Etiket: salgın

  • Sağlık Bakanı Koca: Vaka artış hızı kontrol altında

    Sağlık Bakanı Koca: Vaka artış hızı kontrol altında

    Bakan Koca, “Rakamlardaki düşüş sürdürülebilir olmadı. Hasta sayılarımız artıyor. Artış her bölgede aynı oranda değil. Vaka artış hızı kontrol altında” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Samsun’da kameraların karşısına geçti.

    Bakan Koca, “Rakamlardaki düşüş sürdürülebilir olmadı. Hasta sayılarımız artıyor. Artış her bölgede aynı oranda değil.

    Samsun’daki artışa yönelik etkili müdahalelerle, son 1 haftada 1 ay öncesine göre 3’te 1 oranında vaka artışında düşüş oldu.

    Son bir haftada vaka artış hızını kontrol altında aldık.

    Samsunlu vatandaşlarımıza uyarım olacak. İlimizde 60 yaş üstü vakalar fazla.

    Tüm şehirleri tedbirlere sıkı sıkı sarılmaya davet ediyorum.” açıklamasını yaptı.

    Son dakika gelişmesinin ayrıntıları birazdan linehaber.com.tr‘de…

  • ABD Başkanı Trump: BM, Çin’i salgından sorumlu tutmalıdır

    ABD Başkanı Trump: BM, Çin’i salgından sorumlu tutmalıdır

    ABD Başkanı Donald Trump, bu yıl koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle ilk kez görüntülü konferans yoluyla gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) 75’inci Genel Kurulu’nda konuştu. Trump, BM’nin koronavirüs salgını konusunda Çin’i sorumlu tutması gerektiğini söyledi.

    ABD Başkanı Donald Trump, BM 75’inci Genel Kurulu toplantısında konuşma gerçekleştirdi. Trump, Çin’in salgın süresince yanlış bilgi paylaştığını savundu ve BM’nin Çin’i eylemlerinden sorumlu tutması gerektiğini ifade etti. Trump şöyle konuştu:

    “Aşıyı dağıtacağız. Virüsü yeneceğiz. Salgını sona erdireceğiz. Bu aydınlık geleceğe ilerlerken, dünyaya bu salgını veren ülkeyi, Çin’i sorumlu tutmalıyız. Virüsün ortaya çıktığı ilk günlerde, Çin ülke içerisindeki uçuşları engelledi ancak Çin’den dışarıya yapılan uçuşlara devam etti ve dünyayı enfekte etti. Çin, onlara uyguladığım seyahat yasağını kınadı. Ama kendileri ülke içi seyahati yasakladı ve insanları evlerine kilitledi. Çin hükümeti ve Çin tarafından kontrol edilen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yanlış bir şekilde insandan insana bulaşma kanıtı olmadığını açıkladı. Daha sonra, semptomları olmayan insanların hastalığı yaymayacağını söylediler. Birleşmiş Milletler, eylemlerinden Çin’i sorumlu tutmalıdır.”

  • Çin’de yeni salgın! 3 bini aşkın kişiye bulaştı

    Çin’de yeni salgın! 3 bini aşkın kişiye bulaştı

    Koronavirüs salgınının ilk ortaya çıktığı yer olan Çin’de şimdi de yeni bir salgın başgösterdi.

    Olay Çin’in Lanzhou kentinde meydana geldi. Brusella bakterisine karşı aşı üreten ilaç firmasının ihmalkarlığı salgına yol açtı.

    Kentin sağlık yetkililerine göre, aşı üretimi sırasında, buhar emisyonlarının yanlış ve hatalı sterilizasyonu bakterinin yayılmasına yol açtı.

    Bakterinin koyun, sığır ve domuzlar aracılığıyla 3 bin 245 kişiye bulaştığı belirtiliyor. Yetkililer, hastalara ekim ayından itibaren tazminat ödeyeceklerini duyurdu.

    Brusella hastalığı baş ve kas ağrısı, ateş, yorgunluk gibi semptomlara neden olabiliyor.

  • DSÖ: Avrupa’ya çok ciddi yeni bir Covid-19 dalgası geliyor

    DSÖ: Avrupa’ya çok ciddi yeni bir Covid-19 dalgası geliyor

    Avrupa genelinde hızla artan koronavirüs vakalarının “uyanma çağrısı” niteliğinde olduğunu belirten Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bölgesel direktörü Hans Kluge, Avrupa Birliği ülkelerinin yarısından fazlasında son iki haftada günlük vaka sayılarının iki katına çıktığını söyledi.

    Kopenhag’da konuşan Kluge, sadece geçen hafta Avrupa genelinde 300 binden fazla yeni vaka tespit edildiğini, bunun da Mart ayında sayılardan daha fazla olduğunu belirtti:

    “Artık daha fazla test yapıldığı için daha fazla vaka tespit ediliyor olsa da, bir yandan da bölgede salgının hızla yayıldığına dair bizi alarma geçiren durumu ortaya koyuyor.”

    Sayılar Mart’a göre yükselmiş olsa da, hastaneye yatışlar, ağır vakalar ve ölüm sayıları o dönemki kadar yüksek değil. Ancak Fransa ve İspanya’da bu sayılar da yükselişte.

    Şu an için daha hafif semptomlar gösteren genç nüfus arasında yayıldığı gözlemlense de, önlem alınmadığı takdirde virüsün daha yaşlı ve sağlık sorunları olan kesime yayılma ihtimali de artıyor.

    WHO’ya göre salgının başından bu yana Avrupa’da 5 milyondan fazla vaka görüldü. 228 binden fazla kişi de hayatını kaybetti.

  • Salgın döneminde bağışıklı sistemini nasıl güçlendirebiliriz?

    Salgın döneminde bağışıklı sistemini nasıl güçlendirebiliriz?

    Son dönemde herkes bağışıklık sistemini güçlendirecek yollar arıyor. Limon, portakal, bergamot gibi bitki kabuklarını kaynatıp tüketmenin yararlı olabileceğini söyleyen İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülçin Kantarcı, özellikle kronik hastalığı olanlar ve gebeler gibi özellikli gruplarda yer alan kişilerin bu ürünleri tüketmeden mutlaka hekimlerine danışmaları gerektiğinin altını çizdi.

    Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülçin Kantarcı, hastalıklardan korunmak için bağışıklık sisteminin sadece hastalık döneminde değil, her zaman güçlü tutulması gerektiğini söyleyerek, vücut direncini güçlendirmeye yardımcı olacak gıdalarla ilgili bilgi verdi.

    “C VİTAMİNİ VE ÇİNKO İÇERİKLİ GIDALARI TÜKETİN”

    Bağışlık sistemini güçlü tutmak için doğru beslenmenin önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Gülçin Kantarcı, “C vitaminli ve çinko içerikli gıdaları daha fazla tüketmek doğru. C vitamini bakımından zengin olan zencefil ve zerdeçalın bağışıklık güçlendirici etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Halk arasında da zencefil ve zerdeçalın bal ile karıştırılarak tüketildiğini görüyoruz. Yeşil çay tüketiminin artırılması önemli. Yeşil çay hem bir antioksidan, hem iyi bir bağışıklık düzenleyicidir” ifadelerini kullandı.

    Limon, portakal, bergamot gibi bitkilerin kabuklarını kaynatıp tüketmek gerektiğini vurgulayan Kantarcı, “Bitki kabuklarında çok güçlü polifenoller vardır. Bu polifenoller virüslerin aktivitelerini olumsuz yönde etkiler ve virüsün hücre içerisine girmesini engeller. Bu bitki kabuklarından bazıları limon, portakal, bergamot kabuklarıdır. Bu kabukları birkaç dakika kaynatarak elde edeceğimiz içeceğe biraz bal eklersek, bağışlık sistemini güçlendirecek bir karışım elde etmiş olursunuz” dedi.

    “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMEDE EN ÇOK KULLANILAN GIDA ‘BAL’”

    Doğal bal kullanımının da bağışıklık açısından önemli olduğuna dikkat çeken Kantarcı, şunları söyledi: “Bağışıklık güçlendirmek için en çok kullanılan gıdalardan biri de bal. Bu süreçte doğal bal kullanımı önemli. Yine tükettiğimiz havuç, sarımsak, limon ve roka gibi gıdalar bağışıklığı güçlendiren ve antioksidan etkileri çok yüksek olan gıdalarıdır. Bu gıdaların kiminin virüsün giriş yollarını engelleyici etkileri, kiminin de direkt virüs üzerine etkileri söz konusudur.”

    “GEBELER ZENCEFİL KULLANIRKEN DİKKAT ETMELİ”

    Her gıdayı yeterli miktarda kullanmak gerektiğini belirten Yeditepe Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Kantarcı “Tüketilen besinlerin hangi sıklıkla ve ne dozda kullanılacağı önemlidir. Örneğin zencefil, bir çay kaşığını dolduracak şekilde tüketilmelidir. Zencefilin bal veya limonla tüketimi de önemlidir. Ama her şeyden önce önemli olan dengeli ve sağlıklı beslenmektir. ‘Ben günde iki çorba kaşığı zerdeçal içeyim, bana virüs bulaşmasın’ diye bir gerçeklik yok. Bu gıdaları belli aralıklarla tüketmek gerekir. Çünkü gıdaların ve bitkilerin de ilaçlar gibi olumlu etkileri olduğu kadar olumsuz etkileri olabilir. Örneğin zencefil gebelerde yüksek dozda kullanıldığı zaman düşüğe sebep olabiliyor. Bu sebeple bitkisel ürünlerin destekleyici ve tamamlayıcı olduğu unutulmamalı, kullanmadan önce mutlaka hekime danışılmalı” dedi.

  • Salgınla örnek mücadeleye vatandaştan tam destek

    Salgınla örnek mücadeleye vatandaştan tam destek

    Türkiye’de koronavirüs salgınının görüldüğü Mart ayından itibaren tüm imkanlarını seferber eden Osmangazi Belediyesi, ilçe genelinde yaptığı sosyal yardım, dezenfeksiyon, iş yeri denetimi ve sokak hayvanlarına yönelik çalışmalarla örnek oldu. Osmangazi Belediyesi’nin pandemi döneminde verdiği hizmetlerin değerlendirildiği bir ankette, vatandaşların yüzde 61,2’si yapılan çalışmaları başarılı buldu.

    Covid-19 vakasının ülkemizde görüldüğü ilk günden itibaren çalışmalarını olağanüstü bir şekilde sürdüren Osmangazi Belediyesi, aldığı tedbirler ve yaptığı çalışmalarla salgının olumsuz etkilerini en aza indirmede önemli rol üstlendi. Belediyenin bu çalışmaları vatandaş nezdinde de büyük takdir gördü. Osmangazi’deki 91 mahallede yapılan araştırmada 2 bin 250 kişiyle yüz yüze görüşülerek, “Covid-19 salgını ile mücadelede Osmangazi Belediyesi’nin çalışmaları hakkında kanaatiniz nedir?” sorusu yöneltildi. Ankete katılanların yüzde 31,6’sı ‘çok başarılı’, yüzde 29,6’sı da ‘başarılı’ cevabı verdi. Belediyenin hizmetlerini başarılı bulanlardan yüzde 66’sının kadınların olduğu görüldü. Ayrıca, yaş gruplarında hizmetleri başarılı bulanlar arasında 65 yaş ve üstünün yüzde 45,3 oranında olduğu dikkat çekti.

    Osmangazi Belediyesi “Vefa Sosyal Destek” ekipleri koronavirüsle mücadele çalışmaları kapsamında gelen talepler doğrultusunda vatandaşlara sosyal yardım, erzak, çorba, ekmek dağıtımı ile evlerinden çıkamayan 65 yaş üstü vatandaşlara erzak dağıtımı ve alışveriş yardımında bulundu. Kimseyi mağdur etmemeye özen gösteren ekipler, binlerce haneye gıda yardımı yaptı. Pandemi sürecinde işyerlerini kapatmak zorunda kalan esnaf ve günlük ücretle geçimini sağlayan vatandaşlara destek veren Osmangazi Belediyesi, BESOB tarafından belirlenen esnafa da erzak yardımında bulundu.
    Salgın sürecinde vatandaşların her zaman yanında olduklarını belirten Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Koronavirüse karşı alınan tedbirlerde dezenfeksiyon çalışmalarına da büyük önem veriyoruz. Bu süreçte 24 saat mesai uygulamasına geçtik. Sürecin en başından beri Cumhurbaşkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan gelen genelgeler ile Valilik ve Kaymakamlık bünyesinde oluşturulan kurullar tarafından alınan kararları hassasiyetle uyguluyoruz. Bu salgından tamamen kurtulana kadar mücadelemizi büyük bir titizlikle sürdüreceğiz” dedi.

  • CHP’li Öztrak: Salgın yönetimi şeffaf değil

    CHP’li Öztrak: Salgın yönetimi şeffaf değil

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, ”Salgın yönetimi şeffaf değil. Uzmanlar verilere ulaşamıyor. Bu nedenle salgınla ilgili sağlıklı bir modelleme yapılamıyor” dedi.

    CHP’li Öztrak, genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Öztrak, salgında vaka sayılarındaki artışa dikkat çekerek, “Dünyada salgın ilk olarak Çin’in Wuhan şehrinde başlamıştı. Şimdi uzmanlar Ankara’nın salgında yeni Wuhan olduğunu söylüyor. Açıklanan rakamlar TÜİK’in rakamlarına döndü. Yayımlanan rakamlara kimse inanmıyor. Salgın yönetimi şeffaf değil. Uzmanlar verilere ulaşamıyor. Bu nedenle salgınla ilgili sağlıklı bir modelleme yapılamıyor. Doğru dürüst bir mücadele stratejisi oluşturulamıyor. Bilim Kurulu’nun bir rolü yoksa bu kurul niye kuruldu? Bu dönemde, hekimlerimizin, sağlık çalışanlarımızın fedakârlıkları her türlü takdirin üzerindedir. Ancak ön cephede savaşan sağlık ordumuzda, kayıplar ve yılgınlık giderek artıyor. Hastanelerimizde hemşire ve hasta bakıcı sayılarında, ciddi bir açık var” diye konuştu.

    Şehir hastaneleri kurulurken kapatılan hastanelerin yeniden açılmasının konuşulduğunu hatırlatan Öztrak, “İlaç ve tıbbi malzeme dağıtımında ciddi sıkıntılar var. Tıbbi malzemelerde çok ciddi fiyat artışları var. Korona testlerinde standart bir fiyat yok. Başta üniversite hastanelerimiz olmak üzere hastanelerimiz borç batağında. SGK, özel hastanelere ödeme yapamıyor. Bu nedenle, özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerinin kullanılamadığını duyuyoruz. Tıp teknolojisi üreticilerinin kamudan 16 milyar liralık alacağı var. Tüm bu sorunlar sahipsiz kalmış durumda” dedi.

    ‘TÜRKİYE DIŞ POLİTİKADA FABRİKA AYARLARINA DÖNMEK ZORUNDADIR’

    Öztrak, Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilime de değinerek, “Doğu Akdeniz’de gemilerimiz, askerlerimiz canla başla ulusal haklarımızı korumaya çalışıyor. Peki, soruyoruz askerimizin omuzundaki yükü hafifletmek için hangi diplomatik veya siyasi girişimlerde bulundular? Tam aksine Mehmetçiğimizin sırtından iç politikada siyasi rant devşirmeye çabalıyorlar. Dilimizde tüy bitti; Mısır’la oturun, anlaşın, bölge ülkeleriyle uzlaşın, Doğu Akdeniz’den çıkan doğal gazı Türkiye üzerinden geçirecek adımları atın’ dedik. ‘Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumanın, Suriye’de barışı sağlamanın yolu, Ankara ve Şam arasından geçer’ dedik. Dinlemediler. Türkiye dış politikada fabrika ayarlarına geri dönmek zorundadır. Nedir o ayarlar? ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’. Önce içeride, sonra da dışarıda sulh ve sükûnu sağlamak. Türkiye’miz elbette güçlü kaslara yani güçlü bir orduya sahip olmak zorundadır; ama bu tek başına yetmez” ifadelerini kullandı.

  • 1 günde 78 binden fazla kişide virüs tespit edildi

    1 günde 78 binden fazla kişide virüs tespit edildi

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle son 24 saatte Hindistan‘da 971 kişi daha yaşamını yitirdi.

    Salgının merkezi haline gelen ülkeler arasında yer alan Hindistan’da bir günde 78 bin 512 kişide koronavirüs tespit edildi. Pazar günü ise 78 bin 761 kişi ile dünya çapında bir günde kaydedilen en yüksek rakam oldu.

    Hindistan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, ülkede 971 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle Kovid-19’dan ölenlerin sayısı 64 bin 469’a yükseldi.

    1,4 milyar nüfusu ile Hindistan’da on 24 saatte 78 bin 512  yeni Kovid-19 vakası tespit ile toplam vaka sayısı 3,62 milyona ulaştı. 7 Ağustos’tan bu yana en yüksek rakamlar Hindistan’dan geliyor. Ancak burada ölüm oranının, vaka sayısı sıralamasında başta gelen ABD ve Brezilya’dan daha düşük olduğu belirtiliyor.

    Ülkede, şimdiye kadar virüse rastlanan 2 milyon 774 bin 801 kişi de iyileşti.

    Kovid-19 salgını nedeniyle Hindistan, “dünyada en fazla vaka görülen 3’üncü ülke” konumunda bulunuyor.

  • Diyarbakır Tabip Odası’ndan çarpıcı Covid-19 açıklaması

    Diyarbakır Tabip Odası’ndan çarpıcı Covid-19 açıklaması

    Diyarbakır Tabip Odası’nın resmi Twitter hesabından yapılan açıklamaya göre 1 gün içinde sadece Diyarbakır’daki bir hastanede 15 kişi koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.

    Salgının kontrolünün kaybedildiği ifadelerinin yer aldığı açıklamanın tamamında ise şu ifadeler yer alıyor.

    “Bugün sadece Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi’nde 15 vatandaşımız Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetmiştir. İl bazında verilerin açıklanmaması, vaka-ölüm sayılarının düşük gösterilmesi toplumu rehavete sürüklemektedir. Salgında kontrol kaybedilmiş, tüm sorumluluk halkın ve sağlık emekçilerinin omuzlarına yüklenmiştir. Hastanede takip edilmesi gereken ağır Covid-19 hastalarımız yatak olmadığından evde tedaviye zorlanmaktadır. Ekonomik kaygılardan vazgeçilip, toplumun ihtiyaçları karşılanarak sosyal hareketliliği azaltacak önlemler alınması ve yeterli yatak kapasitesi sağlanması için bakanlığı acil önlemler almaya çağırıyoruz.”

  • Türk bilim insanları araştırdı! Halkın sadece yüzde 68’i salgını ciddiye alıyor

    Türk bilim insanları araştırdı! Halkın sadece yüzde 68’i salgını ciddiye alıyor

    Türkiye’deki birçok üniversiteden bilim insanları, tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) etkilerini araştırdı.

    Farklı üniversitelerden bilim insanları, salgın döneminde tıbbi, toplumsal ve ekonomik alanda yaşanan değişimlere ilişkin araştırmalarının sonuçlarını Kovid-19 Online Uluslararası Multidisipliner Sempozyumu’nda sundu.

    Sakarya Üniversitesi öncülüğünde 26-28 Haziran’da düzenlenen, 33 uzman konuşmacının katıldığı ve 550 katılımcının izlediği sempozyumda, gerçekleştirilen çalışmalar paylaşıldı.

    Halkın yüzde 68’i salgını ciddiye alıyor

    AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, İbn Haldun, Çanakkale Onsekiz Mart ve Marmara üniversitelerinin iş birliğinde yapılan araştırmaya, yaş aralığı 18-73 arasında değişen 3 bin 703 kişi katıldı.

    Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 68’inin salgını ciddiye aldığı tespit edildi. Araştırmada katılımcıların yüzde 82’sinin salgın sürecinde manevi desteğe ihtiyaç duyduğu ortaya çıktı.

    Aile içi sorunlara etkisi

    Üsküdar ve Sakarya üniversitelerinin sosyal hizmetler bölümleri de “Kovid-19 Pandemi Sürecinde Türkiye’de Aile İçi Sorunlar” konulu araştırma yaptı.

    Türkiye’deki üniversitelerde eğitim gören 18-24 yaş arası gençlerin çoğunluğu oluşturduğu 1156 katılımcının yüzde 36’sı aile içi ilişkilerin salgın sürecinde olumlu, yüzde 12’si ise olumsuz etkilendiğini bildirdi.

    Doktorların yaklaşık yarısı ailesiyle evini ayırdı

    Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki araştırmacılar da kentte görev yapan 179 doktorun katılımıyla Kovid-19 hakkında tutum ve davranışların değişimine ilişkin anket çalışması yaptı.

    Araştırmaya göre, 15 farklı branştaki doktorların yüzde 70’i pandemi hastanesinde görev yaptı.

    Salgın süresince doktorların yüzde 47,5’i bulaşı riskine karşı ailesiyle evini ayırdı.

    Katılımcı doktorların yüzde 63,7’si Kovid-19 hastasını muayene etti, muayene sırasında yüzde 59,8’si tedirginlik yaşadı.

    Sigarayı bırakanlar oldu

    Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalında Kovid-19 pandemi sürecinin sigarayı bırakmak isteyenlere etkisi araştırıldı.

    Hastaneye sigara bırakmak için başvuran 115 kişiye haziran ayında ulaşıldı. Salgın sürecinde bu kişilerin yüzde 31,3’ünün sigarayı bıraktığı, yüzde 27’sinin bırakıp tekrar başladığı tespit edildi.

    Sigara içmeye devam edenlerin yaklaşık yüzde 25’i sigarayı stres nedeniyle artırdığını, yüzde 25’i ise hastalık ve ölüm endişesiyle azalttığını bildirdi.

    Aynı araştırmada, katılımcıların yüzde 30,7’sinin salgın sürecinde kilo aldığı tespit edildi.

    Öğrencilerin yüzde 72,9’u doktor olmaktan vazgeçmedi

    Kafkas Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ile Acil Tıp ana bilim dalları iş birliğindeki bir başka çalışmada ise “Tıp Fakültesi 5. Dönem Öğrencilerinin Kovid-19 ile İlgili Bilgi Düzeyi ve Hekimliğe Bakış Açısındaki Değişimi” ele alındı.

    Üniversitedeki 48 öğrencinin doktorluğu seçme nedeni gibi sorulara da cevap arayan araştırmada, doktor adaylarının yüzde 72,9’unun “doktor olmaktan vazgeçmediği” ortaya çıktı.

    Gençlerin yüzde 95,8’inin kendi isteği ile tıp fakültesini tercih ettiği, tercihinde en büyük nedenin ise yüzde 77,1 ile “insanlara yardım etmeyi sevmek” olduğu belirlendi.

    Hastalardaki tat ve koku duyusu da araştırıldı

    Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kocaeli Devlet Hastanesi, Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi iş birliğinde Kovid-19 hastalarının tat ve koku duyumlarındaki değişiklikler araştırıldı.

    Araştırma kapsamında 77 hastadan 43’ünde “hiç koku alamama”, 14’ünde “koku alma duyusunda azalma”, 2’sinde “kokuları farklı alma”, 27’sinde “tat alma duyusunda azalma”, 21’inde “hiç tat alamama”, 12’sinde “kötü tat alma” ve birinde de “hayali tat alma” görüldü.

    Tat duyusundaki değişimin yaklaşık 10, koku duyusundaki değişim de 11 gün sürdüğü verisine ulaşıldı.