Etiket: Rektör

  • 11 üniversiteye yeni rektör atandı

    11 üniversiteye yeni rektör atandı

    Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Atama Kararında, 11 üniversiteye rektör ataması yapıldığı belirtildi.

    Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan atama kararında, 11 üniversiteye rektör ataması yapıldığı aktarıldı. Röktörlerin, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri kapsamında atandığı ifade edildi.

    Söz konusu karara göre;

    1. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut,
    2. Ardahan Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mehmet Biber,
    3. Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin,
    4. Batman Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. İdris Demir,
    5. Bitlis Eren Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Necmettin Elmastaş,
    6. Gümüşhane Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek,
    7. Hakkari Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ömer Pakiş,
    8. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Namık Ak,
    9. Kırklareli Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Bülent Şengörür,
    10. Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun
    11. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Turgay Uzun atandı.
  • Rektör Bulu: “LGBT haklarını savunan birisiyim, istifayı asla düşünmüyorum”

    Rektör Bulu: “LGBT haklarını savunan birisiyim, istifayı asla düşünmüyorum”

    Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör protestolarının odağındaki Prof. Dr. Melih Bulu, kendisine yöneltilen eleştirilerle ilgili konuştu. “LGBT bireylere yönelik asla bir tepkim söz konusu değil. Ben de LGBT bireylerin haklarını ve özgürlüklerini savunan bir insanım” diyen Prof. Bulu, istifa etmeyi asla düşünmediğini de sözlerine ekledi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan, öğrenci ve akademisyenlerin protesto ettiği Prof. Dr. Melih Bulu, yaşananlarla ilgili olarak Habertürk yazarı Nagehan Alçı’ya konuştu.

    Bulu, Alçı’nın şahmeran figürlü Kabe fotoğrafına yöneltilen tepkiler sonrası Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Aday Kulübü’nün kapatılmasıyla ilgili yönelttiği soru üzerine şunları söyledi:

    “Nagehan Hanım öncelikle şunu söyleyeyim: Burada LGBT kimliği hedef alınıyor gibi bir yaklaşım yok, Boğaziçi kurumsal olarak her kimliğe saygılıdır. Benim LGBT bireylere yönelik asla bir tepkim söz konusu değil. Ben de LGBT bireylerin haklarını ve özgürlüklerini savunan bir insanım. Ancak bu üniversitede kulüpleşmek için önce aday kulüp statüsü alınıyor siz de biliyorsunuzdur, 2 senelik bir izleme süresi oluyor. LGBT aday kulüptü, henüz kulüpleşmemişti.”

    “2 seneyi doldurup ne zaman kulüpleşecekti?” şeklindeki soruya da Bulu, “Açıkçası süre aşımı vardı, bizden önceki yönetim işi uzatmış, 6 ay kadar önce dolmuş süre. Bu infiale yol açan serginin materyalleri LGBT kulüp odasından çıkınca, bir de üzerine PKK ile ilgili bir materyel de yine aynı odada bulununca kulüp adaylığı iptal edildi. Öğrenciler bunun üzerine rektörlük binasını ablukaya aldılar” yanıtını verdi.

    Nagehan Alçı da PKK ile ilgili materyale takıldığını ve bu nedenle tutanağa ulaştığını söyledi. “Gözaltı ve ardından gelen 2 tutuklamaya konu olan tutanakta KONGRAGEL üst başlıklı Kürdistan Halk Kongresi Demokratik Kuruluş Belgeleri isimli bir kitabın söz konusu kulüp odasında bulunduğu kayda geçmiş” bilgisini veren Alçı, “Arkadaşlar doğru mu bu? Böyle bir doküman çıktı mı kulüp odasından?” diye sordu.

    ‘Konuşmak istedim, kabul etmediler’

    Bulu, devamında göreve geldiği ilk gün kendisini protesto eden öğrencilerin yanına gittiğini, onları ikna etmeye çalıştığını anlatarak “İlk gün ne diyorsam aynısını demeye devam ediyorum Nagehan Hanım. Bakın dün daha önce olmayan bir şey oldu, rektörlük binasının tüm kapılarını tuttular. Benim dışarı çıkmamı engellemeye çalıştılar” diye konuştu.

    Bulu, neden öğrencilerle görüşmeyi denemediğinin sorulması üzerine de şunları söyledi:

    “Denedim, onlara aranızdan bir ekip seçin, gelin konuşalım, dedim, kabul etmediler, benim onların yanına gitmemi istediler. Ancak çok kalabalıktı, bunu emniyet ve benim koruma polisim güvenlik açısından riskli buldu, ‘Sizi koruyamayız’ dediler. Sonuçta abluka bitmedi. Defalarca çağrı yapmamıza rağmen bitmedi. Ben eve gidemediğim için polisin müdahalesi şart oldu.”

    ‘Başta bu krizin 6 ay içinde biteceğini öngörmüştüm, öyle de olacak’

    Bulu, bundan sonra ne yapacağıyla ilgili yöneltilen soruya da “Asla istifayı düşünmüyorum. Başta bu krizin 6 ay içinde biteceğini öngörmüştüm, öyle de olacak” yanıtını verdi.

    Alçı’nın “Peki ama bitme emaresi var gibi görünmüyor. Üstelik 6 ay çok uzun bir süre, böyle karmakarışık bir 6 ay geçer mi?” şeklindeki sorusu üzerine de Bulu, “Elbette böyle sert geçecek bir 6 ay değil. Tansiyon düşecek ancak 6 ay içinde kriz tamamen biter” ifadesini kullandı.

    Bulu, geldiğinden beri 100 kadar akademisyenle konuştuğunun, 20 kadar hocanın mahalle baskısı uygulayarak bu işi bloke ettiğini ileri sürdü.

    ‘Partisi tepki gösterdiği için tavır değiştirdi’

    Bulu, danışman olarak atadığı Uluslararası Ticaret Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan Aygören’in bu görevi reddetmesiyle ilgili olarak da şunları kaydetti:

    “Oğuzhan Hoca ile eski tanışıklığımız var Nagehan Hanım. Aramızda hep birlikte ne yapabiliriz diye konuşurduk. Ben kendisini rektör danışmanlığına atadığımda başta her şey iyiydi ancak sonra mensubu olduğu DEVA Partisi’nden çok tepki geldi, o nedenle geri adım atmak zorunda kaldı.”

  • Kılıçdaroğlu’dan Boğaziçi Rektörü’ne: Çekilmesi lazım

    Kılıçdaroğlu’dan Boğaziçi Rektörü’ne: Çekilmesi lazım

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylarla ilgili konuştu. Çiftçilerle buluşmasında konuya değinen Kılıçdaroğlu, “Üniversiteye bir kişiyi atıyorsunuz, üniversite kabul etmiyor. Üniversite hocaları da kabul etmiyor. O hocanın ayrılayım demesi lazım” ifadelerini kullandı.

    Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:

    “Üniversitelerde bilgi üretilir, gelecek üretilir. Bizler de öğreniriz. Akademik dünyası gelişmiş bütün ülkeler gelişmiştir. Boğaziçi Üniversitesi’nden söz etmek isterim. Orası da bizim üniversitemiz. Boğaziçi’ne girmek kolay değil, çok yüksek puanlar almanız lazım. Gelenekleri vardır. Gelenekler bazen kanunlardan daha güçlüdür. Üniversiteye bir kişiyi atıyorsunuz, üniversite kabul etmiyor. Üniversite hocaları da kabul etmiyor. O hocanın ayrılayım demesi lazım. Aksi halde orada kaos çıkıyor ortaya.

    80 öncesi ve sonrası çok sayıda insan hayatını kaybetti. Yazık günah değil mi? Türkiye böyle bir sürecin içine sokulmamalı. Bir aydan fazladır bir başkan yardımcısı bile bulamadı, çekilmesi lazım.”

    BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ PROTESTOLAR

    Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının ardından öğrenciler protestolara başlamıştı. Dün Güney Kampüs önünde Prof. Dr. Melih Bulu’yla konuşmak için bekleyen öğrenciler polis müdahalesiyle karşılaştı. Kampüse giren polisin sokağa çıkma yasağının başladığı uyarısı yaptığı belirtildi.

    İstanbul Valiliği müdahalenin ardından 159 öğrencinin gözaltına altına alındığını duyurmuştu.

    İstanbul Valiliği’nden bu sabah yapılan açıklamada, gözaltına alınan şüphelilerden 98’inin serbest bırakıldığı bildirildi.

  • Cumhurbaşkanı’ndan Boğaziçi açıklaması

    Cumhurbaşkanı’ndan Boğaziçi açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör protestolarına değindi, “Terörle bağlantılı eylemin demokrasi, fikir özgürlüğüyle uzaktan yakından ilgisi yok” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır-Ergani-Elazığ Yolu Devegeçidi Köprüsü ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni’ne Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantı ile katıldı.

    Köprü ve bağlantı yolları sayesinde Diyarbakır ve Elazığ başta olmak üzere bölgedeki tüm şehirler arasındaki ulaşımın daha kolay, konforlu ve hızlı hale geleceğini ifade eden Erdoğan, özellikle Eğil kavşağındaki trafiği kesintisiz ve güvenli hale getiren bu projeyle vakitten ve akaryakıttan da önemli bir tasarruf sağlanacağını kaydetti.

    Erdoğan, son haftalarda Kömürhan Köprüsü’nden Gölbaşı Şehir Geçişi’ne, Ankara Niğde Otoyolu’ndan Kuzey Marmara Otoyolu’nun çeşitli kesimlerine kadar pek çok önemli ulaşım yatırımını hizmete açtıklarını dile getirerek, diğer alanlarda da dün uzaya fırtatılan uydudan milli helikopter motoruna kadar pek çok kritik projenin bu dönemde neticelendirildiğini anlattı.

    Bu projelerle Türkiye’nin kalkınma altyapısını sürekli geliştirdiklerini, ükeyi hedeflerine ulaştıracak zemini inşa ettiklerini belirten Erdoğan, salgınla mücadele alanında da sağlık hizmetlerinden destek programlarına kadar her konuda herkesin örnek aldığı çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.

    “FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜYLE İLGİSİ YOK”

    Erdoğan, “Dünyanın koronavirüs salgınından siyasi ve sosyal kaoslara kadar pek çok sorunla boğuştuğu bir dönemde hamdolsun Türkiye kendi kalkınma gündeminden taviz vermeden yolunda ilerliyor. Elbette bu fotoğraftan rahatsız olanlar çıkıyor. Nitekim rutin bir atamayı üniversitelerimizi karıştırmak için fırsata çevirenleri hep birlikte takip ediyoruz. Terör örgütü iltisaklı kişilerin en ön safta yer aldığı bu tür eylemlerin demokrasiyle hak arayışıyla fikir ve ifade özgürlüğüyle uzaktan yakından ilgisi yoktur” ifadelerini kullandı.

    “BU FİLMİ DEFALARA SEYRETTİK”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu filmi 18 yıldır yüzlerce defa seyrettiklerini, bu kirli senaryonun aktörlerini vesayetin dayatmalarına payandalık yaparken gördüklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

    “Cumhuriyet mitinglerinde darbe çağrısı yaparken gördük. Hepimizin yüreğini dağlayan cinayetleri istismar ederken gördük. Gezi olaylarında esnafın malını mülkünü yağmalarken gördük. Bunları Bezmi Alem Valide Sultan Camisi’ni işgal ederken, orada bira kutularıyla beraber nasıl bir işgalci hareket yaptıklarını da gördük. Yine oradan Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’ne, özellikle kalkıp da kanal açmak suretiyle nasıl görüntüler verdiklerini gördük. Bölücü terör örgütünü desteklerken gördük. 6-8 Ekim hadiselerinde insanlarımız sokaklarda katledildiği sırada katilleri alkışlarken gördük. 17-25 emniyet yargı darbe girişiminde FETÖ’ye borazanlık yaparken gördük. 15 Temmuz darbe girişiminde tankların arasından kaçıp gittiği evde televizyonda neticeyi beklerken gördük. Sınır ötesi harekatlarımızda karşımızdaki cepheye malzeme taşırken gördük.”

    “KÖHNE ZİHNİYET YERİNDE SAYIYOR”

    Erdoğan, ülkenin ve milletin hayrına hiçbir işe destek vermeyenleri, Türkiye karşıtı her saldırının yanında yer alırken gördüklerini belirterek, şöyle konuştu:

    “Velhasıl milletimizle birlikte biz bunları, her filmin senaryosunda vesayetin, darbecilerin, terör örgütlerinin ülkemize diz çöktürmek için yanıp tutuşanların safında gördük. Dünyada ve Türkiye’de her şey değişti, herkes değişti. Bir tek bu köhne zihniyet yerinde sayıyor. Kendileri ileriye gidemediği için ülkeyi geriye döndürmenin hesabı ve gayreti içindeler. Karşımızda bırakın ülkeye ve millete hizmete talip olma konusunda kendilerini geliştirmeyi, eylem biçimlerinde bile yeniliğe gidemeyecek kadar tembel, dar kafalı, idrak yoksunu bir zihniyet var.”

    Erdoğan, Türkiye’nin bugünkü seviyesine bunlara rağmen geldiğini, 2023 hedeflerine bunlara rağmen ulaşacağını vurgulayarak, 2053 vizyonunu bunlara rağmen hayata geçireceklerini, büyük ve güçlü Türkiye için durmadan yola devam edeceklerini dile getirdi.

  • Boğaziçi Üniversitesi’ne ilişkin ilk açıklama

    Boğaziçi Üniversitesi’ne ilişkin ilk açıklama

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazı sonrasında açıklamalarda bulunuyor.

    Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar:

    ABD’de kanlı kongre baskını

    Bu süreç tüm insanlığı şaşırtmıştır. Demokrasi için yüz karası olduğunu görüyoruz. Temennimiz 20 Ocak itibariyle Biden’ın devir teslim göreninde, sakin bir şekilde bu yapılacaktır. Bundan sonraki süreçte Sayın Biden ile ABD sükuna kavuşur. Böyle salgın döneminde hassasiyetle sürecin devam etmesi lazım. Uluslararası ilişkilerde ABD’nin de girmesi gerekir. Tabii 4 ölü var. Ölenlerin ailelerine sabırlar dilerken özellikle yaralılara da geçmiş olsun dileklerimi ifade ediyorum.

    Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör ataması

    Arkadaşlar ben neden öğrencilerle görüşeyim. Öğrenciler bu işin içinde değil. Bu işin içinde teröristler var. Öğrencilerle alakası olmayan CHP’nin İstanbul İl Başkanı orada. Kendisi DHKP-C militanıdır. Bunlar öğrenci değil. Yaptıkları nedir? Yasalara uygun olarak buraya atanmış bir rektör vardır… Bu rektör yasalar dışında atanmamıştır. Yasalar neye amir ise, Melih Bey de buraya atanmıştır. Geçmişine baktığımızda o da bu üniversite içinden yetişmiş bir arkadaşımızdır.

    Kendi ilgi alanına göre yetişmiş olduğu alanlar vardır. ODTÜ’den itibaren tutunuz buraya kadar. Biz de YÖK’ün şahsıma teklif ettiği 9 isimden, bana yasaların vermiş olduğu yetkiden hareketle rektör olarak seçtik, Boğaziçi’ne layık gördük. Çok çok başarılı olacağına inanıyorum.

    Aşılarda son durum

    2 kaynağımız hatta 3 kaynağımız var. Çin, Almanya, yerli. Şu anda Çin’den ilk parti 3 milyon geldi, 50 milyona çıkacak. Bir o kadar da Almanya’dan gelecek. Bu konuda Uğur Bey ve eşiyle görüşmeleri Sağlık Bakanımız yapıyor. Bu hafta içinde de aşılarda belli bir takvim içinde Sağlık Bakanlığımız çalışmalarını sürdürecek. Hastanelerde belli odalarda bu aşı uygulaması devam edecek. Hassasiyetle bu adımları attık, atıyoruz.

    Bazı çevrelerin aleyhte kampanyaları var. Benim milletim bu kampanyalara prim vermeyecektir. İnsanımızın sağlığı söz konusudur. Bilim adamlarımızın bu konudaki aşamaları, tavırları her şey ortadadır. Bizim buna saygı duymamız, inanmamız lazım. Niçin ben bu aşıyı yaptırmadım diye böyle bir hak kimsede olamaz. Hastalıklarda da aynı şey söz konusu.

    Hastanelerde tedbirlerimiz var. Fiziki imkanlarımız, doktorlarımız… Doktorlarımızdan da ölenler, hastalananlar oldu. Tüm tedbirleri aldıktan sonra neticesine tabii ki katlanacağız. Burada her şey söz konusu. KOVİD vakası sıradan bir vaka değil. Asrın vebası adeta. Bizim devlet başkanı olarak, iktidar olarak, elimizden ne geliyorsa bunu yapmak durumundayız. Tüm ülkeler neyi yapıyorsa biz de onu yapıyoruz. Ben de devlet başkanı olarak ‘Yahu şunu neden yapmadım’ dememeliyim. Ben yarın bu sorumluluğu taşıyamam. Bu adımları sorumlulukla atıyoruz. Bedeli ne olursa olsun bu aşı-ilaçları alacağız.

    Bahçeli ve Asiltürk ziyaretleri

    Sayın Bahçeli ile yaptığımız görüşme bildiğiniz gibi mutat. Ağırlıklı olarak ülkemizin dünyadaki ikili ilişkileri, terör mücadelelerini Sayın Bahçeli ile etraflıca görüşüyoruz. Kendisi de yapılan çalışmalara başarı temennilerini hep söylüyor. Analizler de yapıyoruz. Bundan sonra da neler yapabiliriz, aramızdaki Cumhur İttifakı’nın yarınlara devamı için birlik-beraberliğimizi teyit ediyoruz.

    Sayın Asiltürk ile geçmişte beraber olduğum büyüğümdür. Bu ziyaretim hem bir nezaket ziyareti hem de ittifak meselesinde, seçim ittifakı mı olur ya da geleceğe yönelik terörle mücadelede her türlü desteğin bizim yanımızda olması lazım. Bizim bir yalnızlığı hissetmememiz lazım. Buna benzer görüşmeleri bundan sonra da yapacağım.

    Körfez Krizi

    Körfez için hayırlı olmuştur. Körfez için çok çok hayırlı olmuştur. Bizim de körfez iş birliği içinde bizim de konumumuz var. Bunun yeniden yerini alması da Körfez iş birliğini güçlü hale getirecektir.

    Başörtüsü konusu

    Şu anda başörtü konusunda Anayasal bir sorun yok. Başörtüsüne karşı çıkanlar anayasadan bihaber. Öyle adımlar attık ki, bizim hanım kardeşlerimiz başını örtmek suretiyle devletin her kademesinde görev almaya başladı. Bu anayasaya dayalı olarak olmaktadır. Hakim-savcı-danıştay üyesi olabiliyorsa hanım kardeşlerimiz… Bu aşıldı artık.

    CHP’li zat bunlardan haberdar olmadığı için saçma sapan bir açıklama yapıyor. Bunlar partili olmuş, bakanlık yapmış ama bu ülkede yasalar neye amir bunların çok dışında kalmışlar. Atılacak adımlar derken birçok kurumda bayan kardeşlerimiz görev alıyorsa….

  • Boğaziçi Üniversitesi’ne takılan kelepçeye inceleme

    Boğaziçi Üniversitesi’ne takılan kelepçeye inceleme

    Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs Ana Giriş Kapısı önünde yapılan eylem sırasında demir sürgülü kapıya kelepçe takılmasıyla ilgili inceleme başlatıldı. Yapılan ilk incelemede kelepçenin üniversite güvenlik görevlililerine ait olduğu ve Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde görevli bir polis memuru tarafından takıldığı öğrenildi.

    Boğaziçi Üniversitesi’nde olaylı protestolar sırasında Güney Kampüs ana girişindeki demir sürgülü kapıya takılan kelepçeyle ilgili inceleme başlatıldı. Edinilen bilgilere göre kelepçenin üniversitenin özel güvenlik görevlilerine ait olduğu ortaya çıktı.

    Yapılan incelemede kelepçenin kapıya Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde görevli bir polis memuru tarafından takıldığı belirlendi.

    KELEPÇEYİ TAKAN POLİS: İNİSİYATİF KULLANDIM

    Polis memurunun üst amirlerinden talimat almadan kelepçeyi kapı demirlerine taktığı tespit edildi.

    Bilgisine başvurulan polis memurunun inisiyatif kullanarak kelepçeyi demir kapıya açılmaması amacıyla taktığını söylediği kaydedildi.

    Olayla ilgili kapsamlı incelemenin sürdüğü belirtildi.

  • Boğaziçi Rektörü: Protestocularla görüşeceğim

    Boğaziçi Rektörü: Protestocularla görüşeceğim

    Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanmasının ardından protesto ve tepkilerle karşılaşan Prof.Dr. Melih Bulu, bu durumu sorun olarak görmediğini söyledi. Bulu, öğrencilerle ve protesto yapanlarla görüşmeyi planladığını belirtirken, siyasetle ilgisi kalmadığını, akademik tarafta olduğunu da ifade etti.

    Hürriyet gazetesine açıklama yapan Prof.Dr. Melih Bulu, tepkileri beklediğini ancak bu durumun kendisini için sorun olmadığını söyledi. Karşı görüşleri dinlemek gerektiğini belirten Bulu, şöyle konuştu:

    “İletişimden, dokunmaktan yanayım. Empati yapmayı seven biriyim. Öncelikle protesto yapanların temsilcilerinden birkaçıyla görüşeceğim. Yanlış bilgileri varsa onları düzeltmek istiyorum. Ben şeffafım. Bugün dekanlarla, bölüm başkanlarıyla başlıyorum. Sonra hoca ve öğrencilerle konuşacağım. Ortak ne proje yapabiliriz diye onlara soracağım. Eminim herkesin bir projesi var. Onları listeleyip, hayata geçirdiğimizde işlerin normalleşeceğini biliyorum. Öğrencilerle birlikte karar alarak ilerlemek lazım. Karşı görüşler mutlaka olacak. Ben burada koordinatör olacağım. Şimdiye kadar yaptığım şey budur. Yoksa kafama göre karar verip bir adım atmam. Boğaziçi benim hayalim olduğu için motive oluyorum, çok heyecanlanıyorum.”

    “ALGI OPERASYONU YAPILIYOR”

    “Kayyım rektör” nitelemesine ilişkin yorumlar da sorulan Bulu, bu tavrı algı operasyonu olarak görüyor. Bulu, bu konuda şu açıklamayı yaptı:

    “Algı operasyonu yapılıyor, kayyım rektör deniyor. Rektör atama sistemi şu anda herkes için aynı. Boğaziçi Üniversitesi için yeterlilik kriteri olan adaylara çağrı yapılıyor ve bildiğim kadarıyla 9 kişi başvurdu. YÖK’te bir komisyonda mülakata girdik. Projelerimizi anlattık. Oradan ön eleme yapıldı ve Cumhurbaşkanı’na sunuldu. En son karar YÖK Başkanımız ve Cumhurbaşkanımızın. Bu karar verme mekanizması aşağı yukarı dünyanın gelişmiş ülkelerinde benzer. Dünyada hocaların oy verip, birini rektör seçtiği mekanizma yok”

    “ÖĞRENCİLER ENERJİLERİNİ ATIYOR”

    Prof.Dr. Bulu, öğrencilerin protesto yapmalarını normal karşıladığını anlatırken, tepkilerin zaman içinde dineceğini de belirtti. Bulu, “Ben de öğrenci oldum, yaşları gereği bu tip şeylerde enerjilerini atmayı, protesto eylemlerini seviyorlar. Onda bir sorun görmüyorum. Zaman içinde benim nasıl bir rektör olduğumu gördüklerinde anlayacaklar. Sürekli öğrenci içinde olan, onları dinleyen bir rektörüm. Sosyal medyada bile onlara cevap yazarım. Bu arada takipçi sayım inanılmaz arttı. Bütün bunlar zaman içinde normale dönecek. Belki de bu tepkilerin böyle olmasının nedeni hafta sonunda sokağa çıkma yasağı olup, insanların evde olduğu için daha fazla sosyal medya ile zaman geçirmesidir” dedi.

    “SİYASETLE İLGİM KALMADI”

    Bulu, siyasetle ilgisi kalmadığını vurgularken, artek akademi tarafta olduğunu belirtti ve “Ben 2009’dan beri üniversitedeyim, siyasetle ilgim kalmadı, akademik taraftayım. Daha önce rektörlük ve dekanlık yaptığım üniversitelere bakın. Oradaki hocalardan bir şey bulamazlar. Melih Bulu, herhangi bir görüşle ilgili bir şey yaptı, karar aldı diyemez. Vakıf üniversitelerinde bu iş daha kolaydır, istediğiniz hocayı alabilirsiniz. Baksınlar hangi hocalarla çalıştığıma” açıklamasını yaptı.

  • Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylarda 17 gözaltı

    Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylarda 17 gözaltı

    Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde ise bir grup öğrenci, rektör atanmasına karşı protesto gösterisi düzenledi. Kampüste toplanan öğrenciler atamanın adil olmadığını savundu. Protesto sırasında yapılan basın açıklamasında “Rektörün akademik kadro tarafından belirlenmesi gerektiği” ifade edildi. Bu sırada polis ve öğrenciler arasında zaman zaman gerginlik yaşandı. Çıkan olaylarla ilgili 17 kişi gözaltına alındı.

    İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Boğaziçi’ndeki eylemlerde gözaltına alınan 17 kişiden 15’inin öğrenci olmadığını, bazılarının MLKP ile irtibatının tespit edildiğini bildirdi.

    İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN AÇIKLAMA

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada;

    “Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs Ana Giriş Kapısı önünde “Üniversitemizde Kayyum Rektör İstemiyoruz” başlığı altında basın açıklaması ve protesto gösterisi yapan kişilerden, gösteriler sırasında “2911 Sayılı Kanuna Muhalefet” ve “Görevli Memura Mukavemet” suçlarını işledikleri tespit edilen 28 şüphelinin yakalanmasına yönelik operasyon düzenmiştir” denildi.

    Açıklamada, saat 05.00’de 13 ilçede 24 adrese yapılan eş zamanlı operasyonlarda 16 kişinin gözaltına alındığı kaydedildi. Diğer kişilere yönelik çalışmaların ise sürdüğü belirtildi.

  • Rektör açıkladı! Muhittin Böcek 10 gün içinde taburcu edilebilir

    Rektör açıkladı! Muhittin Böcek 10 gün içinde taburcu edilebilir

    Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, halen tedavisi süren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in bir hafta ya da 10 güne taburcu edilebileceğini söyledi. Prof. Dr. Özkan, koronavirüs tedavisi süren Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’in durumunun da iyi olduğunu kaydetti.

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, koronavirüse yakalanmasının ardından akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle bir süre özel hastanede tedavi edildi. Başkan Böcek, rahatsızlıklarının artması nedeniyle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın isteği üzerine Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. AÜ Hastanesi doktorları ve sağlık çalışanlarının yoğun mücadelesi sonunda Başkan Böcek, 64 günlük yoğun bakım tedavisinin ardından geçen hafta normal odaya alındı.

    ERCENGİZ’İN GENEL SAĞLIK DURUMU İYİ

    Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ise geçen hafta koronavirüse yakalandığını ve evde tedavi gördüğünü duyurdu. Başkan Ercengiz, önceki gün Burdur Devlet Hastanesi’nde sağlık durumunun kontrol edilmesinin ardından oksijen satürasyonunun (kandaki oksijen doygunluğu) düşmesi, bazı kan değerlerindeki dengesizlik nedeniyle tedbir amaçlı ambulansla Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi.

    ‘İKİ BAŞKANIMIZIN SAĞLIK DURUMU İYİYE GİDİYOR’

    Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, tedavileri süren Başkan Böcek ve Başkan Ercengiz’in durumuyla ilgili açıklama yaptı. Prof. Dr. Özkan, “Başkan Böcek’in tedavisi devam ediyor. Normal olarak besleniyor, rahatlıkla oturabiliyor ve fizik tedavisi yoğun bir şekilde devam ediyor. Başkanımızın durumu yavaş yavaş daha iyiye gidiyor. Ancak taburcu olmasıyla ilgili net bir süre söz konusu değil, bir hafta ya da 10 gün sürebilir. Çok uzun bir süreç olmayacağını düşünüyorum” diye konuştu.

    Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’in de sağlık durumunun iyiye gittiğini söyleyen Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Başkan Ercengiz’in tedavisine serviste devam ediyoruz. Genel durumu iyi, oksijen ihtiyacı yok, tedavi ve takipleri devam ediyor. Her iki başkanımızın ve hastalarımızın sağlığına kavuşması için bütün sağlık çalışanı arkadaşlarımız canla başla çalışıyor, onlara bir kere daha teşekkür ediyorum. Pandemi sürecinde vatandaşlarımızı salgına karşı daha da duyarlı olmaya davet ediyorum” diye konuştu.

  • Rektör Özkan: Başkan Böcek’in akciğerini toparlamaya çalışıyoruz

    Rektör Özkan: Başkan Böcek’in akciğerini toparlamaya çalışıyoruz

    Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, halen tedavi altında olan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in akciğerinde ciddi sıkıntılar olduğunu belirterek, “Akciğeri toparlamaya çalışıyoruz” dedi.

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 17 Ağustos’ta Covid-19 testinin pozitif çıkması üzerine özel hastanede tedaviye alındı. Koronavirüs tedavisinin ardından astım rahatsızlığı ve akciğerlerindeki yırtılma nedeniyle 7 Eylül günü, yoğun bakımda uyutuldu. Durumunun kötüye gitmesi üzerine de 24 Eylül günü, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Sevk işleminden kısa süre önce entübe işlemi sonlandırılan Başkan Böcek’e, solunum kaslarındaki rahatsızlık nedeniyle trakeostomi (nefes borusunda açılan delik) uygulandı.

    ‘DURUMU ÇOK İYİ YA DA ÇOK KÖTÜ DEMEK DOĞRU DEĞİL’

    Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, halen AÜ Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavisi süren Başkan Muhittin Böcek’in durumuyla ilgili bilgi verdi. Rektör Özkan, “Başkanımız şu anda hala yoğun bakımda ve makineye bağlı şekilde” dedi. Başkan Böcek’in sağlık durumunda zaman zaman iyi ya da kötü yönde dalgalanmalar olabildiğini belirten Rektör Özkan, yoğun bakımdaki her hasta için çok net şeyler söylemenin kolay olmadığını söyledi. Yoğun bakım hastasında her an tablonun değişebileceğini ifade eden Rektör Özkan, “Mesela genç bir hasta bile olsa, yoğun bakımdaki bir hasta, yatan hasta olduğu için pıhtı atabilir ve hasta kaybedilir” diye konuştu. Bu nedenle Başkan Böcek ile ilgili çok net konuşmanın ve insanlara ümit vermenin doğru olmadığını ifade eden Rektör Özkan, “Hiçbir doktor bunu yapmaz” dedi.

    ‘AKCİĞERİNİ TOPARLAMAYA ÇALIŞIYORUZ’

    Başkan Nuhittin Böcek’in makineye bağlı ancak AÜ Hastanesi’ne ilk geldiği güne göre daha iyi olduğunu vurgulayan Rektör Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Başkan Böcek’in akciğerinde ciddi sıkıntılar var. Akciğeri toparlamaya çalışıyoruz. Covid negatif olduğu için şu anda yapılan tedaviler daha çok akciğeri destekleme tedavileri. Başka enfeksiyonları var. O enfeksiyonları da tedavi ediliyor. Başkan Böcek’in astım ve şeker gibi ek hastalıkları da var. Bunlarla savaşmak çok da kolay değil. Yoğun bakımda makineye bağlı bir hastanın enfeksiyon riski de olduğu zaman işler biraz daha sarpa sarıyor. Hastaya antibiyotik veriliyor ama antibiyotiğin de başka organlara etkisi oluyor. Tüm bunları öngörmek çok kolay olmadığı için çok iyi ya da çok kötü demek doğru değil. Ancak şunu söyleyebilirim ilk geldiği güne nazaran daha iyi ama hala kritik süreç devam ediyor. Çoklu organ yetmezliği, akciğer nakli söz konusu değil.”

    ‘7/24 DESTEĞİMİZ OLDUĞUNU SÖYLEDİK’

    7/24 desteklerinin olduğunu en başından bu yana dile getirdiklerini ve Başkan Böcek için bir yatak hazırladıklarını belirten Rektör Özkan, “Başkan üniversite hastanesine hasta yakınlarının kararıyla alındı” dedi. Başkan Böcek’in sağlık durumuyla ilgili kısa ve net bilgi verdiklerini, uzun bilgi paylaşımında konunun başka yönlere çekildiğini kaydeden Rektör Özkan, sosyal medyada yapılan paylaşımlara itibar edilmemesi gerektiğini ifade etti.

    Rektör Özkan, AÜ olarak yanıltıcı açıklama yapmalarının da mümkün olmadığına dikkati çekti.