Etiket: savaş

  • Mezuniyet sonrası Filistin’e döndü, saldırılarda hayatını kaybetti

    Mezuniyet sonrası Filistin’e döndü, saldırılarda hayatını kaybetti

    Kocaeli uzun yıllar yaşayan ve Kartepe Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden mezun olan Filistinli Suheyl Abushaban, kısa bir süre önce ülkesine geri döndü. Ailesinin yanına giden Filistinli genç, İsrail saldırısında annesi ile birlikte hayatını kaybetti. Abushaban’ın okuldan mezun olduktan sonra öğretmenlerine, “Biz şehit olmaya gidiyoruz” dediği öğrenildi. Kartepe Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri Suheyl Abushaban için bugün gıyabi cenaze namazı kıldı. Arkadaşları ve öğretmenleri yaşanan kayıptan ötürü üzüntülü olduklarını dile getirdi.

    Kartepe Anadolu İmam Hatip Lisesi sosyal medyadan paylaştığı yazıda, “Kartepe Anadolu İmam Hatip Lisesi Filistin kökenli mezun öğrencimiz Suheyl Abushaban ve annesi, katil İsrail’in bombalarıyla şehit düşmüşlerdir. ‘Hocam biz şehit olmaya gidiyoruz’ diyerek ayrılmışlardı ve öyle de oldu. Mevla’m şehadetlerini kabul eylesin. Okulumuz öğrencileri ile öğle namazına müteakiben gıyabi cenaze namazı kılınmıştır. Rabbim geride kalan yakınlarına sabr-ı cemil ihsan eylesin” denildi.

  • Gazze Şeridi’nde internet ve telefon hizmetleri kesildi

    Gazze Şeridi’nde internet ve telefon hizmetleri kesildi

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 1 aydır devam ederken, Gazze Şeridi’nde bir kez daha internet ve telefon kesildi. Filistin Telekomünikasyon (PALTEL) şirketi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi’nde İsrail tarafından iletişim ve internet hizmetlerinin tamamen kesildiği duyurularak, “Daha önce yeniden bağlanan ana hatların İsrail tarafından tekrar kesilmesi nedeniyle Gazze Şeridi ile tüm iletişim ve internet hizmetlerinin tamamen kesildiğini duyurmaktan üzüntü duyuyoruz” denildi.
    İnternet hareketlerini gözetleyen NetBlocks, yerel saatle 18.50’de Gazze Şeridi’nde internet bağlantısında yeni bir “çöküş” yaşandığını belirterek, bunun geçtiğimiz aydan bu yana üçüncü kesinti olduğunu aktardı.

  • Savaşlar, çevre için de zararlı

    Savaşlar, çevre için de zararlı

    Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. B. Oya İtil,

    “Tarih boyunca sayısız savaşa şahit olan dünya, maalesef 21. yüzyılda da savaşların acımasız gerçeğiyle yüz yüze gelmeye devam etmektedir. Son 60 yılda yaşanan çatışmaların yüzde 40’ından fazlası, dünyanın yüksek değerli veya kıt doğal kaynaklarının sömürülmesiyle doğrudan ilişkilendirilmektedir. Savaşların, silahlı taraflar arasında gerçekleştiği düşünülse de hemen her zaman en çok sivillerin ölümüne, yaralanmasına neden olmakta, özellikle Ortadoğu ve Akdeniz coğrafyasında yaşanan trajediler milyonlarca insanın zorla yerinden edilerek uzun, zorlu ve acımasız yolculuklara çıkmasına, yabancı oldukları yerlerde yaşam mücadelesi vermelerine neden olmaktadır. Çevre ise çoğunlukla savaşın gizli bir kurbanı olarak kalmaktadır. Ancak günümüzde çevresel etkiler daha fazla dikkat çekmektedir. Özellikle 20. yüzyıl savaşları, çevreye uzun vadeli zararlar vermiştir” dedi.

    Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Sebahat Genç ise savaşlar sırasında kimyasal silahlar kullanılabileceğini belirterek, “Patlayıcılardan ortama kimyasal madde salınmakta ve bazen de bilinçli olarak kimyasal üretim tesisleri/depoları hedef alınabilmektedir. Bu tür saldırılar sonucunda çevreye salınan tehlikeli kimyasallar, hava-su-toprak kirliliğine, toprak verimsizliğine, ekolojik tahribata neden olmaktadır. Su kaynaklarının tahribatı amaçlı barajlar hedef alınabilmekte, petrol tesisleri/depoları tahrip edilebilmekte, buradaki kimyasalların toprak ve su kaynaklarına sızması sonucu ciddi toksik kimyasal kontaminasyonu olabilmektedir. Biyolojik silahların patlamasıyla toz veya aerosol şeklinde patojen bakteri, virüsler serbest kalabilmekte, hava yoluyla veya su kaynaklarına karışarak su kirliliğine yol açabilmekte, insan sağlığını ciddi şekilde tehdit edebilmektedir“ dedi.

    Genç, nükleer savaşlar ve/veya kazalar sonucu, uranyum ve diğer radyoaktif gazların çevreye yayılabileceğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:

    “Bu gazlar, radyasyon kirliliğine yol açarak uzun vadede sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Çernobil felaketi sonrasında ilk 10 yıl içinde kanser vakalarının, önceki döneme göre Ukrayna’da yüzde 230, Beyaz Rusya’da üzde 180 arttığı gözlenmiştir. Patlamalar sırasında kullanılan mühimmat, metal parçacıkları çevreye yayılabilmekte, toprağa gömülüp su kaynaklarına karışarak, hava yoluyla dağılarak çevresel kirliliğe yol açmakta, uzun vadeli ekolojik sorunlara neden olabilmektedir. Patlamanın şiddetine, patlayıcı türüne göre karbon-dioksit, azot-dioksit, karbon-monoksit, hidrojen-sülfür gibi gazlar ortaya çıkabilmekte, toz ve çok çeşitli parçacık maddeler çevreye yayılarak ciddi boyutta hava-su-toprak kirliliğine sebep olabilmekte, iklim krizine katkıda bulunmaktadır. Öyle ki havada süzülerek kilometrelerce ötedeki kıtalara ulaşabilmektedir. Oluşan gazlar, asit yağmurlarına sebep olarak bitki örtüsüne zarar verebilmekte ve su ekosistemlerini bozabilmektedir. Askeri taşıtlarda kullanılan gazlar, ozon tabakasını incelterek küresel boyutta etkileşime sebep olmaktadır. Savaşlar sırasında ağaçlar kesilmekte, ormanlar ciddi zarar görmekte, yangınlar patlak vermektedir. Bu durum, yerel olsun olmasın tüm biyolojik çeşitliliği tehdit etmektedir”.

  • Çocuklarınızı savaştan uzak tutun

    Çocuklarınızı savaştan uzak tutun

    Sosyal medyada yer alan çoğu platform kullanım yaşı her geçen gün daha da düşüyor. Yurt genelinde yapılan araştırmaya göre ise sosyal medya kullanım yaşı bazı kurallara rağmen 5 yaşına kadar düştüğü raporlandı. Yoğun bir şekilde sosyal medya kullanımı artan çocuklar için uzmanlar, sosyal platformlara yansıyacak İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği yoğun bombardıman savaş görüntülerinin, psikolojik yapılarını önemli ölçüde zedeleyeceği uyarısında bulundu.

    “Çocuklarının gelecekteki hayatlarında önemli izler bırakabilmekte”

    Savaşın insan psikolojisi üzerinde yıkıcı bir etkisinin olduğunu ve özellikle çocukların bu süreçten olumsuz etkilenebileceğini belirten Rehberlik Uzmanı Özcan Aladağ, “Filistin ve İsrail olaylarına baktığımız zaman da bir katliam yaşanıyor. Doğal afetler, savaşlar, terör ve pandemi gibi olaylar özellikle çocukların ruhsal gelişimlerinde ve çocuklarının gelecekteki hayatlarında önemli izler bırakabilmekte. Dijital dünyada günümüzdeki bütün toplumsal olaylar sansürsüz bir şekilde ve çocuklar da bu yayınları sınırsız bir şekilde izleyebiliyor. Bu nedenle çocuklarda özellikle dijital oranı çok yüksek dijital bağımlılıkları ise çok yüksek. Bu nedenle öğrencilerimizi, çocuklarımızı bu olaylara karşı dijitalden uzak tutmamız gerekiyor. Görüntüler çok sansürsüz ve açık bir şekilde biz yetişkinler bile bu görüntüleri izlerken kendimizden geçiyoruz. Psikolojimiz bozuluyor. Bu tür savaş videoları çocukların gelecekte yaşamlarında büyük izler derin sıkıntılar bırakabilecektir. Bu nedenle kesinlikle ebeveynlerin savaş görüntülerini çocuklarına da izletmemeleri gerekiyor” dedi.

    “Savaş çok önemli bir toplumsal olay, burada kin, nefret, öfke var”

    Anne ve babaların da bu olaylar karşısında tedbirli olmasını gerektiğini belirten Özcan Aladağ, “Tabii anne ve babaların da temkinli olmaları gerekiyor. Toplumsal olaylar karşısında bir pandemi örneği yaşadık. Bu pandeminin olumsuz etkilerini bugünün çocuklarında hala yaşıyoruz. Çocuklarımızda davranış bozukluklarını görüyoruz. Savaş çok önemli bir toplumsal olay, burada kin, nefret, öfke var. Bu nedenle çocukları uzak tutmamız gerekiyor. Anne ve babaların da bu olaylar karşısında temkinli davranmaları gerekiyor. Ve çocuğu örnek olmaları gerekiyor. Tabi çocuklar burada nasıl davranacak? Sorusuna bakacak olursak anne ve babaların bu toplumsal olayları çok fazla abartmadan uygun bir dille anlatmaları gerekiyor. Yapılan araştırmalarda anne ve babaların bu tip olayları çocuklardan uzak tutmalarını konuşmamaları gerektiğini düşünüyorlar ama son derece yanlış bir algıdır. Anne ve babaların bu olayları çocuklara uygun bir dille çok fazla detaya girmeden konuşmaları gerekiyor. Çocuklarda bir farkındalık oluşturmaları gerekiyor. Anne ve babalar burada bu tepkiyi gösterirken çocuklarının da güvende olduklarını anlatmaları gerekiyor. Çocuk bu tip toplumsal olaylar karşısında kendini güvende hissetmeli ve buna benzer davranışları sergilemelerini istiyoruz” şeklinde konuştu.

    Başarı için öğrencilere seslenen Aladağ, “Dijital dünyada birçok tuzaklar da var bir tanesi ise oradaki sanal reklamlar. Öğrencileri farklı kanallara yönlendiriyorlar. Öğrenci 1 saatlik bir video izlemeye oturduğu zaman bir bakıyor ki 3 saat geçmiş. Oradaki 2 saat kayıp olmuş, çöpe gitmiştir. Bu nedenle öğrencilerimizin sınav başarısı için dijital dünyadan uzak durmaları son derece önemlidir” diye konuştu.

  • “Zor bir savaşın içindeyiz, acı kayıplarımız da var”

    “Zor bir savaşın içindeyiz, acı kayıplarımız da var”

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, abluka altındaki Gazze Şeridi’nde gerçekleştirilen kara operasyonunda 9 İsrail askerinin daha öldürülmesinin ardından görüntülü bir açıklama yayınladı. Başbakan Netanyahu, “Zor bir savaşın içindeyiz. Uzun bir savaş olacak. Önemli kazanımlarımız var ama aynı zamanda acı kayıplarımız da var” ifadelerini kullandı. Netanyahu, “Görevimizi yerine getirene kadar devam edeceğiz, zafere kadar devam edeceğiz” dedi.
    İsrail Ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde 9 askerinin daha hayatını kaybetmesiyle kara operasyonunda ölen asker sayısının 11’e yükseldiğini açıklamıştı.

  • İsrail ordusu gece boyu Gazze’yi vurdu

    İsrail ordusu gece boyu Gazze’yi vurdu

    İsrail’in abluka altına aldığı Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 25. güne girildi. Filistinli yerel kaynaklardan yapılan açıklamada, İsrail’in gece saatlerinde Nuseyrat Mülteci kampına hava saldırısı gerçekleştirdiği, en az 14 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. İsrail savaş uçaklarının Gazze Şeridi’nin merkezinde Deir el-Balah’taki Zevayda bölgesinde Hamdan ailesine ait evi hedef aldığı saldırıda ise 18 kişinin yaşamını yitirdiği, çok sayıda kişinin yaralandığı aktarıldı. İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde Abu Shamala ailesinin evine düzenlediği saldırıda da en az 18 kişinin hayatını kaybettiği kaydedildi. Refah’ta Hicazi ailesine ait bir eve gerçekleştirilen saldırının ise 9 can kaybına yol açtığı kaydedildi. Gazze şehrindeki Zeytun Mahallesine yönelik saldırıda da en az 7 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. Ayrıca Gazze Şeridi’nin kuzey kesiminde bir binanın vurulması sonucu aralarında 6 yaşında bir çocuk dahil 3 kişinin yaşamını yitirdiği, 9 kişinin yaralandığı öğrenildi. İsrail’in ayrıca Beyt Hanun, Beyt Lahya ve Han Yunus’u da hedef aldığı aktarıldı.

    İsrail’in hastanelerin çevresine saldırıları sürüyor

    İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin farklı noktalarında hastanelerin çevrelerini hedef almaya devam ettiği vurgulandı. İsrail’in Gazze’nin güneyindeki Avrupa Hastanesi, Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi ve Gazze’nin kuzeyindeki Kudüs Hastanesi yakınına hava saldırıları düzenlediği belirtildi.

    IDF: “300 nokta hedef alındı”

    İsrail Savunma Kuvvetlerinden (IDF) yapılan açıklamada ise gece boyu Gazze Şeridinde 300 noktanın vurulduğu ifade edildi.

    Hamas: “Gazze’de İsrail askeri araçlarını vurduk”

    Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarından yapılan açıklamada, İsrail askerleriyle Gazze’nin güneyinde çatışmalar yaşandığı, El Yasin 105 füzeleriyle İsrail’e ait 4 askeri aracın vurulduğu ifade edildi. Ayrıca Gazze’nin kuzeybatısındaki 2 İsrail tankının ve buldozerinin de füzelerle hedef alındığı aktarıldı.

    Öte yandan, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne gerçekleştirdiği saldırılarda 3 bin 457’si çocuk olmak üzere 8 bin 306 Filistinli hayatını kaybetti.

  • Gazze’de yıkılan konut sayısı 32 bin

    Gazze’de yıkılan konut sayısı 32 bin

    Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf, düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana yoğun bombardıman altında tuttuğu Gazze’de meydana gelen yıkıma ve can kayıplarına ilişkin bilgi verdi.

    Maruf, saldırılarda, 200 binden fazla konutun bombalandığını, bunlardan 32 bininin tamamen yıkıldığını ya da oturulamayacak hale geldiğini belirtti.

    Maruf ayrıca, saldırılarda, 80 hükümet binasının, 47 caminin, 3 kilisenin ve 203 okulun bombalandığını, bunlardan 37’sinin hizmet dışı kaldığını söyledi.

    Ofis Başkanı Maruf, saldırılarda ayrıca 116 sağlık personeli ile kurtarma ekibinden 18 kişinin hayatını kaybettiği, 12 hastane ile 32 sağlık merkezinin de hizmet dışı kaldığı bilgisini paylaştı.

    “GAZZE, FELAKET BÖLGESİDİR”

    İsrail’in, internet hizmetinin ve iletişimin kesik olduğu iki gün boyunca 60’ı aşkın katliam işlediğini belirten Maruf, bu katliamlarda yüzlerce kişinin öldüğünü ve yaralandığını aktardı.

    “Bugün Gazze bir felaket bölgesidir.” diyen Maruf, uluslararası topluma ve kuruluşlara üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirme çağrısı yaptı.

    Uluslararası toplumun, 21’inci yüzyılda yaşanan bu insani Nekbe’ye (Büyük felaket) karşı takındığı utanç verici tavrın tarihe geçeceğini kaydeden Maruf, saldırıların durması ve insani yardımların engelsiz ve muntazam bir şekilde Gazze’ye girmesi için harekete geçilmesini istedi.

  • Karabağ Savaşı’nda gazi olan genç Türkiye’de askere gidecek

    Karabağ Savaşı’nda gazi olan genç Türkiye’de askere gidecek

    Azerbaycan’da doğan Ahıska Türkü Kemal Mövludov, Türkiye vatandaşlığı alıp burada üniversite okumaya başladı. Kemal Ak, adını alan ve daha sonra Azerbaycan’a dönen Mövludov, askerlik çağı geldiğinde ülkesinde vatani görevini yapmaya başladı. Kemal Ak, 18 aylık askerlik görevini yaparken başlayan ikinci Karabağ Savaşına katıldı. Füzuli, Hadrut ve Şuşa bölgelerinde cephede çarpışan Ak, şarapnel parçasıyla ayağından yaralandı. Savaşın ardından Eskişehir’e tekrar üniversite okumaya gelen 24 yaşındaki Kemal Ak, burada da askere çağrıldı. Üniversite eğitimi görmesine rağmen askere çağrılmasına şaşıran Ak, ikinci kez askere seve seve gitmeye hazır olduğunu belirtti. Ancak eğitiminin bölünmesini istemeyen Kemal Ak, okulu bittikten sonra askere gitmek istiyor.

    “Füzuli, Hadrut ve Şuşa bölgelerinde savaştım”

    Kemal Mövludov süreçle ilgili, “Azerbaycan’da doğdum büyüdüm. 17 yaşımda üniversite için Türkiye’ye geldim. 17 yaşında aynı zamanda üniversite okuduğum dönemde Türkiye vatandaşlığına başvuru yaptım. Babamın daha önceden vatandaşlığı olduğu için bir sene içerisinde vatandaş oldum. 2 sene Türkiye’de okuduktan sonra Azerbaycan’a geri dönmek zorunda kaldım ve askere çağrıldım. Azerbaycan’la İkinci Karabağ Savaşı başladı. İkinci Karabağ Savaşı’nda bizzat bulundum. Füzuli, Hadrut ve Şuşa bölgelerinde savaştım. En son Şuşa bölgesinde bacağımdan yaralandım. Türkiye’ye üniversite okumak için tekrar geldim. Türkiye’de tekrar askere çağrıldım Türkiye vatandaşı olarak. Ben de askerlik şubesine gittim ve ‘Ben zaten askerliğimi yaptım’ dedim. Askerlik şubesinde bana ‘Sen askerliği nerede yaptın’ dediler. Ben de ‘Azerbaycan’da yaptım’ dedim. Fakat Azerbaycan’daki askerliğim burada geçmiyormuş” dedi.

    “Seve seve giderim askere”

    Burada da üniversite eğitimi bittikten sonra seve seve askerliğini yapacağını belirten Kemal Ak, “Burada Türkiye’de de severek seve seve askere giderim. Bundan hiç korkum da yok. Ama tek istediğim şu anda ben 24 yaşındayım ve üniversiteye kabul oldum. Üniversiteye kabul olmama rağmen devlet beni üniversiteye kabul ediyor ama askerliğimi tecil etmiyorlar. Askerliğimi tecil etmediler. Eğer burada bir yanlışlık varsa düzeltilmesini talep ediyorum. Okulumu okumak istiyorum zaten şu anda okulda aktif öğrenci olarak gözüküyorum. Eğer bir sıkıntı yoksa, kanun böyle ise seve seve giderim askere” ifadelerini kullandı.

  • Cansız bedenler arasında ailesini aradı

    Cansız bedenler arasında ailesini aradı

    İsrail ordusu, çatışmaların 17. gününde Gazze Şeridi’ndeki hava saldırılarına yoğun bir şekilde devam ediyor. İsrail tarafından sivil yerleşim yerleri, hastane, cami, kilise olmak üzere birçok yere hedef gözetmeksizin düzenlenen hava saldırıları nedeniyle ailesini kaybedenler, yakınlarının cenazelerini bulmaya çalışıyor. Filistinli bir çocuk da, Gazze Şeridi’ndeki bir hastanenin önünde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin cansız bedenleri arasında ailesini aradı. Sırayla kefenlenmiş cenazelere bakarak yakınlarını arayan küçük çocuk, bir yakınının cansız bedenini gözyaşları içinde öptü. Filistinli çocuğun o anları yürek yaktı.
    İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılar nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 55’i çocuk, bin 119’u kadın ve 217’si yaşlı olmak üzere 5 bin 87’ye, yaralananların sayısı ise 15 bin 273’e yükseldi.

     

  • “Savaş bir insanlık suçudur”

    “Savaş bir insanlık suçudur”

    Açıklamada, “Gazze’de bulunan milyonlarca insanı bombalayan, temel yaşamsal gereksinimlere ulaşımı engelleyen, onları toplu göçe zorlayan bir yöntemin niyetinin, topyekûn katliam yapmaktan başka bir şey olmadığı açıktır” denildi.

    TMMOB Bursa İKK Sekreteri ve Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek’in okuduğu basın açıklaması şöyle:

    “Filistin’de bir hastaneye yönelik, İsrail tarafından gerçekleştirilen ve yüzlerce masum çocuk ve sivilin öldüğü saldırıyı kınıyoruz, lanetliyoruz.

    Tüm dünyanın gözü önünde bir halk soykırıma uğruyor. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere ABD, AB bu vahşet karşısında kayıtsız kalıyor. Biz bu sessizliği kabul etmiyoruz.

    İsrail, Gazze saldırısını gerekçe göstererek başlattığı askeri operasyon ile bir yandan Filistinlileri Gazze’den sürerken, diğer yandan sivil katliamına devam etmektedir.

     Gazze’de bulunan milyonlarca insanı bombalayan, temel yaşamsal gereksinimlere ulaşımı engelleyen, onları toplu göçe zorlayan bir yöntemin niyetinin, topyekûn katliam yapmaktan başka bir şey olmadığı açıktır.

    Bölgede süren şiddetin ve İsrail’in sivillere yönelik yapmış olduğu hedef gözetmeyen saldırılarının son bulması için Birleşmiş Milletleri göreve çağırıyoruz. Ayrıca Gazze’ye yönelik uygulanan ambargo ile bölge halkının, insanlığın en temel haklarından olan yeterli ve güvenilir su ve gıdaya ulaşma hakkının elinden alınmasına son verilmelidir.

    İsrail ve Filistinli halklarının barışı, karşılıklı terör yöntemlerini uygulayarak değil; demokratik ve adil koşullarda yürütülecek bir diyalog süreci ile mümkün olacaktır. İsrail Devleti’nin gerçekleştirdiği bu katliamı kınıyor ve lanetliyoruz. İnsanlığa karşı işlenen bu suçun sorumluları ortaya çıkartılmalı, sivil saldırılara son verilmeli ve siyasi çözüm süreci acilen başlatılmalıdır.