Etiket: rusya

  • Rusya, Ukrayna ile müzakerelere hazır

    Rusya, Ukrayna ile müzakerelere hazır

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’da 15-17 Mart’ta yapılacak seçimler öncesinde Rossiya 1 kanalı ve RİA Novosti Haber Ajansı için Dmitriy Kiselev’in sorularını yanıtladı. Rusya’nın nükleer silah kullanmayı düşünüp düşünmediğine ilişkin soruyu yanıtlayan Putin, Ukrayna’da nükleer silah kullanımının gerekmediğini söyleyerek, “Neden kitle imha silahları kullanalım ki? Hiçbir zaman böyle bir ihtiyaç olmadı” dedi.

    Rusya’ya yönelik bir saldırı durumunda nükleer silah kullanmaya hazır olduklarını ve Rusya’nın havadan, karadan ve denizden nükleer füze fırlatma imkanlarını ifade eden “nükleer üçlemenin” diğer ülkelerden daha gelişmiş olduğunu kaydeden Putin, “Askeri ve teknik açıdan elbette hazırız” dedi.

    Rusya Devlet Başkanı Putin, ABD’li mevkidaşı Joe Biden’ın “geleneksel siyaset okulunun” bir parçası olduğunu ve ayrıca ABD’nin Rusya-ABD ilişkileri ve stratejik caydırıcılık konusunda birçok başka uzmana sahip olduğunu da sözlerine ekledi. Putin, ABD’nin nükleer güçlerini geliştirdiğini ancak bunun yarın bir nükleer savaş çıkarmaya hazır oldukları anlamına gelmediğini ifade etti.

    “Rusya’yı bitireceklerine inandılar”

    Putin, kolektif Batı olarak adlandırılan ülkelerin Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik savaşı başlatmadan önce kendilerini güçsüz bulduklarını ifade ederek, bazı batılı elitlerin Rusya’yı bölmeye çalıştıklarını ve Ukrayna savaşıyla Rusya’ya yönelik silahlar, yaptırımlar ve Ukraynalı milliyetçiler yoluyla Rusya’yı bitireceklerine inandıklarını dile getirdi.

    “Finlandiya ve İsveç üyeliği anlamsız”

    Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine yönelik de açıklama yapan Putin, “Ulusal çıkarlarını korumak açısından kesinlikle anlamsız bir adım” dedi. Finlandiya ve İsveç sınırına askeri birlik ve saldırı sistemleri konuşlandırılacağını bildiren Rus lider, “Orada askerimiz, saldırı sistemlerimiz yoktu ancak artık olacak” ifadesini kullandı.
    Rus lider, Finlandiya’nın Rusya ile yakınlaşmayı reddederek NATO’ya katılma kararının güvenlik açısından durumu iyileştirmediğini bildirerek, “Her halükarda güvenlik durumunu hiçbir şekilde iyileştirmiyor. Ne ikili ilişkilerde ne Avrupa’da” dedi.

    Finlandiya’nın bazı bölgelerinde Rus rublesinin kullanılması

    Helsinki ve Finlandiya-Rusya sınırına yakın bölgelerde Rus rublesinin kullanılmasına değinen Putin, “Biliyorsunuz bu bir iç mesele. Ancak son yıllarda Rus rublesi Helsinki ve sınıra yakın bölgelerdeki marketlerde kabul ediliyor. Ne istiyorsanız ruble ile alabiliyorsunuz. Bu ekonomik açıdan iyi bir şey” dedi.

    Putin’den Almanya’nın Kırım Köprüsüne saldırı ihtimaline “fantezi” yorumu

    Rusya Devlet Başkanı Putin, Alman subaylarının Ukrayna’ya destek görüşmelerini içeren telekonferansın sızdırılması olayına değindi. Vladimir Putin, Alman subayların Kırım Köprüsü’ne saldırma ihtimaline yönelik spekülasyonlarının Rusya’yı korkutmak amaçlı olduğunu ancak bunun “fanteziden” başka bir şey olmadığını kaydederek, “Her şeyden önce hayal kuruyorlar. Kendilerini cesaretlendiriyorlar. Ayrıca bizi korkutmaya çalışıyorlar” dedi.

    “Ukrayna ile müzakerelere hazırız”

    Rusya’nın Ukrayna ile müzakereye hazır olduğunu söyleyen Putin, “Ukrayna ile görüşmelere hazır mıyız? Evet, hazırız. Ancak, yalnızca sahadaki gereklere dayanan müzakerelere hazırız. Çatışmayı barışçıl yollarla çözmek istiyoruz, ciddi bir müzakereye hazırız. Ancak bunun düşmanın yeniden silahlanmak için istediği bir duraklama olmadığını, Rusya için güvenlik garantileri içeren ciddi bir görüşme olduğunu açıkça anlamalıyız” dedi.

    “Yabancı askerlerin Ukrayna’daki varlığının savaş alanındaki durumu değiştirmeyeceğinden eminim”

    Yabancı askerlerin Ukrayna’daki varlığı ihtimalinin ve Ukrayna’ya Batı’dan güvenlik yardımı yapılmasının savaş alanındaki çatışmanın gidişatını şekillendirmeyeceğini aktaran Rus lider, “Mesele şu ki Batılı askeri personel bir süredir Ukrayna’da bulunuyor, hatta darbeden önce de bulunuyorlardı. Ancak yabancı ülkelerin resmi askeri birliklerinden bahsediyorsak, bunun savaş alanındaki durumu değiştirmeyeceğinden eminim. En önemlisi de bu. Tıpkı silah yardımının hiçbir şeyi değiştirmediği gibi” açıklamasını yaptı.

    Putin, Polonya’nın Ukrayna’ya asker göndermesi durumunda Ukrayna’dan ayrılmayacağını, aksine kendisine ait olduğunu iddia ettiği toprakları geri almak istediğini sözlerine ekleyerek, “Çünkü geri dönmek isteyecekler. Bunun hayalini kuruyorlar, tarihi olarak kendilerine ait olduğunu düşündükleri için buralara dönmek istiyorlar. Eğer Polonya birlikleri o bölgelere girerse, ayrılmaları pek mümkün değil” ifadelerini kullandı.

    ABD-Birleşik Krallık yapımı füzelerin Ukrayna’ya gönderilmesinin savaş alanındaki durumu değiştirmeyeceğini kaydeden Rus lider, “ABD-Birleşik Krallık yapımı füzeleri kullanıyorlar. Evet bizde yalnızca hasara neden oluyor. Ancak gerçekte bu durum savaşın gidişatını ve karşı taraf için kaçınılmaz sonuçları değiştirmez” dedi.

    “Batı’yı bölmeye yönelik herhangi bir girişimde bulunmayacağız”

    Rus lider, Batı’yı bölmeye çalışmadıklarını sözlerine ekleyerek, “Batı’yı bölmeye yönelik herhangi bir girişimde bulunmayacağız, onlar bunu kendileri başarıyla yapacaklardır. Ancak elbette çıkarlarımıza saygı duyulmasını sağlamak için çaba göstereceğiz” dedi.

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın iç siyaset sürecine hiçbir ülkenin dahil olmasına izin vermeyeceklerini dile getirerek, “Bunu defalarca ifade ettik. Kimsenin bunu yapmasına izin vermeyeceğiz” dedi.

  • Rusya’da termik santralde patlama: 23 yaralı

    Rusya’da termik santralde patlama: 23 yaralı

    Rusya’ya bağlı Tuva Cumhuriyeti’ndeki Shagonar kasabasında bulunan termik santralin kazan dairesinde yerel saatle 08.49’da büyük bir patlama meydana geldi. Patlama nedeniyle kazan dairesinin bulunduğu binada çıkan yangında gökyüzüne dumanlar yükseldiği görüldü. Patlamanın ardından olay yerine Rusya Acil Durumlar Bakanlığı’na bağlı kurtarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi. İşçiler ekipler tarafından tahliye edilirken, kazan dairesinde mahsur kalan 4 işçi de güçlükle dışarıya çıkarıldı. Tahliye edilen işçilerden 15’i vücutlarında yanık oluşması ve karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle bölgedeki hastanelere kaldırıldı. Patlamada hafif yaralanan 8 işçi ise ayakta tedavi edildi. Rusya Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, tedavi altındaki 6 işçinin durumunun ağır olduğu aktarıldı.
    Rusya Soruşturma Komitesi ve bölge savcılığı patlamayla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu. İlk tespitlere göre patlama santralin kazan dairesindeki kömür deposunda yaşanan metan gazı sıkışması nedeniyle meydana gelirken, olayla ilgili ihmallerin araştırıldığı belirtildi.
    Patlama sonrası Shagonar kasabasında yaklaşık 4 bin kişinin yaşadığı 62 apartman ve 216 evde merkezi ısıtma sistemi devre dışı kaldı.

  • Ukrayna, Rus devriye gemisini vurdu

    Ukrayna, Rus devriye gemisini vurdu

    Ukrayna Savunma Bakanlığı’na bağlı istihbarat birimi tarafından yapılan açıklamada, Kırım açıklarında Rusya Karadeniz Filosu’na ait devriye gemisinin hedef alındığı ifade edildi. Kerç Boğazı’na yakın bir noktada Magura V5 insansız deniz araçları ile vurulan Sergey Kotov adlı Rus gemisinin farklı kısımlarında hasar meydana geldiği kaydedildi. Açıklamada, hedef alınan geminin değerinin yaklaşık 65 milyon dolar olduğu belirtildi.

    “Karadeniz Filosu işgal sembolüdür”

    Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, “Rusya Karadeniz Filosu bir işgal sembolüdür. Ukrayna’ya ait Kırım’da bulunamaz” dedi.
    Kırım’daki Rus yetkililer, saldırı nedeniyle Kırım yarımadası ile Rusya ana karasına bağlayan Kırım Köprüsü’nde karayolu ve tren seferlerinin geçici olarak durdurulduğunu açıkladı.
    Rusya Savunma Bakanlığı ise konuya ilişkin açıklama yapmadı.

  • Rusya, Alman büyükelçiyi bakanlığa çağırdı

    Rusya, Alman büyükelçiyi bakanlığa çağırdı

    Rus medyasının cuma günü Almanya’nın üst düzey askeri yetkililerinin Ukrayna’ya silah gönderilmesine ilişkin yaptığı görüşmenin kayıtlarını yayınlamasının ardından iki ülke arasındaki diplomatik kriz devam ediyor. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un ses kayıtlarının sızdırılmasının “çok ciddi” bir konu olduğunu söylemesi ve “Bu konu artık çok dikkatli, çok yoğun ve çok hızlı bir şekilde aydınlatılıyor” ifadeleri ile Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius’un, “Bu kayıt bizi istikrarsızlaştırmak ve tedirgin etmek için kullanılıyor” açıklamasının ardından bu kez Rusya harekete geçti. Rus resmi haber ajansı TASS, Almanya’nın Moskova Büyükelçisi Alexander Graf Lambsdorff’un Rusya Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığını bildirdi.

  • Rusya-Ukrayna Savaşı’nda 3. yıla girildi

    Rusya-Ukrayna Savaşı’nda 3. yıla girildi

    Rus tanklarının Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük güvenlik krizine yol açarak Ukrayna topraklarına girmesinin üzerinden 2 yıl geçti. Ukraynalıların hayatları, dökülen kan ve verilen kayıplarla tamamen değişti. Ukrayna’nın Batı’nın askeri ittifakı NATO’ya yakınlaştığı düşüncesiyle ülkesinin tehlikede olduğunu savunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova saatiyle 05.30’da televizyonda yayınlanan konuşmasında Ukrayna’ya “özel askeri operasyon” başlatıldığını duyurdu. İlk patlamalar saat 06.27’de başkent Kiev’de duyuldu ve Ukraynalılar güne bomba sesleriyle uyandı. Saatler 07.58’i gösterdiğinde Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ülke genelindeki füze saldırılarına ilişkin haberleri doğruladı. İlerleyen saatlerde alarma geçen NATO, 14.56’da Kuzey Kutbu’ndan Akdeniz’e kadar 100’den fazla jet ile 120 geminin hazırda bekletildiği savunma planlarını devreye soktu. Dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson 15.03’te yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, “En büyük korkumuz gerçekleşti ve tüm uyarılarımızın trajik bir şekilde doğru olduğu ortaya çıktı. Rusya Devlet Başkanı Putin, herhangi bir provokasyon ve inandırıcı bir mazeret olmaksızın savaşı başlattı” ifadelerini kullandı. Saatler 21.50’ye geldiğinde stratejik öneme sahip liman kenti Mariupol, Rus güçleri tarafından ağır bombardımana tutuldu. Saat 00.40 itibariyle Rusya’nın 40 şehrinde düzenlenen savaş karşıtı protestolarda 2 bin civarında kişi gözaltına alındı. Ukrayna lideri Zelenskiy 01.59’da sıkıyönetim ilan etti ve Rus saldırısının ilk gününde 137 Ukraynalının hayatını kaybettiğini açıkladı.

    26 Şubat 2022: “Araca ihtiyacım yok”

    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rus tanklarının Kiev’e ilerlemesiyle ABD’den gelen “tahliye teklifini” reddetti. Zelenskiy, “Benim araca değil, cephaneye ihtiyacım var” diyerek Rusya’ya karşı sonuna kadar mücadele mesajı verdi.

    16 Mart 2022: Mariupol tiyatrosunun bombalanması

    Rusya’nın hafızalara kazınan acımasız saldırılarının en kötü örneklerden biri, Mariupol tiyatrosunun bombalanması oldu. Saldırı öncesinde bin 300’den fazla sivilin içeride bulunduğu tiyatro binasının önünde havadan görülebilen dev Kiril harfleriyle “çocuk” yazılıydı. Ukraynalı yetkililere göre Rusya’nın sivillerin sığınak olarak kullandığı tiyatro binasına gerçekleştirdiği saldırıda 300 kişi hayatını kaybetti.
    O tarihten bu yana sivil hedeflere yönelik çok sayıda saldırı düzenlendi. Ocak 2023’te Dnipro’da çok katlı bir apartmana yönelik saldırıda 40’tan fazla kişi yaşamını yitirdi. Ekim 2023’te ise Harkov bölgesindeki Hroza’da bir kahve ve dükkanın hedef alındığı saldırıda en az 51 kişi hayatını kaybetti.

    1 Nisan 2022: Bucha katliamı

    Kısa süre sonra Bucha, dünya gündemine oturdu. Rusya’nın Bucha’dan çekilmesiyle bölgeye geri dönen halk, kolları arkadan bağlı ve çok sayıda kurşun yarası bulunan cansız bedenlerle ve toplu mezarlarla karşılaştı. Uluslararası uzmanlar, Rus kuvvetlerinin Bucha’dan çekildiği sırada uluslararası insancıl hukukun “ciddi şekilde ihlal edildiğini” tespit ettiklerini açıkladı.

    14 Nisan 2022: Moskva’nın batması

    Rus Donanması Karadeniz Filosunun amiral gemisi olan “Moskva”, 14 Nisan 2022’de battı. Ukrayna, gemiyi gemisavar seyir füzeleriyle vurduğunu iddia ederken, Rusya ise geminin yangın sonucu battığını öne sürdü. Geminin batışı, Rusya için büyük bir kayıp oldu.

    9 Kasım 2022: Sonbahar, Herson’un kurtuluşuyla Ukrayna için başarılı geçti

    Sekiz ay süren Rus işgalinin ardından Herson şehri kurtarıldığında büyük sevinç yaşandı. Rus askerlerini geri çekilmesi “Putin’e büyük darbe” olarak nitelendirildi. Herson, Rus birliklerinin Şubat ayındaki işgalden bu yana ele geçirdiği tek bölgesel başkentti. Rus birliklerinin Dnipro Nehri boyunca doğuya çekilmesiyle Ukrayna sonbaharı başarılı bir şekilde geride bıraktı, ayrıca Rusya’nın savaşın ilk günlerinden bu yana işgal ettiği toprakları geri almış oldu. Kış mevsimine girilince Rus ordusu Ukrayna’nın enerji ağını yoğun bombardımana tuttu ve “yıldırma politikası” olarak adlandırılan saldırılar sonucu milyonlarca Ukraynalı sivil elektrik, ısınma ve su gibi temek hizmetlerden mahrum kaldı.

    3 Mayıs 2023: Kremlin hedef alındı

    2023’ün bahar aylarında moral bulan Kiev, savaşı Rus topraklarına taşıdı. Başkent Moskova dahil birçok şehirden patlama sesleri yükseldi. 3 Mayıs’ta ise iki dronla Moskova’nın kalbindeki Kremlin’i hedef alındı. Kremlin, dronların herhangi bir hasar veya yaralanmaya yol açmadan imha edildiğini açıklarken, Ukraynalı yetkililer olayla ilgilerinin olmadığını belirtti. Rusya, Moskova’ya düzenlenen, 2 kişinin yaralanması ve çok sayıda binanın hasar görmesiyle sonuçlanan farklı bir saldırıdan yine Ukrayna’yı sorumlu tuttu. Putin saldırıyı “terörist faaliyetin açık bir işareti” olarak nitelendirdi, Ukrayna hava kuvvetleri ise saldırının “savaşın uzak olduğunu hisseden Rusları hedef aldığını” açıkladı. Daha sonra Rusya’daki petrol tesislerine ve diğer altyapılara yönelik saldırılar gerçekleşti. Rusya, Ukrayna saldırılarının artmasının ardından sınırdaki Belgorod’dan bazı sakinleri tahliye etti.

    20 Mayıs 2023: Rusya Bakhmut’un kontrolünü ele geçirdi

    Rus ordusu kuşatma altında tuttuğu Ukrayna’nın doğusundaki Bakhmut’u, aylarca süren mücadelenin ardından ele geçirdi. Ancak NATO kaynakları Rusya’nın zaferinin büyük bir kayba yol açtığını, Bakhmut’u savunurken öldürülen her Ukraynalı askere karşılık Rusya’nın 5 asker kaybettiğinin tahmin edildiğini aktardı.

    Haziran 2023: Ukrayna karşı saldırısı

    Ukrayna ordusu, Rusya’nın ele geçirdiği toprakları geri almak için Haziran 2023’te Rusya’ya “karşı saldırı” başlattı, ülkenin güneyinde ve doğusunda yoğun çatışmalar yaşandı. Ancak aylar geçtikçe Ukrayna, büyük bir ilerleme kaydedemedi. Batılı ülkeler savaş alanının durgunlaşabileceği ve savaşın “donmuş ihtilafa” dönebileceği uyarısında bulundu. Kış geri geldiğinde Ukrayna’nın karşı saldırısı son buldu.

    23 Haziran 2023: Wagner isyanı

    Bakhmut’ta önemli rol oynayan paralı asker grubu Wagner’in lideri Yevgeny Prigojin, 23 Haziran 2023’te Ukrayna savaşını yönetmede başarısız olduğu gerekçesiyle Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’yu ve Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov’u hedef alarak Rus ordusuna karşı silahlı ayaklanmaya başlattı. Ancak Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko’nun araya girmesiyle isyan bir gün sonra durduruldu. Prigojin’e yönelik suçlamalar düşürüldü, ancak Putin o dönem yaptığı bir konuşmada “vatana ihanet yolunda” olanların cezalandırılacağını söyledi. Prigojin aylar sonra, içinde bulunduğu uçağın Moskova’nın kuzeybatısında düşmesi sonucu hayatını kaybetti.

    Ocak 2024: ABD’nin yardımı durdu

    Batılı ülkelerden özellikle de ABD’den sürekli olarak gelen askeri yardımın, Ukrayna ordusu için “hayati öneme” sahip olduğu ortaya çıktı. 2024’ün başlarında ABD’nin Ukrayna’ya yönelik yardım paketi durdu. ABD Senatosu uzun tartışmaların ardından 13 Şubat’ta Ukrayna, İsrail ve Tayvan’a 95.3 milyar dolarlık yardım paketini onayladı. Söz konusu ülkelerin savunma ve güvenlik ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan paketin 60 milyar dolarının Ukrayna’ya verilmesi bekleniyordu. Ancak Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Temsilciler Meclisi’nin Başkanı Mike Johnson 14 Şubat’ta yardım paketini oylamaya sunmayı reddetti. Meksika sınırında ABD’ye yasa dışı göçü durdurmaya yönelik sert önlemler alınmadan Ukrayna’nın güvenliği konusunun çözülemeyeceğini söyleyen Mike Johnson, tasarıyı oylamak için gündeme dahi almayacağını söyledi.

    17 Şubat 2024: Avdiika’nın düşüşü

    Ukrayna birlikleri doğudaki Donestk kentine açılan kapı olarak bilinen Avdiivka’dan çekildi ve Rusya, Mayıs 2023’te Bakhmut’ta kontrol sağlamasının ardından savaş alanında en büyük zaferini elde etti. Ukrayna birlikleri savaş üçüncü yılına girerken azalan mühimmat tedariki nedeniyle cephede giderek daha fazla zorluk yaşamaya başladı. ABD Başkanı Joe Biden Avdiivka’nın kaybını, ABD’de yaşanan anlaşmazlık sonucu Ukrayna’ya yardımın durmasına bağladı. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Putin liderliğindeki Rusya’nın zafere ulaşması halinde Ukrayna ile sınırlı kalmayacağını belirterek Batı’ya ülkesine askeri yardımları arttırma çağrısında bulunuyor.

    Batılı liderler dayanışma için Kiev’de

    Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinde 2 yıl geride kalırken, Batılı liderler dayanışma göstergesi olarak Ukrayna’ya geldi. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Kanada Başbakanı Justin Trudeau ve Belçika Başbakanı Alexander De Croo ile Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Polonya’dan bindikleri trenle başkent Kiev’e ulaştı. Von der Leyen Kiev ziyaretine yönelik yaptığı paylaşımda, “Ukrayna halkının olağanüstü direnişini kutlamak için Kiev’deyiz. Her zamankinden daha fazla Ukrayna’nın yanındayız” ifadelerini kullandı.
    Rusya şu anda Ukrayna’nın yaklaşık dörtte birinin kontrolünü elinde bulundururken, savaşın ne zaman biteceği henüz bilinmiyor. Barış görüşmelerine hazır olduğunu sık sık dile getiren Rusya lideri Putin, Kiev yönetiminin müzakereleri reddettiğini belirtiyor.

  • Rusya’dan ABD’ye nota

    Rusya’dan ABD’ye nota

    ABD Başkanı Joe Biden’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yaptığı konuşmada küfretmesinin ardından iki ülke arasındaki ilişkiler gerginleşti. Rusya’nın Washington Büyükelçisi Anatoly Antonov yaptığı açıklamada, ABD’ye protesto notası gönderdiklerini duyurarak, “Dışişleri Bakanlığı bu sabah mesaiye başlar başlamaz ABD liderliğinin Rusya Devlet Başkanı’na hakaretlerinin çirkin doğası ve kabul edilemezliği nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlığı’na güçlü bir protesto notası gönderdi” dedi.
    Biden’ın yaptığı konuşmayı da eleştiren Antonov, “Açıkçası, kaba ve küfür gibi açıklamalar, günümüz tarihi şartlarında dünya için bu kadar gerekli olan stratejik güvenliği güçlendirmeye hizmet etmiyor” ifadelerini kullandı.

    Biden’dan Putin’e küfür

    Biden, California eyaletinin San Francisco kentinde katıldığı bağış etkinliğinde bazı liderler nedeniyle nükleer çatışma yaşanması konusunda endişeler olduğunu ifade etmişti. Putin’in “çıldırmış biri” olduğunu belirten Biden, Putin’e karşı ağır ifade kullanarak küfretmişti. Biden, daha sonra insanlığa yönelik varoluşsal tehdidin ise “iklim” olduğunu söylemişti.

    Kremlin’den tepki

    Biden’ın Putin’e yönelik sözlerine Kremlin’den tepki gecikmemiş, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov yaptığı açıklamada, “Putin size hitap ederken hiç kaba bir kelime kullandı mı? Kullanmadı. Bu nedenle bu tür ifadelerin ABD’yi küçük düşürdüğünü düşünüyorum. Bu tür kelimeler, kullananların itibarını zedeliyor” demişti.

  • Biden, Putin’e karşı ağzını bozdu, Rus liderden yanıt geldi

    Biden, Putin’e karşı ağzını bozdu, Rus liderden yanıt geldi

    ABD Başkanı Joe Biden, dün Kaliforniya’daki seçim kampanyası için bir bağış toplama etkinliğinde Rus mevkidaşı Vladimir Putin’i “çılgın bir o… çocuğu” olarak adlandırdı.

    San Francisco’daki buluşmada iklim değişikliği hakkında konuşan Biden, şunları söyledi: “Bu, son varoluşsal tehdit, iklimdir. Putin gibi çılgın bir o… çocuğumuz var ve diğerleri… Her zaman nükleer çatışma konusunda da endişelenmek zorundayız.”

    Kremlinden yapılan açıklamada ise Biden’ın bu sözlerinin “utanç verici” olduğu belirtildi.

    Geçen Cuma günü Biden, Rus muhalif lider Aleksey Navalni’nin cezaevindeki ölümünü, tamamen Putin’in üzerine yıkarak, bunun Rus liderin “vahşiliğinin bir kanıtı” olduğunu söylemişti.

    Biden bu terimi ilk kez kullanmıyor.

    Ocak 2022’de, bir Fox News muhabiri, enflasyon hakkında bir soru sorduğunda Biden, mikrofona yakalandı ve muhabiri “aptal bir o… çocuğu” olarak adlandırdı.

    Putin’den Biden’e yanıt 

    ABD Başkanı Biden’ın Putin’e yönelik sözlerine Rus lider yanıt verdi.

    Rusya ‘nın Kazan kentinde modernize edilmiş Tu-160M nükleer kapasiteli stratejik bombardıman uçağının test sürüşüne katılan Putin, Biden’ın hakkında söylediği sözleri “kabalık” olarak nitelendirerek, “ABD Başkanı olarak Biden’ı Trump’a tercih ederim. ABD Başkanı kim olursa olsun beraber çalışmaya hazırız” diye konuştu.

  • Gazzelilerin toplu olarak cezalandırılması haklı gösterilemez

    Gazzelilerin toplu olarak cezalandırılması haklı gösterilemez

    Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) “İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşü” duruşmaları devam ediyor. Hollanda’nın Lahey kentindeki Barış Sarayı’nda düzenlenen duruşmaların 3’üncü gününde Rusya söz aldı. Rusya’nın Hollanda Büyükelçisi Vladimir Tarabrin yaptığı konuşmada, “Gazze’den gelen görüntüler dehşet verici. Ayrım gözetmeyen hava saldırıları sivilleri öldürüyor ve tüm yerleşim bölgelerini ortadan kaldırıyor. Gazzelilerin yüzde 90’ı evlerini terk etmek zorunda kaldı ve insanlık dışı şartlarda yaşıyorlar. İsrail’in katı ablukası karşısında Gazze Şeridi gerçek bir insani felaket yaşıyor” dedi.

    “Şiddet sadece daha fazla şiddete yol açar”

    Saldırılarda hayatını kaybeden İsraillilere de en içten taziyelerini sunan Tarabrin, “Bizler 7 Ekim’de yaşanan trajik olayların 2 milyondan fazla Gazzelinin toplu olarak cezalandırılmasını haklı gösteremeyeceğine inanıyoruz. Sivillere yönelik ayrım gözetmeyen şiddeti savunmaya çalışan İsrail ve bazı Batılı ülkelerdeki yetkililerin mantığını kabul edemeyiz. Şiddet sadece daha fazla şiddete yol açar. Nefret nefreti getirir. Bu kısır döngü kırılmalıdır” dedi.

    Uluslararası hukuka aykırı olarak kurulan İsrail yerleşimlerine değinen Tarabrin, BM Güvenlik Konseyi’nin bu yerleşimleri “uluslararası hukukun açık bir ihlali ve iki devletli çözüm ile adil ve kalıcı bir barışın önünde büyük bir engel” teşkil ettiğini belirttiğini ifade etti. İsrail’in yerleşim yerlerini genişletme politikasının BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olduğunu aktaran Tarabrin, söz konusu yerleşim yerlerinin inşasının mülkiyet hakkını ve hareket özgürlüğünü ihlal ederek hız kesmeden devam ettiğine dikkat çekti. Tarabrin, mahkemenin İsrail’in mevcut ihlallerine son vermesi ve tazminat ödemesi gerektiği sonucuna varmakta haklı olacağını ifade etti.

    Rusya’dan iki devletli çözüm çağrısı

    İki devletli çözüm çağrısında bulunan Tarabrin, “İsrail ile barış içinde bir arada yaşayan bağımsız ve bir Filistin devleti ile müzakere edilmiş iki devletli bir çözüm, İsrail’in ihlallerine son vermek, bunların tekrarlanmayacağına dair güvenceler oluşturmak ve zararı telafi etmek için en iyi reçete olacaktır” dedi.

    İsrail ve Filistin ihtilafına en iyi katkının İsrail ve Filistin’in bu tür müzakereleri yeniden başlatma yükümlülüğü altında olduklarının ve tüm devlet ve örgütlerin bunu mümkün kılmak için işbirliği yapmaları gerektiğinin mahkeme tarafından teyit edilmesi olacağını belirten Tarabrin, “Filistin’de devam eden İsrail işgali, Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkını gerçekleştirmesini engellemektedir. İsrail yerleşimleri, toprakların güç kullanılarak elde edilmesinin kabul edilemezliği ilkesine aykırıdır” dedi.

  • Zehirlenen iki balıkçı son yolculuğuna uğurlandı

    Zehirlenen iki balıkçı son yolculuğuna uğurlandı

    Edinilen bilgiye göre, 2023 yılının Aralık ayında Ünye Limanı’ndan ayrılan ‘Eminoğulları 4’ isimli balıkçı teknesi, balık unu ve yağı fabrikalarına hamsi avlamak için Rusya’nın Soçi açıklarına gitti. Soçi açıklarında teknedeki 5 mürettebat, yem olarak depolanan hamsilerin bulunduğu teknenin ambar kısmında temizlik için çalıştıkları esnada metan gazından zehirlendi.

    3 Türk balıkçı hayatını kaybetmişti

    Balıkçılardan Caner Gürkan (50), Cengiz Demirci (30) ve Emrah Bakırcı (24) hayatını kaybederken, 2 balıkçı ise yardımcı bot ile Rusya Soçi limanına intikal ettirilerek, buradaki hastanede tedavi altına alındı. Ölen balıkçıların cenazeleri dün (18 Şubat 2024), Eminoğlulları 4 balıkçı teknesi ve 18 mürettebatı ile birlikte Ünye Limanı’na yanaştı. Burada Ünye Cumhuriyet Savcısı’nın gemide yaptığı incelemenin ardından balıkçıların cenazeleri, otopsi ve aileleri tarafından teşhis edilmek için Ünye Devlet Hastanesi morguna götürüldü.

    Olayda zehirlenen mürettebat o anları anlattı: “Aşağıya inince 1 dakika içinde bayıldım”

    Olayı anlatan mürettebat ve Cengiz Demirci’nin kuzeni Ercan Demirci, “Bana görev verdiler ve temizlik yapılması gerektiğin söylediler. Tek başıma aşağıya indim ve ne sebeple olduğunu bilmiyorum 1 dakika içerisinde bayıldım. Simsiyah su vardı, Rusya’dan gelen kadar suyu değiştirmişler, sonrasında o sudan örnek alındı. İkisi de evli ve çocukları vardı. İlk olarak aşağıya ben indim. Benim bayıldığımı görünce onlar da indi ve giren bayıldı, ölenler oldu. Gemide toplam 30 kişilik bir ekiptik. Biz aşağıya görev verildiği için indik. Ben bayılınca beni elektrik çarptı zannetmişler, kendi imkanlarımızla acil sağlık müdahalelerinde bulunduk” diye konuştu.

    2 mürettebat toprağa verildi

    Olayda hayatını kaybeden Cengiz Demirci ve Emrah Bakırcı’nın cenazeleri, otopsinin ardından memleketleri Samsun’un Terme ilçesine gönderildi. 2 balıkçı için Terme ilçesi Cumhuriyet Mahallesi Camii’nde öğle namazını müteakip cenaze töreni düzenlendi. Aileler burada taziyeleri kabul ederken, kılınan cenaze namazının ardından Terme ilçesindeki Çangallar Mahallesi’ndeki aile kabristanlığına defnedildi.

  • Stoltenberg: “(Navalny’nin ölümü) Rusya’nın cevaplaması gereken sorular var”

    Stoltenberg: “(Navalny’nin ölümü) Rusya’nın cevaplaması gereken sorular var”

    Rusya Federal Cezaevi Servisi (FSIN), 47 yaşındaki Rus muhalif lider Alexei Navalny’nin tutuklu bulunduğu Yamal Yarımadası’ndaki cezaevinde yaşamını yitirdiğini açıkladı. Navalny’nin ölümüyle ilgili yapılan açıklamada, “3 No’lu cezaevinde hükümlü Aleksey Navalny, 16 Şubat’ta yürüyüş yaptıktan sonra kendini kötü hissetti ve bilincini kaybetti. Kurumun sağlık çalışanları hızlıca geldi ve ambulans çağrıldı. Hayata döndürme çabaları sonuç vermedi. Acil servis doktorları Navalny’nin ölümünü raporladı. Ölüm nedeni tespit edilmeye çalışılıyor” denildi. Rus muhalifin ölümünün açıklanmasının ardından Avrupalı politikacılar da açıklama yaptı.

    NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rus muhalif lider Alexei Navalny’nin ölümüne ilişkin, “Rusya’dan gelen haberler karşısında üzgün ve endişeliyim. Tüm gerçeklerin ortaya konması gerekiyor. Rusya’nın cevaplaması gereken sorular var. Navalny, uzun yıllar boyunca özgürlüğün ve demokrasinin güçlü sesi oldu. Bugün, duygu ve düşüncelerim ailesi ve sevdiklerinin yanında ve Navalny’nin uzun yıllar yaptığı gibi demokrasi, özgürlüğe inan herkesi desteklemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Rusya’nın yanıtlaması gereken ciddi sorular olduğunu sözlerine ekleyen Stoltenberg, “Rusya’nın giderek daha otoriter bir güç haline geldiğini ve muhalefete karşı uzun yıllar boyunca baskı uyguladığını gördük, görüyoruz” dedi.

    “Cesaretinin bedelini hayatıyla ödedi”
    Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise Rus aktivistin “cesaretinin bedelini hayatıyla ödediğini” söyledi.
    AB Konseyi Başkanı Charles Michel, sosyal medya paylaşımında demokrasi ve özgürlük değerleri için mücadele ettiğini kaydederek, “İdealleri uğruna en büyük fedakarlığı yaptı. AB, bu trajik ölümden yalnızca Rus rejimini sorumlu tutmaktadır. Ailesine ve dünyanın dört bir yanında en karanlık şartlarda demokrasi için mücadele edenlere en derin taziyelerimi sunuyorum. Mücadele edenler ölür ancak özgürlük için mücadele asla sona ermez” ifadelerini kullandı.
    İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da Navalny’nin hayatı boyunca inanılmaz bir cesaret sergilediğini dile getirerek ölümünün ise “korkunç bir haber” ifadesini kullandı.

    “Rusya sorumludur”
    ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Münih Güvenlik Konferansı’nda gerçekleştirdiği konuşmasında Navalny’nin bir Rus hapishanesinde hayatını kaybetmesine ilişkin haberini “korkunç bir haber” olarak nitelendirerek, “Elbette korkunç bir haber. Eğer doğrulanırsa Putin’in acımasızlığının bir başka işareti olacaktır. Anlattıkları hikaye ne olursa olsun, açık olalım: Rusya sorumludur” dedi.

    “Putin tarafından öldürüldü”
    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise, Rus muhalifin Putin tarafından öldürüldüğünün “aşikar” olduğunu kaydederek, “Putin hesap vermeli” dedi. Zelenskiy, “Açıkçası, işkence gören diğerleri gibi Putin tarafından öldürüldü” ifadelerini kullandı.

    “Navalny’nin sürgündeki ölümü Putin rejiminin gerçekliğini gösteriyor”
    Fransa Dışişleri Bakanı Stephane Sejourne sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Rus muhalif Navalny’nin “Rus zulmüne yönelik direnişini hayatıyla ödediğini” dile getirerek, “Navalny’nin sürgündeki ölümü Putin rejiminin gerçekliğini gösteriyor” dedi.
    Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky, Putin’e karşı mücadele ettiği için hapse atılan ve işkenceye uğrayarak hayatını kaybeden bir adamın anısını onurlandırma çağrısında bulundu.