Etiket: scooter kazası

  • Scooter kazasında 2. duruşma görüldü

    Scooter kazasında 2. duruşma görüldü

    Gaziantep’te ehliyetsiz sürücü Osman S.’nin kullandığı otomobilin, scooter ile yolun karşısına geçmek isteyen Ezgi Alya Yiğit’e çarparak ölümüne, arkadaşı Şimal Toprak’ın ise ağır yaralanmasına neden olan davanın görülmesine devam edildi.

    Gaziantep Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2. duruşmasına tutuksuz sanık Osman S. katılmazken maktul Ezgi Yiğit’in ailesi ve avukatları hazır bulundu. Duruşmada, Yiğit ailesinin avukatı Ahmet Ergin Sözen’in bir önceki duruşmadaki talebi üzerine kazada yaralanan Şimal Toprak dinlendi.

    “Yola kontrollü bir şekilde çıktık. Biraz ilerlerken araç arkadan gelerek bize çarptı”

    Mahkeme başkanının duruşmada söz verdiği Şimal Toprak, ifadesinde kaza anlarını anlatarak, “Yola kontrollü bir şekilde çıktık. Biraz ilerlerken araç arkadan gelerek hızla bize çarptı” dedi.

    Dava 21 Mayıs’a ertelendi

    Daha sonrasında taraf avukatlarının savunmalarını da dinleyen mahkeme heyeti, kaza ile ilgili Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor talep edilmesine karar vererek duruşmayı 21 Mayıs 2024 tarihine erteledi.

    Olayın geçmişi

    Gaziantep’te 12 Nisan 2022 tarihi akşam saatlerinde Batıkent Mahallesi’nde yaşanan kazada Osman S. (17) idaresindeki otomobil, üzerinde Ezgi Alya Yiğit ve Şimal Toprak’ın bulunduğu scooter’a çarpmıştı. Kaza sonucu 17 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi Ezgi Alya Yiğit hayatını kaybederken Şimal Toprak ise ağır yaralanmıştı. Feci kazanın ardından ehliyetsiz olduğu belirlenen Osman S. gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmiş ancak 28 gün sonra serbest bırakılmıştı. Daha sonrasında ise otomobil sürücüsü Osman Sarı hakkında ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis talebiyle iddianame hazırlanmıştı.

  • Scooter kazası iki kardeşi ayırdı

    Scooter kazası iki kardeşi ayırdı

    Olay, 4 Ocak Perşembe günü, saat 00.30 sıralarında Mavişehir Mahallesi Caher Dudayev Bulvarı’nda meydana geldi.

    Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu civarından karşı yola geçmeye çalışan A.G.G (23) yönetimindeki ve Soykan Sönmez (16)’in de bulunduğu scooter’a, M.E.Ö. (20) idaresindeki otomobil çarptı.

    Kazada, Scooter’daki İTK Anadolu Lisesi öğrencisi Soykan Sönmez ve annesinin ilk evliliğinden olan ağabeyi Göktuğ Güleç ile otomobilde bulunan yolcu D.E. (20) yaralandı. Yaralılar ambulanslarla Bayraklı Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Tedavi altına alınan yaralılardan Soykan Sönmez, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Sönmez’in cenazesi, dün yakınlarına teslim edilerek memleketi Afyon’un Dazkırı ilçesinde toprağa verildi.

    Sürücü gözaltına alındı

    Öte yandan olayla ilgili otomobil sürücüsü M.E.Ö.’nün gözaltına alındığı, polis ekiplerinin ise kazayla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi.

  • Ezgi’nin ölümüne sebep olan ehliyetsiz sürücü serbest

    Ezgi’nin ölümüne sebep olan ehliyetsiz sürücü serbest

    Gaziantep’te 12 Nisan 2022 tarihinde akşam saatlerinde Batıkent mevkiinde gerçekleşen kazada Osman S. idaresindeki otomobil, scooter ile evlerine dönerken ehliyetsiz sürücü Osman S. (17), yönetimindeki otomobil, yolun karşısına geçmeye çalışan iki arkadaşa çarpmıştı.

    17 yaşındaki lise son sınıf öğrencileri Ezgi Yiğit ve İrem Şimal Toprak’a çarpmış ve feci kazada iki arkadaştan Ezgi Yiğit hayatını kaybederken, İrem Şimal Toprak ise yaralanmıştı. Kazada yaralanan İrem Şimal Toprak, çağırılan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan Ezgi Yiğit doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamazken, İrem Şimal Toprak ağır yaralanmıştı. Feci kazanın ardından ehliyetsiz olduğu belirlenen 17 yaşındaki Osman S. gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Lise öğrencisi Ezgi Yiğit’in ailesi, sürücü Osman S.’nin 28 gün sonra serbest bırakılmasına tepki gösterdi.

    “Sanık dışarıda serbest dolaşıyor”

    Feci kazada hayatını kaybeden 17 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi Ezgi Yiğit’in babası Mehmet Şahin Yiğit, “O günden bugüne bizim hayatımız zindan oldu. Bizi karanlıkta yaşamaya mahkum ettiler. Bizim hayatımız alt üst oldu ama mahkemede veya olaylarda hiçbir değişim olmadı. Sanık dışarıda serbest dolaşıyor. Yani devletin bazı kurumları, bazı çalışanları Osman S.’yi aklama kurumu gibi hareket ediyor. Biz kızımızı kaybettik, 28 gün sonra Osman S.’yi serbest bıraktılar, defalarca çıkan raporlarda kızımı aslı kusurlu buldular. Madem elinizde bir kamera görüntüsü yok, bu kusuru nasıl tespit ettiniz. Biz bir anlam veremiyoruz. Eğer onların mantıklı bir cevapları varsa bizi de aydınlatsınlar. Biz de kızımızın kusurlu olduğunu bilelim hiç olmazsa tamam diyelim, başımız üstüne, yani bir kabullenelim ama bu haksızlığı kabullenemiyoruz. Bize yapılan haksızlık çok büyük bir haksızlık. Şu an biz devlette bağımsız hakimlerin olduğuna hala inanıyoruz. Yani kendi özgür iradeleriyle karar verecek insanların bulunduğuna inanmak istiyoruz. Çünkü bugüne kadar Ezgi hakkında yapılanlar özgür irade kararı değildi. Onlar bir şekilde yönlendirilmiş, mahkeme kararlarını söylemiyorum. Bilirkişi, emniyet, yani onlar tarafsız kararlar değildi. Ama inanıyoruz ki mahkemenin tarafsız karar verecek” dedi.

    “Bilirkişi raporlarında Osman S. tali kusurlu, kızım asli kusurlu gösterildi”

    Baba Şahin, “Osman S. tutuklandıktan 28 gün sonra serbest bırakıldı. Bunun üzerine 3-4 defa bilirkişi raporu alındı. Bu bilirkişi raporlarında Osman S. tali kusurlu kızım asli kusurlu gösterildi. Yani bu bizim ciğerimizi birkaç defa daha yaktı. Her çıkan bilirkişi raporu bizi bir defa daha sarstı. Ciğerimizde yanan ateşe, sanki benzin döküp yangını harladılar. Biz sözün bittiği yerdeyiz, artık konuşamıyoruz. İnanın şu size konuşurken kelimeler boğazıma düğümlenerek çıkıyor. Çünkü benim kızım o benim için çok değerliydi” şeklinde konuştu.

    “Bizim ışığımızı söndürdüler”

    Baba Şahin, “Kızımın saçının bir tek teline S. ailesinin tamamını değişmezdim. Biz iyi bir aileydik, güçlü bir aileydik, güçlü bağlarımız var ama bizim ışığımızı söndürdüler. Bizi çok sarstılar. Biz şu anda yaşadığımızın o güzel yaşamımızda gülemiyoruz. Kahkaha atamıyoruz, sırıtıyoruz, sadece sahte gülüş yapıyoruz. Biz içimizden gelerek sevinemiyoruz artık. Bir defa yürek acı çekti mi, yürek insana hep doğruyu söyler. Beyin istediğini söyler ama yürek hep doğruyu söyler. Yürek müsaade etmiyor. Onun için biz peşindeyiz. Bu can bu tende olduğu sürece peşini bırakmayacağım” ifadelerini kullandı.

    “Kazadan yarım saat önce bana mesaj attı”

    Kazadan 30 dakika önce feci kazada hayatını kaybeden Ezgi’nin babasından öğretmeni ve arkadaşlarıyla kutlama yapmak için izin aldığını ve attığı mesajdan 30 dakika sonra kazanın gerçekleştiğini söyleyen Yiğit, “Kızım değerli bir insandı. Çalışkan bir çocuktu, geleceği parlak bir çocuktu. Matematikte 40’ta 40 soru çözüyordu. O sene sınava girecekti. Kazadan yarım saat önce bana mesaj attı. ‘Baba biz Umut hoca ile iftar yapacağız. Ondan sonra eve geleceğim diye, tamam kızım dedim olur’ dedim. Zaten ondan 30 dakika sonra haberini aldık. Daha önce dershaneye gidiyordu. Kolejde deneme sınavında 1. olmuştu Umut hocası kutlamak için çağırmıştı. Yaşadığı hayat bu kadarmış. Yaşadığı sürece güzel bir hayat yaşadı ama arkasında bize de enkaz bıraktı gitti” diye konuştu.

    Gaziantep Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmada maktul avukatlarının Osman S.’nin tutuklanma talebi reddedilirken, 21 Ekim’de olay yerinde keşif yapılmasına karar verilmişti.

    Hazırlanan raporda sanık ‘tali’, maktul ‘asli’ kusurlu’

    12 Nisan 2022 tarihli kaza tespit tutanağında, sürücünün kavşaklara yaklaşırken ve yaya geçidine gelirken hızını yavaşlatmadığı için ‘tali kusurlu’ olduğu, scooter sürücüsünün ise ‘trafik ışıklı işaret cihazı ve levhası bulunmayan kavşaklardan bölünmüş yola çıkan sürücülerin bu yoldan geçen araçlara ilk geçiş hakkını vermemek’ kuralını ihlal ettiğinden dolayı ‘asli’ kusurlu olduğu vurgulandı.

    Karayolları Trafik Kanunu’na vurgu yapan bilirkişi raporuna göre ise otomobil sürücüsünün kazada ‘tali kusurlu’ olduğu, scooter sürücüsünün ise ‘asli kusurlu’ olduğu paylaşıldı.

  • Kanseri yendi kazada hayatını kaybetti

    Kanseri yendi kazada hayatını kaybetti

    Adana’nın Seyhan ilçesi Ziyapaşa Mahallesi Özdemir Sabancı Bulvarı’nda iddiaya göre, bir otomobil 38 yaşındaki Ersin Lastikçi’nin kullandığı elektrikli scootera arkadan çarptı. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Lastikçi’nin hayatını kaybettiğini tespit etti. Lastikçi’nin kazadan önce sırtında asılı olan gitarı cansız bedeninin üzerine kondu. Bu durumu gören yoldan geçen vatandaşlar duygulu anlar yaşadı. Polislerin olay yerindeki incelemelerinin ardından cenaze otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Otomobil sürücüsü ise gözaltına alındı.

    Lastikçi’nin eniştesi, beden eğitim öğretmeni Ersin Aydınalp, kayınbiraderinin 2 yıl önce yakalandığı lenf kanserini çok büyük mücadeleyle yendiğini belirterek, “Benim gibi beden eğitim öğretmeni ancak atanamadı. Kansere yakalandı yendi. Bu nedenle özür grubundan atama bekliyordu. Ayrıca amatör olarak müzisyenlik yapıyor. Dün de yine sanırım arkadaşlarıyla müzik yapmaya giderken otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti” dedi.

    Aydınalp, sürücü öğretmenliği de yaptığını belirterek, elektrikli scooter konusunda hem sürücülere hem de yetkililere seslenerek, “Daha bir yıl olmadı komşum scooter kullanırken öldü. Bugün ise kayınım öldü. Buna mutlaka bir çözüm bulunmalı. Hem diğer araç sürücüleri hem de scooter kullanıcıları daha duyarlı olmalılar. Bu konuda bilinçlenmemiz lazım” diye konuştu.

  • Ölümlü scooter kazasında sürücüye tahliye

    Ölümlü scooter kazasında sürücüye tahliye

    Şişli Halaskargazi Caddesi’nde seyir halindeki aracıyla, scooter kullanan 23 yaşındaki Dilara Gül’e çarparak hayatını kaybetmesine neden olan sanık Hakan Akçelik’in ‘taksirle öldürme’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına devam edildi.

    İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Hakan Akçelik ve tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmaya maktul Dilara Gül’ün annesi Neşe Gül ve babası Arif Gül de müşteki olarak katıldı.

    “Vefat eden kardeşimin yerinde ben de olabilirdim’’

    Duruşmada savunma yapan sanık Hakan Akçelik, önceki savunmalarını tekrar ederek, “Vefat eden kardeşim için çok üzgünüm. Kardeşimin yerinde ben de olabilirdim, başkası da olabilirdi’’ dedi ve tahliyesini talep etti.

    Sanık avukatı ise maktulün sürmemesi gereken bir yolda scooter kullandığını, sola dönmemesi gereken yerde sola döndüğünü ve müvekkilinin olayda bir kusuru olmadığını söyleyerek tahliyesini istedi.

    Duruşmada müşteki anne ve baba, sanığın cezalandırılmasını isterken müştekiler avukatı ise sanığın olay anında kırmızı yanmadan geçebilmek için sarı ışıkta hızını daha da artırdığını belirterek sanığın cezalandırılmasını talep etti.

    Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın tutukluluk tedbirinden beklenen menfaatin hukuken elde edildiği gerekçesiyle, sanığın tahliyesine karar verilmesini ve eksik hususların giderilmesini talep etti.

    Sanık tahliye edildi

    Mahkeme, delillerin büyük ölçüde toplanmış olması ve sanığın tutuklulukta geçirdiği süreyi dikkate alarak sanık Hakan Akçelik’in tahliyesine karar verdi. Mahkeme ayrıca, kazaya ilişkin kusur durumunun tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.