Etiket: sedat peker

  • Galip Mendi’den ‘Korkut Eken ve Kutlu Adalı’ açıklaması

    Galip Mendi’den ‘Korkut Eken ve Kutlu Adalı’ açıklaması

    Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in kardeşi Atilla Peker’in gazeteci Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili ismini verdiği emekli Orgeneral ve eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi, MİT görevlisi Korkut Eken’le görüştüklerini doğrularken, Adalı hakkında konuşmadıklarını belirterek “PKK ile ilgili istihbarat çalışması yapılacağını söyledi. Biz de kendisine beyaz Renault marka Toros aracı tahsis ettik” dedi. Mendi, görüşmede yer alan Atilla Peker’in de Sedat Peker’in kardeşi olduğunu sonradan öğrendiğini söyledi.

    Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in videolarındaki iddiaların ardından, kardeşi Atilla Peker de Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı cinayetine ilişkin iddialarının yer aldığı dilekçeyi, Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etti. Kıbrıs’a Korkut Eken ile birlikte gittiklerini kaydeden Atilla Peker, “Kıbrıs’ta Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na gittik. Orada Kurmay Albay Galip Mendi ile tanıştım. Yardımcısı Enver Tosun Yarbay ile tanıştım. Sonrasında yan odada Korkut Eken Uzi marka silahı bana verdi, bu silahın nasıl kullanılacağını ve susturucunun nasıl sökülüp takılacağını bana öğretti” ifadelerini kullandı.

    Atilla Peker’in savcılığa verdiği dilekçedeki iddialar üzerine Odatv’den Can Özçelik’e konuşan Mendi, “1996 yılında Özel Kuvvetler Komutanlığına tayinim çıktı. Tayinimden hemen önce gazeteci Kutlu Adalı öldürüldü. Kıbrıs’taki bir grup Sivil Savunma Daire Başkanlığı’nı Türk Mukavemet Teşkilatı’nın devamı gibi görüyordu. Olaydan sonra da sanki bununla bağlantılı gibi gösterilmeye çalışıldı. Bu olayın bizimle uzaktan yakından bir ilgisi yok” diye konuştu.

    “Eken’in yanında bond çanta vardı”

    Korkut Eken ve Atilla Peker’in kendisiyle görüştüğünü söyleyen Galip Mendi, “Korkut Eken, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görev yapmış bir büyüğümüz. Saygı duyduğum bir kişi. Kahraman bir subay. Beni de ziyaret etti. Yanında da Atilla Peker isimli kişi vardı. Ama o gün adını bilmiyordum. Onun Sedat Peker’in kardeşi olduğunu sonradan öğrendim. Korkut Eken’in yanında bond çanta vardı. Ama içinde ne vardı onu bilemiyorum” dedi.

    “PKK ile ilgili istihbarat çalışması yapılacağını söyledi”

    Eken’in dönemin Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutan Hasan Kundakçı’yla da görüştüğünü aktaran Galip Mendi, “Korkut Eken bana Kutlu Adalı ile ilgili bir şey söylemedi. PKK ile ilgili istihbarat çalışması yapılacağını söyledi. Biz de kendisine beyaz Renault marka Toros aracı tahsis ettik” şeklinde konuştu.

    “AİHM yargıcının karşısında tanık olarak dinlendim”

    “Sivil Savunma Daire Başkanlığı’nın silahlı bir gücü yoktu” diyen Mendi, “Barış Kuvvetleri Komutanlığı bir ihbar alıyor ve PKK’nın o çevreye silah gömdüğü bilgisine ulaşıyor. Orada arama yapılıyor. O aramada kullanılan Beyaz Renault marka Toros araç Sivil Savunma Daire Başkanlığı tarafından tahsis edilmişti. O aramada bu aracın gözükmesinden dolayı da Kutlu Adalı, Aziz Barnabas Manastırı baskınında kullanılan aracın aynı araç olduğunu yazdı. AİHM tarafından ifadem alınmadığı iddia ediliyor. Bu doğru değil. 17 AİHM yargıcının karşısında tanık olarak dinlendim” ifadelerini kullandı.

    Ne olmuştu?

    Peker gazeteci 1993’te evinin önünde bombalı saldırı ile ölen Uğur Mumcu ve 1996 Lefkoşa’da öldürülen gazeteci Kutlu Adalı cinayetlerine ilişkin olarak da eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve eski MİT’çi Korkut Eken’i işaret etti. Uğur Mumcu cinayetine yönelik, “Uğur Mumcu şehit ediliyor, yanına ilk gelen kim; katil en önce gelir, Mehmet Ağar” diyen Peker, Adalı cinayeti için de kendisine gelindiğini ve kardeşi Atilla Peker’i önerdiğini iddia etti. Peker, “Biz o zaman Mehmet Ağar, Korkut Eken hep beraberiz… Genciz, vatanseveriz.. Bana genelde iş adamlarını yönlendiriyorlar, faili meçhullerden ziyade. Onları da anlatacağım. Bana dedi ki, “Kıbrıs’ta bir adam var, Kıbrıs’ı Rumlara satmak istiyor.” İki profesyonel dedi… Dedim sana öz kardeşimi vereceğim, Atilla Peker’i. Uzmandır, sokaklarda yetişmiştir. Biletlerden bakabilirler. Yüce Allah o insanın kanını bize nasip etmedi. Aradan zaman geçti, döndüler üç dört gün sonra. Denk gelinemedi. Korkut abiyle konuştuk. Dedi sonra gideceğiz. Onlara bağlı başka bir ekip öldürmüş. Karşılaştık Korkut abiyle, “Halloldu o iş” dedi” aktarımını yaptı.

    Sedat Peker: Kardeşimin Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili anlatmak istedikleri kayda geçirilmemiş

    Peker, Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, “Kardeşim Atilla Peker, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır. Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili anlatmak istedikleri kayda geçirilmemiştir.” demiş ve Atilla Peker’in savcılığa başvuracağını duyurmuştu.

     

  • Bahçeli: İçişleri Bakanı yalnız değildir

    Bahçeli: İçişleri Bakanı yalnız değildir

    MHP lideri Devlet Bahçeli, “Hiç kimse TSK’nın onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır. TSK’nın ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını ifade ediyorum. Konu devletimizin saygınlığı ve bekasıdır. Herkes yerini bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye’nin gündemi video ile rehin alınamaz. İftiralarla ele geçirilemez” dedi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli’nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

    “Bin yıldır varlığımızı sürdürüyoruz. Üzerinde yaşadığımız toprakların tarihin hiçbir döneminde sükûnet bulmadığının farkındayız. Bilek güreşlerine eklemlenen hakimiyet ve hükümranlık mücadelelerinin üzerindeyiz. Sıcak veya soğuk çatışma ya da gerilim dinamiklerinin ağırlık merkezindeyiz. Dünyanın gözü üzerimizdedir. Medeniyetlerin kavşak noktasında doğu-batı güzergâhında yer almamızın avantajları olduğu kadar dezavantajlarını da görmek zorundayız.

    Her zaman resmin büyüğüne odaklanmalıyız. Maşayı değil tutan ve tutturan elleri görmeliyiz. MHP olarak hayatın akışını ve hadiselerin akışkanlığını milliyetçiliğin ilkeleriyle hukuk ve demokrasiyle okumalıyız. Tutarlı olacaksak etik hassasiyetlere uyacaksak başkaca bir seçenek olmadığını bilmeliyiz. Onun bunun dolduruşa gelerek siyaset yapmadık, bundan sonra da kimse beklememeli. Korkuya hiç rehin düşmedik. Türkiye’yi yakın markaja alarak karanlık operasyonların hedef ülkesi haline getirmek için ellerini ovuşturanlara taviz veremeyiz.

    “HEDEF TÜRKİYEMİZDİR”

    Telaşa kapılmadan, duygulara kanmadan daha soğukkanlı, sağduyulu davranmak mecburiyetindeyiz. Türkiye’nin çevresindeki sinsi ve sisli kuşatma genişlemektedir. Asıl mesele gündemi işgal eden iddia ve isnatların taraftarlarından daha ötesidir. Yerli ve yabancı mihraklar tacizlerine, tahriplerine hız vermişlerdir. Herkesi uyarıyorum, hedef Türkiye’mizdir. Hedef milli birlikte ve huzur ortamımızdır. Bu menfur tezgahın siyaset taşeronları, medya teşrifatçıları, suç ve terör örgütü temincileri vardır ve bellidir. Türkiye’nin üzerine gölge düşmesi, siyasi ve hukuki çözülme yaşaması konusunda alçak bir rekabet yaşanmaktadır. Amaç Türkiye’nin itibarını lekelemektir. Devlet ile millet arasındaki güven bağlarının kopuşuna, devlete ve hükümete karşı toplumsal bir direnişin gerekçesini teşkil etmektir.

    AKŞENER’İN RİZE ZİYARETİ

    CHP bunun üst figüranıdır. 6 ay içinde başka bir Türkiye’nin görüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu krizin bekçisi konumundadır. HDP, Türkiye’nin kalbine hançer sokmak için bekleyen fitnedir. Asıl bizi düşündüren İP’in provokatörlüğüdür. Bu şahsın Rize’yi ziyaret ederek müessif olaylara sebebiyet vermesi incelenmelidir. Söz konusu ilçe belediyelerinin MHP yönetiminde bulunduğu göz önüne alındığında nasıl bir oyunun sahnelenmeye çalışıldığı fark edilecektir. İP Başkanı’nın toplumsal huzursuzluğun fitilini tutuşturmak için Rize’ye gitmesi sorumsuzlukla izah edilemez. Siyasi hayatı kumpasla, yalanlarla heba olmuş bu şahsın Netanyahu sözleri sonrası Rize ziyareti olay çıkarmak üzere planlanmıştır. 1959 Uşak olaylarında olduğu gibi podyuma çıkarılmıştır.

    AA’nın kuşkulu muhabiri tarafından sorulan ısmarlama soru gündeme oturmuştur. Viranşehir Kaymakamı’nın sözleri de başka bir konudur. Bunlardan birisi de PKK’nın maket uçaklarla suikast girişimidir. Şüphe uyandıran olaylar üst üste çakışmıştır. Kudüs’te cinayet, Kıbrıs’ta melanet, Karabağ’da rezalet zanlıları insanlık mirasını yağmalayan zalimler ve işbirlikçileridir.

    TERÖRLE MÜCADELE

    FETÖ’ye, PKK’ya ve milli bekamızı tehdit eden ülkelere karşı sağlam duruşumuz, kim varsa rahatsız etmektedir. Son zamanlarda ortaya çıkan mesnetsiz iddiaların, iftiraların Türkiye aleyhine icra edilen bölgesel ve küresel operasyonlardan bağımsız ele alınması mümkün değildir.

    Terörle mücadele kahramanca devam ederken, vatan savunması cesaretle yapılırken bu mücadele içinde yer alan asker ve sivil devlet adamlarını itibarsızlaştırma çabaları matuf bir amaca hizmet etmektedir. Biz her şeyin farkındayız. Devletin hükmü, milletin kutlu varlığını uçuruma çekmek isteyen kampanyayı görüyoruz. Algı düzenekleri kuranlar, herkes bilsin ki yıkım ittifakının potasında birleşmişlerdir. Oyun büyüktür, oyun kirlidir, oyun karanlıktır.

    Libya’daki varlığımızın rövanşını almaya çalışıyorlar. Kıbrıs’taki kararlılığımızın hesabını sormaya kalkıyorlar. Doğu Akdeniz’den intikamla yanıp kavruluyorlar. Irak’ın kuzeyinde PKK/PYG’ye dünyayı zehir etmemizden dolayı üzerimize geliyorlar. Terör devletinin suya düşmesinden gocunuyorlar. Kandil’e Türk bayrağı dikeceğiz ya çıldırıyorlar.

    128 milyar dolar nerede diye sorun dediler tutmadı, 104 emekli amiral bildiri yayınladı kimse yemedi, Cumhur İttifakını karalayın, ekonomiyi kötümserliğe sokun diye tembihte bulundular inanan çıkmadı. Çabalar boşuna, hevesler beyhudedir. Türk milleti Cumhurbaşkanı’nın, devletinin, hükümetinin, egemenlik haklarının destekçisidir. Bir suç varsa, suçluların belgelerle tespiti yapılmışsa adres bağımsız Türk mahkemeleridir. Karambolde siyasi fırsatçılığa kapılanlar, iki dünyada bunun hesabını vereceklerdir.

    “İÇİŞLERİ BAKANI YALNIZ DEĞİLDİR”

    İkazen diyorum ki hiç kimse İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek kimsenin gücü yetmeyecektir. Hiç kimse TSK’nın onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır. TSK’nın ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını ifade ediyorum. Konu devletimizin saygınlığı ve bekasıdır. Herkes yerini bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye’nin gündemi video ile rehin alınamaz. İftiralarla ele geçirilemez. Sayın Binali Yıldırım’ı evladıyla töhmet altında bırakmak müfteriliktir. Bu meselede tarafsız kalmak Türkiye’ye kast etmek için kullanılan çevrelere destek vermektir.

    “DÜŞMANA HİZMETLE BİR”

    Her nifak ve dedikoduya sarılan CHP’nin siyasi ayıplıdır, ahlaksızdır. Çukur siyasetidir. Kılıçdaroğlu’nun rotası yanlıştır. CHP Türkiye üzerinde emelleri olanların Türkiye muhalifidir. İP bu limana varmıştır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek için faal olanlara bedeli ne olursa olsun izin verilmeyecektir. Biden lobisinin zehir saçan zihniyeti Türkiye Cumhuriyeti’ni düşüremeyecektir. CHP’nin sırtını emperyalizme dayaması tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda düşmana hizmet etmekle birdir.

    “HÜKÜMETİMİZİN YANINDAYIZ”

    Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsızdır. Biden’ın muhalefeti pışpışlaması sonu hüsran olacak maceraya atılmaktır. Ruhsatı kovboylar değil, güç odakları değil büyük Türk milleti vermektedir. Türkiye’yi siyasi, hukuki ve toplumsal alanlarda taşeronlar vasıtasıyla seçime zorlamak demokrasi ve milli irade düşmanlığının yansımasıdır. Türkiye sokakta bulunmadı, harita üzerinde kurulmadı. Türk milleti tesadüfen bir araya gelinmedi. Bağımsızlık hediye alınmadı. Sınırlarımız icazetle çizilmedi. Varsa çıksın karşımıza. Hiç kimse MHP ve ülkücü hareketin sabrını test etmemelidir. Herkesin sorumlu davranması tarihi bir görevdir. Biz hükümetimizin yanındayız. Sokak çetelerinin karşısındayız.

    AP RAPORU

    AP’nin çağrısı ayaklarımızın altında çiğnenmeye müstehaktır. 19 Mayıs’ta kabul edilmesini de manidar bulduğumuzu belirtmek isterim. Teröristleri ülkelerinde ağırlayan, ülkelerin akıl ve vicdan tutulması yaşadıkları açıktır. Milliyetçi-ülkücü hareketi terörle anmak, terör sevicilerin harcıdır. Yayınlanan rapor Avrupa değerlerinin inkarıdır. Bir Haçlı organizyonudur, bizim için yok hükmündedir. Onların baktığı yer PKK’nın, YPG’nin, FETÖ’nün sığınıp ikmal yaptığı yılan deliğidir. Biz hakkın yanındayız, halkın yanındayız. Türk milleti yapay ayrımlara fırsat vermeyerek beraberliğini sonsuza kadar sürdürecektir. Gün kucaklaşma gündür.

    AP’nin raporu malumun bir nevi ilamından başka bir şey değildir. Türkiye üzerinde oynanan oyunların bir parçası da söz konusu raporun 19 Mayıs’ta yayınlanmasıdır. Nefret salgını vebadan daha büyük hasar vermektedir.”

  • Süleyman Soylu’dan Sedat Peker’e suç duyurusu

    Süleyman Soylu’dan Sedat Peker’e suç duyurusu

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle hakkında iddianame hazırlanan Sedat Peker hakkında suç duyurusunda bulundu.

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılğı’na verilen başvuru dilekçesinde Sedat Peker’in, FETÖ üyelerinin kullandığı ve yalanlanan bazı iddiaları dile getirmesinin videonun operasyonel amaçlarla yayımlatıldığını ortaya çıkaran önemli bir durumdur” olduğu ifadelerine yer verildi.

    Dilekçede, “Uydurma senaryolara dayalı tüm hakaret ve iftiraları ile ilgili Sayın Başsavcılığınızca kapsamlı araştırma ve soruşturma yapılmasını talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur” denildi.

    Soylu ayrıca Peker’in kendisine yönelik sözleriyle ilgili “hakaret ve iftira” suçlaması ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda da bulundu.

  • Türkiye Sedat Peker’i tehdit eden Hanımağa’yı konuşuyor

    Türkiye Sedat Peker’i tehdit eden Hanımağa’yı konuşuyor

    Son dönemde sosyal medya hesabı üzerinden birbirlerini ölümle tehdit eden kişilere yönelik 7 ilde düzenlenen operasyonda aralarında “Hanımağa” olarak bilinen Güniz Akkuş’un da olduğu 10 kişi gözaltına alındı.

    Operasyon kapsamında Mersin’de gözaltına alınan Güniz A.’nın Ankara’da SEGBİS ile ifadesi alındı. Güniz A. ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

    Günlerdir Türkiye’nin gündemine oturan “Hanımağa” lakaplı Günniz Akkuş, Sedat Peker’e biberon, emzik bebek bezi göndermiş ardından “Bir gece ansızın emzikle gelebilirim” diyerek imalı paylaşımda bulunmuştu.

    Çektiği bu video ile Sedat Peker’i açık açık tehdit eden Hanımağa lakaplı Güniz Akkuş bir anda sosyal medyanın en çok konuştuğu isim oldu.

    Sosyal medyada 125 bin takipçisi olan Güniz Akkuş’un verdiği pozlar ve yaptığı paylaşımlar ise ağızları açık bırakacak cinsten.

    Elinde nargilesi ve tesbihiyle poz veren file çoraplı “Hanımağa” lakaplı Günniz Akkuş kimdir?

    15 yaşına kadar ailesiyle Almanya’da yaşayan Güniz Akkuş, tatil için geldiği Antalya’da gördüğü motorlu polis ekipleri Yunuslar’a hayran kalıp, polis olmaya karar verdi. Almanya’daki arkadaş çevresinden hoşlanmayan ailesi, Türkiye’ye gelerek polis olmasına razı oldu.

    Arkadaşları tarafından hızlı atak ve başına buyruk biri olarak tanımlanan Güniz Akkuş, takıştığı amirinin açtırdığı soruşturmanın ardından Kilis’e sürgün edildi. Daha sonra da aynı amirini tehdit ettiği için meslekten ihraç edildi.

    Hanımağa lakaplı Güniz Akkuş, görevden ihraç edildikten sonra İstanbul’a döndü. Suç dünyasını yakından tanıyan 28 yaşındaki Güniz Akkuş, burada 20 kişilik bir haraç çetesi kurdu.

    İstanbul’un eğlence mekânlarında kendini Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli emniyet amiri olarak tanıtıp haraç isteyen “Hanım ağa” önce Etiler bölgesindeki küçük barları hedef seçti.

    Zamanla sosyetenin takıldığı ünlü mekânları da haraca bağladığı iddia edildi. Güniz Akkuş son olarak ünlü eğlence merkezi Reina’yı hedef seçince yakalandı.

    Instagram hesabından oldukça iddialı paylaşımlara imza atan Günniz Akkuş, son olarak koronavirüse karşı ilaç geliştirdiğini hatta “Bana korona bulaştırın, ilacı içince 1 günde iyileştiğimi göreceksiniz” sözleriyle takipçilerini bir hayli şaşırtmıştı.