Etiket: Seçil Erzan

  • Seçil Erzan davasında yeni gelişme

    Seçil Erzan davasında yeni gelişme

    Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Seçil Erzan, önceki celse tahliye olan tutuksuz sanık Ali Yörük’ünde bulunduğu bir kısım tutuksuz sanık ve tarafların avukatları hazır bulundu.

    Davaya Hazine ve Maliye Bakanlığı da dahil oldu

    Duruşmada hazır bulunan Hazine ve Maliye Bakanlığı avukatı, davaya katılma talebinde bulundu. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, bu talebi kabul etti.

    “Hüseyin Eligül’den aldığım paraları tefecilere veriyordum”

    Savunmasında, para yatıran kişilere geri ödemeyi yaptığını belirten Seçil Erzan, “Ben tim kişilere ödediğim faizleri ben parayı görmeden kendi aralarında dönüyordu, benden para alıyorlardı, faiz istiyorlardı ama ben para elime gelmediği için ödeme yapamıyordum. Para bana değil, bana para getiren diğer kişiler arasında dönüyordu. Ben tarla ve annemin evini satarak aldığım paraları insanlara geri ödedim. Tefecilere ipotek verdim, bunların kanıtları var. Hüseyin Eligül’den aldığım paraları tefecilere veriyordum. Ben kimseyi kandırmadım, benden para alan ve bu işlemleri yapan herkesin finansal okuryazarlığı var. Kimseye ‘gel bir fon var sana kayıt dışı para vereyim mi’ demedim. Selçuk İnan’ı Semih Kaya ikna etti. Emre Çolak’la ödeme yapılmadan önce hiç konuşmadım” ifadelerini kullandı.

    “Bu geminin kaptanı, mağdur olmayan, benden fazla fazla paralar alan ve beni yönlendiren müştekilerdir”

    Savunmasına devam eden Erzan, “İnsanların faizlerini ödeyebilmek için tefecilerin kapımın önüne silahla dayanmasına göz yumdum. Ben gemi kaptanı değilim, ben banka müdürüyüm. Bu geminin kaptanı, mağdur olmayan, benden fazla fazla paralar alan ve beni yönlendiren müştekilerdir. Aylarca Atilla Baltaş ve diğerlerinden para bekledim. Onlardan aldığım para karşılığında müştekilere ödeme yapmaya çalışıyordum. Benden iki katı para istediklerinde borçlanıyordum, çünkü müştekiler onlara vadettiğim parayı istiyorlardı, bende onlara ödeyeceğim diye söz veriyordum. Hiçbir müştekiyle bankacılık işlemi konuşmadığım için onlarda bu işlemlerin ne olduğunu bilmiyorlardı. Fatih Terim’in hesabından hiç para çekmedim. Para akışını gişe dışı işlemle gerçekleştirdim. Fatih Terim’in hesabından kimseye para da aktarmadım” diye konuştu.

    “Banka dışı borç para almamız yasak ama ben bu süre içerisinde banka dışı borç para aldım”

    Duruşmada Cumhuriyet Savcısı, Erzan’a önceki ifadelerinde belirttiği gayri resmi gelir sağlıyordum cümlesine ilişkin, bu geliri nasıl sağladığını sordu. Erzan cevap olarak, “Geliri, tefecilerden ve Atilla Baltaş’tan sağlıyordum. Fatih Terim bana ‘bu parayı nereden getiriyorsun diye sormadan benden para alıyordu. Bende ona para vermek için birilerinden para alıp ona veriyordum. Tanın Yılmaz, banka işlemlerini ve benim bu işlemleri kayıt dışı yaptığımı bildiği halde benden para istiyordu sorgulamadan. Bu durumda tefeci Tanın Yılmaz’dır. Bizim banka dışı borç para almamız yasak ama ben bu süre içerisinde banka dışı borç para aldım” diye konuştu.

    Erzan’ın yargılandığı davanın görülmesine devam ediliyor.

  • Seçil Erzan’ın 4 ayrı davası, ana davayla birleştirildi

    Seçil Erzan’ın 4 ayrı davası, ana davayla birleştirildi

    Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan, hakkında açılan 4 yeni dava çerçevesinde hakim karşısına çıktı. İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmalarda tutuklu sanık Seçil Erzan ve taraf avukatları hazır bulundu.

    “Toplamda 2 milyon 230 bin dolar para verdi, 635 bin dolar faiz aldı”
    Sanık Seçil Erzan’ın müşteki Atilla Baltaş’a yönelik eylemleri gerekçesiyle görülen davada savunma yapan Erzan, “Atilla Baltaş’ı hiçbir zaman dolandırmadım. Florya şubesine tayinim çıktığında ödeme yapmam gerekiyordu. Atilla Baltaş’ın da işletmesi vardı. Ondan yardımcı olması konusunda destek istedim, Bana parayı bulabileceğini söyledi. 300-400 bin lira para yolladı. Ben de parasını gecikmeli de olsa kendisine ödedim. 2020 yılına kadar aramızda para alışverişi olmadı. 2020 yılında faizle ödemem şartıyla bana 250 bin dolar verdi. Ben bu parayı faiziyle birlikte toplam 650 bin dolar ödedim. Bu ödemenin ardından Atilla Baltaş bana ‘dövizci’ dediği kişiden 250 bin dolar getirdi. Ben yine 650 bin dolar karşılığında parayı kendisine ödedim. Sonrasında tekrar para alışverişi oldu. Atilla Baltaş bana toplamda 2 milyon 230 bin dolar para verdi. Kendisi benden 635 bin dolar faiz aldı” dedi.

    “O çanta bana çipli geldi”
    Savunmasına devam eden sanık Erzan, “Bankanın verdiği çanta mavi olandı. O çantanın Semih Kaya’ya da gösterilmesini istiyorum. Özellikle çantayı geri istedim ama bana gelmedi. O çanta bana çipli geldi. Semih Kaya beni Bodrum dönüşü aradı. Çantada çip olduğunu söyledi. Ben bankanın koyduğunu düşündüm. O çantayla önceki sefer Atilla Baltaş’a para vermiştim. O gece Atilla Baltaş’ı aradım. Bana ‘çocuklar karıştırıp koymuştur’ dedi. Çanta mutlaka bankadan getirtilebilir. Semih Kaya çip olup olmadığını tanır. Atilla Baltaş, bana yapılan eziyetleri gördüğü için maddi ve manevi destek sağladı. Bana, ‘paraları daha sonra senden alırım, senin paran benim param, sonra sen bana ödersin’ diyordu. Merve ve Tanın bana küfür ediyor, Süleyman Aslan tehdit ediyordu. Ben de yapılan eziyetleri Atilla Baltaş’a anlatıyordum. Atilla Baltaş bana, ‘benimle gel’ dedi. Cizre’ye gitmem için bana bilet aldı. Ben havalimanına geldim. Aynı uçakla gitmemizin sorun olacağını söyledi. Ben de geri döndüm, gitmekten vazgeçtim” ifadelerini kullandı.

    “Fatih hoca fondan para çekti onu tamamlamam lazım diyordu”
    Müşteki Atilla Baltaş ise ifadesinde, hayatı boyunca faize para yatırmadığını belirterek, “Eş, dosttan para alarak Seçil’e verdim. Bana ‘Fatih Terim para çekecek onu döndüremiyorum’, ‘Fatih hoca fondan para çekti onu tamamlamam lazım’ diyordu. Ben de 3 çanta içerisinde 2,5 milyon dolar parayı kendisine verdim. Bunları fon adı altında bana verdi. Ben hayatımda fon getirisinin ne olduğunu bilmem. Fon sisteminin nasıl çalıştığını Seçil’in kendisi bize anlatıyordu. Toplam zararım 5 milyon 420 bin dolardır. Seçil her şekilde beni insanlara borçlandırdı ve oyalama taktiğini uyguladı” dedi.
    Müşteki Baltaş’ın ifadesinin ardından sinirlenen Erzan, ‘yalan söylüyor’ diyerek mahkemede bağırdı.

    “Merve 900 bin dolar, Tanın 500 bin dolardan fazla para aldı”
    Sanık Erzan daha sonra müştekiler Tanın Yılmaz ve Merve Yılmaz’a yönelik eylemleri gerekçesiyle savunma yaptı. 3. davada müştekiler Tanın ve Merve Yılmaz mahkemeye katılmadı. Savunma yapan Erzan, müştekilerin kendisinden hiçbir şekilde alacakları olmadığını belirterek, “200 bin liralarını benim hesabımda değerlendirmem karşılığında verdiler. Merve 900 bin dolar, Tanın 500 bin dolardan fazla para aldı. Tanın özel bankacılıktan para çektiğini sandığını söylüyor. O bunu bilmeyecek biri değil” şeklinde konuştu.

    “Fatih Terim beni arayarak, ‘Seçil, bana nasıl kazandırıyorsan aynı şekilde Nur’a da kazandır’ dedi”
    Son olarak görülen 4. davada ise sanık Erzan, müştekiler Ömer Kahraman, Volkan Bahçekapılı ve Mert Zeydanlı ile müşteki sanık Nur Erkasap’a yönelik eylemleri gerekçesiyle savunma yaptı. Sanık Erzan savunmasında, “Nur Erkasap bana Fatih Terim’in yönlendirmesiyle geldi. Fatih Terim beni arayarak, ‘Seçil, bana nasıl kazandırıyorsan aynı şekilde Nur’a da kazandır’ dedi. Dönem dönem küçük miktarlar ödedim, ana parası tamamlansın diye Volkan Bahçekapılı’nın parası onun hesabında kaldı. O dönemde hoca gayrimenkullerini satamıyordu. Bunları satabilmek için Ömer Kahraman, Nur hanımın hesabına para gönderdi. Hocanın, Ömer’in para gönderdiğinden haberi yok. Mert Zeydanlı’nın parası da hocanın gayrimenkullerini satabilmek içindi. Ben de Nur hanıma ‘hoca para bulamıyor, ben para buldum, bu senedi imzalar mısın’ dedim. O da ‘tamam’ dedi. Kafede üçümüz otururken Nur hanım imzaladı” diye konuştu.

    “Fatih terim fonu diye değil, Hakan Ateş ve akrabalarının içinde olduğu bir fon olduğunu söyledi”
    Müşteki sanık Nur Erkasap ise savunmasında, “Seçil hanıma güvenerek 500 bin dolar verdim ve ara ara ödemeler yapıldı farklı miktarlarda. Toplamda 80 bin dolar aldım. Volkan Bahçekapılı beni aradı ‘Nur abla senin hesaba para göndereceğim, bunu Seçil’e iletir misin’ dedi. Bunu sorgulamadım aynı aileden olduğumuz için. Fon olayında bir açık oluyormuş bunun kapatılması için paraya ihtiyaç varmış, bana söylenen şuydu bu açığı kapatmalıyız ki senin açığı kapatabilelim. Mert Zeydanlı’dan para bulmuş ve senet imzalamış. Bana da söyleyince ben de paramı kurtarmak adına düşünmedim senedi imzaladım. Bana ayrıca Fatih terim fonu diye değil, Hakan Ateş ve akrabalarının içinde olduğu bir fon olduğunu söyledi. Ben Fatih Terim fonu olduğunu basından öğrendim” ifadelerini kullandı.

    4 dava da ana dava dosyasıyla birleştirildi
    Mahkeme, görülen 4 davanın ardından tüm dosyaların ayrı ayrı ana dava dosyasıyla birleştirilmesine hükmetti. Ana davanın görülmesine ise 15 Kasım tarihinde İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nce devam edilecek.

  • Banka Müdürü Seçil Erzan mağdurları artıyor

    Banka Müdürü Seçil Erzan mağdurları artıyor

    Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan hakkında 4 yeni iddianame hazırlandı.

    4 ayrı dava çerçevesinde hakim karşısına çıkacak

    4 ayrı iddianamenin ana dava dosyasıyla birleştirilmemesiyle birlikte Seçil Erzan’ın 4 ayrı dava çerçevesinde yargılanmasına İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 Ekim Cuma tarihinde başlanacak.

    3 milyon dolar parayı teslim etti

    Öte yandan Atilla Baltaş’ın ‘müşteki’, Seçil Erzan ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldığı iddianamenin detaylarına ulaşıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Erzan’ın müşteki Baltaş’ı banka bünyesinde yatırım yapacağının söyleyerek kandırdığı, fona para yatırmaya ikna ettiği, toplamda 3 milyon doları teslim aldığı, sonrasında ise müştekiye sahte oluşturduğu belgeleri verdiği ve bu şekilde müştekiyi dolandırdığı anlatıldı.

    ‘’Bunca insana ben bunları sana nasıl inanarak yaptım ya’’

    Şüpheli Erzan ile müşteki Baltaş’ın yazışmalarına da yer verilen iddianamede, Baltaş’ın ‘’Dün bile ne şartlarda getirip sana parayı veriyorum’’, ‘’Bunca insana ben bunları sana nasıl inanarak yaptım ya’’, ‘’Benim saf ve temiz sevgimi kullandın ya yazıklar olsun’’, ‘’Sevdiğim için tüm insanlardan aldım sana verdim’’, ‘’Beni aptal yerine sokuyorsun, yurt dışı falan diyorsun, düne kadar buradaydı senin bankadaydım işlemler bugün başka yerde diyorsun’’ şeklinde Erzan’a mesajlar gönderdiği kaydedildi.

    ‘’Paralar ile beni yurt dışına kaçırmak istemişti’’

    Şüpheli Seçil Erzan’ın konuya ilişkin alınan Savcılık ifadesinde ise müşteki Baltaş’ın kendisinden verdiği paraları katbekat faizle aldığını belirterek, ‘’Bana verdiği paranın çok üzerinde 1 milyon dolar parayı kendisine ödedim. Ayrıca ondan kesinlikle fon adı altında para almadım, tam olarak faiziyle satın aldım çünkü fon adı altında ikna ettiğim insanlara para ödemek zorundaydım. Beni kesinlikle mağdur etmiştir. Ayrıca son günlerde zorla benden bankada bana baskı kurarak evrak yazmamı istedi. Benden bankada bir takım borçlu olduğuma ilişkin senetler aldı. Ona verdiğim belgelerin hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır. Şırnak’a beni kaçırmak için uçak bileti almıştı, daha doğrusu zorla bana uçak bileti aldırmıştır. O sırada müştekilerden para da toplamıştım. O paralar ile beni yurt dışına kaçırmak istemişti’’ ifadelerini kullandığı aktarıldı.

    13 yıla kadar hapis talebi

    Hazırlanan iddianamede Seçil Erzan’ın ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 4 yıldan 13 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

  • Seçil Erzan davada tek tutuklu sanık oldu

    Seçil Erzan davada tek tutuklu sanık oldu

    Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam edildi.
    İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen 8 sanıklı duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük, bazı tutuksuz sanıklar ile birlikte hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.

    “12 Nisan’da bu davayla ilgili görevden uzaklaştırıldım, daha sonrasında görevim geri iade edildi”

    Verilen aranın ardından devam eden duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Rüya Sağır, “Fatih Terim sanırım Seçil Erzan’a ulaşamadığından dolayı bana hesaplarla ilgili son durumu öğrenebilir miyim şeklinde SMS attı. Seçil Erzan bana Fatih Terim sana sorarsa bilgi verirsin demişti. Seçil Hanım bunu bana söylediğinde izinliydi. Bu zamana kadarki bankacılık deneyimim boyunca diğer müşterilerim SMS ile benden hesap durumlarıyla ilgili bilgi alırlardı. Seçil Erzan alacak verecek paraların yazılı olduğu exel tabloyu bana ne zaman iletti hatırlamıyorum. 12 Nisan’da bu davayla ilgili görevden uzaklaştırıldım, daha sonrasında görevim geri iade edildi. Ekim 2023 tarihinde de istifa ettim. 7 Nisan’da Volkan Bahçekapılı, Emre Belözoğlu ve birkaç kişi şubeye geldiler ve Seçil Erzan’la ilgili şikayetlerini dile getirdiler” dedi.

    “Seçil’le konuştum, bana ‘para çoğalıyor’ dedi, ne arsa kaldı ne para”

    Müşteki Sevgi Sini mahkemedeki beyanında, “Bizim bir arsamız vardı. Eşim o arsayı satıp, parayı bankaya yatırdı. Nazlı bize, ‘Seçil iyi faiz veriyor’ dedi. Biz de parayı Nazlı’ya verdik. Ne arsa kaldı ne para, biz 2 milyon 250 bin lira parayı iki seferde çekip Nazlı’ya verdik. Sonra Seçil’le konuştum. Bana ‘para çoğalıyor’ dedi. Daha sonra ben paranın durumunu öğrenmek için aradım bana ıslak imzalı bir belge atıp, paran değerleniyor dedi. Bana geri 1 milyon 300 bin geri verdi. Onunla da oğluma ev aldık’’ şeklinde konuştu.

    “Ben sıkıştığım bu çarkta, banka tarafından sahip çıkılmadım”

    Duruşmada söz alan Erzan, sanık Rüya Sağır’ı tanımadığını belirterek, “Ben dolandırıcı değilim bulunduğum konum ve olaylar içerisinde akıl oyunlarına maruz kaldım. İnsanların isteklerini yerine getirme gibi bir zorunluluğum varmış gibi hissettirildim. Ben, beni hiçbir zaman abla, kardeş ve kızı gibi gören kişileri dolandırmadım, kimsenin bir kuruşunu bile almadım. Dolandırıcı olsaydım, bu kadar borçlu, bu kadar suçlu ve bu kadar yorgun hissetmezdim. Hesap kitap yapar, kendimi mağdur hale getirmezdim. Ben gecesi gündüzüne katan başarılı o bir şube müdürüydüm. 23 yıl boyunca işimle ön plandaydım. Elimden gelenin fazlasını yaptım. Ben sıkıştığım bu çarkta, banka tarafından sahip çıkılmadım. Ben şubede darp edilip, kıyametler koparılırken, her şey görmezden gelindi” diye konuştu.

    “Mağdur olan kim varsa banka tarafından zararın ödenmesini istiyorum”

    Savunmasına devam eden Erzan, “Sanki bu süreçte herkesi tek ben mağdur etmişim gibi, paraları tek ben almışım gibi bir tek ben suçlu oldum. Bu dosyada bu bankanın genel müdürü ile birbirleriyle ailecek görüşecek kadar yakın kişiler bulunmakta. İçlerinde ilkokul mezunu, futbolcusu ve yüksek lisans mezunu olan bu insanlar paralar geldikçe beni el üstünde tutup pamuklara sarıyorlar. Banka yüzünden hayatımın bir buçuk senesi kayıp gitti. Mağdur olan kim varsa banka tarafından zararın ödenmesini istiyorum. Bu paraları ben alsaydım, ben geri öderdim. Ne olursam olayım her şey olayım ama ben dolandırıcı değilim. Avukat tuttuklarında çok sevinmiştim. Herkes elini taşın altına koyacağını düşündüm. Banka kim mağdur kim gerçekten para verdi buna adaletin karar vermesini istediğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    Sanık Ali Yörük’e tahliye, Erzan’ın tutukluluk hali devam

    Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Ali Yörük’ün ‘yurt dışına çıkış yasağı’ ve haftada 3 gün ‘imza atma’ şeklinde adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Heyet, sanık Erzan’ın ise tutukluluk halinin devamına hükmetti.

    Banka çalışanları hakkında Savcılığa bildirimde bulunulacak

    Mahkeme ayrıca, banka çalışanlarından sorumlular ile ilgili olarak ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulmasına ve Fatih Terim’in mahkemede tekrar dinlenilmesi talebinin alınan beyanı yeterli görüldüğünde reddine karar verdi.

    Heyet, bankaya yazı yazılarak genel olarak hesap sahiplerinin hesaplarıyla ilgili riskleri koruyan sigorta bulunup bulunmadığının sorulmasına ve müştekilerle ilgili sigorta şirketinin ‘zimmet’ riskinin gerçekleştiğinden bahisle ihbar yapılıp yapılmadığının sorulmasına hükmetti. Duruşma 15 Kasım 2024 tarihine ertelendi.

    Kararın açıklanmasının ardından sanık Erzan’ın ağladığı da görüldü.

  • Seçil Erzan davasının görülmesine devam ediliyor

    Seçil Erzan davasının görülmesine devam ediliyor

    Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nce devam ediliyor. Duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük ve 4 tutuksuz sanık hazır bulundu. Taraf avukatları da mahkemeye katıldı.

    Duruşma, yoklama yapılmasıyla devam ediyor.

  • Seçil Erzan davasında yeni gelişme

    Seçil Erzan davasında yeni gelişme

    Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 28 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen ve İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edilen Seçil Erzan davasında Fatih Terim geçtiğimiz günlerde Bodrum Adliyesi’nde ifade vermişti. Sanık Erzan’ın avukatı Fatih Terim’in verdiği ifadeye karşı mahkemeye itiraz dilekçesi sundu.

    Terim’e kapalı duruşma yapılmasını kabul etmedikleri belirtildi

    Erzan’ın avukatı tarafından İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan itiraz dilekçesinde, kendilerinin duruşmaya katılmaları ve Terim’e soru sorulabilmesi engellenecek şekilde 20 Ağustos tarihinde Terim ve vekillerine tensip kararına aykırı kapalı bir duruşma yapıldığı belirtildi. Dilekçede Erzan’ın avukatı, bu durumu asla kabul etmediklerini, savunma haklarının kısıtlandığını, Erzan ve avukatının katılımına açık ve önceki celse belirlenen duruşma gününde Terim’in ifadesinin alınmasını talep etti.

  • Seçil Erzan davasında Fatih Terim ‘müşteki’ sıfatıyla ifade verdi

    Seçil Erzan davasında Fatih Terim ‘müşteki’ sıfatıyla ifade verdi

    Yüksek kâr getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 28 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddiasıyla İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edilen Seçil Erzan’ın davasında Fatih Terim, Bodrum Adliyesi’nde müşteki sıfatıyla ifade verdi.

    “Hakan Ateş çok ısrar etti, bankanın sağlayacağı avantajlardan bahsetti”
    Fatih Terim, verdiği ifadede yaklaşık 13 yıl Galatasaray Teknik Direktörüyken Galatasaray’ın Denizbank ile anlaşma yapmasıyla Denizbank’la çalışmaya başladığını belirterek, “Denizbank’la çalışmaya başladığımız tarihe yakın bir zamanda şampiyonlar ligi seyahatinde uçakta bankanın genel müdürü Hakan Ateş ile tanıştım. O dönemki eşiyle birlikte bir arka sıramda oturuyordu, bana yaklaştı ve kendini tanıttı, ‘Kulüple anlaştık, sizin de hesaplarınızı bizim bankaya taşıyalım hocam’ dedi. İlk tepkim olumsuzdu, çünkü yıllardır başka bir bankayla çalışıyordum ve çok sık hesap değiştiren etrafımdaki danışmanları, hizmet aldığım insanları ve firmaları değiştirmeyi sevmem, uzun vadeli güven üzerine ilişkiler kurarım. Hakan Ateş o esnada çok ısrar etti, bankanın sağlayacağı avantajlardan bahsetti, kulüpteki diğer çalışanların da Denizbank’a geçtiğini anlattı. Bunun üzerine ben de diğer bütün kulüp çalışanları gibi bazı banka hesaplarımı Denizbank’a aktardım. Sonrasında Hakan ile arkadaş da olduk ya da en azından ben öyle sandım. Çok yakın ilgi alaka gösterdi, bana en iyi hizmeti vermek üzere çok özel bir müşteri olarak hissettirdi” ifadelerini kullandı.

    “Seçil Erzan’ı benim özel bankacım olarak belirleyen, bu şekilde çalıştıran ve bunu takip eden de Denizbank üst yönetimidir”
    Terim, ifadelerinin devamında davaya konu olan olaylar öncesi 13 yıl boyunca Denizbank müşterisi olduğunu söyleyerek, “Hatırladığım kadarıyla 2016 veya 2017 yılında Seçil Erzan’la Denizbank’ın yeni Florya Şubesi Müdürü olarak tanışmıştım. Denizbank beni özel bir müşterisi olarak kabul etti ve hep bu şekilde muamele gördüm. Denizbank Genel Müdürü olan Hakan Ateş ile samimiyetimiz vardı ancak olaylar sonrası ilişkilerimiz koptu. Gösterdiği yakın alaka çerçevesinde benim Denizbank’taki hesaplarımla ilgili bana özel ihtimam gösterilirdi. Seçil Erzan’ı benim özel bankacım olarak belirleyen, bu şekilde çalıştıran ve bunu takip eden de Denizbank üst yönetimidir” dedi.

    “Denizbank’ın banka tarafından ödül almış, 20 senedir bankada çalışan şube müdürünü Denizbank’ın Genel Müdürü ile tanıştıracak kişi ben değilim”
    İfadesinde Hakan Ateş’in savcılığa verdiği ifadeye de değinen Terim, “Hakan Ateş, savcılığa verdiği ifadede kendisinin Seçil Erzan’la benim düzenlediğim bir etkinlikte tanıştığını söylemiş. Bu, akla hayale sığmayacak bir senaryodur. Denizbank’ın banka tarafından ödül almış, 20 senedir bankada çalışan şube müdürünü Denizbank’ın genel müdürü ile tanıştıracak kişi ben değilim” diyerek Bölge Müdürü Sermin Hanım’ın kendisine Seçil Erzan’ın en iyi banka şube müdürleri arasında olduğunu söylediğini ifade etti. En ufak bankacılık işlemlerini dahi Seçil Erzan’a yaptırdığını söyleyen Fatih Terim, uzun yıllardır bir banka şubesine gitmediğini, hatta Denizbank Florya Şubesi’ne ve Denizbank Büyükdere Şubesi’ne bir defa dahi adım atmadığını belirtti. Terim, “Çalışma hayatımın özellikle son 15-20 senesi boyunca para yatırma ve çekme işlemleri ile imzalanacak belgeler banka çalışanlarının bulunduğum yere gelmesi ile yapılmıştır. Seçil Erzan bizzat kendisi gelip kimi zaman Florya tesislerinde herkesin içinde, kimi zaman evimde toplu olarak getirdiği belgeleri bana imzalatırdı. Hiç okuma ihtiyacı duymadan imzalardım. Hatta yurt dışına seyahat edeceğim zamanlarda benim Seçil Hanım ile konuşmam ya da mesajlaşmam üzerine havaalanına nakit para getirildiği dahi olmuştur. Her zaman Seçil Hanım değil başka Denizbank çalışanları da gelirdi. Para getirirlerdi, para götürürlerdi, bazen imza alırlardı, bazen almazlardı. Seçil Erzan yıllardır benim özel bankacımdı. Ben Denizbank tarafından oluşturulan güven ve Denizbank’ın bana gösterdiği kişi olduğu için Seçil Erzan’a özel bankacım olarak güvendim. Ben hayatım boyunca bütün ilişkilerimi güven üzerine kurdum. Bundan sonra da böyle olacak, güvensiz yaşanmaz” diye konuştu.

    “Bankanın yönetimi bana da bizzat gelip ‘en iyi şube müdürlerimizden biri’ dedi”
    Bankadaki hesaplarını zaman zaman Seçil Erzan’a, o yoksa onun yönlendirdiği bir bankacıya sorduğunu aktaran Terim, “Onlar da bankadaki ekranlarına bakarak bana varlık durumu ekranının fotoğrafını atarlardı. Nakit parayla ilgili işlemlerimi de genelde şoförüm Umut Akgöze vasıtasıyla yapardım. Umut Akgöze dışında da güvendiğim birçok kişiyle, o an yakınımda kim varsa ona güvenerek bu tür işlemler yapmışlığım olmuştur. Ben geçmişte de birçok nakit çekme ve yatırma işlemini güvendiğim insanlar aracılığıyla yapmıştım. Seçil Erzan benim Denizbank hesaplarımdaki bütün işlemlerimle özel olarak ilgilenirdi. Bana finansal olarak söylediği her tavsiyeyi bankanın görüşü olarak gördüm. Zira bankanın yönetimi ona güvenmiş onu o pozisyona getirmiş, hatta bana da bizzat gelip ‘en iyi şube müdürlerimizden biri’ dediler. Ben de bunun üzerine ayrıca bir teyit yapmaya ya da sorgulamaya gerek görmedim. Bana özel bankacım olarak hizmet veren Seçil Erzan, ‘Hocam bankada şu kadar paranız var, bu ay bu paraya dokunmadınız heba olmasın, değerlendirelim’ gibi sözler söylediğinde de ben doğal olarak bunun altında kötü bir amaç aramadım, bu durumu sorgulamadım. Sorgulamadım, çünkü doğal olarak güven duyuyordum. Bu tür durumlarda, ‘Siz daha iyi bilirsiniz, öyle daha iyi olacaksa o şekilde hareket edelim. Nasıl değerlendirmeyi uygun görürseniz öyle değerlendirelim’ gibi sözler söyledim. Daha sonra da kendisi gerekli işlemleri yapar, onayım gereken hallerde de ya arar ya da imzamı alırdı” ifadelerini kullandı.

    “Kimseyi herhangi bir fon, yatırım ya da Seçil Hanım’ın yönettiği bir sisteme yönlendirmişliğim yok”
    Hiç kimseyi herhangi bir finansal yatırım yapması için yönlendirmediğini söyleyen Fatih Terim, “Bu davada benim tanıdığım, tanımadığım da müştekiler var, çoğunu da tanımam. Bu 30’dan fazla müşteki ve sanıklardan tek biri dahi, benim birini bir sözde fona yönlendirdiğimi, aradığımı, arandığımı söyleyebilecek tek bir insan dahi olamaz. Varsa, lütfen gelsin çıksın söylesin, mahkemede söylesin, başka yerde söylesin. Benim bir yerlere para yönlendirdiğimi iddia eden tek biri vardır, o da bankadır ve bankanın reklam alanlarıdır. Davaya taraf olmayan bankanın böyle yapmasının tek sebebi de kendi iletişim stratejisidir. Bana ‘Seçil Erzan’ı tanıyor musun’ diye sormuşlarsa da, elbette Seçil Erzan’ı tanıdığımı ve güvendiğim bir bankacı olduğunu söylemişimdir. Ama kimse bana gelip böyle bir fon olduğundan ya da Seçil Hanım’ın benimle adlandırdığı bir fon olduğundan bahsetmedi. Tek bir insanı dahi herhangi bir fon, yatırım ya da Seçil Hanım’ın yönettiği veya yönettiğini iddia ettiği bir sisteme yönlendirmişliğim yok, olamaz. Çünkü böyle bir sözde fonla ilgili bir bilgim de hiç olmadı” ifadelerini kullandı.

    “3 milyon dolar civarında para bulunmalı ama sonra Denizbank bana böyle bir paranın olmadığını söyledi”
    7 Nisan 2023 günü Emre Belözoğlu ile Arda Turan’ın Fatih Terim’in eşi Fulya Terim’le temasa geçene kadar olaylardan haberinin olmadığını söyleyen Terim, “Bu olayla ilgili maddi ve manevi zararlarım var. Ben bu olay ortaya çıktıktan sonra hesaplarımı incelettim. Yapılan incelemeler neticesinde de Denizbank’a yatırılması için gönderdiğim ve çektiğim tutarlar arasında ciddi bir eksiklik olduğunu tespit ettik. Zaten banka çalışanı Rüya Hanım’dan yine SMS ile aldığım bilgiye göre bir saklama hesabım olmalı ve orada 3 milyon dolar civarında para bulunmalı ama sonra Denizbank bana böyle bir paranın olmadığını söyledi” dedi.

    “Biri paramı diğeri de itibarımı kullandı, kullanmaya devam ediyor”
    Bankaya ve bir banka müdürüne güvendiğini belirten Terim, “Biri paramı diğeri de itibarımı kullandı, kullanmaya devam ediyor. Benim kamuoyu açıklamalarım kimsenin adını lekelemek üzere değil, gerçekleri paylaşma amaçlı olur. Şunun da merakı içindeyim; benim tüm mesajlarım, hatta banka kredilerim, hesaplarım, T.C. kimlik numaram, telefon numaram, ailemin ev adresi birilerine servis ediliyor, birileri de benden izin almadan bunları vicdansızca kullanıyor. Banka yöneticilerinin mesajları ise deşifre edilmiyor” diye konuştu.

    Seçil Erzan ve Rüya Sağır’ın etkin pişmanlıktan faydalanmasını istemedi
    İfadesinin ardından Fatih Terim, Seçil Erzan ve Rüya Sağır’ın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarını istemediğini belirterek şikayetçi oldu ve davaya katılmak istediğini söyledi.

  • İzmir’in Erzan’ı adliyeye sevk edildi

    İzmir’in Erzan’ı adliyeye sevk edildi

    Futbol dünyasının ünlü isimlerini yüksek kar vaadiyle dolandırdığı suçlamasıyla tutuklanan Seçil Erzan vakasının bir benzeri, İzmir’de yaşandı. Denizbank Bornova Şube Müdürü ve aynı zamanda da Karşıyaka Spor Kulübü Basketbol Altyapı Şube Başkanı H.Ö., iddiaya göre 2’si kulüp yöneticisi toplam 5 kişiden yüksek kar vaadiyle para topladı. Olayla ilgili Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesindeki Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, banka şubesine gelmiş ve yapılan aramalar sonucu dijital materyallere el konulmuştu.
    Yine Karşıyaka’daki döviz bürosu, döviz bürosu üzerindeki iş yeri, döviz bürosu sahibi S.Ç. ve Şube Müdürü H.Ö.’nün ikametlerinde de eş zamanlı olarak aramalar yapılmıştı. Ekipler, bankanın şube çalışanlarından E.Y. ve A.A. isimli şüphelileri de ifadelerinin alınması için gözaltına almıştı.

    Döviz bürosu sahibi tutuklandı

    Öte yandan, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen S.Ç., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
    Aşırı ilaç içerek intihara teşebbüs eden H.Ö. ise İzmir Şehir Hastanesine kaldırılmıştı. Psikiyatri servisine sevk edilen H.Ö.’nün yemek yemeyi reddettiği öğrenilmişti. Doktorları, şahsın ifade veremeyecek durumda olduğunu polis ekiplerine bildirirken, yapılacak değerlendirmelerin sonucunda kararın verileceği vurgulanmıştı.

    Denizbank Şube Müdürü adliyeye sevk edildi

    İzmir Şehir Hastanesi’nde gördüğü tedavinin ardından taburcu edilen H.Ö., gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan H.Ö., bugün ilk olarak sağlık kontrolü yapılmak üzere hastaneye getirildi. Daha sonra ise adliyeye sevk edildi.

  • Seçil Erzan davasında yeni gelişme

    Seçil Erzan davasında yeni gelişme

    Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 29 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın ifadelerinde belirttiği banka yetkilileri tarafından baskı yapılıp, alıkonulmasına yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı.

    “Geldikleri araç bankanın aracıydı”

    Seçil Erzan’ın iddialar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifadenin aktarıldığı soruşturma evrakında Erzan, “8 Nisan Cumartesi günü Denizbank Avrupa 1. Bölge Müdürü Sermin Tekin’in Çorlu’da ki evime beni görmeye geldi. Daha öncesinde telefonla beni arayıp halimi hatırımı sormuştu. Bana, ‘burada kalmayabilirsin, otelde yada benim evimde kalabilirsin’ dedi. Yanında koruma gibi birileri vardı. Daha doğrusu evimin önünde 4-5 adamın beklediğini gördüm. Geldikleri araç bankanın aracıydı. O gün Sermin Hanım benimle görüştükten sonra gitti” ifadelerini kullandığı yer aldı.

    “Koluma serumlar takılarak bu işi banka dışında yaptığımı söylettiler”

    Başsavcılığa verdiği ifadede korumaların bir sonraki gün tekrar geldiğini belirten Erzan, “9 Nisan tarihinde beni korumalar eşliğinde Zincirlikuyu’daki Denizbank Genel Müdürlüğüne götürdüler. Koluma serumlar takılarak bu işi banka dışında yaptığımı söylettiler. Yanımda Sermin Tekin, Ali Murat Dizdar, Teftiş Kurulu Genel Müdürü Cenk İzgi, İnsan Kaynakları Genel Müdürü Tanju Kaya vardı” dedi.

    “Bana o kadar iyi davranıyorlardı ki ne olduğunu anlayamamıştım”

    İfadelerinin devamında banka yetkililerinin 8 Nisan akşamına kadar yanında olduğunu belirten Erzan, “Bu kişiler bana sürekli ‘olayda zimmet yok, evet senin bankacılık hayatın biter belki ama hayatına bir şekilde devam edersin, bu olay zimmet değil’ sözler söyleyip bana baskı kurdular. Hatta bana o kadar iyi davranıyorlardı ki ne olduğunu anlayamamıştım. 9 Nisan günü Hakan Ateş bankaya gelerek bulunduğumuz toplantı salonuna girdi bana, ‘Kızım biz zaten insanların parasını vereceğiz ama ortada bir enkaz var. Kimden ne aldıysan söyle zaten bu bir zimmet değil, zimmet olsa sen yıllarca içeride çürürdün. Bu sebeple sen banka dışından ne aldıysan onu söyle biz seni koruruz. Seçil’e hemen bir avukat tutalım’ dediğini aktardı.
    Hürriyetinin yoksun bırakıldığına dair herhangi delil elde edilemediği anlaşıldı

    Yürütülen soruşturma neticesinde, Seçil Erzan’ın alınan birçok ifadesinde çelişkiler olduğu, Erzan’ın Sermin Tekin ile aralarında geçen yazışmaların değerlendirilmesi sonucu Erzan’ın banka tarafından hürriyetinin yoksun bırakıldığına dair herhangi kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldı.

    Soruşturmada, Denizbank’ın her müşteki bakımından gerçek bankacılık faaliyetlerini teftiş inceleme raporlarında somut olarak ortaya koyduğu, sonuç olarak Erzan’ın iddialarını doğrular, kesin ve inandırıcı delilin elde edilemediği yer aldı.

    Denizbank’ın Erzan’ı kayırma suçunu işlediğine dair somut delil elde edilemediği belirtildi

    Yürütülen soruşturmada Erzan’ın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği, Denizbank’ın Erzan’ı kayırma suçunu işlediğine dair somut delil elde edilemediği, tam aksine Seçil Erzan hakkında Denizbank yetkililerince suç duyurusunda bulunulduğu, bu sebeple Erzan’ın iddialarına ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

  • İzmir’deki Seçil Erzan davasında tutuklama

    İzmir’deki Seçil Erzan davasında tutuklama

    Futbol dünyasının ünlü isimlerini yüksek kar vaadiyle dolandırdığı suçlamasıyla tutuklanan Seçil Erzan vakasının bir benzeri, İzmir’de yaşandı. Bir bankanın Bornova Şube Müdürü ve aynı zamanda da Karşıyaka Spor Kulübü Basketbol Altyapı Şube Başkanı H.Ö., iddiaya göre 2’si kulüp yöneticisi toplam 5 kişiden yüksek kar vaadiyle para topladı.

    Olayla ilgili Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesindeki Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, banka şubesine gelmiş ve yapılan aramalar sonucu dijital materyallere el konulmuştu.

    Yine Karşıyaka’daki döviz bürosu, döviz bürosu üzerindeki iş yeri, döviz bürosu sahibi S.Ç. ve Şube Müdürü H.Ö.’nün ikametlerinde de eş zamanlı olarak aramalar yapılmıştı. Ekipler, bankanın şube çalışanlarından E.Y. ve A.A. isimli şüphelileri de ifadelerinin alınması için gözaltına almıştı.

    Döviz bürosu sahibi tutuklandı

    Öte yandan, adliyeye sevk edilen döviz bürosu sahibi S.Ç’nin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Aşırı ilaç içerek intihara teşebbüs eden H.Ö. ise İzmir Şehir Hastanesine kaldırılmıştı. Psikiyatri servisine sevk edilen H.Ö.’nün yemek yemeyi reddettiği öğrenilmişti. Doktorları, şahsın ifade veremeyecek durumda olduğunu polis ekiplerine bildirirken, yapılacak değerlendirmelerin sonucunda kararın verileceği vurgulandı.

    Tüm mal varlıklarına el konuldu

    Ayrıca H.Ö. ile döviz bürosu sahibi S.Ç’nin tüm mal varlıklarına el konulduğu belirtildi.