Etiket: restorasyon

  • 682 yıl önceki ihtişamına kavuşacak

    682 yıl önceki ihtişamına kavuşacak

    Bursa’nın en eski mabedi Orhan Camii’nde restorasyon çalışmaları devam ediyor. 5 aydır süren restorasyon çalışmalarından sonra Orhan Camii, ilk günkü ihtişamına kavuşmak ve tekrar ibadete açılmak için gün sayıyor.

    Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesinde yer alan ve Orhan Gazi tarafından 1339’da yaptırılan cami, kitabesinde yazılana göre, 1413’te Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından tahrip edilip, 1417’de Çelebi Mehmet tarafından onarıldı.

    Zaman içerisinde onarılan ve restore edilen cami 5 ay önce yeniden restorasyona alındı. Cami, Koruma Kurulu onayıyla 682 yıl önceki ihtişamına kavuşacak.

    Restorasyon çalışmalarının koruma kurulu onayından geçerek yapıldığını belirten restorasyon uzmanı Ramazan Uslu, “Orhan Camii 682 yıllık bir eser. İnşallah biz bu eserin restorasyonunu tamamladığımızda ilk yapıldığı haline en uygun şekilde restore etmiş olacağız ve tarih tekrardan canlanmış olacak. Yapılan restorasyon çalışmaları, koruma kurulunun restorasyon projesinde onaylamış olduğu üzere ve Vakıfların kontrollerince tecrübeli ustalarımız tarafından aslına uygun şekilde onarılıyor. Bu onarım bittikten sonra inşallah 680 yıl önceki ihtişamına kavuşmuş olacak” dedi.

    Restorasyon çalışmalarına aralıksız devam eden ekipler, camiyi eski ihtişamına kavuşturmak için özenle çalışıyor.

    Restorasyonda bilinmeyenleri ortaya çıkardıklarını belirten Ramazan Uslu, “Restorasyon projesi 5 aydan beri devam ediyor. Restorasyonda minarenin şerefeden yukarısında orijinal olmayan taşlar söküldü, yerine aslına uygun taşlar yerleştirildi. Üzerine de ahşap kurşun külah yerleştirildi. Bunun yanında bahçede bulunan beton şadırvan yıkılıyor. Restorasyon doğrultusunda ahşap olarak orijinal halinde yeniden yapılacak. Dış cephedeki derz onarımlarımız tamamlandı. Duvarlarda oluşan çatlaklar enjeksiyon harçlarıyla dolduruldu. Son cemaat kısmında bulunan yüksek kaldırım orijinal seviyesine düşürülecek. İçeride kalem işçiliği, temizlik çalışmaları tamamlanıp, boya badana işlerinden sonra çevre düzenlemesi yapılarak ramazan bayramına yetiştireceğiz” dedi.

  • Koza Han’daki restorasyona büyük tepki

    Koza Han’daki restorasyona büyük tepki

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 600 yıllık geçmişe sahip Koza Han’da başlattığı yenileme çalışmaları tepki çekti. Arnavut kaldırımlarının yerini mermerler alırken tarihi dokunun bozulduğu gerekçesiyle eleştirilerde bulunuldu.

    CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın: Koza Han’daki restorasyon rezaletini durdurun

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Koza Han’da zemin yenileme adı altında bir restorasyon rezaletine imza attığını ifade eden CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, bu tarihi dokuyu bozan çalışmanın bir an önce durdurularak eski görüntüsüne kavuşturulması gerektiğini söyledi.

    Beş asır önce yapılan, Bursa’nın en önemli turistik mekanlarından, 2014 yılında UNESCO Tarihi Kültür Miras Listesi’ne alınmış Koza Han’da Bursa Büyükşehir Belediyesi, 5 asırlık taşları sökerek yerlerine beton taşlar döşüyor. Koza Han’a giderek bu çalışmayı yerinde inceleyen CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, Bursa’da bir restorasyon rezaletinin daha yaşandığına dikkat çekti.

    Aydın, “Beş asırlık taşların yerinden sökülerek yenileme çalışması yapıldığını üzüntüyle yerinde gördük. Anıtlar Kurulu’nun burada bir çivi çakılsa dahi hemen işlem yaptığı yerde maalesef şu güzeli tarihi doku bozularak yerine düz beton şeklinde taşlar döşeniyor. İngiltere Kraliçesi’nin dahi Bursa ziyaretinde uğrayıp çay içtiği Koza Han, bizlerin gelecek nesillere miras olarak bırakmamız gereken yerlerin başında geliyor” diye konuştu.

    Ayrıca yeni yapılan taşların su taşkınına da sebebiyet verebileceğinin altını çizen Aydın, bu tarihi yapının bozulmasıyla ilgili çok geç olmadan bu çalışmaların durdurulması çağrısı yaptı.

    Sosyal medyada paylaşılan bir videoda yapılan çalışmaların söküldüğü görüldü.

    DOĞADER’den yapılan açıklamada;

    Bursa’nın UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan değeri Koza Han’da tarihi dokuyu bozacak işlemler derhal durdurulmalıdır.

    Beş asırdan fazla Bursa’da ayakta kalan Koza Han’da Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu zemin yenileme çalışmalarını üzülerek izliyoruz.
    UNESCO’nun Dünya Mirası listesi içerisinde sıraladığı Orhangazi Külliyesi ve Hanlar Bölgesi, Koza Han özel bir değerdir. Burada tarihi dokuyu dikkate almadan yapılan her çalışma kültür mirasımıza zarar vermektedir.

    Büyükşehir Belediyesi’nin Anıtlar Kurulu kararıyla başlattığı çalışma popülist bir karardır veBursa’nın yüzlerce yıllık tarihine indirilmiş bir hançerdir.
    DOĞADER olarak bu yürütülen yenileme çalışmalarının durdurulmasını istiyoruz.

    Bursa’nın tarih mirasına, kültürüne sahip çıkmak isteyenleri öncelikle tarihi dokuyu korumaya çağırıyor, var olan yapıları gelecek yıllarda ayakta tutmak için sağlamlaştırmaya davet ediyoruz.

    TWİTTER’DA BİRÇOK KULLANICI TEPKİLERİNİ DİLE GETİRDİ

    https://twitter.com/bahtisenmert/status/1344577543609966592

  • Bursa’da 2. Abdülhamit’in mirası restore ediliyor

    Bursa’da 2. Abdülhamit’in mirası restore ediliyor

    Bursa’da, 2. Abdülhamid Han tarafından 1891 yılında yaptırılan Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin tarihi binaları, aslına uygun olarak restore ediliyor.

    Tarımsal alanda modern çalışmalarda bulunulması amacıyla 1885 yılında 26 bin dönüm arazide inşasına başlanan okulun yapımı, 1891’de tamamlandı.

    Bursa’nın Osmanlı topraklarına katıldıktan sonraki ilk sancak beyi olan Murat Hüdavendigar’dan adını alarak “Nazari ve Ameli Hüdavendigar Hamidiye Ziraat Mektebi” ismiyle açılan okulda, aradan geçen yaklaşık 129 yılda, Türk tarımı ve hayvancılığının geliştirilmesi için deneysel çalışmaların yanı sıra üretim faaliyetleri gerçekleştirildi.

    2015’te Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ismini alan okulun restorasyonu, Bursa Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle aslına uygun olarak yapılıyor.

    Lisenin yerleşkesindeki çiftlikler ve tarım arazilerinde üretim faaliyeti sürüyor. Burada elde edilen ürünler, Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarihi Kültürel Miras Şube Müdürü Ali Altınoğlu, restorasyon çalışmalarına hızlı ve titiz bir şekilde devam ettiklerini söyledi.

    Kentin köklü eğitim kurumlarından olan lisenin yerleşkesinde tarihi tescilli 3 bina bulunduğunu belirten Altınoğlu, “Bunların ikisinde çalışmalarımız devam ediyor. Üçüncü binanın restorasyonuna ise diğerleri tamamlandıktan sonra başlanacak. Çevre düzenlemeleriyle 2021 sonunda burayı eğitim öğretime açmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Altınoğlu, restorasyon çalışması sırasında geçmişteki projeleri de incelediklerini aktardı.

    Restorasyon projesinde öngörülmeyen bir durum olduğunda gerekli izinlerin alınabileceğini dile getiren Altınoğlu, “Buradaki çalışma tamamen restorasyon kurallarına uygun ilerliyor. Çalışmalar, ihalede bu işle alakalı iş bitirme belgesi bulunan, bunu daha önceden yapmış firmalar tarafından yürütülüyor.” bilgisini paylaştı.

    Öğrencileri teknisyen unvanıyla mezun ediyorlar

    Okul müdürü Ali Cihan ise lisede “Hayvan Yetiştiriciliği ve Sağlığı”, “Laboratuvar”, “Gıda” ile “Tarım” alanları olmak üzere 4 branşta 550 öğrenci mevcuduyla hizmet verdiklerini belirtti.

    Cihan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında uzaktan eğitim sürecinin devam ettiğini, henüz restorasyona alınmayan binanın da kullanımda olduğunu bildirdi.

    Öğrencilerinin teknisyen unvanıyla mezun olduğunu anlatan Cihan, “Restorasyon çalışmasıyla beraber ecdat mirası olan bu güzel eser, yeniden öğrencilerimize modern haliyle, eski ve tarihi dokusuna dokunulmadan eğitim öğretimine devam edecek.” dedi.

    Ali Cihan, liseden mezun olanların, tarım ve hayvancılık sektöründe uzman ziraatçılar olarak Türk tarımına hizmet etmeyi sürdürdüğünü ifade etti.

    Okulda, özellikle Marmara Bölgesi’nde çiftçilikle uğraşan ailelerin çocuklarının öğrenim gördüğünü aktaran Cihan, şöyle konuştu:

    “Okulumuz şu anda yaklaşık 250 dönüm arazi üzerine kurulu. Öğrencilerin tarım alanında uygulama yerleri müsait. Şu anda dört sera peyzaj alanında, fidecilik konusunda Bursa’nın toprağının bereketli olması hasebiyle dört mevsim ürün aldığımız bu topraklarda yetiştirilebilecek tüm ürünler konusunda, modern tarımla beraber eğitimler veriliyor. Hayvancılık konusunda Bursa’da süt üreticiliği, inek yetiştiriciliği, damızlık hayvan yetiştiriciliği, et hayvanı konusunda da hayvan sağlığıyla ilgili öğrencilerimiz eğitimlerini alıyor. Döner sermaye işletmesi aracılığıyla okulumuz özel sektörle iş birliği yapıyor, öğrencilerimiz okulumuzdaki üretim faaliyetlerine öğretmenleriyle eşlik ediyorlar.”

    Cihan, kuruluşundan bu yana okulun Türk tarımına binlerce ziraatçi yetiştirdiğini sözlerine ekledi.

  • Kefensüzen Camisi yeniden ibadete açıldı

    Kefensüzen Camisi yeniden ibadete açıldı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde restorasyonu tamamlanan tarihi Kefensüzen Camisi, Mevlit Kandili’nde yeniden ibadete açıldı.

    Osmangazi ilçesi Tayakadın Mahallesi’nde 1450’li yıllardan kalma Kefensüzen Camisi’nin restorasyon çalışmaları tamamlandı.

    Mevlit Kandili’nde düzenlenen açılışta konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yaklaşık 600 yıl önce Hoca Mehmed tarafından yaptırılan camiyi yeniden ayağa kaldırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

    Restorasyonda emeği geçenlere teşekkür eden Aktaş, “Toplum olarak inancımızın sembolü Peygamber Efendimizi çok seviyoruz. Biz onu cemiyetlerimizde, kandillerde mevlitlerle yad ediyoruz. İnanıyorum camimiz bölgeye değer katacak. Toplanılan, istişare edilen, dostların komşuların hasret giderdiği bir yer olacak.” dedi.

    Yatsı namazının kılınmasının ardından Mevlid-i Şerif okundu, dua edildi.

    Cami çıkışında vatandaşlara süt ve helva ikramında bulunuldu.

    Kefensüzen Camisi

    Tayakadın Mahallesi Süzenler Caddesi’nde bulunan cami, Fatih Sultan Mehmed döneminde “Kefen Süzen” adı ile anılan Hoca Mehmed tarafından yaptırıldı.

    İç ölçüsünün eni 7,50 ve boyu 8,10 metre olan tek kubbeli caminin bütün duvarları moloz taşıyla örüldü.

    Son cemaat yerinin üstü ise ahşap sundurmalı ve kiremit kaplı olan caminin sekizgen ve sağır bir kasnak üzerine oturtulan kubbesi kiremitle kapatıldı.

    Caminin restorasyonuna, yaklaşık 3 yıl önce Bursa Büyükşehir Belediyesinin girişimleriyle başlandı.

  • UNESCO mirası Sur’da dönüşüm başladı

    UNESCO mirası Sur’da dönüşüm başladı

    UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Diyarbakır’ın tarihi surların üzerinde bulunan ve geçmişte savunma amaçlı kullanılan burçlarda 500 günde tamamlanması hedeflenen, 9 milyon 471 bin TL maliyetli restorasyon çalışması başlatıldı. Restorasyonun tamamlanmasıyla kentin turizmine önemli katkıların sağlayacağını söyleyen Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanı Mehmet Karaaslan, “Restorasyon çalışmalarımızda mevcut alanda bulunan taşlar kullanılmaktadır. Uzaydan bakınca Çin seddinden sonra görünen en büyük surlar Diyarbakır surlarıdır. Restorasyon çalışmaları bittikten sonra Diyarbakır’ın turizmine ve ekonomisine çok ciddi bir katkı vereceğini düşünüyoruz” dedi.

    Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesi’ne 2015 yılında alınan ve birçok medeniyetin izlerini üzerinde taşıyan Diyarbakır Surları’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı, Valilik ve Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle tarihinin en kapsamlı restorasyon çalışması başlatıldı. Çevre uzunluğu 5 bin 200 metre, yüksekliği 8 ile 22 metre arasında olan ve kalınlığı 5 metreye kadar varan surların üzerinde o dönem inşa edilen ve savunma amaçlı kullanılan burçlarda yapılacak çalışmalarda yıkılma tehlikesi olan ve acil müdahale gerekenlere öncelik verilecek. Çalışmalarda, o dönem dairesel, dörtgen veya çokgen olarak inşa edilen burçların aslına uygun hale getirilmesi için yerinde temizlik aşamasında çıkarılan taşlar kullanılacak. 500 günde tamamlanması planlanan ve 9 milyon 471 bin TL maliyetli restorasyon çalışmasının yanı sıra, surlara yakın veya yapışık inşa edilen 41 gecekondunun kamulaştırılması yapıldı ve yıkımına başlanacak.

    ‘MEVCUT ALANDAKİ TAŞLAR KULLANILACAK’

    Restorasyon çalışmasının 5 kişilik bir kontrol heyeti ve Dicle Üniversitesi’ndeki öğretim görevlilerinin yer aldığı bilim kurulu üyelerince en ince detayına kadar takip edildiğini belirten Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanı Mehmet Karaaslan, “500 gün sürmesini planladığımız Ben u Sen, Yedi Kardeş, Urfakapı, Nur Burcu restorasyonlarını yapıp çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz. En ince detayına kadar dikkatli ve titiz bir şekilde çalışmalar devam ediyor. Restorasyon çalışmalarımızda mevcut alanda bulunan taşlar kullanılmaktadır. Bu konuda çok hassas bir durumda işlemlerimiz devam etmektedir. Bu restorasyon, yaklaşık 9 milyon 471 bin TL maliyetle bugüne kadar yapılmış en büyük restorasyon çalışmalarımızdan bir tanesidir. Burçlarımızın tamamının restore edilmesi için proje çalışmalarımız devam etmektedir. Bu iş için yaklaşık 250 milyon TL’lik bir maliyet ön görülmektedir. Özellikle proje çalışmalarında mevcut surların aslına uygun hale getirilmesi için yerinde temizlik aşamasında çıkarılan taşlar kullanılmaktadır. Bu konuya özellikle dikkat etmekteyiz” diye konuştu.

    ‘DİYARBAKIR EKONOMİSİNE BÜYÜK BİR KATKISI OLACAK’

    Surlardaki restorasyonun Diyarbakır turizmine ve ekonomisine büyük bir katkı sunacağını anlatan Karaaslan, şunları söyledi:

    “Ben u Sen bölgesinde bulunan surlarımızın etrafında gecekondu yapılaşmaları bulunmaktadır. Bu yapılaşmaların surlara zarar verdiği öngörüldüğü için yaklaşık 41 yapının kamulaştırma işlemleri tamamlanmıştır. Yıkım işlemlerine başlanıyor. Surların geri kalan kısmında da surlara yapışık ya da yakın olan ve zarar verme ihtimali olan bütün yapıların kamulaştırma işlemleri devam edecek. Daha sonra bu alanlar peyzaj çalışması yapılarak yeşil alan olarak kazandırılacak. Burçlarımızın restorasyonu parça parça tamamlandıktan sonra da kapıların açılması ön görülmektedir. Restorasyon ve çalışma güvenliği tamamlandıktan sonra bütün kapıları açacağız. Çin seddinden sonra görünen en büyük surlar Diyarbakır surlarıdır. Surlarımızın tamamının restorasyon çalışmaları bittikten sonra turizme çok ciddi bir katkı vereceğini, şehrin ekonomisine büyük bir katkısının olacağını ön görüyoruz.”

  • Tarihi Şadırvanlı Han’ın öncesi ve sonrası

    Tarihi Şadırvanlı Han’ın öncesi ve sonrası

    Osmangazi Belediyesi’nin Kayhan Mahallesi’nde yer alan Şadırvanlı Han’da yürüttüğü restorasyon çalışmaları tamamlandı. Şadırvanlı Han’ın eski ve yeni halinin fotoğraflarına bakıldığında, yapılan çalışmanın ne kadar başarılı olduğu ve tarihi yapının nasıl bir değişim gösterdiği çarpıcı bir şekilde ortaya çıkıyor.

    600 yıllık geçmişi ile Bursa’nın en önemli çarşılarından biri olan Tarihi Kayhan Çarşısı’nın simgesi Şadırvanlı Han, Osmangazi Belediyesi’nin çalışmalarıyla yeniden hayat buldu. 19. yüzyılda inşa edilen sivil mimarlık örneği yapı, yıllardır atıl vaziyette duruyordu. Kullanılmadığı için yıllara yenik düşerek çürüyen ve yıllar önce çıkan yangında sadece dükkanların yer aldığı bölümünün ayakta kaldığı tarihi yapı, Osmangazi Belediyesi tarafından yürütülen restorasyon çalışmaları ile eski ihtişamlı günlerine kavuştu. 650 metrekare alan üzerine 2 katlı olarak yeniden inşa edilen tarihi yapı, birbiri ile bağlantılı iki binadan oluşuyor. Binanın ilk katında 5 oda ve tuvaletler, ikinci katta ise 7 oda ve 1 sofa ile tuvaletler yer alıyor. Binanın 160 metrekarelik avlu bölümünde ise tarihi yapıya ismini veren şadırvan bulunuyor. Önümüzdeki günlerde hizmete açılacak olan Şadırvanlı Han, gençlik merkezi olarak faaliyet gösterecek. Tarihi yapının içerisinde kütüphane ve çalışma odalarının yanı sıra sergi ile toplantı salonları yer alacak.

    Tarihi Kayhan Çarşısı bölgesinde bulunan Şadırvanlı Han, yapısı, yapım sistemi ve mimarisi bakımından Bursa için önemli bir değerdir. Tarihi yapı, yakın geçmişe kadar Tarihi Kayhan Çarşısı içerisinde aktif ticaretin yapıldığı bir alanda alt katı dükkan, üst katı konaklama amaçlı kullanılarak önemli bir rol oynadı. Bursa’da ticaret anlayışının değişmesi ile birçok han gibi Şadırvanlı Han da terkedilmiş ve zamanla atıl duruma gelmiş. Osmangazi Belediyesi’nin yaptığı restorasyon çalışması ile han, yeniden hayat buldu ve tekrar kültürel mirasımıza kazandırıldı. Şadırvanlı Han, yapım sistemi ve kullanım amacı bakımından Bursa mimari zenginliğine değer katmaktadır.


    Yıllardır atıl vaziyette duran Şadırvanlı Han’ın eski fotoğrafları ile yeni fotoğraflarına bakıldığında tarihi yapının yaşadığı değişim çarpıcı şekilde ortaya çıkıyor. Yıllara yenik düşerek çürüyen ve yıkılmaya yüz tutan tarihi yapı, yürütülen başarılı rekonstrüksiyon çalışmaları ile yeniden ihtişamlı günlerine kavuştu. Baştan aşağı yenilenen yapının, eski ve yeni fotoğrafları görenleri adeta tarihte bir yolculuğa çıkartıyor.

    Osmangazi Belediye başkanı Mustafa Dündar, Tarihi Kayhan Çarşısı’nda yer alan Şadırvanlı Han’ı restore ederek yeniden Bursa’ya kazandırdıklarını ifade ederek, “Kayhan, tarihi bir çarşımız. Burada tarihi yapılar oldukça yoğun. Burada yapmış olduğumuz çalışmalarımız var. Gökdere Medresesi’ni restore ettik ve şuan kültür merkezi olarak faaliyet gösteriyor. Bölgedeki sivil mimarlık örneği yapıları eski günlerine kavuşturduk. Bu tarihi mahallenin simgelerinden olan Şadırvanlı Han’a da, çalışmalarımız ile yeniden hayat verdik. Burasını gençlik merkezi olarak geleceğimizin teminatı gençlerimizin hizmetine sunacağız” diye konuştu.

  • Bursa’da 200 yıllık tarihi binanın restorasyonunda sona gelindi

    Bursa’da 200 yıllık tarihi binanın restorasyonunda sona gelindi

    Bursa’da Devlet Misafirhanesi ve Rus Konsolosluğu olarak kullanıldıktan sonra konut olarak değerlendirilen ve 1994 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağışlanan 200 yıllık binayı ilk günkü ihtişamına kavuşturacak restorasyon çalışmalarında sona gelindi.

    Tarihî ve kültürel miras çalışmaları kapsamında 8500 yıllık Arkeoparktan 2300 yıllık Bitinya surlarına, 700 yıllık Osmanlı eserlerinden, Cumhuriyet dönemi sivil mimarlık örneği yapılara kadar her alanda yapılan restorasyonlarla Bursa’yı adeta bir açık hava müzesine dönüştüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, Muradiye’deki 200 yıllık tarihî binayı da ilk günkü ihtişamına kavuşturuyor. Muradiye Külliyesi’nin yakınında bulunan ve 19’uncu yüzyılın ilk yarısında Osmanlı mimarîsinin özellikleriyle inşa edilen tarihî bina, 1836 yılında Devlet Misafirhanesi olarak, daha sonra ise Rus Konsolosluğu olarak kullanıldı. 1877 yılından konut olarak kullanılmaya başlayan ve emekli harita mühendisi yarbay ve dağlama sanatçısı merhum Hüsnü Züber tarafından satın alınan bina, restorasyonun ardından 1992 yılında Müze Eve dönüştürüldü. Züber, yakma dağlama tekniği ile yaptığı ağaç kaşıklardan oluşan geniş koleksiyonu sergilediği ve aynı zamanda yaşadığı Müze Evi 1994 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağışladı. Tarihî binayı ilk günkü ihtişamına kavuşturmak maksadıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan restorasyon çalışmalarında sona gelindi. Bursa Valiliği’nin de destek verdiği restorasyon çalışmaları yüzde 90 oranında tamamlanırken, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, çalışmaları yerinde inceledi.

    Mini gençlik merkezi

    Çalışmalar kapsamında tarihi binanın tamamen elden geçirildiğini, ahşap karkas taşıyıcılardan çürüyen ve yıprananların değiştirildiğini ifade eden Başkan Aktaş, “Muradiye zaten semt olarak çok özellikli bir bölge. Buradaki bir eseri daha ihyâ etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah çalışmaları Eylül başı itibariyle tamamen bitirip hizmete açmayı planlıyoruz. Müze özelliğini de koruyarak, özellikle mahalle sakini olan çocukların, gençlerin, hanımların burayı daha çok kullanabilmesine yönelik bir düzenleme yapacağız. Burası mini bir gençlik merkezi gibi, bir mahalle konağı gibi çocuklarımızın, gençlerimizin gelip derslerini çalışabileceği, internet hizmetinden yararlanabileceği, yine hanımlarımızın bahçesini farklı etkinlikler için kullanabileceği bir yer olacak. Restorasyonda bir miktar gecikme oldu ancak çalışmalara hız verdik. Çalışmalar 2 – 2,5 ay içinde tamamlanacak ve güzel bir merkez olarak mahallemize kazandırılacak” diye konuştu.

  • Beyazıt Camii 49 milyon liraya restore edildi!

    Beyazıt Camii 49 milyon liraya restore edildi!

    İstanbul’un bilinen yedi tepesinden üçüncüsünün üzerine inşa edilen Beyazıt Camisi’nin 22 Ağustos 2012’de başlayan ve 8 yıldır yürütülen restorasyon çalışmaları 48 milyon 899 bin 746 liraya mal oldu.

    İstanbul’da “orijinalliğini koruyan en eski selatin camisi” olarak kabul edilen Beyazıt Camisi’nde büyük bir titizlikle yürütülen restorasyon kapsamında, cami genelinde önceki onarımlarda yapılan çimentolu oluşumlar, Bilim Kurulu tarafından alınan ilke kararı gereği yapıya zarar verdiği için kaldırılırken, içeriden ve dışarıdan hasar tespitleri için araştırma çalışmaları yapıldı.

    Bu araştırmalar sırasında hatıl boşlukları, çok sayıda çatlak ve statik açıdan sorunlarla karşılaşıldı. Çıkan her türlü sorun projeye işlenerek ilgili Koruma Kurulu tarafından onaylanan projeler doğrultusunda imalatlar yapılarak tamamlandı.

    Merkezi kubbe hizasından başlanılarak aşağıya doğru kurşun üst örtü açılarak, yapının içerisinde gözlemlenen çatlaklar ve diğer hasarlar araştırıldı.

    Kubbelerde yoğun bir şekilde çatlak olduğu görüldüğü için paslanmaz çelik kuşak ile güçlendirme çalışmaları yapıldı.

    Camii avlusunda bulunan şadırvan yeniden onarılarak özgün haline kavuşturuldu. Camii içerisindeki halının restorasyonu 2 yılda tamamlanırken, aynı zamanda cami içerisinde bulunan aydınlatmalarda yeniden yapıldı.

    Kapı ve pencerelerinin de onarımının yapıldığı Beyazıt Camii’nde çalışmalarda sona gelindi.

    Camii dışarısında ve minarelerde bulunan çatlaklarında onarımı yapılarak özgün haline kavuşturuldu.

    Restorasyon ve güçlendirme çalışmalarının 8 yıl sürdüğü ve İbadete açılmayı bekleyen Beyazıt Camii drone ile havadan görüntülendi.