Etiket: seçim

  • Son seçim anketinin çarpıcı sonuçları

    Son seçim anketinin çarpıcı sonuçları

    2023’te yapılacak olan genel seçimlerle ilgili anket çalışmaları da sürerken, yangın ve sel felaketlerinin ardından yapılan seçim anketinin sonuçları paylaşıldı. Anket sonuçlarına göre; Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan yüzde 44 alırken, Yavaş ve İmamoğlu’nun oy oranı ise dikkat çekti. Öte yandan ankete göre Kılıçdaroğlu ise geriye düşerek son sırada yer aldı.

    Türkiye’de, Haziran 2023’te yapılması beklenen genel seçimler için hazırlıklar sürerken, merakla beklenen seçim anketlerinin sonuçları de gelmeye devam ediyor. “Muhalefetin adayı kim olacak?” sorusu dahi henüz netlik kazanmamışken, anketlerdeki oy oranları ise dikkat çekmeye başladı.

    Bu anketlerden birisini bugünkü köşe yazısında paylaşan Milliyet gazetesi yazarı Zafer Şahin, araştırmanın yangın ve deprem felaketlerinin ardından bir siyasi parti tarafından yapıldığını belirtti.

    ERDOĞAN’IN ARDINDAN MANSUR YAVAŞ, KILIÇDAROĞLU SON SIRADA

    Vatandaşa, isim belirtilmeden “cumhurbaşkanı adayı” sorulduğunu belirten Şahin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 44 aldığını, ardından ise yüzde 18 ile Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş‘ın geldiğini aktardı.

    3’üncü sırada ise yüzde 10,5’le İYİ Parti lideri Meral Akşener gelirken, onu yüzde yüzde 6,5 ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu izledi.

    Ankete göre son sırada yer alan isim ise yüzde 6 ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu, ağustos ayında yapılan bir ankette 6,3 oranla 4. sırada yer almıştı.

    PARTİ ANKETİ SONUÇLARI

    Aynı araştırmada partilerin oy oranları da dikkat çekti.

    Buna göre;

    • AK Parti yüzde 37,
    • CHP yüzde 26,
    • MHP yüzde 10,
    • İYİ Parti yüzde 10,
    • HDP yüzde 10,5,
    • DEVA Partisi yüzde 1,5 ve son olarak Gelecek Partisi yüzde 0,5.
  • Millet İttifakı’nda 2023 seçim planı: Liderler Kabinesi

    Millet İttifakı’nda 2023 seçim planı: Liderler Kabinesi

    Seçim hazırlıklarını sürdüren Millet İttifakı için ortaya atılan ‘liderler kabinesi’ iddiası gündem yarattı. İYİ Parti lideri Meral Akşener, Saadet Partisi lideri Temel Karamollağlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın cumhurbaşkanı yardımcısı olarak ittifakta yer alması beklenirken, seçimin kazanılması halinde ikinci aşamada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı, İYİ Parti lideri Akşener’in de başbakan olacağı iddia edildi.

    Millet İttifakı’nın kimi cumhurbaşkanı adayı olarak göstereceği siyaset kulislerinde konuşulmaya devam ediyor. İYİ Parti’nin etkin isimlerinden Cihan Paçacı’nın “Kemal Bey, son dönemde sürekli tekil konuşuyor” çıkışından sonra “Millet İttifakı’nda çatlak mı var?” sorusunu gündeme getirse de art arta yapılan açıklamalarla herhangi bir sorun olmadığı mesajı verildi.

    2023 DEKLARASYONU VE LİDERLER KABİNESİ

    Kamuoyunda “sorun var” algısının önüne geçmek isteyen CHP ve İYİ Parti’nin liderler düzeyinde temaslarını artıracağı öğrenildi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 2023 seçimleri öncesi bir deklarasyon açıklaması ve “liderler kabinesi” üzerinde görüş birliğine varması bekleniyor.

    Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü “Millet İttifakı’ndan liderler kabinesi” yazısında çarpıcı detaylara yer verdi.

    TEMEL KARAMOLLAOĞLU VE ALİ BABACAN DETAYI

    Millet İttifakı’nın tabanını genişletmek ve muhalif kesimi sandığıa taşıyabilmek için Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı; Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve eğer ittifakta yer alırsa Ali Babacan’ın cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görev alması planlanıyor.

    KILIÇDAROĞLU CUMHURBAŞKANI, AKŞENER BAŞBAKAN

    Selvi; seçimin kazanılması halinde 2 yıl içinde parlamenter sisteme geçileceğini ve Akşener’in başbakan olarak görev alacağını iddia etti.

    Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olacağı ancak icra gücünün başbakanda olacağını belirten Selvi, cumhurbaşkanı adayının seçim öncesinde bunu hem sözlü hem de yazılı olarak taahhüt edeceğini savundu.

  • Meral Akşener’den adaylık açıklaması

    Meral Akşener’den adaylık açıklaması

    Cumhurbaşkanı adaylığı için değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Türkiye’nin önünü tıkayacak bir hareketim olmayacak.” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın konuğu oldu.

    Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgli konuşan İYİ Parti lideri Akşener “Cumhurbaşkanlığının kazanılması gerekiyor. Benim kendi adıma en ufak bir planım yok. Türkiye’nin önünü tıkayacak bir hareketim olmayacak.” dedi. Akşener, eski bakan Erdoğan Bayraktar’ın 17-25 Aralık süreciyle ilgili gündem olan açıklamalarına ilişkin de Yüve Divan çağrısında bulunarak “Eğer bu arkadaşlar suçsuz ise aklanıp geri dönerler. O zaman yargıda FETÖ adamları var diye sorunları varsa bugün öyle bir sorunları yok” ifadelerini kullandı.

    Akşener’in açıklamaları şöyle:

    ERDOĞAN BAYRAKTAR’IN AÇIKLAMALARI

    Önce Erdoğan Bayratar bey ilk tapeler gündeme geldiğinde de NTV’ye bağlanıp açıklama yapmıştı. Eğer bir şey varsa Sayın Erdoğan’ın bilgisi dahilinde yaptığını ve istifa gerekiyorsa Erdoğan’ın istifa etmesi gerektiğini söylemişti.

    Bayraktar’ın bu açıklamaya kadar AKP’yi gagalayan sözleri vardı. Bir vicdan isyanı olabilir. Dönemin “Hırsız” dediği görevliler ile adının bir anılmasını istemiyor ve görevi kötüye kullanmaktan değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Cemil Çiçek’in de Bayraktar’ın da önemli sözleri.

    Biz Meclis’te bir soruşturma komisyonu tutup, hemen Yüce Divan’a gönderilmesini sağlayabilirsek eğer, Türkiye bir türlü unutamadığı bu travmadan kurtulur. Eğer bu arkadaşlar suçsuz ise aklanıp geri dönerler. O zaman yargıda FETÖ adamları var diye sorunları varsa bugün öyle bir sorunları yok. Bu 4 kişinin Yüce Divan’a gönderilmesinde fayda. O dönem ortaya çıkan paralar, tapeler, o günkü gündem için söylüyorum. Bunlar unutulmaz. Bunun üzerine 5-10 maaşlı danışmanlar ortaya çıktığında Sayın Erdoğan’a faydası olur.

    AK PARTİLİ CAHİT ÖZKAN’IN ‘FETÖ’ SUÇLAMASI

    Kumpas iddialarının ilk gündeme geldiği dönemde bunu savunan avukatların başındaydı bu arkadaş. O avukatlar STK’sı Fethullah Gülen’in sevenlerinin kurduğu bir STK’ydı. Dinime söven bari Müslüman olsa. AKP’nin yandaşları kendi pisliklerini örtmek üzere, genellikle onlara bunu yansıtmak gibi bir yöntem gerekir. Bu ayna yöntemini yapmak için akıl gerekir. Bunlarda böyle işte ortaya çıkıyorlar. Bunu Erdoğan’ın dikkate almasını tavsiye ediyorum. Şimdi ne oldu biliyor musunuz? Ben bu işi kazacağım altından kim çıkacak göreceğiz. Yarın bu arkadaşı da Bayraktar gibi itirafçı olarak görebilirsiniz.

    İYİ Parti’nin FETÖ ile iltisakı olsa bizim kalmamız mümkün mü? Benim hakkımda 5 yıldır bir dava var, bir şey olsa beni çağırmazlar mı? Ben şimdi bununla uğraşacağım kimin işine yaradı bu?

    Bir hakaretlerin ardı arkası olmuyor. Sonra bu iki genel başkana bir şeyler oluyor. Çağırıyorlar bizi. Olumlu cevap gelmeyince bir gün sonra yine aynı sert tutum. Sayın Erdoğan’da hakaret görmedim ama kurmayları olmadık şeyler söylüyor. Sonra yine bir bakıyorsun bir yerde yan yana geldiğimizde bir kibarlık. Şizofrenik bir tavır bu; şurada iyisin burada kötüsün. Şimdi ben kazma küreği aldım elime bakalım ne olacak. Aptalca bir şey.

    AYLİN NAZLIAKA VE CHP’LİLERE SALDIRI GİRİŞİMİ

    Ben bir köyde büyüdüm. Köpeksiz köy bulup değneksiz gezme dedir buna. Ceza almayacağını, kraldan çok kralcı olanlar. Sayın Erdoğan’ın talimat verdiğine ilişkin bir şey söyleyemem ben. Benzeri saldırılarda, saldırganların serbest bırakıldığı, yargılanmadın yargının ayaklar altına alındığı bir dönemde bunların yaşanması da normal. Benzeri saldırılara maruz kalan kim varsa geçmiş olsun diliyorum. Saldıranların alkış aldığı bir durum var. Bunları Sayın Erdoğan’ın bildiğini sanmıyorum. İşte bu tek adamın getirdiği sorun. Bütün bu olayların sorumluluğu Sayın Erdoğan’ın omuzuna yük oluyor. Erdoğan bir açıklama yapsa; hakim ve savcıları göreve çağırsa. Şu an kimsenin can güvenliği yok, şuradan çıktığımızda bile.

    FAHİŞ FATURALAR

    Her gittiğim yerde insanlar bana fatura gösteriyor. Her şey çok ucuz dendi Türkiye’de. Buğday üretmek pahalı almak ucuz. Gibi önce biz tarımda üretimi, hayvancılığı bitirdik. 500 milyar dolarlık bir paranın bu şekilde gelip gittiğine dair bilgi var. Üretime, sanayiye, betonu da reddetmiyorum tabii inşaat da olmalı. Ama tek tercihiniz beton, sanayi yok. Birilerine kaynak aktarırsınız, ucuz diye alırsınız. Pandemi gelir. Ukrayna der ki size, buğdayı şu kadara satıyorum. O zaman ortada kalırsınız.

    52 il gezdim, yüzün üzerinde ilçe gezdim. Esnaf, emekli, 5-6 çeşit emekli var. Bin 500 TL emekli maaşı var. Bununla insan nasıl geçinir. Gençlerin umutsuzluğunun arkasında bu var. Ara eleman sıkıntısı var. Sanayi yok. Beceri uyumsuzluğu var. Mühendis çıkıyor çocuk, o derecede para istiyor. Ama 5-6 sene yetiştirilecek gözüyle bakılıyor. Çünkü o derece eğitim alıyorlar okuldan.

    GÖÇMEN SORUNU

    2016’da dünyada bu konuyla çalışan bir grubun verilerine göre 12 milyonun üzerinde göçmen var bunun yarısı 2016’da Türkiye’deydi. Pakistan’dan daha iler seviyedeyiz. Milleti oluşturan nüfusudur. Kevgire dönen sınırlardan, Suriye ile uygulanan ilginç politikadan. Körfez Savaşı sonrası 500 bin göçmen sınırlarımıza dayanıştı. Türkiye onları içeri almadı. Kamplar kurdu, onlar bir süre sonra memleketlerine döndü. Demografiniz değişir, yarın başka türlü hak isteyen grup problemleriniz olur. Bir diğeri de Topraktır. Siz vatanınıza kupon arazi muamelesi çekerseniz ormanlar da yanar şu da olur bu da olur. Ormanlar yanarken beceremedik diyemezsiniz, kabul görmez. 12 köy gezdim silme AKP’lilerdir. Söyledikleri şu; “Yaktırdılar, söndürmediler.” Daire üzerine vatandaşlık verdiler bu başka bir kriz. AB ülkeleriyle, Afgan, Suriyeli pazarlığı yapamazsınız. Bu sizin egemenliğinizi devretmeniz anlamına gelir. Bu ülkeye gelen bütün hükümetler, uyuşturucu ve göç meselesine hep dikkat etti. Bizimkiler hendek olma görevini muhtemelen para karşılığı üstlendiler.

    SURİYE VE ESAD’LA GÖRÜŞME TARTIŞMASI

    Suriye’nin içişleri ile ilgili olarak biz taraf olduk. Mursi’de olduğumuz gibi. Duygusal bir dış politika problemi. Arkadaş, öbürü gelmiş, Sisi gelmiş onunla bütün ilişkilerinizi kesemezsiniz. Suriye’de de bu oldu. İç savaş geldi, herkes Türkiye’ye kaçtı. İç savaş sorunun çözülmesinde yardımcı olacaksın. Çözemedin mi sınırında… Bir bölge oluşturursun, ülkenin içini dağıtacağın bir sistem kuramazsınız. Kaldık mı şimdi baş başa. 100 bin Suriyelinin, tatil için gidip geldiği doğrulandı. Vatandaşlık meselesinde şaibeler var. Ne olup bittiğini vatandaşla muhalefetle paylaşacaksınız. Uluslararası bir destek gerekiyorsa biz de sizin yanınızda duralım. Bu insanları can güvenliği sağlanarak peyder pey gönderilecek.

    Sayın Erdoğan’a söyledim, sen gidemiyorsan devlet beni görevlendirsin. Gidip ikna edecektim. Al kardeşim vatandaşlarını. Cumhurbaşkanlığını aldığımızda bunu yapacağız. Bu işin müsebbiplerini kenara koyup burada olan göçmenlerin hedef gösterilmesi yanlıştır. Dayak atlıyor gazetecilere, siyasetçilere; böyle bir sistemde… Bunları tutup getiren, yol açan sorumlular bizi yönetenler; cezanın oraya kesilmesi lazım. Bugün iktidarda bulunan arkadaşları seçmenimizin cezalandırması lazım.

    ENFLASYON RAKAMLARI

    Biz aylık araştırma yapıyoruz. Açıklanandan daha yüksek. TÜİK’in ilginç sistemine rağmen bu seviyede çıktıysa eyvahlar olsun.

    Biz enflasyonu, kayırmayı, kayıp kaçağı önleyeceğiz. Üretime, yatırıma gelmeden insanların günlük hayatını rahatlatırsınız. 65 milyar dolar Suriyelilere göçmenlere para harcandı. Bu para pandemide vatandaşa dağıtılsaydı, kişi başı 800 dolar para verilebilirdi.

    CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI

    Çok net bir şey söyleyeyim, ben 24 Haziran seçimlerini yaşayıp oradan ders çıkarıp sonra da 31 Mart projesi üzerinde seçim ittifakına yönelik, Sayın Kılıçdaroğlu ile birlikte irade göstermiş bir genel başkanım. Benim Sayın Erdoğan’la bir derdim yok. Düşmanım değil, Sayın Kılıçdaroğlu’nun da düşmanı değil. Ancak bu ucube sistemin değiştirilmesi lazım. Parlamenter sisteme geçebilmek için Cumhurbaşkanlığının kazanılması gerekiyor. Benim kendi adıma en ufak bir planım yok. Türkiye’nin önünü tıkayacak bir hareketim olmayacak. Sayın Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti işin içinde olacak mı? Davutoğlu, Babacan dahil olacak mı? Bunlarla bir takvim çıkarmak gerekiyor.

    Sayın Kılıçdaroğlu acelesi yok diyor, ilkeleri açıklıyor. Neden bizim adayımız bu kadar merak ediliyor. Çünkü Millet İttifakı yeni Cumhurbaşkanını çıkaracak. Çünkü Millet İttifakı’nın adayı 13. Cumhurbaşkanı olacak. Bu yüzden adayımızı öğrenmek isteyen aslında Cumhur İttifakı. Cumhur İttifakı bu seçimi kazanamayacak.

  • Optimar seçim anketi: 2 parti barajı geçemiyor

    Optimar seçim anketi: 2 parti barajı geçemiyor

    Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, Hilmi Daşdemir’in sahibi olduğu Optimar’ın ağustos ayında yaptığı seçim araştırmasının sonuçlarını aktardı.

    ‘En beğenilen siyasetçi’ sorusuna katılımcıların yüzde 35’i Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yanıtını verdi. Erdoğan’ı yüzde 14.8 ile Mansur Yavaş, yüzde 6.5 ile Ekrem İmamoğlu, yüzde 6.2 ile Kemal Kılıçdaroğlu takip ediyor. Selahattin Demirtaş yüzde 5, Meral Akşener yüzde 4.8, Devlet Bahçeli yüzde 3.2 oranında oy aldı.

    Optimar’ın anketine göre ‘Bugün seçim olsa hangi partiye oy vereceksiniz?’ sorusuna kararsızlar dağıtıldıktan sonra katılımcıların yüzde 40’ı AK Parti dedi. CHP’nin yüzde 25, MHP’nin yüzde 10.3 çıktığı ankette İYİ Parti yüzde 9.9, HDP ise yüzde 8 ile baraj altında kaldı.

    ‘2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kime oy verirsiniz?” sorusuna ankete katılanların yüzde 40.2’si Erdoğan yanıtını verdi. Mansur Yavaş yüzde 16.1’le ikinci sırada gelirken onu yüzde 7.1’le Ekrem İmamoğlu takip etti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun 6.3’le dördüncü sırada geldiği ankette Selahattin Demirtaş yüzde 5.5’le beşinci sırada yer aldı. Meral Akşener ise yüzde 4.6’yla altıncı sırada geldi.

    Ankette cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna Recep Tayyip Erdoğan ve Mansur Yavaş kalırsa kime oy verirsiniz sorusu soruldu. Ankete katılanların yüzde 46.7 ile Erdoğan derken, Mansur Yavaş diyenlerin oranı yüzde 41.8 çıktı. Kararsızların oranı yüzde 11.5 oldu.

    “Erdoğan mı İmamoğlu mu” sorusuna katılımcıların yüzde 46.3’ü Erdoğan, yüzde 36.4’ü İmamoğlu yanıtını verdi. Kararsızların oy oranı ise yüzde 17.3 oldu.

    “Erdoğan mı Kılıçdaroğlu mu” sorusuna ise ankete katılanların yüzde 47.4’ü Erdoğan, yüzde 31.8’i Kılıçdaroğlu seçeneğini işaretledi. Kararsızların oranı ise yüzde 20.9 çıktı.

  • Akşener: Adayımız, Türkiye’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak

    Akşener: Adayımız, Türkiye’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “İYİ Parti’nin, Millet İttifakı’nın, ‘Cumhurbaşkanı adayı kim olacak’ diyorlar. Siz hiç merak etmeyin. Bizim cumhurbaşkanı adayımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak” dedi.

    İYİ Parti Lideri Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında, milletin 15 Temmuz darbe girişiminde destansı duruşuyla, demokrasi yoluna baş koyduğunu bir kez daha dünyaya ilan ettiğini söyledi. Akşener, “Hal böyleyken bizler önce iktidarın 15 Temmuz felaketinden ders alacağını umduk. Maalesef bu umudumuz boşa çıktı. Hukukun üstünlüğünü, liyakati, demokrasinin gereklerini kavrayacaklar’ diye umduk. Tam aksine geçen her sene Türkiye’yi, demokrasiden, adaletten ve devlet aklından daha da uzaklaştırdılar” dedi.

    Akşener, Kurban Bayramı’nın yaklaştığını anımsatarak, “İlk olarak, Et ve Süt Kurumu’na seslenmek istiyorum. Hem büyükbaş, hem de küçükbaşlar için Kurban Bayram dönemine özel, ‘karkas kesim referans fiyatı’ ilan edin. Bu fiyattan üreticinin elinde kalan hayvanları satın alacağınızı taahhüt edin. Yapabilirseniz peşin ödeyin, yok yapamazsanız yüzde 25 avans ödeyin. Kalanı için de aylık bazda bir ödeme planı oluşturun. İkinci çağrım ise, başta Millet İttifakı belediyeleri olmak üzere tüm Büyükşehir ve İl Belediyelerine. Şehrinizde misafir ettiğiniz besicilere ve hayvanlara gereken konforu sağlayın” diye konuştu.

    ‘İKTİDAR TESLİM EDİLMEZ, DEVREDİLİR’

    Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefeti kastederek, ‘Bunlara ülkeyi teslim etmeyeceğiz’ dediğini belirterek, şöyle konuştu:

    “Çaktırmamaya çalışsa da bu gerçeği Sayın Erdoğan da görüyor. Her hafta yeni bir gafın altına imza atıyor. ‘Bunlara teslim edemeyiz’ dedi. 5 kere dinledim, yanlış mı duydum diye. Bu devleti teslim aldığını sanıyor. İktidar olmak bir bayrak yarışıdır. İktidar teslim edilmez, devredilir. Sen ve küçük ortağın ve de minik ortağın demokrasilerde esas olan milletin kararıdır. Eğer millet iradesiyle probleminiz var, aklınızdan başka şeyler geçiyorsa yakın tarihimize bak. Millet iradesinin nasıl bir sel olduğunu açıkça görürsün. Günü geldiğinde Türkiye’nin kimin yöneteceğine sen değil, milletimiz karar verecek.”

    ‘TÜRKİYE’NİN ÇÖZÜLEMEYECEK SORUNU YOK’

    Akşener, Türkiye’nin iyi yönetilemediğini belirterek, şunları kaydetti:

    “Türkiye her geçen gün kaybediyor. Potansiyelini hayata geçirmek için, ihtiyacı olan her imkana sahip. Bu büyük ülkenin vatandaşları yokluğa ve yoksulluğa mahkum ediliyor. Bize dayatılan bu eğri düzeni kabul edemeyiz. İYİ Parti büyüdükçe, AK Parti ve küçük ortağının korkusu da büyüyor. Korku büyüdükçe, yalanlar, iftiralar da büyüyor. Ama çirkinlikler büyüdükçe, onlar hızla küçülüyor. Kimse merak etmesin. Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok. Milletimizden yetkiyi alınca, demokrasiye, özgürlüğe, zenginliğe kavuşturacağız. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle, ülkemizi yeniden düze çıkartacağız.”

    Akşener ayrıca bazı kesimlerin her yerde aynı soruyu sorduklarını belirterek, “İYİ Parti’nin, Millet İttifakı’nın, Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?’ diyorlar. Buradan, kendilerine açık ve net cevap vermek istiyorum: Rahat olun, stres yapmayın, kendinizi de çok yıpratmayın. Siz hiç merak etmeyin. Bizim cumhurbaşkanı adayımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak. Kesin bilgi, yayalım” ifadelerini kullandı.

  • MetroPOLL son seçim anketini yayınlandı

    MetroPOLL son seçim anketini yayınlandı

    MetroPOLL’ün yaptığı araştırmaya göre, “bu pazar seçim olsa”, AK Parti yüzde 30, CHP yüzde 20, İyi Parti yüzde 11, HDP yüzde 9, MHP yüzde 6, Saadet Partisi yüzde 2 ve DEVA ile Gelecek Partisi yaklaşık yüzde 1’er oy alıyor.

    MetroPOLL Araştırma’nın her ay düzenli olarak yaptığı Türkiye’nin Nabzı anketinin sonuçları açıklandı. Katılımcılara, “Bu pazar bir milletvekili seçimi olsa hangi siyasi partiye oy verirsiniz” diye soruldu.

    Yanıtlara göre; kararsız protesto ve cevapsız oylar dağıtılmadan partilerin oy oranları şöyle oldu:

    • AK Parti: Yüzde 30,9
    • CHP: Yüzde 19,6
    • İYİ Parti: Yüzde 10,9
    • HDP: Yüzde 8,5
    • MHP: Yüzde 5,5
    • Saadet Partisi: Yüzde 1,6
    • DEVA Partisi: Yüzde 1,3
    • Gelecek Partisi: Yüzde 0,7
    • Diğer partiler: Yüzde 1,5
    • Kararsız: Yüzde 10,3
    • Protesto oy: Yüzde 5,3
    • Cevap yok: Yüzde 3,9

    MetroPOLL’ün bir başka anketi göre, gelecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk kez oy verecek seçmenin ilk tercihi yüzde 25,4 ile AK Parti iken, ikinci tercihi yüzde 21,7 ille CHP.

    MetroPOLL Araştırma, Ocak 2020’den Haziran 2021’e kadar gerçekleştirilen 18 aylık Türkiye’nin Nabzı araştırmasının datalarını birleştirerek, 2018 milletvekili seçiminde yaşı tutmayan seçmenin oy tercihlerini ortaya koydu.

    Buna göre, “Bu pazar milletvekili seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz” diye sorulan genç seçmenin ilk tercihi yüzde 25,4 oy oranı ile AK Parti oldu. CHP yüzde 21,7 ile ikinci sırada gelirken, MHP yüzde 7,4 ile üçücü sırada yer aldı. MHP’yi yüzde 4,1 ile HDP, yüzde 3,6 ile İyi Parti, yüzde 1,5 ile DEVA Partisi, yüzde 0,6 ile Gelecek Partisi takip etti.

    Gençlerin yüzde 10’u kararsız olduğunu söylerken, yüzde 14,2’si “protesto oy”, yüzde 10.9’u da “Cevap yok” seçeneğini işaretledi.

  • Bulgaristan vatandaşları 11 Temmuz’da sandık başına gidiyor

    Bulgaristan vatandaşları 11 Temmuz’da sandık başına gidiyor

    BAL-GÖÇ, Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu (BGF) ve Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu, 11 Temmuz’da Bulgaristan’da gerçekleştirilecek seçimler için hatırlatma mesajı yayınladı. Gençoğlu, seçimlere katılım oranının yüksek olması gerektiğinin bir kez daha altını çizerek vatandaşları sandık başına gitmesi çağrısında bulundu.

    BAL-GÖÇ, Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu ve Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu, 11 Temmuz Pazar günü Bulgaristan’da gerçekleşecek seçimler ile ilgili, “Soydaşlarımızı ve çocuklarının geleceği açısından çok önem taşıyan bu seçimlere gereken ilgi ve katılımın yüksek olması hepimiz için büyük önem arz ediyor. Vatandaşlarımızı, üyelerimizi, 11 Temmuz’da sandık başında olmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

    ÇALIŞMALAR ÇOK KIYMETLİ

    350 bine yakın çifte vatandaşın olduğu Türkiye’de bulunan seçmenlerin oy kullanmalarının kolaylaştığını ve sandık sınırlamasının kaldırıldığını vurgulayan Gençoğlu, “Konfederasyonların, federasyonların ve derneklerin bu süreçte çok kıymetli çalışmalara da imza attığını görüyoruz. Bu çalışmalar, 11 Temmuz günü yapılacak seçimlerde büyük fayda sağlayacaktır” diye konuştu.

    KİMLİK KARTINI UNUTMAYIN

    Oy kullanacak vatandaşların geçerli pasaport ve kimlik kartına (liçna karta) sahip olması gerektiğini de hatırlatan Gençoğlu, “Seçimlerin komşumuz, dostumuz, ortak çıkarlarımız olan Bulgaristan için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

    BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

    Bulgaristan’da gerçekleştirilecek seçimlerde Türkiye’den güçlü bir desteğin çıkması için tüm çifte vatandaşlara büyük görev düştüğünü kaydeden Gençoğlu, “Bu seçim, Bulgaristan Türklerinin hak ve hukuklarının güçlü bir şekilde korunabilmesi için büyük önem taşıyor. Dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir mezalim ve asimilasyon politikası ile bulundukları topraklardan kopartılarak zorunlu göçe tabi olan bu kardeşlerimizin bulundukları ülkelerde hiçbir engel ve kısıtlamaya tabi olmadan demokratik bir ortamda oylarını kullanılabilmeleri için sandık başlarında tüm önlemlerin sağlanacağına dair inancımızın tam olduğunu da özellikle belirtmek isterim” ifadelerini kullandı.

    ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASI

    11 Temmuz’daki seçimlerin gelecek için büyük önem arz ettiğini vurgulayan Gençoğlu, “Kardeşlerimizin vereceği karar, Bulgaristan için yeni bir dönüm noktası olacaktır. Bir bütün olarak bölünmeden hareket ederek, bu seçimlere gereken ilgi ve katılımın yüksek olacağına inancımın tam olduğunu söylemekle birlikte, konfederasyon, federasyon ve derneklerin değerli çalışma ve katkılarının çok önemli olduğunu da özellikle belirtmek isterim” diye konuştu.

  • Gençoğlu’ndan Bulgaristan seçimi çağrısı: ‘Katılım yüksek olmalı’

    Gençoğlu’ndan Bulgaristan seçimi çağrısı: ‘Katılım yüksek olmalı’

    BAL-GÖÇ, Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu (BGF) ve Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu, 11 Temmuz’da Bulgaristan’da gerçekleştirilecek seçimlere dair bir açıklama yayınladı.

    11 Temmuz tarihinde Bulgaristan’da gerçekleştirilecek seçimlerin Türkiye’de ve Bulgaristan’da yaşayan soydaşlarımız için büyük önem arz ettiğini vurgulayan BAL-GÖÇ, Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu ve Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu, “Bir bütün olarak bölünmeden hareket ederek, bu seçimlere gereken ilgi ve katılımın yüksek olacağına inancımın tam olduğunu söylemekle birlikte, konfederasyon, federasyon ve derneklerin değerli çalışma ve katkılarının çok önemli olduğunu da özellikle belirtmek isterim” diye konuştu.

    Seçimler için Bulgaristan’a gidip oy kullanmak isteyenlere sıra beklemeden korona virüs aşısı olabilmeleri için gerekli tüm organizasyonların tamamlandığını ifade eden Gençoğlu, “Seçimlerin komşumuz, dostumuz, ortak çıkarlarımız olan Bulgaristan için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

  • İsrail’in yeni cumhurbaşkanı Isaac Herzog oldu

    İsrail’in yeni cumhurbaşkanı Isaac Herzog oldu

    İsrail Parlamentosunda (Knesset) yapılan oylama sonucu eski Cumhurbaşkanı Chaim Herzog’un oğlu Isaac Herzog, ülkenin 11. Cumhurbaşkanı seçildi. Herzog, cumhurbaşkanlığı koltuğunu 9 Temmuz’da Reuven Rivlin’den devralacak.

    İsrail’de Isaac Herzog ile Miriam Peretz arasındaki cumhurbaşkanlığı yarışının galibi belli oldu. 120 sandalyeli İsrail Parlamentosunda (Knesset) saat 11.00’de başlayan oy verme işlemi 1 saat sürdü. 3 milletvekili çekimser oy kullanırken, 3 oy geçersiz sayıldı, 1 kişi ise oy kullanmadı. Seçimin kazananı 87 oyla eski Cumhurbaşkanı Chaim Herzog’un oğlu, eski İşçi Partisi lideri ve Yahudi Ajansı Başkanı Isaac Herzog oldu. Herzog’un rakibi Peretz ise oyların 26’sını hanesine yazdırabildi.

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu sonuçların açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada, Herzog’u İsrail’in bir sonraki cumhurbaşkanı olarak seçilmesinden dolayı tebrik ederek, “Tüm İsrail vatandaşları adına ona şans diliyorum” dedi.

    Netanyahu, “Adaylığı için Miriam Peretz’e teşekkür ediyorum ve tüm hayatı boyunca yaptığı gibi İsrail toplumuna katkıda bulunmaya devam edeceğinden eminim” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı seçildikten sonraki ilk konuşmasını yapan Isaac Herzog, İsrail toplumu içinde ve Yahudi diasporası ile köprüler inşa etme, girişimciliği teşvik etme, antisemitizmle mücadele etme ve demokrasinin temellerini koruma niyetinde olduğunu dile getirdi. Herzog, “Bana yüklediğiniz ağır sorumluluğu kabul ediyorum. Tüm İsrail halkına hizmet etme ayrıcalığını üstleniyorum” diye konuştu.

    İsrail’in 11. Cumhurbaşkanı seçilen Herzog, görev süresi 9 Temmuz’da sona erecek olan Reuven Rivlin’in yerini alacak. Isaac Herzog, eski bir cumhurbaşkanının oğlu olan ilk İsrail Cumhurbaşkanı olacak. Babası Chaim Herzog, 1983-1993 yılları arasında İsrail’in 6. Cumhurbaşkanlığını yapmıştı. Şu anda Yahudi Ajansı’nın Başkanı olan Herzog, 2013-2017 arasında da İşçi Partisi’nin lideriydi.

  • AK Parti’den seçim barajı açıklaması

    AK Parti’den seçim barajı açıklaması

    AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan, ‘Seçim Kanunu’nda yapılacak değişikliğe ilişkin, “Dünya örneklerinde özellikle Avrupa Konseyi’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin baraj değerlendirmesine baktık; ‘5 mi, 7 mi, 10 mu olsun’ tartışması çok gerçekçi bir tartışma. Biz bunu tartışıyoruz. Genel kanaatimiz, barajın indirilmesi yönünde” dedi.

    AK Parti’nin kanaatı seçim barajının indirilmesi yönünde. AK Parti Grup Başkan Vekili Turan, partisinin uzun süredir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uyum kapsamında üzerinde çalıştığı ve seçim barajının düşürülmesini de kapsayan ‘Seçim Kanunu’ hakkındaki değişikliğe ilişkin yol haritasını anlattı.

    Sistem değişikliği ile birlikte atılması mecburi adımlar olduğunu kaydeden Turan, “Birçok temel kanunun aslında yeni sisteme göre revize edilmesi lazım. Bunun için partimiz bir çalışma komisyonu kurdu. Benim de içinde olduğum komisyonun başkanlığını genel başkan yardımcımız Hayati Yazıcı yaptı. Son MYK toplantımızda da gelinen yerle ilgili tüm dünya örneklerine bakarak büyük bir sunum yaptı. Bu sunumu şu anda değerlendiriyoruz. Belki birkaç MYK toplantısında değerlendirme gerekebilir” dedi.

    ‘KANAATİMİZ BARAJIN İNMESİ’

    AK Parti’nin, ‘Seçim Kanunu’nda yapılacak çalışma için kurulan komisyonun dünya örneklerini incelediğini aktaran Turan, “Dünya örneklerinde özellikle Avrupa Konseyi’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin baraj değerlendirmesine baktık; ‘5 mi, 7 mi, 10 mu olsun’ tartışması çok gerçekçi bir tartışma. Biz bunu tartışıyoruz; 5 olur, 7 olur, 10 olur bunu tartışıyoruz. Genel kanaatimiz barajın indirilmesi konusunda. Onun dışında; ‘dar bölge mi, daraltılmış bölge mi’ bunların tartışması yapılıyor. ‘Bir bölgenin içerisinde 5 milletvekili mi olacak, 7 milletvekili mi olacak, Türkiye’nin nüfusuna göre, illere göre kaç vekilin bir ilde olması daha demokratik olur, daha uygulanır bir sistem’ bunu tartışacağız. ‘Cumhur İttifakı’mız MHP başta olmak üzere bütün partilerle bunu görüşeceğiz. Dünya değişiyor, bizim sistemimiz değişti, bu sisteme bağlı olarak da daha demokratik ‘Siyasi Partiler Yasası’nı, daha demokratik benzer ana temel kanunları yapmak görevimiz. Yüksek Seçim Kurulu yetkileri meselesi var, birçok mesele var hepsini tartışmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

    ‘ŞU ANKİ SİSTEME KIZAN PARTİLERE DE YARADI’

    2018 seçimlerinde yasal hale getirilen seçim ittifaklarının, seçim barajının düşürülmesi halinde uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin Turan, şunları kaydetti:

    “Türkiye’de 2018’e kadar seçim ittifakı imkanı yoktu ancak ittifak imkanı olmamasına rağmen partiler ‘hülle’ yaparak bir anlamda farklı imkanları zorlayarak, resmen ittifak yapmamakla beraber aynı listeden girerek, benzer adımlar atarak ittifakı fiilen hayata geçiriyorlardı. 2018’de yapılan değişiklikle artık partilerin yasal zeminde bir statü kazanarak ittifak yapma imkanı verildi. Bu ittifak yapma imkanı da aslında Meclis’e çok büyük bir temsil olarak yansıdı. Şimdiye kadar 100 yıllık cumhuriyetimizde hiç görülmeyen derecede bir yansıma ve Meclis’te 10’dan fazla parti var, küçüklü büyüklü. Bu oran yüzde 99,3, temsil imkanı var. Önceden 80’leri, 70’leri bulunca ‘iyi diyordu’ vatandaş. Şimdi yüzde 99’un üzerinde bir temsil oranı var. O yüzden yeni sistem aslında milletimizin ruhunun, tarzının, siyaset algısının Meclis’e yansımasını da sağlamış soldu. Her ne kadar parlamenter rejimi isteyen, şu anki sisteme kızan partiler varsa da onlara da yaramış oldu. Şu an birçok küçük parti ittifaklar sayesinde Meclis’te yer aldılar. O yüzden yeni dönemde de ittifakların devam etmesinin, daha demokratik, daha katılımcı bir Meclis olmasını önemsiyoruz. Barajın düşmesi ittifakı bozan bir tarz değil.”

    ‘İTTİFAKA ENGEL DURUM YOK’

    Barajın düşürülmesinin, seçim ittifaklarını etkilemeyeceğini vurgulayan Turan, “Bir partinin oyu barajı aşsa da aşmasa da çok oy alsa da az oy alsa da partiler ittifak yapmayı tercih edebilir. Gönülleri birdir, bakış açıları birdir. Karşı bloka karşı güçlü olmak isteyeceklerdir. Onun için yüzde 1 oy alması, yüzde 50 oy alması arasında barajı aşmakla beraber ittifaka engel bir durum yok. İttifak ayrı düzenleme, bunun yanında barajın düşmesi ayrı bir düzenleme olacaktır” dedi.

    ‘HEM ADALETİ HEM İSTİKRARI TESİS EDECEĞİZ’

    AK Parti Grup Başkan Vekili Turan, Meclis’in bu kadar partiyle temsil edilmesinin istikrarı etkileyip etkileyemeyeceğine ilişkin ise “Bu çalışmalar yapılırken, tüm dünyanın kabul ettiği bir ifade vardır; ‘Temsilde adalet, yönetimde istikrar’. Öyle bir sistem olsun ki hem ülkenin istikrarı sağlansın hem de tüm farklı kesimlerin temsil edildiği bir imkan olsun. Bunu değişik ortamlarda tartışmış kanun koyucular. Yüzde 1 oy alan bir partinin genel başkanı ile yüzde 50 oy alan bir partinin genel başkanı Meclis’te aynı süre hakkını isteyen, aynı yetkileri isteyen bir usulle Meclis’in daha güçlü çalışmasını engelleyen bir sonuç doğurabilir; bunu iyi tartmak lazım. Hem adalet tesis edeceğiz hem istikrarı tesis edeceğiz. Meclis dışına baktığımızda 110 tane parti var. Onun için demokrasi sadece partiyle hayata geçmez. STK’sı var, başka imkanları var. O yüzden partiden başka demokratik yol yokmuş gibi davranmak doğru değil. Partilerin toplumda karşılıkları varsa kıymeti var” diye konuştu.