Etiket: sağlıkçı

  • Uzman çavuş sağlık çalışanını böyle ısırmış

    Uzman çavuş sağlık çalışanını böyle ısırmış

    Olay, Hayrabolu ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, trafik kazasında yaralanarak kalbi duran şahsa müdahalede bulunan Paramedik Enes Abdullah A.’ya ambulans içerisinde ve dışında yumruk atıp, ölümle tehdit eden jandarma uzman çavuş, kazazedeyi hastaneye yetiştiren sağlık ekibinden özür dilemek için geldiği hastanede yeniden taşkınlık yaptı.

    Sarılır gibi yapıp ısırdı

    Bu kez de ambulans şoförü Cemil U.’nun yanağını ısırıp darp eden uzman çavuş hakkında adli ve idari soruşturma başlatıldı. Psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen uzman çavuş görevden de uzaklaştırıldı. Uzman çavuşun tartışmasına ilişkin görüntüler de ortaya çıktı. Uzman çavuşun hastane önünde ambulans şoförüne sarılır gibi yapıp yanağından ısırdığı anlar güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.
    Tekirdağ Valiliği’nden konuya ilişkin yapılan açıklamada, “12 Nisan 2024 günü Hayrabolu ilçesinde meydana gelen trafik kazasına müdahale esnasında bir jandarma personeli ile ambulansta görevli sağlık personeli arasında tartışma meydana gelmiş ve konu adli makamlara intikal ettirilmiştir. Meydana gelen olayla ilgili olarak aynı gün içerisinde disiplin soruşturma heyeti görevlendirilmiş olup, ilgili jandarma personeli açığa alınmıştır” denildi.

  • Sağlıkçılar Gazze için sessiz yürüyüşlerini sürdürüyor

    Sağlıkçılar Gazze için sessiz yürüyüşlerini sürdürüyor

    Her hafta olduğu gibi Lala Mustafa Paşa Camisi önünde toplanan sağlıkçılar, ellerinde taşıdıkları Türk ve Filistin bayrakları ile İsrail aleyhine yazıların yer aldığı pankartlarla Yakutiye Medresesi’ne yürüdü.

    Burada yürüyüşçüler adına konuşan Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Görevlisi Kübra Kayaalp Göğebakan, sağlıkçılar olarak her hafta gerçekleştirdikleri protestonun devamlılığı konusunda kararlı olduklarını belirterek, “Hangi dine, ırka ve siyasi görüşe sahip olursak olalım, insan olmanın gereğini yaparak soykırımın karşısında yerimizi alalım. İman sahipleri olarak dua ile silahlanmalıyız. Peygamber efendimiz de duanın müminin silahı olduğunu söylüyor.

    Yıllardır kutsal topraklarımızla hemhal olmayışımızın 75 yıldır Filistinlilerin yaşadıklarını görmezden gelişimizin cezasını çektiğimiz son 169 günde anladık ki Kudüs bizim dua ve hayallerimizde değilmiş. Filistin için yeterince dertlenmemişiz. Aynı pişmanlığı zulüm altındaki diğer Müslümanlar için yaşamamamız adına onlara da dua etmeliyiz. Adını sayamadığım birçok coğrafyadaki masum ve mazlum Müslümanları unutmamalıyız.”

  • Sağlıkçılar Erzurum’da Gazze için yürüdü

    Sağlıkçılar Erzurum’da Gazze için yürüdü

    Lala Mustafa Paşa Camisi’nin önünde her hafta buluşan sağlık çalışanları, Türkiye ve Filistin bayrakları ile İsrail’i kıyana yazıların yer aldığı dövizler ve pankartlarla Yakutiye Medresesi’ne doğru yürüyüşe geçtiler.
    Sessiz yürüyüşlerini her hafta kesintisiz olarak devam ettireceğini haykıran grubun adına basın açıklaması yapan Erzurum Şehir Hastanesi Sağlık Teknikeri Hayati Yaşar İlbaş, terör devleti İsrail’in yıllardır sürdürdüğü sistematik işgal politikasını 7 Ekim’den bu yana şiddetini arttırarak devam ettirdiğini belirterek ” ‘İsrail insanlıktan daha ne kadar çıkabilir?’ diye düşündükçe her geçen gün hiçbir vicdanın kabullenemeyeceği yeni acılarla güne uyanıyoruz. Biz akıl sağlığımızı korumak için Gazze’deki haberlere bakamıyorken oradaki kardeşlerimiz güne bombalarla uyanmaya devam ediyor. Dünyanın gündeminden düşürülmeye çalışılan katliamların dehşetini bizim tekrar tekrar gözler önüne sermemiz gerekiyor. Gazze’nin kuzeyinde 400 bin civarında Gazzeli kardeşimiz topraklarını terk etmeyi reddedip işgalci terörist İsrail’in bombardımanı altında açlık, susuzluk ve soğukla mücadele ediyor. Han Yunus bölgesinde işgalci teröristler özellikle hastane çevrelerinde keskin nişancılar ile sivilleri öldürüyor. Gazze’nin güneyine sıkışmış 1.5 milyon insan hayatta kalma mücadelesi veriyor. Güneyin son noktası Mısır sınırında, Refah kentinde 1.2 milyon insan bir mahalleye sıkışmış durumda ve İsrail bu bölgeyi bombalamaya, sınır bölgesine sığınan sivilleri öldürmeye devam ediyor. Gazze’ye giren su vanaları kapatıldı. Tarlalar bombalanıyor. Tam 30 hastane ve 53 sağlık merkezi hizmet dışı bırakıldı. Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’ne sığınan sivilleri kuşatma altına alan işgal birlikleri hastaneyi zorla tahliye ediyor. Yine de meslektaşlarımız, sağlık çalışanları; elektriksiz, susuz, oksijensiz, ilaçsız şartlarda tedavi vermek için destansı biçimde mücadele ediyor” şeklinde konuştu.
    Sessiz yürüyüşe katılan sağlıkçılar dua edilmesinden sonra dağıldılar.

  • Sağlıkçı Havva, afetzede vatandaşların umudu oldu

    Sağlıkçı Havva, afetzede vatandaşların umudu oldu

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşların hayata tutundurmak için mücadele etti. Depremin 3. gününde enkazdan kurtarılan Gürkan Öztürk, üniversite sınavı için sağlıkçı Ertuğrul’dan kitap istemişti. Kendisinden istenen kitapla beraber bölgede seferberlik başlatan Ertuğrul, kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. Deprem bölgesinde vatandaşların sadece eğitimine destek olmakla kalmayan iyilik meleği Acil Tıp Teknisyeni (ATT) Ertuğrul, asrın felaketinde evi yıkılan Yağar ailesi içinde ev yaptırma kararı aldı. Derneği aracılığıyla Yağar ailesine Antakya ilçesi Maşuklu Mahallesi’ne ev yaptırma sürecini başlatan ATT Ertuğrul, yaptıklarıyla afetzede vatandaşların takdirini topladı.
    Yeni yuvası için destek olan yardım meleği Sağlıkçı Havva’ya teşekkürlerini dile getiren Sibel Yağar, “Ben kızıma 1 saniye bile geç kalsam bilgi kızım vefat etmişti. Kızımın elini tutup çekmemle kolonun yıkılması bir oldu. Çok şükür kızıma bir şey olmadı, evim depremde yıkıldı. Rabbim Havva hanım başta olmak üzere yardım edenlerden binlerce kez razı olsun. Destek veren herkesten rabbim razı olsun” dedi.

    “Sözümü hem gençlerimiz için hem de hayalleri enkazda kalan tüm afetzedeler için tutmaya özen gösteriyorum”

    Asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgede görev almaya başladığını belirterek Havva Aydanur Ertuğrul, “Depremin ilk dakikalarında yola çıkan ekiplerden bir tanesiyim. Hatay’da depremzedelerle birlikte ıslanan onlarla birlikte depremin ilk şokunu yaşayan sağlıkçılardan bir tanesiyim. Depremzedelerle gönül bağı kurdum ve 1 yıldır depremzedelerle Hatay’da hem eğitime hem de yardım işlerine destek olmaya çalışıyorum. Depremin 3. gününde Gürkan isimli bir çocuğumuz enkazdan çıktı ve kitaplarım enkazda kaldı diye üzüldü. Ben ona bir söz verdim, sen iste sana kitap yığarım dedim. Bu sözümü hem gençlerimiz için hem de hayalleri enkazda kalan tüm afetzedeler için tutmaya özen gösteriyorum. Arkamda çok güçlü bir ekibim var” dedi.

    Afet bölgesinde 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdığını ifade eden Ertuğrul, “100 binden fazla kitabı 7 bin 700 ‘den fazla çocuğa ulaştırdık. 21 tane çadır okul açtık. Okullarımızı açtığımızda o çocukların kitap, kırtasiye, forma ve ayakkabı gibi ihtiyaçlarını karşıladık. Bir çadıra gittiğimizde, bizden ne istersiniz dedik. Bir evladımızın annesi kışlık kıyafet getirebilirmisiniz soğuk oluyor dedi. Çocuğumuz; oyuncak, kitap ve çikolata istemiyordu. Sana ne yapalım dediğimde ‘ben çok üşüyorum bana ev yapın’ dedi. Nur’a bir söz verdik ve sözümüzü tutmaya gayret gösteriyoruz. Şuanda depremzede ailemize ev yapıyoruz. Bir hayalimiz var, biz bu evde Nur’la birlikte kitap okumak istiyoruz” şeklinde konuştu

  • Sağlıkçı atamasında takvim belli oldu

    Sağlıkçı atamasında takvim belli oldu

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Beştepe’de gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    ”35 BİN YENİ ÇALIŞMA ARKADAŞIMIZ ARAMIZA KATILACAK”

    Yeni sağlık çalışanı istihdamının olup olmayacağına yönelik bir soru üzerine Bakan Koca, “Sayın Cumhurbaşkanımız müjdeyi verdi. 35 bin yeni çalışma arkadaşımız aramıza katılacak. Gerek mevcut sağlık hizmetlerinin etkin olarak sürdürülebilmesi açısından gerekse yeni açılan hastanelerimizin personel ihtiyacı açısından 35 bin yeni istihdam, gücümüze güç katacak.” ifadesini kullandı.

    ”MÜLAKAT OLMAYACAK TÜM ADAYLAR EŞİT YARIŞACAK”

    Personel alımına ilişkin bir tarihin olup olmadığına yönelik soruyu cevaplayan Bakan Koca, şunları kaydetti:

    “Takvim bugün itibarıyla başladı. Personel alımı imzalandı. Kılavuzu bu hafta ÖSYM’ye göndermek istiyoruz. Bildiğiniz gibi alımlarda mülakat yok. Tüm adaylar eşit koşullarda yarışacaklar. 15 bini hemşire, 8 bini hizmet personeli olmak üzere toplam 35 bin yeni çalışma arkadaşımız olacak. Branş dağılımını ve nihai takvimi ÖSYM ile birlikte hazırladığımız kılavuz ile ilan edeceğiz. Zannediyorum bir hafta içinde yetiştirebileceğiz. Şimdiden hayırlı olsun.”

    ”ANTALYA ŞEHİR HASTANESİ TAM KAPASİTE İLE HİZMETE ALINACAK”

    Fahrettin Koca, bir başka gazetecinin, “Yeni bir şehir hastanesi var mı?” sorusu üzerine ise birkaç hafta içinde Antalya Şehir Hastanesi’nin tam kapasite ile hizmete alınacağını söyledi.

    Hastanenin hasta kabulüne başladığını anımsatan Koca, “Muhtemelen önümüzdeki 2-3 hafta içerisinde Antalya Şehir Hastanemizin resmi açılışı Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yapılacak.” açıklamasında bulundu.

    ”TÜRKİYE GENELİ YOĞUN BAKIM DOLULUK ORANI YÜZDE 71”

    Bir gazetecinin, “Hastanelerde özellikle yoğun bakımlarda yaşanan yer sorunu hakkında ne söylemek istersiniz?” sorusu üzerine Koca, “Özellikle yoğun bakım kapasitelerimizi zorlayan yoğunluk geride kaldı. 3-4 hafta önce Türkiye genelinde yoğun bakım doluluk oranı yüzde 72 iken bu durum İstanbul özelinde yüzde 83’e çıkmıştı. Bugün itibarıyla Türkiye geneli yoğun bakım doluluk oranı yüzde 71.” cevabını verdi.

    İstanbul için yoğun bakım yatak doluluk oranının yüzde 71 olduğu bilgisini paylaşan Koca, “Normale döndüğümüzü söyleyebilirim. Servis yatakları açısından zaten bir sorunumuz yoktu. Şu an için servis yataklarının doluluk oranı ise Türkiye genelinde yüzde 63, İstanbul özelinde ise yüzde 65.” diye konuştu.

  • Asrın felaketinin fedakar kahramanları Sağlık çalışanları

    Asrın felaketinin fedakar kahramanları Sağlık çalışanları

    6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenen ve 11 il içerisinde olan Kilis’te depremde kendileri ve yakınları aldıkları yaralara rağmen acılarını unutup enkaz altında kalan vatandaşların yardımına koşan sağlıkçılar, depremin görünmez kahramanları oldu. Asrın felaketinde yaklaşık 10 gün boyunca günlük birkaç saat uyuduklarını ve tekrar kaldıkları yerden devam ettiklerini söyleyen sağlık çalışanları, çok zorlu bir süreçten başarıyla geçtiklerinin altını çizdi.

    ‘‘Kilis Hastanesi depremden 3 ay önce açılmıştı bölgeye hizmet verdik’’

    Asrın felaketinde diğer illere nazaran depremde en az etkilenen ilin Kilis olduğunu söyleyen Kilis Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca Devlet Hastanesi Başhekimi Fazıl Arısoy, ‘‘6 Şubat depremlerinden 3 ay önce hastanemizin açılışı olmuştu ve ister istemez eksiklerimiz vardı. Deprem olduğu zamanda hemen ekip arkadaşlarımızla iletişim haline geçtik ve koordineli şekilde hastaneye gelen hastalara bakmaya başladık. Kentin çeşitli yerlerinde gelen vakalar, panik anında yüksekten atlayanlar, kolunu ve bacağını zedeleyen vatandaşlar vardı. Çevredeki diğer illere nazaran Kilis’te çok yıkım olmadığı için Gaziantep, Hatay, Adıyaman, Malatya bölgelerinden gelerek yaklaşık bine yakın depremzede vatandaşımızı hastanemizde tedavi etmeye başladık. Hastanemizde tedavi edilen depremzedelerden 220 vatandaşı ameliyat ettik. Depremde göçük altında kalan ve böbrek hasarı oluşan hastalarımıza diyaliz hizmeti verdik” dedi.

    ‘‘Deprem günü resmen kabus yaşadık’’

    04.17 de meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde resmen kabus yaşadığını söyleyen Arısoy, ‘‘Bölgeden gelen bir çok hastada kalçada kırık, akciğeri parçalanmış şeklinde hastanemize getirildi. Ekip arkadaşlarımızla koordineli bir şekilde hazırlanmıştık ve hemen gelen hastaları yatırılması gereken ilgili alanda tedavilerine başladık. Depremden sonra bölgede birçok hastanede göçükler meydana geldiği için epilepsi ve kalp rahatsızlığı olan vatandaşlar ilaçları kullanamadı ve o hastalar zamanla kötüleşmeye başladı. Aslında biz depremin yaralarını sarmaya başladık ama depremden 10 ile 15 gün sonra kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarda problemler başladı. Ekip arkadaşlarımız tüm hastalarımızla gecesini gündüzüne katarak tek tek ilgilenerek hastalarımızı taburcu ettik’’ ifadelerini kullandı.

    ‘‘Canını kurtaran hastaneye gelmişti’’

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde ailesiyle birlikte görev yeri olan hastaneye geldiklerini söyleyen Acil Tıp Uzmanı Dr. Mehmet Mustafa Sunar, ‘‘ Depremden hemen sonra temel ihtiyaçlarımızı karşılayarak ailemle birlikte görev yerim olan hastaneye geçtim ve ailemi güvenli ortama götürüp ekip arkadaşlarımızla koordineli bir şekilde sedyelerimizi hazırlayarak acil kapısında beklemeye başladık. Kentin çeşitli noktalarından gelen vakaları tek tek tedavi ederek her biriyle ayrı ilgilendik. İlerleyen zamanda ise gelen vakalara baktığımda sahip olduğum hiçbir şeyin benim olmadığını gördüm çünkü herkes yakınlarını bırakarak canını kurtaran hastaneye gelmişti. Depremden sonra hayata bakış açım değişti’’ şeklinde konuştu.

    ‘‘Depremde ailesini kaybeden depremzedeye doğum günü sürprizi yaptık’’

    Asrın felaketinde ailesiyle birlikte göçük altında kalan 13 yaşındaki depremzedeye doğum günü sürprizi yaptıklarını dile getiren Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Mustafa Özdemir, “Gaziantep’in İslahiye ilçesinde enkaz altında kalan 13 yaşındaki bir kız çocuğu servisimize yatış yaptı. Yatış yapan kız çocuğun medikal tedavisinde depremin ilk saatlerden itibaren psikolojisinin yerinde olmadığı fark ettik. Hastamızın yakın ailesi enkazın altında kalmış ve hastamız bunu bilmiyordu. İlerleyen saatlerde enkaz altında kurtulup ve bize ulaşabilen akrabalar oldu. Hastamıza moral ve motivasyon sağlamak için ona bir sürpriz doğum günü hazırlamaya karar verdik ve tedavisini gördüğü odayı süsleyerek ona bir doğum günü hazırladık. Depremzedemiz bu sürprize çok sevindi, çok hoşuna gitti. Depremden bir sene geçti ama biz o anı hiç unutmadık. Annesi ve babası enkazın altında kalmış onları kaybetmişti ve bundan bilgisi yoktu onun gözyaşlarını görünce gerçekten çok duygulandık” diye konuştu.

  • O anları gözyaşlarıyla anlattı

    O anları gözyaşlarıyla anlattı

    Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 6 Şubat 2023 yılında gerçekleşen depremde yaklaşık 53 bin vatandaş hayatını kaybetti. Deprem haberinin alınması sonrası harekete geçen Manisa İl Sağlık Müdürlüğü, bölgeye , 164 uzman hekim, 99 pratisyen hekim ve bin 300’ün üzerinde diğer sağlık çalışanlarının yanı sıra çeşitli tıbbi malzemeler, insani ihtiyaç malzemeleri, jeneratörler, şişme çadırlar, konteynerler, toplamda 50’ye yakın tam donanımlı 112 acil yardım ambulansı- UMKE acil müdahale araçları sevk etti. Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı dileyen Manisa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca, “Geçtiğimiz yıl 6 Şubatta asrın en büyük felaketlerinden biri olan Kahramanmaraş depremlerini yaşadık. Gerçekten dünya tarihinin en büyük felaketlerinden biriydi. Yaklaşık 11 ilimizi kapsayan geniş bir bölgede yaklaşık 15 milyon kişinin etkilendiği çok büyük bir felaketti. Depremde 53 binin üzerinde vatandaşımızı maalesef kaybettik. 100 binin üzerinde yaralı vatandaşımız var. Hayatını kaybeden vatandaşlarımız ve sağlık çalışanlarımız için Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına da baş sağlığı diliyorum. Çok zor bir dönemdi” dedi.

    “Sağlık çalışanlarımız Türk milletinin kadim geleneğinde var olan birlik, beraberlik ve dayanışmanın en güzel örneklerini sundular”

    Depremin ilk dakikaları itibariyle harekete geçtiklerini söyleyen Manisa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca, “Biz depremin ilk dakikalarından itibaren Manisa İl Sağlık Müdürlüğü olarak harekete geçtik, seferber olduk. UMKE ekiplerimiz de 112 ekiplerimiz de hemen bölgeye doğru yola çıktı. Ülkemizde deprem bölgesine hareket eden ilk üçüncü iliz. Deprem bölgesine ulaşan ilk ekiplerden biriydik. Arama kurtarma ekiplerimizle hemen görev aldık ve yardımlara başladık. 6 Şubat’ı izleyen günlerde Manisa Valiliğimiz koordinesinde bakanlığımızın talimatları doğrultusunda destek çalışmalarımızı sürdürdük. Bugüne kadar özellikle sağlık insan gücü yönünden bölgeye 164’ü uzman, 100’ü pratisyen hekim olmak üzere 264 hekim görevlendirdik. Bin 300’ün üzerinde sağlık personeli görevlendirdik. Her türlü tıbbi malzeme desteği, şişme çadırlar, konteynerler, 50’ye yakın ambulans ve UMKE araçlarımızla bölgede ilk günden itibaren var olduk. Elimizden gelen bütün imkanları seferber ettik. Bunu Manisa kamu, özel ve üniversiteyle beraber yaptık” dedi.
    Sağlık çalışanlarının büyük bir dayanışma örneği sergilediğini belirten Karaca, “Ben deprem sırasında görev alan kendini cansiperane olarak feda etmeye hazır bütün sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyorum. Onlar Türk milletinin kadim geleneğinde var olan birlik, beraberlik ve dayanışmanın en güzel örneklerini sundular. Kendilerine çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Felaketin içinde yaşanan doğum sağlık çalışanını teselli etti

    Deprem bölgesinde görev alan sağlık çalışanlarından ebe Ayşe Yerlikaya, enkazlar arasında gerçekleştirdiği doğumda teselli bulduğunu belirterek, “Hiç unutamadığım kendi mesleğimi de ilgilendiren bir anımdır; Ben Nurdağı’nda görev yaptım. İkinci günde enkazdan sağ çıkmış bir kadının doğum sancılarının başladığı haberi geldi. Muayenesini yaptığımızda doğumun ilerlediğini gördük. Ancak ortam doğum yapmasına müsait değildi. O yüzden direkt olarak ambulansa aldık. Ancak en yakın yer de bir buçuk saat uzaklıktaydı. O sırada doğumunun gerçekleşeceği belliydi. Ambulansta doğumu gerçekleştirdik. Sağ salim doğum gerçekleşti. Anne ve bebek sağlıklı olarak Gaziantep Devlet Hastanesine sevk edildi. Böyle bir felaket arasında, bu kadar ölümün yaşandığı bir yerde doğumun olması bizim için mutluluk verici bir olaydı” diye konuştu.

    Yaşadıklarını anlatırken duygularına hakim olamadı

    Depremde yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlatan çocuk acil hemşiresi ve UMKE personeli Asiye Metecan, “Yaklaşık 12 gün kaldık. Enkazdan 70’e yakın canlı çıkardık. En son 117. saatte canlı bir vaka çıkardık. Sağlık Bakanımız ve Cumhurbaşkanımızın da paylaştığı vakalardı. Ben nöbetçiydim. Deprem haberlerini alınca toplanma merkezimize gittik. 17 saatte deprem bölgesine ulaştık. Karla mücadele içerisinde bir yolculuk yaptık. Çok çabuk toparlandık. Türkiye’nin her yerinden gelen kardeşlerimizle beraber elimizden gelen gayreti sarf ettik o bölgedeki insanlarla beraber. 90’ıncı saatte bir canlı vaka ile karşılaştık. Onunla mücadele ederken hemen yan tarafta enkaz altında eşini ve çocuklarını kaybeden bir beyefendi vardı. Onunla beraber çalıştık. Evlatlarının ve eşinin acısını unutarak bize yardımcı oldu. Çok zor zamanlardı. Kardeşlik içerisinde yapılmış eylemlerdi. En son vakayı çıkarırken o kadar acının içerisinde canlı çıkardığınızda canlı kişinin sağlıkla hayatına devam edeceğini bildiğinizde çok mutlu oluyorsunuz” dedi.
    Depremde bazı vatandaşların ihtiyacı olmasına rağmen dağıtılan yardımları sağlık çalışanlarına vermek istediklerini söyleyen Metecan, “Oradaki bölge halkına yardım dağıtılmış. Bir teyzemiz kendisine verilen yiyecek yardımını bize getirdi. ‘Siz enkaz başında çalışıyorsunuz’ dedi. Çorap getiren bir amcamız vardı. Onlar beni çok etkiledi beni. Onların ihtiyacı var ama ben üşümeyeyim diye bana çorap getiriyorlar. Çok güçlü ve duygulu bir ülkeyiz. Onun ihtiyacı varken amcamız çorabını bana getirdi. ‘Üşürsünüz’ dedi. Çok vaka yaşadık. Rabbim bir daha böyle bir felaketi yaşatmasın. Ancak yaşanırsa da biz görevimizin başındayız” ifadelerini kullandı.

  • Modacı öğrenciler sağlıkçılara kıyafet tasarladı

    Modacı öğrenciler sağlıkçılara kıyafet tasarladı

    Milli Eğitim Müdürlüğü ve İnegöl Devlet Hastanesi arasında imzalanan protokolle Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Moda Tasarım Ve El Sanatları bölümlerinde eğitim gören 102 öğrenci, devlet hastanesi personellerine kıyafetlerini diktiler.
    İnegöl Ticaret ve sanayi odası desteği ile temin edilen kumaşlar öğrencilerin ellerinde şekillendi. Dikilen 4 çeşit 587 adet kıyafet, bugün İnegöl Devlet Hastanesine teslim edildi. Kıyafetlerden edilen yaklaşık 500 Bin TL, okulun döner sermayesinde kullanılacak.
    Teslim töreninde konuşan Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Serdar Bülent Yıldız, “Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olarak bu sene İnegöl Devlet Hastanesi’yle bir protokol imzaladık. Moda Tasarım ve El Sanatları alanı öğretmenleri ve öğrencilerimizle birlikte hastanenin personel kıyafetlerinin dikiminin bir bölümünü bugün itibariyle tamamladık ve bugün teslimini yaptık. Bu noktada bize destek olan bütün kurumlara başta İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz, İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası ve Tekstil Komitesi üyelerine biz teşekkür ediyoruz. Burada en büyük emek başta alan öğretmenlerimiz ve öğrenciler. Ben bize vermiş olduğu katkılarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

    Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Zengin ise, “Bugün burada Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Moda Tasarım ve El Sanatları bölümümüzün öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin hastanemize dikmiş oldukları elbiselerini teslim etmek için burada bulunmaktayız. Elbiselere baktığımızda birinci sınıf bir işçilik ve birinci sınıf bir kumaş kullandıklarını görüyoruz. Okullarımız üretmeye devam ediyor. Özellikle mesleki anlamda “ Meslek Lisesi Memleket Meselesi” düsturu çerçevesinde ürettiğimiz malzemelerimizin İnegöl’e değer kattığını görüyoruz. Bugün burada okulumuzun dikmiş olduğu elbiseyi başhekimimize teslim ediyoruz. Müdürümüz, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimize huzurlarınızda tebrik ediyoruz ve saygılarımı sunuyorum” dedi.

    İnegöl Devlet Hastanesi Başhekimi Hayrettin Göçmen, “Hastanemize farklı iş kolundan çalışma arkadaşlarımız var. Özellikle kadro işçi sınıfında olan arkadaşlarımızın belirli periyotlarda kıyafetlerini hastanemizce tedarik etmemiz gerekiyor. Biz daha önce bun ekonomik olması sebebiyle farklı kuruluş ve şehirlerden tedarik ediyorduk ama bu sene ilk kez İnegöl’ de öz kaynaklarımızı kullanarak kendi içimizde daha ekonomik, kullanışlı ve kaliteli kıyafetleri elde etme şansına sahip olduk. Bu güzel hizmeti İnegöl’ümüze kazandırdığımız için biz çok mutluyuz. Emeği geçen başta müdürlerimiz, öğretmenlerimiz ve çalışma arkadaşlarımıza, öğrencilerimize çok teşekkür ediyoruz. İnegöl kendi içinde sorunu çözebilecek büyük bir aile ve camia. Ben de özellikle bu camianın içinde yer aldığım için çok mutluyum. Toplam 4 farklı birimde çalışan arkadaşlarımıza klinik destek tabir ettiğimiz ameliyat ve yoğun bakımda görev yapan arkadaşlar, temizlik personeli arkadaşlarımız, hastamızı ilk karşılayan arkadaşlarımız, bir de polikliniklerde çalışan arkadaşlarımız 4 farklı kıyafet türü için protokol imzaladık. Bunun ilk kısmını bize teslim ettiler. Biz de kalitesini gördükten sonra iyi bir karar verdiğimizi görüyoruz ve kendi adımıza mutlu oluyoruz” dedi.
    Konuşmaların ardından kıyafetler teslim edildi.

  • Genç sağlıkçının şüpheli ölümü

    Genç sağlıkçının şüpheli ölümü

    Edinilen bilgilere göre olay, Eğriköprü Mahallesi’nde meydana geldi. Kentte hemşire olarak görev yapan Hilmi Tunahan Tosun (32) mesai arkadaşı E.C.’nin evinde gitti. Hasta olduğu için Tosun’a serum takıldı. Bir süre sonra E.C. arkadaşı Tosun’un hareketsiz yattığını fark etti. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yaptığı incelemede Tosun’un hayatını kaybettiğini belirledi. Polis ekipleri olay yerinde yaptığı incelemenin ardından gencin cansız bedeni Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Manisalı sağlıkçının fotoğrafı ikinci seçildi

    Manisalı sağlıkçının fotoğrafı ikinci seçildi

    Kültür ve Turizm Bakanlığının 28 Ekim – 5 Kasım tarihleri arasında düzenlediği Efes Kültür Yolu Festivali kapsamında 28 Ekim Cumartesi günü Fotoğraf Organizasyonları Derneği (FOTON) tarafından gerçekleştirilen Fotomaraton İzmir etkinliğinin sonuçları belli oldu.

    Fotoğraf makinesi, akıllı cep telefonu ve tablet ile amatör ve profesyonel tüm fotoğraf severlerin ücretsiz katılım sağladığı etkinliğe 653 yarışmacı katıldı.

    İzmir sınırları içerisinde yapılan ve toplam 156 bin ödül dağıtılan yarışmanın dijital kategorisinde 3 dalda yarışıldı. “Yaşam”, “modern” ve “bayrak” temalarında yapılan yarışmada Merkezefendi Devlet Hastanesinde Sağlık Memuru olarak çalışan İsmail Aybey’in, kemeraltında çektiği fotoğraf “yaşam” kategorisinde ikinci seçildi. Dereceye giren fotoğrafların sergileneceği ve düzenlenecek ödül töreni ile ödül sahiplerine ödüllerinin takdim edileceği belirtildi.