Etiket: Sağlık

  • “Anne olamazsın” dediler sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi

    “Anne olamazsın” dediler sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi

    İpekyolu ilçesinde yaşayan Hülya Arvas isimli hamile kadının rahminde çok sayıda miyom tespit edildi. Doktorlar tarafından yapılan ilk muayenede, miyomlar nedeniyle bebeğin düşük riski olduğu ve rahminin de alınabileceği değerlendirildi. Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde düşük tehlikesiyle yatan Arvas, 31 haftalık hamileyken doğum sancıları nedeniyle acil bir şekilde ameliyata alındı. Burada Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erhan Hanlıgil ve Op. Dr. Ayşe Yavuz tarafından ameliyata alınan anne, 1 kilo 400 gram ağırlığında bir bebek dünyaya getirdi. Daha sonra doktorlar tarafından kadının rahmi alınmadan yaklaşık 5 kilogram ağırlığında 13 adet miyom da başarılı bir şekilde alındı.

    Dünyaya gelen ve Muhammed Çınar ismi verilen bebek, 75 gün hastanenin yoğun bakımında izlendikten sonra sağlıklı bir şekilde annesine teslim edildi. Anne Arvas, şu an 6 aylık olan bebeğiyle birlikte operasyonu gerçekleştiren doktorları ziyaret etti. Burada kontrolleri de yapılan anne, alınan miyomlara rağmen rahminin sağlıklı olması nedeniyle yeniden gebelik planlayabilecek.

    “Sağlıklı bir bebek dünyaya geldi”

    Konuya ilişkin konuşan Hastane Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Türkiye’nin en büyük hastanelerinden biri olduğunu belirtti. Hastanenin Van’ın yanı sıra bölge illerine hizmet verdiğini ifade eden Başhekim Sarıkaya, “Uzun bir süredir bebek sahibi olmak isteyen bir annenin bu umuduna sebep olduğumuz için çok mutluyuz. Hekimlerimizin başarılı ameliyatı sonucu sağlıklı bir bebek dünyaya geldi. Aynı zamanda annenin bebek sahibi olamama sorunu da ortadan kaldırılmış oldu” dedi.

    “Tekrar gebelik planlayabilir”

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erhan Hanlıgil ise, hastanın rahminde en büyüğü 20 santimetre olmak üzere 13 adet miyomun çıkarıldığını belirterek, “Miyomların toplam ağırlığı ise 5 kilogramdı. Riskli gebelik olarak takip ettiğimiz hasta kasım ayı içerisinde acil ameliyata aldık ve 13 miyom çıkardık. Bebeğimiz de 1 kilo 400 gram olarak doğmuştu. Bebeği 75 gün boyunca yoğun bakım servisinde takip ettik. Şimdi 6,5 kilogram oldu ve ziyaretimize geldi. Hastamızın kontrollerine baktık, rahminde herhangi bir sorun yok. Kendisi 2-3 yıl sonra tekrar gebelik planlayabilir. Bu sürede gerekli takiplerini yapacağız. Hem hastamız hem de bizler çok mutluyuz” diye konuştu.

    Bebeğini sağlıklı bir şekilde kucağına almaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Hülya Arvas isimli anne de, riskli ameliyat sonrası tekrar sağlığına kavuştuğunu söyledi. Yeniden anne olabileceği için de ayrıca mutlu olduğunu dile getiren Arvas, ameliyatı gerçekleştiren doktorlara teşekkür etti.

  • Sağlık çalışanlarına tekmeli, yumruklu saldırdı

    Sağlık çalışanlarına tekmeli, yumruklu saldırdı

    Olay, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesindeki devlet hastanesinde yaşandı. Yakınları Mustafa Y. ve Aslan Y., ile birlikte Ceylanpınar Devlet Hastanesine giden İbrahim Halil Y., sağlık çalışanları Songül K. ve İbrahim Ö. ile tartıştı.

    Büyüyen tartışmanın ardından hasta ve yakınları sağlık çalışanlarına saldırarak darp etti. Çeşitli yerlerinden yaralanan sağlık çalışanları, aynı hastanede tedavi altına alınırken zanlılar ise polis tarafından gözaltına alınarak emniyete götürdü. Yaşanan saldırı anı ise saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı.

    Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Şanlıurfa Valisi Salih Ayhan, olayın faillerinin yakalandığını belirterek yaşanan saldırıyı kınadığını dile getirdi.

  • Yüksekten düşen şahıs hayatını kaybetti

    Yüksekten düşen şahıs hayatını kaybetti

    Denizli’de oturduğu binanın altıncı kattaki penceresinden düşen 32 yaşındaki şahıs, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

    Olay, Merkezefendi ilçesine bağlı Değirmenönü Mahallesi Mimar Sinan Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; cadde üzerinde bulunan bir binanın 6. katında ikamet eden Ömer Arslan (32), henüz belirlenemeyen bir nedenle pencereden aşağı düştü. İşlek caddedeki kaldırıma düşen Arslan, kanlar içerisinde kaldı. Arslan’ı gören çevredekilerin haber vermesi ile bölgeye sağlık ekibi ve güvenlik güçleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ağır yaralanan Arslan’ı hayata döndürmek için ambulans içinde yoğun çaba gösterirken, ağır yaralanan şahıs ambulansla Denizli Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Arslan, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Hayatını kaybeden Ömer Arsan’ın cenazesi otopsi yapılmak üzere adli tıp morguna kaldırıldı. Olay yeri inceleme ekipleri, şahsın düştüğü daire ve pencerede detaylı bir çalışma yaptı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Kalbin dostu kahve

    Kalbin dostu kahve

    Kahve içerisinde, yüksek miktarda bulunan antioksidanların, sağlığa olumlu etkilerinin olduğunu belirten Uzm. Dr. S. Anıl Sarıca, buna rağmen, tüketim şekli ve miktarının kahveyi sağlıklı bir seçenek olmaktan çıkarabileceğine de vurgu yaptı.

    Günde 2-4 fincan kahve kalbe dost

    Günde 2 ila 4 fincan arası kahve tüketiminin ‘düşük tüketim’ olduğu bilgisini paylaşan Uzm. Dr. S. Anıl Sarıca, altı ve daha fazla kahve tüketiminin ise ‘ağır tüketicilik’ olarak tanımlandığını anlattı. Günde 2 ila 4 fincan arası kahve tüketiminin sağlıklı olduğunu dile getiren Uzm. Dr. S. Sarıca, “Kardiyologlara en sık sorulan soruların başında kahve tüketiminin insan sağlığına etkileri geliyor. Kahvenin içerisinde bulunan 1000’den fazla biyolojik aktif bileşen sayesinde günde iki ila dört fincan kahve tüketimi kalbe iyi geliyor.” dedi.
    Kahvenin tarih boyunca yara iyileştirme, ishal tedavisi, romatizmal doku hastalıkları ve böbrek taşı tedavisi gibi tıbbi tedavilere yönelik de kullanıldığını hatırlatan Uzm. Dr. S. Anıl Sarıca, “Kahvedeki bazı içeriklerin, damar genişletici etkileri bulunuyor. Bu nedenle kahve, kalp krizi ve inme gibi sorunlara neden olan kalp ve damar damar hastalığı problemlerinin de oluşumunu ciddi ölçüde azaltabiliyor. Özellikle günde dört ya da beş fincan kahveye denk gelen 500 mg kafein tüketimi, kalp krizlerine neden olan koroner atar damarlardaki kireçlenmelere olumlu etki edebiliyor.”

    Kahvenin fazlası zarar

    Aşırı kahve tüketiminin kalp ve damarlar üzerinde olumsuz etkilere neden olduğu uyarısında da bulunan Sarıca, tüketilmesi gereken kahve miktarları ile ilgili bilgi verdi: “Genetik farklılıklar da göz önünde bulundurularak, günlük kafein tüketiminin 300-400 mg seviyelerinin üzerine çıkarılmamasına özen gösterilmelidir. Birim ölçü başına düşünüldüğünde ise; bir fincan Türk kahvesi 60-65 mg, 1 kupa filtre kahve 100-120 mg, 1 fincan espresso kahve 130-200 mg, 1 kupa Americano kahve 100 mg kadar kafein içeriyor. Artırılmış kafein ve kalori içerikli yeni trend kahvelerin (soğuk kahveler) vücudumuzda uzun dönem etkilerine dair daha çok çalışma ve incelemeye ihtiyaç vardır.” Aşırı kahve tüketiminin çarpıntı, endişe, kaygı ve uyku problemleri doğurabileceğine de değinen Uzm. Dr. S. Anıl Sarıca, ilaç kullanan kişilerin ise kafeinsiz formlar tercih etmesi gerektiğini belirtti.

  • Genç hemşirenin otopsi işlemleri sürüyor

    Genç hemşirenin otopsi işlemleri sürüyor

    Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde boğazı kesik halde ölü bulunan 27 yaşındaki hemşirenin otopsi işlemleri devam ediyor. Siirtli olduğu öğrenilen hemşirenin yakınlarının cenazeyi almak için Sakarya’ya doğru yola çıktığı öğrenildi.
    Dün gece saatlerinde Korucuk Mahallesi 1714 Ada’da meydana gelen olayda, 27 yaşındaki Dicle Naz isimli hemşireden bir süredir haber alamayan iş arkadaşları evine gitti. Kapının açılmaması sonrasında ihbar üzerine bölgeye itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kapıyı açan ekipler, Naz’ı yerde kanlar içinde buldu. Ekipler, yaptıkları ilk incelmede hemşirenin hayatını kaybettiğini tespit etti. Yapılan incelemeler neticesinde hayatını kaybeden hemşirenin elinde kesici alet olduğunu belirleyen ekipler, konuya ilişkin inceleme başlattı. Olayın intihar mı yoksa cinayet mi olduğu ise yapılan otopsi sonrasında netlik kazanacak.

    Yakınları Sakarya’ya doğru yola çıktı
    Boğazı kesik halde ölü bulunan ve Korucuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri bölümünde görevli olduğu öğrenilen 27 yaşındaki Dicle Naz isimli hemşirenin hastanede otopsi işlemleri devam ederken, yakınlarının cenazeyi teslim almak için Sakarya’ya doğru yola çıktığı öğrenildi.

  • Sağlık deposu incir

    Sağlık deposu incir

    Dünyanın en kaliteli incirlerinin yetiştiği Aydın’da birçok vatandaşın günlük tükettiği incir, semt pazarlarının da gözdesi olarak yerini koruyor. Her yıl tonlarca ihraç edilen Aydın İnciri, ülke ekonomisinin yanı sıra vatandaşların da sağlığına katkı sağlıyor. Aydınlıların vazgeçilmez tüketim ürünleri başında yer alan ve sağlık deposu olan kuru incir ise semt pazarlarında rağbet görüyor. İçerdiği antioksidan sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiren kuru incirin faydaları da saymakla bitmiyor. Rengi, kokusu ve tadı ile görenleri kendine çeken kuru inciri, hemen her pazar tezgahında görülen kuru incirin kilosu ise 120 TL’den satılıyor.

    Cennet meyvesi incirin sağlık için her gün tüketilmesi gerektiğini ifade eden vatandaşlardan Ayhan Arslantaş, “Bu coğrafyanın bize armağanlarından biri de bal küpü incirdir. Sağlık için her gün incirin tüketilmesi gerekiyor. Bu torbada sağlık var” dedi.

  • Hastanelerde ‘yapay zeka’ dönemi

    Hastanelerde ‘yapay zeka’ dönemi

    Yapay zeka, dijital teknoloji ve makine öğrenimi kavramları her geçen gün daha önemli bir hal aldı. OMÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Terzi, yapay zeka deyince artık dijital teknoloji ile paralel olarak sağlıkta, tarımda, ekonomide, her yerde görmenin mümkün olduğunu söyledi. OMÜ bünyesinde hastalıklarını tanısında yapay zeka teknolojisi kullandıklarını belirten Prof. Dr. Terzi, “Nörobilimde özellikle nörolojik hastalıklarda MS gibi, Parkinson gibi, Alzheimer gibi, beyin damar hastalıkları gibi pek çok hastalıkta da makine öğrenimi ve yapay zekada öne çıktığını görüyoruz. Şu anda bir hastanın emar, tomografi gibi görüntülemelerinde hangi hastalık olabileceğine yönelik incelemelerimiz devam ediyor. Hastaların yürümesi, ses analizleri hangi nörolojik sistem etkilemiş sorununu anlamaya çalışıyoruz. Bunu etiketleme dediğimiz yöntem ile beraber makineye öğreterek en iyi şekilde bilgiyi aktararak en doğru sonucu almaya çalışıyoruz” dedi.

    “Hastaneye gelmeden testleri yapıp bize gönderiyorlar”

    Bazı uygulamalara da dijitalleşme çalışmalarının olduğunu belirten Terzi, “Özellikle hastaların hastanede geçirdikleri zamanı daha efektif kullanmaları ve hastaların bütün var olan bilgilerini daha iyi analiz etmek için nörolojik hastalarda kullanmış olduğumuz bazı ölçekleri dijital platforma indirgiyoruz ve onlar hastaneye gelmeden bu testleri yapıp bizlere göndermesini sağlıyoruz. Verilerin en iyi şekilde kayıt edilmesi de önemli bir detaydır. Bu nedenle veri tabanları da geliştiriyoruz. Örneğin MS hastaları için, Parkinson hastaları için, ALS hastaları için kullanabilecek ilgili doktorun kayıt yapabileceği ve bu kayıtları en iyi şekilde analiz edebileceği veri tabanlarına ihtiyaç vardır. Biz de bu amaçla beraber hem ileri teknolojiyi kullanarak hem yapay zeka temelli olarak hastalıkların tanısı ve bunların tedavi süreci ile ilgili en iyi bireysel tedaviyi hastaya sunabilmek adına makine öğrenimini ve yapay zekayı kullanıyoruz. Çok yakın sürede almış olduğumuz ödül ve başarı belgeleri vardır. Ama gelecekte biz bunları daha çok artırarak hem de ürüne dönüştürerek hastaların ve bu hastalıkla ilgili sağlık çalışanlarına hizmete sunacağımız ürünlerle beraber sağlıkta bir adım daha ileri gitmeyi amaçlıyoruz. OMÜ’de yapmış olduğumuz çalışmalar gelecek aylarda, yıllarda çok daha iyi sonuçlara geleceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

    Hastalar özel odalarda kayıt altına alınıyor

    Yapay zeka sisteminin işleyişi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Terzi, “Hastaların seslerini kaydediyoruz. Aynı zamanda hastaların yürüme ve görüntü bulgularını da kaydediyoruz. Önden, arkadan, yandan çekilen yürüme odalarımız var. Bu odalarda hastalarımızı otomatik olarak kaydediyoruz. Bu kayıtlarla beraber ALS hastasının farklı, Parkinson hastasının farklı, felç geçirmiş bir hastanın farklı yürüme özellikleri oluyor. Aynı zamanda bu hastanın ses tonu, ses içeriği ve konuşmalarında da bazı farklılıklar oluyor. Biz makineye hastanın emarını, sesini ve yürümesini diğer laboratuvar bilgilerini aktararak hastada en iyi tedaviye inmeye çalışıyoruz. Tabii, görüntüleme ve seste hastanın kendi gönderdiği kayıtlarını da alarak değerlendirebiliyoruz. Kendi laboratuvarımızda yapmış olduğumuz ses kayıtları bize çok daha fazla bilgi veriyor” şeklinde konuştu.

  • Enkaz başında beklerken sağlığından oldu

    Enkaz başında beklerken sağlığından oldu

    Kahramanmaraş’ta yaşayan 36 yaşındaki 1 çocuk annesi Itır Gülcan, 6 Şubat’ta yaşanan depremlerden ailesiyle birlikte yara almadan kurtuldu. İlk şoku atlattıktan sonra komşularının yardımına koşan Gülcan, çevredekilerle beraber 3 kişiyi apartmanının enkazından sağ çıkartmayı başardı. Ancak enkaz altında kalan diğer komşuları çıkartılmadan enkaz başından ayrılmak istemeyen ve alanda 26 gün bekleyen Gülcan, soğuk hava ve tozlu ortam nedeniyle baş ve boynun en derin enfeksiyonu olan peritonsiller apse (bademcik apsesi) geçirdi. İlk başta yaşadığı sorunu fazla önemsemeyen Gülcan’ın boğazı gün geçtikçe şişerek ağrımaya başladı ve ateşi yükseldi. Yaşadığı enfeksiyonun etkisi ile nefes almakta zorlanır hale gelen Itır Gülcan’ın imdadına ise deprem bölgesinde yardım için gönüllü olarak bulunan Medline Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Arslanhan yetişti.

    Yardım için giden doktor umut oldu

    Afetin yaşandığı Kahramanmaraş’a aracına yüklediği yardım malzemelerini götürmeye gittiğinde depremzedelere sağlık sorunları olup olmadığını soran Dr. Murat Arslanhan, bu sırada Itır Gülcan’ın şikayetlerini dinledi. Hastanın genel durumunu beğenmeyerek kendisinde bademcik apsesi olduğunu fark etti. Durumun ciddiyetini belirten Dr. Arslanhan, Itır Gülcan’ın Adana’ya getirilmesini sağladı ve görev yaptığı Medline Adana Hastanesinin tüm tedavisini üstlenmesi için yardımcı oldu.

    Zaman kaybetmeden ameliyata alındı

    Adana’ya gelir gelmez hastaneye yatışını sağladığı Itır Gülcan’ın gerekli tüm muayene ve tetkiklerini tamamladıktan 1 gün sonra ameliyata alan Dr. Murat Arslanhan, tonsillektomi ameliyatı ile hastasının tekrar sağlığına kavuşmasını sağladı.

    “Sorun ciddi bir hal alabilirdi”

    Dr. Arslanhan, hastanın sağlık durumu için, “Şu anda hastamız gayet iyi ve kendisini taburcu ettik. Fakat ilk karşılaştığımız zaman durumu ciddiydi ve ilerlemiş peritonsiller apsesi mevcuttu. Bu sorun normal şartlarda basit gibi görünse de ihmal edildiği takdirde can sıkıcı sonuçlar oluşturacak, hatta hastanın nefes almasını engelleyerek ölüme bile yol açabilecek bir sağlık problemi olabilir. Bu nedenle durumu kendisine söyleyerek Adana’da görev yaptığım hastaneye getirtip herhangi bir karşılık beklemeden tedavisini üstlendik. Kendisini şu an tekrar sağlığına kavuşmuş durumda, taburcu ediyor ve tüm yaşadıklarından dolayı geçmiş olsun diyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Nefes almakta zorlanıyordum”

    Ameliyattan 2 gün sonra taburcu edilen Itır Gülcan ise, “Yaşadığımız felaketten sonra günlerce enkaz başında bekledim. Bu süreçte boğazımda bir sorun baş gösterdi ve sıkıntım gittikçe arttı. Boğazım şişerek ağrımaya başladı, ateşim yükseldi. Rahat nefes almakta zorlanmaya başladım. O sırada yardım için bölgede bulunan Dr. Murat Arslanhan bizim olduğumuz yere geldi ve ihtiyaçlarımızı sordu. Ben de kendisine boğazımın şiştiğini ve rahat nefes alamadığımı söyledim. Kendisi beni muayene ederek acilen Adana’ya aldıracağını söyledi. Sonrasında ise tedavimi Medline Adana Hastanesi ve Dr. Murat Arslanhan üstlenerek ameliyatım gerçekleştirildi. Şimdi gayet iyi hissediyorum, kendilerine çok teşekkür ederim” diye konuştu.

  • Bursa’da obeziteye sıkı takip

    Bursa’da obeziteye sıkı takip

    Tüm dünyada fazla kiloluluğun ve obezitenin giderek arttığına dikkat çeken Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Yavuzyılmaz, obezite ile mücadele etmenin sorumluluğunu sadece fazla kilolu veya obez bireylere yüklemenin mücadelenin baştan kaybedileceği anlamına geldiğini söyledi. Obezite ile mücadele etmenin tüm toplumun sorumluluğunda olduğuna dikkat çeken Dr. Yavuzyılmaz, “Her bireyin sağlıklı beslenmeye ve hareketli yaşamaya önem vermesi, hayatında bu doğrultuda ufak da olsa bir şeyleri değiştirmesi durumunda toplumda olumlu etkiler görülebilir. Herkesin bu konuda yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır” dedi.

    Obezitenin önlenemediği takdirde sağlık kurumlarına altından kalkılması çok güç olan bir yük getireceğini vurgulayan Dr. Yavuzyılmaz, “Eğer hayatımızda hiçbir şeyi değiştirmezsek 2035 yılında dünya çapında 1,9 milyar insan obezite ile yaşayacak. Sadece obezite hastalığının sağlık sistemine yükü çok büyük rakamları bulmaktadır. kayıplar O yüzden her bireyin obezitenin ve getireceği zararların bilincinde olması gerekir” diye konuştu.

    Diyetisyenler ve fizyoterapistlerden sıkı takip

    Obezite ve beraberinde görülen hastalıkların tedavisi için ikinci ve üçüncü basamak hastanelerinin yanı sıra birinci basamakta da aile hekimlikleri ve Sağlıklı Hayat Merkezleri’nde çeşitli çalışmaların sürdürülmekte olduğunu vurgulayan Dr. Yavuzyılmaz, “Bu merkezlerimizde bulunan obezite danışma birimimizde vatandaşlarımız, obeziteye neden olan faktörler konusunda bilgilendirilecek ve obezitenin yol açtığı sağlık sorunları, koruyucu hekimlik çerçevesinde ele alınmaktadır. Obezite birimlerinde; diyetisyen rehberliğinde kişiye özel hazırlanan sağlıklı beslenme önerileri verilirken, fiziksel aktivitenin arttırılması ve sürdürülebilmesi için fizyoterapistler tarafından da danışanlara destek verilmektedir. Vatandaşlarımız konu hakkında en doğru bilgiye ulaşmak ve ücretsiz danışmanlık almak için Sağlıklı Hayat Merkezlerimizi ziyaret edebilirler” ifadelerini kullandı.

  • Personel alım tercihleri başladı

    Personel alım tercihleri başladı

    Sağlık Bakanlığı taşra teşkilatı hizmet birimlerinde istihdam edilmek üzere KPSS sonucuna göre Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılacak merkezi yerleştirme ile ortaöğretim, ön lisans ve lisans düzeylerinde toplam 31 bin 600 sözleşmeli sağlık personeli alınacak. ÖSYM tarafından yayımlanan KPSS tercih kılavuzu sonrasında tercih işlemleri bugün başladı.