Etiket: seferberlik

  • Sincan Belediyesinden temizlik seferberliği

    Sincan Belediyesinden temizlik seferberliği

    Vatandaşlardan gelen ihbarlar üzerine harekete geçen Sincan Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, Temizlik İşleri Müdürlüğü ve Fen işleri müdürlüğünün koordinesinde; Saraycık, Çimşit ve Ulubatlı Hasan Mahallerinde çok sayıda iş makinası ve personelle temizlik çalışmaları yapılarak alandaki çöp yığınları kaldırıldı. İnsan sağlığını olumsuz etkileyen ve çevreyi kirleten atık malzemelerin depolandığı alanlar temizlenerek bölge steril hale getirildi. Ayrıca bölgede bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engellemek için alanlar ilaçlandı.

    “Vatandaşlarımızın talebi üzerine ekiplerimiz tarafından söz konusu alanlar temizlenmiştir”

    Zabıta ekiplerince yapılan açıklamada, “Vatandaşlarımızın talebi üzerine ekiplerimiz tarafından söz konusu alanlar temizlenmiş, atık ve çöp yığınları geri dönüşüm malzemesi döküm sahasına götürülmüştür. Vatandaşlarımızdan çevre temizliği konusunda duyarlı olmalarını ve böyle bir konu ile karşılaşılması durumunda belediyemize bildirmelerini rica ederiz” denildi.

  • Orman İşletme Müdürlüğünden ağaçlandırma seferberliği

    Orman İşletme Müdürlüğünden ağaçlandırma seferberliği

    Kırşehir’de gerçekleştirilecek olan Milli Ağaç Seferberliği ile önümüzdeki bir yıl içerisinde 400 bin fidanın dikilmesi planlanıyor. Bu proje ile birlikte Kırşehir’in doğal güzellikleri korunacak ve yeşil alanlar artırılacak. Ayrıca, bu proje ile iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir adım atılmış olacak. Ağaç dikme seferberliği için ebeveynleri ile birlikte çocukları fidan dikimi etkinliğine çağrı yapan Orman İşletme Müdürü Alper Çimen; 2019 yılından bu yana her yıl ‘Milli Ağaçlandırma’ günü olarak ilan edildiğini, bozkır topraklarda her şey değişeceğini söyledi. Çimen, açıklamasında, “Türkiye’nin kuraklık sorununu aşabilmesi için ağaçlandırma çalışmalarını önemli görüyoruz. Farkındalık oluşturmak için 11 Kasım tarihi ‘Milli Ağaçlandırma’ günüdür. Ülkemizde 7’den 70’e herkes fidan dikimi etkinliğine katılım sağlamalı. Herkes fidan dikmeli. Bizler için fidan dikimi bir kültür gereğidir. Dinimiz de fidan dikimine ciddi bir önem yapmaktadır. Kırşehir’in plakası 40’ın 10 bin katı fidan dikimini hedefliyoruz” dedi.
    Etkinlik içerisinde farklı kamu kuruluşları görev alırken doğa yürüyüşü de gerçekleştirilecek.

  • İnegöl’de yangın seferberliği

    İnegöl’de yangın seferberliği

    İnegöl Salı günü tarihinin en büyük yangın afetlerinden birini yaşadı. Organize Sanayi Bölgesinde 16.30 sıralarında başlayan yangın hızla büyüdü. Alevler aynı kompleks içindeki 4 fabrikayı sararken, ardından 6 fabrikaya daha sıçradı. Toplamda 110 dönüm kapalı alanda 10 fabrikayı saran alevlerle mücadele için herkes seferber oldu.

    Yangına 200 itfaiye aracı, 400 itfaiye eri, 4 helikopter ve 2 yangın söndürme uçağı müdahale etti. 110 dönüm arazi üzerine kurulu olan fabrikaların neredeyse tamamı kullanılamaz hale gelirken, ekipler yangının Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu olan diğer fabrikalara sıçramaması için canla başla çalışıp alevleri 8 saat sonra kontrol altına almayı başardı. Yangına müdahale için İnegöl Belediyesi de 5 su tankeri, 4 iş makinesi ve 20 personelle alevlerle mücadeleyi sürdürdü. Ayrıca bölgede; sağlık, polis, jandarma ekipleri de hazır bekletildi. Yangın söndürme çalışmasına polis ve jandarma TOMA araçları da destek verdi. Yangın söndürme çalışmaları için Kocaeli, Yalova, İstanbul ve Balıkesir’den de destek ekipler geldi.


    8 saat sonra kontrol altına alındı

    Alevlerle canla başla mücadele eden ekipler, 8 saat sonra yangını kontrol altına almayı başardı. Bölgede soğutma çalışmaları devam ederken, yangın sonrası Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban da bölgeye geldi. Söndürme çalışmaları devam ederken gece boyunca burada alevlerle mücadeleyi yerinde takip eden Vali Canbolat, Başkan Aktaş ve Başkan Taban, zaman zaman yangınla ilgili açıklamalarla kamuoyunu bilgilendirdi.

    Yangına ilişkin açıklama yapan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, “Hepimize geçmiş olsun. İnegöl’ümüz büyük bir afeti yaşadı. Dün saat 16.25 civarında başlayan yangın gece kontrol altına alındı. Şu an ise soğutma çalışmaları devam ediyor. Çok şükür can kaybımız yok, hafif yaralı vatandaşlarımız var” dedi.


    10 firma etkilendi, 4 firma ağır hasar aldı

    Yangının 4 firmada büyük hasara neden olduğunu, toplamda ise 10 fabrikanın yangından etkilendiğini kaydeden Başkan Taban, “Yangının ağırlıklı olarak 4 fabrikaya hasar verdiği görülüyor. Toplamda 110 bin m2’lik kapalı alanın yaklaşık 60 dönümünde maddi hasar oluştu. Bu alana havadan ve karadan yapılan müdahaleler neticesinde şu an soğutma aşamasına gelindi. İçerisinde mobilya firmaları, orman ve ağaç işleri firmaları, tekstil, iplik üretim firmaları var. Toplamda 10 firma yangından zarar gördü, 4’ü ağır hasar aldı” açıklamalarında bulundu.

    Başkan Taban, yangınla ilgili ilk andan itibaren tüm imkanları seferber eden; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Bursa Valisi Yakup Canbolat’a, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a ve AFAD ile görev alan başta itfaiye ekipleri olmak üzere katkı veren herkese teşekkür etti.

  • Su verimliliği seferberliği

    Su verimliliği seferberliği

    Kuraklık tehdidine karşı eylem planı hazırlayan Tarım ve Orman Bakanlığının, “Suda Sıfır Kayıp” sloganı ile başlattığı seferberlik de yaygınlaştırılıyor.
    Bakanlığa bağlı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, DSİ ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü başta olmak üzere birçok birim kuraklığa karşı çalışmalar yürütüyor.

    Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve Bakan Kirişci tarafından kamuoyu ile paylaşılan “2023-2027 Dönemi Türkiye Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı” ile tarımsal kuraklık konusunda kamuoyunun bilincinin artırılması, sürdürülebilir tarımsal su kullanımının planlanması, kuraklığın yaşanmadığı dönemlerde gerekli tedbirlerin alınması ve kriz dönemlerinde etkin mücadele programı uygulanarak kuraklığın etkilerinin en aza indirilmesi amaçlanıyor.

    Plan, tarımsal kuraklık tahminine dayalı kriz yönetimi uygulanmasını öngörüyor. İl bazında yağış ve toprak nem verileri ile yeraltı ve yerüstü sularının rasat değerleri izlenecek. Bu değerlere dayanarak belirlenecek eşik seviyelere göre de il kriz yönetim planları oluşturulacak.

    Su-nüfus projeksiyonları hazır

    Akdeniz kuşağında yer alan Türkiye, yüksek risk grubu ülkeler arasında kabul ediliyor. Önümüzdeki 100 yıl için yapılan iklim değişikliği tahminlerine göre, ülkede su kaynaklarının yaklaşık yüzde 25 oranında azalması bekleniyor. Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde, 2050 yılından itibaren Türkiye’nin su sıkıntısı yaşayan ülkeler arasında yer alacağı tahmin ediliyor.

    Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından, iklim değişikliğinin su kaynaklarına muhtemel etkilerine yönelik 2100 yılına kadar su-nüfus projeksiyonları belirlendi. Su kaynaklarının korunması, verimli ve sürdürülebilir kullanımıyla ilgili planlar ile su politikalarının hayata geçirilmesi için çalışmalar yürütülüyor.

    Su verimliliği seferberliği

    Toplum genelinde su verimliliği kültürünün oluşturularak kaynakların sürdürülebilir kullanımının teşvik edilmesi maksadıyla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde “Suda Sıfır Kayıp” ilkesiyle başlatılan Ulusal Su Verimliliği Seferberliği çerçevesinde 31 Ocak 2023 tarihinden bu yana etkinlikler gerçekleştiriliyor.

    Seferberlik kapsamında içme-kullanma suyunun yanı sıra tüketimin yüksek olduğu tarım ve sanayi başta olmak üzere tüm sektörlerde suyun verimli ve sürdürülebilir kullanımı için çalışmalar yürütülüyor. Etkinliklerle, su yönetimi konusunda sorumlu ve ilgili paydaşlarla su verimliliğinin yaşam tarzı haline getirilmesi, su verimliliği kültürünün oluşturulması hedefleniyor.

    Su stresi baskısı olmadan, yaşam standartlarını düşürmeden “suda sıfır kayıp” bilinci ile bütün kurum/kuruluşlar, çiftçiler, sanayiciler, çocuklar kısacası her bir vatandaşın suyu verimli kullanmasına yönelik çalışmalar sürdürülüyor. Bu kapsamda içme-kullanma suyu, tarım ve sanayi sektörlerine yönelik hazırlanan 165 rehber doküman ilgililere ulaştırılıyor.

    Öte yandan, su verimliliği seferberliği ile ilgili farkındalığın artırılması amacıyla hazırlanan suverimliligi.gov.tr internet sitesi hizmete sunuldu. Seferberlik kapsamında gerçekleştirilen etkinliklere, hazırlanan dokümanlara ve diğer bilgilere internet sitesi üzerinden ulaşılabiliyor.

    Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı

    Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından ayrıca “Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı” hazırlandı. Plan kapsamında, 2100 yılına kadar içme suyu sistemlerindeki su kaybı oranının yüzde 10’a indirilmesi, tarımsal sulama sistemlerinde randıman oranının yüzde 75’e çıkarılması, sanayide suyun en az yüzde 50 oranında daha verimli kullanılması ve kişi başı su tüketiminin günlük 75 litreye düşürülmesi hedefleniyor.

    Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci tarafından onaylanan belgenin Cumhurbaşkanlığı genelgesi olarak yayımlanması öngörülüyor.

    Binalarda su verimliliği hedefi

    Vatandaşların evlerinde ve iş yerlerinde benimseyebilecekleri uygulamalara yönelik Binalarda Su Verimliliği Hedefi ve Uygulama Kılavuzu hazırlandı. Kılavuzda belirtilen uygulamaların hayata geçirildikten sonra sürdürülebilirliğinin sağlanması için denetim mekanizmasına ilişkin Sistem Kurulumu Talimatı da yayımlandı.

    Talimat kapsamında, su verimliliği uygulamalarının yaygınlaştırılması için su verimliliği birimlerinin kurulması, mevcut durum tespiti, planlama, ihtiyaçların belirlenmesi ve temini, eğitim ve farkındalık oluşturma, uygulama ve raporlama başlıklarında 7 adım oluşturuldu.

    Belirlenen stratejilerin vatandaşlara ulaştırılması ve uygulamaların yaygınlaştırılması için söz konusu dokümanlar Bakanlıklar, valilikler ve belediyeler başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarına resmi yazıyla iletildi. Hazırlanan dokümanlarla, “azalt, yeniden kullan ve değiştir” olmak üzere üç önemli stratejinin hayata geçirilmesi planlanıyor.

    Alternatif su kaynaklarının kullanımı

    Su verimliliği için yağmur suyu hasadı, gri su sistemleri, kullanılmış ve denize akan suların uygun şekilde arıtılmasından sonra tekrar kullanılması, deniz suyunun arıtılması gibi alternatif kaynakların kullanımına imkân veren uygulamaların benimsenmesi için mevcut yasal ve teknik altyapının geliştirilmesi amaçlanıyor.

    Su kaynaklarında iklim değişikliğine uyum çalışmaları kapsamında da çalışmalar yapılıyor. İklim değişikliğine karşı direncin artırılması maksadıyla su fiyatlandırması, gri suyun kullanımı ve yağmur suyu hasadı gibi uyum faaliyetleri ile ilgili fayda maliyet ve yapılabilirlik analiz çalışmaları gerçekleştirilerek konu ile ilgili büyükşehir belediyelerine eğitim veriliyor.

    Kuraklık yönetim planları

    Muhtemel kuraklık risklerinin olumsuz etkilerinin asgari düzeye indirilmesi, su ve gıda arzında sürdürülebilirliğin sağlanması ve kuraklıklara karşı hazırlıklı olunması maksadıyla Kuraklık Yönetim Planları hazırlanıyor. Planlar kapsamında; havza ölçeğinde kuraklık analizleri yapılarak mevcut ve gelecek su potansiyeli doğrultusunda tarım, içme suyu, sanayi, ekosistem, turizm sektörlerine kuraklığın etkileri tespit ediliyor.

    Olası kuraklık durumlarına hazırlıklı olunması maksadıyla da buna dayanıklı bitkilerin ekimi, sulama sistemlerinin modernizasyonu, alternatif su kaynaklarının değerlendirilmesi, sulama randımanının artırılması gibi tedbirler belirleniyor.
    15 havzada çalışmaları devam eden söz konusu planlar 2023 yılı sonu itibarıyla tüm havzalarda tamamlanacak.

    Sektörel Su Tahsis Planları

    Havza ölçeğinde su kaynaklarının arz-talep dengesinin eşzamanlı sağlanması, en fazla su talep eden tarım sektörünün iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden en az şekilde etkilenmesine yönelik tedbirleri içeren ve “suya göre tarım” ilkesinden hareketle Sektörel Su Tahsis Planları hazırlanıyor.
    Planlarda, su potansiyelindeki azalma durumları da göz önüne alınarak en kırılgan sektör olan tarımda ürün deseni, sulama zaman planlaması gibi önlemler belirleniyor. Böylece hem gıda güvenliğinin sağlanması hem de çiftçilerin ekonomik kazancının en üst seviyeye çıkarılması hedefleniyor.

    Ulusal Su Kurulu oluşturuluyor

    Su-gıda-enerji-ekosistem ilişkisini temel alan, su arzının kısa ve uzun vadeli politikalarının, planların ve stratejilerinin oluşturulması, izlenmesi, geliştirilmesi faaliyetlerini yürütecek Ulusal Su Kurulu oluşturulması için de harekete geçildi.

    Su Kanun Taslağı hazırlandı

    Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde korunması, kullanılması, iyileştirilmesi, geliştirilmesine yönelik Su Kanunu Taslağı hazırlandı.

    Şehirlerin uzun vadeli içme suyu temininin kesintisiz karşılanması için ilk olarak 2008 yılında “81 İl Merkezinin İçme, Kullanma ve Sanayi Suyu Temini Eylem Planı (2008-2012)” hazırlanmıştı. Söz konusu Eylem Planı 2010, 2013 ve 2015 yıllarında ise revize edilmişti.

    2020 yılında güncellenen Eylem Planı ile 81 il merkezinin 2055 yılına kadar olan ihtiyaçları ve bu ihtiyaçların ne şekilde karşılanabileceği değerlendirildi. 81 il merkezinin İçme, Kullanma ve Sanayi Suyu Temini Eylem Planı ile Türkiye genelindeki 81 il merkezinde mevcut ve gelecekte ihtiyaç duyulacak içme, kullanma ve sanayi suyu miktarları, nüfus projeksiyonları ekseninde, her il merkezi için ayrı ayrı tespit edildi. Bu eylem planının yanı sıra, nüfusu 100 binden fazla olan ilçe merkezleri için de eylem planı hazırlandı.

    “Suyun verimli kullanımı, milli ve küresel bir mevzudur”

    Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, yaptığı değerlendirmede küresel ısınmanın getirdiği iklim değişikliğinin en fazla su konusunu tehdit ettiğini belirtti.

    Suyun verimli kullanılmasının büyük önem taşıdığına dikkati çeken Kirişci, “Hayatımızdaki yeri ve önemi tartışılmaz olan suyun verimli kullanımı, kurumsal değil milli ve küresel bir mevzudur. Tatlı su kaynaklarının korunması ile su kaynaklarının verimli ve sürdürülebilir şekilde kullanılması hayati öneme sahiptir” ifadelerini kullandı.

    Su verimliliği seferberliğini başlattıklarını vurgulayan Kirişci, içme suyu sistemlerindeki kayıpları önlemek için belediyeler ile iş birliği içinde çalışmalar yürüttüklerini söyleyerek, “Değişen iklim nedeniyle, su kaynakları üzerinde oluşan olumsuz etkiyi, verimlilik uygulamaları ile bertaraf edebiliriz. Ülkemizin su kaynaklarının tek bir damlasının dahi israfına tahammülümüz yoktur” notunu düştü.

    Emine Erdoğan’ın himayesinde başlatılan ‘Su Verimliliği Seferberliği’ne değinen Kirişci, “Su israfının önlenmesi ancak topyekun bir seferberlik ile mümkündür. Bu seferberlik ruhu, kurumsal, bölgesel, kültürel ve sektörel sınırlamalara maruz kalmadan ülke geneline yayılmalıdır” diye konuştu.

  • BUSKİ’nin hijyen seferberliği

    BUSKİ’nin hijyen seferberliği

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, art arda gelen depremlerle enkaza dönen Hatay’da hayatı normale döndürmek için tüm birim ve iştirakleriyle yoğun çalışma sergiliyor. Özellikle kurulacak konteyner kentlerin altyapısının hazırlanması ve seyyar tuvaletlerin kurulumu için büyük gayret gösteren BUSKİ, 16 araç ve 56 personelle yaralara merhem olmaya çalışıyor. Hatay merkezde önceliği Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulacak konteyner kentlerin altyapısını hazırlamaya veren BUSKİ, toplam 3 bölgede 2 bin konteynerin yer alacağı 110 bin metrekare alana içme suyu ve kanalizasyon hat bağlantılarını gerçekleştiriyor. Bunun yanında vatandaşlardan gelen taleplere de yetişmeye çalışan BUSKİ ekipleri, Hatay’ın Defne ilçesi Çekmece Mahallesi’nde kendi imkanlarıyla çadırlar kurarak geçici barınma alanı oluşturan 9 ailenin tuvalet ve duş ihtiyacını gidermek için seferber oldu. Gelen talebe anında dönüş yapan BUSKİ ekipleri, yaklaşık 40 kişinin kullanacağı tuvalet ve duş kabinlerini belirlenen alana yerleştirdi. Kabinlerin altyapı bağlantılarını da hızlıca yapan ekipler, böylelikle önemli bir soruna daha çözüm üretmiş oldu.


    1 günde sorun çözüldü

    Depremde canlarını kurtardıktan sonra barınma ve ısınma sorununu da kendi imkanları ile çözdüklerini belirten afetzede Esat Bostancıoğlu, çok uğraşmalarına rağmen tuvalet ve duş sorununu bir türlü çözemediklerini söyledi. Bir arkadaşının bulundukları yerdeki seyyar tuvaletler üzerinde Bursa Büyükşehir Belediyesi logosu görmesi üzerine hemen Bursa Büyükşehir Belediyesi ile temasa geçtiklerini belirten Bostancıoğlu, “Sağ olsunlar aynı gün, hatta yarım saat-bir saat gibi kısa bir süre içerisinde bana dönüş yaptılar. Açıkçası bu kadar hızlı dönüş sağlayacaklarını umut etmiyorduk. Dün başvuru yaptık, bugün de sabah ekipler çalışmaya başladı. Herkese çok teşekkür ederim” dedi.

  • ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut seferberliği başladı’

    ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut seferberliği başladı’

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kilis’te gerçekleştirilen toplantının ardından basın açıklamasında bulundu. Bakan Kurum, “Bugün depremin 17. günündeyiz. Depremin yıkıcı etkisini bizzat hisseden şehirlerimizden birisi de Kilis oldu. Depremde vefat eden kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Millet olarak hepimizin, hepinizin başı sağ olsun. Devletimiz 1. dakika itibariyle, tüm kurum ve kuruluşlarıyla beraber deprem bölgesinde, bir seferberlik şuuruyla kardeşlerimiz için çalışıyor” diye konuştu.

    Depremin ilk anından itibaren Gaziantep’te olduklarını, buradaki arama kurtarma, insani yardım ve hasar tespit çalışmalarından sonra gittikleri her bölgede hem hasar tespit çalışmalarını incelediklerini, hem de yeni konutların inşa edileceği yerleri belirlediklerini söyleyen Bakan Kurum, “Artık yeniden inşa ve ihya dönemindeyiz.

    Ülke ve millet olarak depremin yaralarını en doğru şekilde sarıyoruz. Devletimiz hasar tespit, insani yardım, geçici barınma alanlarının inşası ve yeni konutların inşası noktasında 11 ilimizde çalışmalarını en hızlı şekilde yürütüyor. Biz de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak her bir kardeşimizi yeni sıcak yuvalarına kavuşturmak için, tüm ekibimizle gece gündüz demeden çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    “507 bin bağımsız bölümden oluşan 156 bin binayı yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik”

    Hasar tespit çalışmaları hakkında da bilgi veren Bakan Kurum, vatandaşların acil ihtiyaçlarına hızlıca cevap verirken, barınma ve diğer sorunlarını da kalıcı olarak giderecek adımlar attıklarını söyledi. Bu noktada hedeflerinin bir yandan geçici barınma alanlarını inşa ederken, diğer yandan da hasar tespitleri bir an evvel nihayete erdirmek olduğunu söyleyen Bakan Kurum, şöyle devam etti:

    “Deprem bölgesindeki her yerde, 7 bin 350 uzman personelimiz harıl harıl çalışıyor. Şu ana kadar toplam 4 milyon 371 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 188 bin binayı inceledik. 507 bin bağımsız bölümden oluşan 156 bin binayı yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik. Kilis’imizde de 1.575 binada 2.366 bağımsız bölümü yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik. Hasar tespit noktasında şunu da ifade etmek isterim. 6.4 lük depremden sonra Antakya, Defne ve Samandağ’da bugüne kadar incelenmiş olan; 43.624 bina ve 125.187 bağımsız bölümden oluşan; orta hasarlı, az hasarlı, hasarsız tüm yapıları tekrar inceleyeceğiz. Yine diğer bölgelerden talep oldukça oralarda da tekrar tespit yapacağız. Bir yandan tespitler devam ederken, tabi bir yandan da biz, konutları, iş yerleri ve kültürel varlıklarıyla şehirlerimizin ihyasına başlamış durumdayız.”

    Bugün yeni yuvaların inşası noktasında çok önemli bir toplantı gerçekleştirdiklerini hatırlatan ve Türkiye’nin önde gelen “inşaat malzeme sektörü” temsilcileriyle ve dernekleriyle bir araya geldiklerini söyleyen Bakan Kurum, “Orada kendilerine de ifade ettim. Tüm yapı sektörümüzle el ele verip, bu zorlu süreci milletimizin lehine en doğru şekilde yöneteceğiz. Sektörümüz de bu konuda sorumluluk alacak. Bu iradeyi de sektör temsilcilerimiz toplantıda ortaya koydular. Biz hep birlikte hareket etmek zorundayız.

    Milletimizin menfaatleri doğrultusunda hareket etmek zorundayız. Çünkü depremzede kardeşlerimizi bir an önce sıcak yuvalarına kavuşturmak hepimizin üzerine vazifedir. Bu kararlılığı da hep birlikte ortaya koyduk. Aksi bir durumu hep birlikte takip edeceğiz ve asla fiyat artışlarına izin vermeyeceğiz. Bunu da bütün kamuoyunun bilmesini isterim. Ben bu anlamda sektör temsilcilerimize de hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

    “2 ay içerisinde, 200 bini konut ve 70 bini köy evi olmak üzere toplam 270 bin vatandaşımızı ailesiyle birlikte ev sahibi yapmak için inşa çalışmalarımıza başlıyoruz”

    Dün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ve Bakanlık olarak 200 bin konutun, tüm mikro-bölgeleme, jeolojik ve zemin etütlerini tamamladıklarını ve buna göre yer seçimini yaptıkları alanlarda, ilk konutların sözleşmelerini imzaladıklarını söyleyen Bakan Kurum, bu çerçevede Gaziantep Nurdağı’nda 456, İslahiye’de 399, Adıyaman Kâhta’da 297, Kilis Merkez’de 645 olmak üzere toplam 1.797 yeni yuvanın sözleşmelerini imzaladıklarını ve inşa sürecine başladıklarını kaydetti. Bugün de Adana Sarıçam’da 590, Gaziantep’te 600, Hatay Altınözü’nde 364, Kahramanmaraş Afşin’de 501, Pazarcık’ta 518, Şanlıurfa Birecik’te 534 olmak üzere, 3.107 yeni yuvamızın sözleşmelerini tamamladıkları bilgisini veren Bakan Kurum, yapım aşamasına geçtiklerini belirterek “Şehir merkezlerimizi nasıl 1 yıl içerisinde ayağa kaldıracaksak, köylerimizi de bu süreçte ayağa kaldıracağız. Bu çerçevede ilk etapta Osmaniye’de 1361, Adana’da 701, Adıyaman’da 8 bin 21, Diyarbakır’da 2 bin 927, Elazığ’da 386, Hatay’da 14 bin 141, Kahramanmaraş’ta 12 bin 135, Malatya’da 17 bin 990, Şanlıurfa’da 2 bin 54, Gaziantep’te 9 bin 130, Kilis’te 1002 olmak üzere toplamda 70 bin köy evimizi ahırıyla, bahçesiyle, parkıyla yaparak hak sahiplerine teslim edeceğiz. 2 ay içerisinde, 200 bini konut ve 70 bini köy evi olmak üzere toplam 270 bin vatandaşımızı ailesiyle birlikte ev sahibi yapmak için inşa çalışmalarımıza başlıyoruz. İlerleyen günlerde diğer konutlarımızla ilgili müjdeleri de milletimizle paylaşmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Ben yeni yuvalarımız, yeni köy evlerimiz şimdiden hayırlı olsun diyorum”

    Dünkü konut sözleşmelerinden sonra, artık 11 ildeki Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konutu seferberliğinin fiilen başladığını söyleyen Bakan Kurum, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu dönüşümle birlikte şehirlerimizin geleceğini, 100 yılını planlayacak ve afetlere karşı dirençli şehirleri hep birlikte kuracağız. Çevre düzenlemesiyle, parklarıyla, bahçeleriyle, camileriyle ve okullarıyla, sosyal donatı alanlarıyla vatandaşlarımıza yeni yaşam alanlarını teslim edeceğiz. İnşallah, ardı ardına, diğer il ve ilçelerimizde de sözleşmelerimizi yapmaya devam edeceğiz.

    Zemin artı 3-4 katı geçmeyecek şekilde inşa edeceğimiz tüm konutlarımızı süratle tamamlayacağız, 1 yıl içerisinde yeni yuvasına kavuşmayan tek bir depremzede kardeşimiz kalmayacak. Evlerimizi inşa edene kadar hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz. Eşya, taşınma, kira yardımı gibi tüm yardımları yapacağız. Konteyner kentlerde kalmak isteyen vatandaşlarımız için de altyapı çalışmalarımızı tamamlıyoruz. Milletimiz müsterih olsun. Maddi-manevi vatandaşımızın tüm ihtiyaçlarını devletimizin tüm imkanlarıyla karşılayacağız.”

  • Deprem bölgesinde hijyen seferberliği

    Deprem bölgesinde hijyen seferberliği

    Hatay’da ‘seyyar tuvaletler kurulması, çadır ve konteyner kentler oluşturulması ve gelen yardımların koordineli bir şekilde dağıtılması görevlerini’ üstlenen Bursa Büyükşehir Belediyesi, ilaçlama işlemlerine de ilk günden itibaren devam ediyor.

    Antakya ilçesindeki sabit ve seyyar tuvaletler ile ‘Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan’ konteyner kentlerde dezenfeksiyon işlemlerini sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi Veterinerlik Şubesi Müdürlüğü ekipleri, salgın hastalıkların önüne geçebilmek adına çalışmalarını yoğun bir şekilde devam ettiriyor.

    Düzenli olarak fare ilaçlaması da yapan ekipler, havaların ısınmasıyla birlikte haşere ilaçlamasına da start verecek.

    Her gün BUSKİ’nin temizlediği konteyner tuvaletlerde düzenli dezenfeksiyon çalışması yapan ekipler, Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay’daki Koordinasyon Merkezi’ndeki yemek yeme ve kalınan alanlarda da ilaçlama faaliyetlerini sürdürüyor.

    İlerde oluşabilecek karasinek tehdidine karşı Bursa’da ekipler hazır tutulurken, ihtiyaç halinde bölgeye sevk gerçekleşecek. İlaçlama çalışmalarının düzenli olarak devam edeceği belirtildi.

     

  • Başkan Aktaş deprem bölgesinde

    Başkan Aktaş deprem bölgesinde

    Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ilde yıkımlara yol açan depremlerin ardından bölgede arama-kurtarma çalışmaları aralıksız devam ederken, AFAD koordinasyonunda Türkiye genelinde başlatın yardım seferberliği de çığ gibi büyüyor. Türkiye’nin dört bir yanından gönderilen yardım tırları birer birer bölgeye ulaşırken, depremin hemen ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi’nce temin edilen 5 tır su da Gaziantep’e ulaştı. İslahiye ve Nurdağı ilçelerine getirilen tırlardaki sular, askerler tarafından kontrollü bir şekilde vatandaşlara dağıtıldı.

    Bu sayede, günlerdir sağlıklı içme suyu bulmakta zorlanan depremzedeler rahat nefes aldı. Bunun yanında, yine Bursa Büyükşehir Belediyesi, İslahiye ve Nurdağı’nda toplam 6 mobil mutfak kurdu. Kurulan mutfaklar ‘sabahları kahvaltılık, gün içinde de çorba ve sıcak makarna ikramlarıyla’ bölge halkının beslenme sorununa çözüm oldu. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin toplam 105 araç ve 410 personelle deprem bölgesinde sürdürdüğü çalışmalar kesintisiz devam ederken; Büyükşehir İtfaiye ve BUSKİ’nin arama kurtarma ekiplerinin enkazdan canlı kurtarmaları, bölge halkına büyük moral oldu.

    En büyük afet

    İçişleri Bakanlığı tarafından Gaziantep’te koordinasyonla görevlendirilen Bursa Valisi Yakup Canbolat ile Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AFAD Kriz Merkezi’nde hem arama kurtarma hem de yardım ile destek faaliyetlerini organize ediyor. İslahiye ve Nurdağı ilçelerinin koordinasyonunu üstlenen Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, iki ilçeyi gezip çalışmaları yerinde inceledi. Burfaş’ın mobil mutfağında afetzedelere çorba ikram eden Başkan Aktaş, depremden kurtulan vatandaşlarla sohbet edip sorunlarını dinledi. Yaşanan afetin Erzincan’dan sonra Cumhuriyet tarihinin en büyük depremi olarak nitelendirildiğini hatırlatan Başkan Aktaş, “Bana göre, en büyük deprem bu. Çünkü 10 tane il etkilendi. Bu illerden 7 tanesi büyükşehir çerçevesinde. Ciddi nüfusu, ciddi bir coğrafyayı etkiledi. Çok uzun süren, peş peşe iki deprem. Büyük afet. Dolayısıyla etki alanı çok fazla” diye konuştu.

    Yaralar sarılıyor

    Ağır kış şartlarına rağmen yaraların sarılması için büyük gayretle çalışıldığını ifade eden Başkan Aktaş, “Ben ve Bursa valimiz, İçişleri Bakanlığımızın talimatıyla bölgeye görevlendirildik. Valimiz kriz merkezinde, ben ise Nurdağı ve İslahiye bölgeleriyle alakalı çalışıyorum. Mardin, Şırnak ve Amasya valilerimiz de burada. Bursa olarak, iş makinelerimiz ve beraberinde gıda yardımlarımızla buradayız. 3 aş evi Nurdağı, 3 aşevi de İslahiye’de açtık. Büyük seferberlik var. Ancak, bölgeye gelmek isteyenlerle alakalı söylüyorum. Buraya gelip kuru kalabalık oluşturmasınlar.Nitelikli arama kurtarma ekipleri olursa, onlar işe yarayabilir. İş makinesi gönderme konusunda da AFAD’la irtibata geçmeden asla böyle bir şey yapmasınlar. İkinci el eşya göndermesinler. Çadır, battaniye, şapka, kaşkol ve beraberinde su, ekmek, çorba, makarna gibi hızlı tüketim maddeleri kıymetli. Zaten detaylı yemek pişirilecek bir ortam yok. Hamdolsun bu sabahtan itibaren yardımlarla ilgili yoğun bir sirkülasyon başladı. Göçük altından kurtarılanların haberini aldığımız gibi maalesef vefat eden kardeşlerimize de şahit oluyoruz. Acımız büyük. Ama ülkemizin ‘çok ciddi bir elbirliği içerisinde’ sürece özel ilgi göstermesi sevindirici. Türk milleti olarak, acıda ve tatlıda bir arada olması bilen insanlarız. Hepimize büyük geçmiş olsun, başımız sağ olsun” şeklinde konuştu.

  • “87 bin kişi özel harekat bölgesine gönderildi”

    “87 bin kişi özel harekat bölgesine gönderildi”

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in imzaladığı kısmi seferberlik kararnamesi ile 300 bin Rus yedek asker orduya alındı. Bazı askerlerin eğitimleri hala devam ederken, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu eğitimleri tamamlanan 87 bin askerin Ukrayna’daki özel harekat bölgesine gönderildiğini açıkladı.

    Askere alınan her yedek askere ödenek çıkarıldığını belirten Şoygu, “29 Ekim’de kısmi seferberlik süreci tamamlanırken, şubelerdeki tüm eksiklikler giderildi. Seferberlik yoluyla askere çağrılanlara yaşadıkları yerler göz önüne alınarak en az 195 bin ruble (59 bin TL) maddi destek sağlandı” dedi.

    Yedek askerlerin eğitimlerine devam edildiğini ve 87 bin askerin hazır hale getirilerek Ukrayna’daki özel harekat bölgesine gönderildiğini belirten Şoygu, “Kısmi seferberlik kararıyla askere çağrılan 300 bin kişiden 87 bin kişi, ek eğitim ve askeri koordinasyon faaliyetlerinden sonra silahlı faaliyet bölgelerine gönderildi. Kısmi seferberliğe katılanlarla çalışmaları özel askeri harekat bölgesinde muharebe deneyimi kazanan yaklaşık 3 bin eğitmen yürüttü. Oluşturulan birliklerin poligonlardaki askeri koordinasyon çalışmaları sona eriyor. Ana çabalar, sahra eğitimine, haberleşme, navigasyon ve keşif araçlarını kullanma becerilerine yoğunlaştırıldı” dedi.

    Ukrayna’daki askeri operasyonlar sırasında yabancı paralı askerlerin de etkisiz hale getirildiğini belirten Şoygu, “Son 2 haftada gerçekleştirilen özel askeri operasyon sırasında 190’dan fazla yabancı paralı asker, 74 tank, 235 muhtelif zırhlı araç ve 2 HIMARS rampası ve 268 ağır silah yüklü araç imha edildi. Yüksek hassasiyetli silahlarla yapılan atışlarla askeri altyapı tesislerinin yanı sıra Ukrayna’nın askeri potansiyelinin azaltılmasına etki eden tesisleri etkili biçimde imha etmeyi sürdürüyoruz. Bununla birlikte Ukrayna vatandaşlarının hayatını kaybetmelerinin önlenmesi için kapsamlı önlemler alınıyor” şeklinde konuştu.

  • Rusya’dan Antalya’ya uçuş yoğunluğu yaşanıyor

    Rusya’dan Antalya’ya uçuş yoğunluğu yaşanıyor

    Turizm başkenti Antalya, 2022 yılında turizmde rekor kırmaya hazırlanıyor. En iyi sezonu 2019’da yaşayan ve yılı yaklaşık 16 milyon turistle kapatan kente sadece Antalya Havalimanı’ndan gelen turist sayısı 10 milyonu aştı. Yılın ilk çeyreğinde başlayan Rusya-Ukrayna savaşıyla Rus ve Ukrayna turist sayısında düşüş yaşayan Antalya, diğer pazarlarda ise adeta patlama yaptı. Savaşa kadar en fazla Rus turist ağırlayan kente Avrupa pazarından adeta turist yağdı. Rakamların başında 5,2 milyon turistle Almanya yer alırken, İngiltere pazarından yüzde 150’lik bir artış yaşandı. Savaş ve seferberlik olumsuzluklarına karşın Rus turist sayısı ise bugün itibariyle 2,2 milyon olarak kayıtlara geçti.

    Rusya’daki seferberlik sonrası ilave ek seferler

    Rusya-Ukrayna savaşı ve seferberliğe rağmen Rusya’dan gelen uçuşların devam ettiğini aktaran Fraport TAV Antalya Havalimanı Genel Müdürü Deniz Varol, Rusya’dan Antalya’ya günlük 80 uçuş gerçekleştiğini, seferberlik sonrası ise 3-4 ek seferlerle bu uçuşlarda bir miktar artış yaşandığını kaydetti. Varol, “Rusya uçuşlarına karşı yaptırımların devam ettiği bir dünyada, seferberlikten ötürü Antalya bölgesinde kısmi atışlar görüyoruz. Son günlerde günlük 80 uçağa 3-4 sefer ilave edilmiş durumda. Ancak çok geniş bir ilave olarak görünmüyor” dedi.

    “11 bin uçuşla 2,2 milyon Rus turist geldi”

    Rusya’dan 14 farklı hava yolunun Antalya’ya uçtuğunu belirten Varol, “Bu toplam uçuşun yüzde 40’ından fazlasını sadece THY gerçekleştiriyor. Rusya’dan bu sene gerçekleşen operasyonun tamamına baktığımızda THY’nin çok ciddi bir inisiyatif almış olması ve onların bu bölgeyi çok ciddi desteklediğini görüyoruz. Bugün itibariyle 11 bin uçuş gerçekleşti ve 2.2 milyon Rus turist Antalya’ya geldi. Yıl sonuna doğru bunun daha da artacağını ön görüyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “9 ülkenin sayıları, 2019 yılına kıyasla sayı anlamında artmış görünüyor”

    Varol, yurt dışından Antalya Havalimanı üzerinden Antalya’ya 10 milyonun üzerinde turist geldiğini aktararak, “Bunlar çok önemli veriler. 2019 yılının rekor bir yıl olduğu göz önünde bulundurursak, devamında pandemi ve Rusya- Ukrayna krizinin içinde olduğumuz şu dönemde olmasına karşın toplamda 10 milyondan fazla turist gelmiş olması, hakikaten bölge için çok büyük başarıdır. Bu sabah ofise geldiğimizde istatistiklere göz attık. 2022 yılı içerisinde Antalya’ya en fazla gelen 10 ülkeye baktığımızda Rusya hariç diğer 9 ülke, 2019 yılına kıyasla sayı anlamında artmış görünüyor” diye konuştu.

    Almanya 5,2 milyonla ilk sırada

    Fraport TAV Antalya Havalimanı Genel Müdürü Bilgihan Yılmaz da, 28 Eylül itibariyle Antalya Havalimanının gelen-giden yolcu sayısının 25 milyon olduğunu, bu yolculardan 20 milyonun dış hatlara ait veriler olduğunu söyledi. Dış hatta en çok yolcu pazarının 5,2 milyon yolcuyla Almanya’nın olduğunu belirten Yılmaz, “Normalde bu Rusya olurdu ama ne yazık ki, Ukrayna ile olan savaştan ötürü Rusya’dan gelen yolcu sayılarında her ne kadar başta beklediğimiz kadar olmasa da 2019 yılına göre yüzde 40-45’lik bir düşüş var” dedi.

    “İngiltere’den yüzde 150 artış”

    İngiltere’de pazarında yüzde 150’lik bir artış yaşandığını aktaran Yılmaz, “Antalya’ya 2019’un da çok daha üstünde İngiltere’den yolcular geldi. Akın akın İngiltere’den turist alıyoruz ve halen devam ediyor. Polonya’dan da ciddi artışlar gördük. Bu artışlarda pandeminin bitmesinin etkisi var diye düşünüyoruz”

    Yılmaz, bu yıl sezonun Kasım ayına uzayacağı öngörüsünde bulunarak, “Güzel sinyaller alıyoruz. Yıl sonuna kadar toplam 30 milyon üzerinde iç ve dış hat yolcu bekliyoruz. Yıl sonuna kadar dış hatlarda gelen yolcu 12-13 milyon arasında olmasını bekliyoruz” dedi.