Etiket: saldırı:

  • Bursa’da seyir halindeki araca silahlı saldırı

    Bursa’da seyir halindeki araca silahlı saldırı

    Olay saat 00.00 sıralarında Ertuğrulgazi Caddesi üzerinde meydana geldi. Yaşar Y. (33) arkadaşından aldığı otomobil ile evine gitmek üzere yola çıktı. O sırada henüz plakası ve sürücüsü belirlenemeyen araçtan tabancayla Yaşar Y.’ye ateş açıldı. Silahlı saldırıda başına ve sırtına isabet eden 2 adet mermi nedeniyle kanlar içinde kalan genç, aracı durdurarak arkadaşlarını telefonla arayarak yardım istedi. Yaralı genç, olay yerine gelen arkadaşları tarafından başka bir araca alınarak İnegöl Devlet Hastanesine götürüldü. Yaralının olduğu kamyonet, Acil Servis girişinde park halinde olan otomobile çarptı. Acil Servise alınan yaralının tedavisine başlandı. Yaralanın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Polis ekipleri, şüpheliyi arıyor.

  • Başkan Karakoç: “İnançlarımıza saldırılıyor”

    Başkan Karakoç: “İnançlarımıza saldırılıyor”

    Nilüfer Belediyesi’nin “LGBTİ+ bireylere (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) hizmet vermesi yönü ile Türkiye’de bir belediye bünyesinde kurulan ilk dayanışma merkezi olma özelliğini taşımaktadır.” açıklamasına değinen MHP Nilüfer İlçe Başkanı Levent Karakoç, “Nilüfer Belediyesi, kullandığı ifadeler aile yapımıza, inanç değerlerimize açıkça saldırı olarak görüyor ve kabul edilemez buluyoruz. İslâm dini, cinselliği tabii bir vakıa olarak kabul etmiştir. Cinsel ihtiyaçların makul ve meşru zeminde giderilmesine imkân vermiştir. Ancak cinselliğin insanlık onur ve değerini ihlâl edecek biçimde kontrolsüz kullanımını önleyici bazı sınırlamalar getirmiştir. Evliliği teşvik edip, aile hayatını ve kurumunu korumaya yönelik tedbirlerin alınması, iffetin ve neslin korunmasının dinin temel gayeleri arasında gösterilmesi, cinsel sağlık ve ahlâk eğitimine önem verilmesi, müstehcenlik, fuhuş ve zina ile mücadele edilmesi böyle bir anlam taşır. İslam dinine ve Türk töresinde hepimiz biliriz ki aile kavramı büyük önem arz etmektedir. Aile kavramı bizim olmazsa olmazımızdır. Çünkü güçlü bir millet, güçlü aileden olur” diye konuştu.

    Son zamanlarda topluma LGBT’yi sistemli ve bilinçli bir şekilde sokarak aile yapısına, gençlere ve inanç değerlerine açıkça saldırı planlandığını ifade eden Karakoç, “Cinsiyet eşitliğine danışmanlık ve hizmet adı altında Nilüfer Belediye Başkanlığı’nın bu erozyona aracı olması şehrimiz adına üzüntü vericidir. Sosyal tabanda hiçbir karşılıkları olmadığı halde, ahlaksız fiillerini topluma dayatmak için her türlü provokatif eylem içerisinde yer alan sapkın düşünceye hizmet etmek Nilüfer İlçesine ne kazandıracaktır? LGBT adı her türlü hayâsızlık ve ahlaksızlığı normalleştirip, Türk aile yapısını bozmak için çalışan sapkın LGBTİ’ye hizmet verecek bu birimin acilen kapatılması gerekmektedir. Nilüfer Belediye Başkanlığına bu çağrıyı yazarken konunun sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.

  • İstiklal Caddesi’nde anlamlı yürüyüş

    İstiklal Caddesi’nde anlamlı yürüyüş

    Geçtiğimiz Pazar günü İstiklal Caddesi’nde yaşanan hain terör saldırısının ardından anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ile birlikte Galatasaray Lisesi’nin önünde bir araya gelen 40 ülkenin başkonsolosları ve farklı inançlardan cemaat liderleri, saldırının meydana geldiği yere doğru yürüdü. Yürüyüşün sonunda konuşan Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, yapılan saldırının birlik ve beraberliği bozmaya yönelik olduğunu, şiddetle kınadıklarını söyledi. Yürüyüşe katılan konsoloslar ve cemaat liderleri ise terörü lanetleyerek birlik ve beraberlik mesajları verdi.

    “Yapılan saldırı, istiklalimize, birliğimize, beraberliğimizedir, kalleşçedir ve şiddetle kınıyoruz”

    Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, “Birlikte olduğumuzu ve hiç kimsenin bu birlik ve beraberliği bozamayacağını buradan tüm dünyaya haykırıyoruz. Terörün dini yok, ırkı yok, mezhebi yok, cinsiyeti yok. Nereden, kimden gelirse gelsin, terörü hep birlikte lanetlemek üzere buradayız. Dileriz bu son olur ve bir daha bu topraklarda ve dünyanın hiçbir yerinde terör eylemlerine şahit olmayız. Bu duruş terör örgütlerine ve teröristlere karşı, her türlü terör örgütüne karşı bir duruştur. İstiklal Caddesi’ndeyiz. Bu caddenin ismi bizzat Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından İstiklal mücadelemizin ismini taşıdığı için verilmiş. Bu isme ayrı bir önem veriyoruz. Yapılan saldırı, istiklalimize, birliğimize, beraberliğimizedir, kalleşçedir ve şiddetle kınıyoruz” dedi.

    “İnşallah bu son olur ve dünyada terör olayları son bulur”

    Törende konuşan Musevi Hahambaşı İshak Haleva, “Küçükken bu caddede gezerken neşe doluydu. Hala da neşe dolu ama maalesef bu çok feci olay bizi çok üzdü. Tanrıya duam, temennim bir daha böyle bir terörün olmamasıdır. Hiçbir anne, hiçbir çocuk yetim kalmasın. Bu çocuklar bizlere cennetten dua edecek. Artık bu dünyaya barış, birlik ve güzellik dilerim. İnşallah bu da son olur ve dünyada terör olayları son bulur” diye konuştu.

    “Allah’tan Türkiye’ye, Ortadoğu’ya ve tüm dünyaya huzur ve barış ihsan etmesini diliyoruz”

    Türkiye Ermeni Patriği Şnork Donikyan ise, “Bu saldırı birçok insanın ölmesine ve yaralanmasına sebep olmuş, maddi hasar meydana gelmiş ve infiale neden olmuştur. Şahsım ve toplumum adına, bu saldırıdan etkilenen herkes ile dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtiyor, şehit olan vatandaşların ailelerin baş sağlığı diliyor, onların ruhları ve yaralı olanların bir an önce iyileşmesi için dua ediyoruz. Herkesin barış, huzur ve güvenli bir yaşam sürdürebilmesi için, Allah’tan Türkiye’ye, Ortadoğu’ya ve tüm dünyaya huzur ve barış ihsan etmesini diliyoruz” şeklinde konuştu.

    Konsoloslar da terörü kınadı

    Saldırıdan duydukları üzüntüyü dile getiren Arnavutluk İstanbul Başkonsolosu Blerta Kadzadej, “Bu hain saldırıya gerçekten çok üzüldüm. Kendim ve ülkem adına hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Birlik ve dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtiyorum” derken, Ukrayna İstanbul İstanbul Başkonsolosu Nedilskyi Roman ise, “Başkan Zelensky’nin de dediği gibi, Türk halkının yanındayız. Biz de 9 aydır. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Ülkemizde bir savaş var. Terörizmi kınıyoruz ve Ukrayna olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin yanındayız” ifadelerini kullandı.

  • Hayatını kaybeden öğretmenin son sözleri

    Hayatını kaybeden öğretmenin son sözleri

    Taksim’de dün meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybeden anne kız Arzu Özsoy ve Yağmur Uçar’ın Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemleri devam ediyor. Yakınlarının ise Adli Tıp Kurumu önünde bekleyişi sürerken, Özsoy’un öğretmen olduğu öğrenildi. Öğrencilere attığı son mesajı ortaya çıktı. Özsoy mesajında, “Bir haftalık tatilde bazı tekrar çalışmalarımız olacak. Ben fotokopi verdim, dosyalarında. İkinci olarak da 2 kitap özeti istedim. İster Türkçe defterlerine ister dosya kağıdına ama özenli bir yazı ile. Almanca öğretmeni

    Şahin bey de ödevini gönderdi iletiyorum. İngilizce de gönderdiğinde ileteceğim. İyi tatiller diliyorum” ifadelerini kullandı.
    Öğrencisinin velisi Uğur Erdem Sufracı, “ Arzu hoca hayat dolu bir insandı. Öğrenci yetiştirme konusunda çok iyi bir öğretmendi. Öğrencilerle iletişimi çok iyiydi. Haberi aldığımız andan itibaren çocuklarla paylaşamadık. Boğazımızda düğümlendi. Yakınlarının başı sağ olsun. En sonra kendisi bir gün önce bize mesaj attı. Ara tatilde yapması gerekenleri ve iyi tatil dileklerini iletti kendisi. Şok olduk” dedi.

  • Malatyada Si̇lahlı Saldırı: 1 Yaralı

    Malatyada Si̇lahlı Saldırı: 1 Yaralı

    Malatya’da silahlı saldırıya uğrayan bir kişi yaralandı. Yaralı şahıs tedavi altına alınırken, polis ekipleri kaçan şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

    Olay, Battalgazi ilçesine bağlı Aslanbey Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Çakmak Sokak’ta yaya olarak ilerleyen F.S.’ye üzerinde iki kişinin bulunduğu motosikletten ateş açıldı. Açılan ateş sonucu sağ bacağına isabet alan F.S. yaralanırken şüpheliler bölgeye geldikleri motosiklet ile kaçarak uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edilirken, yaralı şahıs Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

    Bölgede çalışma yapan ekipler bir adet boş kovan bulurken, olayda tetiği çeken kişi olarak belirlenen S.A.’nın yakalanması için çalışma başlattı.

  • Diyarbakır'da polis memuru Atakan Arslan'ın şehit edildiği saldırının faillerine ağırlaştırılmış müebbet istemi

    DİYARBAKIR (AA) – Diyarbakır'da polis memuru Atakan Arslan'ın şehit edildiği silahlı saldırıya ilişkin soruşturma tamamlandı.

    Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca Arslan'ın şehit olduğu saldırıyla ilgili tutuklu Muhammed Emir Cura ve Ferit Aytekin ile onlara yardım eden 4 sanık hakkında hazırlanan iddianame, 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

    İddianamede, 30 Mayıs'ta şehit polis memuru Arslan'ın da yer aldığı görevli ekibin 5 Nisan Mahallesi'nde Cura, Aytekin ve Mehmet Aydın'ı şüpheli hareketlerinden dolayı takibe aldığı belirtildi.

    Şüpheli Aytekin ve Cura'nın, Arslan'ın önünden geçtikten bir süre sonra üzerlerinde bulunan ruhsatsız tabancaları birbirlerine vermek suretiyle değiştirdikleri bildirilen iddianamede, bunun üzerine Arslan'ın "dur polis" şeklinde ihtarda bulunduğu kaydedildi.

    Aydın, Aytekin ve Cura'nın kaçmaya başlaması üzerine Arslan'ın kovalamaya başladığı ve girdikleri sokakta yakaladığı sırada sanıkların ruhsatsız tabancalarla ateş ettiği aktarılan iddianamede, yaralanan Arslan'ın kaldırıldığı hastanede şehit olduğu anımsatıldı.

    – Olayın faili Cura delilleri yok etmek için tişörtünü diğer şüpheliyle değiştirmiş

    İddianamede, sanık Cura'nın olaydan sonra aynı mahallede bekar evi olarak kullandıkları bir eve gittiği ifade edilen iddianamede, şunlara yer verildi:

    "Cura, saldırıda kullandığı silahı A.K'ye vererek 'Bu silahı kaybedin, beni de bu beladan kurtarın.' dediği ve sonrasında S.T'nin tişörtünü giyerek kendi tişörtünü de S.T'ye vererek elini yüzünü yıkadıktan sonra evden ayrılmıştır. Şüpheli S.T. Cura'ya tişörtünü vererek, onun tişörtünü de kendisi alarak suç delillerini gizleme veya yok etmek kastıyla hareket ettiğine yönelik yeterli şüphe oluşmuştur. Şüpheliler A.K. ve M.E. de söz konusu silahı siyah poşete koyarak gece polise silah bulduklarına dair ihbarda bulunmuştur. Yapılan inceleme sonucunda Arslan'ın ölümüne sebebiyet veren silah ile aynı silah olduğu anlaşılmıştır."

    – Olay yerindeki kovan ve deforme mermi Cura'nın silahından atıldı

    Hazırlanan uzmanlık raporunun da yer aldığı iddianamede, olay yerinde bulunan kovan ve deforme olan merminin Cura tarafından olayda kullanılan silahtan atıldığının tespit edildiği belirtildi.

    İddianamede, Cura ve Aytekin'in ifadelerinde suçu birbirine attığını, savunmalarına itibar edilmediği ve suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı belirtildi.

    İddianamenin değerlendirme ve sonuç kısmında ise şunlar yer aldı:

    "Şüpheli Cura, yakalanmamak amacıyla görevi gereği ihtarda bulunarak müdahale eden polis memurunun hayati bölgelerine hedef alarak öldürmek kastıyla hareket etmiştir. Şüphelilerden Aytekin ise Cura'ya 'geldi geldi' diye bağırarak ve üzerindeki silahı maktule doğrultarak Cura'nın eylemine asli fail olarak iştirak etmiştir. Şüpheli Aydın ise ihtardan sonra şüphelilerin yanında bulunarak onlara manevi olarak cesaret verdiği ve sonradan polislerin takibini imkanını ortadan kaldırmak amacıyla farklı yöne kaçarak şüphelilerin eylemine yardım eden olarak iştirak etmiştir."

    Şüphelilerin üzerlerine atılı suçları işlediklerine yönelik yeterli şüphenin oluştuğu, biyolojik inceleme raporları dışında tüm delillerin toplandığına işaret edilen iddianamede, "Olayda kullanılan 2 silahın şüpheliler Cura ve Aytekin'in olay öncesinde 2 kez el değiştirdiğinin sabit olması nedeniyle biyolojik inceleme raporlarının suçun sübutuna etki edecek nitelikte olmadığı anlaşılmıştır. Raporların mahkeme aşamasında da alınabileceği ve bu nedenle şüphelilerin cezalandırılmalarına karar verilmelidir." denildi.

    – İstenilen ceza

    İddianamede, Muhammed Emir Cura ve Ferit Aytekin'e, "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme" ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 1 yıldan 3 yıla kadar hapis, Mehmet Aydın'a "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme" suçuna "yardım eden" sıfatıyla 15 yıldan 20 yıla kadar, olaydan sonra şüphelilere yardım eden A.K. ve M.E'ye, "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçundan 1 yıl 6 aydan 8 yıla kadar, S.T hakkında da ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

  • Birliğine ait bilgileri terörist örgütle paylaşan ABD'li asker tutuklandı

    WASHINGTON (AA) – ABD'li bir asker, birliğine ait bilgileri, kendilerine saldırı düzenlemeyi planlayan satanist Neo-Nazi örgütü "Dokuz Açılar Tarikatı"yla (O9A) paylaştığı gerekçesiyle tutuklandı.

    ABD Adalet Bakanlığından yapılan açıklamada, 22 yaşındaki piyade er Ethan Mezler'in iki yıl önce ABD ordusuna katıldığı, aynı yıl içinde satanist ve anarşist örgüt O9A'ya katıldığı belirtildi.

    Ekim 2019'da yurt dışındaki bir üsse atanıp Nisan 2020'de başka bir üste görevlendirilen Mezler'in, bu süreçte birliğine yönelik saldırı planlayan O9A tarikatı ve onunla bağlantılı "Rape Waffen Tümeni" isimli bir grupla iletişime geçtiğinin tespit edildiği bildirildi.

    Er Mezler'in, birliğinin bulunacağı yerleri ve güvenliğine ait birçok gizli bilgiyi grupla paylaştığı ifade edilen açıklamada, sanığın yaptığı yazışmada, söz konusu saldırıyı "Cihatçı bir saldırı" olarak nitelediği; bu saldırıda kendisini de feda edeceğini ifade ettiği belirtildi.

    Açıklamada, 17 Mayıs'ta da birliğine ait gizli bilgileri, bir El Kaide üyesiyle paylaşan Mezler'in, 24-25 Mayıs tarihlerinde ise birliğindeki asker sayısından, bulundukları üssün gözlem ve savunma kapasitesine kadar çok daha spesifik bilgileri paylaştığının ortaya çıktığı kaydedildi.

    Üsse daha büyük zayiat verilmesi için daha detaylı bilgiler paylaşacağına söz veren Mezler'in, bu süre zarfında kendi iradesiyle teslim olduğu ve FBI'ya suçunu itiraf ettiği bildirildi.

    Açıklamada, New York eyaleti Manhattan Bölge Mahkemesinde yargılanacak Mezler, 6 ayrı suçlama nedeniyle 3 kez müebbet ve 45 yıl hapis cezasına çarptırılması istemiyle yargılanacak.

    1960'larda kurulduğu iddia edilen Dokuz Açılar Tarikatı, şiddet yanlısı ırkçılığın yanı sıra Yahudi karşıtlığıyla da biliniyor.

  • Birliğine ait bilgileri terörist örgütle paylaşan ABD'li asker tutuklandı

    WASHINGTON (AA) – ABD'li bir asker, birliğine ait bilgileri, kendilerine saldırı düzenlemeyi planlayan satanist Neo-Nazi örgütü "Dokuz Açılar Tarikatı"yla (O9A) paylaştığı gerekçesiyle tutuklandı.

    ABD Adalet Bakanlığından yapılan açıklamada, 22 yaşındaki piyade er Ethan Mezler'in iki yıl önce ABD ordusuna katıldığı, aynı yıl içinde satanist ve anarşist örgüt O9A'ya katıldığı belirtildi.

    Ekim 2019'da yurt dışındaki bir üsse atanıp Nisan 2020'de başka bir üste görevlendirilen Mezler'in, bu süreçte birliğine yönelik saldırı planlayan O9A tarikatı ve onunla bağlantılı "Rape Waffen Tümeni" isimli bir grupla iletişime geçtiğinin tespit edildiği bildirildi.

    Er Mezler'in, birliğinin bulunacağı yerleri ve güvenliğine ait birçok gizli bilgiyi grupla paylaştığı ifade edilen açıklamada, sanığın yaptığı yazışmada, söz konusu saldırıyı "Cihatçı bir saldırı" olarak nitelediği; bu saldırıda kendisini de feda edeceğini ifade ettiği belirtildi.

    Açıklamada, 17 Mayıs'ta da birliğine ait gizli bilgileri, bir El Kaide üyesiyle paylaşan Mezler'in, 24-25 Mayıs tarihlerinde ise birliğindeki asker sayısından, bulundukları üssün gözlem ve savunma kapasitesine kadar çok daha spesifik bilgileri paylaştığının ortaya çıktığı kaydedildi.

    Üsse daha büyük zayiat verilmesi için daha detaylı bilgiler paylaşacağına söz veren Mezler'in, bu süre zarfında kendi iradesiyle teslim olduğu ve FBI'ya suçunu itiraf ettiği bildirildi.

    Açıklamada, New York eyaleti Manhattan Bölge Mahkemesinde yargılanacak Mezler, 6 ayrı suçlama nedeniyle 3 kez müebbet ve 45 yıl hapis cezasına çarptırılması istemiyle yargılanacak.

    1960'larda kurulduğu iddia edilen Dokuz Açılar Tarikatı, şiddet yanlısı ırkçılığın yanı sıra Yahudi karşıtlığıyla da biliniyor.

  • Arkadaşıyla parkta oturan genç saldırıya uğradı

    Arkadaşıyla parkta oturan genç saldırıya uğradı

    Bursa’da arkadaşıyla buluşmak için gittiği parkta bir kişinin sopalı saldırısına uğrayan 20 yaşındaki genç hastanelik oldu, başına 4 dikiş atıldı.  Taraflar birbirinden şikayetçi olurken, şahısların ifadesini alan polis soruşturma başlattı.

    Olay, Nilüfer İlçesi Üçevler Mahallesi Orman Sokak’da bulunan bir parkta meydana geldi.

    İddiaya göre, parkta arkadaşıyla yürüyüş yapan 20 yaşındaki Berk Can Acar, yağmurun başlamasıyla çocuk parkındaki kaydırağın çatısının altına sığınarak yağışın dinmesini beklemeye başladı. O sırada parka çocuğunu getiren bir adam ise iki gencin davranışlarını uygunsuz bulup önce uyardı, sonrasında gençleri kovalamak istedi.

    Tartışma çıkınca adam parktan bulduğu bir sopayla Berk Can Acar’ın önce ayağına sonra başına ve vücudunun çeşitli yerlerine de vurarak gencin yaralanmasına sebep oldu. Bu sırada sopa darbelerine karşılık veren Acar ise adamın gözüne yumruk attı. Durumu gören çevredeki bir vatandaş Acar’a ilk müdahaleyi olay yerinde yaparak sağlık ve polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı genç ambulansla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Hastanede tedavi altına alınan Acar’ın başına dört dikiş atıldığı öğrenildi.

    “Hastaneye gittiğimde kafama dört dikiş atıldı”

    Hastanede tedavisi tamamlanan Berk Can Acar olayın hala şokunu yaşadığını belirterek, ’’ O gün Üçevler Mahallesinde bulunan arkadaşımı ziyarete gittim. Sonra aniden yağmur bastırdı. Biz de sağanak yağıştan korunmak için parkta kaydırağın çatısı altına sığındık. O sırada eli sopalı bir adam gelerek banka oturdu. Aradan 15-20 saniye geçmeden küfür ve hakaret etti. Bizim oradan gitmemizi istedi. Bizde kötü bir şey yapmadığımızı ifade ederken, sopayla bacağıma vurdu. Ayağa kalkmaya çalışırken kafama darbe indirdi. Sonrasında tişörtüm’den tutarak beni aşağıya itti. Tam giderken sırtıma da sopayla saldırdı. Geri dönüp kendimi savunmak için yüzüne yumruk attım. Adamın gözlüğü düşünce bizde o sırada kaçmaya başladık. O sırada mahalle sakini bizi görüp ilk yardım çantası getirdi. Ambulansla hastaneye gittiğimde başıma 4 dikiş atıldı. Kolumda morluklar var. Sırtımda sopa izleri var. Bugün bizim başımıza gelen yarın herkesin başına gelir. Bu tarz kişilerin gerekli cezai işlem almasını istiyorum. Zaten karakola gidip şikayetçi de oldum’’ dedi.

    Adam kendisi giderek karakola ifade verdi

    Olayın ardından sopayla Berk Can Acar’ı darp eden İ.S. ise karakola giderek ifade verdi. Acar’ın gözüne yumruk atması sonucu yaralandığını belirten İ.S. de Acar’dan şikayetçi oldu. Çocuğu ile parka gittiklerini belirten İ.S. “İki gencin parkta uygunsuz şekilde durduklarını gördüm. “Burada böyle şeyler görmek istemiyorum” diyerek uyardım. Sonrasında gitmemekte ısrar edince parktan bulduğum sopayla birkaç kez ayağıma vurdum. Dikkate almayınca yanlarına giderek sözlü uyarıda bulundum. Yakama yapışınca bende sinirlendim ve sopayla ayağına vurdum. Sonra birbirimize girdik. O sırada gözüme yumruk geldi. Gözümün altı açıldı. Bende şikayetçiyim’’ dediği öğrenildi.