Etiket: savaş

  • Rusya-Ukrayna savaşı Antalya tarımını vurdu

    Rusya-Ukrayna savaşı Antalya tarımını vurdu

    Antalya’da Ticaret Borsası, Ticaret ve Sanayi Odası, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği, Ziraat Odası gibi kurumların oluşturduğu Antalya Tarım Konseyi, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş nedeniyle iki ülkeye yönelik yaş meyve ve sebze ile süs bitkileri ihracatında yaşanan sorunları, gönderilmiş ürünlerden kaynaklı alacakların tahsil edilememesini ve talepleri raporlaştırdı. Raporda, Antalya tarım sektörünün alacakları ve iki ülkeye yönelik ihracattaki sıkıntılar ve hasar tespiti yer aldı.

    Rapora göre, Ukrayna ve Rusya’ya gönderilen yaş meyve sebze ihracatında toplam 80 milyon dolar, süs bitkilerinde ise 1 milyon dolar tahsil edilemeyen alacak bulunuyor. İki ülkeye yönelik üretilen özel ürünler nedeniyle de yaş meyve ve sebze ihracatında 150 milyon dolar, süs bitkilerinde 2 milyon dolarlık risk olduğu kaydedildi. İki ülkeden iki sektörün alacağının 81 milyon dolar, bu ülkelere gönderilecek ürünlerle ilgili risk miktarının da 152 milyon dolar olmak üzere toplam fatura 233 milyon doları bulduğu belirtildi.

    Antalya Tarım Konseyi Başkanı Ali Çandır, Ukrayna ve Rusya’nın yaş meyve ve sebze ile süs bitkileri sektörlerinde kentin en önemli pazarlarından olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki savaşın, bu ülkelere yönelik üretim ve ihracat yapanları çok derinden etkilediğini söyledi. Ukrayna’ya savaş zamanında yola çıkarılan 5 milyon dolarlık sebze meyve ile geçen yıl 20 Aralık’tan beri teslimi yapılan 16 milyon dolarlık yaş meyve ve sebze alacağının tahsil edilemediğini aktaran Çandır, “Bankalar kapalı, alıcılara ulaşılamıyor ve önemli bir risk oluşturdu” dedi.

    FAİZSİZ, İKİ YIL ÖDEMESİZ KREDİ TALEBİ

    Alacakların, Rusya ile birlikte hesap edildiğinde toplam 80 milyon dolar olduğunu kaydeden Çandır, para transfer kanalı SWIFT’in kapalı olması, Rusya’daki olağanüstü devalüasyon, rublenin değer kaybetmesi gibi nedenlerin alacakları riske soktuğunu açıkladı. Bu pazarların damak tadı ve mutfak kültürüne uygun üretilen ürünlerden doğacak 150 milyon dolarlık riske de işaret eden Çandır, “İhracatçılarımızın bu krizden çıkabilmek için faizsiz, iki yıl ödemesiz kredi talebi var. Ukrayna’dan alınması güç olan bedellerin de tanzim edilmesini istiyorlar” diye konuştu.

    RUSYA’YA İHRACAT İÇİN TALEPLER

    Rusya’nın domates başta olmak üzere bugüne kadar uyguladığı tüm kısıtlamaları kaldırmasının da sevindirici olduğunu belirten Çandır, “Bu sevindirici bir haber ama bununla ilgili de ihracatçılarımızın genel kaygısı; para transferiyle ilgili. Para hareketini sağlayacak özel bir sistem geliştirilmesi gerekiyor. Bir başka önemli unsur, kara yoluyla Ukrayna üzerinden yapılan sevkiyatlar. Orası kapandığı için özellikle Gürcistan ve Ermenistan kapılarının açılarak, sevkiyatın buradan gerçekleşmesi. Bir de deniz yoluyla yaptığımız ihracatın gelişmesi için kapalı olan Soçi Limanı gibi limanların açılması” ifadelerini kullandı.

    Antalya Tarım Konseyi’nin 3 sayfalık raporunda, iki ülke arasındaki savaşın, başta Antalya olmak üzere ülkemiz yaş meyve ve sebze ile süs bitkileri ihracatını iki önemli alanda darboğaza soktuğu vurgulandı. Bunlardan ilki; özellikle son üç aydaki sevkiyatların ödemelerinin alınamaması, ikincisi de bu pazarlara yönelik planlanmış, halen hasat bekleyen üretimler. Önümüzdeki aylarda hasat miktarının ciddi şekilde artacağı ve ihraç edilemezse üreticilerin hayati bir gelir kaynağından mahrum kalacakları kaydedildi. Raporda ayrıca Rusya-Ukrayna savaşının Antalya tarımsal ihracatına etkileri ve sektörün talepleri 10’ar maddede anlatıldı.

    BANKALAR DA RİSKLİ KABUL EDİYOR

    Rapora göre, savaştan önce satışı gerçekleşen, tahsilatı yapılamayan ürünlerin ödemelerinin alınması mümkün görünmüyor. Ukrayna’da savaş nedeniyle bankaların kapalı olması, Rusya’da da para transfer kanallarının (SWIFT) kapalı olması nedeniyle tahsilat yapılamıyor. Ukrayna’dan tahsilatların yapılamamasına bağlı olarak, maliyetlerin ihracatçıların üzerinde kalacağı düşünülüyor.

    Ukrayna, Rusya ve Belarus’a da çalışan ihracatçıların, Türkiye’deki bankalar tarafından gayriresmi olarak riskli kabul edildiği belirtildi. Bankaların ihracatçılara, kredilerinin kapatılması yönünde baskı kurduğu, ruble ve Ukrayna Grivnası ile işlemi kapattığı, işlem yapan finansal kurumların da rublenin yüzde 50 devalüasyonuna ilave yüzde 20-25 kesintiyle işlem yaptığı açıklandı.

    TAHSİLAT İMKANSIZ HALE GELDİ

    Rusya ve Belarus’a ihracatta düşüşe rağmen ürün talebi olduğu, ancak birikmiş alacakların tahsilinin neredeyse imkansız hale geldiği ve mevcut koşullarda yapılacak ihracat ve tahsilatların, büyük risk taşıdığı belirtildi. Rusya, Ukrayna ve Belarus başta olmak üzere bölgeye ihracatın nakliye ve gümrük giderlerinin doğrudan ihracatçıdan talep edildiği kaydedildi.

    Toplam 80 milyon dolar olan yapılmış ihracat için üreticiler, tedarikçiler, işleme, depolama ve nakliyecilerin alacaklarını doğrudan ihracatçıdan talep ettiği de belirtilen raporda, Rusya, Ukrayna ve Belarus’tan yapılamayan alacakların tahsilinin imkansıza yakın olduğu vurgulandı. Bu ülkeler için üretilen ürünlerle ilgili üretici üzerindeki risk ve yükün de 150 milyon doların üzerinde olduğu açıklandı. Süs bitkileri ihracatında birikmiş alacağın 1 milyon dolar, bu pazarlar için üretimi yapılan ürünlerin oluşturacağı yük ve riskin de 2 milyon doların üzerinde olduğuna yer verildi.

    ‘BANKALAR RUBLE İLE İŞLEM YAPSIN’

    Sektör, ilk ve acil olarak birikmiş alacak tutarı olan 80 milyon dolar karşılığı, teminat mektupsuz ve faizsiz en az 2 yıl ödemesiz 2 yıl vadeli kredi talep etti. Ukrayna için 10 Şubat’tan itibaren yola çıkarılan ürünler için 5 milyon dolar, 20 Aralık’tan itibaren teslimatı yapılan ürünler için de 16 milyon dolar alacak gösterilerek, ivedilikle tanzimi istendi.

    Banka kredi limitleri ve işletme kredilerinin acilen en az 2 katına yükseltilmesi, Rusya’ya ihracatta ruble ile çalışılması ve tahsil edilen rublenin, bankalar tarafından makul bir parite ile TL’ye çevrilmesi talep edildi. Taleplerde, bu pazarlara ihracat yapanların mevcut KDV alacaklarının ivedilikle ödenmesi de yer aldı.

    YENİ PAZAR ARAYIŞI VE DESTEĞİ

    Rusya ve Ukrayna odaklı üretimi devam eden ürünlerin, AB ülkeleri ve benzeri pazarlara sunulması halinde sektör içi rekabet artacağından ürünlerin birim fiyatlarında ciddi düşüşler yaşanacağı açıklanarak, hızlı, sade ve etkili bir prosedürle alternatif yeni pazarlar araştırma desteği ödemeleri yapılması istendi. Talepler arasında, verdikleri ürünler dolayısıyla ciddi bir mali yük altında bulunan çiftçi ve üreticilerin vergi ve kredi borçlarının faizsiz ötelenmesi de bulunuyor.

    Raporda, Rusya pazarına girişte kullanılan mevcut çok ülkeli ve uzun nakliye rotaları yerine Karadeniz’deki sınır kapıları ve Soçi Limanı ile açık olmayan diğer Karadeniz limanlarının makul koşullarla yeniden yük trafiğine açılması, Gürcistan ve Ermenistan yük taşımacılığı rotalarının yeniden aktif hale getirilerek, kara yoluyla Rusya’ya sevkiyat olanağı sağlanması istekleri de yer aldı.

  • Avrupa’dan yeni yaptırım dalgası

    Avrupa’dan yeni yaptırım dalgası

    Avrupa Birliği, Ukrayna’daki durum bağlamında Rusya’ya ve Rus işgaline yönelik desteği nedeniyle Belarus’a karşı hedef odaklı yaptırımları genişletme kararı aldı.

    Hürriyet gazetesinden Güven Özalp’in haberine göre; bu çerçevede AB’nin malvarlığı dondurma ve seyahat yasağı temelli listesine Rusya’dan 160 kişi daha ekleniyor. Listeye eklenenler arasında 14 oligark ve iş insanları ile bunların aile bireyleri var. AB, Rusya Federasyonu Konseyi’nden 146 ismin de listeye eklenmesine karar verdi.

    Yeni eklemelerle AB’nin Rusya’ya yönelik listesindeki birey sayısı 862’ye, kurum sayısı ise 53’e yükseldi. Yeni yaptırımlarla Rusya’ya deniz seyrüsefer ve telsiz haberleşme teknolojisi ihracatına ilişkin yeni kısıtlamalar da gündemde. Rus gemi sınıflandırma ve sertifikalandırma şirketi RS de finansman kısıtlamalarına tabi olacak. AB, kripto paraları da mevcut yaptırımlar kapsamına alıyor. AB, Belarus için de Rusya’ya uygulananlara benzer nitelikli yaptırımları devreye sokuyor.

    Bu bağlamda, Belarus Kalkınma Bankası, Belagroprombank ve Bank Dabrabyt ile bunların yan kuruluşları SWIFT sistemine erişemeyecek. Belarus Merkez Bankası ile rezerv ve varlık yönetimi işlemleri yasaklanıyor.

     

  • Dünyanın gözü Türkiye’de! Taraflardan ilk açıklama

    Dünyanın gözü Türkiye’de! Taraflardan ilk açıklama

    Dünyanın gözü bugün Türkiye’de, Antalya’da yapılacak olan Rusya ve Ukrayna zirvesinde. Savaşın başlamasından bu yana Ukrayna ile Rusya arasındaki en üst düzey görüşme bugün Antalya’da yapıldı. Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarının bir araya geldiğini görüşme Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katılımıyla yaklaşık 1,5 saat sürdü. Görüşmenin ardından Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba, “Ateşkes konusunda ilerleme yok” dedi. Kuleba, “Biz savaşı durduramıyoruz. Bize saldıran ülke ve devlet bunu istemiyorsa savaşı durduramayacağız” diye konuştu. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ise, “İnsani koridor açılması önerimizi tekrarladık” derken, “Krizin topluca çözüme kavuşturulmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. Lavrov, “Putin, Zelenski ile görüşmekten kaçınmıyor” dedi.

    Rusya-Ukrayna savaşının 15. gününde Antalya kritik bir görüşmeye ev sahipliği yaptı.

    Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Diplomasi Forumu kapsamında Antalya’da bir araya geldi.
    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katılımıyla 3’lü formatta barış görüşmesi gerçekleştirilirken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba savaşın başladığı günden beri ilk defa temas kurdu.

    ‘ATEŞKES KONUSUNDA İLERLEME YOK’

    Yaklaşık 1,5 saat süren görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan taraflardan Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba, “Ateşkes konusunda ilerleme yok” dedi.

    Kuleba, “Tahliyeler konusunda Lavrov taahhüt vermedi. Yine de ilgili yetkililerle bu konuyla ilgili konuşacağını belirtti” diye konuştu. Amaçlarının Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek olduğunu söyleyen Kuleba, “Çavuşoğlu’na teşekkür etmek istiyorum. Bu teması kolaylaştırmayı başardı” şeklinde konuştu.

    ‘BİZE SALDIRAN İSTEMİYORSA SAVAŞI DURDURMAYACAĞIZ’

    Ukrayna Dışişleri Bakanı, “Yine böyle (Antalya’daki gibi) bir formatta buluşmada mutabık kaldım. Çözüm arama ihtiyacı doğarsa yeniden buluşmaya mutabıkım” ifadelerini kullandı.

    Kuleba, “Biz savaşı durduramıyoruz. Bize saldıran ülke ve devlet bunu istemiyorsa savaşı durduramayacağız” dedi. Kuleba, “Lavrov’un talepleri teslimiyet listesi gibi” derken, “Ben burada (Antalya’da) bir Dışişleri Bakanı olarak, karar alabilme yetkisinde biri olarak çözüm bulma amacıyla geldim. Ama kendisi (Lavrov) sadece dinleme amacıyla geldi” diye konuştu.

    ‘ÇÖZÜME YÖNELİK HER GİRİŞİMİ DESTEKLİYORUZ’

    Antalya’daki tarihi zirvenin ardından açıklamalarda bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, “Çözüme yönelik her girişimi destekliyoruz. Müzakerenin yerini hiçbir şey tutamaz” dedi.

    Lavrov, “İnsani koridor açılması önerimizi tekrarladık” derken, “Krizin topluca çözüme kavuşturulmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. Rusya Dışişleri Bakanı, “Konuşulanlar kağıt üstünde kalmasın, çözüm olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    ‘GÜVENLİK GARANTİLERİNİ GÖRÜŞMEYE HAZIRIZ’

    “Rusya sınırı yakınında biyolojik çalışmalar yapılıyor” diyen Lavrov, “AB dahil olmak üzere diğer ülkeler, Ukrayna’ya ölümcül silahlar göndererek tehlikeli bir şekilde hareket ediyor” diye konuştu.

    Rusya Dışişleri Bakanı, “Ukrayna’ya silah gönderenler eylemlerinden sorumludurlar. Kiralık savaşçıları da teşvik edenler bundan sorumlu olacaktır” derken, Moskova’nın Birleşmiş Milletler’e Mariupol’daki bombalanan doğum hastanesinin aşırı sağcı Azak taburu tarafından alındığına dair kanıt sunduğunu söyledi.

    ‘PUTİN, ZELENSKİ İLE GÖRÜŞMEKTEN KAÇINMIYOR’

    Lavrov, “Ukrayna’daki güvenlik garantilerini görüşmeye hazırız” derken, “Biz Ukrayna’nın tarafsız bir ülke olmasını istiyoruz. NATO’nun genişlemesine karşı çıkarak hiçbir şekilde Ukrayna’nın güvenliğini sağlamasına karşı çıkmıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Putin, Zelenski ile görüşmekten kaçınmıyor” diyen Rusya Dışişleri Bakanı, “Sadece bu temasların laf olsun diye gerçekleşmesini istemiyoruz. Bunu Kuleba ile görüştük” ifadelerini kullandı.

    ‘RUSYA’YA TEHDİT OLMAYAN BİR UKRAYNA İSTİYORUZ’

    Lavrov, “Pentagon’un Ukrayna topraklarında onlarca askeri biyolojik laboratuvar oluşturduğu iddiaları bizi endişeye düşürüyor. Bu konudaki sorulara cevap istiyoruz” derken, “Rusya’ya tehdit olmayan bir Ukrayna istiyoruz” diye konuştu.

    “Çözüme burada ulaşma gibi bir hedefimiz yoktu” diyen Lavrov, “Batı’ya bir daha asla bağımlı olmamayı deneyeceğiz” ifadelerini kullandı. Nükleer savaş çıkacağına inanmadığını aktaran Lavrov, “Dengeli diplomatik çözümler için hazırız” dedi.

    ÇAVUŞOĞLU: TEMENNİMİZ BARIŞIN YENİDEN TESİS EDİLMESİ

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, üçlü dışişleri bakanları toplantısıyla ilgili yaptığı açıklamada barışın tesis edilmesini temenni ettiklerini söyledi.
    Bakan Çavuşoğlu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

    “Barışa ihtiyacın en fazla olduğu bu zamanda, Antalya Diplomasi Forumu marjında Rus ve Ukraynalı mevkidaşlarım Lavrov ve Kuleba’yla üçlü formatta görüştük. Temennimiz bölgemizde barışın yeniden tesis edilmesi” Çavuşoğlu mesajında Rusya ile Ukrayna arasında diplomasinin işletilmesi için çabalarını sürdüreceklerini vurguladı.

  • Siviller sinemada silah eğitimi alıyor

    Siviller sinemada silah eğitimi alıyor

    Ukrayna’da sivil halk, Rusya’nın başlattığı savaşa karşı ülkelerini savunmak için silah eğitimi alıyor.

    Rusya’nın Ukrayna’ya saldırı başlatmasının üzerinden 14 gün geçti. Rus ordusu, başta Ukrayna’nın başkenti Kiev olmak üzere birçok noktayı vurmaya devam ediyor. Ukrayna ordusu da tüm imkanlarıyla başkent ve diğer kentleri savunuyor. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, eli silah tutan herkesi orduya katılmaya veya şehirlerini savunmaya çağırmış ve birçok kentte halka silah dağıtılmıştı.

    Ülkenin birçok noktasında olduğu gibi Lviv’de de halk silahlandı. Kentte bulunan bir sinema salonunda kadın, erkek her yaştan kişilere dağıtılan kalaşnikofların kullanımı konusunda eğitimler veriliyor. Siviller silahların sökülüp takılmasından nişan almaya kadar birçok konuda eğitim alıyor.
    Sinema salonunda ülkesini savunmak için eğitim alan Ukrayna vatandaşı Helen, “Sevdiklerimi ve kendimi korumayı öğrenmek için eğitim alıyorum” dedi.

    Kalaşnikofu söküp takmayı öğrendiğini ifade eden Helen, “Aslında hepimiz bu savaşın içindeyiz. Birbirimize yardım etmeye çalışıyoruz. Düşmanı öldürmeyi değil, vatandaşlarımızı korumayı öğreniyoruz” diye konuştu.

    Ukraynalı kadınların çok güçlü olduğunu da belirten Helen, “Ukraynalı kadınlar her şeyi yapabilir” dedi.

  • Rusya ateşkes şartlarını açıkladı

    Rusya ateşkes şartlarını açıkladı

    Rusya-Ukrayna savaşının 12’nci gününde bölgede geçici ateşkes kararı aldı. Kiev, Mariupol, Harkiv ve Sumi kentlerinde tahliyeler için insani koridor oluşturuluyor.

    Rusya, Ukrayna ile ateşkes şartlarını açıkladı. Kremlin Sözcüsü Peskov, Ukrayna’ya başlattıkları saldırıları durdurabileceklerini, öne sürdükleri şartların Ukrayna tarafından kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

    KREMLİN ATEŞKES ŞARTLARINI AÇIKLADI

    Peskov, ‘Ukrayna anayasayı değiştirmeli ve herhangi bir bloğa girmemeli’ diyerek Kırım’ın da Rusya’nın parçası olarak tanınması gerektiğini ifade etti.

    Kremlin Sözcüsü Peskov’dan ateşkese dair açıklama geldi. Ukrayna’nın taleplerini kabul etmesi halinde operasyonların ‘her an’ durabileceğini ifade eden Peskov, ‘Ukrayna anayasayı değiştirmeli ve herhangi bir bloğa katılma çabalarından vazgeçmeli’ diyerek Ukrayna’nın tarafsızlık statüsüne uyması gerektiğini belirtti.

    Operasyonların Ukrayna’nın silahsızlandırılması amacıyla başlatıldığının altını çizen Peskov, ‘Aslında Ukrayna’nın silahsızlandırılmasını tamamlıyoruz, tamamlayacağız. Onlar, bu düşmanlıklarını sonlandırmalı’ diye konuştu.

    Şartlarının devamında Kırım, Luhansk ve Donetsk için de koşullarını öne süren Peskov, ‘Kırım’ın, Rusya’nın parçası olarak tanımasını, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti’nin bağımsız devletler olarak tanınmasını istiyoruz’ ifadelerini kullandı.

  • Savaştan kurtulan Bursalı genç yaşadıklarını anlattı

    Savaştan kurtulan Bursalı genç yaşadıklarını anlattı

    Ukrayna’nın Odessa kentinde üniversite eğitimi alan Atıf Taşdemir (23), memleketi Bursa’nın İnegöl ilçesine 3 gün süren tehlikeli yolculuk sonucu ulaştı.

    Rusya’nın ilk vurduğu kentte güne bomba sesleriyle uyanan İnegöllü öğrenci, yaşadığı dehşet anlarını anlattı. Odessa Ulusal Tıp Üniversitesi Diş Hekimliği 3. Sınıf öğrencisi, savaşta insanlık dramının yaşandığını anlatırken duygulandı.

    Taşdemir, “Perşembe günü, güne bomba sesleriyle uyandık. Böyle bir şeyin olacağını biliyorduk. Zaten diken üstünde uyumuştuk. Gök yüzüne baktığımızda Rusya’nın füzeleri, havada imha ediliyordu. Ondan sonra hemen önlem aldık. Yere düşen bir bombada camlar patlamıştı. Pencerelerin önünü kapattık ve güvene aldık. Uyku uyumadık. Artık tahliye yoluyla ülkeden çıkabileceğimizi anlamıştık. Bize Dışişleri Bakanlığı ulaştı. Evden çıkmamamızı ve dikkatli olmamızı söylediler. Ukrayna’da İnegöllü bir ağabeyimiz vardı, bizi aradı ve götüreceğini söyledi. Yanımıza bavulları aldık. Biz sığınakları kullanmadık. Evimizin güvenliği olduğunu düşündük. Sığınaklarda hengâme vardı. O yüzden kullanmadık. Savaşın ilk sıcak anlarını yaşadık. Fabrikalar bombalandı. Odessa da savaşı yaşadık. Büyük patlamalar oldu. Evimizin karşısında fırın vardı, ekmekler tükenmişti. Ekmek almak için riske girip uzun bir yol yürüdük. Sonrasında İnegöllü tanıdığımız bizi aracına aldı ve Romanya sınırına gitmek üzere yola çıktık. Çoğu eşyamızı evde bıraktık. Şehir çıkışlarında askerler tarafından çevirmeler vardı. Sokaklarda sabotajcılar vardı. O yüzden güvenlik üst seviyedeydi. Biz şehirden çıktıktan sonra limanlar bombalanmaya başladı. 4 saat süren yolculuğun ardından Romanya sınırına ulaştık. Romanya sınırında feribotla, Romanya’ya geçtik. Romanya ya geçmek için 30 saat bekledik. Çünkü uzun araç kuyrukları vardı.” dedi.

    İnsanların zor durumda olduğunu kaydeden Taşdemir, “Annelerin kucaklarında yeni doğmuş çocuklar vardı. Yorgun olan çocuklar vardı. Erkeklerin ülke dışına çıkışlarına izin verilmiyordu. Çünkü erkekler, savaşmak için ülkesinde kalmak durumundaydı. Bir baba, yeni doğmuş olan çocuğunu son kez kokladı ve ayrıldı. Hiç unutamadığım andır o. Üzerimizden uçaklar geçiyordu ve şehri vuruyordu. Çok zor bir 30 saat geçti. İnsanlar canını kurtarma peşindeydi. Kargaşalar yaşandı. Çatışma seslerini duyuyorduk. En çok üzüldüğüm şey; sucu günahı olmayan bebeklerin canlarını düşünmemdi. İnsanlar Romanyalı görevlilere ‘Artık bizi içeri alın’ diye bağırdılar. Çocuklarını yere yatırıp, üzerine örttükleri montla uyutmaya çalıştıklarını gördüm. Çok kötü bir tarihe tanıklık etmiş oldum.” şeklinde konuştu.

    Romanya sınırından içeri girdiklerini aktaran Taşdemir, “Sonrasında vapura bindik ve karşıya geçtik. Romanya da hiçbir zaman unutamayacağım, bir misafirperverlikle karşıladılar. İnanılmaz güzel karşıladılar. Bize gıda yardımlarında bulundular. Çocukları doyurdular. Ücretsiz verdiler her şeyi. İnanılmaz bir insanlık örneğiydi. Aracımızın içinde yattık” diye konuştu.

    Destek verenlere teşekkür

    Kendisine destek verenlere de teşekkür eden Taşdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Sonrasında Bulgaristan’a geçtik. Oradan da ülkemizin Dereköy sınır kapısına vardık. Kendi vatanımıza geldiğimizde gözyaşlarımızı tutamadık. Çünkü çok zor şeyler yaşamıştık. Bir insanın belki de görebileceği zor anlara tanıklık ettik. Kötü bir tarihti. Yolculuğu yaşamayan bilemez. Savaşın hiçbir türlüsü doğru değildir. İstanbul’dan İnegöl’ümüze geldik. Burada da güzel karşıladılar. Geride kalanlara çok üzüldüm. Dualarımız hep onlarla. İnşallah bu savaş sivil insanların ölmediği büyük bir savaş olmaktan çıkar ve biter. Bize destek veren herkese teşekkür ederiz. Dış işleri bakanlığı çok uğraştı. Çok teşekkür ederiz.”

    “Eğitimin yarım kaldığını söyleyen Taşdemir, “Eğitimimiz uzun bir süre devam etmeyecek. Türkiye’nin oradaki Türk öğrencilerin eğitimi için çalışma yapacağına inanıyorum. Milli Eğitim Bakanlığının bir çalışması olacaktır. Umarım mağdur olmayız.” ifadelerini kullandı.

  • Zaporijya Nükleer Santrali Rusya’nın kontrolüne geçti

    Zaporijya Nükleer Santrali Rusya’nın kontrolüne geçti

    Zaporjiya Nükleer Santrali’nin bulunduğu Enerhodar kenti dün gece boyunca Rusya ordusu tarafından hava saldırısı altındaydı. Santral, Rusya’nın kontrolüne geçti.

    Ukrayna nükleer santrallerinin yönetimini yapan devlet kurumu Energoatom, bu sabah yaptığı açıklamada Zaporjiya Nükleer Santrali’ninin idari binası ve istasyondaki kontrol noktalarının Rusya ordusuna geçtiğini duyurdu. Santral personelinin, nükleer tesislerin istikrarlı bir şekilde çalışmasını sağlamak için güç üniteleri üzerinde çalışmaya devam ettiği ifade edildi. Yetkililer, santrali savunurken Ukraynalılar arasında ölü ve yaralı olduğunu belirtti.

  • Ukrayna’daki savaştan kaçan aile Bursa’ya geldi

    Ukrayna’daki savaştan kaçan aile Bursa’ya geldi

    Ukrayna’daki savaştan kaçan Murat Aydın, eşi Alesya ve 1 aylık kızları Asya ile birlikte, Bursa’ya döndü. 50 saat süren yolculuğun ardından Türkiye’ye adım atan Aydın ailesi, önce İstanbul’a oradan da Bursa’ya geldi. Yaşadıkları Harkov şehrinden tahliye edildikten sadece birkaç saat sonra evlerinin bulunduğu bölgenin bombalandığını söyleyen Murat Aydın, “Bizim çıktığımız gün Harkov darmaduman edildi. Bombalar evimizin çevresindeki binalara, normal vatandaşlara da isabet etti. İnsanlar ölmeye başladı” dedi.

    2007 yılında üniversite eğitimi için Ukrayna’ya giden ve orada ticarete atılan Murat Aydın, 2018 yılında Ukrayna vatandaşı olan Alesya ile evlendi. Ukrayna’nın ikinci büyük şehri olan Harkov’da yaşayan çiftin 4 yıl sonra, 26 Ocak 2022’de Asya ismini verdikleri kızları dünyaya geldi. Ancak Aydın çifti, anne-baba olmanın mutluluğunu doyasıya yaşayamadan, Asya bebek henüz 26 günlükken, kendilerini savaşın ortasında buldu.

    ‘EVİMİZDEN BOMBA SESLERİ ALTINDA KAÇTIK’

    Korku dolu günler geçiren Aydın ailesi, Dışişleri Bakanlığı’nın girişimleri ile Romanya’nın başkenti Bükreş’ten Türk Hava Yolları uçaklarıyla tahliye edilen kafileler arasında yer aldı. Murat Aydın, eşi Alesya ve Asya bebek ile önce İstanbul’a, oradan da ailesinin yaşadığı Bursa’ya geldi. Murat Aydın, yaşadıklarını ve savaştan kaçışlarını şöyle anlattı:

    “Rus askerlerinin sınıra yığınak yapma olayını biz televizyondan izliyorduk. Ama bu şekilde Ukrayna’nın her yerini bombalayacak beklentisi biz de yoktu, halkta da yoktu. Bebeğimizi uyutmuştuk, 04.30 sıralarıydı. Uykuya daldım. Alesya beni uyandırdı. Gözümü bir açtım bomba sesleri duydum. Kötü oldum. Midem bulandı. Üşüme tuttu. 4-5 saat kendime gelemedim. O benden daha tecrübeliydi. 2014 yılında aynı şeyi yaşamıştı. O beni sakinleştirdi. Aklımıza ilk gelen şey ‘bizim buradan çıkmamız lazım’ oldu. Ertesi gün evimizi boşaltıp, 2 kilometre daha batı bölgesinde olan arkadaşımızın evine sığındık. Çünkü biz Rusya sınırına 15 kilometre Belgrad otoyolu girişinde kalıyorduk. Bombalamalar sürekli devam etti. Dışişleri Bakanlığı çağrı merkezini aradık. Tren olduğu söylenince biz hemen birkaç arkadaşımızı alarak, onların arabasıyla, eşya, bebek bezi, bebek maması alamadan, kendimize bile elbise alamadan ayrıldık. Oradan bomba sesleri altında hızlı bir şekilde tren garına geçtik.”

    ‘BİZİM ÇIKTIĞIMIZ GÜN HARKOV DARMADUMAN EDİLDİ’

    Harkov’dan kaçtıktan sadece birkaç saat sonra evlerinin bulunduğu bölgenin bombalandığını söyleyen Aydın, “Biz kendi canımızdan çok bebeğimizin canını düşündük. Onu nasıl oradan kurtarabiliriz diye düşündük. Oradaki öğrenci arkadaşlarımız için çok endişelendik. Yeni gelenler vardı, ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Bizim çıktığımız gün Harkov darmaduman edildi. Bombalar Valilik binası, evimizin çevresindeki binalara, normal vatandaşlara da isabet etmeye başladı. İnsanlar ölmeye başladı. Rusya lideri, ‘Bu halka zarar vermeyecek bir operasyon’ demişti ama tamamen halk zarar görüyor. Bu savaş haksız bir savaş” diye konuştu.

    ’14 SAATLİK YOLCULUK 28 SAAT SÜRDÜ’

    7 vagonluk tren ile 500’e yakın Türk vatandaşının Ukrayna’dan tahliye edildiğini söyleyen Aydın, “Biz Çernovitsi’yi son durak olarak biliyorduk. Fakat yol güzergahı sürekli değişti. Işıklar kapatıldı, telefonların ışıklarını kapatmamız söylendi. 14 saatlik yolculuk 28 saat sürdü. Polis eskortu eşliğinde Romanya sınırına geçtik. AFAD çadırından ihtiyaçlarımızı giderdik. Bükreş Havalimanı’na gitmemiz de 12 saat sürdü. 1 saat içerisinde, uçağımız sıkıntısız bir şekilde havalimanına indi” dedi.

    ‘İNSANLAR YA BOMBA İLE ÖLECEK YA DA AÇLIKTAN’

    Geride kalanlar için endişelenmeye devam ettiklerini söyleyen Murat Aydın, şunları kaydetti:

    “Eşimin annesi, babaannesi, anneannesi, erkek kardeşi ve onunu eşi ile 2 kızı var. Hiçbir şekilde yardım ulaştıramıyoruz. Onlar şu an Lugansk bölgesi Lisicanka ilinde kalıyorlar. Hatta eşimin orada bir dairesi vardı. Bugün dairesinin bulunduğu binaya roket isabet etti. Bu insanlar ne yapacak? Bu savaş daha ne kadar gidecek? Bir koridor oluşturulsun, oradaki insanlar tahliye edilsin. Ukrayna halkı böyle yalnız bırakılamaz. Böyle bir şey olamaz. 21’inci yüzyılda yaşıyoruz. İnsanlar açlıktan ölecek. Ya bomba ile öleceksin ya açlıktan öleceksin.”

    ‘UKRAYNA HALKINA SOYKIRIM UYGULANIYOR’

    Aydın’ın eşi Alesya da “Biz kurtulduk ama orada kalan çok insan var. Ailemiz, dostlarımız orada. Savaş istemiyoruz. Savaşın durması lazım. Barış istiyoruz. Çocuğum için çok korktum. Ukrayna halkına soykırım uygulanıyor şu anda. Çünkü sadece askeri bölgeler değil, şu anda bombalar direkt halkı hedef almaya başladı. Şu anda insan cesetleri sokaklarda” diye konuştu.

  • Kuşatma altındaki Mariupol’da bombardıman devam ediyor

    Kuşatma altındaki Mariupol’da bombardıman devam ediyor

    Rusya’nın kuşattığı Azak Denizi’ndeki Mariupol liman kentinde, Ukrayna Ulusal Muhafızları’nın direnişinin devam ettiği ancak Rusya ordusunun yerleşim yerlerini hedef alan bombardımanın sürdüğü belirtildi.

    Ukrayna’nın stratejik kentlerinden biri olan 400 bin nüfuslu Mariupol kentinin dün Rusya ordusu tarafından kuşatıldığı açıklaması yapılmıştı. Ukraynalı yetkililer, bugün sabah yaptıkları açıklamada Ukrayna Ulusal Muhafızları tarafından kentin savunmasının devam ettiğini duyurdu. Açıklamada, Rus birliklerinin demiryolu da dahil olmak üzere kentin altyapısını yok etmek için şehri sürekli bombalamaya devam ettiğini ve yerleşim yerlerinin de zarar gördüğü belirtildi.

    Ukrayna makamları açıklamasında, kentin savunmasının Ukrayna Ulusal Muhafızları tarafından yapıldığı ve kentin eteklerinde sabotaj gruplarına karşı da savunma yapıldığı ifade edildi. Mariupol, Rusya için kilit bir stratejik hedef olduğu ve Rusya tarafından ele geçirilmesi halinde güney yarımada Kırım’daki birliklerle güçlerini birleştirebileceği belirtildi.

  • Ukrayna’da bilanço ağırlaşıyor

    Ukrayna’da bilanço ağırlaşıyor

    Ukrayna Acil Durum Servisi, Rusya’nın 7 gündür süren saldırılarında 2 binden fazla Ukraynalı sivilin hayatını kaybettiğini duyurdu.

    Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarında bilanço ağırlaşıyor. Ukrayna Acil Durum Servisi tarafından yapılan açıklamada, saldırılarda ağır kayıplar verildiği belirtilerek, “160 saati aşan sürede Ukrayna ve tüm Ukrayna halkı, Rus ve Belarus’un sinsi saldırılarına maruz kalıyor, her saat kadınlarımız ve çocuklarımız hayatını kaybediyor. Rusya savaşın ilk 7 gününde altyapılar, hastaneler, kreşler ve konutları yok etti. Bu süre zarfında 2 binden fazla Ukraynalı sivil hayatını kaybetti” denildi. Can kayıplarının daha da artmaması için çalışıldığının aktarıldığı açılamada, “Düşman bombardımanı sonrasında çıkan 400’ün üzerinde yangın söndürüldü. 500’ün üzerinde insan tahliye edildi. 150’den fazla insanın hayatını kurtarmayı başardık. 10 kurtarma görevlisi ise hayatını kaybetti, 13 görevli yaralandı” ifadeleri kullanıldı. İnsani yardım sağlayan Polonya’ya ve Ukrayna’ya komşu diğer ülkelere teşekkür edildi.