Etiket: rtük

  • “RTÜK sansür kurumu değildir”

    “RTÜK sansür kurumu değildir”

    RTÜK Başkanı Şahin, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, “Düzenleme ve denetleme alanımızdaki yayın kuruşlarında yer alan diziler, programlar ve spor müsabakalarıyla ilgili RTÜK ve şahsım üzerinden yapılan eleştiriler ve yapıcı yorumların tamamını dikkatle takip ediyoruz. Konuları tam idrak edemeden veyahut meselelere hakim olunmadan ya da doğru bilgi sahibi olunmadan şahsıma ve kurumuma yapılan haksız ithamların, hatta daha ötesi iftiraların kabul edilmesi mümkün değildir. RTÜK, çağın hastalığı İslamofobiyi körükleyici yayınlara asla ve asla müsaade etmez. Üst Kurulumuz Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleriyle ülkemizde ilk defa ‘Uluslararası İslamofobi ve Medya Zirvesi’ni icra eden kurumdur. Özellikle Batı’da sirayet eden İslam karşıtlığının medya zemininde tartışılmasını temin eden RTÜK, uluslararası camiada faaliyet gösteren uzmanların engin görüşleriyle konuya neşter atarak çözüm önerilerini kamuoyuna sunmaktadır” ifadelerine yer verdi.

    “Şiddete özendiren, teşvik eden yayınları da görmezden gelmez”

    RTÜK’ün şiddete özendiren, teşvik eden yayınları da görmezden gelemeyeceğini belirten Şahin, “RTÜK yapılan her türlü yayında, spor müsabakalarında yasal olmayan reklamlara yer verilmesine asla müsaade etmez. RTÜK milli güvenliğimizi tehdit eden, terör ve terör propagandası içeren yayınlara geçit vermez ve bağımsız mahkemelerimiz tarafından verilen yayın yasaklarını uygulamayan yayıncı kuruluşları görmezden gelemez. Yayınlarda özellikle dramatik yapımlar olarak adlandırdığımız dizilerde barış dini olan İslam karşıtı sahnelere, dinimize mensup kimseleri küçük düşüren, din adamlarımızı hor gören içeriklere fırsat vermez. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, milletçe bizi biz yapan değerlerimize zarar verecek, birlik ve beraberliğimize halel getirecek söylemlere müsaade etmez ve bu minvaldeki görüntülere izin vermez. Üst Kurulumuz dizilerdeki hayat ışığı, huzurlu yaşam kılavuzu dinimizden uzaklaştırıcı sahneleri görmezden gelmeyerek gerekli tedbirleri almaktadır. Son dönemde İslam karşıtı ve muhafazakâr camiaya yönelik içeriklerin yer aldığı dizi fragmanlarının yayınlanma aşamasında bile sansür iddialarına azami dikkat ederek usulüne uygun olarak gerekli uyarı önlemlerini almıştır. Yapıcı ikazları dikkate almayan yayın kuruluşları hakkında dün olduğu gibi bugün de gerekli yasal yaptırımlar uygulanmıştır ve uygulanmaya devam edecektir. Kadına ve çocuğa yönelik başta olmak üzere toplumsal şiddeti özendirici yayınların hiçbirini tasvip etmemiz ve bu yayınlara müsaade etmemiz düşünülemez. Üst Kurulumuz son dönemde millî ve manevi değerlerimizi tahrip eden yayınlara 119 kez müeyyide uygulamıştır. Şiddet içeriklerine 18, terör propagandası içeren yayınlara ise 14 kez yaptırım uygulanmıştır. 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin a, b ve c fıkraları hükümlerini ihlalden de toplam 69 farklı müeyyide kararı alınmıştır. Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar. RTÜK, medya hizmet sağlayıcı kuruluşları yayın sonrası denetler ve gerekli durumlarda cezai müeyyide uygular. Ayrıca, RTÜK icra ettiği her düzenleme faaliyeti hakkında gerekmedikçe bilgi paylaşımı yapmak durumunda değildir. RTÜK görevinin başındadır. İcraatlarını hayata geçirdikçe kamuoyuyla paylaşmaktadır. Duyarlı kamuoyumuzun takipleri ve yapıcı eleştirileri için teşekkür eder, RTÜK olarak halkımızın beklentileri doğrultusunda çalıştığımızı tekraren belirtir, kamuoyuna saygılarımızı arz ederiz” dedi.

  • RTÜK’ten dizi denetimi uyarısı

    RTÜK’ten dizi denetimi uyarısı

    Şahin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, üst kurulun yeni yayın döneminde dizi filmlerle alakalı denetim sürecini titizlikle yerine getirmekte olduğunu bildirdi.
    Hem çok izlenen hem de çokça şikayet edilen yapımlar olan dizi filmlerin yayıncılık ilkelerini ihlal ettikleri durumlarda toplumsal refleksleri de beraberinde getirmekte olduğunu ifade eden Şahin, şunları kaydetti:

    “Yeni bir yayın döneminin başlangıcında vatandaşlarımızın çokça rahatsız olduğu yapımlarla alakalı izleme uzmanlarımız teyakkuzdadır. Bu minvalde toplumumuzda tepkiyle karşılanan, milli güvenliğimizi ihlal ettiği iddia edilen dizilerle ilgili takibimiz aralıksız devam etmektedir. Vatandaşlarımızın içi rahat olsun. Gerekli incelemelerden sonra yasa ihlali yapan yapımlar varsa gerekli müeyyideler uygulanacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

  • RTÜK’ten narin açıklaması

    RTÜK’ten narin açıklaması

    Şahin, sosyal medya hesabından, “Medyamıza Önemli Uyarı ve Hatırlatma” paylaşımı yaptı, Şahin, paylaşımında, Narin’in ölümünden sorumlu olanların cezalarını çekeceklerine değinerek, “Narin yavrumuzun katledilişi yüreklerimizi dağladı. Cinayet yargıdadır. Yüce Türk adaleti, sorumlu veya sorumlulara hak ettikleri cezayı verecektir” ifadelerini kullandı.

    Olayla ilgili yayın yasağının olduğu günlerde bazı medya kuruluşlarının mahkeme tanımaz tavırlarına ve pervasız yayınlarına şahit olunduğunu belirten Şahin, şunları kaydetti:
    “İlgili mahkemenin yayın yasağını kaldırmasıyla birlikte konu hakkındaki haberler maksadını aşan boyutlara ulaşmıştır. Bazı medya organlarının gerçeği yansıtmak yerine sansasyonel bir tutuma girdiğini görüyoruz. Böylesi hassas bir durumda medyamızdan beklentimiz titiz ve temiz bir habercilik anlayışı sergilemesidir. Tüm medyamıza hatırlatmak isteriz ki, yargıya intikal eden konularla alakalı yayın serbestisi olmakla birlikte, adalet terazisini etkileyecek tavırlardan kaçınılması elzemdir.”

    “Yayınlarına hiçbir uyarıya kulak asmadan devam eden bir anlayışla karşı karşıyayız”

    Şahin, 6112 sayılı Kanun’daki “Yayıncılık İlkeleri”nin Türkiye’deki tüm medyanın imza atarak onayladığı “Medya Etik İlkeleri” ve evrensel basın ilkelerinin tüm basın mensuplarının malumu olduğunu kaydederek, “Vicdanlara sığmayan, sorumlu yayıncılıktan çok uzak, reyting şehvetine kapılarak yalan, yanlış ve doğruluğu teyit edilmemiş bilgilerle minik yavrumuzun bedeni üzerinden rahatsız edici boyutta detaylara girerek yapılan haberler tahammül sınırlarını aşmıştır. Yayınlarına hiçbir uyarıya kulak asmadan devam eden bir anlayışla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

    “Yasa tanımaz yayıncılar aynı yanlış tutumlarından vazgeçmemektedir”

    Tüm yayıncıların RTÜK İzleme Dairesi tarafından tek tek arandığını belirten Şahin, şu ifadeleri kullandı:

    “Olayla ilgili maksadı aşan yayınlardan vazgeçmeleri tavsiye edilmiştir. Ancak, yasa tanımaz yayıncılar aynı yanlış tutumlarından vazgeçmemektedir. Bu son ikazımız sonrasında halen yayıncılık ilkelerini ihlal eden medya kuruluşlarıyla alakalı takiplerimiz, ilk Üst Kurul toplantısında gündeme alınacaktır. Medyamızı sağduyulu davranmaya ilkeli ve doğru habercilik yapmaya davet ediyoruz. Aksi halde Üst Kurulun atacağı adımlar bellidir. Gerek yayın yasağının olduğu dönemde kurallara uyan gerekse yasağın kalkmasından sonra sorumlu davranan, ilkeli haber anlayışından taviz vermeyen yayıncı dostlarımıza da teşekkür ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

  • RTÜK’ten müzik yayıncılarına uyarı

    RTÜK’ten müzik yayıncılarına uyarı

    Şahin, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Türkiye’de müzik klibi yayıncısı televizyonların ‘ahlak’ ve ‘edep sınırlarını aştığının’ izleme uzmanları raporlarına yansıdığını ifade ederek, “Müzik kanallarının yayınladıkları video kliplerinde aşırı cinsel içerik kullandıkları tespit edilmiştir. Anılan yayıncılarda çıplaklık içeren görüntüler çokça yer almaktadır.

    Ayrıca müzik yayıncısı radyo kanallarının ise argo ve küfürlü sözler içeren şarkıları sıklıkla çaldıkları takip edilmiştir. İlgili yayıncıların geleneklerimize aykırı, inanç, toplumsal ve kültürel değerlerimize ters olan bahse konu içerikleri kendi mekanizmaları içerisinde ivedilikle ele almaları ve 6112 sayılı Kanunumuzda yer alan yayıncılık ilkelerine uyumlu hale getirmeleri şarttır. Aksi halde Üst Kurulumuzun yasa çerçevesinde yetkisi malumdur. Yaptığımız bu ikazın hassasiyetle dikkate alınması, akabinde de milli ve manevi değerlerimizle bağdaşmayan müzik kliplerinin titizlikle gözden geçirilmesi son derece önemlidir” ifadelerine yer verdi.

  • “Bilgi kirliliği ortamından uzak durmalı

    “Bilgi kirliliği ortamından uzak durmalı

    Şahin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kayseri’de meydana gelen olay sonrası Türkiye’de bulunan mültecilerle ilgili asılsız iddiaların yayıldığı ve büyük bir bilgi kirliğinin yaşandığı ortamda gerçek olayın seyrini kimse tarafından görülmediğini ifade ederek, “Devletimizin yetkili birimleri anılan olaya ilişkin gerekli idari ve hukuki süreçleri titizlikle sürdürmektedir. İlgili mahkeme söz konusu olaya ilişkin yayın yasağı kararı almıştır. Konu hakkındaki çoğu sosyal medya kaynaklı yanlış bilgilere itibar edilmemesi, yalnız ve yalnız yapılan resmî açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir. Sosyal medyayı ustalıkla manipüle eden odakların oyununa gelmemek millet olarak faydamıza olacaktır. Medyamız bilinçli veya bilinçsiz olarak oluşan bilgi kirliliği ortamından uzak durmalı, kaynağı belirsiz bilgilere haber bültenlerinde yer verilmemelidir” ifadelerine yer verdi.

  • “Dijital ortamda koruyucu eğitimi artıracağız”

    “Dijital ortamda koruyucu eğitimi artıracağız”

    Bakan Göktaş, 2024-2028 yıllarını kapsayacak olan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı çerçevesinde aile kurumunun dijital risklerden korunması için birçok başlıkta uygulamalar hayata geçireceklerini söyledi. Dünyada yaşanan hızlı değişim ve dönüşümün etkisiyle ortaya çıkan risklerin aile kurumunun birliğini, refahını ve yapısını hedef aldığını belirten Bakan Göktaş, dijital dünyanın risklerine karşı aile yapısının, aile içi ilişkilerin ve aile değerlerinin korunmasının bir zorunluluk haline geldiğini ifade etti. Sosyal medyanın yeni bir bağımlılık türü olarak ortaya çıktığını kaydeden Bakan Göktaş, özellikle çocuklar olmak üzere aile bireylerinin üzerinde olumsuz etkilere sebep olduğunu ve psikolojik sağlığı tehdit ettiğinin altını çizdi. Bakan Göktaş, dijitalleşmenin hayatın her alanına nüfuz etmesinin aile kurumunu derinden etkilediğine dikkat çekerek, “Aileyi tehdit eden dijital yapım ve içeriklerin sıklıkla medya mecralarında yer bulması, bireyselleşme, tüketim ve materyalist değerlerin hâkim olduğu yaşam tarzının teşvik edilmesi gibi pek çok faktör aile kurumu için ciddi bir risk oluşturuyor” dedi.

    Saha çalışmalarında önemli bulgular elde edildi

    Ailenin dijital risklerden korunmasına ilişkin yakın dönemde saha araştırmaları yaptıklarını belirten Bakan Göktaş, medyanın aileye duyarlı bir iletişim ve yayın anlayışına sahip olması, anne ve babalar başta olmak üzere tüm aile bireylerinin riskler konusunda bilinçlendirilmesi, çocukların yaş ve gelişimlerine uygun ve aile dostu içeriklerin yaygınlaştırılması gibi konularda önemli bulgular elde ettiklerini ifade etti. Bakan Göktaş, dijitalleşme sürecinde ailenin desteklenmesi kapsamında medya ve teknolojinin bilinçli kullanımının teşvik edilmesi ve dijital bağımlılıkların azaltılması, aile dostu medya yapımları ile dijital içeriklerin ve bunlara erişimin artırılması, medya ve dijital mecralarda aile ve aile değerlerinin korunmasını öncelikli hedefler olarak belirlediklerini ifade etti.

    “Güvenli dijital dünya konusunda koruyucu, bilgilendirici ve yönlendirici eğitim çalışmalarını artıracağız”

    Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte bir dizi uygulamayı hayata geçireceklerinin altını çizen Bakan Göktaş, şunları söyledi:
    “Ailenin yaşam döngüsüne uyumlu olacak şekilde güvenli internet, bilinçli teknoloji ve sosyal medya kullanımı, internet/medya okuryazarlığı konularında broşürler, rehberler, animasyonlar ve kamu spotları geliştirerek yaygınlaştıracağız. Ayrıca ebeveynler başta olmak üzere ailelere medya okuryazarlığı ve bilinçli medya kullanımı, dijital ebeveynliğin yanı sıra siber zorbalık, dijital suçlar gibi dijital ortamdaki muhtemel risklere karşı koruyucu eğitim çalışmalarını artıracağız.”

    TRT ve RTÜK ile iş birliği

    Aile dostu medya yapımları ile dijital içeriklerin ve bunlara erişimin artırılması için çok yönlü bir işbirliği yapacaklarını vurgulayan Bakan Göktaş, “Geleneksel medya ve yeni medya araçlarıyla yeni yapımlar tasarlanırken, ailelere yönelik koruyucu, rehberlik edici ve aile dostu olması için TRT ve RTÜK ile iş birliği yapacağız. Buna ek olarak ulusal ve yerel medyada aile temalı yayın ve programların yaygınlaştırılmasını hedeflerken, RTÜK ile yapacağımız çalışma ile idari tedbir sonucu yayını durdurulan programların yerine kamuya yararlı programların öncelikli olarak yayınlanmasını sağlayacağız” dedi.
    Aile ve medya alanında çalışma yapan kurum/kuruluş ve üniversitelerle yerelde “Aile ve Medya” buluşmaları yapacaklarını belirten Bakan Göktaş, “Aynı zamanda okullarda ilköğretim ve lise öğrencilerine yönelik teknolojinin bilinçli kullanımına ilişkin dijital okuryazarlık konusunda eğitim programlarını yaygınlaştıracağız. Gençlerin teknoloji ve medyanın fırsatlarından bilinçli bir şekilde yararlanması için eğitimler, seminerler, spor, teknoloji ve kültür kamplarını artıracağız” diye konuştu.

  • RTÜK’ten özel hayat gizliliği yaptırımı

    RTÜK’ten özel hayat gizliliği yaptırımı

    RTÜK haftalık olağan toplantısında izleme dosyalarını görüştü. Masadaki ilk iki dosya NOW Haber’e aitti.

    Bursa Millletvekili Mustafa Varank’ın cep telefonundaki özel yazışmalarını haber yapan NOW’a özel hayatın gizliliğini ihlal ve kişisel verilerin ifşası nedeniyle idari para cezası yaptırımı uygulandı. Aynı şekilde Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can’ın özel mesajlaşmalarını da gizlice kayda alarak yayınlayan eski adı FOX olan NOW hakkında idari yaptırım uygulandı. Yaptırımın gerekçesi, 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz. Kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” hükmü oldu.

    Tele 1’e de yaptırım

    Üst Kurul, Tele 1 kanalının “Türkiye’nin Gündemi” isimli programında yayın konuğu Rifat Serdaroğlu’nun bazı siyasetçileri ve kişileri hedef alan açıklamalarını da masaya yatırdı. Serdaroğlu’nun hakarete varan sözlerini eleştiri sınırlarını aşmak olarak değerlendiren RTÜK, yayıncı Tele 1’in yasadaki “Kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” hükmünü ihlal ettiğine karar vererek, kanala idari para cezası yaptırımı uyguladı.

  • “En büyük tehlike normalleştirmektir”

    “En büyük tehlike normalleştirmektir”

    RTÜK tarafından ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde “Etik İlkeler Rehberi Tanıtım Toplantısı” düzenlendi. Toplantıda, RTÜK tarafından onaylann ve radyo, televizyon, internet ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinde dikkat edilmesi gereken “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye İlişkin Etik İlkeler” de paylaşıldı. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, yaptığı konuşmada medyanın sorunları ve karşılaşılan güçlüklerle nasıl baş edilmesi gerektiği üzerinde çalışıldığını ifade etti.

    “Şiddet, gündüz kuşağı programları ile ilgili hassasiyettir”

    Kadına yönelik şiddete ilişkin gündüz kuşağında yer alan programların etik kurallara uyması gerektiğini belirten Şahin, “Kadına yönelik şiddet, gündüz kuşağı programları ile ilgili hassasiyettir. Bu hassasiyetlerimizin dile getirildiği, her fırsatta konuşulduğu artık aşikardır. Kusura bakmasınlar bu programlar veya bu şekilde devam edenler, üzülerek söylemek istiyorum ki hiç sevmediğimiz müeyyide konuları gündeme gelecektir” diye konuştu.
    RTÜK’ün karar kıldığı etik ilkeleri de paylaşan Şahin, şöyle konuştu:
    “Etik ilkelerimizden bahsetmemiz gerekirse; ‘mağduru değil, faili göster’, ‘şiddeti meşrulaştırma’, ‘saygın değil, suçlu o’, ‘cezayı yayınla adaleti göster’, ‘mücadeleyi destekle çocuklara örnek ol’, ‘güçlü kadını anlat, kadını güçlü anlat’ şeklinde etik ilkelerimiz bunlar.

    “Kadın istismarı medyamızın gündeminden çıkmalıdır”

    Medyada kadına yönelik şiddet ile mücadeleye ilişkin etik ilkelere uyulup uyulmayacağını takip edeceklerini aktaran Şahin, şu ifadelere yer verdi:
    “Bu kararların uygulanmasında üst kurul uzmanlarımız 7/24 mesai yapacaktır. Bu konuda kararlıyız. Kadına yönelik şiddet görüntüleri ve kadın istismarı medyamızın gündeminden çıkmalıdır. Medyamız bu sorunun çözümüne katkı sağlamalı diye düşünmekteyiz. Kadına yönelik şiddetle topyekün mücadele etmek şarttır. Yaptığınız ve yapacağımız katkılar için şimdiden siz değerli medya mensuplarına teşekkür ediyorum.”
    Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise yaptığı konuşmada, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin önlenmesi noktasında çok ciddi ilerlemeler kaydedildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’de kadına yönelik şiddete karşı sürekli çalışmalar yürütüldüğünü belirten Bakan Ersoy, “Bunca ilerlemeye, katedilen mesafeye rağmen maalesef bugün halen bu sorunun devam ettiğini görüyoruz. Yargı alanında düzenlemeler yapıldı. Devlet olarak kadına yönelik şiddetle mücadeleyi en temel politikalarımızdan biri haline getirdik. Bu çerçevede kurumlarımız tarafından birçok yasal düzenleme hayata geçirildi” ifadesini kullandı.
    Bürokrasi, yerel yönetimler, iş dünyası, spor kamuoyu, dernekler ve vakıfların kadına karşı şiddette önemli farkındalık oluşturacak kampanyalar düzenlediğine dikkati çeken Ersoy, “Meselenin psikolojik, sosyolojik, kültürel yanına dikkat çeken çalışmalar yapıldı. Ama hepimizi derinden yaralayan olumsuz haberlerin geldiğini görmeye üzülerek devam ediyoruz” dedi.
    Kadınların bireysel özgürlüklerinin yanı sıra siyasi ve sosyal alandaki etkilerinin artmış olmasına rağmen karşılaşılan tablonun ne kadar büyük bir sorunla karşı karşıya kalındığını gösterdiğini ifade eden Ersoy, “Sorun ne kadar büyük olursa olsun, bu sorunu çözmek ne kadar karmaşık gibi görünse de biz kadına yönelik şiddetin son bulması için elimizden gelen gayretin daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    “En büyük tehlike normalleştirmektir”

    Kadına şiddet sorununun altını çizen Ersoy, şunları kaydetti:
    “Kadına yönelik şiddeti asla normalleştirmeyeceğiz. Televizyon ekranlarında bu sorunla ilgili bir haberle karşılaştığımızda bunu sıradan bir olay olarak görmeyeceğiz. Unutulmamalıdır ki toplumsal yaşamı, insan onurunu, iyi bir yaşamı tehdit eden bir sorun karşısında en büyük tehlike onu normalleştirmektir. Bu soruna alışmaktır. İşte biz bu bakış açısını reddediyoruz. Kadına şiddeti asla normalleştirmeyeceğiz ve buna alışmayacağız. Bu açıdan belki de en büyük rol siz değerli medya yöneticilerimize düşmektedir.”
    Programa RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, RTÜK Üyesi Deniz Güçer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürü Süreyya Erkan, Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Şube Müdürü Sibel Özdemir ile davetliler katıldı.

  • RTÜK 30 yaşında

    RTÜK 30 yaşında

    Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekir Şahin, 20 Nisan 1994 yılında kurulan RTÜK’ün 30. Kuruluş yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.
    Şahin, mesajında şunları kaydetti:

    “Kamu tekel yayıncılık anlayışının değişmesiyle özel radyo ve televizyonların kurulmasından sonra ihtiyaç haline gelen RTÜK, yayıncılık alanını dünyadaki gelişimlere paralel olarak uzman kadrosuyla kesintisiz olarak regüle ediyor.

    Dile kolay çeyrek asrı aşkın bir süredir ülkemizin yayıncılık hayatını düzenleyip denetleyen RTÜK, 30. yılını geride bıraktı.

    RTÜK, 30 yıldır değerlerimizi koruma adına önemli faaliyetler yürütüyor. Radyo ve televizyon yayınlarını düzenleyen, zararlı içeriklere yönelik tedbirler alan Üst Kurul, toplumsal ve kültürel hassasiyetleri her şeyin önünde tutuyor. RTÜK, bizi biz yapan milli ve manevi değerlerimize sahip çıkıyor.

    RTÜK, 30 yıldır çocuk ve gençlerin ruhsal ve fiziksel gelişimlerine olumsuz etki edebilecek zararlı yayın içeriklerine geçit vermiyor.RTÜK, 30 yıldır yayınlardaki çocuk ve kadın istismarına, kadına yönelik şiddete ‘hayır’ diyor. Engellilere, yaşlılara ve dezavantajlı gruplara 30 yıldır pozitif ayrımcılık yapıyor RTÜK.

    RTÜK, 30 yıldır milli güvenliğimizden taviz vermeden muhtemel terör propagandalarına ‘dur’ diyor.

    RTÜK, 30 yıldır Türk dilinin doğru kullanımı ve Türk kültürünün tanıtılması için mesai harcıyor.

    RTÜK, 30 yıldır yayınlar yoluyla halkı kandıran sahte pazarlama faaliyetleriyle mücadele ediyor.

    RTÜK, millet iradesiyle ortaya konulan Yasasında yer alan kurallar çerçevesinde 30 yıldır görevini aralıksız sürdürüyor.

    Medya okuryazarlığı bilincinin gelişmesi çalışmalarını hayata geçiren RTÜK, Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlıkları başta olmak üzere birçok üniversite ve paydaş kurumlarla yaptığı işbirlikleriyle özellikle çocukların medya tüketim farkındalığının oluşmasına büyük katkı sağlıyor.

    Radyo ve Televizyon sektörüne rehber olan Üst Kurulun hedefi; tarafsız, güvenilir, iletişim özgürlüklerine saygılı, milli ve yenilikçi medya hizmetlerinin sunulmasına öncü olmaktır.

    Radyo ve Televizyon Üst Kurulu; ulusal ve yerel yayıncıları buluşturan organizasyonlarıyla, uluslararası yayıncılık otoriteleri birliklerindeki aktif rolüyle,
    ‘Medya ve İslamofobi Forumu’ ve ‘Gelecekle İletişim Çalıştayı’ gibi geleneksel hale getirilen uluslararası etkinlikleriyle,
    Medya alanını irdeleyen ve tüketim alışkanlıklarını tespit eden kamuoyu araştırmalarıyla,
    ‘Şiddet ve Medya Çalıştayı’, ‘Medyada Nefret söylemi Paneli’, ‘Türk İnternet Medyası RTÜK Çalıştayı’, ‘Ulusal Görsel-İşitsel Medyada Kişisel Verilerin Korunması Sempozyumu’, ‘Dezavantajlı Bireylerin Engelsiz Medya Erişimi Çalıştayı’, ‘Hakikat Sonrası Çağda Kamu Yayıncılığı Sempozyumu’, ‘Televizyon Dizilerinde Kadın Paneli’ ve bu yıl içinde tertip edilecek ‘Sokak Lezzetleri Film Festivali’ ile görev sahasındaki tüm konulara profesyonel anlayışla yaklaşarak sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yayıncılık alanına ışık tutuyor.

    Bir yandan asrın depreminin yaralarının sarılması için koordine edilen ‘Türkiye Tek Yürek Medya Yardım Kampanyası’ ile kalplere dokunulurken, diğer yandan şiddetin önüne geçilmesi için ‘Spor Programları Hakkında Alınan İlke Kararları’ ve ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İlke Kararları’ ile gönüllere temas ediliyor. Kısacası 30 yıldır ‘RTÜK iyi ki var’ diyoruz.

    30. kuruluş yıldönümümüz vesilesiyle bizlere desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Kütür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’a, tüm devlet büyüklerimize, büyük bir özveriyle görev yapan kıymetli Üst Kurul Üyelerimize ve çalışkan mesai arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.”

  • “Haksız, ve usulsüz işlem yapılmamıştır”

    “Haksız, ve usulsüz işlem yapılmamıştır”

    RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, kurul hakkındaki bazı basın yayın kuruluşlarında yer alan haberler hakkında yazılı açıklama yaptı. Şahin, bu iddiaların gerçek dışı olduğunu belirterek, “Kurumumuz ve çalışanları üzerinden algı oluşturma çabası kabul edilemez. RTÜK’te yapılan tüm atamaların ve Üst Kurulumuza diğer kamu kurumlarından geçişlerin tamamı 30 yıldır ilgili kanun tarafından belirlenen yöntemlerle usulüne uygun olarak yapılmaktadır. Yapılan atamalar yürütülen hizmetlerin gereği olarak yerine getirilmektedir. Hiçbir siyasi ismin veya bürokratın yakını için haksız, sınavsız ve usulsüz işlem yapılmamıştır. Seçim döneminde söyleyecek sözü olmayan, anlatacak bir tane icraatı bulunmayan kişilerin kurumumuz üzerinden yalan ve yanlış algı oluşturma çabalarına müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.