Etiket: saldırı

  • Sultangazi’de kalaşnikoflu saldırı: 3 yaralı

    Sultangazi’de kalaşnikoflu saldırı: 3 yaralı

    Olay saat 04.30 sıralarında Esentepe Mahallesi Mimar Sinan Bulvarı üzerinde yaşandı.

    İddiaya göre seyir halindeki araçtan, içinde husumetlileri olan başka bir araca kalaşnikoflu saldırı düzenlendi. Uzun namlulu silahla yaklaşık 20 el ateş edildi. Yaşanan olayda araç içindeki 1’i ağır 3 kişi yaralandı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralı 3 kişi olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından ambulanslarla hastaneye sevk edildi. Bölgede yapılan incelemede çok sayıda boş kovan bulunurken, kurşunların isabet ettiği park halindeki bir servis aracı da zarar gördü. Saldırganların ise geldikleri araç ile kaçtıkları öğrenildi.

    “Üst üste silah sesi geldi”

    Yaşanan olayı anlatan Yılmaz Genç isimli vatandaş, “Saat 04.30 ile 05.00 arası evde yatıyordum silah sesi geldi. Kalktım sağa sola baktım kimseyi görmedim. Bayağı silah sesi geldi. 7, 8 el ateş ettiler. Ben kalktım kimseyi görmedim. Ben en son saat 06.30 – 06.40 arası ekmek almaya gittim. Ekipleri burada gördüm” dedi.

    Olay ile ilgili inceleme başlatıldı

    Uzun namlulu kalaşnikof silah ile seyir halindeki araçtan aralarında husumet olduğu öğrenilen başka bir araçtaki 3 kişiye çok sayıda ateş edilirken olayın aydınlatılması ve kaçan saldırganların yakalanması için Sultangazi ilçe emniyet müdürlüğüne bağlı ekipler tarafından geniş kapsamlı çalışma başlatıldı.

  • ABD’de Filistinli öğrencilere saldırı

    ABD’de Filistinli öğrencilere saldırı

    ABD’nin Vermont eyaletinde yer alan Burlington kentinde Filistinli 3 üniversite öğrencisine kimliği belirsiz kişi veya kişilerce silahlı saldırı düzenlendi.

    Ramallah Dostlar Okulu tarafından yapılan açıklamada, Filistinli 3 öğrencinin İsrail işgali altındaki Batı Şeria’dan ABD’ye üniversite okumak üzere gittiği ifade edildi. Açıklamada, saldırıya uğrayan Hisham Awartani’nin Brown Üniversitesi’nde, Kinnan Abdel Hamid’in Haverford Üniversitesi’ne ve Tahseen Ahmed’in Trinity Üniversitesi’nde olduğu ifade edildi. Sırtından vurulan Awartani ile göğsünden vurulan Ahmed’in durumunun ağır olduğu, Hamid’in ise saldırıda hafif şekilde yaralandığı açıklandı.

    Filistin’in İngiltere Büyükelçisi Zomlot’dan Biden ve Blinken’a çağrı

    Filistin’in İngiltere Büyükelçisi Husam Zomlot yaptığı açıklamada, “Brown ve diğer ABD üniversitelerinde öğrenci olan Hisham Awartani, Tahseen Ahmed ve Kinnan Abdel Hamid adlı üç Filistinli genç dün gece ABD’nin Burlington kentinde bir aile yemeğine giderken vuruldu. Suçları neydi? Filistin kefiyesi giymek. Ağır yaralandılar. Altı hafta önce de Illinois’de 6 yaşındaki Filistinli bir çocuk nefret suçu sonucu 26 kez bıçaklandı. Filistinlilere karşı işlenen nefret suçları durdurulmalıdır. Filistinlilerin her yerde korunmaya ihtiyacı var” ifadelerini kullanarak, ABD Başkanı Joe Biden ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a çağrıda bulundu.

    Öğrencilerin aileleri saldırıyı nefret suçu olarak nitelendirirken, polis saldırının sebebini araştırıyor.

  • Elazığ’daki çay ocağı saldırısında 3 gözaltı

    Elazığ’daki çay ocağı saldırısında 3 gözaltı

    Olay, dün gece Yurtbaşı Beldesi Bağlar Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, araçla çay ocağının önüne gelen şüpheli veya şüpheliler, pompalı tüfekle çay ocağına ateş açtı. Çay ocağında otururken vücuduna saçmalar isabet eden M.A. ve R.Ç. yaralandı. Sonrasında A.Ç. ve Ö.Ç.’de aynı kişiler tarafından darp edildi.

    Haber verilmesi üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve jandarma ekibi sevk edildi. Yaralılar, olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulanslarla kentteki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı.

    İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince yapılan araştırma ve soruşturma sonucunda olayı A.D., F.D. ve M.Ö.D.’nin işlediği tespit edildi. Kimlikleri tespit edilen şüpheliler, eş zamanlı operasyonla ikametlerinde yakalanarak gözaltına alındı. Aynı zamanda olayda kullanılan 2 adet av tüfeğinin de ele geçirildiği bildirildi.

  • Elazığ’da silahlı saldırı: 1 yaralı

    Elazığ’da silahlı saldırı: 1 yaralı

    Olay, Yeni Mahalle Uslu Sokak’ta meydana geldi. Bahçede oturan E.K., henüz belirlenemeyen nedenle kimliği belirsiz şüpheli tarafından silahlı saldırıya uğradı. Şahıs olay yerinden kaçarken, haber verilmesi üzerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı şahıs, Fırat Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
    Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

  • Çiftliğe saldıran kurtlar 2 ineği yaraladı

    Çiftliğe saldıran kurtlar 2 ineği yaraladı

    İlçeye bağlı Büyüktuzhisar Mahallesi’nde meydana gelen olayda, aç kurt sürüsü 270 büyükbaş hayvanın bulunduğu çiftliğe girdi. Hayvanlar büyük panik yaşarken, kurtların saldırdığı 2 inek yaralandı. Saldırı anı güvenlik kamerasına yansırken, çiftlik sahibinin gelmesi üzerine kurtlar uzaklaştı.

  • Alkol şişesiyle saldırdılar: 1 yaralı

    Alkol şişesiyle saldırdılar: 1 yaralı

    Olay, Kültür Mahallesi Tevfik Atay Sokağı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sokak üzerinde Furkan T., aralarında husumet olduğu öğrenilen iki kişiyle karşılaştı. Sözlü tartışmayla başlayan kavga alevlenerek büyüdü. İki şüpheli yanında bulundurdukları alkol şişesi ile Furkan T.’ye saldırdı. Furkan T.’nin alkol şişesinin kafasında kırılmasıyla, yere düşen cam parçalarını alan iki şüpheli, cam parçalarıyla Furkan T.’nin vücudunun çeşitli yerlerini kesti. Aldığı kesiklerle kanlar içerisinde kalan Furkan T., yere yığılınca şüpheliler olay yerinden kaçtı.

    Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerince yerde kanlar içerisinde yatan Furkan T., ambulansa bindirilerek Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.
    Polis ekipleri çevrede geniş çaplı soruşturma başlattı.

  • Ahlat’ta İsrail’in saldırıları protesto edildi

    Ahlat’ta İsrail’in saldırıları protesto edildi

    İlçedeki Ulu Camii önünde Cuma namazı çıkışı Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından düzenlenen protestoya, vatandaşlar da destek verdi. Kur’an-ı Kerim’in okunmasıyla başlayan program basın açıklamasının okunmasıyla devam etti.

    Toplanan kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Peygamber Sevdalıları Platformu Ahlat Temsilcisi Lütfü Eminoğlu, “Bugün Siyonist işgal rejiminin Gazze’ye yönelik yapmış olduğu savaş suçlarına karşı yapılması gerekenler hakkında toplanmış bulunuyoruz. Bugün Filistin’de, Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da Müslümanların inancı ve kutsalları Siyonist işgalcilerin postallarıyla çiğnenmekte, bu kutsallarımıza sahip çıkmak, namaz kılmak, oruç tutmak kadar ehemmiyetli bir ibadettir. Bizler bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki, canımızla, kanımızla, malımızla ve evladu iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız” dedi.

    Basın açıklamasının ardından yapılan dua ile birlikte protesto sona erdi.

  • Bursa’da 9 yaşındaki çocuğa biber gazıyla saldırdı

    Bursa’da 9 yaşındaki çocuğa biber gazıyla saldırdı

    Olay, merkez Osmangazi ilçesi Dikkaldırım Mahallesi’nde meydana geldi. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, arkadaşıyla oturan Trabzonspor formalı 9 yaşındaki bir çocuk, sokak arasında bisikletiyle ilerleyen bir kişinin önce hakaretlerine ardından biber gazlı saldırısına uğradı. Acı içinde kalan çocuk nefes almaya çalışırken, saldırgan bisikletiyle olay yerinden kaçtı. Saldırının ardından fenalaşan çocuk, hastanede tedavi altına kaldırıldı.

    Trabzonspor Futbol Okulu’nda sporcu olduğu öğrenildi

    Görüntülerin ardından Trabzonspor Kulübü açıklama yaparak olayın takipçisi olacaklarının altını çizdi. Bordo mavili kulüpten yapılan açıklama şöyle:
    “Bursa’da henüz kimliği belirlenemeyen bir şahıs, 9 yaşındaki Trabzonspor Futbol Okulu mensubu öğrencimize önce hakaret edip sonra da yüzüne biber gazı sıkarak asla kabul edilemez bir saldırı gerçekleştirmiştir. Biber gazının etkisinden ötürü hastanede tedavi gören genç taraftarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor; saldırıyı gerçekleştiren bu şahsın bir an önce yakalanarak gereken cezayı alması için konunun takibinde olacağımızı tüm kamuoyuna duyuruyoruz.”

    https://twitter.com/linetv/status/1719615499745575094

     

    Olayla ilgili Bursa Valiliği sosyal medya hesabından açıklamada bulundu:

     

    https://twitter.com/BursaValiligi/status/1719670070375297219

     

  • İsrail’den bir kez daha saldırı tehdidi

    İsrail’den bir kez daha saldırı tehdidi

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 23’üncü gününde de devam ediyor. İsrail ordusu, ayrım gözetmeksizin sivil yerleşim yerleri, hastane, cami ve kiliselere yönelik saldırılarını hız kesmeden sürdürüyor. Filistin Kızılayı tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail tarafından Kudüs Hastanesi’ne yönelik hava saldırısı düzenleneceği ve hastanenin derhal boşaltılması gerektiği konusunda ciddi tehditler alındığı duyuruldu. Açıklamada ayrıca, sabah saatlerinden bu yana hastanenin 50 metre yakınına sürekli saldırılar yapıldığı aktarıldı.

    Şifa Hastanesi çevresine saldırı

    Filistin Sağlık Bakanlığı yetkilileri, İsrail savaş uçaklarının binlerce hastanın tedavi gördüğü ve on binlerce kişinin saldırılar nedeniyle sığındığı Gazze Şeridi’ndeki en büyük hastane olan Şifa Hastanesi’nin çevresini bombaladığını belirtti. İsrail ordusu tarafından hastaneye giden yolların tahrip edildiği öğrenilirken, hastanede kalan Mahmud el-Sawah, “Hastaneye ulaşmak giderek zorlaştı. Bölgeyi kesmek istiyorlar” dedi.

    Gazze Şeridi’ndeki 30 hastane kapatıldı

    Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı saldırıların ardından bölgede 30 hastanenin kapatıldığı belirtildi. Tıbbi malzeme ve yakıtın tükendiği vurgulanan açıklamada, hastanelerde bazı bölümlerin kapatıldığı, Nasr Hastanesi’nde ise sadece acil servis bölümünün çalıştığı belirtildi. İsrail’in Gazze Şeridi’ne yakıt girişine izin vermemesi nedeniyle daha fazla hastanenin kapanma riski artıyor.

    Filistin’de can kaybı 8 bini geçti

    Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan son rakamlara göre, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 3 bin 324’ü çocuk ve 2 bin 62’si kadın olmak üzere 8 bin 5’e, yaralananların sayısı ise 20 bin 242’ye yükseldi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İsrail’in saldırılarına sert tepki

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İsrail’in saldırılarına sert tepki

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 8. Aile Şurası’nda konuştu. “Türkiye Yüzyılı’nda Ailemiz, İstikbalimiz” temasıyla icra edilen şuranın ülke, millet ve aileler için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, şurayı düzenleyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını, Bakan Göktaş ve ekibini tebrik eti. Erdoğan, bugün ve yarın yapılacak komisyon çalışmalarında aile kurumunu güçlendirecek önemli tespit ve kararların ortaya konulacağına inandığını söyledi. Aile konusundaki gayretleri takdirle karşıladığını ifade eden Erdoğan, “Kıymetli fikirleriyle bu süreçlere katkı süren herkesi tebrik ediyorum. Aile şuralarının ilki 1990 yılında düzenlenmişti. Bizim dönemimizde farklı tarihlerde 4 şura tertip edildi” dedi.

    Aileyle ilgilenecek bir bakanlığın kurulması fikrinin şura kararlarından biri olduğunu söyleyen Erdoğan, bu önerinin 2011 yılında hayata geçirildiğini kaydetti. Aile meselesinin tek çatı altında bütün boyutlarıyla değerlendirilmesini temin ettiklerini söyleyen Erdoğan, 8. Aile Şurası’nın kapsamlı bir muhasebe imkanı sunacağını hem de geleceğe dair hedeflerin belirlenmesine katkı sağlayacağının açık olduğunu kaydetti. Bugün ve yarın gerçekleşecek çalışmalara bu zaviyeden bakılması tavsiyesinde bulunan Erdoğan, ”Şuranın temasında ifade dildiği üzere istikbalimiz olan ailenin korunmasında sizlerin dile getireceği görüşlerin çok değerli ve anlamı olduğunu bilmenizi istiyorum” diye konuştu.

    Konunun tüm paydaşlarını buluşturan şuranın başarılı ve verimli geçmesi temennisinde bulunan Erdoğan, “İnancımızda ve kültürümüzde aile mukaddes bir müessesedir. Hayatın iniş çıkışları karşısında koruyan aile çok büyük bir nimet, eşsiz bir hazinedir. İnsan aile içinde doğar, ailede huzura erer, aile fertleri arasında kendini güvende hisseder. Hayata ailesiyle birlikte hazırlanır. Sevginin paylaşılarak çoğaldığı, zorluklara beraber göğüs gerildiği aile, insanı insan yapan en önemli hasletlerdendir. Devletin vazifelerinin başında aile kurumu ve neslin muhafazası gelir. İnancımızın bize vaaz ettiği bu husus anayasamızda da yerini almıştır. Anayasamızın 41. maddesi çok açık ve nettir. Aile, Türk toplumunun temelidir. Anayasamız böyle söylüyor. Devletin aileyi koruma noktasında sorumluluklarını da ifade etmiştir. Aile toplumun temelidir. Temeli sağlam olmayan toplumlar ayakta kalamaz. Güçlü bir millet, güçlü bir aileden oluşur. Eğer güçlü aileler yoksa güçlü bir milleti bulamazsınız. Bu bakımdan aile toplumun çelik çekirdeği, özü, güç kaynağıdır” ifadelerini kullandı.

    “Çocukları çağın marazlarından koruyan kalkan yine ailedir”

    Aileyi devletin taşıyıcı sütünü ve kilit taşı olarak gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dil ailede öğrenilir, ahlak ailede kuşanılır. İnanç ailede yerleşir. Milli şuur, ailede kazanılır. Merhamet, şefkat, hürmet, sevgi ailede edinilir. Karakter burada şekillenir. Kimlik ailede inşa edilir. Kişi aile çatısı altında toplumun sorumlu bir ferdi haline dönüşür. Çocukları çağın marazlarından koruyan kalkan yine ailedir. Okuldan önce ilk ve en önemli eğitim kurumu aynı şekilde ailedir. Beşeri, sosyal ve devlet hayatımızda yeri doldurulmaz olan aileye sahip çıkmak, insana, topluma ve milletin istikbaline sahip çıkmak demektir. Aileyi, özellikle bu noktada çok çok önemseyen iktidarımız, partimiz şunu topluma aynı şekilde haykırıyor ve diyoruz ki aileye gerekli önemi vermeyen hiçbir toplum ekonomik açıdan ne kadar müreffeh olursa olsun geleceğine güvenle bakamaz” dedi.

    Türkiye olarak nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil, çok daha fazla nüfusa ihtiyacımız var”

    Toplumsal değerlerin gün geçtikçe değiştiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bunun olumsuz etkilerini çok geniş bir alanda hep beraber görüyoruz. Evlenme yaşı kendi toplumuz dahil sürekli yükseliyor. Boşanma oranları her geçen yıl daha da artıyor. Ortalama çocuk sayısı günden güne düşüyor. Boşuna en az 3 çocuk demiyoruz. Bu toplumun özellikle ihtiyacı var. Detayına burada giremem ama bizim şu anda Türkiye olarak nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil, çok daha fazla nüfusa ihtiyacımız var. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyamız giderek yaşlanıyor. Aile gibi güvenli bir sığınağa sahip olmayan toplumlarda intihar olayları, uyuşturucu, bağımlılık, diğer sorunlar almış başını gidiyor” şeklinde konuştu.

    Son dönemde aileyi hedef alan en büyük tehdidin küresel güç odaklarının teşvik ettiği ‘cinsiyetsizleştirme’ politikaları olduğunu söyleyen Erdoğan, “Uluslararası kimi şirketlerin, örgütlerin, kurumların da destek verdiği sapkın akımların hedefinde bizatihi aile kurumu vardır. Meselenin daha vahim tarafı bunun kişisel bir yaşam biçimi tarzından ziyade küresel bir dayatma haline dönüşmesidir. En küçük eleştirilerin dahi susturulduğu, itiraz edenlere adeta hayat hakkı tanınmadığı, insan fıtratını ve ailevi değerleri savunmanın imkansız hale geldiği, tepki gösterenlerin ekonomik, siyasi, diplomatik baskılandığı, hasılı bir avuç azgın azınlığın milyarlarca insani esir almaya çalıştığı küresel bir zorbalıkla karşı karşıyayız. Sadece kadın erkek arasındaki ilişkileri değil, çocuklarımızı da hedef alan saldırılar karşısında aileyi, dolayısıyla insanı korumak bizim görevimizdir” değerlendirmesinde bulundu.

    “Buradan bir kez daha ilan etmek isterim ki Türkiye ve Türk milleti, ‘küresel cinsiyetsizleştirme’ dayatmalarına kesinlikle boyun eğmeyecektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Evlatlarımızı bu sapkınların eline bırakmayacağız. Aile yapımızın dinamitlenmesine izin vermeyeceğiz. Bu noktada çok mühim bir rol oynayacak seçim vadimizde olan Aile ve Gençlik Bankası’nın kuruluşunu inşallah yakında gerçekleştiriyoruz. Meclisimizin onayını aldıktan sonra projeyi ilk etapta deprem bölgesinde hayata geçireceğiz. Böylece 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşamış, hemen her şeyini kaybetmiş gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız. Daha sonra Karadeniz doğalgazı ve Gabar petrolünden sağlayacağımız finansmanla projelerimizin kapsamını peyderpey genişleteceğiz. Devreye alacağımız diğer desteklerle hem aile yapımızı yoksulluk ve sapkınlık tehdidinden koruyacak hem de gençlerimize sahip çıkacağız” diye konuştu.

    Ailenin önemine BM kürsüsünde de değindiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu konudaki kararlığımızı sadece seçim meydanlarında değil tüm dünya huzurunda BM kürsüsünden de ifade ettim, ifade ettik. Çok açık ve net bir şekilde aile müessesini bekleyen tehdit ve tehlikelere dikkat çektik. Bu çağrımızın pek çok ülkede makes bulduğunu memnuniyetle ifade ediyoruz. Akıl, vicdan, izan, basiret sahibi toplumların desteğiyle bu mücadeleyi küresel ölçekte sürdüreceğiz. Küresel vicdanınıharekete geçmesi gereken bir diğer alan, hepimizin yüreğini parçalayan Gazze’dir. 7 Ekim’den beri İsrail yönetimi yaşadığı şoku bahane ederek Filistinli kardeşlerimize yönelik acımasız bir katliam gerçekleştiriyor. Şu anda tabii televizyon ekranlarında bizi izleyen bütün toplumlara özellikle sesleniyorum. Bu sabah da Katolik camiasına papa ve patrik vasıtası ile seslendim. Camiler, kiliseler, okullar, pazar yerleri, hatta hastaneler İsrail güçleri tarafından bombalanmaktadır” açıklamasını yaptı.

    Bugüne kadar İsrail’in Gazze ve Ramallah’a yönelik saldırıları neticesinde 6 binin üzerinde Gazzeli’nin şehit olduğu bilgisini paylaşan Erdoğan, ”Kahir ekseriyeti kadın ve çocuk olan 17 bin kişi yaralandı. Etrafı tamamen kuşatılmış 360 kilometrekarelik dar bir alanda yaşama tutunma mücadelesi veren 2.3 milyon insanın tepesine şu ana kadar tespit edilen 12 bin tondan fazla bomba yağdırıldı. Amerika orada, Avrupa orada, tüm imkanlarıyla orada. Tek tek gelip ziyarette bulunuyorlar. Gazze’deki konutların neredeyse yarısı kullanılamaz hale geldi. BM rakamlarına göre 600 bin Gazzeli yerlerinden edildi. BM ekipleri şu anda her an onlar da orayı terk etmeyi planlıyorlar. Tüm savaşlarda olduğu gibi burada da en büyük mağduriyeti kadınlar ve masum çocuklar yaşadı. Halen de yaşıyor. Gazze’de yansıyan haberler ve fotoğraflara bakıp da tepkisiz kalmak mümkün mü? Ne kadar sarsıcı olursa olsun hiçbir eylem böyle bir vahşeti meşru kılmaz. Gazze’ye yönelik saldırılar kendini savunma sınırını çoktan aşmış; açık bir zulme, mezalime, katliama ve barbarlığa dönüşmüştür. İşin üzücü yanı, medeni geçinen gayrimedenilerin bu vahşeti sadece seyretmesidir” açıklamasında bulundu.

    Avrupa Birliği Komisyonu’nun ateşkes açıklamalarına sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Avrupa Birliği Komisyonu dün çıkmış, ‘Henüz ateşkes çağrısı yapamayız’ diyor. Daha ne kadar insanın ölmesi lazım? Ne kadar çocuğun ölmesi lazım? Siz hesabınızı neye göre yapıyorsunuz, bunu bir açıklayın. Bilelim ateşkes ne zaman yapılır ne zaman yapılmaz. Eğer siz siyaset yapıyorsanız, biz de yapıyoruz. 40 yıldır siyasetin içindeyim. Hiçbir zaman bu tür vahşetlere seyirci kalmadık, kalamayız. Ağız birliği etmişçesine tüm Batılı ülkeler, İsrail yönetimini aklıselime davet etmek yerine saldırılara koşulsuz destek veriyor. Lafa gelince insan hak ve hürriyetleri konusunda ahkam kesenler, Gazzeli masumların hayat hakkını tam 19 gündür yok sayıyor. Ne oldu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi? Siz bu beyannameye hiç bakmıyor musunuz? İşlerine gelirse bakarlar, işlerine gelmediği için bakmazlar. Niye? Akan kan Müslüman kanı da onun için. Yardım gemisi göndermek yerine uçak gemisi, savaş gemisi göndererek hangi lobilere hizmet ettiklerini açıkça ortaya koyuyorlar. Bunun adı ikiyüzlülük, riyakarlıktır. Ateşe benzin dökmektir. Buradan soruyorum. AB Komisyonunun ateşkes çağrısı yapabilmesi için sayıyı versinler daha kaç çocuk ölmelidir. BM Güvenlik Konseyi’nin harekete geçmesi için daha kaç ton bombanın atılması gerekir. Batılı kuruluşların katliama dur demeleri için daha ne kadar sivil, kadın, yaşlı hayatını kaybetmelidir. Uluslararası yayın organlarının gerçekleri söylemesi, anlatması için kaç meslektaşları bombaların hedefi olmalıdır. Bölgemizi yangın yerine çeviren bu krizi sona erdirmek için daha ne kadar beklenmelidir. Gazze’de beyaz kefenlere sarılan her mazlumun vebali artık vebal olmaktan çıktı, yavrularını bulabilmek için vücutlarına yazıyorlar. Her masumun vebali bombaları atanlar kadar ikircikli tavırlarıyla buna fırsat verenlerin boynunadır. Savaş suçlarını aklamak için tüm ilkeleri çiğneyen medya organlarından saldırıları ısrarla görmezden gelen uluslararası kuruluşlara kadar herkes Filistin topraklarında yaşana vahşetin ortaklarıdır” dedi.

    Türkiye’nin her zaman mazlumun yanında bir tutum içinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bunu kabul etmedik, etmiyoruz, etmeyeceğiz. Bizim prensibimiz bellidir: Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Tek başımıza kalsak da hakkı ve hakikati haykırmaktan çekinmeyeceğiz. Acı da olsa muhataplarımız için rahatsız edici de olsa birilerinin konforlarını bozsa doğru bildiklerimizi açık yüreklilikle ifade edeceğiz. Bunun yanında Gazze halkının acil ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çabalarımızı daha da yoğunlaştırıyoruz, yoğunlaştıracağız. 7 Ekim’den bu yana bir taraftan diplomatik temaslarımızı her seviyede sürdürürken, diğer taraftan Gazze’ye insani yardımların ulaşması için gayret gösterdik. Mısır makamlarıyla iş birliği içinde şimdiye kadar 10 uçak dolusu yardım malzemesini El Ariş Havalimanı’na sevk ettik. Son olarak dün Gazze’nin en çok ihtiyaç duyduğu jeneratörleri gönderdik. 25 sağlık personelimizin tıbbi malzemelerle Mısır’a intikalini sağladık. Gazze’ye ulaştırılmak için Mısır’a gönderdiğimiz yardım malzemelerinin miktarı 200 tonu aşıyor. Kardeş Mısır ile birlikte yardımları Gazzelilere ulaştırmaya çalışıyoruz. Sahra hastanelerinin kurulmasından yaralıların tedavi edilmek üzere ülkemize getirilmesine kadar her türlü insani yardımı yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

    Hazırlıkları yürütülen sivil yardım gemisini de şartlar olgunlaşınca bölgeye göndereceklerini açıklayan Erdoğan, “Saldırılarda etkilenen çocuklara yönelik her türlü tıbbi, psikolojik her türlü desteği sağlamaya yönelik çalışmalarımız sürüyor. Eşim Emine Erdoğan himayesinde ilgili bakanlıklarımızın bu konudaki temasları devam ediyor. Özellikle çocukların getirilmesi ve onların burada himayesi noktasında. Bunun dışında yaraların hızlıca sarılması ve insani trajediler noktasında ne yapmak gerekiyorsa Türkiye olarak elimizi taşın altına koymaktan asla imtina etmeyeceğiz. Tıpkı 500 sene önce İsrail sana sesleniyorum; engizisyondan kaçan Musevilere alicenaplık gösterdiğimiz gibi, unutmayın açın tarih kitaplarınızı bakın, bunu biz yaptık. Tıpkı 2. Dünya Savaşı’nda soykırıma uğrayan Yahudi bilim adamlarına sahip çıktığımız gibi. Tıpkı Rusya-Ukrayna savaşında göç etmek zorunda kalanlara yardım ettiğimiz gibi. Suriyeli mazlumları bağrımıza bastığımız gibi. Tıpkı daha önce Kafkas ve Balkanlar’dan hicret ederek Anadolu’ya gelen kardeşlerimize kucak açtığımız gibi. Bugün de Gazze konusunda bizim yegane pusulamız vicdandır, merhamettir, insanı insan yapan kadim değerlerin ihyasıdır. Bizim için Gazzeli Filistinli, Suriyeli çocuklarla İsrail’deki çocuklar arasında hiçbir fark yoktur. Çünkü çocuk tüm kimliklerden, tanımlardan öte çocuktur” şeklinde konuştu.

    “Çocuklar öldürülürken sessiz kalmanın utancını kimse bize yaşatamaz” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Gözlerimizin önünde bir mezalime imza atılırken kimse bizden sükût etmemizi bekleyemez. Dilimizi bağlasak da böylesi bir vahşete sessiz kalmaya her şeyden önce vicdanımız el vermez. Bizim görevimiz hakkı tutup kaldırmak, kimliğine bakmadan mazlum ve mağdurların haykıran sesi olmaktır. Tarih soğuk betonların üzerinde sıra sıra dizilen masum çocuk cenazeleri karşısında susanlarla zor zamanda konuşanları, çalışanları, barış ve sükûnetin tesisi için samimiyetle koşturanları kaydetmektedir. Biz asırlardır hem haktan, hakkaniyetten ev adaletten yana olduk. Şimdi de hiçbir ayrım yapmadan mazlum ve mağdurun yanındayız. Dün olduğu gibi bugünde insanı, insan hayatını savunuyoruz, çocuklar ölmesin diye gayret ediyoruz. Türkiye yakın çevresindeki tüm insani mesellerlede dengeli bir duruş sergilemiştir. Filistin ve Gazze meselesinde tavrımızın doğruluğundan hiçbir şüphe duymuyoruz. Asıl sorgulanması gereken Gazze’deki katliamı görüp yüzünü başka tarafa dönenlerdir. Asıl hicap duyması gerekenler üç kuruş için zağarlık yapacak kadar onurunu, vakarını, vicdan pusulasını yitirenlerdir. Allah’ın izni ile biz ne kendimizi, ne ülkemizi ne de aziz milletimizi böyle bir duruma kesinlikle düşürmeyeceğiz. Buradan tekrar sesleniyorum. Şu Batı’nın sesini çıkarmayanları var ya, bunlar İsrail’e borçlu olanlardır ama Türkiye’nin İsrail’e borcu yok. Onun için biz rahatız, güçlüyüz. Hakkı haykırmaya devam edeceğiz.”

    Program sonrası Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş tarafından üzerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM‘de yaptığı konuşmadaki “Aileye sahip çıkmak insana ve insanlığın istikbaline sahip çıkmaktır” sözünün yazılı olduğu bir tablo hediye edildi.