Etiket: Sağlık

  • 47 ameliyatla yeni yüzüne kavuştu

    47 ameliyatla yeni yüzüne kavuştu

    Balıkesir’in Susurluk ilçesinde 2002 yılında dünyaya gelen Akile ve İlhan Kamalı çiftinin ikinci çocukları Buse Kamalı, 2004 yılında evlerinde elektrik kontağından çıkan bir yangının tam ortasında kaldı. Talihsiz yangında alevlerin içinde kalan Kamalı, ailesi ve itfaiye erlerinin çabalarıyla son anda kurtarıldı. Tamamen küle dönen evden çıkarılan Buse’nin elleri, yüzü ve vücudunun büyük bölümü yandı. Henüz 2 yaşındayken ailesiyle birlikte zorlu bir mücadeleye başlayan Buse, aradan geçen 19 yılda tam 47 kez ameliyat oldu. Azmin zaferi dedirten mücadelesiyle herkese örnek olan Buse, okuduğu üniversiteden mezun olmak için gün sayıyor.

    Zorlu mücadele Bursa’da başladı

    Susurluk’ta yaşadığı evleri yanarak küle dönen Kamalı çifti, yangının ardından Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesine taşındı. Buse’nin ve ailesinin tam 19 yıl sürecek olan mücadelesi de burada başladı. Akile ve İlhan Kamalı çifti, minik Buse’nin ameliyatları için çalmadık kapı gitmedik hastane bırakmadı. Aileye, Kaymakamlık izniyle başlatılan bağış kampanyası sayesinde Türkiye’nin birçok yerinden yardım yağdı. İstanbul, Ankara, ve Antalya’da doku nakli ve bir dizi ameliyat olan Buse, 2 yaşından bu yana tam 47 kez ameliyat masasına yattı.

    Her ameliyat yeni umut oldu

    Yapılan doku nakilleri ile yeni bir yüz hayaline daha çok yaklaşan Buse, yangında kaybettiği el ve ayak parmaklarından da bir dizi ameliyat oldu. Yanan saçları yeniden ekildi. Son olarak burun ameliyatı olan Buse’nin burun kanalları açıldı. Her ameliyat ve operasyonun ardından yüzü ve vücudu biraz daha eski haline dönen Buse’nin yüzündeki değişim gözlerindeki mutluluğa da yansıdı.

    Üniversite mezunu olacak

    Yaşadığı büyük felaketin ardından insanlar kendisinden korktuğu için arkadaşlık kuramayan ve zorlu tedavi sürecinde ilk, orta ve lise öğrenimini güçlükle tamamlayan Buse, ameliyatlar sonrası adeta yeniden doğdu. Özgüveni yerine gelen Buse, lisenin ardından girdiği üniversite sınavlarını kazandı ve İzmir’e gitti. 19 yıl boyunca minik bedeniyle çok zorlu bir mücadele veren Buse Kamalı, Haziran ayında üniversiteden mezun olacak.

    “Devletimiz ve milletimiz var olsun”

    Baba İlhan ve anne Akile Kamalı, ailesi olarak kızları Buse için canla başla çabaladıklarını ve ne gerekiyorsa yaptıklarını söyledi. Çok zor bir süreç yaşadıklarını aktaran baba Kamalı, “Geride bıraktığımız 19 yılın ardından kızımızdaki değişim net bir şekilde anlaşılıyor. Her geçen gün kızımız biraz daha iyileşiyor. Allah devletimizden ve milletimizden razı olsun. Bu süreçte bize bağışlarıyla destek veren yardımseverlere teşekkür ediyoruz” dedi.

  • Öğretmenler ve hemşireler greve gidiyor

    Öğretmenler ve hemşireler greve gidiyor

    İngiltere’de yükselen enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında maaşlarının düşük olduğunu savunan öğretmenler ve hemşireler greve gideceklerini açıkladı. Ülke genelinde bir süredir demiryolu işçileri, postane çalışanları, otobüs şoförleri ve hemşirelerin devam ettirdiği istifa dalgasına katılacaklarını duyuran öğretmen sendikaları grevlerin şubat ve mart aylarında gerçekleşeceğini söyledi.

    23 bin 400 okul etkilenecek

    NEU tarafından yapılan açıklamada, öğretmenlerin ilk grevini yaklaşık 100 bin kamu sektörü çalışanıyla 1 Şubat’ta yapacağı ifade edilerek, grevlerin şubat ve mart aylarında toplam 7 gün boyunca gerçekleşeceği belirtildi. Toplamda, 23 bin 400 okulun öğretmen grevlerinden etkileneceği tahmin ediliyor.
    NEU, öğretmenler için düşük maaşın birçok kişiyi mesleği bırakmaya ittiğini söyledi. NEU Genel Sekreterleri Mary Bousted ve Kevin Courtney yayınladıkları ortak bildiride, “Bu grev yalnızca bir maaş artışı değil, maaş kesintilerini de düzeltmekle ilgilidir” dedi.

    Eğitim Bakanı Gillian Keegan, NEU’nun grev kararı almasının “derinden hayal kırıklığı meydana getirdiğini” söyleyerek, “Sendika liderleriyle görüşmeler devam ediyor ve bir sendikanın herhangi bir grev eylemi, öğrencilerin eğitimi ve refahı üzerinde zararlı bir etkiye sahip olacaktır” dedi.
    İngiltere’deki öğretmenler en son 2016 yılında greve gitmiş, ancak okulların çoğu açık kalmıştı. Öğretmenler tarafından daha büyük ölçekli bir grev ise 2008’de gerçekleşmişti.

    Hemşireler 6 ve 7 Şubat’ta grevde

    Hemşireler ise birkaçı bu haftadan itibaren başlamak üzere, şubat ayında da grev yapacaklarını açıkladı. Hemşirelerin 6 ve 7 Şubat’ta yapmayı planladıkları grevin hemşirelerin şimdiye kadarki en büyük eylemi olacağı belirtildi. Yeni grev tarihlerinde yer alacak 73 Ulusal Sağlık Servisi (NHS) tesislerinin çoğunun hastaneler olduğu aktarıldı. Bu hafta ise İngiltere’deki diğer 55 tesisin hemşirelerinin grev yapacağı belirtildi.

    RCN Genel Sekreteri Pat Cullen yaptığı açıklamada, “Hemşirelerin bu hafta ve 3 hafta sonra tekrar greve gidecek olması üzücü. Başbakan Rishi Sunak müzakere etmek yerine yeniden grev eylemini seçti. Onu ve diğer bakanları NHS’yi kurtarmaya ikna etmek için umutsuz bir çabayla grev yapıyoruz. Hasta bakımı daha önce hiç olmadığı kadar zorluk çekiyor” dedi.

  • “Ben yandım kimse yanmasın”

    “Ben yandım kimse yanmasın”

    40 yaşındaki Gül Sevim Turp, 2019 yılında 100’lü kilolardayken fazla kilolarından rahatsız olarak, kilo vermenin yollarını aradı. O dönem anaokulunda çalışan, internet üzerinden araştırma yapan Turp, zayıflama hapı kullanmaya karar verdi. İddiaya göre internetten aldığı hapları bir süre kullanan Turp, zayıflamak yerine daha fazla kilo aldı, felç kaldı. Sağlık sorunlarıyla mücadele ederken eşinin kendisini terk etmesiyle yıkılan Turp, hem fiziksel hem psikolojik olarak yaşama tutunmaya çalıştı. Ancak yerinden oynayamaz hale gelen Turp, hareketsizliğin de etkisiyle yıllar içinde hızla kilo almayı sürdürdü.

    İlaç sonrası kimi zaman yaklaşık 400 kiloya ulaştı, bu süreçte birçok hastaneye başvurarak tedavi imkanı aradı. En son Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Burada multidisipliner bir yaklaşım içinde tedavisine başlanan Turp’a ameliyat edilebileceği ifade edildi. Hazırlıkların ardından Genel Cerrahi Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Karabulut ve ekibi 14 Aralık’ta tüp mide operasyonu gerçekleştirdi. Başarılı geçen operasyon sonrası kilo vermeye başlayan Turp’un genel durumu hem kendini hem de doktorlarını memnun etti. Turp, takip edilmek üzere taburcu edilirken, Prof. Dr. Mehmet Karabulut da hastasının durumuna yönelik bilgi verdi. Prof. Dr. Karabulut, vatandaşların zayıflamak istemeleri halinde hekimlere başvurmaları gerektiğini belirterek, internetten ilaç alınmaması konusunda uyardı.

    “İnternetten kimse bir şey almasın, ben yandım kimse yanmasın”

    Çok zor günler geçirdiğini anlatan ancak doktorların ameliyatı yapabileceklerini söylemesiyle büyük mutluluk yaşadığını aktaran 40 yaşındaki Gül Sevim Turp, “Kiloluydum ama bu kadar değildim. Yatağa bağımlı olduğum zaman böyle oldum. 2019 mart ayında beyin kanaması geçirdim, felç kaldım, bu duruma düştüm. İnternetten kimse bir şey almasın, ben yandım kimse yanmasın. Evliydim, tedavi için Bahçelievler Fizik Tedavi Hastanesi’ne geldim, orada yatarken eşim beni bırakıp başka bir kadınla gitti. Çok kötü bir duyguydu, ben zaten bu duruma düşmüşüm, bir de beni bırakıp gitti.

    Ameliyat öncesi çok mutsuzdum ama şimdi çok mutluyum, sanki şen çocuklar gibiyim. Kendi ihtiyaçlarımı göremedim, hep yardım aldım, inşallah bundan sonra kendi ihtiyaçlarımı kendim göreceğim. O zamanlar anaokulunda çalışıyordum, çalıştığım okul da çok iyiydi, çok mutluydum. Severek gidip geliyordum. Zayıflamak için internetten hiçbir şey almayın, doktora başvurun. Doktordan destek alın, en azından internetten hiçbir şey almayın, almak isteyenlere de aldırmayın. Ben daha sonra bu firmaya çok ulaşmak istedim ama tamamen beni her yerden engellemişlerdi” ifadelerini kullandı.

    “İlk baştaki kilonun yaklaşık 3-4 katına kadar çıkıyor”

    Hastasının durumu ve uygulanan tedaviye ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Mehmet Karabulut, “Hastamız daha önce süper morbit obez değildi, hafif bir kilosu mevcuttu. Daha sonra bu kilodan kurtulmak için hastamız bir arayış içine giriyor. İnternetten araştırıyor, internetten bitkisel ilaç temin ediyor. İlaç kullandıktan sonra kas iskelet sisteminde atrofi, felç gelişiyor ve yatağa bağımlı hale geliyor. Yatağa bağımlı olunca aslında bir kısır döngü oluşuyor.

    Hareket edemeyince daha fazla kilo alıyor ve ilk baştaki kilonun yaklaşık 3-4 katına kadar çıkıyor. Bundan sonra hem aşırı kilo alıyor hem de kişisel hijyenik sorunlar da başlıyor ve yatağa bağımlı bir şekilde dönemez hale geliyor. Daha sonra hastamız kurtulmak istiyor, obezite ameliyatı yapan çeşitli merkezlere başvuruyor. Onlardan da çözüm olmayınca devletimize, Sağlık Bakanlığı’na başvuruyor. Ameliyat öncesi bütün hazırlıkları yaptıktan sonra ameliyat kararı aldık. Hastamıza tüp mide ameliyatı gerçekleştirdik. Ameliyattan sonra da yoğun bakımın, anestezi destekleriyle beraber hasta şu an gayet iyi durumda” ifadelerini kullandı.

    “Muhtemelen 400 kilolara yakın bir kilodaydı”

    Obez hastaların tedavilerini uzman hekimler eşliğinde sürdürmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Karabulut, Turp’un operasyon öncesi ve sonrası durumuyla ilgili şöyle konuştu: “Aslında çok yaşam beklentisi olmayan bir durum gelişecekti, bu şekilde tedavi sonrası muhtemelen önümüzdeki süreçte hastanın ayaklanmasını, yataktan kurtulmasını, normal bir birey şeklinde toplumda yaşamasını bekliyoruz. Bize geldiği zaman kilosu aslında ölçülemeyecek düzeydeydi, muhtemelen 400 kilolara yakın bir kilodaydı. Ameliyattan sonra verdiği kilolarla beraber hasta kendine gelmeye, iletişim kurmaya başladı.

    Önümüzdeki süreçlerde bu giderek artarak daha iyi şekilde karşımıza çıkacak. Sadece bir cerrahi operasyon olarak algılamamak gerekiyor. Özellikle bu sıkıntılı vakalarda endokrin, dahiliye, yoğun bakım ünitesi, multidisipliner, deneyimli bir merkez olması gerekiyor. Bu konuyu gündeme getirmemizin sebebi; insanları uyarmak, dikkatini bu konuya çekmek. Sağlık çok önemli bir konu, ilaçların sadece eczanelerden alınması gerekiyor. İnternetten alarak kendi sağlıklarına kast edecek şekilde bir ilaç kullanımına girmemeleri gerekiyor. Vatandaşlarımız özellikle sağlıkla ilgili konularda internetten okudukları, gördükleri ilaçları veya medikal tedavileri kendilerine uygulamasınlar, bir hekime danışsınlar. Bundan sonraki süreç devam edecek. Fizyoterapi süreci var çok önemli, fizik tedavi süreci var, onların desteğini sağlayacağız. İşimiz bitmedi ama en önemli kısmı bitti. Eşinin terk etmesi başka bir boyut, biz de üzüldük ama burada maalesef bu tip şeyler yaşadığımız şeyler”

  • Hastanelerde yeni randevu uygulaması etkisini gösterdi

    Hastanelerde yeni randevu uygulaması etkisini gösterdi

    Devlet hastanelerinde yaşanan yoğunluğu gidermek amacıyla randevusunu iptal etmeyenler için başlatılan uygulama etkisini göstermeye başladı. Bursa’da, uygulama öncesini kapsayan 12-23 Aralık tarihlerinde gerçekleşmeyen randevu sayısı 52 bin 434 iken uygulamanın hayata geçmesi ile 26 Aralık- 6 Ocak tarihleri arasında gerçekleşmeyen randevu sayısı yaklaşık yüzde 25’lik bir düşüş ile 39 bin 588’lere kadar geriledi.

    Uygulamanın Bursa’da kamu hastanelerinde randevu yükünü önemli ölçüde azalttığını ifade eden Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, ”Sağlık sisteminin hasta kabul etme kapasitesi konusunda sorunu yok fakat alınan ama iptal edilmeyen zorlaştırıyor. Vatandaşlarımıza bu konuda daha duyarlı davranmaları konusunda bir kez daha rica ediyorum. Bizler hastanelerimizde ihtiyacı olan ve randevusu olmayan vatandaşlarımızı da elimizden geldiğince geri çevirmemeye çalışıyoruz. Lütfen aldığınız randevuları gelemeyecekseniz iptal edin, diğer vatandaşlarımızın hakkına girmeyelim” şeklinde konuştu.

  • Kader’in sessiz dünyası şenlendi

    Kader’in sessiz dünyası şenlendi

    2016 yılında Türkmen asıllı ailesiyle Suriye’den Türkiye’ye göç eden 6 yaşındaki Kader Shawi, boyun eğriliği nedeniyle ailesi tarafından doktora götürüldü. Kontroller sırasında, Kader’in kulağındaki yoğun iltihap nedeniyle duyma kabiliyetini kaybettiği belirlendi. Minik Kader, İzmir’de yapılan koklear implant ameliyatı sonrası İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk İşitme Değerlendirme Merkezinde (ÇİDEM) takılan işitme cihazı ile etrafındaki sesleri ilk kez duydu.

    “Kızımdan daha fazla heyecanlandım”

    Kızıyla ilk kez konuşan ve çok mutlu olduğunu belirten Rande Shawi, “Kızımın sesimi ilk kez duymasına çok sevindim. Ben ondan daha fazla heyecanlandım. Bütün doktorlara, bu ameliyata vesile olan insanlara teşekkür ederim. Çok mutlu olduk. Hayalimiz onun diğer insanlar gibi hayatına devam etmesi, konuşması. Geride kalmasını istemiyoruz. Kızım şu anda ilkokul birinci sınıfa gidiyor. Duymadığı için derslerde sorun yaşıyordu” derken, baba Ali Shawi ise “Herkesten Allah razı olsun. Çok memnunuz. Duyması bize mutluluk ve sevinç verdi” dedi.

    “Konuşması için eğitim alacak”

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gül Caner Mercan ise Kader’in sağlık durumu hakkında şu bilgileri verdi: “Kader yeni doğan döneminde işitme taramasından geçemeyince ileri tetkiklerde işitme kaybı tespit edilebildi. Aslında ileri işitme kaybı olan çocukların koklear implant olup olmayacağına 1 yaşından sonra karar veriyoruz ve 2 yaşından önce de ameliyat etmeye çalışıyoruz. Tanıdan 3-4 ay sonra Kader’de cihaz kullanımına başladık. Düzenli kontrollere de geldi. Ardından koklear implant ameliyatı oldu. Bu tedavide işitme cihazını aksatmadan kullanmak çok önemli. Her ne kadar ameliyat tam işitme sağlasa da beyne işitme sinyali bir süre gitmeyince beyindeki işitme merkezleri gerilemeye başlar. Daha sonra ne yaparsanız yapın çocuk sesi duysa bile anlayamaz. Ameliyat öncesinde düzenli işitme cihazı kullanımı bu yüzden çok önemli. Burada görev ailelere düşüyor. Kader’in annesi çok bilinçliydi ve Kader’e düzenli olarak cihazı kullandırdı. Konuşmaya başlama süresi ise çocuktan çocuğa değişen bir durum. Kader için şimdi yoğun bir eğitim gerekecek.”

  • Sağlıkçıya şiddet bitmiyor

    Sağlıkçıya şiddet bitmiyor

    Olay, Fırat Üniversitesi Hastanesi Dahiliye Polikliniğinde meydana geldi. İddiaya göre, hasta M.T. saat 09.06 olan randevusuna 1 saat geç geldi. İçeri girmeye çalışan M.T. ile konuşan asistan Dr. İslam Bartu Görgülü, kendisini içerdeki hastadan sonra alacağını beklemesi gerektiğini söyledi. Ardından M.T. bilgisayardan randevusunu görmek istedi. Dr. Görgülü bilgisayara yöneldiği anda şahıs, doktorun gözüne yumruk attı ve darp etmeye başladı. Dr. Görgülü beyaz kod gönderirken diğer hastalar, sağlık çalışanları ve güvenlik görevlilerinin müdahalesi ile arbede önlendi. Dr. Görgülü şahıs hakkında şikayetçi oldu.

    “Sol gözüme yumruk attı”

    Yaşadığı şiddet olayını anlatan Asistan Dr. İslam Bartu Görgülü, “Bugün sabah saat 10 civarında poliklinikte muayene yaptığım sırada bir beyefendi ve hanımefendi geldiler içeride hastam varken. Muayene olmak istediklerini belirtiler, ben de içeride şuanda hastam olduğunu söyledim, onlar da randevuları olduğunu belirtiler. Ben de isimlerini sorunca randevu saatine bakınca saat 09.06’da olduğunu gördüm. Saat 10 civarındaydı. Beyefendi 45 dakika ila bir saat geçmiş randevunuz ama, dedim randevulu hastalarım bitince size yardımcı olayım biraz beklerseniz. Ondan sonra hasta içeri bir daha girdi, bana bakacaksın edeceksiniz, dedi. Ben de yine içeride hasta var muayene etmem lazım hasta mahremiyeti söz konusu dışarıda beklerseniz sevinirim, dedim. Hastayı muayene ettikten sonra hastamız çıktı, adam yine içeri girdi. Bana bakacaksın, bakmak zorundasın, dedi. Ben de tekrardan ona bunu söyledim, beyefendi size bakmayacağımı söylemedim ama öncelikli olarak randevu saati gelelere bakıp onları tedavi edip sonra size bakacağım, dedim. O sırada bana doğru yöneldi, bağırarak çağırarak tehditler savurdu. Göster randevumu, dedi. Ben de bilgisayarı çevirdim bakması için bakın saatiniz geçmiş der demez sol gözüme yumruk attı. Sonra üzerime zıpladı derdest etti beni, karşılıklı münakaşa sonucu doktor ve hasta yakınları gelip bizi ayırdılar” dedi.

    “Seni öldüreceğim burada yaşatmayacağım, dedi”

    Hukuki süreci başlattığını ifade eden doktor Görgülü, “Hasta şiddet uygularken bana zaten bir şey olmaz ben seni öldüreceğim burada yaşatmayacağım, dedi. Beyaz kodumu oluşturdum. Sonradan öğrendiğim şekliyle şizofreni ile ilgili bir hastalığı varmış. O durumdan dolayı bunu kendine savunma yapmış. Artık ülkemizde bu vakaların son bulmasını istiyoruz. Biz hekimler olarak bu vatanın evlatlarız bu vatan için çalışmak istiyoruz. Biz burada hastalarımıza bakmak zorundayız ama kendi bilmez hastalar şiddet olaylarına başvuruyor. Bugün benim yarın yanımdaki arkadaşımın diğer gün karşı arkadaşımın başına gelebilir. Bizim tek temennimiz huzurlu ve güvenli ortamda hastalarımızı muayene edebilmek. Sağlıkta şiddetin önüne geçilmesini ve gerekli hukuki yaptırımların olmasını istiyoruz. Tabi ki herkesin bir anı bir anını tutmayabilir ama şiddet hiçbir zaman söz konusu olmamalı” diye konuştu.

  • Sağlığı geliştiren ilk Bursa oldu

    Sağlığı geliştiren ilk Bursa oldu

    Bursa’yı geleceğe sağlıklı bir şekilde taşımak amacıyla ulaşımdan altyapıya, çevreden spora kadar her alanda önemli yatırımları hayata geçiren Bursa Büyükşehir Belediyesi, toplum sağlığını yakından ilgilendiren her konuda örnek adımlar atıyor. İhtiyaç duyulan noktalara aile sağlığı merkezleri kazandırılmasından sağlığa ambulans ve ekipman desteğine, evde bakım hizmetlerinden şehrin engelliler için de ulaşılabilir hale getirilmesine, madde bağımlılığıyla mücadeleden psikolojik destek gibi hizmetlere kadar sağlığa erişimin önündeki tüm engeller de kaldırılıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından sağlıklı şehir hedefiyle yapılan bu çalışmalar, Sağlık Bakanlığı tarafından belge ile ödüllendirildi. Sağlık Bakanlığı’nın sağlıklı şehir bilinci oluşturmak için başlattığı ‘Sağlığı Geliştiren Belediye Belgesi’ uygulaması çerçevesinde Bursa Büyükşehir Belediyesi, bu belgeyi almaya hak kazandı. Türkiye’de bu belgeyi alan ilk Büyükşehir Belediyesi olan, Bursa’da da bu belgeye layık görülen ilk belediye olan Büyükşehir Belediyesi’nin 001 numaralı belgesi, İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz tarafından Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a teslim edildi.

    Sürdürülebilirlik önemli

    Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlenen belge teslim töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, 2000 yılından beri Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı çalışmalarının aktif bir üyesi olan Bursa’nın sağlık alanında da önemli bir birikime sahip olduğunu hatırlattı. Büyükşehir Belediyesi’nin Şehir Sağlık Gelişim Planı’na göre hareket ettiğini vurgulayan Başkan Aktaş, “Bursa zaten ‘sağlığı geliştiren belediye modelini’ benimsemiş bir şehirdir.

    Sağlıklı Kentler Birliği’nin öncü kenti olan Bursa’mızda, Büyükşehir Belediyesi olarak şehrimize duyduğumuz saygı ve sevgi ile kentimizin her geçen gün daha yaşanabilir ve daha sağlıklı bir şehir haline gelmesi için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Evde sağlık hizmetleri, Gadem, fiziksel aktivite alanlarının oluşturulması, obezite ile mücadele, ruh sağlığının korunması, sağlık okuryazarlığı, sosyal hizmet projeleri, kentsel altyapı, sağlıklı şehir planlama çalışmaları, akıllı şehircilik uygulamaları, çevre koruma ve kontrol, engelliler, kadınlar ve sokak hayvanlarına yönelik çalışmalar, çocuk ve gençlik hizmetleri gibi örnek çalışmaları hayata geçiriyoruz. Bu doğrultuda belediyemize verilen ‘Sağlığı Geliştiren Belediye’ belgesi, şehir ve insan sağlığı alanındaki çalışmalarımıza güç verecektir. Önemli olan bu çalışmaları sürdürülebilir kılmak. Biz buna sadece bir belge olarak bakmıyoruz. Bunun altını doldurmak için yapacağımız daha onlarca çalışma var. Sağlık deyince akla ilk hastane ve doktorlar geliyor ama asıl olan hastaneye gitmeden, sağlık bozulmadan daha sağlıklı ve kaliteli yaşam için o ortamları temin etmek. Bizim de yapmaya çalıştığımız bu. Bu belgenin alınmasında emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma ve çalışmalarımızı değerlendiren Sağlık Müdürümüz başta olmak üzere tüm yöneticilere teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    001 numaralı belge Büyükşehir’in

    İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz da söz konusu uygulamanın 2018 yılında Sağlığı Geliştiren Belediyeler Çalıştayı ile başladığını, 2021 yılının Eylül ayında Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı bir rehber doğrultusunda belediyelere davet yaptıklarını söyledi. Bu davete Büyükşehir Belediyesi’nden hemen yanıt aldıklarını ve Büyükşehir Belediyesi’nin istenen bütün yükümlülükleri yerine getirdiğini ifade eden Yavuzyılmaz, “Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyorum. Çünkü hem sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde hem de sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesinde bize çok ciddi katkılar veriyor. Büyükşehir her zaman yanımızda. Başımız her sıkıştığında kapısını rahatlıkla çalabildiğimiz için Başkanımız Alinur Aktaş’ın şahsında Büyükşehir’in tüm çalışanlarına teşekkür ediyorum. Kriterlerde istenen bütün yükümlülükler yerine getirildiği için 001 numaralı yani Bursa’daki ilk belgeyi gönül rahatlığıyla başkanımıza veriyorum” dedi.

  • “Çifte uyruklu vatandaşlara hayırlı olsun”

    “Çifte uyruklu vatandaşlara hayırlı olsun”

    “KKTC Sağlık Bakanı Sayın Altuğra ile dün Sağlık Alanında İş Birliği Anlaşmasını imzaladık. Bu anlaşma ile, çifte uyruklu gençlerimiz, tıp fakültesinden pratisyen hekim olarak mezun olduktan sonra mecburi hizmetlerini aynı zamanda KKTC’de de hayata geçirebilecekler. Hayırlı olsun.”

  • Yavaş yemek yemenin önemi

    Yavaş yemek yemenin önemi

    Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Güngör, yavaş yemek yemenin dengeli leptin salınımını destekleyeceği için iştahı kontrol etmeyi sağladığına dikkat çekti. Günlük hayatın hızlı temposunun, büyük şehirlerde birçok insanın öğünlerini atlamasına, düzenli ve sağlık beslenememesine yol açtığını belirten Güngör, “Bu sebeple de çabuk ulaşılan, yağlı, yüksek kalorili ve doyurmak bir yana, daha çabuk acıktıran besinler tercih ediliyor. Oysa bazı yiyecekler var ki, yenildikten sonra uzun süre midede tokluk hissi oluşturuyor. Yüksek kalorili besin tüketmeye bile gerek kalmıyor. Her öğünde protein içeren besinler bulundurulmalı. Proteinler hem leptin duyarlılığını arttırırken, sindirim süresi daha uzun sürdüğü için ghrelin seviyelerini düşürmede ve kilo vermede etkilidir. Yağsız et, tavuk, balık, yumurta, süt, yoğurt, ayran ve kuru baklagillere öğünlerde yer verilmeli. Yağlı balık, zeytinyağı, avokado, ceviz, badem, fındık, keten tohumu, susam, tahin, chia tohumu gibi sağlıklı yağlar tüketilmeli. Böylece omega 3 – omega 6 sağlıklı yağ asitlerinden faydalanarak, mide boşalımı ve tokluk süresini uzatılmış olur. Su tüketimi, kalorisiz, şeker ilavesiz sıvılar tercih edilmeli” diye konuştu.

    Öğün saatlerinin planlanmasının da önemli olduğunu belirten Güngör, “Tüm besin öğelerini içeren dengeli ve düzenli bir beslenme planı uygulanmalı. Sık sık atıştırma alışkanlığı ve tıkınırcasına yeme davranışlarından uzak durulmalı. Yemek yeme sürenizi uzatarak, daha yavaş yeme davranışı edinilmeli. Yavaş yemek yemek dengeli leptin salınımını destekleyerek iştahı kontrol etmenizi sağlar. Bunun için yeme sürenizi etkileyen faktörleri fark edip, değiştirmeyi ya da iyileştirmeyi hedefleyin” dedi.

  • Gemlik Belediyesi’nden kesintisiz sağlık hizmeti

    Gemlik Belediyesi’nden kesintisiz sağlık hizmeti

    Göreve başladığı 2021 yılından bu yana 1200 kez hasta nakil işlemi gerçekleştiren ambulans, vatandaşlar tarafından beğeni ile karşılanıyor. Gemlik Belediyesi’nin uzman sağlık personeli gözleminde Bursa içindeki sağlık kuruluşlarına gerçekleştirilen nakil işlemleri ise tamamen ücretsiz olarak yapılıyor.

    Uzman personel ile eşliğinde gerçekleşiyor

    Gemlik Belediyesi’nin ücretsiz olarak vatandaşların kullanımına sunduğu hasta nakil ambulansı yaptığı hizmetlerle vatandaşlarımızın takdirini toplamaya devam ediyor. Hasta nakil ambulansından özellikle ortopedi ameliyatı olan, kemoterapi ve radyoterapi alan, yatağa bağımlı diyaliz servisi ile nakil olamayacak tam ve kısmi felç geçiren kişilere nakil olanağı sunuluyor. Randevu sistemiyle çalışan ambulanstan faydalanmak isteyen Gemlikliler 444 16 05 no’lu telefon ile Gemlik Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğünü en az bir gün önceden arayarak sağlık kuruluşlarına nakil işlemlerini gerçekleştirebiliyor.

    Başkan Sertaslan, “Vatandaşlarımızın derdine derman oluyoruz”

    Gemlik Belediyesi’nin hasta nakil hizmetlerinin kendi görev sürecinde başladığını ifade eden Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, “Bizim görev süremizden önce Gemlik Belediyesi’nin böyle bir hizmeti yoktu. İlçe halkı tarafından yıllarca eksikliği hissedilen bu hizmeti görev sürecimizde yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu zamana kadar 1200 hemşehrimize nakil hizmetini sağladık. Gemliklilerden aldığımız geri dönüşler bizim için mutluluk verici oldu. Tamamen ücretsiz olarak sunduğumuz bu hizmetimizi uzman personelimizle gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.