Etiket: sahte bal

  • Sahte bal sağlığı olumsuz etkiliyor

    Sahte bal sağlığı olumsuz etkiliyor

    Gezgin arıcıların en çok tercih ettiği iller arasında yer alan Yozgat, birçok arıcıya ev sahipliği yapıyor. Yüzlere endemik bitki türü ve zengin çiçek florasına sahip Bozok Yaylası’nda gezginci arıcılar, kaliteli bal üretebilmek için mesai harcıyor. Özellikle Ordu ve Samsun gibi Karadeniz illerinden Yozgat’a gelen gezgin arıcılar, bal sağımını tamamlayıp emeklerinin karşılığını alabilmek adına çaba gösteriyor. Ancak tonlarca organik bal üreten gezgin arıcılar, son günlerde merdiven altında üretilen sahte ballar nedeniyle ürünlerini pazarlamada sıkıntı yaşıyor. Ucuz olduğu için tercih edilen ancak insan sağlığına faydası olmadığı gibi zararı da dokunan sahte ballar, arıcıların emeklerinin de boşa gitmesine neden oluyor. Yozgat’ta üretim yapan gezgin arıcılar da bu durumun arıcılık sektörünü bitirdiğini ifade ederek gelecek yıl bal üretimi yapamayacaklarını ifade ediyor.

    “Organik balın değerini bilen yok”
    Yozgat’a Ordu’nun Kumru ilçesinden gelen ve yaklaşık 40 yıldır Bozok Yaylası’nda organik bal üreten 57 yaşındaki Selim Alpaydın, piyasada üretilen ucuz ve sahte ballarla insan sağlığının tehlikeye atıldığını iddia etti. Alpaydın, “Ben Orduluyum, 35-40 yıldır gezginci arıcılık yapmaktayım. Maalesef gezginci arıcılığı bitiren bazı nedenler oldu. Balımızın hasadını yaptık ama bal elimizde kaldı çünkü vatandaşa sahte, yapay balı ucuz ucuz satıyorlar. Merdiven altı bal dediğimiz bu zehri bal diye üretiyorlar. Onların yüzden gezginci ve Türkiye’deki arıcılık bitirme noktasına geldi. Ne kadar organik bal yaparsak da yapalım biz bu işin altından çıkamıyoruz. Televizyonlarda vatandaşlar sahte bal siparişi veriyor, evlerine kanserojen madde içeren zehirler geliyor. Bu balı ucuz veriyorlar, biz de organik balı ucuz veriyoruz ama organik balın maalesef değerini bilen yok.” dedi.

    “Vatandaşa bal yerine zehir satıyorlar”
    Sahte balların insan sağlığını olumsuz etkilediğini de aktaran Alpaydın, “Bu sahte balları şeker fabrikası atıklarından, mısır şurubu dediğimiz baklava şerbeti tarzındaki maddelerden yapıyorlar ve vatandaşa zehir satıyorlar, vatandaşı kanser yapıyorlar. Üretim işleri çok zorlaştı, masraflarımız arttı, eleman sıkıntısı çekiyoruz. Gençler bu işlere heveslenmiyor. Önceden herkes bu işi yapardı ama şu an da bu işin sonu yok diyorlar. Böylece arıcılığında sonu gelmiş oluyor. Arıcılık yok olursa dünyanın sonunu bilim adamları anlatıyor zaten. Arıcılık Türkiye’de bitti, lütfen yetkililerimiz bu işe el atsın. Ürünümüz iyi çıkıyor ama bu sahte balcılar, merdiven altı balcılar maalesef bu işi bitirdi. Ben bu işi isteyerek yaptım, memurluğu bıraktım, severek yapıyordum ama bende tükendim artık. büyük bir ihtimal bu sene son olacak ben de üretim yapmayacağım. Benim gibi düşünen Ordulu birçok arkadaşım var ve bu işi bırakmaya karar verdiler. Masrafların altından kalkamıyoruz, balımızı değerinde satamıyoruz.” şeklinde konuştu.

  • ‘Sahte ballar sektörü tehlikeye düşürüyor’

    ‘Sahte ballar sektörü tehlikeye düşürüyor’

    Dünyada bal üretiminde 95 bin arıcısı ile önemli bir sırada yer alan Türkiye’de en çok bal üretimi Ordu’da yapılıyor. 3 bin 500 kayıtlı arıcının bulunduğu Ordu’da yaklaşık 100 bin kişi geçimini bu sektörden sağlıyor. 550 bin koloninin olduğu kentte sektör, merdiven altında üretilen sahte ballar ile tehlikeye uğruyor.

    “Bir kilo balın maliyeti 126 TL”

    Ordu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Akın Çiftçi, marketlerde bal adı altında ucuza satılan ürünlerin insan sağlığını tehlikeye düşürdüğünü, arıcılık sektörünü de olumsuz etkilediğini söyledi. Çiftçi, “Arıcı birlikleri olarak her yıl olduğu gibi bu yılda bal maliyetleri üzerinde çalışmalar yapmaktayız. Buradaki en temel amacımız Türkiye’de bal üretimi yapan arıcılık işletmelerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması, bal kalitesi ve kovan başına verimin artırılıp dünya ortalaması seviyesine çıkmaktır. Biz bir kilo balın 126 TL maliyeti olduğunu yaptığımız çalışmalarda belirlemiştik. Ancak bugün market raflarında 50-60 liraya satılan bal adı altında ürünler var. Bu ürünler olduğu müddetçe de arıcılarımızın ürettiği ürünler hak ettiği değere ulaşmıyor. Merdiven altı üretimin önüne geçilmeli ve üreticilerimiz tarafından üretilen ballar maliyetlerinin üzerinde satılmalı. Üreticinin de refah seviyesi mutlaka yükseltilmeli” diye konuştu.

    “Sahte ballar ihracatta da sorunlara neden oluyor”

    Çiftçi, arıcılığın sürdürülebilir hale gelmesi için denetimlerin artması gerektiğini belirterek, “Doğadaki polinasyonun yüzde 40’ı arılar tarafından sağlanıyor. Merdiven altı yani tağşişli, arı görmeden bal adı altında satılan ürünlerin ayırt edilmesi için bakanlığımız bütçe ayırarak, tanesi 3 milyon olan NMR cihazı alınmıştı. Şuanda arıcılarımız maliyetin altında bal satıyor. Arıcılarımız ürettiği ballar elinde ve bu şekilde devam ederse arıcılık bitme noktasına gelir. Sonuçta Ordu’da 3 bin 500, Türkiye’de 95 bin arıcı bu meslekten ekmek yiyor. Bu maliyetler karşısında biz bal üretemez hale geldiğimizde merdiven altı ballar böyle giderse daha da artacak. Bu merdiven altı ballar ile ilgili ihracat yönünden de sıkıntılar var. Dünyanın farklı ülkelerinden ve ihraç ettiğimiz ballar ile ilgili sıkıntılar çıkıyor. Bakanlığımız üreticisini ve doğadaki polinasyonu düşünmeli, arıcılık sürdürülebilir hale gelmeli. Bu konuda destek sağlanırsa da hem arıcılarımız kazançlı çıkar, tüketici de düzgün bal yemiş olur” ifadelerine yer verdi.

    “Enzimler ile yapılan ‘sahte bal’ insan sağlığını olumsuz etkiliyor”

    “Marketlerde 50-60 liraya satılan ürünlere bal dememek lazım” diyen Çiftçi, şunları söyledi:
    “Bir balın sadece dolum maliyeti kavanozu ve kapağı ile birlikte 30 TL. Ancak şuan market raflarında 60 liraya ballar var. Bunların içerisinde birileri ne olduğunu anlatsın, insanlar ne yediğini bilsin. Sonuçta bunlar enzimler ile yapılıyor, enzimler ile yapılan bir ürünün insan sağlığına zararının ne olduğunun bilinmesi gerekiyor. Bu nedenle merdiven altı üretimlerin mutlaka önüne geçilmeli.”

  • Bal uzmanı uyardı

    Bal uzmanı uyardı

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi bünyesindeki Araştırma Laboratuvarları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde çam balı başta olmak üzere analiz için gelen ballar 12 ayrı işlemden geçirilerek içinde katkı maddesi bulunup bulunmadığı ve sahte olup olmadığı tespit ediliyor.

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Kıvrak, balın tadına bakarak sahte olup olmadığı konusunda karar vermenin zor olduğunu açıkladı. Doç. Dr. Kıvrak, herhangi bir yerden bal alacak vatandaşların mutlaka alacakları ürünün etiketine, üretici firmaya ve barkotunun olup olmadığına dikkat etmeleri gerektiğini açıkladı.

    “Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliğine göre tahlil yapılıyor”

    Doç. Dr. Kıvrak, “Burada biz her türlü balın analizini yapmaktayız. Burada Türk Gıda Kodeksi bal tebliğindeki C4 şeker, şeker profili, EMF, diastaz, prolin, elektriksel iletkenlik, fenolik maddeler gibi tüm parametreleri bakarak bal kalitesi ile ilgili analizleri yaparak müşterilere hizmet sağlıyoruz” dedi.
    Balın gerçek mi, sahte mi olduğu 12 ayrı parametre ile belirleniyor

    Bal ürününün analizinin zor olduğunu belirten Kıvrak, “Balda, balın sahte olup olmadığına, şeker beslemeli olup olmadığına, ya da tamamen el yapımı dediğimiz bal olup olmadığını bakıyoruz. Çünkü bal komplesk bir matris olduğu için, kompleks bileşenlerden oluştuğu için bunun analizi çok zor. 12 tane parametreye bakılarak balın sahteliği veya gerçekliği ile ilgili yorumlarda bulunabiliyoruz. Bunlardan ilk baktığımız C4 şeker analizi dediğimiz bu dışarıdan mısır şurubu gibi şeker ilavesi var mı yok mu bunu anlamak için kullandığımız bir analiz. Yine Prolin değeri, prolinbir aminoasit belli değerlerde olması gerekiyor. Balın tağşişli olup olmadığı konusunda bize bilgi veriyor. Diastaz dediğimiz enzim analizi yapıyoruz. Bu da balın tazeliği ile ilgili bilgi veriyor. Yine çam çiçek balları ayırmadan elektriksel iletkenlik dediğimiz bir analizimiz var. Burada da 0,8 mikrosimens/cm altı çiçek, üstü çam balı olarak değerlendiriyoruz” dedi.

    Tüketicilere tavsiye

    Dışarıdan bal alacak vatandaşları uyaran MSKÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Kıvrak, “Maalesef balı tadına bakarak bir yorumda bulunmak mümkün değil. Mutlaka uzman kişiler tarafından analizlerin yapılmış olması ve sertifikalarının olması gerekiyor. Tüketicilere tavsiyemiz dışarıdan bal alacakları zaman mutlaka etiketinin olup olmadığı, üretici firmanın gerçek bir firma olup olmadığı, karebarkotu varsa analizlerinin yapılıp yapılamadığını kontrol etmeleri gerekmektedir” dedi.

  • Uzmanlardan ‘sahte bal’ uyarısı

    Uzmanlardan ‘sahte bal’ uyarısı

    MERSİN’in Erdemli ilçesinde, Erdemli Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Arıcılık Kursu eğitmeni Yıldız Zeynep Mavi, bal hasadının sonlarına yaklaşıldığı bugünlerde vatandaşın bala olan talebinin arttığını söyleyerek, sahte bal satışına karşı uyarılarda bulundu.

    Vitamin ve mineral kaynağı olan balın, bağışıklık sistemi başta olmak üzere vücuda birçok faydası bulunuyor. Kalsiyum sayesinde kemikleri güçlendiren bal, demirle de dolaşım sistemini destekliyor. Doğal enerji kaynağı olarak bilinen bal, birçok sağlık problemini önlemede de önemli rol oynuyor. Hakiki balın vücuda faydaları varken, sahte balın da bir o kadar zararı oluyor.

    ‘GERÇEK BAL ZOR AKAR’

    Erdemli Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Arıcılık Kursu eğitmeni Yıldız Zeynep Mavi, Toros Dağları’nın eteklerindeki 2000 rakımlı Arpa alanı mevkisinde bal hasadına katılarak, gerçek bal ile sahte balın nasıl ayırt edilebileceği konusunda uyarılarda bulundu.

    Balın tüketilirken dikkat edilmesi gereken püf noktalarını anlatan Mavi, “Tüketici gerçek bal ile sahte bal arasındaki farkı bilebilir. Ama hemen hemen her gün kahvaltılarda sofralarımızda bulunan ve insanlarımızın tükettiği balın sahtesini herkes anlayamaz. Öncelikle gerçek bal zor akar, katkı maddesi olan bal ise kolay akar. Gerçek balda kristalleşme olur ama sahte balda katkı maddesi olmasından dolayı kristalleşme olmaz. Cam kavanoz ışığa tutulduğu zaman ışık sola yansıma yaparsa gerçek bal, ışık sağa yansıma yaparsa sahte baldır” dedi.

    ‘GERÇEK BALI ÜRETİCİDEN ALIN’

    En güvenilir balın üreticiden alınan bal olduğunu söyleyen Mavi, “İnsanlar gerçekten kaliteli ve gerçek bal tüketmek istiyorlarsa balı üreticisinden alması en doğrusudur. Merdiven altında üretilen birçok bal, sahte olduğu gibi insan sağlığına da zararları oluyor. Onun için gerçek balın, gerçek bal üreticisinden alınması gerekiyor. Bunun yanı sıra gerçek balın fiyatı biraz pahalı olur. Ucuz bal mutlaka katkı maddeli olan ballardır. Çünkü gerçek bal fiyatları bellidir ve ucuza verilmez. İnsanlarımız bu faydalı gıda maddesi olan bal tüketimini yaparken bu uyarılara dikkat ederlerse gerçek bal tüketmiş olurlar” diye konuştu.

    Erdemli’deki bal üreticileri ise gerçek balın üreticilerden alınması gerektiğini söyleyerek, bu sene rekoltenin düşük olmasına rağmen fiyat ve satışlardan mutlu olduklarını belirtti.