmaya, daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla canla başla çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.