Etiket: recep tekin

  • Sosyal mesafeye rüzgar ayarı

    Sosyal mesafeye rüzgar ayarı

    Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Covid-19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, kış aylarında virüsün taşınmasının daha kolay olduğunu belirterek, sosyal mesafeyi, özellikle rüzgarlı havalarda 2 metre veya daha uzağa çıkarmanın, sağlıklı olacağını söyledi. Prof. Dr. Tekin, “Normalde virüs havada ortalama 1- 2 dakika asılı kalabiliyor. Eğer yoldan geçen biri öksürüyor ya da hapşırıyorsa ve siz kısa bir sürede yanından geçiyorsanız, eğer hava rüzgarlıysa size bulaşma ihtimali olabilir. Bunların önüne geçebilmek açısından mesafemizi 2 metreye, 3 metreye kadar çıkarabiliriz” dedi.

    Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de eylül ayıyla birlikte koronavirüs vakaları yükselişe geçti. Mevsimsel geçişle beraber grip ve nezle vakalarında da yaşanması beklenen artışla, koronavirüsü ve gribi aynı anda geçiren hastaların ölüm riskinin yüzde 30’lara kadar arttığını belirten uzmanlar, hijyen, maske ve sosyal mesafe konusunda sürekli uyarıda bulunuyor. Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Covid-19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, koronavirüsün havada 1- 2 dakika asılı kalabildiğini ve kış aylarında taşınmasının daha kolay olduğunu ifade ederek, “Bizim için 1,5 metrelik mesafe ve maskeniz varsa salgın için yeterli koruyucu önlemi sağlamaktadır. Maske yoksa bu mesafeyi biraz daha uzatmak gerecektir” diye konuştu.

    ‘RÜZGARLI HAVALARDA MESAFEYİ 2 METRE VE ÜZERİNE ÇIKARMAK KORUYUCULUĞU SAĞLAYACAKTIR’

    Prof. Dr. Tekin, rüzgarlı havalarda sosyal mesafenin biraz daha artırılmasının daha sağlıklı olacağını vurgulayarak, “Bu mesafeyi 2 metreye belki 3 metreye çıkarmak daha sağlıklı olacaktır. Normalde virüs ortalama 1- 2 dakika içerisinde havada asılı kalabiliyor. Eğer biri öksürüyorsa, hapşırıyorsa ve siz yakın bir sürede yanından geçiyorsanız çok zor bir ihtimal olmakla birlikte, eğer hava rüzgarlıysa size bulaşma ihtimali olabilir. Bunların önüne geçebilmek için mesafemizi 2 metreye, 3 metreye kadar çıkarabiliriz. Buna dikkat etmekte fayda olacaktır. Kış aylarında virüsün taşınması daha kolay olabilir” ifadelerini kullandı.

    ‘KAPALI ORTAMLAR ÖNEMLİ SORUN’

    Kış aylarıyla birlikte insanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçireceğini dile getiren Prof. Dr. Tekin, şunları belirtti:

    “Kafe ve benzeri kapalı ortamlarda vakit geçireceğiz. Bence bu da önemli bir sorun haline gelebilir. Özellikle kapalı ortamlarda maksimum sayıya ulaşmadan en düşük sayıda ve mümkün olduğu kadar çok kalabalık olmayacak şekilde olmaları gerekiyor. Mümkün olduğu kadar o ortamlarda bulunmayalım. Bulunacaksak da maskemizi çıkarmayalım. Yine mesafemize ve hijyene dikkat ederek bu süreci atlatmaya bakalım. Özellikle yaz döneminde kalabalık ortamlarda klimanın kullanılmamasını öneriyorduk. Çünkü özellikle kalabalık ortamlarda klimanın çalışmasıyla birlikte virüsün yayılımı artıyor. O yüzden kesinlikle toplu alanlarda kapalı ortamlarda klima kullanılmasını önermiyoruz. Bu süreçte kalorifer ya da elektrikli ısıtıcıları daha çok tavsiye ediyoruz. Kışın ekstra mevsimsel hastalıklar da olacak. Bu klimalı ortamdaki havayı dağıttığı için maalesef ki risk faktörü oluşturacak. O yüzden kapalı ortamlarda klima kullanılmasını önermiyoruz”

  • Eylül ayına dikkat! Grip ve Covid-19 vakaları karışacak

    Eylül ayına dikkat! Grip ve Covid-19 vakaları karışacak

    Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Covid-19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, belirtileri koronavirüsle benzerlik gösteren grip vakalarını, salgından ayıran en önemli belirtinin solunum sıkıntısı olduğunu vurgulayarak, “Bir kişide ateş, halsizlik, yorgunluk, hafif bir öksürük varsa grip de olabilir Covid-19 da olabilir ama nefes darlığı ya da solunum sıkıntısı başlıyorsa onu kesinlikle Covid-19 açısında araştırmamız gerekiyor. Tabi ki bu süreç içinde hastalarımız bundan sonra çok karışacaktır. Buradaki temel fark, özellikle solunum sıkıntısı semptomlarına dikkat etsinler” dedi.

    Türkiye’de eylül ayıyla birlikte artış gösteren koronavirüs vakaları ile birlikte mevsimsel geçiş nedeniyle grip ve nezle vakalarında da artış bekleniyor. Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Covid-19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, Covid-19, grip ve nezlenin 3 farklı virüsün neden olduğu enfeksiyonlar olduğunu ve özellikle grip ve Covid-19’un karışabildiğini söyledi. Özellikle eylül ve ekim ayı ile birlikte artık grip mevsiminin de başladığına dikkat çeken Tekin, “İkisi arasındaki temel farklara baktığımız zaman aslında çok yakın hastalıklar. Ateş, öksürük, yaygın vücut ağrısı, halsizlik ve baş ağrısı ikisinde de olabilecek semptomlar ama Covid-19’u gripten ayıran temel özellik solunum sıkıntısı olmasıdır” diye konuştu.

    ‘BU SÜREÇTE HASTALARIMIZ ÇOK KARIŞACAK’

    Gribin daha çok üst solunum yollarını tuttuğunu, Covid-19’un ise daha çok akciğere indiğini vurgulayan Prof. Dr. Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Buna bağlı olarak da nefes darlığı, öksürük, solunum sıkıntısı yaratabilmektedir. Bu semptomların ikisini klinik ya da bulgulara bakarak ayırt etmek çok zor. Ancak bunun ayırımını yapabilmek için laboratuvar testlerine ihtiyacımız oluyor. Bu konuda dikkat etmemiz gereken aslında solunum sıkıntısı. Bir kişide ateş, halsizlik, yorgunluk, hafif bir öksürük varsa grip de olabilir, Covid-19 da olabilir ama nefes darlığı ya da solunum sıkıntısı başlıyorsa onu kesinlikle Covid-19 açısından araştırmamız gerekiyor. Bunun için gerekli testleri yapıp tedavimizi ona göre belirlememiz lazım. Tabi ki bu süreç içinde hastalarımız bundan sonra çok karışacaktır. Buradaki temel fark, özellikle solunum sıkıntısı semptomlarına dikkat etsinler. Her halsizlik her ateş Covid-19 olmak zorunda değil. Bu tür şikayetleriniz varsa ve bunun yanında da solunum sıkıntısı varsa Covid-19 açısından test yapmamız gerekecek. Bu ayrımı yapabilmemizin tek şartı testtir.”

    ‘MASKE, MESAFE VE HİJYEN’

    Normalleşme süreci sonrası vaka sayılarında bir artış olduğunu anımsatan Prof. Dr. Tekin, şunları söyledi:

    “Tekrar bazı uyarılarda bulunmak gerekiyor. Özellikle maske, mesafe ve hijyen konusunda halkımızın bu konuda gerekli hassasiyeti gösterip tedbirlere uyarak, virüsün yayılmasını ve hastalık oluşturmasının önüne geçmek gerekiyor. Bir diğer önemli nokta tabi ki izolasyon. Bilindiği üzere hastalığı geçiren, pozitif olan veya temaslı olan kişilerin evlerinde 14 gün boyunca karantinada olması gerekiyor. Maalesef ki pozitif olan ve evde kalması gereken hastalarımız dışarı çıkıp markete, kafelere gidebiliyor. Bunun önemli yaptırımları var ama şunu istiyoruz özellikle hastalarımızdan; bu toplum sağlığı için ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Lütfen evde izolasyona dikkat edin. Diğer taraftan maskemizi lütfen takalım. Sadece maske değil bununla birlikte özellikle mesafemizi koruyalım ve hijyene, özellikle yüzeye temas ettikten sonra ellerimizi yıkayıp ondan sonra normal gündelik hayatımıza devam edelim.”