Etiket: rize

  • Handüzü Yaylası’nda kar eğlencesi

    Handüzü Yaylası’nda kar eğlencesi

    Rize’nin Güneysu ilçesine bağlı ilçe merkezine 16 kilometre uzaklıktaki Handüzü Yaylası beyaza büründü.

    Doğu Karadeniz’de etkili olan kar yağışının yüksek kesimleri beyaza bürümesi Handüzü Yaylası’nda da kartpostallık görüntülerin ortaya çıkmasına neden oldu.

    Rize merkeze 33 kilometre uzaklıkta olan ve şehir merkezine en yakın yayla olma özelliğine sahip olan Handüzü Yaylası, vatandaşların hafta sonunda kar eğlencesi için tercihi oldu.

    Bazı vatandaşlar kar manzarasının tadını çıkarırken, bazı vatandaşlar naylonlarla kaydı, kartopu oynadı.

  • Ayder Yaylası’ndan kar manzaraları

    Ayder Yaylası’ndan kar manzaraları

    Rize’nin Ayder Yaylası’nda kar yağışının son bulmasıyla muhteşem manzaralar ortaya çıktı.
    Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı dünyaca ünlü turizm merkezlerinden Ayder Yaylası’nda bir haftadır etkili olan kar yağışı sona erdi.

    Yağışın sona ermesi ile görüş mesafesi açıldı. Gelin tülü gibi kar ile örtülmüş çam ağaçları, karlı tepeler, karların arasından akan dereler vatandaşların cep telefonlarıyla çektiği fotoğraflara konu oldu. Bazı vatandaşlar ise kar yağışının son bulmasını fırsat bilerek naylon poşetler ile festival alanında kayarak alanı kayak pistine çevirdi.

    Eğlenceli dakikalar geçiren vatandaşlar kayın tadını doyasıya çıkardı.
    Antalya’nın sıcağından Ayder’in soğuğuna geldiğini ancak herkese de tavsiye ettiğini dile getiren Haluk Onur Kılıç isimli turist “Antalya’dan geliyorum. Ayder çok güzel. Antalya’nın sıcağından sonra burası tabi bize biraz soğuk geldi.

    Herkese bu mevsimde gelmesini tavsiye ediyorum” dedi.
    Kadir Kurkut isimli turizmci ise daha güzel bir yaz sezonu geçirebilmek için kış sezonunda renkli geçmesi gerektiğini, bu yıl karın erken yağmasının da buna ön ayak olduğunu dile getirerek “Antalya’dan misafirlerimiz var.

    Bu güzelliği göstermek adına misafirlerimizi buraya getirdim. Geçen yıllarda kar biraz gecikmeli oluyordu. Bu durumda bizi üzüyordu. Sonrasında daha güzel yazları yaşamak adına, bu ortamı da yaşamamız gerekiyor. Kar bu yıl erken geldi. Devamını da bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Türkiye’de yeni bitki türü keşfedildi

    Türkiye’de yeni bitki türü keşfedildi

    Bilim insanları tarafından sadece Türkiye’de yayılım gösteren yeni tür bitki literatüre kazandırıldı.
    Konyalı Fen Bilgisi Öğretmeni Süleyman Uysal’ın kendilerine gönderdiği bir örnekle yola çıkan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ), Giresun Üniversitesi (GRÜ) ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) mensubu bilim insanları, gönderilen bitkinin yeni bir tür olduğu kanaatine vardı.

    Yapılan çalışmalar neticesinde yanılmadıklarını gören ekip bitkiyi literatüre kazandırmış oldu. Halk dilinde Madımak olarak bilinen Polygonum bitki ailesine ait yeni bir tür literatüre kendisini bulan Süleyman Uysal’ın soyadından da esinlenerek ‘Polygonum Uysalii’ olarak geçti.

    Bitkinin Süleyman Uysal tarafından Antalya civarında bulunduğuna dikkat çeken RTEÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Makbul “Türkiye, sahip olduğu bitki çeşitliliği nedeniyle dünyada eşine nadir rastlanan bölgelerden bir tanesidir.

    Bizler de bitki sistematiği açısından ülkemizde belli bitki gruplarını inceleyerek onları tanımaya ve karakterize etmeye çalışıyoruz. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), Giresun Üniversitesi (GRÜ) ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nden (RTEÜ) bizler de dahil olmak üzere çalışma grubuyla birlikte, Madımak ailesi olarak bilinen Polygonum cinsine ait bitkileri toplamak üzere Türkiye’de saha çalışmaları yapıyoruz.

    Tabii ki, bu saha çalışmaları farklı kitleler tarafından da takip ediliyor. Konya Seydişehir’de yaşayan bir doğa sever bitki gözlemcisi olan bir öğretmen, doğaya çıkıp bitkiler üzerinde gözlemler yapıyor, fotoğraflar çekiyor ve bunları, o bitki grubunu çalışan bilim insanlarıyla paylaşıyor.

    Bu kapsamda, Seydişehir ilçesinden Süleyman Uysal adında bir fen bilgisi öğretmeni bizlere, Antalya Akseki civarında bulduğu bu bitkiyi göndermek istediğini ifade etti.

    Bitkiyi bizlere gönderdiğinde, ilk incelemelerimizde bu bitkinin, gerçekten dünyada eşine rastlanmayan, sadece ülkemizde yayılış gösteren endemik bir tür olduğu sonucuna vardık. Yani bu bitki, yeni bir tür olduğu kanaatine varıldı” ifadelerini kullandı.

    Türkiye için endemik yeni bir tür
    Bulunan yeni tür üzerinde araştırmalar gerçekleştirmek için sahaya indiklerinde bitkini sadece Türkiye’de yayılım gösterdiğini gördüklerini sözlerine ekleyen Makbul “Bunun üzerine, araştırma ekibimizle daha detaylı gözlemler yaptık.

    Bu gözlemler neticesinde, yaklaşık 2 yıl süren bir süreçte, bitkinin moleküler, mikromorfolojik, palinolojik, morfolojik özellikleri detaylı bir şekilde incelendi.

    Dünyadaki akrabalarıyla karşılaştırıldığında, gerçekten de bu bitkinin dünyada herhangi bir şekilde yayılış göstermediği kanaatine varıldı. Yaklaşık bir yıl süren bir yayın aşamasından sonra, bitki uluslararası saygın bir bilimsel dergide yayınlanarak, Türkiye için endemik yeni bir tür olarak teşhis edilmiştir” dedi.

    Bulan öğretmenin soy ismi bitkiye verildi
    Bitkiyi kendilerine ulaştıran Fen Bilgisi Öğretmeni Süleyman Uysal’ın isminden yola çıkarak isimlendirme yapıldığını ifade eden Makbul “Bitkinin ismini Polygonum Uysalii olarak verdik. Polygonum zaten bu grubun ismi olduğu için bilimsel olarak buna herhangi bir müdahale şansımız yok.

    Ancak, soyadı diyebileceğimiz ikinci kısmına, belirli kurallar gereği isimler verebiliyoruz. ‘Uysalii’ ismi de, bu bitkiyi ilk defa bizlere tespit eden, bizlerle paylaşan ve keşfinde önemli rol oynayan Süleyman Uysal hocamızın ismine atfen verilmiştir. Böylece, bitki bilimi ile doğrudan ilgisi olmamasına rağmen, Fen Bilgisi Öğretmeni olan hocamıza doğaya verdiği katkılardan dolayı teşekkür mahiyetinde bu ismi armağan etmiş olduk” şeklinde konuştu.

    Madımak olarak bilinen Polygonumların kullanım alanı geniş
    Polygonum, yani Madımak bitki grubu üzerinde çalışmalarını yürüten RTEÜ Biyoloji Bölümü Doktora Öğrencisi Suzan Kundakçı, Polygonum ailesinin Anadolu’da tedavi amaçlı ve gıda olarak kullanıldığı kaydederek “Bitkinin en dikkat çekici ve göze çarpan özellikleri, tedavi amaçlı kullanımları ve gıda olarak tüketilmesidir.

    İç ve Orta Anadolu Bölgesi’nde bu grup Madımak bitkisi olarak tanınmakta ve oldukça fazla tüketilmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, glütensiz bisküvi veya glütensiz ekmek yapımı gibi ürünlerde de Madımak olarak adlandırılan bitki grubunun içeriğinden oldukça fazla yararlanıldığı görülmektedir.

    Tedavi olarak kullanım amaçlarına baktığımızda, kanser hastalıklarının tedavisinde, şeker hastalıklarının tedavisinde, iltihaplı yaralanmalarda ve bağırsak hastalıklarının tedavisinde sıklıkla kullanıldığı gözlemlenmektedir.

    Özellikle bitkinin antioksidan içeriği oldukça yüksek olup, bu özellikten dolayı birçok tıbbi ve kimyasal çalışmada kullanıldığı bilinmektedir.

    Ayrıca, ülkemiz için önemli bir sanayi kolu olan kozmetik sanayisinde de bu bitkilerin içeriğinden oldukça fazla yararlanılmaktadır.

    Çünkü Madımak bitkisi, Polygonum grubu olarak sahip olduğu kimyasal içeriklerin krem yapımlarında kullanımı tercih edilmektedir ve bu kremlerin yaşlanma karşıtı, kırışıklık giderici etkilerinin olduğu bilinmektedir” dedi.

    İlaç ve kozmetik sanayi gibi önemli sanayi kollarına da önemli bir veri kaynağı
    Polygonum grubu bitkilerin yemek ve ilaç sanayi dışında kozmetik sanayiinde de önemli bir veri kaynağı olduğuna dikkat çeken Kundakçı “Özellikle Madımak olarak bilinen bitkinin yemek olarak tüketilmesinin yanı sıra, kurutularak çay olarak da tüketildiği bilinmektedir.

    Çay olarak tüketildiğinde, grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların rahatlatılmasında etkili olduğu, ayrıca önemli sedatif etkilerinin bulunduğu bilinmektedir.

    Bitkinin bu tıbbi kullanımlarının ve özellikle ülkemizin gastronomik ekonomisine katkı sağlanması göz önünde bulundurulduğunda, çünkü bitkinin özellikle Madımak grubu olarak bilinen Polygonum türlerinin doğal ortamlarda yetiştirildiği gibi, kültüre edilmiş alanlarda da yetiştirildiği görülmektedir.

    Böylece, ülke ekonomisine de ticari katkılarının büyük olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, gerek yeni türümüzün keşfi gerekse Polygonum grubu bitkilerin dünya bitki biyoçeşitliliğine katkı sağlaması, ilaç ve kozmetik sanayi gibi önemli sanayi kollarına da önemli bir veri kaynağı oluşturacağı düşünülmektedir” diye konuştu.

  • Ayder Yaylası’nda süren kar yağışı

    Ayder Yaylası’nda süren kar yağışı

    Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinin önemli turizm merkezi Ayder Yaylası’nda günlerdir aralıksız yağan kar yerli ve yabancı turistleri olduğu kadar bölge esnafının da yüzünü güldürdü. Bölgede kar kalınlığının 1 metreyi bulması Ayder Yaylası’nda her yıl Ocak ayında düzenlenen ‘Kardan Adam Festivali’ için de “Kar yağmazsa ne olacak?” endişesini de ortadan kaldırdı.

    Geçtiğimiz yıllarda yağmayan kar nedeniyle kilometrelerce uzaktan kamyonlarla festival alanına kar taşınmıştı. Karın erken ve fazla yağması bu yıl 16’ıncısı düzenlenecek olan Kardan Adam Festivali için bölge esnafı tarafından heyecan verici bir gelişme oldu. Festival için kar taşınmayacağını düşündüklerini dile getiren bölge esnafı festivalin bu sayede renkli geçeceğini umut ediyor.

    “Kar Festivali’nde karsız kalmayacağız”
    Ayder Yaylası’nda işletmecilik yapan Tolga Sarı, bu yıl kışın bölgeye erken düştüğüne vurgu yaparak “Bu yıl beklenen kar yağışı erken geldi. Kasım ayında yaklaşık 1 metreye yakın kar yağdı. Kış erken geldi. Önümüzde festivalimiz ve yılbaşı kutlamaları hazırlıkları var. Gelen kar, bizim için de çok güzel oldu ve kışın başlangıcının müjdesi oldu. Geçen yıllarda olduğu gibi Kar Festivali’nde karsız kalmayacağız. Misafirlerimizi bekliyoruz” dedi.

    “Sıcağı bıraktık, buraya geldik”
    Antalya’dan gelerek karın tadını çıkaran Serkan Keşler, Ayder Yaylası’na gelip görmeyi herkese tavsiye ettiklerini dile getirerek “Ayder Yaylası çok güzel. Daha önce gelmiştik, fakat bu mevsimde ayrı bir güzel. Kasım ayında böyle manzaraları görmek Türkiye’de kolay kolay mümkün değil. Gerçekten çok beğendik ve herkese tavsiye ederiz. Antalya’dan geliyoruz, yani sıcağın memleketinden. Sıcağı bıraktık, buraya geldik ve çok güzel. Herkese tavsiye ederiz” ifadelerini kullandı.

  • Kar kalınlığı 1 metreye yaklaştı

    Kar kalınlığı 1 metreye yaklaştı

    Dünyaca ünlü turizm merkezi Ayder Yaylası’nda son yağan karla birlikte kar kalınlığı 1 metreye yaklaştı. Kış turizmi için hem turistlerin hem turizmcilerin yüzü güldü.

    Rize’nin Çamlıhemşin ilçesindeki dünyaca ünlü turizm merkezi Ayder Yaylası her yıl yaz ve kış aylarında yüzbinlerce yerli ve yabancı turist ağırlıyor. Yaz aylarında cıvıl cıvıl olan yayla kış aylarında da bu özelliğini koruyor. Bu yıl Ayder Yaylası’na karın erken yağışı ve yoğun olması turizmcileri mutlu ettiği gibi turistlerin de ilgisini çekti.

    Zaman zaman yolda kalan turistlerin imdadına bölgede sürekli kar temizleme çalışması yapan ekipler yetişti.
    Karın erken yağması bu yıl 25 Ocak ve 26 Ocak tarihlerinde gerçekleşmesi planlanan ‘Kardan Adam Festivali’ için de umut kaynağı oldu. Geçmiş yıllarda düzenlenen kar festivalleri kar yağışının az olması nedeniyle zaman zaman eleştirilere konu olmuş, hatta bazen yüksek yaylalardan festival alanına kar taşındığı bile olmuştu.

    Bu yılki bu erken yağan kar ve yoğun olmasının sevindirdiği festival zamanı sorun yaşanmayacağını, bu yıl turistlerin karın tadını doya doya çıkaracağını düşünüyor.

    “Karın erken yağışı festivalde yüzümüzü güldürecek”
    Karın erken yağışının kış turizmi açısından verimli olacağına vurgu yapan bölge turizmcilerinden İbrahim Yılmaz, “Karın yağışı biraz erken oldu ama bir hayli fazla oldu.

    Şu anda yaklaşık olarak 1 metreye yakın bir kar seviyesi var. Çarşamba gününe kadar devam edecek gibi gözüküyor. Tabii bunun güzel yanından ziyade biraz da sıkıntılı yanları yönleri de var tabii ki. Ulaşım birazcık problemli oluyor ama belediye genelde yol çalışmalarını yaptığı için tuzlamalar vesaire ana yollar açık oluyor.

    Festival tarihleri de netleşti. 25-26 Ocak’ta nasipse festival zamanı olacak. Karın erken yağışı festivalde yüzümüzü güldürecek gibi gözüküyor. Vakti zamanında yukarıdaki yaylalardan da kar taşıdıkları olmuştur ama bu sene daha güzel olacağını tahmin ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Karı görelim diye Rize’ye geldik”
    İstanbul’da ikamet eden ve karın tadını çıkarmak için Rize’ye geldiğini kaydeden Merve Latif isimli vatandaş ise, “İstanbul’dan geldim 4 günlüğüne. İstanbul’da böyle güzel kar yağmıyor malum. Biz de karı görelim diye Rize’ye geldik. Ayder’e de gelmeden olmazdı. Bakalım, güzel yağıyor şu anda. İnşallah böyle devam eder” şeklinde konuştu.

  • Kazanları kuru fasulye, duvarları tarih

    Kazanları kuru fasulye, duvarları tarih

    Türkiye’nin siyasi ve sanat dünyasının önemli isimlerinin fotoğrafları Rize’de 1958 yılından bu yana hizmet veren kuru fasulyesi ile meşhur işletmenin duvarlarında sergileniyor.

    Rize’nin Çayeli ilçesinde kuru fasulyesi ile meşhur işletmesinde hizmet veren Selahattin Hüsrev, babadan kalma işletmesinde babadan kalma geleneği sürdürmeye devam ediyor.

    Baba Hacı Fahri Hüsrev 40 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Başbakan olduğu dönemde kuru fasulyesi ile meşhur işletmesinde çektirdiği fotoğrafı duvarına asmasıyla bir gelenek başlattı. 40 yıldır kuru fasulye yemeye gelen siyasetçi, sanatçı, sporcu gibi tanınmış kişilerin fotoğrafları işletmenin duvarlarını süslerken, kendisinden işi devralan Selahattin Hüsrev de babadan kalma geleneği hiç bozmadı.

    40 yıldır süre gelen gelenek şimdilerde ise ilçeye giden herkesin dikkatini çekmesine ve tarihi duvarların önünde fotoğraf çektirmesine sebep oldu.
    40 yıldır çekilen bütün fotoğrafları işletmelerinin duvarına astıklarını ifade eden Hüsrev “Fotoğraf olayına 1983 yılında başladık. İlk fotoğrafımıza rahmetli Turgut Özal ile başladık. Daha eski tarihten başlasaydık bir sürü fotoğraf olurdu burada. İşletmemizde yemek yiyen devlet büyüklerimiz, sanatçılarımız hepsinin fotoğrafı var” dedi.

    Demirel ile güldüren anı
    Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) merhum lideri Alparslan Türkeş’ten tutun Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e kadar rahmetli olmuş birçok siyasinin fotoğrafını duvarlarında sergileyen Hüsrev, Demirel ile yaşadıkları anıyı “Demirel ile bir anımız var.

    Böyle fotoğraf çektirirken resimde babam sağına geçti, ben soluna. O sırada babama dedi ki ‘Sen soluma geç’ bana ‘Sen sağıma geç’ dedi. Sonra ‘Ben gençleri sağıma, yaşlıları soluma alırım’ dedi. Bizim için güzel bir anı oldu” ifadeleriyle anlattı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeri ayrı
    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da birden fazla fotoğrafı olduğuna dikkat çeken Hüsrev, Erdoğan’ın fotoğraflarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden başladığını dile getirerek “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da devamlı geliyor.

    Hatta Belediye Başkanı olduğu dönemde geldiği zamandan bile resmi var. Cumhurbaşkanı olduktan sonra da valilikte birkaç kez yemek verdik kendisine. Her geldiğinde yine bizden yemek alır. Onun yeri bizde ayrı” diye konuştu.

    “Türkiye’nin yakın tarihinin siyasi ve sanat dünyasını biz bu köşemizde yaşatıyoruz”
    Türkiye’nin siyasi ve sanat tarihini duvarında barındırarak insanlarında dikkatlerini çektiklerinin altını çizen Hüsrev “Türkiye’nin yakın tarihinin siyasi ve sanat dünyasını biz bu köşemizde yaşatıyoruz. Burada birçok hatıramız var. Hepsinin ayrı ayrı anısı var. Rahmetli Erbakan’ın hocamız da, var Deniz Baykal da var. Güzel bir hatıra hepsi.

    Müşteriler bakıyor seviniyor devlet sanatçılarımız devlet adamlarımız var mesela. Elimizden geldiği kadar devam ettirmeye çalışıyoruz. Güzel bir hatıra. Gelen müşterilerimizde bakıyor çektiğimiz fotoğraflara. Siyaset ve sanat dünyasının bir tarihini burada yaşatıyoruz. Hatta işletmenin fotoğrafların asılı oluğu kısmını hiç bozmadık. Otantik havasını bu şekilde tutuyoruz” şeklinde konuştu.

  • Handüzü Yaylası beyaza büründü

    Handüzü Yaylası beyaza büründü

    Rize’nin Güneysu ilçesinde bin 800 rakımdaki Handüzü Yaylası, kar kalitesi ile kayakçılarında ilk kar antrenmanını yapması için vazgeçilmez bir alan oldu.

    Rize’nin Güneysu ilçesine yaklaşık 45 dakika uzaklıktaki Handüzü Yaylası eşsiz güzelliği ve şehre yakınlığı ile tüm dikkatleri üzerine çekmeye başlamıştı. Öyle ki Handüzü Yaylası’ndan Kıble Dağı Doğa Parkı’na, Çağrankaya Yaylası’na, Kandemirler Yalası’na ve Kanboz Yaylası’na ulaşmak da mümkün olduğu için Güneysu’nun bütün yaylalarını görmek isteyen herkes için de cazibe merkezi haline geldi.

    Bahar ve yaz aylarında düzenlenen Dağ Bisikleti Şampiyonaları’nın da gerçekleştiği Handüzü Yaylası’nın bir özelliği de karın yağması ile ön plana çıktı. Ekim ayının 19’unda ilk düşen karın erimemesi hatta üzerine eklenerek devam etmesi, ayrıca kar kalitesinin de ön plana çıkması nedeniyle artık Handüzü Yaylası kayakçılara da ev sahipliği yapmaya başladı.

    Güneysuspor bünyesindeki 30 öğrenci Handüzü Yaylası’nın bu özelliğini fırsata çevirerek Türkiye Şampiyonası’na hazırlanıyor. Güneysu Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü Kayak Antrenörü Ayşenur Duman Çetinkaya eşliğinde Handüzü’ndeki ortamı değerlendiren 30 sporcudan 10’u bu yıl gerçekleşecek Türkiye Şampiyonası’nda yarışacak.

    Güneysu’da ve Rize Merkez’de yaşayan gençlerin Handüzü’ndeki bu kar fırsatından yararlanması için bir oluşum kurulduğunun altını çizen Antrenör Ayşenur Duman Çetinkaya, “Hedefimiz büyük. Birkaç sporcudan madalya bekliyoruz. Umarım almayı başarırız. Şimdi burada yeni bir oluşum var.

    Biz de bu yeni oluşumun içerisine girmek için geldik. Burada temellerini atmak bize onur ve gurur veriyor. Bu yeni oluşuma Sayın Valimiz, Kaymakamımız, Belediye Başkanımız hepsi çok destek veriyor. Biz de onlarla birlikte bu yolda yürüdüğümüz için çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.
    Güneysu ilçesine 17 kilometre uzaklıktaki Handüzü Yaylası’nın denize yakın olmasına rağmen Türkiye’de ilk kar yağan bölgelerin başında geldiğine vurgu yapan Çetinkaya, bu durumun kayakçılar için bir avantaj olduğunu dile getirdi.

    Ayşenur Duman Çetinkaya, “Handüzü Yaylası Türkiye’de kar yağan ilk yerlerden birisi. Burada kar kolay erimediği için bütün Türkiye’deki kayakçılar ve dünyadaki kayakçılar için çok büyük bir avantaj. İlk kar antrenmanlarını yapmak isteyen Türkiye Kayak Federasyonu Olimpik ve milli takımı burada şu anda kamp yapıyor. Handüzü Yaylası’nın gelecekte Türkiye’de kayağın en iyi merkezlerinden biri olacağına inanıyoruz ve biz de gelişmesi için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız” şeklinde konuştu.

  • Heyelandan hayatını kaybeden şahıs son yolculuğuna uğurlandı

    Heyelandan hayatını kaybeden şahıs son yolculuğuna uğurlandı

    Rize’nin Çayeli ilçesinde dün sabah yaşanan heyelanda hayatını kaybeden Yakup Özcan Bayraktar son yolculuğuna uğurlandı.
    Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı Eskipazar Mahallesi’nde dün sabah saatlerinde meydana gelen heyelanda 35 yaşındaki Yakup Özcan Bayraktar oturduğu apartmanın 1. katının ardındaki istinat duvarının çökerek binanın duvarını yıkması üzerine gelen toprak ve hafriyat nedeniyle yatağında hayatını kaybetmişti.

    Bayraktar için bugün Çayeli Hacıbaşı Camii’nde öğle namazının ardından cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, AFAD Rize İl Müdürü Mehmet Salih Avcı, Çayeli Kaymakamı Sertaç Kırçuval, Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi, kurum amirleri, siyasi parti il başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Bayraktar cenazenin ardından Güzeltepe Köyü’ndeki aile kabristanlığına defnedildi.

  • Depremlerin meydana getirdiği titreşimler heyelana neden

    Depremlerin meydana getirdiği titreşimler heyelana neden

    Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Heyelan Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayberk Kaya, “Bilindiği üzere bölgemizdeki heyelanların ana tetikleyici unsuru her ne kadar yağmurlar, yağışlar ve aşırı kar erimeleri olsa da depremlerin meydana getirdiği titreşimler de heyelanlar oluşmasına neden olmaktadır” dedi.

    Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı Eskipazar Mahallesi’nde 1 vatandaşın hayatını kaybettiği heyelana ilişkin konuşan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Heyelan Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayberk Kaya, bölgede geçtiğimiz günlerde yaşanan iki depreme dikkat çekerek, sarsıntıların heyelana neden olduğunu kaydetti.

    Heyelandan önce bölgeye 1 haftada yaklaşık metrekare başına 600 kilogram yağmur düştüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Kaya, “Tabii öncesinde bir hafta boyunca sahada toplamda metrekareye 600 kilogramlık düşen bir yağmur olayı meydana gelmişti. Bu yağmur olay sonucunda ise yamaçlarda yoğun bir şekilde yük birikmesi olayı meydana geldi. Tabii geçen hafta cuma günü de merkezi Hemşin olan 4.7 büyüklüğünde bir depremde Rize kenti sarsıldı.

    Bu olaydan önce buradan yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta merkez üssü Güneysu olan 2.3 büyüklüğünde başka bir deprem olayı da meydana gelmişti. Bilindiği üzere bölgemizdeki heyelanların ana tetikleyici unsuru her ne kadar yağmurlar, yağışlar ve aşırı kar erimeleri olsa da depremlerin meydana getirdiği titreşimler de heyelanlar oluşmasına neden olmaktadır. Bu iki tetikleyici unsur üst üste geldiğinde maalesef böyle bir acı olayla karşılaştık. Heyelan olayı akabinde afete dönüşerek hem can hem de mal kaybı olayına neden olmuş oldu” ifadelerini kullandı.

    “Bu tip olaylar heyelan dediğimiz olayların habercisi konumundadır”
    Bölgede yaşayan herkesi daha dikkatli olması konusunda uyaran Kaya, “Bundan sonraki süreçte bu tip eğimli arazilerde ikamet eden vatandaşlarımızın daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir. Çünkü hem yağışlarla hem de titreşimle arazideki toprakların üzerine birde ek yük daha binmiş oldu.

    Vatandaşlarımızın arazilerini daha fazla dikkatli bir şekilde kontrol etmeleri gerekmektedir. Arazilerinde gerilme, çatlakları var mı? Bunun haricinde arazide bulunan ağaçlarda ya da elektrik direklerine ya da çiftlerde düşeyde sapma dediğimiz eğilmeler var mı? Bahçe duvarlarında çatlaklar binalarının duvarlarında çatlaklar, pencere kapı kasalarında kapanma gibi sorunlar yaşıyorsa, vatandaşlarımızın ivedilikle ilgili kurumlara haber vermeleri gerekmektedir. Bu tip olaylar heyelan dediğimiz olayların habercisi konumundadır” dedi.

    “Vatandaşlarımızın üst derecede dikkat etmeleri gerekmektedir”
    Herkesin kendisinin de önlem alabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Kaya, “Vatandaşlarımız da kendileri bireysel olarak önlemlerini alabilir. Örneğin çay bahçelerindeki drenaj amaçlı yapılan kanalların sürekli açık bulundurulması ve temizlenmesi gerekmektedir. Yine heyelana hassas lokasyonda bulunan vatandaşlarımızın bireysel olarak topraktaki suyu emme kapasitesine sahip okaliptüs ve kızılağaç dediğimiz ağaçlarla bireysel olarak kendileri rehabilite yapma durumları olabilir. Arazilerde yine mühendislik hizmeti almadan, ilgili kurumları bilgilendirmeden temel kazısı ve yol kazısı işlemlerinin yapılmaması gerekmektedir. Vatandaşlarımızın bu konulara üst derecede dikkat etmeleri gerekmektedir” şeklinde konuştu.

  • Rize’deki şiddetli yağıştan tarım arazileri de nasibini aldı

    Rize’deki şiddetli yağıştan tarım arazileri de nasibini aldı

    Rize’de 1 kişinin hayatını kaybettiği, 4 kişinin yaralandığı heyelanın yaşandığı Çayeli’nde şiddetli yağışlar sonrasında tarım arazileri de göle döndü.
    Kentte dün sabah saatlerinde etkisini gösteren şiddetli sağanak Çayeli ilçesine bağlı Eskipazar Mahallesinde heyelana neden oldu. Yakup Ali Bayraktar’ın hayatını kaybettiği heyelanda 4 kişi de yaralandı.

    Yaralılardan 2’si ayakta tedavi edilirken, hastaneye kaldırılan Özlem Y. ve Zeki A.’nın ise tedavileri devam ediyor. Heyelandan etkilenen 6 binada toplamda 64 daire tedbir amaçlı boşaltıldı, bölgede güvenlik tedbirleri alındı.

    İlçede şiddetli yağış nedeniyle tarım arazileri de zarar gördü. Eskipazar Mahallesinde çay bitkileri suyun içerisinde kalırken Yalı Mahallesinde kivi, portakal, greyfurt ve mandalina ağaçlarının bulunduğu tarım arazisi balçıkla doldu, derin su birikintileri oluştu. Bahçedeki su yağmurun azalmasıyla kendiliğinden çekilmeye başlasa da ağaçlar sudan tamamen kurtulamadı.