Etiket: sağlık bakanlığı

  • Sağlık Bakanlığı’nın genelgesine Bursa’dan tepki

    Sağlık Bakanlığı’nın genelgesine Bursa’dan tepki

    Bursa Tabip Odası, Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ve 81 il valiliğine gönderilen genelge ile ilgili açıklama yaptı.

    Sağlık Bakanlığı’nın gönderdiği genelge ile hiçbir sağlık personelinin ‘her ne sebeple olursa olsun’ salgın döneminde görevinden istifa edemeyeceği ve emeklilik işlemlerinin sınırlandırılacağını bildiren açıklaması, sağlık meslek örgütleri tarafından tepkiyle karşılandı. Pandemi mücadelesinde ön saflarda yer alan sağlık çalışanlarının yıpranma noktasına geldiğini söyleyen Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, yaptığı açıklamada şunları söyledi;

    COVID-19 pandemisiyle şu günlerde Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı son tebliğle bir kere daha sarsıldık. Başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık emekçileri salgının başladığı ilk günden beri kelimenin tam anlamıyla “canlarını dişlerine takarak” mücadelenin en ön saflarında yer almaktadır.

    Daha önceki basın açıklamaları ve bildirilerimizde vurguladığımız gibi fizik ve ruh sağlığımız giderek yıpranıp tükenme noktasına sürüklenmektedir.

    Yerelde Sağlık müdürlüğü, İl Pandemi kurulu ve İl Hıfzısıhha Kurulu’na yaptığımız paydaşlık başvurularına tıkanan resmi kulaklara, TTB’nin aynı yöndeki çağrılarını duymazdan gelen Sağlık Bakanlığı da eşlik etmektedir.

    Yurttaşlarımıza ve siz değerli basın mensuplarına sesleniyoruz:

    – Sağlık çalışanlarına verileceği söylenen ek ödemeler zaman geçirmeksizin ve ayrım yapılmaksızın tüm sağlık çalışanlarına dağıtılmalıdır.

    – Aile hekimlerinin hastalanmaları halinde kesilmiş olan maaş ödemeleri geriye dönük olarak hesaplanıp derhal iade edilmelidir.

    – Sağlık çalışanları, bu ülkenin tüm yurttaşları gibi onurlu insanlardır. Zor zamanda maaş ödemesi, nöbet ücreti gibi konuları asla düşünmeden görevlerinin başına geçmekte bir an bile tereddüt etmeyen sağlık çalışanları, emeklerinin karşılığını istemeyi de bir yurttaşlık görevi ve sorumluluğu olarak kabul eder ve haklarını almak için sonuna kadar direnmeyi de bilirler.

    – Bilinmesini isteriz ki; bıçak kemiğe dayanmış, yolun sonuna gelinmiştir. Bursa’daki covid-19 vakaları, Sağlık Bakanı’nın da açıklamak zorunda kaldığı gibi patlama yapmıştır. Zaten zor şartlarda götürülmeye çalışılan sistem pek yakında çökme noktasına ulaşacaktır. Bu noktada, Bursa Tabip Odası’nın sürece resmi makamlarca dahil edilmemesini halk sağlığını tehdit eden bir durum olarak değerlendirdiğimizi yeniden vurgulamak istiyoruz.

    – Pandeminin hala meslek hastalığı olarak değerlendirilmemesini anlamlandırmakta güçlük çekiyoruz. Hayatını hastalarına şifa vermek uğruna kaybeden sağlık çalışanlarına özlük haklarının “meslek hastalığı” tanısı koyarak teslim edilmesi hepimizin ortak talebidir. Sağlık Bakanı’nı bu konuda gerekli yasanın çıkarılması için göreve davet ediyoruz.

    – Sağlıkta şiddeti bitirmeye yönelik olarak çıkarılan son yasanın “pansuman” kabilinden önlemler içerdiğinin anlaşılmasından sonra, şiddet hız kesmeden artmaya devam etmiştir. Bu konuda da yeni ve radikal değişiklikler içeren bir “Sağlıkta Şiddetin Engellenmesi” yasasının vakit geçirilmeden çıkarılmasını yeniden talep ediyoruz.

    – Son tebligat ile getirilen izin, istifa ve emeklilik yasaklaması anayasa ve yasalarımıza aykırı, mobbing olarak değerlendirilebilecek ve çalışanın özlük haklarını ihlal anlamına gelebilecek bir açıklamadır. Eğer, alınan bu karar büyük bir salgın patlamasının itirafı ve çaresizliği anlamına geliyorsa, Sağlık Bakanı bunu da kamuoyu önünde dürüstçe ilan etmelidir. Tamamen ve keyfi ve süre belirtmeksizin yapılan bu kısıtlamayı kabul etmeyeceğimizi belirtmek istiyoruz.

    Bursa Tabip Odası, geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının yanında olmaya devam edecektir.

  • Son Dakika: Sağlık çalışanlarına istifa yasağı!

    Son Dakika: Sağlık çalışanlarına istifa yasağı!

    Sağlık Bakanlığı 81 ile genelge gönderdi. Sağlık Bakanlığının gönderdiği genelgeye göre bu süreçte istifa talepleri kabul edilmeyecek ve ikinci bir emre kadar sağlıkçıların izinleri iptal edildi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca imzasıyla 81 il valiliğine “Personel İşlemleri” hakkında genelge gönderildi.

    Sağlık Bakanlığı 81 ile gönderdiği genelgeyle zaruri ihtiyaçlar dışında sağlıkçıların tüm izinlerinin durdurulduğunu bildirdi.

    Ayrıca genelgeye göre ikinci bir karara kadar sağlıkçıların istifa talepleri kabul edilmeyecek.

    Genelgeye göre, her ne sebeple olursa olsun Kovid-19 salgını sürecinde istifa talebinde bulunan personelin mezkur talebi kabul edilmeyecek.

    Yaş haddinden emekli olacaklar ile malulen emekli olacaklar dışındakilere yönelik emeklilik işlemi tesis edilmeyecek.

    Sağlık Bakanlığı genelgesine göre, kamu sağlık hizmetinde ihtiyaç duyulan durumlarda zorunlu olarak iller arası geçici görevlendirilen personelin derhal ayrılışı yapılarak görevlendirildiği yere gitmesi sağlanacak.

    Bakanlık açıklamasında şu hususlara dikkat çekildi..

    1) Her ne sebeple olursa olsun bu süreçte görevinden çekilme (istifa) talebinde bulunan personelin mezkur talebi kabul edilmeyecektir.

    2) 5434 sayılı Kanunun 40. maddesine göre yaş haddinden emekli olacaklar ile 5510 sayılı Kanuna göre, malulen emekli olacakların ayrılışları yapılacak olup, bu kapsam dışındakilere yönelik olarak emeklilik işlemi tesis edilmeyecektir.

    3) Sağlık hizmetinde görevli sağlık işçilerin re’sen emeklilik işlemleriyle malulen emeklilik işlemleri yapılıp, işten ayrılmaları sağlanacak bunun haricinde ayrılmak isteyenlere müsaade edilmeyecektir.

    4) Eşinin emekliye ayrılmasından kaynaklı atama, öğrenim durumuna dayalı atama, alt ve üst hizmet bölgelerine atama ile karşılıklı yer değiştirme ve engelli durumundan yapılacak atamalar ikinci bir duyuruya kadar durdurulmuştur.

    5) Sağlık tesislerinde görev yapmakta iken, başka kamu kurum ve kuruluşlarına atama talep edip de, ataması yapılan personelin, ayrılışı yapılmayacak olup başka kamu kurum ve kuruluşlarına atanma talep eden personele bu süreçte muvaffakat verilmeyecektir.

    6) Kamu sağlık hizmetinde ihtiyaç duyulan durumlarda bakanlığımızca zorunlu olarak iller arası geçici görevlendirilen (re’sen) personelin derhal ayrılışının yapılarak görevlendirildiği yere gitmesi sağlanacaktır.

    7) Yasal mazaret izinleri (evlilik, ölüm, analık, hastalık ve refakat) hariç bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatında çalışan bütün personelin ikinci bir emre kadar yıllık izinleri durdurulmuştur. Halihazırda yıllık iznini kullanmakta olan personel ise mezkur izinlerini kullanmaya devam edeceklerdir.

    8) Çalışan eşlerin her ikisinin de bakanlığımız personeli olması halinde, kamu sağlık hizmetinin sürdürülebilirliğine yönelik gerekli tedbirleri alınması kaydıyla okul öncesi ve ilköğretimde çocuğu bulunan çalışanlarımızın yıllık izin talepleri, kadın çalışana öncelik verilmek kaydıyla kurum amirlerince değerlendirilerek hizmeti aksatmayacak şekilde planlama yapılacaktır.

    9) 657 sayılı Kanun’un 103. maddesinin son fıkrasına göre radyoaktif ışınlarla çalışan personele verilmekle yükümlü olunan 1 aylık sağlık izni (şua) kurum amirlerinin uygun görecekleri zamanlarda kullandırılacaktır

    10) Personeli, 02.06.2020 tarihli ve 1483 sayılı yazımızın 1. maddesi çerçevesinde kurum amirlerince takdir edilmek kaydıyla idari izin verilmesi uygulaması devam edecektir.

    11) Doğum sonrası analık iznine müteakip alınan ücretsiz izinler ile 657 sayılı Kanun’un 77. ve 78. maddelerine göre talep edilen ücretsiz izinler ve ilgili kanuna göre sendikalarda yönetici pozisyonundan dolayı ücretsiz izin talep edenlerin talepleri karşılanacak olup, bunlar harici personele ücretsiz izin verilmeyecektir.

    12) Bakanlık makamının 27.08.2020 tarih ve 2525 sayılı olurları ile yürürlüğe konulan Covid-19 kapsamında kamu çalışanlarına yönelik tedbirler konulu yazımız yürürlükte olup, hamile personele hamileliğin 24. haftasından 32. haftasına kadar izin verilmesi uygulamasına devam olunacaktır.

  • Sağlık Bakanlığı’ndan grip aşısı açıklaması

    Sağlık Bakanlığı’ndan grip aşısı açıklaması

    Sağlık Bakanlığı’ndan grip aşısına ilişkin açıklama yapıldı.

    Açıklamada,  “Belirlenen risk grupları ağırlık derecesine göre sıralanarak kademeli bir şekilde aşı yapılması öngörülmüştür” denildi.

    Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Bakanlığımız, geçmiş yıllarda olduğundan daha fazla influenza aşısı temin etmek üzere bağlantılarını sağlamış durumdadır. Ancak tüm dünyada üretim kapasitesinin sınırlı olması nedeniyle belli bir zaman diliminde peyderpey temin edilmektedir. Bu nedenle belirlenen risk grupları ağırlık derecesine göre sıralanarak kademeli bir şekilde aşı yapılması öngörülmüştür.

    1-Vatandaşlarımız risk durumlarını E-nabız sistemi üzerinden öğrenebileceklerdir.

    2. İlgili aşı, hekimler tarafından sadece Reçetem Sistemi üzerinden yazılacaktır. Manuel yazılan reçeteler işleme alınmayacaktır.

    3. İlgili aşı yalnızca serbest eczanelerce temin edilecektir. Eczanenin Reçetem Sistemi’ne reçeteyi girmesi ile İlaç Takip Sistemi’nde (İTS) aşı temin hakkı oluşturulacaktır.”

  • Türkiye’de toplam can kaybı 9 bin 445’e yükseldi

    Türkiye’de toplam can kaybı 9 bin 445’e yükseldi

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin güncel koronavirüs verilerini açıkladı.

    Türkiye’de son 24 saat içinde 116.565 yeni test yapıldı, 1.894 yeni hasta tespit edildi. 74 kişi hayatını kaybederken 1.512 kişi daha iyileşti.

    -Test: 12.641.126
    -Hasta: 351.413
    -Vefat: 9.445
    -Ağır Hasta: 1.545
    -Zatürre Oranı: %5.6
    -Yatak Doluluk: %48.1
    -İyileşen: 306.939

    AĞIR HASTA SAYISI 1545’E YÜKSELDİ

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca; “Bugün tespit edilen 1.894 yeni hastamız var. Ağır hasta sayımız 1.545’e yükseldi. Sağlık çalışanlarımızın hastaları iyileştirmek için sarf ettiği gayreti biz de tedbirlere uymak için sarf etmeliyiz. Tedbirlere uyarak birlikte mücadeleye destek verin.”

  • Üniversite ve diğer sınıfların açılması gündeme gelebilir

    Üniversite ve diğer sınıfların açılması gündeme gelebilir

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, bu hafta itibarıyla hazırlık ve birinci sınıf dışındaki sınıfların da eğitime başladığını belirterek, “Ümit ediyorum ki vaka sayılarında ciddi bir artış yaşanmaz, okullarda da kontrollü bir şekilde eğitimi sürdürebiliriz ve diğer sınıflar, ardından da üniversitelerin de açılması gündeme gelebilir” dedi.

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, okullarda yüz yüze eğitimin başlamasının yeni vaka sayısında herhangi bir katkısının olup olmadığının Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca yakından izlendiğini, ona göre de yeni kararlar alındığını söyledi. Doç. Dr. Kayıpmaz, “Bu noktada bu hafta itibarıyla hazırlık ve birinci sınıf dışındaki bazı sınıflarımızda da eğitim başladı. Ümit ediyorum ki vaka sayılarında ciddi bir artış yaşanmaz, okullarda da kontrollü bir şekilde eğitimi sürdürebiliriz ve öncelikle diğer sınıflar, ardından da üniversitelerin de açılması gündeme gelebilir. Ama burada hep kurallara bağlı olmayı okullarda da üniversitelerde de unutmamamız gerekiyor. Kontrollü bir şekilde eğitimin sürdürülebilir olması son derece önemli” diye konuştu.

    Doç. Dr. Kayıpmaz, Bilim Kurulu’nda okulların tamamının kademeli açılmasıyla ilgili birçok değişkenin değerlendirildiğini ifade ederek, “Bu birçok değişkenin durumuna göre de kararlar veriliyor. Her türlü alternatif her türlü istatistiksel durum ve değişiklik masaya yatırılarak kararlar veriliyor” dedi.

    ‘YÜZ YÜZE EĞİTİMİN DEĞERİ TARTIŞILMAZ’

    Doç. Dr. Kayıpmaz, vaka sayılarının düşmesiyle okulların tamamında kademeli eğitime de geçilebileceğinin gündeme gelebileceğini ifade ederek, “Gelebilir; çünkü yüz yüze eğitimin değeri tartışılmaz. Ama bir yandan da artık 2020 yılındayız ve gerçekten uzaktan eğitim teknolojilerinde de önemli adımlar atıldı; pandemi dönemi dolayısıyla. Bu karma eğitim modellerinin sürdürülebilir olması önemli ve yüz yüze eğitiminin de özellikle okul hayatının çocuklarımızın, gençlerimizin gelişimi ve akranlarıyla iletişimi açısında son derece büyük önemi var. Bundan dolayı da tedbirli bir biçimde, kontrollü biçimde seyrelterek ve kademelendirerek eğitim ve öğretim sisteminin devam ettirileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

  • Dünya Sağlık Örgütü’nün Türkiye raporu yayımlandı

    Dünya Sağlık Örgütü’nün Türkiye raporu yayımlandı

    Dünya Sağlık Örgütünce (DSÖ), Türkiye’nin Kovid-19 mücadelesine yönelik yayımlanan raporda, Türkiye’nin virüsün ülkeye girişini önlemeye yönelik çabalarından özgüyle söz edildiği, sonraki süreçte ise bilimsel yaklaşımla salgının hızla kontrol altına alınmasının, ölüm oranlarının dünya ortalamasının oldukça altında tutulmasında etkili olduğu belirtildi.

    DSÖ tarafından, Türkiye’nin Kovid-19 mücadelesine yönelik rapor yayımlandı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, editörlüğünü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Direktörü Dr. Hans Kluge’nin yaptığı rapor, aynı zamanda Avrupa bölgesinde Kovid-19 ile mücadele kapsamında yayımlanan ilk rapor olma özelliği taşıyor.

    Raporda, kararlılıkla uygulanan tedbirler ve çok sektörlü yaklaşım sayesinde Türkiye’nin Kovid-19 mücadelesi kapsamında elde ettiği başarı detaylı şekilde ele alındı.

    Türkiye’nin virüsün ülkeye girişini önlemeye yönelik çabalarından övgüyle söz edilen raporda, sonraki süreçte ise bilimsel yaklaşımla salgının hızla kontrol altına alınmasının, ölüm oranlarının dünya ortalamasının oldukça altında tutulmasında etkili olduğu vurgulandı.

    Raporun sonuç bölümünde, Türkiye’nin tecrübesi, siyasi kararlılığı ve çok paydaşlı yaklaşımı ile halk sağlığı acil durumlarında verilen mücadeledeki rolünün önemine vurgu yapıldı. Ülkenin genç nüfusu avantaja çevirdiğine, yaşlıların korunması ve enfeksiyonun yayılmasının önlenmesi için erken dönemde önleyici tedbirler aldığına dikkat çekildi.

    Türkiye’nin, başka ülkelerin deneyimlerini gözlemleyerek bilimsel verilerle ulusal rehberini güncellediği, böylelikle küresel düşünüp ulusal kararlar aldığı belirtildi. Türkiye’nin pandemi mücadele stratejisinden de övgüyle söz edildi.

    “Türkiye’de ilaç ve tıbbi ekipman konusunda eksiklik yaşanmadı”

    Birçok ülkeden farklı olarak Türkiye’de, ülke genelinde standart tedavi algoritmalarının uygulandığı, stratejik ürünlerin stoklanması ve yerli üretimi sayesinde koruyucu malzeme, ilaç ve tıbbi ekipman konusunda eksiklik yaşanmadığı ifade edildi.

    Türkiye’nin en zengin ülkeler arasında olmamasına rağmen salgınla mücadelede en cömert davranan ülkelerden biri olduğunun altı çizildi. Kendi ihtiyacını karşılamakla birlikte, ihtiyaç sahibi ülkelere koruyucu ve tıbbi malzeme göndererek küresel dayanışma örneği gösterdiği belirtildi.

    DSÖ ve diğer paydaşlardan destek alan Türkiye’nin deneyimleri ve iyi uygulamalarının birçok ülkeye örnek olduğu ve küresel sağlığa katkı sağladığı ifadelerine yer verildi.

    Rapora, DSÖ Avrupa’nın “https://www.euro.who.int/en/countries/turkey/publications/turkeys-response-to-covid-19-first-impressions-ankara,-turkey,-11-july-2020” resmi internet adresinden ulaşılabiliyor.

  • KPSS Sağlık Bakanlığı kadrolarına yerleştirme sonuçları açıklandı

    KPSS Sağlık Bakanlığı kadrolarına yerleştirme sonuçları açıklandı

    ÖLÇME Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün, 2020 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Sağlık Bakanlığı kadrolarına yerleştirme sonuçlarının açıklandığını duyurdu.

    ÖSYM Başkanı Aygün Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “10-16 Eylül tarihleri arasında tercihlerini aldığımız KPSS-2020/11 Sağlık Bakanlığı kadrolarına yerleştirme sonuçları ‘http://sonuc.osym.gov.tr’ adresinden açıklanmıştır. Sonuçların sağlık camiasına hayırlı olmasını dilerim” dedi.

  • Sağlık Bakanlığı’ndan yeni kamu spotları

    Sağlık Bakanlığı’ndan yeni kamu spotları

    Sağlık Bakanlığı’nca Covid-19 ile mücadele için başlatılan iletişim kampanyasında, iki yeni kamu spotu daha hazırlandı. Salgının başında bakanlığın kamu spotlarında rol alan ‘Mucize Doktor’ dizisinden Taner Ölmez ve ‘Hekimoğlu’ dizisinden Timuçin Esen, yeni spotlar için tekrar kamera karşısına geçti.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, yeni filmler, vatandaşı alınması gereken tedbirler konusunda bilgilendirmek ve hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla hazırlandı. Covid-19’dan korunmak için temizlik, maske ve mesafe vurgusu yapılan filmlerde; ‘Mucize Doktor’ dizisinde ‘doktor Ali Vefa’ karakterini canlandıran Taner Ölmez ve ‘Hekimoğlu’ dizisinin başrol oyuncusu Timuçin Esen rol aldı. Esen’in rol aldığı spotta, pandeminin devam ettiği ve rehavete kapılmanın olumsuz sonuçlar doğurabileceği vurgulandı. Pandeminin bir kişiden başladığının ve bir kişinin bile kurallara uymamasının bedelinin ağır olabileceğinin altı çizildi. Bireylerin kendisini kontrol etmesiyle vakaların da kontrol edileceği, aksi takdirde büyük güçlüklerle elde edilen kontrollü sosyal hayat kazanımlarının kaybedilebileceği uyarısında bulunuldu.

    Taner Ölmez’in rol aldığı spotta ise birçok kişinin hayatını kaybetmesine neden olan pandemide tedbirlerin önemine dikkat çekildi. Kısıtlamaların tekrar gelmemesi için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiği vurgulandı.

    İki spotta da temizlik, maske ve mesafenin önemine dikkat çekilerek, ‘Unutmayın, koronavirüs alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir’ sloganı kullanıldı. Bakanlığın yeni kampanyası, televizyon, radyo ve internet mecralarında eş zamanlı olarak yayınlanacak.

  • Bakan Koca’ya ilaç çalışmasıyla ilgili soru önergesi

    Bakan Koca’ya ilaç çalışmasıyla ilgili soru önergesi

    CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, koronavirüs tedavisinde kullanılan Favipiravir ilacının teminindeki sıkıntıyla ilgili Bakan Koca’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi vererek “Favipiravir ilacının yerli sentez çalışmaları için hangi gerekçelerle İstanbul Medipol Üniversitesi ile Atabay Kimya firması seçilmiştir?” dedi.

    CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, koronavirüs tedavisinde kullanılan Favipiravir ilacında yaşanan sıkıntının altından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Medipol Üniversitesi’nin çıktığını iddia etti.

    İlaçta yaşanan sıkıntılarla ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle de Meclis’e soru önergesi verden CHP’li Emir önergesinde, Mart ve Nisan aylarında başvuru yapmalarına karşın üç firmanın, Medipol Üniversitesi ile birlikte ilaç üreten Atabay Kimya için aylarca bekletildiğini iler sürerek, “Her taşın altından Medipol çıkıyor. Vatandaş, aylarca ilaçsız kaldı. Bu firmalara ruhsatlar daha erken verilmiş olsaydı, bu sıkıntılar yaşanmayacaktı” dedi.

    CHP’li Emir, koronavirüs tedavisinde kullanılan Favipiravir ilacının Türkiye’de üretimi olmadığı için Temmuz ayına kadar Çin’den ithal edildiğini kaydederek, “Türkiye’de üretime ancak, 10 Temmuz’da ruhsat verilmesinin ardından başlanabildi” ifadelerini kullandı.

    RUHSAT VERİLMEDİ, İLAÇ SIKINTISI BAŞLADI

    Ruhsatlandırma aşamasının gecikmesinden dolayı ilaç temininde sıkıntılar yaşandığını vurgulayan Emir, şunları belirtti:

    “Şu anda Türkiye’de Favipiravir etken maddeli ilaç üretimi yapan firmaların ruhsat süreçlerini araştırdığımızda, firmaların Sağlık Bakanlığına Mart ve Nisan aylarında başvuru yapmış olduğunu gördük. Ancak, söz konusu başvurular ‘yüksek öncelikli ürün’ kategorisinde olmasına rağmen aylarca bekletildi. Mevcut koşullar ve ilgili mevzuata göre ilgili firmaların bir ay içerisinde ruhsat alma imkanı bulunmasına karşın, ruhsatlar ancak Temmuz ayının ortasında verildi. Bu da ilacın üretimini geciktirdi ve Türkiye genelinde ilaç sıkıntısı yaşanmasına neden oldu.”

    “BAKANLIKTAKİ HER OLAYIN ALTINDA MEDİPOL”

    “Başvuruların geciktirilmesine yönelik süreçte ise karşımıza yine Sağlık Bakanlığında ortaya çıkan her skandalda olduğu gibi Medipol Üniversitesi çıkıyor. Yani her taşın altından olduğu gibi burada da Medipol Üniversitesi karşımıza çıktı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, diğer firmaların başvuruları beklerken 12 Haziran’da yaptığı açıklamada TÜBİTAK, İstanbul Medipol Üniversitesi ve Atabay Kimya firmasının, Favipiravir ilacının yerli sentezini ürettiğini belirtmiş ve ilacın ruhsatlandırma aşamasının tamamlanması sonrasında tedavide kullanılacağını belirtmişti. Sonunda Atabay Kimya, 10 Temmuz’da ruhsat alabilir hale geldi. Bu durumda diğer firmaların ruhsatını, Atabay Kimya ile aynı gün vermek zorunda kaldılar.”

    “DAİRE BAŞKANI NEDEN GÖREVDEN ALINDI?”

    Bu dönemde Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumu’nda yaşanan görevden almaları da hatırlatan Emir, “Favipiravir ilacında sıkıntıların ortaya çıkmasıyla birlikte Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumu’nda önce İlaç Ruhsatlandırma Daire Başkanı Hacer Coşkun Çetintaş, ardından Kurum Başkanı Hakkı Gürsöz görevlerinden alınmıştı. Sağlık Bakanı halen bu görevden almaların sebebini de kamuoyuna açıklamadı. Bu kişiler, söz konusu ruhsatlandırma süreci nedeniyle mi görevden alındı?” diye sordu.

    3 SORU YANIT BEKLİYOR

    Emir, önergesinde ayrıca şu sorulara yanıt istedi:

    – Favipiravir ilacının yerli sentez çalışmaları için hangi gerekçelerle İstanbul Medipol Üniversitesi ile Atabay Kimya firması seçilmiştir?

    -Türkiye’de üretilen Favipiravir ilacının USHAŞ üzerinden yurt dışına ihracatı yapılmakta mıdır?

    – Böyle bir durum söz konusuysa bugüne kadar kaç kutu, hangi fiyattan ihraç edilmiştir?

  • Hayat Eve Sığar (HES) uygulaması için bir adım daha atıldı

    Hayat Eve Sığar (HES) uygulaması için bir adım daha atıldı

    SAĞLIK Bakanlığı, pandemiyle mücadelede en önemli mobil uygulama olan ‘Hayat Eve Sığar’a (HES) yönelik vatandaştan gelecek soru, görüş ve öneriler için çağrı merkezi ve sosyal medya hesabı oluşturdu.

    Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Sağlık Bakanlığı, pandemiyle mücadeleyi dijital ortama taşıyan HES uygulamasını vatandaşın hizmetine sundu. Güvenli sosyal hayatın bir parçası haline gelen ve milyonlarca kişi tarafından kullanılan HES mobil uygulamasına yönelik Sağlık Bakanlığı, vatandaştan gelecek soru, görüş ve öneriler için çağrı merkezi oluşturdu. Vatandaşlar uygulama ile ilgili yaşadıkları sorun, görüş ve öneriler için 7 gün 24 saat ‘0850 477 04 77’ numaralı çağrı merkezini arayabilecek. Bunun yanı sıra ‘twitter.com/_hayatevesigar’ adresinden de sorular yöneltilebilecek.

    Açıklamada ayrıca HES uygulaması ile vatandaşların yaşadıkları bölgede ya da gitmek istedikleri lokasyondaki risk durumunu ve hastalık yoğunluğunu harita üzerinden görebildiği de belirtilerek, “Risk yoğunluğunun yanı sıra, hastane, eczane, market, duraklar gibi acil ihtiyaçlarda bilinmesi gereken yerler de vatandaşlara gösteriliyor. Geliştirilen akıllı algoritmalar sayesinde, uygulamada yakınlarının onayları doğrultusunda ailelerini ya da yakınlarını listelerine ekleyebilen vatandaşlar, onların da riskli bölgelerden uzak durmalarını sağlayabiliyor. Türkiye Günlük Koronavirüs tablosunu da uygulamadan inceleyebilirken, seyahatlerinde ve ziyaretlerinde kullandıkları HES kodunu uygulamadan alabiliyor, sorgulayabiliyor. ‘Güvenli Alan’ uygulaması ile girdikleri mekanlardaki kişi sayısını, riskli kişi sayısını görebiliyor ve hastalığın takibine destek olabiliyor. Bunun yanı sıra ihbar uygulaması ile maske, mesafe ya da hijyen kurallarına uymayan işletmeleri bildirerek denetlenmesini sağlayabiliyor” denildi.

    HAYAT EVE SIĞAR UYGULAMASI ÇALIŞMIYOR MU?