Etiket: riskli

  • Ortaokulda korkutan manzara

    Ortaokulda korkutan manzara

    Bahçelievler Yenibosna’da bir okulun duvarlarında derin yarık ve çatlaklar oluştu. Okulun dış cephesinde bir çok yerde meydana gelen çatlaklar, velileri tedirgin etti. Bunun üzerine bir araya gelen bazı veliler, okul yönetimiyle görüşmeye gitti. Yönetim ise, daha önce yapılan incelemeler sonucunda okulun depreme dayanıklı olduğunu söyledi. Öte yandan, olası bir depremde yıkılacak gibi duran okul, tahliye edilen okullar arasında yer almıyor.

    “Çocuklarımızı güvenli bir şekilde okula göndermek istiyoruz”

    Okulun iyi durumda olmadığını belirten öğrenci velisi Suna Altuntaş “Biz öğretmenimizle görüşmüştük. O da denetlemenin yapıldığını bir sakınca olmadığını söyledi. Şuanda dışarda da hasar olduğunu gördük. İyi durumda görünmüyor. Bir grup arkadaş gittiğinde sonucun iyi çıktığı söylenmişti. Sınıf öğretmenimizde öyle söyledi. Böyle olursa gidip görüşmek lazım. Ben o kadar kötü olduğunu bilmiyordum. İstanbul’da deprem beklenirken bu durum çocuklar için çok tehlikeli. İstanbul’da olduğumuz için sadece okul için değil evimiz içinde korkuyoruz. Çocuklarımızı güvenli bir şekilde okula göndermek istiyoruz” dedi.

    “Dökülen sıvaların çocukların kafasına düşme ihtimali de var”

    Sürekli okul yolunu kullanan mahalle sakini Ahmet Aşçıoğlu “Okulun arka tarafında da çatlaklar var. Bunu bir uzman görünce söyler. Dökülen sıvaların çocukların kafasına düşme ihtimali de var. En kötü ihtimal olarak yıkılacak diye bekliyoruz. Daha önce burası depreme dayanıklı olsun diye güçlendirildi. Güçlendirilme yeterli değil binanın demirleri gözüküyor. Burayı her gün gören velilerin söylemesi lazım. Okul müdürüne bu konuda ne yaptıklarını sormaları lazım. Okul aile birliği başkanları ne yapıyor belli değil. Yarın öbür gün bina yıkılınca yalandan alacaklar. Başkalarını suçlayacaklar. Hepsi palavra o gün boşuna ağlamasınlar” şeklinde konuştu.

  • ‘Gri bulut’ uyarısı

    ‘Gri bulut’ uyarısı

    Gün geçtikçe dünyanın en büyük sorunları arasında yer alan hava kirliliği nedeniyle dünyada her yıl milyonlarca insan hayatını kaybediyor. Hızlı ve çarpık kentleşme, trafik, kalitesiz yakıt kullanılması gibi farklı nedenler ile 30’dan fazla madde havayı kirletiyor. Her alınan nefes vücuda zarar vererek birçok hastalığa neden oluyor.

    İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu, konuyla ilgili, tüm dünyada hava kirliliğinin her geçen gün artmaya devam ettiğini söyledi.

    Artıştan dünya nüfusunun yüzde 90’ının etkilendiğini belirten Gemicioğlu, “Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) hava kirliliğiyle ilgili belirlediği belli standartlar var. Dünyanın birçok yerinde maalesef hava kirliliği belirlenen standartların üzerinde ortalamalara çıkıyor.” ifadesini kullandı.

    “Gri Bulut tabakası çok riskli”

    Prof. Dr. Gemicioğlu, İstanbul’da bugünlerde hava kirliliği oranının DSÖ’nün belirlediği standartların üzerine çıktığına dikkati çekerek şöyle devam etti:

    “Bu nedenle İstanbul’un üzerinde özellikle sabahları bir gri bir bulut tabakası oluşmakta. Bu gri bulut tabakası bizim için son derece riskli. Bu durum hasta olanlar açısından daha çok riskli. Hava kirliliği, kalp hastalıkları, astım ve KOAH gibi solunum yolu hastalığı olanlarda ataklara hatta inmeye ve pnömoniye yol açıyor. 65 yaşın üzerindeki kişiler ve çocuklar için de çok büyük risk taşıyor ve bu kişilerin de hastalanmasına neden oluyor. Ama hiç hasta olmayan küçük bebeklerde hatta anne karnında olanlarda, hava kirliliği ile zararlar ortaya çıkıyor. İlerleyen dönemlerde hastalıkların oluşmasına neden oluyor. Dolayısıyla aslında bu düzeyler, risk sınırının altına indirilirse pek çok insanın da ölümü önlenecek. Örneğin, son yıllardaki ölçümlerde dünyada 9 milyon kişinin sadece hava kirliliği nedeniyle oluşan birtakım rahatsızlıklar; bunlar zatürre olabilir, inme olabilir, KOAH atağı olabilir, kanserler olabilir. Tüm bu nedenlerden öldüğünü gösteriyor. Türkiye’de ise 44 bin kişi hava kirliliğine bağlı nedenlerden hayatını kaybediyor.”

    “Kronik öksürük nedeni hava kirliliği olabilir” 

    İnsanların hava kirliliğini bildiğini ancak bundan hiç endişe duymadığını belirten Gemicioğlu insanların bunu hafife almayarak daha dikkatli olması gerektiğini anlattı.

    İnsanlardaki kronik öksürüğün çok fazla nedeni olduğunun altını çizen Gemicioğlu, “Mesela bir reflü veya geniz akıntısı da kronik öksürüğe neden olabilir. Ama iki aydan fazla süren yani kronik müzmin öksürüğünüz varsa sürekli kirli havada iş yapıyorsanız kronik öksürüğün nedeni hava kirliliği de olabilir. Hava kirliliği sinsi bir tehlikedir, hem ölüm hem de pek çok hastalığın başlıca sebebi.” diye konuştu.

    “Sabah evleri havalandırmadan kaçınmalıyız”

    Hava kirliliğinin azaltılması için bazı önlemlerinin alınması gerektiğini dile getiren Gemicioğlu özellikle fosil yakıtlarının daha az tüketilmesi gerektiğini ifade etti.

    Prof. Dr. Gemicioğlu, dünyada elektrikli araçlar kullanımının arttığını vurgulayarak “Bunun yanında yakıt olarak doğal gaz tercih edilmeli. Odun, kömür ve tezek yakılmasından uzak durulmalı. Dünya buna dikkat ediyor, bizim de dikkat etmemiz gerekiyor. Bunlara dikkat etmezsek kendi elimizle bu kirliliği arttırmış oluyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

    Hava kirliliğinin olduğu dönemlerde sabah sporundan kaçınılması gerektiğini aktaran Gemicioğlu şunları kaydetti:

    “Sabah, evleri havalandırmadan mümkün olduğu kadar kaçınmalıyız. KOAH ile astım, yüksek tansiyonu, kalp rahatsızlığı olan kişilerin bu dönemde dışarıya çıkmamasını istiyoruz. Hava kirliliği sadece astım, KOAH değil solunum yolu enfeksiyonları, kardiyak hastalıklar da değil, kansere de yol açabiliyor. Bu nedenle hava kirliliğinin azaltılması son derece önemli.”