Rize’nin yüksek kesimlerinde soğuk havanın da etkili olmasıyla beraber kar yağışı yaşanıyor. Kar yağışının etkili olduğu ilçelerden Ardeşen ilçesinde Sarimanga Yaylası ve Özgür köylerinde gençler kar yağışını eğlenceye dönüştürmek için farklı bir yol izlediler. Daha önce arabanın arkasına bağladıkları şambrelle yollarda kayan gençler bu kez bir lastiğin üzerine çıkarak ve oturarak yine arabanın arkasına halatla bağlanarak ve tutunarak kaydılar. Gençler o anlarını cep telefonu ile kayıt altına alarak sosyal medya hesaplarında paylaştılar.
Etiket: rize
-
Afrika’dan Rize’ye gelin geldi
Rize’nin Çayeli ilçesinde yaşayan 42 yaşındaki Ramazan Öztürk, çalışmak için Afrika’nın Mali ülkesine gitti. Orada motosiklet ile gezdiği esnada telefonu ile navigasyonu kontrol ettiği için polis tarafından durduruldu. Polis Öztürk’ü durdurarak ceza yazacağını bildirdi. Polisin ceza yazacağını öğrenen Öztürk, o sırada polislerle konuşmaya başladı. O esnada orada giyim mağazası olan 32 yaşındaki Dienama Dembele, Öztürk’ün yanına gitti. Cezayı ödemek isteyen Öztürk, yanında yüklü bir para olduğu için parayı bozdurmak istedi. Yanlarında bulunan Dienama Dembele’den parayı bozdurmasını istedi. Şans eseri tanışan çift buluşmaya başladı. Buluştukları bir gün Öztürk, eşi Dienama’ya evlenme teklifi yaptı. İlk önce düğün Mali’de gerçekleştirildi. Ardından da Öztürk, ailesi ile Çayeli’nde bir düğün yaptı. Öztürk’ün eşi Dienama Dembele ismini Zeynep Dembele Öztürk olarak değiştirdi.
“Benim nasibim oradaymış”
Eşiyle tesadüfen tanıştığını belirten Ramazan Öztürk, “Benim Afrika’ya gitme gibi bir fikrim yoktu. Bizim Mali Konsolosu Hasan Bey sayesinde Afrika’ya gittik. İlk 6 ayda gittik. İkinci 6 ayda tesadüfen tanıştık. Afrika’da polis durdurdu bizi. Polis durdurunca eşim yanımıza geldi. Ben de az bildiğim Fransızca ve Afrika’nın dilinde konuşmaya çalıştım ve tanıştık. Sonra fazla uzun sürmedi. Yaklaşık 2 buçuk ay içerisinde evlenmeye karar verdik. Önce eşimin tarafının usulünce düğünümüzü yaptık. Biz de burada düğünümüzü yapmak istedik. Oraya askeri bir hastanenin yapımı için gittik. Tanışmamız kesinlikle tesadüfen oldu. Benim nasibim oradaymış. Daha önce Türkiye’de de olabilirdi ama evlenmedik. Nasibimiz oradaymış. Oraya gittik nasibimiz bizi buldu. Biz ne kendi ailemden ne de eşimin ailesinden kötü bir tepki almadık” dedi.
“Aklımın ucundan hiç geçmezdi”
Afrika’da hayatının eşini bulacağı aklından hiç geçmediğini ifade eden Öztürk, “Aklımın ucundan hiç geçmezdi. Afrika’ya bile gitmeyi beklemiyordum. Eşimin orada küçük bir elbise dükkânı var. Mali’de bir restorandan çıkıp hastaneye gidiyordum. Yol bilmediğim için telefonla navigasyon yardımıyla gidiyordum. Polis beni ışıklarda durdurdu. Ben orada stres oldum. Polislerle tartıştım biraz. O anda eşim gelip yanımda durdu. Telefonla şirketimizin tercümanını aradım. Orada eşime verdim telefonu ve parayı bozmasını istedik. Parayı bozup getirdi. O olaydan sonra 2-3 defa görüştük. Zaten 6’ncı 7’nci buluşmada evlenmeye karar verdik. Kendi ailemden kimse oraya gelemezdi. Prosedürler çok uzun. Çalışma arkadaşlarımız ve konsolos ağabeyimiz geldi. 24 Eylül 2023 tarihinde orada düğünü yaptık. Eşimi getirebilmek için oradaki bütün prosedürü yaptık. Ben kızı istemeye gitmedim. Beni kabul etmediler. Damadı kabul etmiyorlar. Akrabalarını kabul ediyorlar. Zaten biz karar verdiğimiz için ailesi güzellikle karşıladı” diye konuştu.
“Ramazan’la tanıştığım için çok mutluyum”
Ailelerin kendisini güzel karşıladığını dile getiren Dienama Dembele, “Ramazan’la tanıştığım için çok mutluyum. Evlendiğimiz için de ayrıca çok mutluyum. Ailesi ve benim ailem bizi güzel karşıladı. Bizi çok sevgiyle karşıladılar” dedi.
“Şaka yapıyor gibi şaşırdım”
Ramazan Öztürk’ün annesi Nurten Öztürk, gelini yabancı olduğu için dil öğrenmeye çalışacaklarını söyleyerek, “Bizi aradı. Bana, ‘anne böyle bir şey düşünüyorum’ dedi. Ben de durdum. Şaşırdım sonuçta. Şaka yapıyor gibi şaşırdım. Sen sevdikten sonra ben de severim dedim. Yeter ki sen sev. Sen ne istiyorsan ben de öyle yaparım dedim. Hiç düşünmedik. Kimi dille, kimi zaman işaret diliyle anlaşırız. Birkaç kelime de öğrenirim. Artık gelinimiz yabancı oldu. Dil öğrenmemiz lazım” ifadelerini kullandı.
“2 farklı kültür, 2 farklı dünya ama gönül birleşince samanlık seyran olduğu gibi ülkelerde birleşiyor”
Çiftin nikahını kıyan Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi ise, “2 farklı kültür, 2 farklı dünya ama gönül birleşince samanlık seyran olduğu gibi ülkeler de birleşiyor. Onun için özellikle Ramazan’ı tebrik ediyorum. Gelin hanımı da tebrik ediyorum. Sevgileri ne kadar büyükse Afrika Mali’den, Rizeli kardeşimiz için geldi” şeklinde konuştu.
-
“Yarım çay bulunur”
Ardeşen ilçesinde Kıraathane işleten Cemil Akatin, sürekli müşterisi olan kişiler içtikleri çayları ödemeden gitmeye başlayınca paraları nasıl toplayabileceğini düşünmeye başladı. Bunun üzerine Akatin de hem müşterilerinden çay paralarını ödemesi için hem de şaka amaçlı dükkânın önüne bir yazı hazırlattı.
Hazırlattığı “Yarım çay bulunur” yazısını cama astı. Astığı yazı sayesinde çay paralarını ödemeyen müşterilerinin dikkatini çektiğini belirten Akatin, bulduğu çözüm ile güldürdü.
Dükkân sahibi Cemil Akatin, çay paralarının ödenmediği için yazının yazıldığını belirterek “Buradaki amaç ekonominin bozuk olmasından dolayı yapılmış bir şey değil. Burası çay ocağı olarak çalışıyor. Gelen çayı içiyor, parayı vermeden gidiyor. Herkes çay parasını versin diye yaptım. ‘Lütfen ödeme yapınız’ yazmadım. Onun yerine ‘Gülsünler ve mizahi bir şey olsun’ diye bunu yazdım. Ancak ‘espri olsun’ diye isteyen oluyor. Ben getiriyorum yine istiyorlar” ifadelerini kullandı.
İlgi çekmek için yazının yazıldığını ifade eden çay ocağı müşterisi Hasan Kurkut ise “Ben buraya yarım çay içmeye geldim. Hem çay soğumamış oluyor. Yarım çay demek tam çay demek aslında. Ufak bardaktaki çay yarım çaydır. Büyük çay verirse tamdır. Bu durumda ilgi çekiyor. Yarım çay 7,5 lira demektir. Çayın 10 lira olması gerekirken 7 buçuk liraya satıyor. Gayet uygun bir fiyat” diye konuştu.
-
“Yarım çay bulunur” yazısı görenlerini ilgisini çekiyor
Ardeşen ilçesinde Kıraathane işleten Cemil Akatin, sürekli müşterisi olan kişiler içtikleri çayları ödemeden gitmeye başlayınca paraları nasıl toplayabileceğini düşünmeye başladı. Bunun üzerine Akatin de hem müşterilerinden çay paralarını ödemesi için hem de şaka amaçlı dükkânın önüne bir yazı hazırlattı. Hazırlattığı “Yarım çay bulunur” yazısını cama astı. Astığı yazı sayesinde çay paralarını ödemeyen müşterilerinin dikkatini çektiğini belirten Akatin, bulduğu çözüm ile güldürdü.
Dükkân sahibi Cemil Akatin, çay paralarının ödenmediği için yazının yazıldığını belirterek “Buradaki amaç ekonominin bozuk olmasından dolayı yapılmış bir şey değil. Burası çay ocağı olarak çalışıyor. Gelen çayı içiyor, parayı vermeden gidiyor. Herkes çay parasını versin diye yaptım. ‘Lütfen ödeme yapınız’ yazmadım. Onun yerine ‘Gülsünler ve mizahi bir şey olsun’ diye bunu yazdım. Ancak ‘espri olsun’ diye isteyen oluyor. Ben getiriyorum yine istiyorlar” ifadelerini kullandı.
İlgi çekmek için yazının yazıldığını ifade eden çay ocağı müşterisi Hasan Kurkut ise “Ben buraya yarım çay içmeye geldim. Hem çay soğumamış oluyor. Yarım çay demek tam çay demek aslında. Ufak bardaktaki çay yarım çaydır. Büyük çay verirse tamdır. Bu durumda ilgi çekiyor. Yarım çay 7,5 lira demektir. Çayın 10 lira olması gerekirken 7 buçuk liraya satıyor. Gayet uygun bir fiyat” diye konuştu.
-
Çayelililerin petrol sevinci
Gümüşhane Üniversitesi Doğa Bilimleri Fakültesi Jeolojik Mühendisi ve Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nafiz Maden, Doğu Karadeniz’de petrol rezervinin bulunup bulunmadığına dair numune almak için Eylül ayında denize açıldı. Çayeli ilçesinin yaklaşık 7 mil açıklarında suyun üzerinde bulunan tabakalardan örnekler alıp petrol potansiyelini öğrenmek için Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) gönderdi. TPAO’ya gönderilen numunelerin sonucu Maden’e ulaştı. Maden’e ulaşan analiz sonuçlarında denizin yüzeyine sızan sıvının ham petrol olduğu ortaya çıktı. Çayeli açıklarında ham petrolün çıktığı haberini duyan Çayelili vatandaşlar ise bu duruma sevindi.
“Topraktan veya denizden çıkan bir şey her zaman bu ülkeyi kalkındırmıştır”
Türkiye sınırları içerisinde çıkacak olan her kaynağın vatandaşlar için sevindirici olduğunu belirten Şükrü Taş, “Vallahi çıktıysa, bu petrol memleketin ekonomisine katkı sağlar. Buda bizim için sevindirici bir şeydir. Topraktan yeter ki bir şey çıksın. Biz bunun hastasıyız. Topraktan veya denizden çıkan bir şey her zaman bu ülkeyi kalkındırmıştır. Artısı var eksisi yok” ifadelerini kullandı.
“Biz bir vatandaş olarak sevindik”
Çıkacak olan petrolün Türkiye için faydalı olacağını ifade eden Hasan Yener, “Vallahi yöremiz için iyi bir şey. Bu petrol topluma karşı kazandırılması için çıkartılması gerekiyor. Bu petrol Osmanlı döneminden beri varmış. Çayeli’ne, yöremize faydalı bir şey olacak. Biz bir vatandaş olarak sevindik. Çıksın da Türkiye için faydalı olsun yeter” şeklinde konuştu.
Gelecek nesiller için iyi bir haber olduğunu söyleyen Recep Dereci, “Çayeli için çok iyi oldu. Rize-Artvin havalimanı yapıldı, Çayeli’nin çok işine yaradı. Petrol çıkartıldığında Çayeli daha çok kalkınır. Biz yaşlandık ama gelecek için çok iyi oldu” dedi.“Bizden sonra gelecek olan nesiller rahat etsin”
Petrolün çıkmasının gelecek nesilleri rahat ettireceğini belirten Güngör Köse ise “Petrol çıkmasına çok sevindik. Biz çocukluğumuzda yüzerken bazen görüyorduk. Petrol olduğunu düşünüyorduk. O zamanlar devletimizin imkanları kısıtlıydı. Bizi sevindirecekler. Ülkemiz zengin olsun istiyoruz. Burada bizden sonra gelecek olan nesiller rahat etsin. Dışa bağımlılığımız azalsın” diye konuştu.
-
‘Kafkas arısı’ davası
8 yıldır Arıcılıkla uğraşan Mahmut Atabay’ın, 16 Ağustos 2023 tarihinde Ardahan’ın Hanak ilçesinde tanımadığı kişiler tarafından arı kovanlarına saldırıldı. Sonrasında ilçenin Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından delil tespiti için gelen veteriner ekipleri delil toplamak yerine arılardan numune aldı. O sırada başka bir zarara uğramak istemeyen Atabay, arılarını kamyonetine yükleyip Artvin’in Ardanuç ilçesinde kiraladığı arsaya yerleşti. Alınan numunelerden arıların Kafkas arısı olmadığı ortaya çıktı.
Artvin Ardanuç İlçe Tarım Müdürlüğü yetkileri de Atabay’ın arılarının Kafkas arısı olmadığı gerekçesiyle kendisine 46 bin 900 lira para cezası ve alandan çıkarılma kararı verdi. Bunun üzerine Atabay’da mecburi olarak Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı Madenli köyüne arılarını götürdü. Atabay, bu durumun üzerine Çayeli Sulh Mahkemesinden delil tespiti istedi ve bilirkişi raporu çıkarttırdı. Bilirkişi raporunda da arıların Kafkas arısı olduğu tespit edilince yaklaşık 700 bin TL zararı olduğunu iddia eden Atabay’da hem kendisini mağdur ettiğini düşündüğü veteriner hem de Ardanuç İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
“Bizi oradan Valilik kararı adı altında bir evrak ile il dışına çıkarttılar”
Artvin’de verilen karar ile il dışına çıkartıldığını ifade eden Mahmut Atabay, “Bu sene Ardahan Hanak’ta ismini bilmediğimiz bir kişi tarafından saldırıya uğradık. Biz kendisinden şikayetçi olduk. Delil tespiti istedik. Hanak tarımdan gelen yetkililer bizden numune aldılar. Onların normalde gelme sebebi hasar tespitiydi. Ancak onlar normalde bir suçluyu korurcasına arılardan numune aldılar gittiler. 3 gün içerisinde bize bir kağıt tebliğ ettiler. Biz oradan arıları Artvin’in Ardanuç ilçesine kaldırdık. Bir daha o köye girmek istemedik. 3 gün sonra bize bir evrak geldi ve evrakta arıların Kafkas arısı olmadığı yazılmıştı. Biz buna istianeden Artvin Sulh Hukuk Mahkemesinden delil tespiti istedik. 26 kovanımızı kırmışlar. 30 kovanımız hiç ortada yok. Arıların Kafkas ırkı olduğu da mahkeme kararında var. Bize verilen rapor doğrultusunda bana bir ceza yazıldı. Ben elimde mahkeme kararının var olduğunu söyledim. Söylememe rağmen ‘beni bağlamaz’ dediler. Bizi oradan Valilik kararı adı altında bir evrak ile il dışına çıkarttılar. Biz de Çayeli Madenli köyüne geldik. Hayvan pazarında uygun bir yer bulduk. O akşam arıyı buraya bırakmak zorunda kaldık. Diğer gün Çayeli Sulh Mahkemesi’nden delil tespiti istedik. Ardahan gen merkezi hariç başka bir gen merkezinde arıların incelenmesini istedik. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Zooteknik Bölümüne arılarımız gönderildi. Oradan da arıların Kafkas olduğuna dair belge geldi. Aynı zamanda mahkemeden gönderilen bilirkişi oda vermiş olduğu raporda kesinlikle Kafkas olduğu yazıldı. Bana verilen 46 bin 900 lira para cezası vardı. Cezaya itiraz ettik. Daha önceden bize verilmiş olan ÇKS belgeleri, konaklama belgelerine istinaden ve arıların Kafkas ırkı olduğu belirlenince cezamız iptal edildi” şeklinde konuştu.
“Yaklaşık 700 bin lira civarında zararım var”
Kovanlarındaki arıların Ardahan’dan Artvin’e oradan da Rize’ye gelirken bir çoğunun tam olarak beslenemediği için öldüğünü de kaydeden Atabay, “Bu arada ben devletten destekleme alıyorum. Benim her sene sağ olan arılarım bakılır. ‘Kafkas mıdır? Değil midir?’ diye örnek alınır. Bize destekleme çıkartılır. Benim arılarımın çoğu ölmüş. Ciddi bir zararımız var. Ben zararımın karşılanmasını istiyorum. Mahkeme dönemim var. Geçen hafta Ardahan Gen Merkezinden delil tespitine gelen ama delil almayıp numune alan 3 veteriner ve bana ceza yazan Ardanuç İlçe Tarım Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulundum. Ardanuç’tan benim buraya gönderilmem ile zaten kovan başı 3 bin lira değer kaybı yaşattı. Arılarımın da birçoğu ölmüş durumda. Yaklaşık 700 bin lira civarında zararım var” ifadelerini kullandı.
-
Sevdiği köpeğin saldırısına uğradı
İlçeye bağlı Selamet Köyü’nde meydana gelen olayda, evinin önünde oynayan 12 yaşındaki E.B., yanına bir köpek yaklaştı. Yanına gelen köpeği beslemek isteyen E.B. evden aldığı yiyeceği köpeğe verip, başını eliyle okşamaya çalıştı. O esnada köpek E.B.’ye saldırdı. Köpeğin saldırısına uğrayan çocuk ailesi tarafından Güneysu Tenzile Erdoğan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. İki kolundan da yaralan çocuğa Güneysu’da yapılan ilk müdahalesinin ardından ambulans ile Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.
-
Kaybolan kadını arama çalışmaları devam ediyor
Geçtiğimiz günlerde Ardeşen ilçesinde yaşayan Zeynep Bekar (52) derelerin denize getirdiği ve ardından dalgaların sahile vurduğu odunlardan toplamak için deniz kenarına indi. Bir daha geriye dönmeyen Bekar için ailesinin ihbarı üzerine ekipler tarafından arama çalışması başlatıldı. Bekar’ın arama çalışmaları 9. günde de sürerken, denizin dalgaları olması nedeniyle dalgıç ekipleri bugün dalış yapamadı. Sahil Güvenlik ve deniz polisi ise açıktan arama çalışmalarını sürdürdü.
-
Dalgalar insana çöplerini geri verdi
Geçtiğimiz akşam saatlerinde başlayarak dün akşam saatlerine kadar devam eden fırtına Rize’yi olumsuz etkiledi.
Karaya vuran dev dalgalar Karadeniz Sahil Yolu’nu sular altında bıraktı. Karadeniz’in dev dalgaları doğaya bırakılan çöpleri de beraberinde getirdi. Pazar Merkez Sahil Cami’nin önü çöplerle doldu. Daha çok plastik atıkların geldiği cami bahçesinde ortaya çıkan görüntü herkese pes dedirtti.
-
Rize’de heyelan
Rize’de etkili olan sağanak yağışlar nedeniyle heyelanlar meydana geldi. Hemşin ilçesine bağlı Akyamaç köyünde de dün akşam saatlerinde heyelan meydana geldi. Meydana gelen heyelanlarda köyde bulunan Mustafa Devrim’e ait 2 katlı evin altında toprak kayması yaşandı. Yaşanan heyelan nedeniyle evin temeli zarar görürken evin bahçesi de çöktü. Ev sahiplerinin İstanbul ilinde yaşadığından ötürü evin boş olduğu öğrenildi. Heyelanın ardından köy sakinleri AFAD ekiplerine ihbarda bulundu.
Olay yerine gelen AFAD ekipleri zarar gören bina için incelemelerde bulundu.