Etiket: sağlık bakanı açıklaması

  • “Musluk sularını asla içme suyu olarak kullanmayalım”

    “Musluk sularını asla içme suyu olarak kullanmayalım”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hatay’da kurulan sahra hastanesinde basın mensuplarına konuştu. Pazartesi Hatay’da meydana gelen son iki depremle 6 Şubat büyük deprem gününe adeta geri döndüklerini belirten Bakan Koca, “Bu kez, depremi, yol açtığı sonuçları apaçık bildiğimiz, acılarımızın çok taze olduğu bir zamanda yaşadık. Aranızdaydım. Hatay ve ilçelerinde yaşanan yeni depremler 6,4 ve 5,8 şiddetinde olsa da, olaydan, ilk günkü depremlerin şiddetindeki depremlermiş gibi etkilendik. O an nerede olduğunu bilmediğimiz yakınlarımız ve tanıdıklarımız vardı. Her şeyi, taze olan tecrübemizle algıladık. Hatay’ımıza tekrar geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Tekrar başımız sağ olsun” dedi.

    “Hatay’da 6 kişi hayatını kaybetti, 562 kişi ise yaralandı”

    Olayın ilk anlarında, hemen ilave 160 adet 112 ambulansla 22 UMKE Timinin görevlendirildiğini söyleyen Bakan Koca, tüm ilçelerde taramaların tamamlandığını ve enkaz olan alanlarda gerekli çalışmaların yapıldığını ifade etti. Gelen ihbarlarla yetinilmediğini belirten Bakan Koca, “Toplamda sahaya çıkan sağlık personeli sayısı 590’dır. Hatay’da, depremin ilk gününden itibaren, neredeyse yapıların tamamı kullanım dışıydı. Binaların boş olduğunu biliyorduk. Ancak afet sebebiyle yeni can kaybı haberine dayanma gücümüz olmadığı bir günde, maalesef endişemiz doğru çıktı. Hatay’da, 4’ü olay yerinde ikisi hastanede olmak üzere 6 kişi hayatını kaybetti. 562 kişi ise yaralandı. Bir afet anında, bilhassa da yaraları daha yeni sarılmakta olan bir afetten sonra yaşanan olayda, gözlerin sağlık kurumlarına çevrilmesi en tabi durumdur. Bilgi merak konusu değil, bir haktır. Fakat unutmamalı ki, iyi niyetlerine rağmen, haber kaynakları her zaman sağlam olmayabiliyor. Kaynağında, adeta mühendis aklı olması gereken haberin dayanağı, sağduyu testinden geçmemiş bir kaygı olabiliyor” dedi.

    Hatay’da yaşanan son depremler sebebiyle gündeme getirilen sağlık kurumları hakkında da bilgi vermek istediğini kaydeden Bakan Koca, “Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Acil ve ana bina, Samandağ Devlet Hastanesi, Reyhanlı Devlet Hastanesi, İskenderun Devlet Hastanesinin B Bloğu ve Kırıkhan Devlet Hastanemiz hafif hasarlı ve kullanılabilir durumdadır. Buna rağmen kısmen tahliye edilmiştir. Buralarda, acil müdahale üniteleri kurularak sağlık hizmetleri aksatılmadan devam etmektedir. Tedavisi süren bazı yoğun bakım hastalarımız Ankara, Adana ve Dörtyol hastanelerine nakledilmiştir. Söz konusu hastaların sayısı 95’tir. Buralarda kendilerine çok daha iyi, durumlarının gerektirdiği tıbbi hizmeti vereceğiz. Bu hastanelerimiz ise yakında tam kapasite hizmet verecektir.

    En kesin bilgilere sahip kişi olarak, oluşan hassasiyetleri yine de anlıyorum. 17 gündür buradayım. Fakat unutmamalı ki, yayılan haberler, bin bir özveriyle buralarda çalışan doktorlarımızı, hemşirelerimizi, teknik ekiplerimizi de endişeye sürüklüyor. Çok dikkatli olmak gerekmez mi? Afetlerin etkisinin paniğe yol açan şeylerle devam ettiğini bilmiyor değiliz. Kaynağı sağlam olmayan, iyi niyetli endişelerin dilden dile yaydığı haberlerin faturasını teyitsiz ihbarlarda az ödemedik. Oysa zaman demek, can demekti. Bahsi geçen konuda ayrı bir başlık açıyor, en açık şekliyle bilgiyi sizlere bizzat sunuyorum. Adana Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’nde, yeni depremler akabinde, orta düzeyde hasar tespit edilmiştir. Vakit kaybetmeden, hastalarımızı Adana Şehir Hastanesi ve Yüreğir Devlet Hastanesi başta olmak üzere, uygun hastanelere naklettik. Yeni ve deprem izolatörlü inşa edilen Güney Seyhan Hastanemize ihtiyaç duymadık. Bu hastane, kapasitesiyle göreve her an hazır. Şundan emin olun. Bu acılı halkımızın yaralarını saran doktor eli mahir, sağlık sistemi güçlüdür” diye konuştu.

    “Son 17 günde sadece Hatay’da yaklaşık bin cerrahi müdahale gerçekleşti, 212 bin 345 muayene yaptık”

    Son 17 günde sadece Hatay’da yaklaşık bin cerrahi müdahale gerçekleştiğini, 212 bin 345 muayene yaptıklarını söyleyen Bakan Koca, sağlık hizmetlerinin, ihtiyaçlara cevap verecek bir muntazamlıkta devam ettiğini kaydetti. Sağlık konusunda her şeye sahip olduklarını da ifade eden Bakan Koca, sahra hastanesinde, tomografi cihazı dahil her şey olduğunu, işinde en iddialı doktorlarının, hastanın dilinden en iyi anlayan hemşirelerin orada olduğunu ifade etti.


    Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bahçesinde kurulu, tam teşekküllü, ameliyatların yapılabildiği bir sahra hastanesinin olduğunu söyleyen Bakan Koca, “Yine aynı yerde Amerika Birleşik Devletleri ekipleri tarafından kurulan bir sahra hastanesi daha hizmet veriyor. Eski hastane karşısına da, aynı şekilde, tam teçhizatlı yeni bir sahra hastanesi yapıyoruz. Ayrıca merkez ilçede 17 farklı noktada acil müdahale sahra hastanelerimizle hizmet vermekteyiz. Arsuz, Altınözü, İskenderun, Samandağ, Hassa devlet hastanelerimizin önünde; Kırıkhan’da hastane önünde, yine tam teşekküllü sahra hastanelerimiz hizmete devam ediyor. İskenderun’da, millet bahçesinin de olduğu üç ayrı noktada ise acil müdahale hastanelerimiz yaralımızın, hastamızın emrinde. Bakanlığımız yönetiminde, Arsuz’da fuar alanında İspanya; Kırıkhan hastanemizde Belçika; Reyhanlı’da eski hastanenin önünde Birleşik Arap Emirlikleri; Ovakent’te Özbekistan; Hassa Ardıçlı köyünde Endonezya; Defne’deki stadyumda İtalya, Payas’ta ise Katar tarafından tam teşekküllü sahra hastaneleri kurulmuştur. Çok insani olan bir sorumluluğu, sağlık hizmetleri konusuna yaklaşımı bizleri üzen, halkımızın güvenini örseleyen az sayıdaki kişiden de bekliyoruz. Bugün halkı üzen yarın buna üzülür. Zaman sağlık sistemine güveni sarsma zamanı değil” dedi.

    Bakan Koca’dan uyarı: “Musluk yani şebeke sularını asla içme suyu olarak kullanmayalım”

    Halk sağlığı tedbirlerinin hayati önem arz ettiğini ifade eden Bakan Koca, “Sizleri tehlikeden korumak için gerekeni yapıyoruz. İçme ve temizlik için kullanılan suları, hastalığa yol açıp açmayacakları bakımından düzenli olarak inceliyoruz. Bir süreliğine daha, içme suyu olarak, sadece tankerlerle getirilen suyu ve ambalajlı, hijyenik suları kullanacağız. Bir depremden sağ çıkanlar, basit bir tedbirsizlikle, ne kendi hayatını ne başkalarını tehlikeye atmamalıdır. Tekrar hatırlatmak istiyorum. Musluk suyunu ne zaman içebileceğimizi Hatay Valiliği veya kaymakamlıklarımız duyuracak. O güne kadar musluk, yani şebeke suyu ancak temizlik için kullanılabilir. Bu uyarıyı, hiçbirimiz, bir an bile unutmamalıyız. Musluk, yani şebeke sularını asla içme suyu olarak kullanmıyoruz” diye konuştu.

  • Deprem bölgesinde salgın hastalık açıklaması

    Deprem bölgesinde salgın hastalık açıklaması

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kahramanmaraş merkezli depremin etkili olduğu illerde bulaşıcı hastalık verilerini ve analizlerini düzenli takip ettiklerini belirterek, “Bugüne kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır.” dedi.

    Koca, Hatay’da düzenlediği basın toplantısında, afetin ilk gününden beri Hatay’da hizmetlerin aksamaması için gayret ettiklerini söyledi.

    Büyük afetin gerçekleşmesi dakikalar sürse de sebep olduğu yıkımın tamirinin ve geride bıraktığı yaraların iyileşmesinin zaman alacağına işaret eden Koca, tüm gayretlerinin yaraları en kısa sürede sarmak ve afeti yaşayanların maddi manevi tüm ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu dile getirdi.

    Koca, Sağlık Bakanlığının üzerinde önemli bir sorumluluk bulunduğunu, bu sorumluluğun bilinciyle en titiz çalışmaları yürüttüklerini vurgulayarak, “Afetin ilk anında üzerimize düşen en kritik görev, sağlık tesislerimizi faal hale getirmek ve yaralılarımıza en kısa sürede ulaşıp sağlık hizmetini ulaştırmak oldu. Hamdolsun sağlık sistemimiz her yaralıya ulaşacak acil durum reaksiyonunu gösterebildi. On binlerce sağlık personelimiz, görevini layıkıyla yerine getirerek, milletimizin yarasını sarmaya gayret etti.” diye konuştu.

    “BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETLERİ UYGULAMAMIZI SÜRDÜRÜYORUZ”

    Afetin üçüncü gününden itibaren halk sağlığı krizi yaşanmaması için tedbirleri aldıklarını ve almaya devam ettiklerini aktaran Koca, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün, birinci basamak sağlık hizmetlerinin eksiksiz verilmesi için çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.

    Koca, köylere ulaştırılan ilaç ve yardım malzemelerine ilişkin de “Köylerimize doktor, ilaç ve yardım malzemeleri ambulanslar ve UMKE araçlarıyla götürülüyor.” bilgisini verdi.

    Köylerde sağlık taramaları yapıldığını, evde bakım gereken hastalara ulaşıldığını ve kronik hasta takiplerinin yapılarak ilaçlarının dağıtıldığını anlatan Koca, “Yeni kurulan, kurulmaya devam edilen toplu yaşam alanları için de birinci basamak sağlık hizmetleri aile hekimliği uygulamamızı aynen sürdürüyoruz. Bölgede dün sağlık hizmetini nasıl veriyorsak bugün de en az öyle hatta daha iyi ulaştırmaya gayret ediyoruz.” açıklamasında bulundu.

    Bu tür afetlerden sonra bilinen en büyük risklerden birinin, ortam şartlarının hijyen açısından bozulmasına bağlı olarak bulaşıcı hastalıkların salgına dönüşmesi tehlikesi olduğuna dikkati çeken Koca, bu kapsamda toplu alanların dezenfekte edilmesi, kemirgen ve haşerelere karşı ilaçlanması çalışmalarının aralıksız sürdürüldüğünü belirtti.

    “MUSLUK SUYU İÇİLEBİLİR DUYURUSUNA KADAR ŞEBEKE SUYU TEMİZLİK İÇİN KULLANILMALI”

    Koca, salgınlara sebep olabilecek en kritik konunun içme suyu güvenliği olduğunu vurguladı. Suların analizlerini düzenli yaptıklarını ve bakiye klor miktarını ölçtüklerini belirten Koca, eksik olan yerlerde süper klorlama yapıldığını kaydetti.

    Bu alanda bugüne kadar yapılanlara ilişkin bilgi veren Koca, sözlerine şöyle davam etti:

    “Depremin ilk günlerinde bulaşıcı hastalıklar açısından tanı koyabilecek mobil laboratuvarlarımızla su hijyeni açısından inceleme yapmak üzere mobil su laboratuvarımızı bölgede çalıştırmaya başladık. Deprem bölgesindeki şehirlerde şebeke suyu klorlanmakta ve bakiye klor ölçümleri ve mikrobiyolojik incelemeler yapılmaktadır. 6-17 Şubat arasında deprem bölgesinde 8 bin 379 noktada bakiye klor ölçümü yapılmış olup yüzde 81,54 oranında bakiye klor oranı uygun olarak görülmektedir.

    Hatay ilimizin Antakya ve Defne ilçeleri dışında deprem illerinde şebeke suyu verilebilmektedir. Hatay’da Antakya ve Defne ilçelerinde kontrollü olarak şebeke suyu sağlanmakta, sağlanamayan yerler için tankerle su verilip, tankerlerde klorlama yapılmaktadır. Hatay dışındaki bütün illerde süper klorlama yapılmış olup klorlamaya devam edilmektedir. Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Urfa, Kilis ve Osmaniye’de belediyeler de sistemsel klorlama yapmakta olup sahada ekipler uygun görmedikleri yerlerde klor tabletle de klorlama yapmaktadır. Bununla birlikte şebeke hasarları ve kaynakta meydana gelen olumsuzluklardan dolayı su kalitesinde uygunsuzluklar yaşanabilmektedir. Valilik ya da kaymakamlıkların ‘Musluk suyu içilebilir’ duyurusuna kadar içme ve diş fırçalama için ambalajlı sular tercih edilmeli, şebeke suyu temizlik için kullanılmalıdır.”

    “HERHANGİ BİR BULAŞICI HASTALIK SALGINI SAPTANMAMIŞTIR”

    Bakan Koca, Malatya’da şebeke suyu mevcut olmasına rağmen kaynakta sıkıntı olduğundan, süper klorlamanın etkin olmadığını, sudaki bulanıklığın ise azaldığının görüldüğünü aktardı.

    Halk sağlığı laboratuvarlarında 6-17 Şubat arasında analizi tamamlanan 2 bin 632 su örneğinden yüzde 77’sinin “mikrobiyolojik olarak uygun” şeklinde raporlandığını vurgulayan Koca, “Çadır kentlerimizde, depremzedelerimize içme suyu paketli dağıtılmakta, tankerlerle gelen kullanma suyu ise klorlanmaktadır. Bölgede 9 saha epidemiyoloğumuz görev yapmaktadır. Bölge illerinde bulaşıcı hastalık verilerini ve analizlerini düzenli takip ediyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır.” ifadesini kullandı.

    Bakan Koca, görülen ve spekülasyona konu edilemeyecek hastalıklara ilişkin şu bilgileri paylaştı:

    “Döküntülü hastalıkların depremden etkilenen 11 ilde de stabil seyrettiği görülmüştür. Kahramanmaraş ilinde bir suçiçeği vakamız mevcut olup hasta izolasyona alınmıştır. Temaslı takibi yapılmaktadır.

    Akut bağırsak enfeksiyonu olgularında sayıca artış olmakla beraber salgın tespit edilmemiştir. Gaziantep ve Osmaniye’de rotavirus enfeksiyonu, Adıyaman’da rotavirus ve adenovirus enfeksiyonu nedeniyle hastanede yatarak tedavi edilen az sayıda hastamız bulunmaktadır. Akut bağırsak enfeksiyonları açısından bir salgın durumu yoktur. Grip benzeri hastalıkların sayısı artmakla beraber salgın oluşturacak durum saptanmamıştır. Bildirilen sarılıklar, yeni doğan sarılığı olup bulaşıcı sarılık saptanmamıştır.

    Afetlerden sonra görülebilecek bulaşıcı hastalıkları önlemek için kişisel hijyen, su dezenfeksiyonu, bit ve uyuz hastalığı ile ilgili broşürler hazırlanmıştır. Bu hastalıklar için kullanılacak ilaçlar bölgeye gönderilmiştir.”

    Koca, rutin yenidoğan, anne çocuk, lohusa, kronik hasta takiplerinin ve çocukluk çağı aşılamalarının eksiksiz yürütüldüğünü dile getirdi.

    Devleti var edenin millet olduğunu belirten Koca, “Devletin kalbi, milletin yarası neredeyse orada atmaktadır. Millet de devlet de buradadır. Birlikte uyandığımız afet sabahının yaralarını hep birlikte saracağız. Hiçbir vatandaşımız yalnız değildir. Her bir depremzedemiz iyileşene kadar, normal hayata dönene kadar tüm imkanlarımızla burada olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

  • Son Dakika ; Bakan Açıkladı: İşte İl İl Koronavirüs Haritası

    Sağlık Bakanı Koca güncel bilgileri kamuoyu ile paylaştı. Türkiye genelinde bugün itibarıyla toplam 228 bin 868 test yapıldığını ve vaka sayısının 34 bin 109’a ulaştığını açıkladı.

    Bugün yapılan 20 bin 23 koronavirüs testinden 3 bin 892’sinin pozitif çıktığını, 76 hastanın yaşamını yitirdiğini, toplam can kaybının 725’e yükseldiğini bildirdi.

    Bakan Koca, “Türkiye genelindeki dağılımda İstanbul, Ankara, İzmir, Körfez, Kocaeli, Sakarya, Zonguldak bu noktalarda yoğunluk fazla.” ifadelerini kullandıktan sonra Türkiye’nin koronavirüs haritasını paylaştı.

    HARİTADAKİ RENKLER NE ANLAMA GELİYOR?

    -Mavi renkler testler
    -Mor renkler ikinci test
    -Yeşil renkler vaka
    -Kırmızı renkler ölüm

     

    İşte İl İl Koronavirüs haritaları ve yoğunlukları

    TOPLUM BİLİMLERİ KURULU’NU OLUŞTURDUK’

    Bakan Koca, Bilim Kurulu’nun yanında Toplum Bilimleri Kurulu’nu oluşturduklarını belirterek, “Toplum Bilimleri Kurulu adını verdiğimiz kurul, psikoloj, sosyoloji, din psikolojisi, istatistik gibi alanlarda etkin ve yetkin bildiğimiz kişilerden oluşacak. Biri daha çok sağlık ve tıp bilim kurulu gibi, burası daha çok toplumu ilgilendiren kurul olacak. İlk toplantısını önümüzdeki günlerde yapacak bu kurul süreçle ilgili öngürülerde bulunacak, toplum, aile, biriyler olarak nelerden kaçınılması gerektiğine ilişkin hayatı kolaylaştıracak öneriler geliştirecek” dedi.

    ‘YATAK DOLULUK ORANI YÜZDE 50’Yİ BULMADI HENÜZ’

    Bakan Koca, İstanbul’a yeni yapılacak hastanelerde geç kalındığına ilişkin soru üzerine Covid-19 ve diğer hastalar için toplam yoğun bakım doluluk oranının yüzde 62 olduğunu, yüzde 38’inin hala boş olduğunu söyledi. Koca, “Yatak doluluk oranımız ise yüzde 50’yi bulmadı henüz. Ama biz ihtimal dahilinde tedbir amaçlı İstanbul’un iki yakasında biner yataklı hastane yapılması ve yarın da kalıcı olması, başka amaçla kullanmak üzere planladığımızı söylemek istiyorum” diye konuştu.

    ‘YENİ BİR KURUL OLUŞTURDUK’

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dünyada ciddi tedbirlerin henüz alınmaya başlanmadığı dönemde Türkiye’nin örneği olmayan yapılanmalara gittiğini söyledi. Bu yapılanmaların ilk örneği olan 35 bilim insanının oluşturduğu ‘Koronavirüs Bilim Kurulu’nun bilimsel temelli, yöntemli bir mücadele yürütülmesine katkı sunduğunu belirten Koca, şöyle konuştu:

    “Tavsiye kararları, ulusal politikalara rehberlik etti. Bugün mücadelenin kapsamı genişlemiş durumda. Toplum olarak hastalığa karşı daha iyi organize olabilmemiz için farklı ihtiyaçlar ortaya çıktı. Toplumsal konularda alınacak tavsiye kararlarına yapılacak yönlendirmelere gerek duyuyoruz. Bu amaçla ‘Toplum Bilimleri Kurulu’ adını verdiğimiz yeni bir kurul oluşturduk. Kurul, süreçle ilgili öngörü çalışmaları yapacak, toplumsal öneriler getirecek, toplum, aile ve bireyler olarak nelerden kaçınmak gerektiğinin ötesinde, bize hayatı kolaylaştıracak tekliflerde de bulunacak. Bu uygulama salgınla mücadelede dünyada bir ilktir. İlk toplantısını önümüzdeki günlerde yapacak olan ‘Toplum Bilimleri Kurulu’nun hayırlı olmasını diliyorum.”

    ‘YAŞ, GÜVENCE OLARAK ALGILANMAMALIDIR’

    Gelinen süreçte risk grubu kapsamının genişlediğini ifade eden Bakan Koca, “60 yaş üstü ile birlikte kronik hastalığı olan herkes yüksek risk grubuna dahil edilmiştir. Artık genç yaşlardaki hastaların da kaybına tanık oluyoruz. Yaş, bir güvence olarak algılanmamalıdır, değildir. Sağlıklı görünen asla belirti göstermeyen taşıyıcıların varlığı kesinlikle unutulmamalıdır. Bütün bu risklere karşı başvuracağımız çözüm izolasyondur. İzolasyon bugün için sağlıklı ve geçerli tek hayat tarzıdır. Şüphelilerin taranması konusunda önemli bir gelişme göstermiş durumdayız. Test kapasitemizi arttırdık. Günlük test sayısının önümüzdeki haftayla 30 bine ulaşmasını planlıyoruz. Test sayısı arttıkça doğal olarak pozitif vaka sayımız artmaktadır. Bilindiği üzere bu çalışmada tespit ettiğimiz her vakanın temas zincirini geriye doğru tarıyor, zincirde pozitif olan diğer vakaları saptamaya çalışıyoruz. Pozitif vakalarla test sayısı arasındaki artış ilişkisi tarama çalışmasındaki başarıdan kaynaklanmaktadır. Hastalığın seyrinde akciğer tutulumu, solunum yetmezliği en dikkat çeken tablolardan. Bu hastalarımıza olabildiğince erkenden tedavi uyguluyoruz. Eğer ilerleyişi durduramazsak tedaviye yoğun bakım şartlarında devam ediyoruz” diye konuştu.

    ‘HASTALARI DİJİTAL YÖNTEMLE TAKİP EDECEĞİZ’

    Koca, Sağlık Bakanlığı’nın bilim insanlarının yürüttüğü aşı geliştirme çalışmalarına öncülük ettiğini, araştırmaların başarısı için umut olduğunu; fakat uygulamanın şu anki ihtiyaca cevap verecek hızda olmadığını kaydetti. İzolasyon, sosyal mesafe ve temastan kaçınmanın önemine bir kez daha vurgu yapan Bakan Koca, “Hastalarımızın ve temaslıların kendilerini izole etmesi koşulundan taviz vermemiz mümkün değildir. Bu yüzden evde izole edilmesi gereken hastalarımızı dijital yöntemle takip edeceğiz. Gerektiğinde kendilerini hemen uyaracağımız bir sistemin hazırlıklarını da tamamladık. Yayılmaya karşı aldığımız bu sıkı tedbirin detaylarını daha sonra açıklayacağım. Hastalıkla mücadelede evde takip, ilk ve ön adımdır. Gerekli olduğunda her hastaya hastanede tedavi, ihtiyaç duyan her hastaya yoğun bakım hizmeti ve solunum desteği verecek alt yapımız, yeterli sağlık çalışanımız var. Hastanede yatışı gereken hastalarımız için ise bütün kaynaklar seferber edilmektedir. Bütün tedbirlerimize rağmen virüs kişiden kişiye bulaşmaya devam ediyor. Geldiğimiz noktada bunu kontrol altına almak zorundayız” dedi.

    ‘ATATÜRK HAVALİMANI VE SANCAKTEPE’DEKİ HASTANELER KALICI OLACAK’

    Koca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da açılacağını söylediği 2 yeni hastane ile ilgili şu bilgiyi verdi:

    “Her odaya 1 yatak olacak şekilde planlandı. Bu hastanelerden biri Atatürk Havalimanı’nda bir diğeri de Sancaktepe’de. Sancaktepe’deki yer bizim aynı zamanda Şehir Hastanesi’ni planladığımız bir bölge. Bu 2 hastaneyi, prefabrik, pandemi sonrası devre dışı kalacak hastaneler olarak düşünmedik. Yani bu 2 hastaneyi tek katlı, içinde ameliyathaneleri olan bütün odaları gerektiğinde yoğun bakım yatağına çevrilebilecek olan hastaneler olarak planladık, MR ve tomografi de dahil olmak üzere. Kalıcı, daha sonraki dönemde de benzer veya farklı amaçlarda gerektiğinde kullanacağımız hastaneler olacak. Bunu İstanbul ya da Türkiye’nin değişik yerlerinde de planlamayı düşünüyoruz. Bu şu anlama gelmesin; sonuçlar ve rakamlardaki gidişat, tahmin edilenin ötesinde olduğu için şu dönemde erken davranmak gibi bir yaklaşım içinde değiliz. Şu an bütün Türkiye’de yoğun bakımlardaki doluluk oranımız yüzde 62-63’ü geçmedi. Böyle bir salgında, pandemide günler içinde aritmetik hatta geometrik artan doluluklar ve hasta sayılarıyla karşılaşırız. Bizde ise daha stabil giden, artış oranın giderek düştüğü ve önümüzdeki 1-2 haftanın son derece önemli olduğunu gördüğümüz bir tablo ile karşı karşıyayız. Hem bugün ihtimal dahilinde olduğunda kullanmak hem de yarın bu anlamda bu hastaneleri geçici gibi düşünmeyip kalıcı kullanmak üzere planladığımızı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle arzusunun bu yönde olduğunu da söylemek istiyorum. Sancaktepe’deki de zaten hastaneye yakın bir alan olmuş olacak. O anlamda bir sorun yok. Atatürk Havalimanı’ndaki hava ambulans uçağı için de uygun bir mekan olduğu için yeri geldiğinde iller arası veya yurt dışı hasta transferi için de bu anlamda vazgeçilmez bir yerimiz. Bunun için düşünülmüş oldu.”

    ‘YOĞUN BAKIMDAKİ HİÇBİR HASTADAN ÜCRET ALAMAZLAR’

    Özel hastanelerin, yoğun bakımda tedavi gören hiçbir hasta için ücret talep edemeyeceğini vurgulayan Bakan Fahrettin Koca, “Eğer yoğun bakımdan ücret alımı gibi bir durum söz konusu olursa bununla ilgili yapılması gerekeni zaten yapmış oluruz. İş yerlerinde ve toplu alanlarda maskenin zorunlu olduğunu, bununla ilgili de yer yer denetimlerin yapılacağını da söylemek istiyorum” dedi.

    ‘KENDİ İMKANLARIMIZLA, KENDİMİZ İŞLETECEĞİZ’

    Koca, Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe’de yapılacak hastanelerin yapımı ve işletmesini hakkındaki soruya, “Kendi imkanlarımızla, kendimiz işletiyor olacağız” dedi.

    ‘MASKE PARAYLA SATILMAYACAK’

    Maskelerin satışıyla ilgili soruyu yanıtlayan Bakan Koca, “Maske parayla satılmayacak. Cumhurbaşkanımızın talimatı bu. Parayla maske satışı söz konusu olmayacak, market dahil olmak üzere. Bedava veriyorlarsa sorun yok” ifadelerini kullandı.

    SALGINLA İLGİLİ TABLO, GRAFİK VE HARİTALAR PAYLAŞILDI

    Sağlık Bakanlığı, Bakan Fahrettin Koca başkanlığında videokonferans ile gerçekleşen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından, koronavirüs salgınındaki son durumu gösteren tablo, grafik ve haritaları paylaştı. Bakanlığın yayınladığı görsellerde; Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, Türkiye haritası üzerine koronavirüs vakalarının görüldüğü yerler, vakaların en çok görüldüğü İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Sakarya ve Zonguldak illerindeki semtlere göre vaka dağılımları, günlük test sayıları ve pozitif vaka dağılımı, vakaların yaş ve cinsiyete göre yüzdelik dağılımı, vefatların yaş ve cinsiyete göre dağılımı ile vakaların pnömoniye (zatürre) dönüş oranları yer aldı.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, tablolar üzerinden değerlendirmede bulunarak, özellikle Türkiye genelindeki dağılımda İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Sakarya ve Zonguldak’taki yoğunluğun daha fazla görülebildiğini söyledi.