Etiket: salgın

  • Bakan Koca’dan maymun çiçeği virüsü açıklaması

    Bakan Koca’dan maymun çiçeği virüsü açıklaması

     

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, maymun çiçeği virüsüne ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, “Yeni bir tedirginlik alanı oluşturmamak gerektiği kanaatindeyim. Bugüne kadar maymun çiçeğinde vaka bizde olmadı. Maymun çiçeği hastalığının bir pandemi sebebi olacağına inanmıyorum. Çünkü damlacık enfeksiyonu ile bulaşmadığını, yakın temasla bulaştığını biliyoruz. Bu konuda gereksiz bir tedirginlik olmamalı. Bakanlığımız yakından takip etmekte” dedi.

    ÇİÇEK AŞISI YÜZDE 80-85 ETKİLİ

    Maymun çiçeğinde çiçek aşısının etkili olup olmadığı sorusu üzerine Koca, “Çiçek aşısının yüzde 80-85 etkili olduğunu biliyoruz. Bu konuyla ilgili 1970’den beri geliştirilmiyor. ABD başta olmak üzere bazı ülkelerin canlı virüsü imha etmediğini görüyoruz. Biz de bu noktada Bilim Kurulu ile geliştirme için neler yapılır istişare halindeyiz. Dünyada canlı virüs aşısının imha edildiği dönem yaşanmışken gereği yapılmamıştır” ifadelerini kullandı.

    SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ÖZLÜK HAKLARI

    Sağlık çalışanlarının özlük hakları konusunda da Koca, “Cumhurbaşkanımız müjdeyi 14 Mart günü vermişti. Sağlık çalışanları, başta hekimler olmak üzere 5 maddede özetledi. Sağlıkta şiddet yasaları Meclisten geçti. Bugüne kadar hiçbir meslek grubuna yapılmamış olan yasal çalışma, hekimlere şiddet katalog suçlara alındı. Cinayetle aynı oldu. Önemli gelişme. Emeklilikle ilgili çalışılıyor, özlük hakları çalışması yapılıyor. Grup başkanvekili açıklamasıyla Meclis gündemine geleceğini söylemişti. Bu ay geleceğini düşünüyoruz. Meclisin iradesinde olduğunu belirtmek isterim. Sağlık çalışanlarımız, Cumhurbaşkanımızın müjdelediği 5 maddenin gündeme girmesi ile sorunların çözülmesi ile devletin yapacağının bilinmesi lazım. Biz sağlık çalışanı ve hekim olarak saygınlığı kaybetmemeliyiz” şeklinde konuştu.

    COVİD YOĞUN BAKIM SERVİSLERİNDE SON DURUM

    Covid-19 yoğun bakımlarında hasta olup olmadığı sorusuna Bakan Koca, “Yoğun bakımdaki hasta sayısı düştü. Birçok ilimizde yoğun bakımın kapalı olduğunu söyleyelim” cevabını verdi.

  • Kuzey Kore’de vaka sayısı 2 milyona yaklaştı

    Kuzey Kore’de vaka sayısı 2 milyona yaklaştı

    Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un devletin Covid-19 salgınıyla mücadele kapasitesindeki yetersizliği eleştirmesinin ardından sağlık otoriteleri harekete geçti.

    ÜLKE ÇAPINDA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI

    Devlet kontrolündeki Kore Merkezi Haber Ajansı (KCNA) ülkede, dezenfektanlar ve termometreler dahil olmak üzere ilaç ve tıbbi malzeme üretiminin artırıldığını açıkladı. Ülke çapında sokağa çıkma yasağı uygulayan Kuzey Kore’nin geleneksel ilaçların üretimini artırmak için de çalışmalar yürüttüğü öğrenilirken, söz konusu ilaçlar “hastalığın tedavisinde etkili” olarak nitelendirildi.

    KCNA tarafından yapılan açıklamada, Pyongyang ve yakınındaki bölgelerde bulunan fabrikaların tıbbi malzemeleri “yıldırım hızıyla ürettiği” belirtilirken, dezenfeksiyon çalışmalarının da yoğunlaştırıldığı kaydedildi. KCNA ayrıca “Antiseptik solüsyon üretmek için Pyongyang’a acilen binlerce ton tuzun sevk edildiğini” duyurdu.

    ÖLÜ SAYISI 63’E YÜKSELDİ

    Açıklamasında Kuzey Kore’deki şüpheli Covid-19 vakalarındaki artışa değinen KCNA, 262 bin 270 kişinin daha yüksek ateş belirtisi gösterdiğini belirtti. Elde edilen son veriler ile birlikte toplam vaka sayısı 1 milyon 978 bin 230’a ulaşırken, 1 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle Covid-19 şüpheli ölümlerde yaşamını yitirenlerin sayısının 63’e yükseldiği bildirildi. Covid-19 hasta sayısına dair net bir bilgi ise henüz paylaşılmadı.

    KİM’DEN HÜKÜMET KURMAYLARINA ELEŞTİRİ

    Kuzey Kore yaklaşık 2 yıllık sürenin ardından ilk Covid-19 vakasını resmi olarak geçtiğimiz perşembe günü doğrulamış, tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle Kuzey Kore’nin insani bir krizle karşı karşıya kalabileceği yorumları yapılmıştı. Son olarak Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un, “Zaman hayattır prensibinin geçerli olduğu salgın döneminde, devletin krizle başa çıkma kapasitesindeki yetersizlik zorlukları artırdı” sözleriyle hükümet kurmaylarını eleştirdiği kamuoyuna yansımıştı.

  • Şanghay’da ilk can kayıpları bildirildi

    Şanghay’da ilk can kayıpları bildirildi

    Çin’in Şanghay kentinde Covid-19 salgınının son dalgasında ilk can kayıpları gerçekleşti. Yaşları 89 ila 91 arasında değişen 3 kişinin Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiği, 3 kişinin de altta yatan ciddi rahatsızlıkları bulunduğu ve aşısız olduğu belirtildi.

    25 milyonun üzerinde nüfusa sahip Şanghay’da pazar günü 2 bin 417 semptomatik, 19 bin 831 asemptomatik vaka tespit edildi. Üç haftadan fazla süredir karantina uygulanan kentte 1 Mart’tan bu yana toplam 372 bin vaka kayıtlara geçti.

    Öte yandan, yerel makamlar, Şanghay’da üretimin ve işletme faaliyetlerinin aşamalı olarak başlamasına ilişkin bir plan açıkladı. Şanghay Belediyesi tarafından açıklanan planda, işletmelerden salgın tedbirlerine sıkı şekilde bağlı kalarak çalışanların yeniden işbaşı yapmalarını sağlamaları istendi. Plana göre, personele kapalı döngü sistemi yönetimi uygulanacak ve düzenli olarak nükleik asit testi yapılacak.

  • Umutlandıran açıklama: Daha kötüsü gelmeyecek

    Umutlandıran açıklama: Daha kötüsü gelmeyecek

    KTÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aydın, koronavirüsün mutasyona uğramaya ve yeni varyantlar oluşturmaya devam edeceğini belirtti. Salgında en büyük silahın aşılanma olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Aydın, “En son oluşan Omicron varyantı, kendi içinde ikinci bir varyant oluşturdu ama Omicron türü varyant. Bu varyant atasal virüsten çok uzaklaştı. 60’a yakın mutasyon yaptı. Bütün bu mutasyonların geri dönüp, Delta’ya veya Alfa’ya benzeyen yeni varyant oluşumunu beklemiyoruz. Yeni oluşacak varyantların Delta gibi ciddi sağlık sorunu yaratabileceğini öngörmüyoruz. Varyant oluşumu devam edecek ama iyi yönde devam edeceğine yönelik kanılarımız var. Daha kötü bir varyant gelmeyecek” dedi.

    ‘TEDBİRLERE UYALIM, AŞILARIMIZ OLALIM’

    Dünyayı etkisi altına alan Omicron varyantının öldürücü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aydın, “Ülkemizde her gün 100’ün üzerinde insan hayatını kaybediyor. Dünyada düşünürsek, 6 milyonun üzerinde insan öldü. Dünyada hala aslında en çok ölümlerin de Omicron döneminde olduğunu unutmayalım. Evet, daha hafif hastalık yapıyor ama aralık, ocak, şubat aylarında günlük 250-300 kişi hayatını kaybetti. Dolayısıyla bu varyantın sağlıklı insanlarda sorun çıkarması düştü, aşılılarda sorun çıkarması düştü ama diğer insanlarda sorun yaratmaya devam ediyor. Dolayısıyla kendi içinde oluşturacağı varyantları, bundan daha fazla öldürücü olmasını beklemiyoruz ama azcık değişse de mevcut öldürücülüğü sağlık sorunu olan insanlarda hala yüksek. O nedenle mutlaka hijyen kurallarına ve riskin olabileceği yerlerde maske kuralına uymaya gayret edelim. Elbette gün gün takip ediyoruz ve önümüzdeki günlerde de bu virüse yakalananların sayısı giderek düşüyor ama hatırlayın; bir insana bulaşmış ve o insandan bütün ülkemize yayıldı. Böyle bir durumun oluşmaması için ‘Tehlike geçti’ haberini Sağlık Bakanlığı’ndan alıncaya kadar tedbirli davranalım. Sektörlerimizin kapatıp, faaliyetlerini durduracak bir tehlikenin olmadığını ekleyelim. Tedbirlere uyalım en önemlisi de aşılarımızı olalım ve bunları tamamlayıcı aşılarımızla tamamlayalım” diye konuştu.

  • Bilim Kurulu üyesinden normalleşme açıklaması

    Bilim Kurulu üyesinden normalleşme açıklaması

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, 3 büyükşehirde vakaların düştüğünü hatırlatarak, “Tam doz aşılı popülasyonun yüzde 70’in üzerine çıkması gerekiyor. Türkiye’de şu an aşılanma oranı yüzde 50-60 arası. Normalleşme anlamında bunu yüzde 70’in üzerine çıkarmamız gerekiyor” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı 12-18 Şubat’ı kapsayan vaka sayısı haritasına göre, 100 bin kişide görülen vaka sayısı; son 1 haftada İstanbul, Ankara ve İzmir’de azaldı. Haritaya göre, İstanbul’da 100 bin kişide görülen vaka sayısı son 1 haftada 717,58’den 617,50’ye, Ankara’da 1323,97’den 1216,83’e, İzmir’de ise 1017,38’den 776,25’e düştü.

    ‘DÜŞÜŞÜN BELİRGİN OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ’

    Son verileri değerlendiren Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, Türkiye genelindeki vaka sayılarında son 3 haftadır düşüş yaşandığını belirterek, “Özellikle bu son haftada ciddi düşüş var. Bu düşüşün önümüzdeki günlerde daha da belirgin olacağını düşünüyoruz. 3 büyükşehirde ülke nüfusunun büyük bir bölümü yaşıyor dolayısıyla sayılar düşmeye devam edecektir. Ankara, İstanbul ve İzmir’de düşüşün gerçekleşmesi sevindirici. Artık küçük ve orta ölçekli illere dikkat etmek gerek. 15 günlük yarıyıl tatili süresince büyük illerden küçük illere seyahatler oldu. Bu kısa gidiş gelişlerde virüs o kentlere taşındı” dedi.

    ‘SEYAHATLERİN ETKİSİNİ GÖRECEĞİZ’

    Küçük ve orta ölçekli kentlerde düşüşün beklenen oranda olmayabileceğini söyleyen Prof. Dr. Şener, “Yarıyıl tatili nedeniyle bu dönem, aslında o seyahatlerin etkisini göreceğiz. Anadolu illeri ve sahil şeridini buna dahil edebiliriz. Bu kentlerde düşüş daha yavaş olacaktır. Mart ayının ikinci yarısından itibaren bu illerde de düşüş göreceğiz çünkü Omicron varyantının süreci böyle oldu. Girdikleri ülkelerde önce pik yaptı sonra takip eden 3 hafta içinde keskin düşüşler yaşandı. Türkiye’de 1 hafta gecikmeli de olsa, şu an yaşanan süreç beklenen bir sonuç. Önümüzdeki günlerde bu düşüşü daha keskin göreceğiz ama tedbiri elden bırakmamak gerek” diye konuştu.

    NORMALLEŞME TAKVİMİ

    Keskin düşüşlerin etkisiyle normalleşme takviminin açıklanıp açıklanmayacağı konusunda da değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Şener, “Bunu öngörebilmek çok zor çünkü bizim aşılanma oranlarımız çok dalgalı. Vaka hızının düşmesi tabii ki sevindirici ama bir taraftan da geleceğe umutla bakabilmek için aşılanma oranının yükselmesi gerekiyor. Aşılanma oranı şimdi hızlı yükseliş trendinde değil. Turkovac’ın ilk girdiği zaman aşılanma hızında ciddi bir tırmanış oldu. Vatandaşlarımızda merak ve ilgi uyandırdı. Turkovac temelli aşılanma hızında ciddi bir tırmanış oldu ama şimdi aşılanmada bir tırmanış yok. Bunu biraz daha yukarı çıkarmak gerekiyor. Tam doz aşılı popülasyonun yüzde 70’in üzerine çıkması gerekiyor. Türkiye’de şu an aşılanma oranı yüzde 50-60 arası. Normalleşme anlamında bunu yüzde 70’in üzerine çıkarmamız gerekiyor. Çünkü Avrupa’da tam doz aşılama oranının yüzde 70’in üzerinde olan ülkelerde normalleşme takvimi açıklandı. Türkiye için de bu baraj aşıldığı andan itibaren bizim içimiz daha rahat olacak” dedi.

  • Salgında tıbbi atık krizi büyüyor

    Salgında tıbbi atık krizi büyüyor

    Dünya Sağlık Örgütü Salı günü yaptığı açıklamada, Covid salgının on binlerce ton atığa sebep olduğunu belirterek bu Covid tıbbi atıklarının dünya çapında sağlık hizmetleri atık yönetimi sistemlerine muazzam bir yük getirdiğini vurguladı.

    DSÖ’nün küresel sağlık hizmeti atıkları analiz raporu Mart 2020 ile Kasım 2021 arasında ortak bir Birleşmiş Milletler acil durum girişimi aracılığıyla gönderilen yaklaşık 87.000 ton kişisel koruyucu malzemeleri baz alınarak hazırlandı. Raporun, bu malzemelerin kullanıldıktan sonra tıbbi atık olarak çöpe atılması analizine dayandığı belirtildi. DSÖ, raporunda BM girişimi dışında halkın kullanıp attığı tek kullanımlık maskeleri kapsamadığını vurguladı.

    8 MİLYAR COVİD AŞISI 144 BİN TON EK ATIK YARATTI

    Raporda göz önüne alan diğer veriler arasında; 2.600 ton bulaşıcı olmayan atık (çoğunlukla plastik) üretme potansiyeline sahip 140 milyondan fazla Covid test kiti, bir olimpik yüzme havuzunun üçte birine eşdeğer 731 bin litre kimyasal madde, dünya çapında uygulanan 8 milyar Covid aşısının ürettiği 144 bin ton ek atık yer aldı.

    30 Ocak, DSÖ’nün Covid-19’u uluslararası hukuka göre en yüksek uyarı seviyesi olan ‘uluslararası çapta endişe verici bir halk sağlığı acil durumu’ ilan etmesinin iki yıl dönümüydü. 30 Ocak 2020’de 100’den az vaka sayısı ve Çin dışında ölüm bulunmuyordu. 30 ocak 2022 yılına gelindiğinde 370 milyondan fazla vaka ve 5,6 milyondan fazla ölüm rapor edildiği belirtildi. Omicron varyantı 10 hafta önce ilk açıklanmasından itibaren 2020’nin tamamından daha fazla, yaklaşık 90 milyon vaka rapor edildi.

  • Pfizer CEO’sundan umut veren açıklama

    Pfizer CEO’sundan umut veren açıklama

    Pfizer CEO’su Albert Bourla, Covid-19 salgını ile ilgili, “Birkaç ay içinde normal hayata dönebiliriz” dedi.

    ABD’li ilaç şirketi Pfizer’ın CEO’su Albert Bourla, devam eden Covid-19 salgını ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Şirketin tüm Covid-19 mutasyonlarını kapsayan ve yılda bir kez uygulanacak aşı geliştirme çabasında bulunduğunu söyleyen Bourla, “Yılda bir kez insanları aşı olmaya ikna etmek kolay. Virüs yok edilmeyecek ve önümüzdeki yıllarda bizimle olacak. Birkaç ay içinde normal hayata dönebiliriz. Omicron gibi kontrol edebileceğimiz anormallikler olabilir” dedi.

    Şirketin üzerinde çalıştığı aşı ile ilgili de konuşan Bourla, daha fazla mutasyon ile karşılaşılabileceğini belirterek, “Bu virüs, yeni mutasyonlar oluşturabiliyor, ayrıca aşı ve bağışıklık korunmasından da etkilenmiyor” dedi.

    “Omicron diğer mutasyonlardan farklı”

    Bugüne kadarki mutasyonların aksine sadece Omicron’un aşıya rağmen enfeksiyona neden olabildiğini söyleyen Bourla, yine de aşıların hastaneye yatış oranlarını düşürdüğünün altını çizdi. Bourla, sosyal medyadan kendisi ile ilgili yanlış bilgiler paylaşan aşı karşıtı kişilerin kendisini sık sık hedef aldığını da belirterek, “Yanlış bilgilerin yayılmasından kazanç sağlayan ufak bir azınlık var. Onlar her şeyi biliyor ve bu yanlış bilgiyi bir yaşam şekli haline getirmeye çalışıyorlar fakat onlar bir suçlu. Onlara inanıp aşı olmayan insanlar var ve hayatını kaybeden insanların çoğu aşısız” diye konuştu.

  • Dünyada salgınla geçen 2 yıl

    Dünyada salgınla geçen 2 yıl

    Merkezi İsviçre’de bulunan ve Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Dünya’nın sağlığından sorumlu kuruluşu Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2021’in sona ermesiyle Covid-19 salgınının bir tarihçesini hazırladı.

    DSÖ’nün Çin’deki Ülke Ofisi, 31 Aralık 2019 tarihinde Vuhan Belediye Sağlık Komisyonu’nun web sitelerinden ülkenin Vuhan kentindeki ‘virüs kaynaklı bir akciğer iltihaplanması’ vakalarıyla ilgili bir basın açıklaması aldı. DSÖ, vakalarla ilgili ilk tweet’i 4 Ocak 2020’de attı.

    ‘SALGIN’ UYARISI YAPILDI

    DSÖ, 5 Ocak 2020’de akut solunum yolu enfeksiyonları riski taşıyan ‘salgın’ konusunda uyarı yayınladı. Salgın, 9 Ocak itibariyle ‘Yeni Tip Koronavirüs’ olarak adlandırıldı.

    VİRÜS KAYNAKLI İLK ÖLÜM

    • Çin, 11 Ocak 2020 tarihinde koronavirüs kaynaklı ilk ölümü rapor etti.
    • 13 Ocak’ta Tayland, Vuhan kaynaklı ilk koronavirüs vakasını açıkladı. Bu, Çin dışındaki ilk vaka olarak kayıtlara geçti.
    • Japonya Sağlık Bakanlığı, 15 Ocak 2020’de Vuhan’dan gelen bir yolcuda koronavirüs tespit ettiklerini açıkladı. Bu da Çin dışındaki ikinci vaka olarak kayıtlara geçti.
    • ABD, 21 Ocak 2020’de yeni tip koronavirüsün ilk doğrulanmış vakasını bildirdi. Bu, DSÖ Amerika bölgesindeki ilk vaka oldu.
    • Fransa, 24 Ocak 2020’de DSÖ Avrupa bölgesindeki ilk 3 vakayı açıkladı. Hastalar, Vuhan’dan gelmişlerdi. B
    • irleşik Arap Emirlikleri (BAE), 29 Ocak 2020 tarihinde DSÖ Doğu Akdeniz bölgesindeki ilk vakayı açıkladı.
    • DSÖ ayrıca salgına karşı maske kullanımını tavsiye etti.

    ULUSLARARASI HALK SAĞLIĞI ACİL DURUMU İLAN EDİLDİ

    DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 30 Ocak 2020 tarihinde yeni koronavirüs salgınını, DSÖ’nün en yüksek alarm seviyesi olan ‘uluslararası bir halk sağlığı acil durumunu’ ilan etti.

    BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DEVREYE GİRDİ

    DSÖ Genel Direktörü, 4 Şubat tarihinde BM Genel Sekreterinden ‘BM kriz yönetimi politikasını’ aktive etmesini istedi.

    ADI ‘COVİD-19’ OLDU

    DSÖ, yeni tip koronavirüsün yol açtığı hastalığın adının 11 Şubat itibariyle Covid-19 olacağını duyurdu. Hastalığın adı; coğrafi bir konumu, bir hayvanı, bir bireyi veya bir grup insanı damgalamayı önlemek için değiştirildi. DSÖ, 29 Şubat’ta virüsün kontrol altına alınması için ‘karantina uygulanmasını’ tavsiye etti. Dünya genelinde 7 Mart’ta Covid-19 vakaları 100 bini geçti. Avrupa, 13 Mart 2020 tarihinde yükselen vakalar sebebiyle Covid-19 salgınının merkez üssü oldu. Dünya genelinde Covid-19 vaka sayısı 4 Nisan itibariyle 1 milyonu geçti.

    İLK COVİD-19 İLACI

    İngiltere hali hazırda kullanılan ‘Deksametazon’ adlı ilacın Covid-19 kritik hastaları için hayat kurtarıcı olabileceğini gösteren ilk klinik araştırma sonuçlarını 16 Haziran 2020 tarihinde açıkladı.

    İLK MUTASYON

    Danimarka, 6 Kasım 2020 tarihinde vizon kaynaklı Covid-19 mutasyonunu DSÖ’ye rapor etti. İngiltere, 2 Aralık tarihinde Pfizer & Biontech aşısına kullanım onayı veren ilk ülke oldu. Aralık ayında daha önce İngiltere’de tespit edilen ALFA ve daha önce Güney Afrika’da tespit edilen BETA mutasyonları DSÖ tarafından resmileştirildi.

    İLK YAPILAN COVİD-19 AŞISI

    Dünya’daki ilk Covid-19 aşısı, 8 Aralık 2020 tarihinde 90 yaşındaki Margaret Keenan’a, Matron May Parsons tarafından İngiltere’de uygulandı. Uygulanan ilk aşı Pfizer & Biontech tarafından üretilen Covid-19 aşısı oldu. Pfizer & Biontech Covid-19 aşısı, 5 Ocak’ta DSÖ’den acil kullanım onayı alan ilk aşı oldu.

    Brezilya’dan Japonya’ya gelen bir kişide GAMMA olarak adlandırılan mutasyon Ocak 2021’de DSÖ’ye rapor edildi. GAMMA mutasyonunun ilk verileri Kasım 2020 tarihinde açıklanmıştı. DSÖ, Ekim 2020’de ilk verileri ortaya çıkan Delta mutasyonunu Mayıs 2021 tarihinde açıkladı. DSÖ, 24 Kasım 2021 tarihinde Omicron mutasyonunu duyurdu.

  • Mehmet Ceyhan: Çocukların aşılanması lazım

    Mehmet Ceyhan: Çocukların aşılanması lazım

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 23 ilde 44 merkezde yapılan salgının ilk 1 yılını kapsayan araştırmada 9 bin Covid-19 hastası çocuk tespit edildiğini, bunlardan 375’inin yoğun bakımda yattığını ve 44’ünün hayatını kaybettiğini söyledi. Ceyhan, “Koronavirüs çocuklarda da ölüme yol açabilen, yoğun bakıma yatmaya neden olabilen bir tablo oluşturuyor. Bu yüzden çocukların korunması lazım. ABD’de 12 yaş altının aşılanması için ruhsat verildi. Bana sorarsanız Türkiye’nin de acilen bu uygulamaya ihtiyacı var. Salgının bitmesi için çocukların aşılanması lazım” dedi.

    ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Pfizer-BioNTech’in koronavirüs aşısının 5- 11 yaş arası çocuklar için uygun olduğu yönünde karar aldığını açıkladı. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın gündemde 12 yaş altı çocuklara aşı yapılması olmadığı açıklamasını hatırlattı. Prof. Dr. Ceyhan, “Sağlık Bakanı, ‘gündemimizde yok’ demesi de gayet doğal. Çünkü; Türkiye’de bir aşıya ruhsat verilmesinin kuralları var. Bu, aşağı yukarı tüm ülkelerde aynı. Aşıyı üreten firma, size gelip başvuruda bulunmuyorsa siz zaten o aşıyı gündeminize alamazsınız, ruhsat almanın şartlarından birincisi bu. Firma size başvuracak. Yaptığı çalışmalar, elde edilen veriler, bunun dışında ruhsat için gerekli bazı dosyalar var onlarla birlikte başvuracak. FDA onayı yeni verildi. Tahmin ediyorum kısa bir süre içerisinde Pfizer-BioNTech diğer ülkelerin ruhsat otoriterlerine de bu başvurularda bulunacak, o zaman düşünülecek zaten” dedi.

    ‘ÇALIŞMA TAMAMLANINCA AŞILAMA 6 AYA İNDİRİLECEK’

    Prof. Dr. Ceyhan, ‘koronavirüs çocuklarda hiçbir şey yapmıyor’ düşüncesinin yanlış olduğunu belirterek, “Koronavirüs evet çocuklarda yetişkinlere göre daha hafif seyrediyor. Ancak örneğin Yoğun Bakım Derneği’nden çok merkezli yapılmış bir değerlendirme bildirildi. 23 ilde 44 merkezde salgının başındaki ilk 1 yılın vakaları değerlendirilmiş. 9 bin yaklaşık çocuk vaka var. Bunların 375’i yoğun bakıma yatmış, bu yüzde 4,1 ediyor. Bunların 44’ü kaybedilmiş. Bu 44’ün de yüzde 64’ünde altta yatan, bağışıklığı zayıflatan hastalık var; ama yüzde 36’sı tamamen sağlıklı çocuklar. Böyle baktığınızda koronavirüs gerçekten çocuklarda da yetişkinler kadar olmasa da ölüme yol açabilen, yoğun bakıma yatmaya neden olabilen bir tablo oluşturuyor. Bütün Türkiye’deki çocuk yoğun bakımı kapsayan ve özellikle bu çalışma bittikten sonra Delta varyantı gibi çocukları daha etkileyen bir varyant ile artan vakalar yaşadığımızı düşünürseniz bu sayının çok üzerinde olduğu ortaya çıkar zaten. Bu yüzden çocukların korunması lazım” diye konuştu.

    ‘ÇOCUKLARIN AŞILANMASI LAZIM’

    ABD’de 6 ay- 5 yaş arası çocuklar için olan çalışmanın Faz-3 çalışmasının devam ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Bu bittiği zaman mutlaka sonuçları iyi çıkarsa FDA’ya başvuruda bulunacak ve 6 aya indirilecek aşılama. Yüzde 80 aşı ile korunabilen düzeye ulaşmanız lazım salgının bitmesi için. Sayın bakan toplumdaki aşılama oranlarından da bahsetti. Türkiye’de 2 doz aşı olanların oranı yüzde 67- 68 civarında. Dolayısıyla henüz daha yüzde 80’lik hedefe ulaşmamıza çok yolumuz var. Çocukları aşılamazsanız toplumun yüzde 20’si çocuk olduğu için yetişkinlerin tamamını aşılamanız lazım, bu da mümkün görünmüyor. Salgının bitmesi için çocukların aşılanması lazım” diye konuştu.

    ‘TÜRKİYE’NİN ACİL BU UYGULAMAYA İHTİYACI VAR’

    Prof. Dr. Ceyhan, çocuk dozlarının farklı olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:

    “Çocuklarda antijen içeren formu ayrı üretiliyor. Bu üretim planında Türkiye var mı yok mu onu bilemiyoruz. Eğer Türkiye’de de bu aşıyı pazarlamak istiyorsa firma o zaman birkaç hafta içinde başvurur. Bunun ruhsat işleri şuna da bağlı; hiçbir eksik belge olmadan başvurursa, ruhsat komisyonu inceler ve yeterli görülürse direkt ‘ruhsat alabilir’ diye bir karar çıkar. Bir taraftan da diğer gerekli belgeler, raf ömrü, üretim yeri ile ilgili belgeler bunlar ile ilgili yapılan çalışmalar, rakamsal bilgiler bakanlığa verilir, bir taraftan da onlar incelenir hepsi uygun görülürse o zaman ruhsat verilir. Bu söylediğim içindeki belgelerin eksikliği ya da tamlığı ile ilgili değişmek üzere 2-3 haftadan 2-3 aya kadar değişen süre alabilir. Hızlandırılmış ruhsat işlemi var. Bu da yine firmanın başvurusu üzerine, ‘bunun hızlı ruhsat alması gerekir, Türkiye için acildir’ diye bir karar verirse bakanlık, o zaman hızlandırılır bu işlemler. Bana sorarsanız Türkiye’nin acilen bu uygulamalara ihtiyacı var” dedi.

  • Zincir marketlerden fahiş fiyat açıklaması

    Zincir marketlerden fahiş fiyat açıklaması

    Rekabet Kurulu’nun salgın süresince görülen fiyatlama davranışlarına yönelik zincir marketlere yönelik soruşturmasında sözlü savunmalar alındı. Savunmalarda şirketler salgının yarattığı ekstra maliyetlere dikkat çekti.

    Rekabet Kurulu, salgını sürecinde, perakende gıda ve temizlik ürünleri ticareti ile iştigal eden zincir marketler ile tedarikçileri konumundaki üretici ve toptancı seviyesindeki teşebbüsler hakkında yürütülen soruşturmanın sözlü savunma toplantısı yapıldı.

    Savunmada raf fiyatını belirleyen temel unsurların alıcı fiyatları, rekabet ve brüt kâr marjı olduğu, bu unsurlar dikkate alındığında fiyat geçişlerinin piyasa gerçekleriyle uyumlu olduğu belirtildi.

    Savunmalarda sektör temsilcileri salgın süresince artan maliyetlere dikkat çekti. Temsilciler, bu süreçte ürünlerin sevkiyatı ve ithalatının kısıtlandığını, nakliye maliyetlerinin de ciddi oranda arttığını belirtti.

    İlave istihdam, hijyen ürünlerinin alımı, ek servis araçları kullanımı ve Covid-19 kısıtlamaları kapsamında son kullanım tarihli meyve, sebze ve tavuk gibi ürünlerin yönetim maliyeti gibi işletme giderlerinin de ek maliyetler getirdiği ifade edildi.

    5 ZİNCİR MARKET İÇİN MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRİLMİŞTİ

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, fahiş fiyat iddiaları hakkında yaptığı bir açıklamada, “Bu beş tane zincir marketin topladığı ürünle piyasalar alt üst oluyor” ifadelerini kullanmış, ardından 5 zincir markette incelemeler başlatılmıştı.

    Ticaret Bakanlığı da, 5 büyük zincir marketteki ürünlerde fahiş fiyat artışı yapılıp yapılmadığının tespiti için Ticaret Müfettişleri görevlendirildiğini açıklamıştı.