Etiket: savaş

  • Blinken: “İsrail, stratejik hedeflerine ulaştı, artık Gazze’de savaşa son verme zamanı”

    Blinken: “İsrail, stratejik hedeflerine ulaştı, artık Gazze’de savaşa son verme zamanı”

    Belçika’nın başkenti Brüksel’deki NATO Karargahı’nda gerçekleştirilen Kuzey Atlantik Konseyi Toplantısı’nın ardından açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD’nin Gazze’de ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırabilmek için çatışmalara gerçek ve uzun süreli aralar verilmesini talep ettiğini söyledi.
    İsrail’in Gazze’deki insani durumu iyileştirmemesi halinde ABD’den İsrail’e silah sevkiyatı ve askeri yardımların kısıtlanacağı tehdidini içeren mektubun gönderilmesinden bu yana Gazze’de insani durumun daha da kötüleştiğine dikkat çekilen bir soruya cevap veren Blinken, mektubun amacının İsrailli yetkililere Gazze için adım atma konusunda bir aciliyet hissi aşılamak olduğunu söyledi. Mektubun etkili olduğunu savunan Blinken, “İsrail, bizim adım atılması talebinde bulunduğumuz 15 adımdan 12’si konusunda bir uygulama sürecine girmiş veya uygulamaya başlamıştır” dedi.

    Blinken, “Gazze’nin geniş bir kısmında savaşa ve her türlü çatışmaya gerçek ve uzun süreli aralar verildiğini görmemiz gerekiyor. Böylece yardım malzemeleri etkili bir şekilde ihtiyaç duyan insanlara ulaştırılabilir. Bu konuda büyük zorluklar bulunuyor fakat başarılı çözümlere de şahit olduk. Gazze’de çocuk felci aşısı seferberliği çok başarılı olan girişimlerden biri oldu. Yüz binlerce çocuk aşı oldu. Ancak bu başarıda kritik olan halihazırda olduğu gibi sadece saatler süren değil, günler süren uzun süreli aralar olmasıydı. Yardımları getirenlerin bunları ulaştırabilmesi, dağıtabilmesi ve bunu gerçekleştirecek alan bulabilmesi hayati önem taşıyor” dedi.

    “Savaşa son verilmesi gereken zamanın geldiğini düşünüyorum”
    Blinken, “Tüm adımlara rağmen, durum o kadar zor ve çarpıcı ki bunu tamamen düzeltmek ve insanların ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabilmek için en iyi yol, savaşı sona erdirmek. Kendi açımdan gördüğüm şey şu: İsrail, kendi belirlediği standartlar çerçevesinde, kendi koyduğu stratejik hedeflere ulaşmıştır. 7 Ekim’in bir daha asla yaşanmamasını sağlamak için elinden gelenin en iyisi yapmak konusunda kararlıydı. Bunu yapmak için Hamas’ın askeri yapılanmasını dağıtması ve 7 Ekim’den sorumlu lider kadrosunu ele geçirmesi gerektiğini belirtmişti. Bu iki hedefi de gerçekleştirdi. Bu nedenle artık savaşa son verilmesi gereken zamanın geldiğini düşünüyorum. Bunu yapmak için temelde iki şeye ihtiyaç bulunuyor. Bunlardan ilki, aralarında 7 Amerikalının da bulunduğu rehinelerin evlerine döndüğünden emin olmaktır” dedi.

    “Aynı zamanda savaş sonrasına dair bir plana da ihtiyaç duyulduğunu” söyleyen Blinken, “Bu son haftalarda üzerinde çalıştığım bir konu. İsrail’in savaşı sonlandırmaya karar vermesi ve rehineleri kurtarmanın bir yolunu bulmamız halinde, İsrail’in Gazze’den çıkabilmesi ve Hamas’ın tekrar geri dönmesini engelleyecek net bir planımızın olması gerekiyor. Bu planlar üzerinde elimizden geldiğince yoğun bir şekilde çalışarak bunları detaylandırıyor ve hayata geçirmeye çalışıyoruz” dedi.
    İsrail’in yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olduğunu ve bu açıdan İsrail’i günbegün takip edeceklerini ifade eden Blinken, rehinelerin serbest bırakılması karşılığında ateşkes tekliflerinin Hamas tarafından reddedildiğini ve Hamas’a da baskı yapılması gerektiğini belirtti.

  • Savaş mağduru 50 Ukraynalı çocuk kampta buluştu

    Savaş mağduru 50 Ukraynalı çocuk kampta buluştu

    Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşın üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçti. 24 Şubat 2022’de başlayan savaşın en korkunç anlarına tanıklık eden çocuklar Büyükçekmece’de düzenlenen kampta buluştu. Büyükçekmece Belediyesi ile Ukrayna İstanbul Başkonsolosluğu işbirliğiyle gerçekleştirilen kampa katılan 50 Ukraynalı çocuğun tek dileği savaşın bir an önce sona ermesi oldu. Rusya’nın iki buçuk yıl önce Ukrayna’ya saldırısı ile başlayan savaş yaklaşık 5 milyon çocuğu yerinden yurdunda ederken, yüzlerce çocuk ise yaşamlarını yitirdi. Savaşın ilk gününden itibaren her fırsatta Ukraynalı çocuklara destek veren ve yanlarında olan Büyükçekmece Belediyesi, Ukrayna İstanbul Başkonsolosluğu ile geliştirdiği ilişkiler sayesinde savaş mağduru çocuklara kucak açıyor. Büyükçekmece Belediyesi ile Ukrayna Başkonsolosluğu işbirliğiyle Büyükçekmece’de gerçekleştirilen kampta savaşın en korkunç anlarına tanıklık eden çocuklar bir araya geldi. 50 savaş mağduru çocuk ve eğitmenlerinin katılımıyla gerçekleşen kampta düzenlenen çeşitli etkinliklerle çocuklara moral aşılanıyor.

    “Bu kamptaki ağırlama programını biz üstlendik”

    Kampa katılan Ukraynalı çocukları ziyaret eden Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün “Savaş ortamı, savaşın ne olduğunu Türk milleti çok iyi bilir. Bu çocukların hiçbir tanesinin babası burada yok. Hepsi savaşta. Bir kısmı da muhakkak savaşta hayatını kaybedenlerdendir. Çocukların burada oyun ortamını sağladık. Rehabilite olmaları bakımından onlara savaştan hiç bahsetmedik, konuşmadık ve günlerini dolu dolu geçirmelerini sağladık. İstanbul’un her tarafına götürdük. Ukrayna Başkonsolosluğu’nun bir projesiydi. Biz de Ukrayna’da Dolyna şehriyle kardeş şehiriz, projenin içerisine dahil olduk ve bu kamptaki ağırlama programını biz üstlendik. Dünyadaki her türlü planı, projeyi yapan, savaşları başlatan, savaşları durduran emperyalist güçler, ne zaman durduracaklar bu savaşı? Hem Orta Doğu’da hem Ukrayna’da Rusya- Ukrayna arasındaki savaşlar bir insanlık ayıbıdır. İnsanlığın en kara lekelerinden bir tanesidir. Bu çocuklara bunu anlatmak veya bu çocukların bunu daha fazla hissetmeden zaten büyük çapta bütün çocuklar perişan durumda. Bu savaşların dinmesi bütün dünyanın, dünyada insan olan herkesin beklentisidir” şeklinde konuştu.

    Başkonsolos Roman Nedilskyi: “Savaşın gerçek korkunç yüzünü gören çocuklarımız var”

    Büyükçekmece’de düzenlenen kamp hakkında bilgi veren Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskyi ise, “Bugün İstanbul Büyükçekmece’de Ukrayna kampı açıldı. Hem İstanbul’da yaşayan hem de Ukrayna’dan gelen çocuklarımız var. Savaşın gerçek korkunç yüzünü gören çocuklarımız var. Neredeyse 3 sene boyunca siren altında yaşayan çocuklarımız var. Bizim büyük dostumuz Sayın Hasan Akgün’e teşekkür etmek istiyorum. Bize her zaman destek veriyor. Onun sayesinde bizim çocuklarımız gerçek bir çocukluk yaşayabilecekler” dedi.

    “Bu çocuklar bizim geleceğimiz ve Türkiye-Ukrayna dostluğu gelecektir”

    Ukrayna Başkonsolosu Nedilskyi’nin eşi Liudmyla Nedilskyi, “Anne olarak bütün Türkiye ve Sayın Başkan’a teşekkür etmek istiyorum. Bu Türkiye’yi ve Türk kültürünü tanımak için muazzam bir fırsattır. Bu çocuklar bizim geleceğimiz ve Türkiye-Ukrayna dostluğu gelecektir” diye konuştu.

    “Ukrayna’yı çok özlüyorum”

    Kampta torunuyla birlikte katılan Parhomenko Nataliia, “İşgal altındaki olan Kherson bölgesindeki Pidstepne köyünden geldik. Büyük çaplı savaş başladıktan 1 ay sonra Türkiye’ye İstanbul’a geldik. Bugün böyle bir kampta olmaktan çok mutluyuz. Bu tatili bizim için organize eden herkese teşekkür etmek istiyorum. Her şey mükemmel, çok fazla çocuk sayenizde mutlu oldu. Savaşın bir an önce bitmesini istiyoruz ama maalesef şu an nereye döneceğimizi bilemiyoruz. Çünkü evimiz yok artık” dedi.

    “Umarız en yakın zamanda eve dönebileceğiz”

    Nataliia’nın savaş mağduru torunu Kırıl Nataliia ise, “Köyümüz hala işgal altında. Ama zaferimiz olacak, buna inanıyoruz. Umarız en yakın zamanda eve dönebileceğiz. Burayı çok beğendim. Çünkü çok fazla arkadaş buldum, havuza girdim. Türkiye’yi de beğeniyorum ama umarım eve döneceğim. Çünkü Ukrayna’yı çok özlüyorum” şeklinde konuştu.

  • Rusya, Ukrayna’da süpermarketi vurdu: 10 ölü, 35 yaralı

    Rusya, Ukrayna’da süpermarketi vurdu: 10 ölü, 35 yaralı

    Rusya-Ukrayna savaşı Şubat 2022’den bu yana sürüyor.

    Rusya ordusu, Ukrayna’nın Donetsk bölgesinde bulunan Kostiantynivka şehrindeki bir süpermarketi hedef aldı. Saldırıda 10 kişi hayatını kaybetti, 35 kişi yaralandı. Ayrıca 4 ev, 9 iş yeri, bir postane ve 12 araba hasar gördü. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy yaptığı açıklamada, “Rusya bu terörden sorumlu tutulacak. Dünyanın Ukrayna’nın yanında durmaya devam etmesini, savunmamızı desteklemesini ve halkımızın hayatlarını kurtarmasını sağlamak için elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.

  • “Bu bir savaşa da dönüşebilir”

    “Bu bir savaşa da dönüşebilir”

    İsrail ile Hizbullah arasında çatışmalar devam ederken, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail ordusunun düzenlediği tatbikatta açıklamalarda bulundu. Gallant, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın Lübnan devletine “ağır bedeller ödetebileceği” uyarısında bulunarak, “Mevcut durumda Nasrallah Lübnan’ı çok ağır bedeller ödemeye sürükleyebilir. Neler olabileceğini hayal bile edemezler. Bu bir savaşa da dönüşebilir. Bu teorik değil, gerçek” dedi.

  • İsrail’de binlerce kişiden “ateşkes” çağrısı

    İsrail’de binlerce kişiden “ateşkes” çağrısı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 300 gün geride kalırken, Netanyahu ve hükümetine kendi vatandaşlarından da tepkiler gelmeye devam ediyor. Başkent Tel Aviv’de toplanan esir yakınları hükümet karşıtı sloganlar atarak, istifa çağrısında bulundu. İsrail bayrakları ve esirlerin fotoğraflarını taşıyan binlerce kişi Gazze’de tutulan esirlerin geri getirilmesi talebiyle yürüdü. Çok sayıda kişinin “300 gün” yazılı tişörtler giydiği görülürken, protestocular “Esirler geri dönene kadar zafer yok” sloganları attı.
    Protesto gösterisinde, sevdiklerinin acısını temsilen yol boyunca kendilerini zincirleyen aileler, ayrıca savaşın başladığı günleri sayan 40 metre uzunluğunda bayrak açtı.

  • “3. Dünya Savaşı’na çok yakınız”

    “3. Dünya Savaşı’na çok yakınız”

    ABD’nin Florida eyaletinde yer alan Palm Beach’deki Mar-a-Lago’da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelen eski Başkan Donald Trump, açıklamalarda bulundu. Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Trump, Demokrat Parti’nin başkan adayı olan ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Gazze’de yaşanan insani kriz hakkındaki açıklamalarını hedef alarak, “Bence sözleri saygısızcaydı. İsrail’e karşı pek hoş değildi. Aslında Yahudi olan bir kişinin ona nasıl oy verebileceğini bilmiyorum. Ama bu onlara kalmış bir şey. Ama bana göre İsrail’e karşı kesinlikle saygısızdı” dedi.
    Orta Doğu’daki duruma değinen Trump, “Eğer biz kazanırsak, her şey çok basit olacak. Her şey çok hızlı bir şekilde yoluna girecek. Kazanamazsak, Orta Doğu’da büyük savaşlar ve belki de üçüncü bir dünya savaşıyla karşı karşıya kalacağız. Şu anda 3. Dünya Savaşı’na 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana hiç olmadığı kadar yakınız. Hiç bu kadar yakın olmamıştık, çünkü ülkemizi beceriksiz insanlar yönetiyor” dedi.

    “Ben sessiz kalmayacağım”

    Harris, Netanyahu ile görüşmesinde Gazze’de yaşanan insani krizi de gündeme getirdiğini söyleyerek, “2 milyondan fazla insanın gıdaya erişimde ciddi zorluk çektiği, yarım milyon insanın da açlıkla karşı karşıya olduğu vahim insani duruma ilişkin ciddi endişelerimi açıkça ifade ettim” demişti. Gazze’de son dokuz ayda yaşananları “yıkıcı” olarak tanımlayan Harris, ölen çocukların ve güvenlikleri için birden çok kez yerinden edilen çaresiz ve aç insanların olduğunu hatırlatarak, “Bu trajediyi görmezden gelemeyiz. Yaşanan acılara karşı hissizleşemeyiz ve ben sessiz kalmayacağım” ifadelerini kullanmıştı.

  • “Hedeflerimize ulaşana kadar savaş bitmeyecek”

    “Hedeflerimize ulaşana kadar savaş bitmeyecek”

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu haftalık kabine toplantısında Gazze Şeridi’nde süren saldırılara ilişkin açıklamalar yaptı. ABD Başkanı Joe Biden’ın 31 Mayıs’ta sunduğu esirlerin serbest bırakılması anlaşmasını desteklediğini vurgulayan Netanyahu, “Bugün herkes basit bir gerçeği biliyor. Esirlerimizin serbest bırakılmasının önündeki tek engel Hamas’tır” dedi. Gazze Şeridi’ndeki 120 esirin tamamının geri getirilmesinin “siyasi ve askeri baskının kombinasyonu ile mümkün olacağını” söyleyen Natanyahu, “Bu hedeflere ulaşılacağından şüphe duyan herkese yine söylüyorum, zaferin yerini hiçbir şey tutamaz. Savaşçılarımız boşuna ölmedi. Tüm hedeflerimize ulaşana kadar savaşı sona erdirmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
    Netanyahu’nun bugün Gazze Şeridi’ndeki savaşa ilişkin durum değerlendirmesi yapmak üzere Güney Komutanlığı karargahına gitmesi bekleniyor.

  • “Üçüncü Dünya Savaşı riski var”

    “Üçüncü Dünya Savaşı riski var”

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Habertürk’te gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    TÜRKİYE, BRICS’E ÜYE OLACAK MI?

    Türkiye ve BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) hakkında Bakan Fidan, şunları söyledi:

    “Özellikle Cumhurbaşkanımızın vizyonu çerçevesinde uyguladığımız politikada eksen kayması gibi bir konuyu gündemimizden çıkaralı çok oldu. Bizim kendi menfaatimiz, ilkelerimiz, duruşumuz neredeyse onun arayışı içerisindeyiz. Ait olduğumuz ittifaklara muhataplarımızın bağlı olması da önemli. Alternatif ekonomik platformları yakından takip etme noktasındayız. Brics’i farklı yapan Rusya’nın, Çin’in orada olması. G-7 daha fazla siyasi konuların aynı medeniyet alanını düşünen ülkelerin bir araya geldiği yer. Brics, ekonomik amaçlı bir platform. Kural temelli, yapısal bir hali yok.

    “BRİCS ÜYESİ ÜLKELERLE İLİŞKİLERİMİZİ İYİ TUTMAYA ÇALIŞIYORUZ”

    Brics’in AB’ye nazaran farklı ve güzel tarafı bütün medeniyetleri, ırkları bünyesinde barındırıyor olması. Biraz daha kurumsal hale dönüşebilirse ciddi fayda üretir. Bizim buradaki ilişkilerimiz, diyaloglarımız son derece normal. Brics üyesi ülkelerle ilişkilerimizi iyi tutmaya çalışıyoruz. Dış ticaret hacminin en yüksek olduğu iki ülke Çin ve Rusya, Brics üyesi. Ülkemizin dış politika rotasını daha sağlıklı yürütebilmek için bu çerçevede bakmak lazım. İlişkimiz var, görüşmelerimizi, müzakerelerimizi yapıyoruz Brics üyesi ülkelerle. Onlar da zaten evrim sürecindeler. Bir Gümrük Birliği, ortak para birimi, serbest ticaret anlaşmalarının hayata geçtiği bir yer değil. Kredi verme sistemini çalışıyorlar. Kendi aralarında yerel para birimiyle ticaret yapıyorlar. Bu bizim de taraf olduğumuz konu. Dolarsızlaştırmada çalışmalar var.

    “ASYA PASİFİK’TEKİ DEVA EKONOMİK PLATFORMDA DAHA İLERİ ÜYELİK İÇİN BAŞVURUMUZUN OLMASI SÖZ KONUSU”

    Siyasetin dayattığı bir strateji bu. Biz hem AB adaylığı hem diğer ekonomik işbirliği teşkilatlarında üyeliklerimiz var. Asya Pasifik’teki devasa ekonomik platformda daha ileri üyelik için başvurumuz olması söz konusu. Platformların birbirlerine alternatif değil tamamlayıcı olarak görmek lazım.

    AB’de kural temelli bir işleyiş var. Biz AB ile olan ilişkilerimizin seyrinde bugünkü durumda olmasaydık, AB ileri adım atma konusunda irade koyabilseydi, aslında bizim buradaki belli konulara bakış açımız daha da değişebilirdi. Şu anda NATO’da askeri ittifak konusu var. Ekonomik ittifak alanı aynı şekilde somut hale gelmiş değil. Dolayısıyla arayışlarımız devam etmiş durumda.”

    “YPG KONUSUNDA 2,5 ÜLKEYLE SORUNLUYUZ”

    YPG konusunda ABD, İngiltere ve biraz da Fransa ile problemli olduklarını dile getiren Bakan Fidan, şu ifadeleri kullandı:

    “Güney tabanlı tehditlerin yakından gözetilmesi önemli NATO ittifakı çerçevesinde. NATO üyelerinin kendi içinde dayanışmasının sayın Cumhurbaşkanımız tarafından gündeme getirilmesi sözkonusu olacaktır. Bu konuda 2,5 aktif üye var YPG konusunda problemli olduğumuz. ABD, İngiltere ve biraz da Fransa. Amerika’nın oradaki varlığını devam ettiriyor. Biz her düzlemde bu sıkıntıyı gündeme getiriyoruz. Bunun ittifakın ruhuna aykırı olduğu, Türkiye’nin böyle bir gerçeklikle yaşamayacağı konusunda mümkün olan en üst diplomasiyi yürütüyoruz. Karşı taraf size anlamsız davranıyorsa burada kendi çıkarından ziyade size yönelik kasıt olduğu açıktır. Ortaya koyacağınız başka davranış modelleri var.

    Amerika ve İngilizlere hep şunu söylüyoruz; sizin terörle mücadelede hassasiyetin daha fazlasını biz PKK ile mücadelede taşıyoruz. Bu tehdit kendi kendini kaldırana ve başka şekilde kaldırılana kadar devam edeceğiz. Belli bir anlayış düzeyine ulaştığımızı düşünüyorum. Karşı tarafın elinde herhangi haklı argüman yok. Bunların bize karşı olmadıklarına dair ellerine argüman yok. Niyetlerimizin ne kadar ciddi olduğumuzu biliyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesini defaatle göstermiş durumdayız. Sabır ve akılla bu konuda belli bir noktaya gelinmesini, PKK’nın aramızdan çekilmesini istiyoruz.”

    “DÜNYA, 3. DÜNYA SAVAŞI TEHDİDİNİ CİDDİYE ALMALI”

    Bakan Fidan, “Dünya, 3. Dünya Savaşı beklentisi de dahil olmak üzere bölgesel, küresel bir savaş beklentisi içinde olmalı mı?” şeklindeki soruya işe şöyle yanıt verdi:

    “Dünya bu tehdidi ciddiye almalı böyle bir risk var baştan beri bunu diyoruz. Bu gerçekten hesabı kitabı yapılmış mesele. Gazze’deki katliam, soykırım insanlığı ortadan ikiye bölen soykırım. İnsanlığın aynı noktaya geldiği konu. Bunun karşısında duran bir yapı var. Bu yapının Ukrayna’da devam eden bir sorunsalı var. İki savaş, dünyadaki ekonomik rekabet, yapay zekanın beklenmedik atağa kalkmasıyla ‘teknolojik üstünlük kimde olacak?’ sorusunu birdenbire öne çekilmesi. Normal piyasa şartlarında giden bir konu. Şimdi burada ortaya çıkan potansiyeli o kadar büyük ki”

    KAYNAK: NTV

  • “Savaş riski her gün artıyor”

    “Savaş riski her gün artıyor”

    Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, İsrail’in Gazze Şeridi ve Lübnan topraklarına yönelik devam eden saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Baerbock, İsrail’in bir “dostu” olarak Gazze Şeridi’ndeki savaşta “kendini kaybedebileceği” ve oradaki sivillerin durumuna yönelik artan uluslararası öfkenin İsrail’in güvenliğine zarar vereceği uyarısında bulundu. İsrail ve Lübnan arasındaki gerilime değinen Baerbock, “Kuzey sınırındaki şiddet olaylarının artmasından son derece endişeliyiz. Yarın tam da bu nedenle Beyrut’a bir ziyaret gerçekleştireceğim. Ortaklarımızla birlikte daha fazla acının yaşanmasını önleyebilecek çözümler bulmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. İstenmeyen bir tırmanma ve topyekun savaş riski her geçen gün artıyor” dedi.

  • “Gazze’deki yoğun savaş bitmek üzere”

    “Gazze’deki yoğun savaş bitmek üzere”

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yerel bir yayın organına verdiği röportajda İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde devam eden saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Hamas’a karşı yoğun saldırıların yakında biteceğini ifade eden Netanyahu, “Bu, savaşın bitmek üzere olduğu anlamına gelmiyor ama savaşın yoğun safhası Refah’ta sona ermek üzere” dedi. Bu aşamanın tamamlanmasının ardından ise Lübnan ile olan kuzey sınırına savunma amacıyla yeniden asker konuşlandıracağını belirten Netanyahu, savaşı sona erdirecek bir anlaşma yapılıp yapılmayacağına ilişkin ise, “Hayır. Savaşı sona erdirmeye ve Hamas’ı orada bırakmaya hazır değilim. Kısmi bir anlaşma yapmaya hazırım, bu bir sır değil, bu bazı rehineleri bize geri getirecektir. Hamas’ı yok etme hedefimizi tamamlamak için bir aradan sonra savaşmaya devam etmek zorundayız” şeklinde konuştu.
    Lübnan’daki Hizbullah ile tam kapsamlı bir savaş ihtimaline ilişkin değerlendirmelerde bulunan Netanyahu, bu konuda diplomatik bir çözüm olmasını umduğunu ifade ederek, “Buna da karşı koyacağız. Birçok cephede savaşabiliriz, buna hazırız” dedi.
    Gazze Şeridi’nde savaş sonrası senaryoya yönelik konuşan Netanyahu, İsrail’in öngörülebilir gelecekte “askeri kontrolü” sürdüreceğinin açık olduğunu belirterek, “Ayrıca, mümkün olursa bölgesel destekle ve Filistinlilerle birlikte insani yardım tedarikini ve Gazze Şeridi’ndeki sivil işleri yönetmek için bir sivil yönetim oluşturmak istiyoruz” diye konuştu.