Etiket: rtük

  • RTÜK’ten yayın kuruluşlarına seçim uyarısı

    RTÜK’ten yayın kuruluşlarına seçim uyarısı

    RTÜK tarafından yapılan açıklamada, “31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçim öncesinde son 10 günlük sürece girilmesinden dolayı radyo ve televizyon yayınlarıyla alakalı bazı hatırlatmaları yapmayı faydalı görüyoruz.

    Seçimlerde siyasi partilerin ve adayların yayınlar yoluyla yapacakları propagandaların kuralları Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenerek ilan edilmiştir. Ancak, yoğun seçim gündeminde yayıncı kuruluşlarımızın bazen belirlenen kuralları ihlal ettiği, RTÜK izleme uzmanlarının titiz yayın denetimleri esnasında görülmüştür. Seçime katılan siyasi partiler ve adaylar, 30 Mart 2024 saat 18.00’e kadar medya aracılığıyla sözlü, yazılı ve görüntülü propaganda yapabileceklerdir.

    Medya hizmet sağlayıcılarının 29 Mart 2024 Cuma saat 23.59’a kadar siyasi reklam yayınlamasında sakınca yoktur. Oy verme gününden önceki 10 gün içinde ise yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayın araçları ile kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi ve iletişim telefonları yoluyla mini referandum gibi adlarla bir siyasi partinin veya adayın lehinde veya aleyhinde ya da vatandaşın oyunu etkileyecek biçimde yayın yapılması ve bunların herhangi bir surette dağıtılması yasaktır” denildi.

    Açıklamada, “Ayrıca seçim gününe kadar yapılacak yayınların tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine uygun olması çok önemlidir. Özellikle haber bültenlerinde, konuk ve yorumcu davet edilen haber programlarında, siyasi parti genel başkanlarına, seçime katılacak adaylara iftira ya da hakaret içeren ithamlarda bulunulmaması gerekmektedir. Belli bir seçmen kitlesini hedef alan, aşağılayıcı, eleştiri sınırlarını aşan yorum ve açıklamalara yayınlarda yer verilmemelidir. Bu süreçte yayıncılar ve haberciler, evrensel basın meslek ilkeleri ışığında hareket etmeli ve taraf olmamalıdır” ifadelerine yer verildi.

  • “Televizyon Dizilerinde Kadın” Paneli

    “Televizyon Dizilerinde Kadın” Paneli

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, RTÜK’ün ev sahipliğinde düzenlenen Televizyon Dizilerinde Kadın Paneli’ne katıldı. Programda konuşan Bakan Göktaş, Türk dizilerinin dünyada bir marka haline geldiğini ve bunun Türkiye’nin tanıtımı için bir fırsat olduğunu söyledi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin ise dizi ve filmlerdeki şiddet sahnelerinin ortadan kaldırılması üzerine yoğun çaba harcadıklarını söyledi.

    “Dizilerin insanlar ve toplum üzerindeki etkilerini dikkate almak zorundayız”

    Bakanlık olarak ‘Güçlü Kadın, Güçlü Aile, Güçlü Türkiye’ anlayışıyla hareket ettiklerini söyleyen Bakan Göktaş, “Toplumun güçlü ve sağlam temeller üzerine inşa edilmesi ancak kadınların her alanda güçlü olmasıyla mümkündür. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 22 yılda, kadınların hak ve özgürlüklerinin genişletilmesi için çok önemli atılımlar gerçekleştirdik. Kadın refahının artırılması ve her alanda etkin bir şekilde yer almaları için çok büyük bir yol kat ettik. Şuna yürekten inandık; kadının güçlenmesi demek ailenin güçlenmesi demek, Türkiye’nin güçlenmesi demektir. Bakanlığımızın tüm çalışmalarını; kadınlara, çocuklara, yaşlılara ve engellilere yönelik yürüttüğümüz proje ve hizmetleri bu bakış açısıyla oluşturuyoruz. Sahadaki hizmetlerimiz, koruyucu ve önleyici politikalarımız kadar eğitim ve farkındalık çalışmalarına da özel bir önem veriyoruz. Özellikle farkındalık çalışmalarında tüm paydaşlarla birlikte hareket etmenin çok kritik bir değer taşıdığına inanıyoruz. Bu farkındalığı oluşturmada ise televizyonun etkisi çok büyük. Bugün bu salonda konunun uzmanı pek çok katılımcı bulunuyor. Televizyonun toplumun algısını yönlendirmedeki etkisini sizler bire bir tecrübe ediyor, yaşıyorsunuz. Bu etkinin baş aktörleri ise diziler. Bu anlamda dizilerin insanlar ve toplum üzerindeki etkilerini dikkate almak zorundayız” ifadelerini kullandı.

    “Televizyonun zararlarından nasıl korunacağımızı değil, televizyonun gücünden nasıl yararlanacağımızı konuşmalıyız”

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına pek çok dizi ve televizyon programıyla ilgili binlerce şikâyet ulaştığını söyleyen, “RTÜK ile bu konuda sık sık görüşüyoruz. RTÜK Kanunu’ndaki madde aslında çok açıktır. ‘Yayın hizmetleri, toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz.’ Şiddeti özendiren yayın yapılamaz. Kadını, çocuğu, yaşlıyı, engelliyi istismar eden yayın yapılamaz. Bugün buradaki birlikteliğimizin nedeni cezalandırmanın ötesine geçmektir. Toplumumuzu olumsuz etkileyen yayınlara karşı kalıcı çözümler bulmaktır. Cezalandırma ve yasaklama tedbirinin demokratik ve özgür yayıncılık anlayışına uygun olmadığını biliyoruz. Ancak aile, kadın ve çocukların geleceğini tehlikeye sokan herhangi bir yayının da özgürlük olduğuna inanmıyoruz. Aile saygın bir kurumdur. İnsan her yönüyle saygın bir varlıktır. Bu saygınlığı zedeleyecek kötü örneklerin medya aracılığıyla sunulması son derece tehlikelidir. Yapımcılarımız bu sorunun farkında. Burada bulunan oyuncularımız, senaristlerimiz bu sorunun farkında. Artık toplumda bu soruna karşı bir duyarlılık da oluştu. Artık bilime, kültüre, sanata, edebiyata ve tarihe daha çok emek vermek zorundayız. Artık televizyonun zararlarından nasıl korunacağımızı değil, televizyonun gücünden nasıl yararlanacağımızı konuşmalıyız. Ülkemizi büyütecek olan budur. Bizleri, hayalini kurduğumuz geleceğe ulaştıracak olan budur. Medyanın ticari kaygılarını yok sayamayız. Bunu elbette anlıyoruz. Ancak hiçbir ticari kaygı değerlerimizin ve aile hassasiyetlerimizin önüne geçmemelidir” diye konuştu.

    “Türk dizileri, yapımları ülkemizin tanıtımı için çok büyük bir fırsat”

    Türk dizilerinin dizi sektöründe dünya markası olduğunu söyleyen Bakan Göktaş, “Bir araştırma, 2020 ile 2023 arasında Türk dizilerine olan küresel talebin yüzde 184 arttığını gösteriyor. Türk dizilerinin uluslararası arenadaki ekonomik değeri her geçen gün artıyor. Uluslararası diplomasi alanında da diziler artık önemli bir enstrüman. Türkiye, dünyaya en çok dizi ihraç eden üçüncü ülke. İhraç edilen her dizinin ülkemizi en iyi şekilde temsil etmesi hepimizin istediği bir şey. Bu yüzden ülkemizi, Türk aile yapısını, kadınlarımızı temsil ederken daha dikkatli, özenli davranmalıyız. Türk dizileri, yapımları ülkemizin tanıtımı için çok büyük bir fırsat” ifadelerine yer verdi.

    “Şiddet sahneleri toplumda olağanlaşmaya, kadına yönelik insanlık dışı muamelelerin kanıksatılmasına sebep oluyor”

    Dizi ve filmlerdeki şiddet sahnelerinin ortadan kaldırılması üzerine yoğun mesai yürüttüklerini söyleyen RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, “Geçtiğimiz hafta yine Sayın Bakanımızın teşrifleriyle dizi film yapımcılarımızla bir araya geldik. İstanbul’daki istişare toplantısında aynı masa etrafında buluşarak iyi niyetle fikirlerimizi paylaştık. Açıkça gördüm ki, kadına yönelik şiddet sahneleri yapımcıların da çok arzu ettiği türden görüntüler değil. Ancak, kendi aralarındaki reyting rekabeti zaman zaman sınırları zorlamalarına sebep oluyor. Hepinizin yakından tanıdığı hem oyuncu hem de yapımcı kimliğiyle İstanbul’daki toplantımıza katılan bir arkadaşımız, kadına yönelik şiddet sahnelerinin tersinden görülmesi gerektiğini söyledi. Kendilerinin bir toplumsal soruna dikkat çekmek için şiddet sahnelerini kullandıklarını ifade etti. Ancak yanıldığı bir nokta vardı. Şiddet sahneleri toplumda olağanlaşmaya, kadına yönelik insanlık dışı muamelelerin kanıksatılmasına sebep oluyor. Sanki kadına şiddet uygulamak normal bir şeymiş gibi bir algı ortaya çıkıyor. Son derece tehlikeli olan bu duruma yönelik günün sonunda yapımcılarımızın daha dikkatli olacakları yolunda izlenim edindik, umarız yanılmıyoruzdur” dedi.

  • RTÜK’ten 72 saatlik lisans süresi

    RTÜK’ten 72 saatlik lisans süresi

    RTÜK tarafından yapılan yazılı açıklamada, Galatasaray-Antalyaspor maçı sonrası spor yayını yapan bazı mecralarda gerek kulüpleri gerekse hakem Abdülkadir Bitigen’i hedef alan açıklamalar ve hakaretler üzerine gerekli ön incelemelerin yapıldığı kaydedilerek, bu tür yayınların denetimi hususunda Youtube ile görüşmelerin devam ettiği belirtildi.

    RTÜK yönetiminin ilgili yayından dolayı Türkiye Futbol Federasyonu yönetimi ile görüştüğünü bildirilen açıklamada, “TFF Başkanımız da benzer yayınlar konusunda oldukça hassas ve duyarlıdır. Gelecek dönemde olası hukuki düzenlemelerin ardından sosyal medya mecralarının RTÜK’ün denetim süreçlerimize tabi olması beklenmektedir. Öte yandan ilgili içeriğin yayınlandığı “VOLE” isimli platformun mobil cihaz uygulamasının bulunduğu, bu mecra üzerinden kataloglar halinde isteğe bağlı internet yayıncılığı yaptığı tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.
    Mobil uygulama üzerinden yayın yapan kuruluşların RTÜK’ten lisans almalarının zorunlu olduğunun kaydedildiği açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

    “RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesi ile İzin ve Tahsisler Dairesinin teknik çalışmalarının ardından mobil uygulama üzerinden izinsiz yayın yapan ‘VOLE’, lisans alması yönünde uyarılacak ve kuruluşa 72 saat süre verilerek müracaat etmesi beklenecektir. Gereken süre içinde lisans başvurusu yapılmaması halinde ise, platforma erişim engeli için mahkeme süreçleri başlatılacaktır.”

  • RTÜK’ten reklam sürelerine denetleme

    RTÜK’ten reklam sürelerine denetleme

    RTÜK’ten yapılan yazılı açıklamaya göre, uzmanların son dönemde yaptığı incelemelerde ticari iletişim yayınlarının hem içeriği hem de süreleriyle ilgili mevzuatta yer alan hükümlerin ihlal edildiği tespit edildi. Bir saatlik zaman diliminde yayınlanabilecek azami reklam süresinin 12 dakika olduğu hatırlatılan açıklamada, bazı medya hizmet sağlayıcıların bu süreyi aşarak hem rekabet ortamını zedelediği hem de kurallara uygun hareket eden muadillerine karşı haksızlık yapıldığı belirtildi. Bu tespitlerin ardından RTÜK, reklamlarla ilgili daha sıkı denetim süreci başlatma kararı aldıklarını açıkladı.

  • RTÜK Başkanı Şahin, Dünya Radyo Günü’nü kutladı

    RTÜK Başkanı Şahin, Dünya Radyo Günü’nü kutladı

    RTÜK Başkanı Şahin’in kutlama mesajında, “Yeni iletişim teknolojilerinin desteklediği yeni medya araçları bir yana, geleneksel medya bir yana, dediğimiz bu dönemde radyo, yeri doldurulamaz kitle iletişim araçlarımızdandır. Bazen evlerimizin bir köşesinde kaldığını düşünsek de, hala otomobillerimiz başta olmak üzere günlük hayatın vazgeçilmezi olan radyolar, yalnızca sesin kullanılması ve tek bir duyu ile insanları etkileme kapasitesine sahip olması hasebiyle nadide bir araçtır. Radyonun hayal dünyamıza hitap etmesi ve konuları daha çok imgelerle zihnimizde canlandırması onu farklı kılar. Radyo bir keyif, radyo bir yaşam tarzıdır. Tarihine dönüp baktığımızda nasıl ki gazeteler, radyo ve televizyondan sonra işlerliğini kaybetmediyse, radyo da yeni iletişim teknolojilerinden sonra hayatımızdaki yerini korumuş ve güvenilirliğini sürdürmektedir. Radyoya güven radyocuların donanım ve birikimlerinden gelmektedir. Zira televizyonda görüntülerle desteklenebilecek her şey, radyoda yalnızca sesle verilebileceği için spiker, yapımcı ya da DJ’lere çok daha büyük sorumluluklar düşmektedir. Kimliğimizin bir parçası olan Türkçemizin doğru, güzel ve anlaşılır kullanılması son derece önemlidir. Bu vesileyle Türkçemizi hakkıyla kullanan radyocu arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Sayısı bine yakın olan ülkemizin kamu ve özel radyoları, 1927’den beri ilk günkü aşkla yayın hayatlarına devam etmektedir. Bizlere radyo keyfi yaşatmayı sürdüren tüm radyocu dostlarımızın ve bu mesleğe gönül vermiş bütün meslektaşlarımın Dünya Radyo Gününü yürekten tebrik ediyorum. Radyosuz kalmayın” ifadeleri yer aldı.

  • RTÜK’ten spor programlarına çeki düzen

    RTÜK’ten spor programlarına çeki düzen

    Sezon başından beni yayıncıları uyaran Türkiye Futbol Federasyonu ile yakın çalışan RTÜK, spor yayınlarına ilişkin “ilke kararı” alma konusunda mutabık kaldı. Olağanüstü toplanan Üst Kurul’da oy birliğiyle spor yayınlarına ilişkin “ilke kararı” alındı.
    MKE Ankaragücü Çaykur Rizespor maçında Hakem Halil Umut Meler’in MKE Ankaragücü Başkanı Faruk Koca tarafından darp edilmesinden sonra TFF’nin başvurusunu değerlendiren Üst Kurul, taraftarları tahrik edici, sağduyudan uzak, fanatizm içeren, eleştiri sınırlarını aşan, argo ve kaba ifadelere yer verilen programlara geçit vermeyecek. Kitle iletişim araçlarının toplumu etkileme gücü göz önünde bulundurulduğunda, spor programlarında taraftarlar arasındaki gerginliği artıracak, şiddete yöneltici, sporun ruhuna aykırı ifadelerden kaçınılması gerektiğine karar veren RTÜK, bunu önüne geçmek için Üst Kurul’da oy birliğiyle spor yayınlarına ilişkin “ilke kararı” aldı.
    Öte yandan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in gündeme getirdiği ve tüm RTÜK üyelerince kabul gören ilke kararları, fair play kültürüyle örtüşmesine de dikkat edildi.

    “Bazı spor programlarında hakemlere yönelik; taraftarları tahrik edici, fanatizm içeren, ithamlarda bulunulduğu tespit edilmiştir”

    RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, alınan ilke kararına yönelik değerlendirme yaparak, “Üst Kurul uzmanlarının yapmış olduğu incelemelerde, bazı spor programlarında federasyon yetkilileri, kulüp yöneticileri, futbolcular ile görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılan hakemlere yönelik; taraftarları tahrik edici, sağduyudan uzak, fanatizm içeren, eleştiri sınırlarının ötesinde, argo ve kaba ifadelere yer verildiği, reyting kaygısıyla kişilerin özel hayatlarıyla ilgili çeşitli ithamlarda bulunulduğu tespit edilmiştir. Bu tarz ifadeler, destekledikleri takımlar beklenen sonucu alamadığında, takımları benlikleriyle bütünleştiren taraftarların hakemleri hedef alarak onlara yönelik kolektif şiddet uygulamalarına, saha içi ve saha dışı şiddet eylemlerinin ortaya çıkmasına ve Türk sporunun olumsuz kavramlarla anılmasına sebep olmaktadır” ifadelerine yer verdi.

    “Haddini aşan yayınlar en fazla güzide spor camiasına zarar vermektedir”

    Sporda şiddetin kabul edilemez olduğunu dile getiren Şahin, şu ifadelere yer verdi:
    “Şiddeti ortaya koyan kim olursa olsun karşısında olmalıyız. Şiddet uygulayan veya körükleyen taraftar da olsa, kulüp yöneticileri de olsa, basın da olsa millet olarak topyekûn tepkiye maruz bırakılmalıdır. Özellikle bazı basın ve yayın organlarında yer bulan ne insanlık değerleriyle ne de yayıncılık ilkeleriyle bağdaşan sınırları aşan kalitesiz programlara yasalar çerçevesinde sınır koymak kaçınılmazdır. Haddini aşan yayınlar en fazla güzide spor camiasına zarar vermektedir. Futbol izleyicisi bu tarz programları hak etmemektedir. Sezon başından itibaren gerek TFF tarafından gerekse Üst Kurulumuz spor yayınları konusunda samimi ve yapıcı uyarılarda bulunmuştur. Ama bu ikazların dikkate alınmadığının görülmesi üzerine 6112 sayılı Kanun’da yer alan lisans iptali dâhil her türlü müeyyidenin uygulanabileceği spor yayınlarına yönelik bağlayıcı nitelikte ilke kararı alınması gerekliliği zorunlu olmuştur.”

  • RTÜK’ün yeni üyeleri

    RTÜK’ün yeni üyeleri

    TBMM Genel Kurulunda grup önerilerinin görüşülmesinin ardından RTÜK’te AK Parti, CHP ve Yeşil Sol Parti kontenjanına düşen birer üyelik için seçime geçildi.

    AK Parti kontenjanından aday gösterilen Ebubekir Şahin, CHP kontenjanından aday gösterilen İlhan Taşçı ve Yeşil Sol Parti kontenjanından aday gösterilen Necdet İpekyüz RTÜK üyesi olarak seçildi.

    Aynı zamanda RTÜK Başkanlığı yapan Ebubekir Şahin ile İlhan Taşçı ikinci kez RTÜK üyesi seçildi. RTÜK’te başkanlık seçiminin 18 Ekim 2023 tarihinde yapılacağı bildirildi.
  • RTÜK ile iş birliği

    RTÜK ile iş birliği

    Bakanlık ve RTÜK arasında aile bütünlüğünün korunması, korunmaya yardıma ve bakıma muhtaç aile fertleri ile çocuklarına her türlü maddi, manevi ve sosyal destek sağlamak amacıyla gerekli planlamaların yapılması, eğitim faaliyetleri ve programlar hazırlanarak uygulanması amacıyla 28 Eylül 2023 tarihinde İstanbul’da “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesine İlişkin İş Birliği Protokolü” imzalanacak.

    İmza törenine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ile kamu kurum ve kuruluşları, akademisyenler, sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katılacak.

    5 yıl boyunca yürürlükte olacak protokol kapsamında ailelerin huzur ve mutluluğunu tehdit eden kötü alışkanlık ve bağımlılık sorunlarına ilişkin farkındalığı artırıcı, aileyi destekleyici programlarla, çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunması ve sağlıklı gelişimine yönelik içerikler hazırlanacak.

    Kadına karşı her türlü şiddet ve ayrımcılığı önlemek, engelli bireylerin eğitimini, istihdamını ve toplumsal hayata katılmalarını destekleyici programlarla, aktif yaşlanma bağlamında, yaşlıların toplumla bütünleşmesini, boş zamanlarının etkili bir biçimde değerlendirmesini destekleyici programlar ve şehit yakınları ve gazilerin sosyal ve kültürel bakımdan desteklenmesi amacıyla çalışmalar yürütülecek. Sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürünü geliştirecek programlar hazırlanacak.

    Protokol kapsamında yayın kuruluşlarının ailenin korunması ve güçlendirilmesi bağlamında aile, kadın, çocuk, engelli ve yaşlılar ile şehit yakınları ve gazilere yönelik kamusal sorumluluk anlayışıyla yayın yapması önerilecek ve teşvik edilecek.

    “Gözünden Sakındığını Dijitalden Sakın” Projesinin lansmanı yapılacak

     İmza töreninde ayrıca ebeveynlerin ve toplumun, çocuklarla ilgili tüm paylaşımlarda daha dikkatli olmalarını teşvik etmeyi ve dijital mahremiyet konusunda bilinçli bir tutum geliştirilmesini amaçlayan “Gözünden Sakındığını Dijitalden Sakın” Projesinin de lansmanı yapılacak.

    Bakanlığın “eğitim ailede başlar” ilkesini temel alarak, ebeveynlerin çocuklarının fotoğraflarını sosyal medyada paylaşma eyleminin artışına dikkat çeken projeyle, ailelerin bu eylemi neden gerçekleştirdikleri, etkileri ve sonuçlarının derinlemesine incelenmesi amaçlanıyor. Projeyle toplumda dijital mahremiyet konusunda farkındalık oluşturulması, ebeveynlerin ve toplumun, çocuklarla ilgili tüm paylaşımlarda daha dikkatli olmalarının teşvik edilmesi ve dijital mahremiyet konusunda bilinçli bir tutum geliştirilmesi hedefleniyor.

    2 yıl sürecek proje kapsamında ebeveynlerin dijital platformları doğru kullanımına yönelik farkındalık çalışmaları oluşturularak, çocuk ihmal ve istismarını önlemeye yönelik çalışmalar yürütülecek.

    Ebeveynlerin ve bireylerin, kişisel bilgilerini ve görsellerini sosyal medyada daha sorumlu bir şekilde paylaşmaları teşvik edilecek.

    Projenin tanıtım toplantısında Bakanlık ve RTÜK tarafından dijital mahremiyet farkındalığı oluşturmak için hazırlanan “Yeni Medya; Kişisel Veri Gizliliği ve Dijital Dünya Farkındalığı” konulu kısa filmin gösterimi yapılacak.

    Proje kapsamında ayrıca akademisyen, yazar, dijital platform Türkiye temsilcileri, fenomenler, ebeveynler ve sanatçıların katılımıyla çalıştaylar düzenlenecek. Çalıştaylar sonucundaki raporlarla oluşturulan eylem planı ve kılavuz yayımlanacak.

  • Atatürk dizisine engel

    Atatürk dizisine engel

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Amerika merkezli bir dizi/film platformunun, Ermeni lobisinin baskısıyla ‘Atatürk’ dizisini yayından kaldırmasını utanç verici bulduğunu ifade etti. Çelik, Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine ve milletine saygısızlık olarak nitelendirdiği bu tutumu eleştirdi.

    CHP Grup Başkanı Özgür Özel de söz konusu dizinin yayından kaldırılmasını kınadıklarını belirtti ve platformun bu kararının ağır şekilde karşılık bulacağını vurguladı.

    İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Kürşad Zorlu da diziyle ilgili olarak Ermeni lobisinin baskısı ve yönlendirmesiyle yayından kaldırılma kararı alındığına dikkat çekti. Zorlu, Türkiye düşmanlarının yalan kampanyasına alet olunmamasını dilediklerini ifade ederek platforma üye olan vatandaşları üyeliklerini sonlandırmaya çağırdı.

    Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Disney + isimli dijital medya hizmet sağlayıcının yerli içerik “Atatürk” dizisini platformunda yayınlamama kararı aldığına dair kamuoyuna yansıyan bilgilerden hareketle, kuruluşun savunmasının alınmasına ve inceleme başlatılmasına karar verdiklerini açıkladı. Şahin, Türkiye Cumhuriyetinin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en önemli toplumsal değer olduğunu kaydederek, basına yansıyan “Ermeni lobisi müdahalesi” iddialarının titizlikle araştırıldığını belirtti.

  • ‘RTÜK Yerel Medya Buluşması’

    ‘RTÜK Yerel Medya Buluşması’

    RTÜK’ün Yerel ve Bölgesel Medya Buluşmaları, Konya, Sakarya ve İzmir’in ardından bu kez Gaziantep’te gerçekleştirilecek. Bugüne kadar 35 ilin yerel ve bölgesel medya temsilcilerinin buluştuğu toplantının son adresi olan Gaziantep’teki buluşmaya 13 ilden radyo ve televizyon yöneticileri katılacak. Asrın felaketi Kahramanmaraş depremlerinden etkilenen yayıncıların da yer alacağı buluşmada yerel ve bölgesel yayıncıların talep ve beklentileri istişare edilecek. Daha önce depremden etkilenen yayıncıların mali yükümlülüklerini 1 yıl erteleyen RTÜK, bölgedeki radyo ve televizyonların eksiklerinin giderilmesi için neler yapılabileceğini masaya yatıracak.

    Yerel görsel ve işitsel medya kuruluşlarını destekleyen RTÜK, çalışma toplantısında Üst Kurul yöneticilerini yayıncılarla yüz yüze getirerek sorunların ilk elden çözümünü hedefliyor. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in açılış konuşmasıyla başlayacak olan toplantıda, Üst Kurul Daire Başkanları görev alanlarına giren konularda sunumlar yapacak. ‘Gaziantep Yerel ve Bölgesel Yayıncılar Buluşması’ 8 Temmuz tarihinde Şahinbey Kongre Merkezi’nde saat 09.30’da başlayarak, iki oturum halinde gün boyu devam edecek.