Pembe Tek Boynuz

Etiket: rüya

  • “ABD’nin ve Rusya’nın kölesi değiliz”

    “ABD’nin ve Rusya’nın kölesi değiliz”

    Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’na hitap etti. Cumhurbaşkanı Vucic, dünyadaki durumun bir yıl öncesine göre daha zorlu ve daha karanlık göründüğünü söyledi. Eski ABD Başkanı John F. Kennedy’nin “Savaş insanlığa son vermeden önce insanlık savaşa son vermeli” sözlerinden alıntı yapan Vucic, “Sırbistan ve vatandaşları, hem Orta Doğu’da hem de Ukrayna’daki savaşlarda ölen herkesin acısını paylaşmaktadır. İnanılması güç ama dünya nükleer bir felaketin, nükleer Holokost’un eşiğinde gibi görünüyor. Uçurumun kenarına yaklaşıyoruz. 21. yüzyılda çocukların savaşlarda öldüğünden bahsedilmesi, affedilebilir bir şey değil” dedi. Vucic, “Barış yegane yoldur ve alternatifi yoktur. Barışa olan inancı yeniden tesis etmemiz gerekiyor. Bunu tüm gelecek nesillere borçluyuz ve dünyanın geleceği bizim tercihimize ve sorumluluk almamıza bağlı” ifadelerini kullandı.

    “Tüm dünya Ukrayna hakkında konuşurken, kimse Sırbistan hakkında konuşmaya cesaret edemiyor”

    Batı’nın kapitalist üretim tarzı hakimiyetinin, bilim ve teknolojideki üstünlüğünün ve özellikle Üçüncü Sanayi Devrimi çerçevesinde doğudaki rakibi Sovyetler Birliği’ne karşı elde ettiği mutlak zaferin bazılarına göre dünyayı tarihin sonuna getirdiğini vurgulayan Vucic, “Ortaya çıkan dengesizlik, hem Sovyetler Birliği hem de Yugoslavya’nın yıkılmasına neden oldu. Bu ise kendiliğinden olmadı. Hem Sovyetler Birliği hem de Yugoslavya söz konusu olduğunda bu, Batılı istihbarat servislerin faaliyetlerinin yardımıyla gerçekleşti. Bugün çoğu kişiden Pandora’nın kutusunun Ukrayna’ya saldırı ile açıldığını, BM Şartı’nı ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini duyuyoruz. Bu doğru değil. Elbette Sırbistan, BM Şartı’nı ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekliyor, ancak Ukrayna’nın özgürlüğü ve haklarından bahsettiklerinde, Sırbistan’ın toprak bütünlüğüne neden saygı gösterilmediğini, BM Şartı ve 1244 sayılı kararın neden dikkate alınmadığını merak ediyorum” dedi.

    2008’de bağımsızlığını ilan eden Kosova’yı kendi toprağı olarak görmeye devam eden Sırbistan’ın Kosova politikasını savunan Vucic, Kosova’nın bağımsızlığı ile Sırbistan’ın toprak bütünlüğünün ve uluslararası hukukun ihlal edildiğini ileri sürdü. Vucic, “Tüm dünya Ukrayna hakkında konuşurken, kimse Sırbistan hakkında konuşmaya cesaret edemiyor. Konuştukları zaman da Sırbistan’ın Rusya’nın emriyle Balkanlar’da savaş çıkaracağını söylüyorlar” dedi. Vucic, “2 buçuk yıldan fazla bir süredir bu konuda yalan söylüyorlar. Rusya yüzünden Balkanlar’da savaş çıkaracağımızı iddia ederek yalan söylüyorlar. Biz ABD’nin de Rusya’nın da kölesi değiliz. Kendimize özgü politikalarımız ve çıkarlarımız var. Yalan mekanizmalarını iyi anlamanızı ve hep birlikte burada toplanıp bu organizasyonu (BM’yi) değiştirmeye çalışmamızı talep ediyorum. Dünya, felaketin kıyısında” ifadelerini kullandı.

    Sırbistan’ın Avrupa Birliği himayesinde Kosova ile diyaloğa bağlı kalacağını ve barışı korumak için mücadele edeceğini vurgulayan Vucic, “Asla vazgeçmeyeceğimiz tek bir şey var: Sırbistan’ın özgürlüğü ve bağımsızlığı. Sırbistan Cumhurbaşkanı olarak, yanlış değil gerçek değerlere dayalı bir dünyaya inanıyorum” dedi.

  • Rüyalarının kontrolü için kafasını deldi

    Rüyalarının kontrolü için kafasını deldi

    Rusya’da bir kişinin deney yapmak için kafasını delerek hastanelik olması gündem oldu. Novosibirsk kentinde yaşayan 40 yaşındaki Mikhail Raduga, rüyalarını kontrol edebilmek ve izleyebilmek için bir çip geliştirdi.

    Yaklaşık 2 ay önce bir kliniğe başvurarak geliştirdiği çipin beynine yerleştirilmesini talep eden Raduga, yaptığı açıklamada klinik tarafından riskli bulunan operasyonun reddedilmesinin ardından çipin nasıl yerleştirileceğini anlamak için internette araştırma yaptığını ve iskeletler üzerinde çalışmaya başladığını söyledi. Raduga, çocukluğundan beri rüyalar üzerine çalıştığını ve son bir buçuk yıldır bu konu üzerinde deneyler yaptığını ifade etti.

    Bir süre sonra çipi kafasına yerleştirmeye karar veren Raduga, matkapla kafatasını deldi. Kan kaybetmeye başladığını fark eden Raduga, en yakın hastaneye başvurdu. Ameliyata alınan Mikhail Raduga’nın kafatasına yerleştirdiği çip çıkarılırken, hayati tehlikeyi atlattığı açıklandı.

  • Yarım asırlık rüya gerçekleşti

    Yarım asırlık rüya gerçekleşti

    Türkiye’nin en büyük tünelleri arasında yer alan ve her bir tüpün 5 bin 900 metre uzunluğu olan tünelin 14 Mayıs sonrasında hizmete açılması hedefleniyor.
    Giresun’un iç kısımdaki ilçeleri ve Sivas ile ulaşımının sağlandığı güzergahta bulunan 2 bin 200 rakımlı Eğribel Geçidi’nde inşa edilen tünel, virajları bertaraf edip yolu kısaltarak zaman ve konforlu ulaşım sağlayacağının kaydeden Şebinkarahisar Belediye Başkanı Ömer Şentürk, yarım asırlık rüyalarının gerçekleştiğini söyledi.


    Başkan Şentürk yaptığı açıklamada, “Tek tüpü tamamlanan tünelde son 2 yıldır kış aylarındaki fırtına ve tipi nedeniyle ulaşımda aksamalar yaşandığı için ulaşıma kısmi olarak izin veriliyordu. Şimdi ise nihayet 2 tüpün de tamamlanarak 14 Mayıs’tan sonra tamamen hizmete açılacak olmasınnı sevinçle karşıladık. Cumhurbaşkanımız tarafından Zigana Tünelinin açılışı sırasında Egribel Tuneli’ne de açılış yapılacağını bekliyorduk. Ancak yoğunluk nedeniyle seçim sonrasında açılış yapılacağını öğrendik. Eğribel Tüneli’nin açılmasıyla Şebinkarahisar ve bölge insanı, kışın da ticaretten turizme her yönüyle bundan faydalanmış olacak. Eğribel Geçidi’ndeki sıkıntılar artık sona ermiştir. Bu proje sayesinde yarım asırlık rüyamız da gerçekleşmiş oldu” dedi.

  • Çiftçi korkulu rüyadan uyandı

    Çiftçi korkulu rüyadan uyandı

    Son yağışlarla buğdayın gelişiminin normale döndüğünü söyleyen Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan, “Buğday, ayçiçeği ve mısır stratejik ürünlerimizden. Buğday bizi bu sene baştan korkuttu ama şimdi gelen yağışlarla beraber yüzümüzü güldürdü. Trakya çiftçimizin olmazsa olmazı 3 ürünü var buğday, ayçiçeği ve mısır. Trakya çiftçisi bunlarla ayakta duruyor. O yüzden son yağışlarla beraber çiftçimizin yüzü gülmeye başladı. Son 10 günde yaklaşık 45, 50 kilogram kadar yağış düştü Kırklareli’ne.

    Gerçekten buğdaylarımız istediğimiz seviyeye geldi. Gübrede atılmıştı yağmurlar gelecek diye, o yüzden buğdaylarımız kendilerini toparladı ve bu şekilde devam ederse verim kaybı olmayacak. Üst düzey verim almayı hedefliyoruz. Gerçekten ilkbaharda yağmurlarımız şu ana kadar güzel yağdı. Bu yüzden üreticimiz ve bizler memnunuz” dedi.


    Buğdaylarda şu anda sıkıntı görünmediğini ifade eden Şaylan, kışın kurak geçmesi sebebiyle çiftçilerin korkulu rüyadan uyandığını söyledi.

  • Kaybolan kedisini rüyasında buldu

    Kaybolan kedisini rüyasında buldu

    Gazipaşa Gazi Mahallesi 15 Temmuz Parkı yanındaki evlerinden 1 hafta önce kaybolan ‘Duman’ isimli kedi için arama çalışması başlatan Kaan Deniz Ergün, onca aramaya rağmen kedisinden hiçbir haber alamadığını belirterek, bölgedeki vatandaşlardan da destek istemişti. 6 yıldır gözü gibi baktığı kedisini bulana 10 bin TL ödül vadeden Ergün, asılsız ihbarlarla da sürekli arandığını belirtmişti. Kedi sahibi Ergün, rüyasında kedisini gördüğü yere giderek kedisini aradı ve bulduğunu söyledi.

    “Onu orada görünce çok mutlu oldum”

    Çok mutlu olduğunu belirten Ergün, “1 hafta önce kedim kaybolmuştu. Her yeri didik didik aradık, kayıp ilanı verdim ve bu süreçte sonuç alamamıştım. Hatta kedimi bulana da 10 bin TL para ödülü vereceğimi açıklamıştım. Kedimden bu süreçte bir haber alamadık diye üzgündüm ancak dün akşam bir rüya gördüm ve sabah uyanır uyanmaz rüyada gördüğüm yere gittim. Kedimi orada buldum. Onu orada görünce çok mutlu oldum. Kedime diğer kediler saldırmış, çok kötü durumda buldum. Normalde çok uysal bir kediydi, şimdi çok korktuğu için hırçın. Dışarı çıkamıyor ama yine de onu bulduğum için çok sevinçliyim” dedi.

  • Rüyasının etkisinde kaldı, oyuncakları çocuklara ulaştırdı

    Rüyasının etkisinde kaldı, oyuncakları çocuklara ulaştırdı

    Ünye’de oto alım-satım işi yapan 2 çocuk babası Rıdvan İkinci (32), Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremin ilk günlerinde arkadaşlarıyla beraber destek için harekete geçti. Gittiği Elbistan ilçesinde arkadaşlarıyla ihtiyaç malzemelerini dağıttıktan sonra evine gelen İkinci, sabah gördüğü rüyanın etkisinde kalarak 1985 model aracıyla yeniden ilçeye hareket etti.

    Rüyasında çocuklara hediye dağıttığını ve çevresinde dolaştığını gören İkinci, 500 kilometrelik yolu kat ederek bölgeye aracına yüklediği oyuncak, gıda ve temel ihtiyaç malzemelerini ulaştırdı. Çok sevdiği eski model aracıyla bölgedeki çocuklara ulaşan İkinci, Elbistan’ın bütün mahallelerini gezerek çocuklara oyuncaklarını dağıttı.


    “Gördüğüm rüya beni çok etkiledi”

    Gördüğü rüya karşısında Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine hareket ederek çocuklara oyuncakları tek tek dağıttığını söyleyen Rıdvan İkinci, “Daha önce depremin yaşandığı ilk günlerde esnaf arkadaşlarımızla beraber Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine yardım götürdük. Bu olayın ardından bir arkadaşım oğluma ve kızıma hediye gönderdi. Kızımın bu hediyeyle uyuduğunu gördüğümde etkilenmeye başladım. Gece olup sabah kalktığımda bir rüya gördüm ve rüyamda çocuklara hediye dağıtıyordum. Sabah ezanının okunmasıyla beraber namazı kıldım ve iş yerime gittim. İş yerimde aldığım kararla 1985 model sevdiğim aracımın esnaf arkadaşlarımın da desteğiyle içini oyuncak ve ihtiyaç malzemeleriyle doldurarak Ünye’den Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine beş yüz kilometrelik yolu gittim. Elbistan’a vardığımda hediyeleri çocuklarımıza dağıttım ve bu da beni çok etkiledi” dedi.


    “Devlet millet el ele olma vaktidir”

    Yaşanan depremin zorluklarını devlet ve milletin el ele vererek aşacağını ifade eden İkinci, “Benim de bir kızım ve bir oğlum var. Orada çocukların mutlu olmasına şahit oldukça ben de duygulandım. Onların mutluluğunu ve annelerimizin dualarını aldıkça ben de daha mutlu oldum. İnsanlarımız yardımlarını yapıyor ancak bu bir haftalık veya on günlük bir süreç değil. İmkanım olduğu sürece yeniden giderek desteğimi vermeye devam edeceğim. Allah’ım devletimize zeval vermesin. Bu süreç uzun bir süreç ve devlet millet el ele olma vaktidir” diye konuştu.

  • Rüyasından etkilenip mezar taşını yaptırdı

    Rüyasından etkilenip mezar taşını yaptırdı

    Eskişehir’in Odunpazarı ilçesinde yaklaşık 7 yıldır çay ocağı işletmeciliği yapan Nafi Demirel, gördüğü rüyanın ardından farklı bir olaya imza attı. Rüyasında kendi mezarını gören Demirel, isminin yazdığı başlığın bakımsız ve tahtadan olmasından etkilendi. Bunun üzerine değişik bir karar alan Demirel, hayattayken mezar taşını yaptırdı. Annesine söyledikten sonra olumsuz tepkiyle karşılaştığını dile getiren Demirel, arkadaşlarından ise genellikle “acelen neydi” sorusunu duyduğunu vurguladı. Öte yandan Demirel’in çay ocağında yer alan mezar taşı, işletmeye gelen müşterilerin de dikkatini çekiyor.

    “Kimisi gülüyor, kimi üzülüyor”

    Mezar taşını yaptırmaya karar verdiği hikaye hakkında konuşan Nafi Demirel, “Hikayesi biraz ilginç gelecek ama bir gün evimde uyurken, rüyamda kendi mezarımı gördüm. Mezar tahtam çürümüş, ismim belli değildi. Rüya ya bu, ben de kalktım ve mezar taşının tahtasına tekme attım. Ertesi gün de bu mezar taşını yaptırmayı düşündüm ve yaptırdım. Şimdi bunu çay ocağında başköşeye aldım ve gözüm gibi de bakıyorum. Bazı arkadaşlar ‘neden yaptırdın bunu’ diye soruyorlar. Ben de espri mahiyetinde, ‘Mermere zam gelecekmiş, gelmeden yaptırayım da hazır dursun. Arkamdakilere yük olmayayım’ diyorum. Müşteriler de çok ilginç buluyorlar. Ben kötü bir şey olmadığını, ters çevirince tezgah olarak bile kullanılabileceğini söylüyorum. Onlar ‘acelen neydi’ diyorlar. Bazen ben de ‘baktığım zaman ölüm olduğunu hatırlıyorum’ diyorum. Kimisi gülüyor, kimi üzülüyor” dedi.

    “Taşın üzerindeki sonsuz işaretini de mermerci arkadaşım, öldüğüm zaman tarihle değiştirecek”

    Annesi ve arkadaşlarının mezar taşına olan tepkisine de değinen Demirel, “Bir gün annemi aradığımda sohbet ederken kendi mezar taşımı yaptırdığımı söyledim. Şaşırdı, şoke oldu. Bana ‘acelen neydi’ diye sordu. Bana mezar taşını kaldırmamı söyledi ve biraz da kızdı. Taşın üzerindeki sonsuz işaretini de mermerci arkadaşım, öldüğüm zaman tarihle değiştirecek. Arkadaşlarıma da ben öldükten sonra 100 tane kuşbaşılı pide yaptırmalarını ve ayran dağıtmalarını tembih ettim. Sonra da bizim burada kurulan pazardaki lokmacıya lokma dağıtmasını tembih ettim” ifadelerini kullandı.