Etiket: sağlık bakanı

  • Sağlık Bakanı Memişoğlu’ndan istifa açıklaması

    Sağlık Bakanı Memişoğlu’ndan istifa açıklaması

    Bakan Memişoğlu, Ankara’da bir otelde “Hayata Bir Ebe ile Başla” sloganıyla düzenlenen 3. Uluslararası Anadolu Ebeler Derneği Kongresi’ne katıldı. Kongrede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan tarafından gönderilen mesaj okundu. Erdoğan, mesajında şu ifadelere yer verdi:

    “Doğum şeklinin giderek doğallıktan uzaklaştığı, doğurganlığın azalmasına bağlı olarak demografik yapının dönüştüğü bir dönemde ebelik mesleğinin önemi üzerinde daha fazla durmamız gerekiyor. Bu bağlamda Anadolu Ebeler Derneği’nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği uluslararası kongre çok kıymetli oluyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Ebelik çağlar boyunca insanlığın doğum anına eşlik etmiş, kadim bir meslektir. Doğal ve fıtri olanın en öz haline olan bu ilk tanıklık, şefkatli bir rehberliğe dönüşerek doğuma ortak olur. Anne ve bebeğin yaşam boyu kurdukları bağı etkileyen bu özel an, ebelerimizin rehberliği sayesinde güven ve sevgi dolu bir hatıraya dönüşür. Fakat ne yazık ki modern dünya, kadınlarımızı bu doğal deneyimden gün geçtikçe uzaklaştırıyor. Bir hayat kurtarma ameliyatı olarak bilinen sezaryenin tercih edilebilir bir doğum seçeneği haline geldiğini görüyoruz. Öyle ki Dünya Sağlık Örgütünün yüzde 15 olarak açıkladığı makul sezaryen oranı ülkemizde yüzde 50’yi aşmış durumda. Bu, doğal doğumdan hızla uzaklaşan bir neslin habercisi olarak görülmelidir. Daha güçlü bir toplum için sağlık sistemimizdeki varlığınızı daha etkin hale getirmenin imkanları üzerine daha fazla düşünmemiz gerekiyor. Dört gün sürecek bu verimli toplantının bu konuda atılmış önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.”

    Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da yaptığı konuşmada, Türkiye’nin en iyi, en kapsamlı sağlık çalışanları ve en iyi altyapısıyla sağlık hizmeti veren ülkelerden biri olduğunu ve bu durumun da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesi ve vizyonuyla olduğunu söyledi. Normal Doğum Eylem Planı’nı 4 Kasım’da devreye aldıklarını dile getiren Memişoğlu, “2023 senesinde 953 bin doğum var ve bunun yüzde 50’si sezaryen. Sezaryen, bir doğum yöntemi değil, bir ameliyat yöntemidir. Doğal ve normal olmayanı sezaryendir. Sezaryen, tıbbi olarak doğum eylemini gerçekleştirme anlamında endikasyon dediğimiz tıbbi gereklilik durumunda oran olarak 10 doğumda en fazla bir buçuğunda olması gereken bir durum” ifadelerini kullandı.

    “Kötülüğü ortaya çıkarıp mücadele ederken, kötülüğün iftirası ve yalanlarıyla da mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz”

    Her meslekte olduğu gibi çok az miktarda sağlık sektöründe de kötülerin olabileceğini belirten Memişoğlu, “Bizim görevimiz bu kötüleri ayıklamak ve gerekli cezayı vermektir. Bazen dezenformasyonlar oluyor, iftiralar oluyor. Bunlardan biz asla yılmayız. Biz iyilik tarafıyız. Bizler, bu dünyada hem iyilik medeniyetiyiz, meslek grubu olarak da iyilik tarafıyız. O nedenle kötülüğü ortaya çıkarıp mücadele ederken, kötülüğün iftirası ve yalanlarıyla da mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” açıklamasında bulundu.

    Bakan Memişoğlu, açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin yenidoğan çetesi nedeniyle kendisine yapılan istifa çağrılarını sorması üzerine Bakan Memişoğlu, “Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa istenir. Bunları yakalattığımız için mi?” dedi.

  • “Görevine dönen hekim sayısı 8 bini buldu”

    “Görevine dönen hekim sayısı 8 bini buldu”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Beştepe’de gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir muhabirin Eris varyantına ilişkin Türkiye’de risk durumu olup olmadığını sorması üzerine Koca, “Biliyorsunuz Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüze bağlı referanslaboratuvarlarımız var. Referans laboratuvarlarımızda sürekli analizler yapılıyor. Omicron’un alt varyantlarını görüyoruz. Bunu uluslararası kamuoyu ile de paylaşıyoruz. Ortak bir platform var ve biz aktif üyelerinden biriyiz. Ama Eris varyantına henüz rastlanmadı. Vatandaşlarımızın tedirgin olmasını gerektiren hiçbir durum söz konusu değil. Eski günlere dönmek gibi bir durum asla söz konusu değil. Vatandaşımız müsterih olsun. Şu an gördüğümüz hiçbir varyantın virülansı yani hasta etme gücü, Omicron’dan daha yüksek değil. Onun için asla endişeye mahal yok. Gripten nasıl korunuyorsak aynı şekilde korunacağız. Kalabalık ortamlardayaşlı ve kronik hastalarımız gripten kendilerini nasıl korumaları gerekiyorsa aynı şekilde korumaya devam edecekler. Hastalık belirtisi olanlar da maskesini takarak veya mümkün mertebe başkalarıyla teması en aza indirerek gündelik hayatlarına devam etmeliler. Yeni bir aşılama dönemi ise söz konusu değil” ifadelerini kullandı.

    “Bu yılın ağustos ayına kadar istifaen ayrılan uzman hekim sayısı bin 200 kişi”

    Kamu hastanelerinde hekim istifalarında artış olduğu iddialarını ise Koca, şu şekilde değerlendirdi:
    “Beyaz reform öncesi yani 2018, 2019 ve 2020 yıllarında ortalama kamuda istifaen ayrılan uzman sayısı ortalama bin 500 kişiydi. 2022 yılında ise ağustos ayında beyaz reform devreye girmeden önce ise yani geçen yılın ilk sekiz ayında istafen ayrılan hekim sayısı 2 bin kişiydi. Bu yılın ağustos ayına kadar ilk sekiz ayında ise istifaen ayrılan uzman hekim sayısı bin 200 kişi. Yani beyaz reformdan sonra bu yıl yüzde 40 oranında istifalar azaldı. Geçen yıla göre beyaz reform sonrası istifalardan bahsediyorum. Bu istifaların da hepsi yurt dışına gitmedi. Bu istifaların bir kısmı yandal uzmanlığı, bir kısmı üniversite kadrolarına geçiş, bir kısmı muayenehane açma amaçlı, bir kısmı da özel sektörde sağlık kuruluşunda çalışmak üzere ayrılıyor. Aslında sağlık hizmet sunumuna katkıları başka mecralarda devam ediyor. Özetle tüm istifa edenler yurt dışına gitmiyor. Beyaz reformdan sonra kamu görevine dönen hekim sayısı ise 8 bini buldu. Özel sektörden devlete, muayenehaneden kamuya geçiş, üniversitelerden bahsetmiyorum, sadece Sağlık Bakanlığı’nın sağlık kuruluşlarına geri dönen 8 bine yakın hekim oldu. Görevlerine de fiilen başladılar. Yani kamuya dönüş oldukça fazla. Bundan hiçbir endişemiz olmasın.”

    “Piyasadan çekilen organ nakli ilacının piyasada beş ayrı eşdeğer etkin maddeli üretilmiş versiyonu var”

    Bazı kritik ilaçların bulunamadığına yönelik iddialara da değinen Koca, “Organ nakliyle ilgili bir ilacın piyasadan çekilme haberi var. Evet, ilgili firma bundan böyle ilacı temin edemeyeceğini ifade ederek ülke pazarından ayrıldı. Fakat o ilacın piyasada beş ayrı eşdeğeri, eşdeğer etkin maddeli olarak üretilmiş versiyonu var. Söz konusu muadil ve ülkemizde ruhsatlı ilaçlardan ikisi de yerli üretim. Dolayısıyla bu anlamda bir sorun olmayacak. Pazardan çekilen firma tamamen rekabeti sürdüremediği için çekiliyor. Son dönemde bu ilaca üç defa zam yapıldığı halde bu kararı aldılar. Ancak beş tane eş değer ilaç var piyasada. Sorun yaşanmayacak. Bu piyasadan çekilmenin kasıtlı olmadığına inanmak istiyorum. Ayrıca kimse kendisini küresel ilaç şirketlerinin sesi konumunda görmemeli. Ülkemizin ilaç sektörü bu tür emrivaki işlere mahal vermeyecek kadar iyi durumda. Kimse endişe etmesin” açıklamasında bulundu.

  • “Yapılması gereken birçok şeyi yaptık”

    “Yapılması gereken birçok şeyi yaptık”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz günlerde sağlık çalışanlarına mektup göndererek, başta sağlık çalışanlarına yönelik şiddet sorunu ve çalışma şartlarında iyileştirme gibi düzenlemeleri içeren ikinci ‘Beyaz Reform’ döneminin başlatıldığını duyurmuştu. Koca, Beştepe’de düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından basın mensuplarının ‘Beyaz Reform’ dönemine ilişkin sorularını cevapladı.

    “İçişleri Bakanlığı ile beyaz kod öncesi bir ara uyarı ve ön haber sistemi hazırlığımız var”

    Beyaz reformun ikinci döneminin başladığının hatırlatılması üzerine değerlendirmelerde bulunan Bakan Koca, “Temelde şiddet eylem planımızın hayata geçeceği dönem başlıyor. Ağırlıklı olarak hastanelerimizde görevli emniyet personeli ve güvenlikçi sayısını artırmayı hedefliyoruz. Bu en temel işlerimizden birisi. Ancak bundan daha önemli gördüğümüz İçişleri Bakanlığımız ile birlikte bir hazırlığımız var. Tamamlanmak üzere olan bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışma; beyaz kod öncesi bir ara uyarı ve ön haber sistemi. Biliyorsunuz beyaz kodda adli ve kolluk süreci derhal başlıyor ama ondan önce bir şiddet eylemi riski olması durumunda ya da bir şekilde daha önce şiddete başvurmuş birisinin olma ihtimaline karşı bir öncül kod verilmesini hedefliyoruz. Orada hastane emniyetini, güvenliğini ve ilgili idarecileri devreye sokacak bir uyarı sistemi üzerinde çalışıyoruz. Bir yazılım hazırlanıyor bunun için. Beyaz kod da hukuki süreç devreye giriyor. Bu süreçle karakol dahil olmak üzere haberdar edilmiş olunuyor. Yazılımın bitmesiyle bu durum, öncül şiddet eylemini önleme anlamında yeni bir yaklaşım” diye konuştu.

    “Yapılması gereken birçok şeyi yaptık”

    Bütün sağlık çalışanlarına gönderdiği mektup sonrası toplam 45 bin elektronik posta ile geri dönüş aldığını ifade eden Bakan Koca, “Çalışanlarımızdan da şiddet eylem planı başta olmak üzere çalışma şartları ile ilgili önerilerini alıyoruz. Tedbir alınması gereken konuları ile ilgili bakan yardımcılarımıza ve genel müdürlerimize iletiyorum. Bazılarına kendim cevap veriyorum bazılarıyla da doğrudan irtibata geçip dinliyorum. Ziyaret ve görüşmeleri daha da yoğunlaştırmak istiyorum. Şimdi çalışanlarımızla ilgili beyaz reformun 2. dönemini başlattık. Sağlık çalışanlarımızla, hekimlerimizle ilgili birçok sorunumuz yok mu, elbette var. Yapılması gereken birçok şeyi yaptık. Malpraktis yasası gibi, sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin katalog suçlara alınması gibi, mahsuplaşmanın artık olmaması gibi, herkesin sabit taban ücreti ve teşvikten alabilir hale gelmiş olması gibi, asistanların nöbet sayısı ve süresinin 24 saatten fazla olmaması dahil olmak üzere birçok düzeltmeleri yaptık. Ancak, esas bundan sonra yapılması gereken düzenlemeler var. Çalışanların sabit ücretlerinin emekliliğe yansıması konusu var. Cumhurbaşkanımızın Tıp Bayramı’nda bu konuda müjdesi vardı. Emekliliğe sayılacaktı, bu henüz yapılmadı. Yapılsın gayreti içindeyiz” ifadelerini kullandı.

    “Katsayı oranının makul bir düzeye çıkarılması gerektiği kanaatindeyim”

    Bakanlık tarafından başlatılan ikinci reform döneminde sağlık çalışanları arasındaki başta gelir farklılıkları ve uygulamadan kaynaklı bazı sorunların da giderilmesi gerektiğini ifade eden Koca, “Sağlık çalışanlarının taban ücreti katsayısı 0,32’ydi. Uzmanlarda 4,5, pratisyenlerde 2,25, asistanlarda 3,40 gibiydi. Sağlık çalışanlarının ise 0,32 idi. Yani sağlık çalışanlarımızın taban ücreti, hekim arkadaşlarımızın taban ücretinin 10-15’te 1’iydi. Bu oranın makul bir düzeye çıkarılması gerektiği kanaatindeyim. Tüm sağlık çalışanları için en azından bu oranın bir kat artırılması gerekiyor. Yan dal uzmanlarının da taban ücretinin farklılaştırılması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    “Tavan oranlarının da düzenlenmesi gerekiyor”

    Öte yandan Bakan Koca, açıklamalarına şöyle devam etti:
    “Hepsi için taban ücretini artırılması ama sabit ücretin emekliliğe sayılması, bunlara ilave olarak da nöbet ücretlerinin hekimler dahil olmak üzere herkesi gözeterek çalışan işçilerin nöbet ücretinin üstüne çıkarılması gerektiği de aşikar bir durum. Ayrıca tavan oranlarının da düzenlenmesi gerekiyor. Aile hekimliğiyle ilgili cari ödemeler sorun olmaya başladı. Aile hekimliği uzmanlarının da uzman gibi görülerek taban ücretlerinin uzman katsayısına çıkarılması. Ayrıca teşvik sisteminin de artırılarak koruyucu hekimlikle ilgili de teşvik sisteminin biraz daha aktif devreye girmesi gerektiği kanaatindeyiz.”

  • Bakan Koca’dan açıklama

    Bakan Koca’dan açıklama

    Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelikle; sağlık hizmetlerinde tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerine ilişkin temel ilke ve ölçütler belirlendi, bu faaliyetlerin denetlenmesi ve uygulanacak yaptırımlara ilişkin usul ve esaslar düzenlendi.

    Yönetmeliğe göre; sağlık hizmet sunumunda örtülü veya açık reklam yapılması ve yaptırılması yasaklandı. Tanıtım ve bilgilendirmelerde; genel ahlaka, tıbbi deontoloji ve meslek etiği kurallarına uyulması zorunlu kılındı. Sağlık hizmet sunumuyla ilgili bilgilendirmeler, sadece konusunda hukuken yetkili sağlık meslek mensupları tarafından yapılabilecek.

    Konuya ilişkin Twitter hesabından paylaşım yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Sağlık Hizmetlerinde Tanıtım ve Bilgilendirme Faaliyetlerini düzenlemek ve disipline etmek, bu alanda ilgili paydaşlarla etkin bir koordinasyon ve iş birliği sağlamak amacıyla Bakanlığımızca hazırlanan ‘Sağlık Hizmetlerinde Tanıtım ve Bilgilendirme Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik’ 29.07.2023 tarihli ve 32263 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir” ifadelerini kullandı.

  • “İnsanlık ve merhamette öndeyiz”

    “İnsanlık ve merhamette öndeyiz”

    6 Şubat tarihli Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yapımına başlanan Hatay Defne Devlet Hastanesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın katılımı ile açıldı. Hatay’ın Defne ilçesinde bulunan, 24 Mart tarihinde temeli atılan hastane Pazartesi günü hasta kabulüne başlayacak. 300 yatak kapasiteli hastanede 11 ameliyathane, 51 yoğun bakım yatağı, MR, tomografi, ultrason ve diğer görüntüleme cihazları ve 36 poliklinik bulunuyor. Hastanede görev yapacak sağlık personeli sayısı ise bin 44.
    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından “Güzel olmuş mu?” ifadelerini kullanarak hastanenin tanıtım videosunu paylaştı. Bakan Koca, “İnsanlık ve merhamette ‘öndeyiz’” ifadelerini kullanarak açılıştan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve sağlık personeli ile birlikte oldukları fotoğrafı paylaştı.

  • “10 ilde rehabilitasyon merkezleri kurulmaya başlandı”

    “10 ilde rehabilitasyon merkezleri kurulmaya başlandı”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sultangazi’de engelli vatandaşlar ve aileleriyle buluştu. Sultangazi Belediyesi tarafından düzenlenen programa Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun ve ilçe yöneticileri de katıldı. Yaklaşık bin kişinin katıldığı programda Bakan Koca ile fotoğraf çektirmek isteyen vatandaşlar, uzun kuyruklar oluşturdu.


    Programda bir konuşma yapan Bakan Koca, en büyük engelin zihinlerdeki bariyer olduğunu söyledi. Bakan Koca, 10 ilde rehabilitasyon merkezleri kurulmaya başlandığını müjdeleyerek, “Siz zaten her şeyi başarıyorsunuz, biz engel olmayalım yeter. Özel gereksinimi olan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak bizim sorumluluğumuz” dedi.

  • Sağlık Bakanlığından su kullanım uyarısı

    Sağlık Bakanlığından su kullanım uyarısı

    Sağlık Bakanlığının sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Musluk suları mikroorganizmalar tarafından kirletilmiş olabilir ve içmek için uygun olmayabilir. Şehir şebeke sisteminden alınan suları yetkililerin uyarıları istikametinde kullanın” uyarısında bulunuldu.

  • Deprem bölgesinde salgın hastalık açıklaması

    Deprem bölgesinde salgın hastalık açıklaması

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kahramanmaraş merkezli depremin etkili olduğu illerde bulaşıcı hastalık verilerini ve analizlerini düzenli takip ettiklerini belirterek, “Bugüne kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır.” dedi.

    Koca, Hatay’da düzenlediği basın toplantısında, afetin ilk gününden beri Hatay’da hizmetlerin aksamaması için gayret ettiklerini söyledi.

    Büyük afetin gerçekleşmesi dakikalar sürse de sebep olduğu yıkımın tamirinin ve geride bıraktığı yaraların iyileşmesinin zaman alacağına işaret eden Koca, tüm gayretlerinin yaraları en kısa sürede sarmak ve afeti yaşayanların maddi manevi tüm ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu dile getirdi.

    Koca, Sağlık Bakanlığının üzerinde önemli bir sorumluluk bulunduğunu, bu sorumluluğun bilinciyle en titiz çalışmaları yürüttüklerini vurgulayarak, “Afetin ilk anında üzerimize düşen en kritik görev, sağlık tesislerimizi faal hale getirmek ve yaralılarımıza en kısa sürede ulaşıp sağlık hizmetini ulaştırmak oldu. Hamdolsun sağlık sistemimiz her yaralıya ulaşacak acil durum reaksiyonunu gösterebildi. On binlerce sağlık personelimiz, görevini layıkıyla yerine getirerek, milletimizin yarasını sarmaya gayret etti.” diye konuştu.

    “BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETLERİ UYGULAMAMIZI SÜRDÜRÜYORUZ”

    Afetin üçüncü gününden itibaren halk sağlığı krizi yaşanmaması için tedbirleri aldıklarını ve almaya devam ettiklerini aktaran Koca, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün, birinci basamak sağlık hizmetlerinin eksiksiz verilmesi için çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.

    Koca, köylere ulaştırılan ilaç ve yardım malzemelerine ilişkin de “Köylerimize doktor, ilaç ve yardım malzemeleri ambulanslar ve UMKE araçlarıyla götürülüyor.” bilgisini verdi.

    Köylerde sağlık taramaları yapıldığını, evde bakım gereken hastalara ulaşıldığını ve kronik hasta takiplerinin yapılarak ilaçlarının dağıtıldığını anlatan Koca, “Yeni kurulan, kurulmaya devam edilen toplu yaşam alanları için de birinci basamak sağlık hizmetleri aile hekimliği uygulamamızı aynen sürdürüyoruz. Bölgede dün sağlık hizmetini nasıl veriyorsak bugün de en az öyle hatta daha iyi ulaştırmaya gayret ediyoruz.” açıklamasında bulundu.

    Bu tür afetlerden sonra bilinen en büyük risklerden birinin, ortam şartlarının hijyen açısından bozulmasına bağlı olarak bulaşıcı hastalıkların salgına dönüşmesi tehlikesi olduğuna dikkati çeken Koca, bu kapsamda toplu alanların dezenfekte edilmesi, kemirgen ve haşerelere karşı ilaçlanması çalışmalarının aralıksız sürdürüldüğünü belirtti.

    “MUSLUK SUYU İÇİLEBİLİR DUYURUSUNA KADAR ŞEBEKE SUYU TEMİZLİK İÇİN KULLANILMALI”

    Koca, salgınlara sebep olabilecek en kritik konunun içme suyu güvenliği olduğunu vurguladı. Suların analizlerini düzenli yaptıklarını ve bakiye klor miktarını ölçtüklerini belirten Koca, eksik olan yerlerde süper klorlama yapıldığını kaydetti.

    Bu alanda bugüne kadar yapılanlara ilişkin bilgi veren Koca, sözlerine şöyle davam etti:

    “Depremin ilk günlerinde bulaşıcı hastalıklar açısından tanı koyabilecek mobil laboratuvarlarımızla su hijyeni açısından inceleme yapmak üzere mobil su laboratuvarımızı bölgede çalıştırmaya başladık. Deprem bölgesindeki şehirlerde şebeke suyu klorlanmakta ve bakiye klor ölçümleri ve mikrobiyolojik incelemeler yapılmaktadır. 6-17 Şubat arasında deprem bölgesinde 8 bin 379 noktada bakiye klor ölçümü yapılmış olup yüzde 81,54 oranında bakiye klor oranı uygun olarak görülmektedir.

    Hatay ilimizin Antakya ve Defne ilçeleri dışında deprem illerinde şebeke suyu verilebilmektedir. Hatay’da Antakya ve Defne ilçelerinde kontrollü olarak şebeke suyu sağlanmakta, sağlanamayan yerler için tankerle su verilip, tankerlerde klorlama yapılmaktadır. Hatay dışındaki bütün illerde süper klorlama yapılmış olup klorlamaya devam edilmektedir. Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Urfa, Kilis ve Osmaniye’de belediyeler de sistemsel klorlama yapmakta olup sahada ekipler uygun görmedikleri yerlerde klor tabletle de klorlama yapmaktadır. Bununla birlikte şebeke hasarları ve kaynakta meydana gelen olumsuzluklardan dolayı su kalitesinde uygunsuzluklar yaşanabilmektedir. Valilik ya da kaymakamlıkların ‘Musluk suyu içilebilir’ duyurusuna kadar içme ve diş fırçalama için ambalajlı sular tercih edilmeli, şebeke suyu temizlik için kullanılmalıdır.”

    “HERHANGİ BİR BULAŞICI HASTALIK SALGINI SAPTANMAMIŞTIR”

    Bakan Koca, Malatya’da şebeke suyu mevcut olmasına rağmen kaynakta sıkıntı olduğundan, süper klorlamanın etkin olmadığını, sudaki bulanıklığın ise azaldığının görüldüğünü aktardı.

    Halk sağlığı laboratuvarlarında 6-17 Şubat arasında analizi tamamlanan 2 bin 632 su örneğinden yüzde 77’sinin “mikrobiyolojik olarak uygun” şeklinde raporlandığını vurgulayan Koca, “Çadır kentlerimizde, depremzedelerimize içme suyu paketli dağıtılmakta, tankerlerle gelen kullanma suyu ise klorlanmaktadır. Bölgede 9 saha epidemiyoloğumuz görev yapmaktadır. Bölge illerinde bulaşıcı hastalık verilerini ve analizlerini düzenli takip ediyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır.” ifadesini kullandı.

    Bakan Koca, görülen ve spekülasyona konu edilemeyecek hastalıklara ilişkin şu bilgileri paylaştı:

    “Döküntülü hastalıkların depremden etkilenen 11 ilde de stabil seyrettiği görülmüştür. Kahramanmaraş ilinde bir suçiçeği vakamız mevcut olup hasta izolasyona alınmıştır. Temaslı takibi yapılmaktadır.

    Akut bağırsak enfeksiyonu olgularında sayıca artış olmakla beraber salgın tespit edilmemiştir. Gaziantep ve Osmaniye’de rotavirus enfeksiyonu, Adıyaman’da rotavirus ve adenovirus enfeksiyonu nedeniyle hastanede yatarak tedavi edilen az sayıda hastamız bulunmaktadır. Akut bağırsak enfeksiyonları açısından bir salgın durumu yoktur. Grip benzeri hastalıkların sayısı artmakla beraber salgın oluşturacak durum saptanmamıştır. Bildirilen sarılıklar, yeni doğan sarılığı olup bulaşıcı sarılık saptanmamıştır.

    Afetlerden sonra görülebilecek bulaşıcı hastalıkları önlemek için kişisel hijyen, su dezenfeksiyonu, bit ve uyuz hastalığı ile ilgili broşürler hazırlanmıştır. Bu hastalıklar için kullanılacak ilaçlar bölgeye gönderilmiştir.”

    Koca, rutin yenidoğan, anne çocuk, lohusa, kronik hasta takiplerinin ve çocukluk çağı aşılamalarının eksiksiz yürütüldüğünü dile getirdi.

    Devleti var edenin millet olduğunu belirten Koca, “Devletin kalbi, milletin yarası neredeyse orada atmaktadır. Millet de devlet de buradadır. Birlikte uyandığımız afet sabahının yaralarını hep birlikte saracağız. Hiçbir vatandaşımız yalnız değildir. Her bir depremzedemiz iyileşene kadar, normal hayata dönene kadar tüm imkanlarımızla burada olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

  • Sağlık Bakanı Koca’dan sahte ilaç iddialarına ilişkin açıklama

    Sağlık Bakanı Koca’dan sahte ilaç iddialarına ilişkin açıklama

    Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Kabine toplantısı önce basın mensuplarının sorularını yanıtladı. SMA Bilim Kurulu toplantısının 31 Ocak Salı günü toplanacağının bilgisini veren Koca, “En önemli gündemimiz SMA Bilim Kurulu. Toplantının günü de netleşti. 31 Ocak Salı günü SMA Bilim Kurulu toplanacak. Bizde bildiğiniz gibi bütün hastalara uygulanan bir ilacımız var. Ayrıca ikinci ve üçüncü bir ilaç söz konusu. Bu diğer iki ilacın da Türkiye’de kullanımı ve hangi hasta grubuna kullanılması gerektiğiyle ilgili Bilim Kurulu’nun bir toplantısı olacak. Bilim Kurulu sonrası da bir açıklama yapmış olacağız” ifadelerini kullandı.

    Basın mensuplarının ‘sahte ilaç’ sorusuna ilişkin Bakan Koca şöyle konuştu:

    “Sahte ilaçla ilgili yanlış bir algı oluşturulmak isteniyor. Bizim dünyada benzeri olmayan, kısaca İTS dediğimiz İlaç Takip Sistemimiz var. Yani ilacın üretimden depoya, depodan eczane raflarına gelişine ve hastaya uygulanmasına kadar takip edebildiğimiz, dijital ortamda izlediğimiz güçlü bir sistemimiz var. Kaldı ki bu sistemi yurtdışına da ihraç ediyoruz. Eczanelerde gördüğünüz, raflarda gördüğünüz bütün ilaçlar İTS’ye kayıtlıdır. Yani raflardan, eczanelerden satın aldığınız ruhsatlı hiçbir ilacın sahte olma durumu söz konusu değil. Tüm ruhsatlı ilaçlar İTS’ye ve barkod sistemine kayıtlı. Bunun dışında yurtdışı ilaç adı altında, Türkiye’de ruhsatı olmayan, hastaya özel getirilen ilaçlar var. Bildiğiniz gibi tek bir ilaçla ilgili bir iddia söz konusu idi, bununla ilgili de Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumumuzun (TİTCK) nasıl bir yaklaşım içinde olduğunu zaten gördünüz. Kurumumuz tarafından durum tespit edildi, soruşturma açıldı ve suç duyurusunda bulunuldu. Önümüzdeki bir hafta on gün içerisinde; bizde ruhsatlı olmayan yurtdışından bir ilacın ülkemize girişi olduğunda da, İTS’ye kaydedilmeden hastaya kullanımı söz konusu olamayacak. Vatandaşımız müsterih olsun.”

    Bakan Koca, kuduz aşısıyla ilgili bir sıkıntının olmadığını ve şuanda ciddi miktarda kuduz aşısının olduğunu vurguladı.
    İlaç konusunda sıkıntı olduğuna dair soruya ise Bakan Koca, “İlaç konusuna gelirsek: Özellikle çocuk yaş grubu antibiyotikleri, soğuk algınlığı ilaçları, burun spreyi ve benzeri gibi ilaçlarda, mevsimsel olarak hastalık sayısındaki artışa bağlı olarak, dünyada da olduğu gibi bizde de zaman zaman eksikliği yaşandı. Şu an geçmiş döneme göre üretimin yüzde 55 oranında arttırılmış olmasına rağmen yer yer sorun yaşanabiliyor. Özellikle yılbaşına doğru hammaddenin ülkeye getirilememesinden ve hasta sayısının beklenenden fazla olmasından kaynaklı bir sorundu bu. Dünya da hammadde üretiminde ciddi bir sıkıntı var. 16 Aralık’ta biliyorsunuz kararname imzalanmıştı, yılbaşı ve sonrası hammadde siparişlerinin üretici ülkelerden kaynaklı şekilde geç gelmesi bu sorunun daha da artmasına sebep oldu. Zannediyorum önümüzdeki iki üç hafta içerisinde sorun önemli ölçüde azalacak. Önümüzdeki haftalarda, eksikliği yer yer hissedilen antibiyotikler, çocuk şurupları dahil olmak üzere tüketimi fazla olan ilaçların önemli oranda üretimi artırılarak piyasaya verilecek. Yakından takip ediyoruz” dedi.

  • Bakan Koca: Vaka sayıları artabilir

    Bakan Koca: Vaka sayıları artabilir

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Kabine Toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Koca, Covid-19 salgınından ne zaman çıkılacağına ilişkin soruyu yanıtlarken salgının henüz ortadan kalkmadığını ancak etkisini yitirdiğini söyledi.

    Türkiye’nin iki yıl önceye göre hastalıkta mücadelede çok önemli tecrübeler edindiğini kaydeden Koca, “Gerek aşı olma oranları gerek tedavide elde edilen başarı hastalığın etkisinin azalmasında etkili oldu” ifadelerini kullandı.

    “VAKA SAYILARINDA ARTIŞ OLABİLİR”

    Dalgalı seyir izleyen hastalık nedeniyle belirli dönemlerde vaka sayılarında artış yaşandığını dile getiren Bakan Koca, “Avrupa’da vaka sayıları yeniden artmaya başladı. Bu durumun bize yansıması genellikle 3-4 hafta sonra oluyor. Bizde de vaka sayılarında artışlar olabilir. Dediğim gibi artık Covid ile yaşamayı öğrendik. Önemli bir tedbirimiz de aşılar. İleri yaştaki tüm vatandaşlarımızın hatırlatma dozu aşılarını olması son derece önemli. Covid-19 artık bir korku unsuru olmamalı. Riskli gruplarda hatırlatma dozlarını ihmal etmememiz önemli” dedi.

    Aşılama sayısında düşüş olup olmadığı konusunda ise Koca, birincil aşılamada çok yüksek oranlara ulaştıklarını bildirdi.

    “HATIRLATMA DOZLARINI İHMAL ETMEYİN”

    Vatandaşların bu konuda büyük hassasiyet gösterdiğini ve salgının yıkıcı etkisini bertaraf ettiklerini kaydeden Koca, şöyle devam etti:

    “Hatırlatma dozu aşılarında da bir sorun yok. İleri yaştaki vatandaşlarımız her zaman uyarılarımızı dikkate alarak aşılarını oldular. Riskli gruplardaki kişiler de hatırlatma dozlarını oluyorlar. Buradan bir kere daha çağrıda bulunayım. Risk grupları ve ileri yaştaki vatandaşlarımız hatırlatma dozlarını ihmal etmesinler. Kasım-aralık öncesi hazırlığımızı yapalım, büyüklerimize bir an önce aşılarını tamamlatalım. Ben kendim de dahil olmak üzere bütün aileme TURKOVAC aşısı yaptırdım. Aşı etkilerini de yan etkilerini de merkezi olarak takip ediyoruz. Aşı yan etkilerine yönelik tedbir gerektirecek özel bir durum tespit edilmedi.”

    “YETERLİ MİKTARDA GRİP AŞIMIZ MEVCUT”

    Grip aşısına ilişkin de Koca, “Mevsimsel grip sebebiyle yapılacak olan grip aşıları ülkemize ulaştı ve aşı dağıtımına başlandı. Bu konuda da hazırlığımız tam. Yeterli miktarda grip aşımız mevcut” dedi.

    Bakan Koca, “Kamu hastanelerine dönmek isteyen hekimlerin başvuru süreleri ne zaman bitiyor?” sorusuna da “Kamu hastanelerine dönmek isteyen hekimlerin başvuru sayısı 7 bini geçti. Açtığımız açıktan atama kadrolarına başvuru süresi 29 Eylül Perşembe günü sona eriyor. Talebin yoğunlaşarak artacağını düşünüyoruz” yanıtını verdi.

    Etlik Şehir Hastanesinin açılmasıyla Ankara Onkoloji Hastanesinin kapanıp kapanmayacağı sorusu üzerine Koca, çarşamba günü Etlik Şehir Hastanesinin açılacağını ve Ankara’nın ikinci büyük hastane kompleksine kavuşacağını belirtti.

    Mevcut hastanelerin hasta kabulüne devam edeceğini belirten Koca, “Onkoloji Hastanesi kapanmayacak. Bazıları ısrarla kapatacağımızı söylese de biz kapatmayacağız. Kapasite değişiklikleri olabilir, yenilenme çalışmaları olabilir ama hastanelerimiz hasta kabulüne devam edecek. Mevcut hastanelerimizin hiçbiri sağlık amacı dışında asla kullanılmayacak” diye konuştu.