Etiket: şehir hastanesi

  • Şehir Hastanesi’nin deniz dolgusunda sona geliniyor

    Şehir Hastanesi’nin deniz dolgusunda sona geliniyor

    Rize’nin Taşlıdere ve Hamidiye mahalleleri arasında 340 bin metrekarelik alan üzerine yapılacak olan Rize Şehir Hastanesinin dolgu inşaatında sona doğru gelindi. Dolgu inşaatının tamamlanmasının ardından üst yapı çalışmaları için ihale yapılacak. Yapılacak olan ihale kente gelecek olan Sağlık Bakanı yardımcısı tarafından takip edilecek.

    “Kısa bir süre içerisinde dolgu kısmı teslim edilecek”

    Dolgu inşaatının az kaldığını yaklaşık 1 buçuk ay içerisinde tamamlanacağını ifade eden Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, “Rize Şehir Hastanesinin dolgu inşaatı tamamlanmak üzeredir. Zannediyorum kısa bir süre içerisinde dolgu kısmı teslim edilecek. Dolgu kısmı teslim edildikten sonrada ihale süreci başlayacak. Bir inşaat ve emlaktan sorumlu sağlık bakan yardımcımız bu çalışma ile ilgili buraya gelecek. İhale süreci de onun ardından sürecek. Hastane süreci kendi seyrinde ilerliyor. Dolgusu önemli kısımdı. Dolgusunun çok ciddi bir eksiği kalmamış. Belki de 1-1,5 ay içerisinde teslim edilecek” ifadelerini kullandı.

  • Minimal invaziv kalp cerrahisi hastalara şifa oluyor

    Minimal invaziv kalp cerrahisi hastalara şifa oluyor

    Halk arasında ‘kapalı yöntem’ veya ‘mini bypass’ olarak da bilinen minimal invaziv kalp cerrahisi ameliyatı, Bursa Şehir Hastanesinde başarıyla yapılıyor. Göğüs kemiği kesilmeden, küçük kesilerle kalbe ulaşılarak, gerçekleştirilen ameliyat sayesinde hastalar kısa süre içinde yeniden sosyal hayatlarına dönebiliyor. Türkiye’de sayılı merkezlerde yapılabilen bu teknikle şifa bulan son isim 70 yaşındaki kalp hastası Sayime Tayır oldu. Tayir, Bursa Şehir Hastanesinde görevli Kalp Damar Cerrahı Doç. Dr. Nail Kahraman tarafından yapılan operasyon ile kısa sürede sağlığına kavuştu.
    Bir hastayı daha sağlığına kavuşturmanın sevincini yaşadıklarını söyleyen Doç. Dr. Kahraman, “Yaptığımız ameliyatla hastamızın kalp kapağının değişimini gerçekleştirdik. Minimal invaziv kalp cerrahisi, küçük kesilerle kalbe ulaşılarak gerçekleştirilen ameliyatları ifade eden bir kavramdır. Geleneksel yöntemlerle yapılan açık kalp ameliyatlarında göğsün ortasında bulunan ve ‘iman tahtası’ olarak bilinen kemiğin kesilmesi gerekmektedir.

    Bu durum özellikle kalp ameliyatları sonrası iyileşme dönemini zorlaştırmakta ve uzatmaktadır. Gelişen teknoloji sayesinde üretilen yeni nesil malzemelerle kalp ameliyatları, göğüs ortadan yarılmadan, göğüs duvarı bütünlüğü bozulmadan, kemik kesilmeden küçük kesilerle aynı nitelikte ve etkinlikte gerçekleştirilebilmektedir. Ameliyatın özelliğine göre sol ya da sağ kaburgaların arasından, koltuk altından, meme altından ya da dış kıvrımından 4-5 santimlik kesilerle yapılabilmektedir. Tabii öncelikle hastanın uygunluk durumunun belirlenmesi için gerekli test, analiz ve değerlendirilmelerin yapılması gerekmektedir” dedi.


    Bu yöntem ile yapılan kalp ameliyatlarının hem ameliyat esnasında hem de ameliyat sonrasında özellikle hasta için ciddi avantajlar sağladığına dikkat çeken Doç. Dr. Kahraman, “Cerrahi kesinin küçük olması ve herhangi bir kemik dokunun kesilmemesi sayesinde kanama ve komplikasyon riski daha düşüktür. Kalbe ulaşırken daha az doku ile karşılaşıldığından meydana gelebilecek doku hasarlarının önüne geçilmesini ve hastanın daha erken taburcu olmasını sağlar. Ameliyat sonrası hızlı bir şekilde günlük hayata dönülebilir, iyileşme dönemi kısadır” şeklinde konuştu.

    Yapılan ameliyat sonrası sağlığına kavuştuğunu ve her geçen gün daha da iyileştiğini dile getiren hasta Sayime Tayır ise, “Ameliyat sonrası çok şükür iyi oldum. Önceki halimden eser yok, eski vaziyetime ve sağlığıma döndüm. İlgi ve alakalarından ötürü Bursa Şehir Hastanemize ve doktoruma çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Adalet Bakanı Bozdağ, Şanlıurfa’da şehir hastanesi inşaatını gezdi

    Adalet Bakanı Bozdağ, Şanlıurfa’da şehir hastanesi inşaatını gezdi

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Şanlıurfa’da yapımına devam edilen bin 710 yataklı şehir hastanesi inşaatını gezdi. İnşaat çalışmaları hakkında bilgi alan Bakan Bozdağ, yaptığı açıklamada “Şuanda Şanlıurfa şehir hastanemiz bin 710 yatak kapasiteli olup yaklaşık yüzde 40 civarında fiziki tamamlanmanın gerçekleştiğini görüyoruz. İnşallah 2024 sonu itibariyle de buranın faaliyete geçeceğini arkadaşlarımız ifade ettiler. Firma yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir. Hastanede 983 tek kişilik oda var. 547 yoğun bakım odası var. 57 tane ameliyathane var. Toplamda bin 710 yatak kapasiteli olduğunu görüyoruz. Tabi şehir hastaneleri yeni hastane konseptinde biliyorsunuz. Tek kişilik odalar içerisinde tuvalet var, televizyonu var, buzdolabı var. Refakatçı için koltuğu ve kalacağı yeri de var. Adeta VİP standardında tek kişilik odalar yapıldığını hepimiz biliyoruz” dedi.

    Hastanenin 2024 yılı içerisinde faaliyete geçeceğini söyleyen Bakan Bozdağ, “Şimdi Şanlıurfa’mıza da şehir hastaneleri konsepti içerisinde bin 710 yataklı hastanemiz inşallah 2024’te faaliyete geçecektir. Tabi bu yatak sayısı bin 710 ama ihtiyaç halinde bunu iki katına çıkarma imkanı da bulunmaktadır. Şuanda çalışmalar hummalı şekilde devam ediyor. Ben buradan firmaya, Sağlık İl Müdürlüğümüze, valiliğimize, belediyemize ve bu tesisin bu hale gelmesinde emeği geçen herkese huzurlarınızda ayrı ayrı teşekkürlerimi ifade ediyorum. Şanlıurfa şehir hastanesi ile sağlık alanında büyük bir değişimi yaşama imkanı bulacaktır. İnşallah hastalarımız gittikleri her yerde şifa bulurlar. Burası da şifa dağıtan önemli merkezlerden birisi olacaktır. Bir yandan tedavi için diğer illere, Ankara’ya, başka yerlere gitme devri de önemli ölçüde azalacaktır. Bu da ayrı bir Şanlıurfa’mız için hayırlı ve yararlı bir sonuç olacağı gibi pek çok hastalığında daha önce tedavisi yapılmayan hastalıkların da burada tedavilerinin yapılma imkanı olacaktır. Bu da ayrı bir gelişmedir Şanlıurfa’mız için. Tabi burası ayrıca da bir ekmek kapısı olacaktır. Zira böylesi devası bir şehir hastanesinin Şanlıurfa’da faaliyete geçmiş olması bir yandan hastalarımızın tedavisi, şifa bulması, sıhhate kavuşması, öte yandan da pek çok sağlık personeli ve yardımcı çalışanın da burada iş ve ekmek sahibi olması anlamına gelir. Bu açıdan da hayırlı bir hizmettir. O yüzden tekrar Şanlıurfa’mıza hayırlı olsun diliyorum. 2024’te burayı kısmet olursa birlikte açmayı Rabbim nasip eder diye dua ediyorum. Bütün hasta kardeşlerimize de ayrı ayrı şifalar diliyorum” ifadelerini kullandı.

    “Taslak kanun teklifi çalışmamız tamamlanmış durumdadır”
    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kira artışı ile ilgili yaptığı açıklamasıyla ilgili sorulan soruya da cevap veren Bakan Bozdağ, “Cumhurbaşkanımızın bize daha önce bu konuda bir talimatı olmuştu. Adalet Bakanlığı olarak alınması gereken tedbirlere ilişkin bizim hazırlıklarımız tamam. Taslak kanun teklifi çalışmamız tamamlanmış durumdadır. Seçim bitti, parlamento faaliyete geçtikten sonra inşallah bu kanun teklif taslağını yasalaşması dileğiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi AK Parti Grubuna ve Parlamentoya ileteceğiz. Akabinde de yasalaşma süreci gerçekleşecektir. Şuanda hazırlıklarımız tamam, adımımızı parlamento faaliyete geçtikten sonra süratle atacağız” dedi.

    Arabuluculuk sistemi ile ilgili düzenleme hakkında bilgi veren Bozdağ, “Arabuluculuk ile ilgili düzenleme çıktı ve şuanda yürürlükte, kira ihtilaflarının mahkemeye gitmeden arabuluculuk marifetiyle çözülmesi hem bizim kültürümüze, hem bizim medeniyetimize hem de komşuluk anlayışımıza daha uygun düştüğü için biz kira ihtilaflarında da mahkemeden önce arabuluculuğu şart koşan bir yasal değişiklik yaptık. Şuanda bu değişiklik de yürürlükte. Bu da elbette meyvelerini verecektir. Ancak fahiş kira artışı karşısında vatandaşlarımızı korumak, öte yandan mülk sahiplerinin hak ve hukukunu koruyarak her iki tarafı da koruyan dengeli ve herkesin kabul edeceği, vatandaşlarımızın doğru diyeceği bir adımı önümüzdeki dönemde de atacağız. Çünkü bazı düzenlemeler yaptırım olmadığı takdirde etkinliği azalıyor. Kira artışlarını yüzde 25 ile sınırlayan, Temmuz ayında sona erecek düzenlemenin bir müeyyidesi yasalarda yok. O nedenle yeni dönemde bu konuyla ilgili özel bir müeyyide düzenlemesi de getireceğimizi buradan ifade etmek isterim. Bizim hazırlıklarımız dediğimiz gibi tamam, parlamento faaliyete geçtikten sonra da bunların yasalaşma süreci inşallah başlayacaktır” şeklinde konuştu.

    Yapılan değişikliklerin spekülasyonların önüne geçip geçmeyeceği sorusuna ise “Onu göreceğiz yasa yürürlüğe girdikten sonra hep beraber takip edeceğiz” şeklinde cevap verdi.

  • Bursa’da Şehir Hastanesi’ne kesintisiz ulaşım

    Bursa’da Şehir Hastanesi’ne kesintisiz ulaşım

    Bursa’da ulaşım sorununun çözümüne yönelik büyük bütçeli projeleri bir bir kente kazandıran Bursa Büyükşehir Belediyesi, şehir merkezinden Bursa Şehir Hastanesi’nde ulaşımı sağlayacak 6,5 kilometrelik yolu da tamamladı. Toplam bin 355 yatak kapasitesi ile Bursa’nın sağlık yükünü önemli ölçüde çeken Bursa Şehir Hastanesi, Büyükşehir Belediyesi’nin, kamulaştırmalarla birlikte 100 milyon TL’yi bulan yatırımlarıyla daha ulaşılabilir hale geldi. Altınşehir ile Şehir Hastanesi arasında projelendirilen yolun ilk etabı olan 3 bin 500 metrelik bölüm daha önce tamamlanmıştı. Yolun ikinci etabı olan Ceviz Cadde ile hastane arasındaki 3 bin metrelik bölümün de tamamlanmasıyla şehir merkezinden otobana çıkmadan hastaneye kesintisiz ulaşımı sağlayan yol, bölge halkının da yoğun ilgi gösterdiği törenle hizmete açıldı.

    Yapacağımız çok iş var

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, törende yaptığı konuşmada, Şehir Hastanesi’nin Bursa için önemine değindi. Özellikle pandemi sürecinde sağlık yükünün büyük bir kısmını Şehir Hastanesi’nin çektiğini hatırlatan Başkan Aktaş, “Özellikle biz pandemi sürecinde şehir hastanesinin ne demek olduğunu çok daha iyi anladık. Ama takdir edersiniz ki Şehir Hastanesi’ne ulaşım konusu çok önemliydi. Özellikle otoyola çıkmadan Şehir Hastanesi’ne ulaşımın hazzını yaşıyoruz. Daha Allah’ın izniyle yapacağımız çok işler var. Bir kere şu gerçeği kabul etmek lazım. Sanayimizin çeşitliliği, imkanların ve alternatiflerin fazlalığı Bursa’yı bir cazibe merkezi kılıyor. Bursa’nın nüfusu her sene 50-60 bin civarında artıyor. Bursa’nın en öncelikli konulardan bir tanesi ulaşım. Dolayısıyla planlamalarımızı da ona göre yapıyoruz. Burada özellikle kamulaştırma kısmı sorunluydu ve uzun sürdü. Allah’a hamdolsun 100 milyon civarında bir bedel harcayarak Bursalı hemşirelerimizin daha rahat ulaşımını temin etmek için bu çalışmayı hayata geçirdik” dedi.

    Yatırımlar hız kesmiyor

    Konuşmasında tamamlanan ve yapımı devam eden ulaşım yatırımları hakkında da bilgi veren Başkan Aktaş, 56 noktada hayata geçirilen akıllı kavşaklar, 4,5 kilometrelik Yunuseli yolu, Fuat Kuşçuoğlu ve Balıklıdere köprüleri, Adliye Kavşağı, Acemler ve Mudanya Kavşaklarında yapılan çalışmalarla ulaşıma nefes aldırdıklarını söyledi. Raylı sistemde bekleme süresinin 2 dakikaya düşürülmesi, Odunluk İstasyonu’nun hizmete açılması, devam eden Emek-Şehir Hastanesi hattı ve Üniversite-Görükle hatları ile birlikte raylı ulaşım ağının da genişlediğini kaydeden Başkan Aktaş, “Yaptığımız çalışmalarda trafikte yaşanan rahatlama uluslararası istatistiklere de yansıyor. Dünyada 6 kıta, 56 ülke ve 400’ü aşkın şehirde trafik endeksleri hazırlayan navigasyon firması Tomtom’un verilerine göre, 2022 yılında Bursa trafik sıkışıklığında Türkiye’de 9’uncu, dünyada 125’inci sırada. Ama bir önceki yıl Türkiye’de 5, dünyada 73’üncü sıradaydı. Buna rağmen ben işimizin bittiğini falan söylemiyorum. Allah’ın izniyle daha rahat bir trafiği oluşturmak adına elimizden gelen bütün gayretleri ortaya koyacağız. Çünkü ulaşımın Bursa’nın öncelikli konularından bir tanesi olduğunu çok iyi biliyorum ve ekip arkadaşlarımızla da bütün motivasyonumuz bu doğrultuda. Şehir Hastanesi yolumuz hayırlı, uğurlu olsun. Allah kazasız, belasız sürüşler nasip etsin” diye konuştu.

    “5 proje sayamayan başkanlar var”

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala da ulaşım projeleri başta olmak üzere her geldiğinde kendisini birkaç açılışla buluşturan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a teşekkür etti. Orhaneli ilçesinde yapılan açılış töreninde bir muhtarın Başkan Aktaş’la yaşadığı diyaloğu anlatan Ala, “Muhtarımız bir istinat duvarını soruyor. Başkanım konunun tüm sürecine hakim ve tek tek anlatıyor. Dedim ki belediye başkanı olmamış, belediye başkanı doğmuş. Gerçekten teşekkür ediyorum. Öyle 5 yıl görevde kalıp da arkasına dönüp 5 tane iş sayamayan ama onlarca polemik üreten çok belediye başkanları gördük. Çözüm üretemeyen, sorun üreten, hizmet yapamayan ama siyaset yapan çok belediye başkanları ile birlikte yaşıyoruz. Değerli kardeşlerim mesele şudur; herkes bulunduğu yerde milletin kendisinden beklediği işi yapmalı. Siyasetçiden siyaset yapmasını bekler, hakkıdır doğrudur. Ama biz belediye başkanından iş yapmasını bekleriz. Yahu ara sıra siyaset yap ama ara sıra da iş yap be kardeşim. Türkiye’yi dolaşıyorsun. Bulunduğun yerde sayabileceğin bir tane işin yok. Bunlar Türkiye’ye zaman kaybettiriyor” dedi.

    Siyasetten, hizmet etmeyi anlarız

    Törende söz alan Bursa Milletvekili Mustafa Esgin de tek heyecanlarının millete, memlekete hizmet etmek olduğunu belirterek, “Her zaman söylüyoruz. Bizim siyasetten anladığımız tek şey var. O da milletimize memleketimize hizmet etmek. Birileri polemiklerle konuşur, birileri siyaset etmekten algıyı anlar, algı üzerine baskılarla bir siyaset yapma anlayışına sahiptir. Biz de icraatlarımızla konuşuruz” dedi.

  • Bursa Şehir Hastanesi’nde bir ilk

    Bursa Şehir Hastanesi’nde bir ilk

    Halk arasında ‘mor bebek hastalığı’ olarak bilinen, ‘Fallot Tetralojisi’ isimli kalp hastalığı ile doğan ve bu hastalık nedeniyle bebeklik çağında ameliyat olan 34 yaşındaki Özcan Öter, ilerleyen yaşla beraber nefes darlığı, çabuk yorulma gibi yeni sorunlarla karşılaşması üzerine Bursa Şehir Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’ne müracaat etti. Burada Doç. Dr. Selma Kenar Tiryakioğlu tarafından tetkik edilen hastanın, kalpten akciğere giden damarında darlık ve yetmezlik olduğu tespit edildi. Doktorların ortak kararı sonucu, hastaya kapalı yöntemle ameliyat olması önerildi. Hastanın ameliyatı kabul etmesi üzerine aynı klinikte görev yapan Prof. Dr. Hakan Erkan ve ekibi, yaklaşık bir buçuk saat süren kapalı operasyon ile damara yapay kalp kapakçığı yerleştirme işlemini başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Ameliyattan kısa süre sonra taburcu olan hasta ise doktorlarına ve hastane yöneticilerine teşekkür etti.


    Hasta Özcan Öter’i uzun süredir takip ettiklerini belirten Bursa Şehir Hastanesi’nde görevli Doç. Dr. Selma Kenar Tiryakioğlu, “Özcan, fallot tetralojisi sebebiyle takip ettiğimiz bir hasta, fallot tetralojisi doğumsal bir kalp hastalığıdır. Bu hastalar erişkin yaşa geldiklerinde akciğere giden damara ait kapakta ciddi yetersizlikler olur ve bu yetersizliğe bağlı kalp yetersizliği şikayetlerinden genellikle muzdarip olurlar. Bu yaşlarda buradaki kapağın müdahale edilmesi ve değiştirilmesi gerekmektedir. Biz, hastamız Özcan Bey’i poliklinikte gördüğümüzde yaptığımız tetkikler sonucunda kapalı yöntemle perkütan olarak, bu kapağın değiştirilebileceği ile ilgili bir kanaatimiz oluştu. Hastayı da bu konuda bilgilendirdik. Hastamız da bunu kabul etti ve ardından ameliyat işlemini gerçekleştirdik” dedi.


    Yapılan bu operasyonun, fallot tetralojisi olan hastalarda modern tedavi yöntemi olduğunu dile getiren Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Erkan ise, “Bu işlem ülkemizde bazı merkezlerde güvenli ve tecrübeli bir şekilde yapılmaktadır. Biz, Bursa genelinde daha önce yapılmamış olan bu işlemi Bursa Şehir Hastanesi olarak gerçekleştirmiş olmanın sevinci ve mutluluğu içindeyiz” şeklinde konuştu.


    Ameliyatının başarıyla geçtiğini vurgulayan hasta Özcan Öter ise, “Doğuştan beri bu rahatsızlığım var. Küçükken bir ameliyat olmuştum. Bu ameliyatın ardından düzenli bir şekilde kontrollere geldim. Daha sonra doktorlara akciğere giden damarda sorun olduğunu söylediğimde bir müdahale olması gerektiğini söylediler ve ameliyat kararı alındı. Ameliyat süreci çok güzel geçti. Doktorların desteği çok güzeldi. Allah izin verirse daha da güzel olacak buna inanıyorum. Yoğun bakım sürecinde de gerek hemşire arkadaşlarımız gerek doktorlarımız olsun gayet güzel ilgilendiler. İki gün yoğun bakımda kaldım. Ardından normal bir odaya geçtim. Kendimi şu an iyi hissediyorum” ifadelerini kullandı.

  • 4 bin 400 depremzede taburcu edildi

    4 bin 400 depremzede taburcu edildi

    Mersin, tüm birimleriyle deprem bölgesine ve depremzedelere destek vermeye devam ediyor. Bu desteklerin başında ise sağlık hizmetleri geliyor. Mersin’de, ilçeler dahil tüm kamu ve özel hastaneler, ilk günden bu yana deprem bölgesinden gelen yaralılara şifa vermek için gece gündüz yoğun tempoyla çalışıyor. Tüm koordinasyonun Mersin İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütüldüğü çalışmalarda, yükün çok büyük bölümü Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde karşılanıyor. Tedavilere ilişkin tüm planlamalar hastanede kurulan kriz merkezinden yönetiliyor.

    “5 bin 300 depremzede hastanemize başvurdu”

    Yaptıkları çalışmayla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Başhekim Bahar Aydınlı, şehir hastanesi olarak yine bir afeti göğüslemenin gururunu yaşadıklarını söyledi. Kötü bir senaryo ile deprem sabahına uyandıklarını vurgulayan Aydınlı, “Gece saatlerinde depremin Mersin’de hissedildiği şiddetiyle güne başladık. Hemen aklımızdan bunun acil planlanması gerektiğini düşündük ve hastaneye geldik. Buraya gelince hemen hastane afet planını devreye aldık. İlk olarak kriz koordinasyon merkezini kurduk. Hızla hastanede yatan stabil hastalarımız ya taburcu edildi yada başka sağlık kuruluşlarına sevk edildi. Özellikle deprem bölgelerinden ilk 300-400 hastamız kendi araçlarıyla getirildi. Tedaviye hızla başladık. Bu hastanenin normal kapasitesi bin 300 iken biz depremin üzerinden yeni 24 saat geçmiş iken bin 850 yatağa ulaşmıştık. Şehir hastanesinin teknik altyapısı ve donanımlar sayesinde yatak kapasitemizi ikiye katlayabiliyoruz. Depremin ertesi günü bin 850 yatak kapasitesine ulaşmıştık, bu yataklar da ertesi gün dolmuştu. Toplamda 5 bin 300 depremzede hastanemize başvurdu. Bu süreç içerisinde 550 hastamızı ameliyat ettik. Depremde göçük altından çıkmış veya bölgeden bize ulaşan 54 gebemize doğum yaptırdık. Bunların 39’u sezaryen, 15’i normal doğumdu” diye konuştu.

    “4 bin 400 hastayı taburcu ettik”

    Hastanede tedavi gören 4 bin 400 hastayı taburcu ettiklerini vurgulayan Aydınlı, “Şu anda 500’ün üzerinde depremzede hastası hastanemizde yatıyor. Hastanemizde mevcut olan hiperbarik oksijen tedavisi ünitesini 24 saat çalıştırmaya başladık. Hiperbarik oksijen tedavisi gerektiren tüm depremzedelere faydalı olmaya çalışıyoruz. Depremde göçük altında kalanların bacaklarının, kollarının kesilmemesi için gerekli bir tedavi ve biz buna sahibiz. Süreç devam ediyor. Evet acı bir süreçti. Yaşananları unutmadan, hafızamızda bir yer bırakarak ama şehir hastanesinin de bu yükü karşılayabileceğini, bu yükün altında kalmayacağını kanıtlayarak yola devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Poliklinik hizmetlerine yeniden başladık”

    Poliklinik hizmetlerine yeniden başladıklarının altını çizen Aydınlı, “Artık depremzede hastalarımıza hizmet vermeye devam ederken, vatandaşlarımızın depremden önce planlanmış tedavilerine de bugün itibariyle başladık. Onkoloji tedavisini zaten hiç durdurmamıştık. Bugün itibariyle belli başla ameliyatlarımıza yeniden başladık. Pandemide yaptığımız gibi bir koltukta iki karpuz taşımaya çalışıyoruz. Aradaki tek fark yüreğim sızlayarak söylüyorum. Pandemi daha yavaş gelmişti, biraz daha alışarak hareket etmişti. Bunda ise gözümüzü açtığımızda deprem olmuştu, hastalarımız kapımızdaydı. Tabi burada hastanemizin helikopter pistlerinin olması da büyük avantaj sağladı. Helikopter pistimize, Sağlık Bakanlığının ambulans helikopterleri ile AFAD’ın ve askeriyenin helikopterlerini indirerek hastaları karşıladık. Gerçekten burada zamanla savaşıyorduk. Depremde kara yollarında oluşan sıkıntılar nedeniyle çok hızlı bir organizasyonla önce hava yoluyla hastaları transfer aldık. Mersin, İskenderun’dan çıkan geminin yanaşacağı ilk limandı. O nedenle gemiyle gelen hastaları ilk biz transfer aldık. Bunu da hızlı bir organizasyonla yaptık” şeklinde konuştu.

  • Bursa Şehir Hastanesi sismik izolatörüyle güven veriyor

    Bursa Şehir Hastanesi sismik izolatörüyle güven veriyor

    Nilüfer ilçesi Doğanköy mevkisinde 745 bin 365 metrekare alanda yapımı 2 yılda tamamlanan 1355 yatak kapasiteli sağlık kuruluşunun bünyesinde genel, kadın-doğum ve çocuk, kalp damar, onkoloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon (FTR) ile yüksek güvenlikli adli psikiyatri (YGAP) olmak üzere 6 hastane bulunuyor.

    Hasta kabulüne başladığı 16 Temmuz 2019’dan bu yana 5 milyonu aşkın kişiye hizmet veren hastaneyi sadece Bursalılar değil Balıkesir, Çanakkale, Bilecik ve Yalova’dan hastalar da tercih ediyor.

    Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli, 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Malatya ve Gaziantep’teki iki kamu hastanesinin zeminlerine yerleştirilen sismik izolatör sayesinde depremi hasarsız atlatmaları, yapılarda izolatör kullanımının önemini ortaya koydu.

    Olası bir depremde hastanedeki operasyonel faaliyetleri dahi aksama olmadan yerine getirilebilecek şekilde 859 sismik izolatörle inşa edilen Bursa Şehir Hastanesi de sağlık çalışanları ve hastalarına güvenli bir ortam sunuyor.

    “Binalar kütle halinde yanal hareket kabiliyetine sahip”

    Bursa Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Engin Ertek, kurumun 3,5 yılı aşkın süredir hizmet verdiğini söyledi.

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından insanların yaşadıkları evlerin ve çalıştıkları ortamların depreme dayanıklılığını sorgulamaya başladığını belirten Ertek, Bursa Şehir Hastanesi’nin 859 sismik izolatör üzerine kurulduğunu dile getirdi.

    Binaların kütle halinde yanal hareket kabiliyetine sahip olduğunu vurgulayan Ertek, şöyle konuştu:

    “Sadece inşai yapı olarak değil, içinde bulunan tüm elektrik, mekanik tesisatlar da deprem anında, sarsıntı anında çevreye zarar vermemesi için kondansatör ve sismik kelepçelerle desteklenmektedir. Ayrıca hastanemizde elektrik, su, doğal gaz gibi ihtiyaçların karşılandığı altyapıların bağlantı noktaları da bu tür afetlere karşı elastikiyet yeteneğiyle direnç kabiliyetine sahiptir. Hastanemiz, şebeke kaynaklı elektrik kesintilerinde dahi bünyesinde bulunan jeneratör gücüyle ihtiyacını karşılayabilme yeteneğine sahiptir. Deprem anında ve sonrasında ameliyathane, yoğun bakım, acil servis gibi hizmetler kesintisiz bir şekilde sürdürebiliyor. Burası çalışanların sarsıntıyı en az şekilde hissettiği, hizmetin durmadığı, devam ettiği bir hastane modelidir.”

    Ertek, 621 metrekarelik iki sığınak ile acil servisin altında 186 yataklı medikal sığınak alanının da bulunduğunu bildirerek, bu sağlık üssünün olası depremlere hazırlıklı olduğunu sözlerine ekledi.

  • “Ülkemizi yükseltmeyi ve yüceltmeyi sürdüreceğiz”

    “Ülkemizi yükseltmeyi ve yüceltmeyi sürdüreceğiz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. 2023 yılının ilk grup toplantısının hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, “Son kabine toplantısının ardından bir kısmını paylaştığımız değerlendirmelerimize devam edeceğiz. Elbette yeni müjdeleri kamuoyuyla paylaşmayı sürdüreceğiz. Kabine ve grup toplantılarımız başta olmak üzere her hükümet ve parti programımız bir eser ve hizmet şöleni şeklinde geçmektedir. Şehir ziyaretlerimizdeki toplu açılış ve diğer programlarımızla bu şöleni illerimize taşıyoruz. Bizim milletimize bir ahdimiz var.

    Biz eser ve hizmet siyaseti ile milletimizin gönlüne girdik. Bu yeri güçlendirerek korumakta kararlıyız. Varsın birileri ucube bir masa etrafında köşe kapmaca oynasın, birbirlerinin ardından film fırıldak çevirsin, birbirlerine çelme taksın, birbirlerinin gözünü oysun. Birileri varsın bizim emeğimizi, alın terimizi, gayretimizi iki çift lafla, iki satır sosyal medya mesajıyla çalmaya kalksın. Varsın birileri kendi saplantılarını ülkenin ve dünyanın geleceği sanarak hayal aleminde yaşamaya, kendi halkına ve devletine karşı kin kusmaya devam etsin. Biz işimize bakacağız, biz eser ve hizmet siyasetimize bakacağız, biz ülkemizi kalkındırmak, milletimizi müreffeh hale getirmek için yatırımla, istihdamla, üretimle, ihracatla Türkiye’yi büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

    “Ülkemizi bölgesinde ve dünyada yükseltmeyi, yüceltmeyi sürdüreceğiz”

    Hükümet olarak toplumun farklı kesimlerini içeren çalışmalarına devam edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz ülkemizde hak ve özgürlük talebi karşılanmamış hiçbir kesim bırakmama azmi ile demokrasimizi güçlendireceğiz. Biz, mazlumların sesi, mağdurların umudu olarak ülkemizi bölgesinde ve dünyada yükseltmeyi, yüceltmeyi sürdüreceğiz. AK Parti’nin, Cumhur İttifakı’nın diğerlerinden farkı budur. Milletimiz seçim sandığının başına gittiğinde yalanlara, iftiralara, kişisel hırsların tezahürü olan kavgalara bakmayacak. Sandığa vardığında milletimizin bakacağı tek şey kendisi ve evlatları için kimin ne yaptığı, kimin hangi ümidi verdiğidir. Bizim eser ve hizmet müktesebatımız da doludur” açıklamasını yaptı.

    “Gelişen ülkemizin imkanını milletimizin her kesimin istifadesine sunacağız”

    Muhalefeti eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne icraat ne vizyon konusunda bizimle yarışacak kimse görmedik, duymadık, tanımıyoruz. Bizim en büyük gücümüz, inancımızdır. Allah’ın yardımına ve milletimizin desteğine güvenmeye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki her konuda herkes gibi hayırlı olanı yapma niyeti ile çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nın inşasını milletimizle birlikte gerçekleştireceğiz. Kalkınan, büyüyen, gelişen ülkemizin imkanını yatırımla, destekle, ücret artışla, sosyal yardım ile milletimizin her kesimin istifadesine sunacağız” diye konuştu.

    Yeni yönetim sisteminin sağladığı hızlı karar alma ve etkin uygulama kabiliyetlerinin önemli olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin ve bölgemizin dünyada artan askeri, diplomatik, siyasi gücünü her bir insanımızın hayatına olumlu katkılar sağlayacak kazanımlara dönüştürmeyi sürdüreceğiz. Biz de yaptıklarımızla yetinmeyecek, daha ötesindeki eser ve hizmetleri arayacağız. Geçtiğimiz 20 yılda yaptıklarımızı sadece bir besmele, bir girizgah kabul ediyoruz. Gençlerimize Türkiye Yüzyılı hedeflerine emin adımlarla yürüyebilecekleri bir ülke bırakma peşindeyiz. Bunun için kendi adımıza gençlerimiz başta olmak üzere tüm milletimizden son defa ve çok daha güçlü bir destek istiyoruz” dedi.

    Bu seçime yönelik bütün gayretlerini ortaya koyacaklarını belirten Erdoğan, bunun bitiş değil başlangıç olduğunu ve bu şekilde kazanacaklarını kaydetti. Kabine Toplantısı sonrası yaptığı yıl değerlendirmesinde eğitim, sağlık, adalet, gençlik, spor başlıklarındaki çalışmaların özetini paylaştığını hatırlatan Erdoğan, “Bugün de diğer bakanlıklarımızın çalışmalarının bir kısmını kısaca değerlendireceğiz. Geçtiğimiz yıl ulaştırmada, karayollarında 101 kilometresi otoyol olmak üzere 360 kilometre yeni bölünmüş yol, 834 kilometre bitümlü sıcak kaplamalı yol yaptık. Uzunluğu 13.3 kilometreyi bulan 5 yeni tünel ile 15.7 kilometreyi bulan 78 yeni köprüyü tamamladık” dedi.

    Türkiye’nin en önemli ulaştırma projelerinden 1915 Çanakkale Köprüsü’nün 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi gününde hizmete açıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malatya Çevre Yolu’nun birinci kısmını, Malatya Hekimhan yolunu, Diyarbakır Güneybatı Çevre Yolu’nu, Bitlis Çevre Yolunu ve Bitlis Çayı viyadüğünü, Togg Fabrika bağlantı yollarını, Batman Midyat yolunu ve Hasankeyf Tüneli’ni yeniden inşa ettiğimiz Yusufeli yollarını 39 tüneli ve 19 köprü viyadüğü, uzunluğu 73 kilometreyi bulan Ağrı Patnos yolunu, Şanlıurfa Kuzeybatı Çevre Yolu’nu, Mersin Otoyol Organize Sanayi Bölgesi bağlantı kavşağı, Samsun’da Kavak-Asarcık yolunu, Mardin’de Midyat şehir geçişi ve bağlantı yollarını hizmete aldık.

    Havayollarında deniz üzerinde inşa ettiğimiz Rize Artvin Havalimanı ile Tokat Havalimanı’nı hizmete sunarak, toplam havalimanı sayımızı 57’ye çıkardık. Gördüğünüz gibi avara kasnak gibi dolaşanlar var bu ülkede ama biz gerçekleri anlatıyoruz. Tren yollarında Konya-Karaman Hızlı Tren hattını, Gaziantep Gaziray’ı, Tavşantepe-Sabiha Gökçen metrosunu hizmete açtık. Milli elektrikli tren setini ürettik. Haberleşmede Türksat 5B uydusunu hizmete aldık. Bu sene ulaştırmada Aydın-Denizli yolunun önemli kısmını, tünel dahil Denizli Çevre Yolu’nun biten kısmını, Adana 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü, Uşak Çevre Yolu’nun biten kısmını, Avrupa’nın en uzun çift tüplü tüneli Zigana’yı hizmete açıyoruz” diye konuştu.

    Uzunluğu 120 kilometre olan Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu ile 122 kilometre olan Antalya-Alanya Otoyolu’nun inşasına başlanacağını açıklayan Erdoğan, “Önümüzdeki yıl ağırlığı raylı sistemlere veriyoruz. Bu çerçevede Ankara-Sivas Hızlı Tren hattının eksikliklerini tamamlıyor, Ankara-İzmir-Mersin-Gaziantep- Bandırma, Osmaneli, Halkalı, Ispartakule hızlı tren hatlarındaki çalışmaları süratlendiriyoruz. Yerköy-Kayseri, Ispartakule, Çerkezköy Hızlı Tren hatlarının inşasına başlıyoruz.

    Şimdi önemli bir yere geliyoruz. Gayrettepe Havalimanı, Halkalı Havalimanı, Bakırköy, Kirazlı Metro hatları ile Kocaeli Şehir Hastanesi tramvay hattı, Bursa Emek Şehir Hastanesi hafif raylı sistemi ve Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistemi açılışa hazır hale getireceğimiz projeler arasında yer alıyor. Elektrikli tren hatlarımıza 393 kilometrelik Kayseri-Sivas ve 70 kilometrelik Torbalı-Tire kesimlerini de dahil ediyoruz. Bayburt, Gümüşhane, Yozgat ve Çukurova havalimanlarını bitiriyor, Kayseri ve Malatya havalimanlarının yeni terminal binalarının inşasına geçiyoruz. Kablosuz haberleşme imkanını genişletmek için yaklaşık bin 100 köyümüze daha 4.5 G teknolojisi ile mobil geniş bant hizmeti sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Karadeniz gazının ilk fazını inşallah mart ayı sonunda devreye alıyoruz”

    Geçtiğimiz yıl enerjide kurulu gücün 100 bin megavatın, iletim hatlarının uzunluğunun 73 bin kilometrenin, dağıtım hatlarının uzunluğunun 1 milyon 363 bin kilometrenin üzerine çıkarıldığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
    “Toplam kurulu gücümüzün yüzde 54’üne ulaşan yenilenebilir enerji gücümüzle Avrupa’da 5., dünyada 12. sıraya yükseldik.

    Küresel düzeyde hızla artan enerji fiyatlarından vatandaşlarımızı korumak için elektrikte yüzde 50, doğalgazda yüzde 75 devlet desteği sağladık. Yani elektrik faturalarının yarısını, doğalgaz faturalarının 4’te üçünü vatandaşlarımız adına devletimiz üstlendi. Sosyal yardımlar kapsamında da 2.4 milyon haneye 2,9 milyar lira elektrik desteği, 311 bin haneye 114 milyon lira doğalgaz tüketim desteği verdik. Meskenlerde ve tarımsal sulamada kullanılan elektrikte KDV’yi yüzde 18’den yüzde 8’e düşürdük.

    Doğalgaz kullanan yerleşim yeri sayımızı 703’e, doğalgaz hizmeti sunulan vatandaş sayımızı 70 milyona, abone sayımızı 19 milyonun üzerine çıkarttık. Son ilave ile Silivri tesisindeki doğalgaz depolama kapasitemizi 4.6 milyar metreküpe ulaştırdık. Tuz Gölü’nde de 5. 4 milyar metreküpü hedefliyoruz.”

    Tanap’ın kapasitesini iki katına çıkartma kararı aldıklarını ifade eden Erdoğan, “4. sondaj gemimiz Abdülhamit Han çalışmalarına Taşucu’nda devam ediyor. Karadeniz gazını milli sisteme bağlamak için 51 gemi ve 8 bin personelle yürüttüğümüz çalışmalarda ona yaklaştık. Yeni keşifler ve güncellemelerle doğal gaz rezervimizi güncel rakamla 1 trilyon doları bulan 710 milyar metreküpe yükselttik. Adana ve Cizre’deki son keşiflerle petrol üretimizi artırdık.

    Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşası günde 20 bin kişinin çalışmasıyla son hızla ilerliyor. Dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementi rezervi ülkemizde keşfedildi. Madencilik ihracatımız 6 milyar doların üzerine çıktı. Bu sene enerjide Karadeniz gazının ilk fazını inşallah mart ayı sonunda devreye alıyoruz. Nükleer güç santralimizin ilk ünitesinde elektrik üretimine başlıyoruz” dedi.

    Erdoğan, ”Elektrikli otomobil sektörünün en kritik parçalarından biri olan lityum üretim tesisi temelini atıyoruz. Tuz Gölü doğalgaz depolaması kapasite genişletme çalışmalarını sürdürüyoruz. Yenilebilir enerji kaynakları ile ilgili projelere hız veriyoruz. Geçtiğimiz yıl sanayide KOSGEB destekleri kapsamında 102 bin işletmeye 8.9 milyar lira destek ödemesi yaptık. Kurduğumuz 5 yeni teknoloji geliştirme bölgesiyle bu alanda çalışan girişimcilerimize sunduğumuz altyapıyı güçlendirdik.

    Çocuklarımızın teknolojideki kabiliyetlerini keşif amacıyla kurduğumuz Dene-Yap Atölyelerini 81 ilimize yaygınlaştırarak 100 adete çıkardık. Ülkemizin dört bir yanından 500 bin öğrencimizin projelerinin bilim fuarlarında sergilenmesini temin ettik. Milli teknoloji hamlemizin lokomotifi TEKNOFEST’in Karadeniz ve Azerbaycan’da gerçekleşmesine katkı sağladık. Ülkemizin yerli otomobil fabrikasının kuruluşunu sağlayarak, projeyi bilfiil hayata geçirdik” açıklamasını yaptı.

  • Bursa’da yeni bir organ nakli merkezi hizmete giriyor

    Bursa’da yeni bir organ nakli merkezi hizmete giriyor

    Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan incelemeler sonucunda Bursa Şehir Hastanesi’ne organ nakli merkezi için ruhsat verildi. Bursa’nın organ bağışı noktasında Türkiye’de birinci şehir olduğunu ifade eden Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, “Bursa yeni bir organ nakli merkezi kazandı” dedi. Tam teşekküllü merkez sayesinde Türkiye’de en çok ihtiyaç duyulan böbrek ve karaciğer nakilleri artık Bursa Şehir Hastanesi’nde yapılabilecek.

    Bursa, beyin ölümü sonrası donöre dönüşümde Türkiye birincisi

    Bursa Şehir Hastanesi’nin özellikle Güney Marmara’da sağlık üslerinden biri olduğunu ifade eden Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, “Bursa Şehir Hastanesi organ ve doku nakli yapabilir sertifikasının bakanlığımızca tescilledik. Uzun bir süredir çalışmalarımızın içerisinde olan, altyapısını oluşturduğumuz yoğun bir emeğin karşılığı olan bir hizmet. Tabi bunun bizim için farklı bir önemi de vardı. Türkiye’de 9 tane Bölge Koordinasyon Merkezi var, bunların bir tanesi de Bursa. İçerisinde Yalova, Çanakkale, Balıkesir, Bilecik illerini de kapsayan bir yer Bursa. Yaklaşık 10 yıldır beyin ölümü gerçekleşmesi ve bunun donör olarak dönüşmesinde birinciliği açık ara elinde taşıyan bölge konumunda Bursa. Bunu da yapılan son değerlendirmelerde yine birinci olduk. Bunun da özelinde şehir hastanemizde beyin ölümü gerçekleşmesi ve bunun donör olarak dönüşmesinde Türkiye birincisi olduk. Ama henüz şehir hastanemizde organ nakli faaliyetimiz yoktu. Burada tespit ettiğimiz beyin ölümü vakalarını Türkiye’de organ bekleyen merkezlere sunuyorduk. Bakanlığımızın belirlediği kriterler ölçüsünde önceliği olan uyum sağlayan vakalara da buradan nakil sağlanıyordu. Ama artık bunu Türkiye birincisi olan hastanemizde de hastalarımıza naklederek yeni bir süreci başlatmış oluyoruz. 9 Aralık’ta bakanlığımız tarafından sertifikamız onaylandı. Bu süreçte çok emek, gayret var” şeklinde konuştu.

    “Şehir hastanelerinin kuruluş amacı nitelikli hizmet vermek”

    Yaklaşık 3 buçuk yıl önce açılışı yapılan Bursa Şehir Hastanesi’nin, kısa süre içerisinde organ nakli hizmeti verebilecek düzeye geldiğini belirten Bursa Şehir Hastanesi Başhekimi Dr. Dursun Topal, “Rutin işlerin dışında şehir hastanelerinin kuruluş amacı vasıflı hizmet vermek. Vasıflı hizmet konusunda hemen hemen her türlü hizmeti hastalarımıza vermiş bulunmaktayız. Organ nakli de bu vasıflı hizmetlerin zirvesi oluyor. 3 buçuk yıl içerisinde organ nakli hizmeti verebilecek bir düzeye gelebilmek, yeni kurulan bir hastane için çok kısa bir süre. Emeği geçen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Bursa’da diyaliz hastası, ikiz bebek doğurdu

    Bursa’da diyaliz hastası, ikiz bebek doğurdu

    Bursa Şehir Hastanesinde tıp dünyasında ender görülen bir olay meydana geldi.

    8 yıldır diyalize bağlı bir yaşam süren Sare Oto, hamile kalınca doktorları ölüm tehlikesi ve bebeğini ölü doğurma risklerine karşı uyarılarda bulundu. Oto ailesi doğumda ısrarcı olunca nefroloji, perinatoloji, kadın doğum ve kardiyoloji alanından hekimler kolları sıvadı. Gebelik süresi boyunca doktorları tarafından yakından takip edilen Oto (38), ikiz bebeklerini sağlıklı bir şekilde dünyaya getirdi. İkiz bebekleriyle en büyük dileklerine kavuşan Oto ailesi, mutluluklarını hekimleriyle paylaştı. Oto’nun tedavisini yürüten Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Ayar, “Hastamız, tüm risklere karşın vazgeçmeyince bize de ona destek olmak kaldı. Hastamızın mutluluğu, bizim de mutluluğumuz” dedi.

    “Literatürde bu tarz gebelikler çok nadir”

    Sare Oto’yu 8 yıldır takip ettiğini ve haziran ayı gibi planlanmayan bir gebeliği fark ettiklerini belirten Doç. Dr. Ayar, “19 haftalık bir gebelik mevcuttu. Daha sonrasında eşiyle oturup, nasıl devam ettirmeleri gerektiğini riskleriyle beraber paylaştık. Oto ailesi, gebeliği sonuna kadar devam ettirme kararı verdi ve süreci hastanede başlatmış olduk. Literatürde bu tarz gebelikler ülkemizde ve dünyada çok nadir olmakta ve bunun yanında bu hastaların takibinde de multidisipliner yaklaşım gerekmekte. Bu süreçte tabii ki biz perinatoloji, kadın doğum, kardiyoloji alanlarından değerli hocalarımızdan yeterli desteği aldık. Onlara özellikle teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    Bu tarz hastalarda bilimsel anlamda önerilenin, diyaliz haftalık süresini 20 saatin üzerinde tutarak seyri yakın takip etmek gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Ayar, “Burada şaşırtıcı olan, hastanın tek yumurta ikizi gebeliği olmasıydı ve dünya genelinde nadir rastlanan bir şeydi. Süreç sonunda hastamızın 31 hafta ve 2. günde doğumu gerçekleşmiş oldu. Çok şükür bebeklerimiz sağlıklı, stabil bir şekilde takiplerine devam etmekte. Oldukça stresli bir iş ve bayağı emek sarf etti meslektaşlarım. Özellikle nefroloji ve diyaliz ekibim. Bu konuda doktor arkadaşlarla onlara çok teşekkür ediyoruz. Umarım sonraki süreçte annemiz de çocuklarını kucaklarına alarak onları sağlıkla büyütecektir” diye konuştu.
    Eşi Sare Oto’nun hamileliğini 4. ayında öğrendiklerini ve bundan sonra da bir şekilde riske girerek doğumu gerçekleştirmek istediklerini dile getiren Mehmet Oto, “Başından beri en ince detayına kadar bütün hastaneyi seferber ederek bu sürece ulaşmamızı sağladılar. Başta Yavuz Hoca olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.