Etiket: Roman

  • George Orwell’ın 1984 romanı mini dizi oluyor!

    George Orwell’ın 1984 romanı mini dizi oluyor!

    George Orwell‘in 1949 yılında yayımlanan ve Distopya türünde birçok esere ilham kaynağı olan 1984, yeni bir mini dizi uyarlamasıyla ekranlara geliyor. Ancak bu yeni mini dizi George Orwell’in romanını doğrudan kaynak almıyor. Bunun yerine Orwell’in klasik romanından uyarlanan aynı isimle sergilenen tiyatro oyununu kaynak alıcak.

    FilmLoverss‘ın aktardığı habere göre, Apple TV+’ta izleyici ile buluşan Dickinson dizisinin arkasındaki yapım şirketi olan Wiip, Robert Icke ve Duncan Macmillan’ın yaratıcısı olduğu tiyatro oyununu beş bölümlük bir mini diziye uyarlamak için hazırlıklara başladı.

    Birleşik Krallık’ta Nottingham Playhouse ve West End’de, Amerika’da ise Broadway’de sahnelenen oyun, her iki ülkede de başarı yakalamıştı.

    Icke ve Macmillan uyarlama hakkında yayımladıkları ortak açıklamada, “Gözetlemenin, ‘yalan haber’in ve gerçeğin çürümesinin bu bölünme çağında dünya demokrasi ve hükûmeterle boğuşurken Orwell’in başyapıtının ivediliği inkâr edilemez” ifadelerini kullandı.

    İkili insanların ekranlarında gördüklerine, pencereden gördüklerinden daha fazla inandığı bu toplum portresinin uyarlaması için televizyonun ideal olduğunu söylerken bu başyapıtın içinde olduğumuz zorlu dönem hakkında neler söyleyebileceğini keşfedecekleri yeni, cesur bir versiyon hazırlayacaklarını ifade etti.

    1984 ROMANININ KONUSU

    Büyük Birader olarak adlandırılan kişi ve onun denetimindeki partisi, Okyanusya yönetiminin başıdır. Okyanusya’da Büyük Birader’in otoritesiyle, toplumda hiyerarşik bir sınıflandırma bulunur. Topluma, tüm insani duygulardan arınmalarını emreden Büyük Birader; ülkede aşkı, erotizmi, bireysel evliliği ve günlük tutmak gibi insani eylemleri de yasaklamıştır.

    Evlilikler, tamamen devlet kontrolündedir ve amaç yalnızca devlete hizmet edecek çocuklar yetiştirmektir. Diğer yandan, ülkedeki tüm yazılı ve yazısız yayın organları, sadece devlete bağlıdır ve asla kendi düşüncelerinizi ifade etmenize izin verilmez.

    Çoğunluğun bu sisteme uyduğu ve itiraz etmeksizin Büyük Birader’e saygı gösterdiği Okyanusya’da, elbette ki sisteme karşı gelen kişiler olacaktır. Bunlardan biri de Doğruluk Bakanlığı’nda çalışan Winston’dır. İçerisinde bulunduğu sıkışmışlık hissi, onu her şeye karşı gelmeye itecektir.

    Hikayede burada başlar. Winston’ın başkaldırışı, Julia ile olan yakınlaşması ve eylemleri sonucu başına gelenleri George Orwell, büyük bir ustalıkla işlemiştir. Kitabın sonundaysa Winston’ın türlü işkenceler sonucu, devlete bağlı bir vatandaşa dönüştürüldüğüne tanık oluruz.

  • Romanlar Erman Toroğlu hakkında suç duyurusunda bulundu

    Romanlar Erman Toroğlu hakkında suç duyurusunda bulundu

    Marmara Roman Dernekleri Federasyonu, katıldığı bir televizyon programında Romanlara yönelik sözleri nedeniyle spor yorumcusu Erman Toroğlu hakkında suç duyurusunda bulundu.

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunun ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yapıldı.

    Basın açıklamasına CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın yanı sıra çok sayıda Roman ve sivil toplum kuruluşu üyeleri katıldı.

    Basın açıklamasına katılan vatandaşlar ellerindeki kırmızı kartlarla Erman Toroğlu’nu protesto etti. Grup adına açıklam ayapan CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, “Yıllardır yoksulluk, açlık ve geçim derdiyle uğraşan Romanlar bir de sizin gibi faşistlerin ötekileştirmeleriyle, ayrımcılığıyla mı uğraşsın? Sana yakışmadı Toroğlu. Romanlardan kırımızı kart yedin” diye konuştu. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da “Roman kardeşlerimizin onur, şerefe ve hasiyetleriyle oynadıkları için şikayetçi olduk. Bu olayın takipçisi olacağız” dedi. Roman düğünleri için kıyafet diken ve ‘Kobra Murat’ adıyla tanınan Murat Divaner de basın açıklamasına katılanlar arasındaydı. Kobra Murat, “Roman camiası olmazsa bu hayatın tadı olmaz. Biz hayatın en güzel rengiyiz. Kimse bizimle uğraşmasın. Sadece bizim Roman havalarıyla oynayarak hayata güzel baksın. Biz mutluluğu, biz gökkuşağının rengiyiz” diye konuştu.

  • Karacabeyli Romanlardan Erman Toroğlu’na tepki

    Karacabeyli Romanlardan Erman Toroğlu’na tepki

    Bursa’nın Karacabey ilçesinde bulunan Saadet ve Hamidiye Mahallesi Roman Kültürünü Yaşatma ve Eğitim Derneği Başkanı Erkan Bağlamacı, Gaziantep FK’nın teknik direktörü Marius Sumudica’yı eleştirirken, “Böyle çingenelik olur mu” ifadelerini kullanan spor yorumcusu Erman Toroğlu’na Romanlar adına tepki gösterdi.

    Dernek Başkanı Erkan Bağlamacı, “Erman Toroğlu denilen şahıs çıkıp Türkiye’deki Roman toplumuyla alakalı aşağılayıcı ifadeler kullandı. Bunu şiddetle kınıyoruz” dedi. Bağlamacı, “Ayrımcılığın her türlüsüne karşıyız. Bu durum bizi derinden yaralamıştır. Yıllardır yaptığımız çalışmaların şu an hiçe sayıldığını görmek bizi gerçekten çok üzdü. Erman Toroğlu bu söylemi aslında çok doğal ve içinden gelen haliyle dile getirdi. Daha sonra yaptığı hatadan geri döneyim derken daha büyük hata yaptı, ‘Çingene demeyelim dilenci diyelim’ dedi. Bizleri daha da aşağılayan bir duruma düşürdü” ifadelerini kullandı.

    Bu durumun değişmesi için devlet yetkililerine ve siyasi partilere tepki gösterme çağrısı yapan Bağlamacı, “Kimse sessiz kalmamızı beklemesin. Elimizden geldiği kadar sesimizi yükselteceğiz, bu olayın takipçisiyiz” dedi.

  • Oğuz Atay’ın hayatına dair az bilinenler ve kitapları… 86. doğum gününde Doodle oldu!

    Oğuz Atay’ın hayatına dair az bilinenler ve kitapları… 86. doğum gününde Doodle oldu!

    Tutunamayanlar, Korkuyu Beklerken, Tehlikeli Oyunlar, Eylembilim gibi kitapların yazarı, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Oğuz Atay, 86 yıl önce bugün doğdu. Dünyanın en popüler arama motoru olan Google, Türkiye’deki kullanıcıları için Oğuz Atay’ı Doodle olarak sundu. Büyük yazar Atay’ın hayatında birçok önemli ayrıntı bulunuyor…

    Oğuz Atay, bundan 86 yıl önce Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde doğdu. Türk edebiyatının yetiştirdiği en büyük isimlerden biri olan Oğuz Atay’ın hayatı şu şekilde…

    HAKKINDA AZ BİLİNENLER

    – Babası 11 sene CHP’den milletvekilliği yaptı.
    – Gençlik yıllarında karikatürle ilgilendi
    – En sevdiği yazarlar Dostoyevski ve Kafka’ydı.
    – İlk romanı Tutunamayanlar’ı ilk okuyan Vüs’at O. Bener’di.
    – Tutunamayan kitabındaki karakterler aslında kendi hayatından arkadaşlarıydı.
    – En büyük hayranlarından biri Orhan Pamuk’tu.
    – Kısa film yönetmenliği de yaptı. Ancak çektiği film kayboldu.
    – Kaybolan Günlüğü Marmara Üniversitesi’nden bir öğrencinin çantasından çıktı.
    – Son sözleri “Sevinmeyin, daha ölmedim” oldu.

    Ölüm onu Mecidiyeköy’deki arkadaşı Altay Gündüz’ün evinde yakalamıştır. Oğuz Atay banyodadır ve uzun süre çıkmaz, bu durumdan endişe duyan ev halkı seslenir ve “Sevinmeyin, daha ölmedim.” cevabının muzipliğiyle gülmeye koyulurlar. Aradan bir süre daha geçer ve Oğuz Atay dışarı çıkmaz. Bunlar yazarın son sözleridir.

    YAYINLANMIŞ ESERLERİ

    Tutunamayanlar (1972)
    Tehlikeli Oyunlar (1973)
    Bir Bilim Adamının Romanı (1975)
    Korkuyu Beklerken (1975)
    Oyunlarla Yaşayanlar (1975)
    Günlük (1987)
    Eylembilim (1998)

    OĞUZ ATAY’IN HAYAT HİKAYESİ

    Oğuz Atay 12 Ekim 1934’te İnebolu Kastamonu’da doğdu. Babası, VI., VII dönem Sinop, VIII. Dönem Kastamonu Milletvekilliği yapan Cemil Atay’dır. 1951′de bugünkü adı Ankara Koleji olan Ankara Maarif Koleji‘ni, 1957′de de İTÜ İnşaat Fakültesi’ni bitirdi. Üç yıl sonra İDMMA İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (şimdiki Yıldız Teknik Üniversitesi) İnşaat Bölümü’nde öğretim üyesi oldu. 1975′te doçent olan Atay, Topografya adlı bir de mesleki kitap yazdı. Çeşitli dergi ve gazetelerde makale ve söyleşileri yayınlandı. Oğuz Atay, Tutunamayanlar‘ın 1971-72′de yayınlanmasından sonra, önemli bir tartışmanın odak noktası oldu. Bu romanıyla 1970 TRT Roman Ödülü‘nü kazandı.

    Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar, eleştirmen Berna Moran tarafından, “hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı” olarak nitelendirilmiştir. Moran’a göre Tutunamayanlar’daki edebi yetkinlik, Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır.

    ‘TÜRKİYE’NİN RUHU’NU YAZAMADAN VEFAT ETTİ

    Atay’ın büyük etki yaratan eseri Tutunamayanlar’ı 1973′te yayınladığı Tehlikeli Oyunlar adlı ikinci romanı izlemiştir. Hikâyelerini Korkuyu Beklerken başlığı altında toplayan Atay, 1911-1967 yılları arasında yaşamış Prof. Mustafa İnan’ın hayatı konu eden Bir Bilim Adamının Romanı‘nı 1975 yılında yayımlamıştır. 1973 yılında yayımlanan Oyunlarla Yaşayanlar adlı oyunu Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenmiştir. Atay, beyninde çıkan bir tümör nedeniyle büyük projesi “Türkiye’nin Ruhu“nu yazamadan 13 Aralık 1977′de, İstanbul’da hayatını kaybetmiştir. Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı’na defnedildi.

    Öldükten sonra 1987′de Günlük, 1998′de ise Eylembilim adlı kitapları yayımlanmıştır. Sağlığında hiçbir kitabı ikinci baskı bile yapamayan Atay’ın kitapları ölümünden sonra büyük ilgi gördü ve defalarca basıldı. Yıldız Ecevit’in hazırladığı Oğuz Atay biyografisi Ben Buradayım… 2005 yılında yayınlandı. Türk edebiyatında yazdığı Tutunamayanlar ile post-modern tarzda eser veren ilk yazar Oğuz Atay’dır.

    Oğuz Atay, özellikle Tutunamayanlar romanında, modern şehir yaşamı içinde bireyin yaşadığı yalnızlığı, toplumdan kopuşları ve toplumsal ahlaka,kalıplaşmış düşüncelere yabancılaşan, tutunamayan bireylerin iç dünyasını anlatır. Yapıtları eleştiri, mizah ve ironi barındırır. Kastamonu Valiliği kendisi adına 2007 yılından beri Oğuz Atay Edebiyat ödülleri vermektedir.