Etiket: Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki

  • Bakan Özhaseki’den kentsel dönüşüm müjdesi

    Bakan Özhaseki’den kentsel dönüşüm müjdesi

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İzmir’de ‘Türkiye İklime ve Afetlere Dayanıklı Şehirler Projesi’ paneline katıldı. Bir otelde düzenlenen programda kentsel dönüşüm ve bununla ilgili yapılan çalışmalar ele alındı. Şehirleri çok önemsediklerinin altını çizen Bakan Özhaseki, “Günümüzde de şehirlerimizi geleceğe hazırlamak adına büyük bir gayret içerisinde devam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde şehirlerimizi bekleyen birkaç tane ciddi sorun var. Bunları bilerek hareket etmek durumundayız. Birincisi, Birleşmiş Milletler raporlarına göre 2030 yılı dünya nüfusunun yüzde 70’i artık şehirlerde yaşayacak. Dünya nüfusu 10 milyar olacak. Haliyle kırsallardan merkezlere doğru göçlerde devam edecek. İkincisi insan eliyle çıkarlar, kargaşalar zirveye doğru git gide tırmanarak devam ediyor. Patlamalar, ölümler, iç kargaşalar, savaşlar hep bunlar insan eliyle çıkardan belalar olarak karşımızda duruyor. Üçüncüsü de ortak evimizde olan dünyayı bekleyen en büyük tehditlerden birisi de artık iklim değişikliği ve küresel ısınma. İçinde bulunduğumuz Akdeniz Havzası son 100 yıl içerisinde bütün dünya ısısı 1.1 derece arttığı halde 1 buçuk derece artar. 2 derece arttığı takdirde işte orada artık gıda krizleri başlar, göçler başlar, göçlerin neticesinde de savaşlar başlar. Büyük bir tehditle de karşı karşıyayız. Sebebi sanayi devrimiyle birlikte çok üretmemiz, ürettiğimiz ürünlerde çokça tüketmemiz. Tüketmekle kalmayıp çok da kirletmemiz” dedi.

    Son 100 yıl içerisinde denizlerimizde ve ana karamızda meydana gelen 6.0 üzerindeki yıkıcı depremler diye tabir ettiğimiz deprem sayısı 231” diye konuşan Bakan Özhaseki, sözlerine şunları ekledi:

    “Neredeyse her sene 2 veya 3 tane yıkıcı deprem oluyor. Ana karamızda meydana gelen deprem sayısı ise 60’ın üzerinde. Bilim adamları diyorlar ki Himalayalar’dan başlayarak Alplere doğru uzanan çizgi üzerinde riskli olan 5 tane ülke var. Birisi de Türkiye. Biz ne yapıyorsak bu gerçekliği bilerek yapmak zorundayız. Bilim adamları Türkiye’de üç tane önemli deprem bölgesi ve hattı olduğunu söylüyorlar. Van Gölü civarından başlıyor, Erzincan’dan, Düzce, Adapazarı ve Marmara’ya kadar uzanmış olan Kuzey Anadolu Kay hattı. Bu fay hattında binlerce yıldır kırılmalar devam ediyor. İkincisi de aynı bölgeden başlayarak Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş, Hatay ve Akdeniz’e doğru uzanan Doğu Anadolu fay hattı. Üçüncüsü Ege bölgesi. Biz bu gerçekliği bilerek hareket etmek durumundayız.”

    “Bu ayın sonuna kadar teslim edeceğimiz konut sayısı 75 bin”

    Kentsel dönüşümün doğru bir şekilde uygulanırsa şehirlerin yaşadıkları sorunlarını, iş yerlerini dirençli hale getirebileceklerinin altını çizen Özhaseki, “Kaç şiddetinde deprem gelirse gelsin bize hiçbir zarar veremez. O amaçla 2012 yılında Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bir kanun çıkardık. 2 milyon 250 bin kadar kadar konut işleri yenilendi. Şu anda 450 bin civarında yenilemelerine devam ediyor. Çok daha hızlı olmamız lazım. Bunun için de birkaç ay önce Kentsel Dönüşüm Başkanlığını kurduk. Alt yapısını güçlendirdik ve yeni yasalar çıkardı. Geçtiğimiz on yıl boyunca biz kentsel dönüşüm yapalım, ülkemizdeki konutları sağlam ve dirençli hale getirelim, diye çırpındıkça, durmadan takas olmak isteyenlerin neler yaptıklarını bildiğimiz için onları aşacak şekilde biz kanunlar geçtik. En sonunda da hep beraber 6 Şubat gibi bir deprem yaşadık. 18 tane ilimiz etkilendi. 14 milyon insan bundan zarar gördü. 680 bin bin konut, 170 bin civarında da iş yerimiz yıkıldı ve yerde yıkılmak üzere. Maddi hasar 104 milyar dolar. Kolay kolay bu işin altından kalkılamaz. 390 bin civarında konut olarak hak sahibi var karşınıza gelebilecek olan. Şu anda 300 binden fazla konutun yapım işi sıraya girdi hızla devam ediyor. Bu ayın sonuna kadar teslim edeceğimiz konut sayısı 75 bin. Bugünkü parayla da 60 milyarı bulan bir parayla o bölgelerin sadece altyapısı için kullanıyoruz. Hatay için 14 milyar. Bazen durmadan parti gözeterek konuşanlara diyorum ki ‘Hatay’da Cumhuriyet Halk Partisi var. Ama altyapı için bakın 14 milyarı oraya ayırdık” diye konuştu.

    “İzmir’de 36 bin binanın da acilen dönüştürülmesi lazım”

    İzmir’de 6 ve 7 üzerinde bir şiddetle deprem üretebilecek 20’den fazla fay hattının bulunduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, “En riskli bölgelerden birisinde oluyoruz. Burada 36 bin binanın da acilen dönüştürülmesi lazım. 36 bin binada 180 bin bağımsız birim var. Bunları yapabilmek için el birliği içerisinde hareket etmeliyiz. Bu işin üç tarafı var. Birisi bakanlık ise birisi belediyeler. Birisi de şahıslar. Burada üzülerek söylüyorum belediye tarafında ayağımız eksik. İsteriz ki gelsinler, kolumuza girsinler. Biz onların koluna gidelim, ayaklarına gidelim hiç önemli değil. Buradaki dönüşümleri baştan sona beraber yapalım. Fakat çok kolay bir slogan bulmuşlar, ‘Bizler kentsel dönüşüme değil, rantsal dönüşüme karşıyız’ diye. Bu kaçış yolu adeta. Lütfen rantsal dönüşüm yapmayın” cümlelerini aktardı.

    İstanbul’u çok önemsediği için orayla ilgili bir proje açıkladıklarını da söyleyen Bakan Özhaseki, “Projemize de şu ana kadar 1 milyon 200 binden fazla vatandaşımız müracaat etti. Yüzde100 kendi arasında anlaşan binalara biz 1 buçuk milyon liralık 100 bin lirası taşınma desteği olmak üzere yarısı direkt hibe yarısı da uygun şartlarda çok düşük faizli kredi olarak ilan ettik. 40 tane kadar şu anda tırımız İstanbul’da aydınlatmaya halkımızda devam ediyorlar. Müracaatlar alıyorlar. Önümüzdeki günlerden İstanbul için büyük bir heyecanla görüşümün başlayacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    Kentsel dönüşüm müjdesi

    Dünya Bankası ile imzaladıkları bir anlaşmayı hayata geçirdiklerinin müjdesini veren Bakan Özhaseki, İstanbul, İzmir, Manisa, Kahramanmaraş ve Tekirdağ’ın kentsel dönüşümüne büyük bir katkı sunacak olan “İklim ve Afetlere Dayanıklı Şehirler Projesi”ni başlattıklarını söyledi. Amaçlarının, iklim değişikliğinin Türkiye’ye etkilerini en aza indirmek ve şehirleri afetlere dirençli hale getirmek olduğunu vurgulayan Özhaseki, projeye dair açıklama yaparak şu sözlere yer verdi:

    “5 ilimizi kapsayan projede pilot ilimiz ise İzmir’dir. Bu 5 şehrimizde, riskli yapıların dönüştürülmesinde enerji verimliliği esas olacak. Proje kapsamında iklim dostu ve afetlere dayanıklı konut ve iş yeri yapımı için hak sahiplerine uygun maliyetli finansman imkânı sunacağız. 2,5 milyon TL’ye varan kredi desteği vereceğiz. Aylık yüzde 0,69 faiz ve 180 ay vadeyle verilecek. Başka konutu olmayan orta ve düşük gelirli vatandaşlarımıza; şehit ve gazi yakınlarına, emeklilere ve engellilere yıllık yüzde 0,25 faiz indirimi sağlayacağız. Bunun yanında A sınıfı Enerji Kimlik Belgesi bulunan binalar için yıllık yüzde 0,50, B sınıfı Enerji Kimlik Belgesi bulunan binalar için yıllık yüzde 0,25 faiz indirimi uygulayacağız. Ödemeler, inşaat ilerleme seviyesine bağlı olarak yapılacak. Projeyle 5 ilimizin dönüşümünde büyük bir adım atmış olacağız. Hedefimiz, İzmir’i, İstanbul’u ve tüm Türkiye’yi, başta iklim değişikliği olmak üzere deprem, sel ve heyelan gibi bütün afetlere karşı dayanıklı hale getirmektir. Elimizi İzmir’den çekmeyeceğiz.”

    Programda konuşan Kentsel Dönüşüm Başkanı Hakkı Alp, “Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, afetlere yönelik dönüştürülmeyen tek bir yapı kalmayana kadar dönüşüm çalışmalarına hızla devam ediyor. Vatandaşlarımız, hazırladığımız alan ve yapı bazlı tüm projelerde, kurum ve kuruluşlarla ne kadar birlikte bir dönüşüm süreci gerçekleştirirse, bu süreç sağlıksız yapıların bir an önce afetlere karşı dirençli hale gelmesini sağlayacaktır. Yapı bazlı dönüşümlerde bakanlığımızın kira yardımı ve faiz desteği bulunmaktadır. Dünya Bankası finansmanı aracılığı ile iklim ve afetlere dayanıklı şehirler projesini, riskli yapılı İzmir ilimizden başlatmak üzere, uygun şartlarda finansman sağlayarak vatandaşlarımızın güvenli yapılara kavuşması ile ilgili projemizi başlatmış bulunmaktayız. Dünya Bankası yetkililerimizle Eylül 2022’de onaylanan projemiz Aralık 2022’de 330 milyon Euro miktarda Hazine ve Maliye Bakanlığı ile imzalanmıştır. Projede pilot seçilen illerden; İzmir, İstanbul, Tekirdağ, Manisa ve Kahramanmaraş’ta bu proje kapsamında çalışmalarımız devam edecektir” ifadelerini kullandı.

    Programa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanı sıra, İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ, AK Parti İzmir Milletvekili Eyyüp Kadri İnan, AK Parti Konak Belediye Başkan adayı Ceyda Bölünmez Çankırı katıldı.

  • Bakan Özhaseki’den muhalefete tepki

    Bakan Özhaseki’den muhalefete tepki

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Malatya mitingde söz alarak deprem sonrası Malatya ve deprem bölgesinde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. 6 Şubat’ta yaşanan felaketin hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatları ile tüm kurum ve kuruluşların hemen sahada olduğunu ifade eden Özhaseki, kalıcı konut ve işyerlerinin yapımına hemen başladıklarını söyledi.

    Bulabildikleri tüm rezerv alanlarında gece gündüz demeden inşaatlara devam ettiklerini belirten Özhaseki, “Bir de deprem turistleri vardı siz biliyorsunuz onların kim olduğunu. Milyonlarca nüfusa hitap eden belediye başkanları buralara özel jetlerle geliyor, yanında sosyal medya ekibi, televizyoncular hep beraber iniyorlar, bir iki yıkıntının başına gidip selfi çekip defolup gidiyorlardı. Ama biz onlardan değiliz. Elhamdülillah ilk gün de buradaydık, ondan sonra da burada olduk. Burada olacağız, herkesin hakkını teslim edene kadar” dedi.

    Deprem bölgesinde 400 bine yakın hak sahibi olduğunu ve 307 bin konutun inşaatına başladıklarını da ifade eden Özhaseki, “Herksin hakkını Allah’ın izniyle teslim edeceğiz. Malatya’da yaptıklarımıza siz şahitsiniz. Sadece merkezde de değil Doğanşehir’de Akçadağ’da hasar olan her yerde inşatlarımız sürüyor. Binden fazla şantiyemiz var bakanlık olarak. 4 bin 333 köyde inşaatları yapmaya devam ediyoruz. Merkezde yaptıklarımızı sizler görüyorsunuz. Yeni cami civarında merkez çarşımızda inşaatlar hızla devam ediyor. Yeşilyurt’ta Battalgazi’de binlerce konut yapılıyor. Şu anda toplam 50 bin civarında konut inşaatına devam ediliyor. Yine 10 binden fazla iş yerlerinin inşası devam ediyor. Bunları bir seneye kalmadan hepsini bitirip hak sahiplerine vereceğiz. Bizler böyle gayret ederken birileri de çıkıp ‘Nerede yaptığınız evler, kimlere veriyorsunuz? Diyor. Koca koca genel başkanlar böyle diyor. Görmek istiyorsanız gelin yanınıza düşeceğim şantiye şantiye dolaştıracağım sizi ama hiçbiri gelmiyor. Hiç olmazsa deprem üzerinden siyaset yapmayın, bu kirli dilinizi çekin bu insanların üzerinden” şeklinde konuştu.

    “Deprem kültüre ve tarihi dokuya da büyük hasar verdi”

    Deprem sürecinde Malatya’nın koordinatör bakanı olarak görev yapan Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise asrın felaketinin Malatya’daki tarihi ve kültürel dokuya da çok büyük hasar verdiğini söyledi. Hasarları onarmak ve yeniden ihya etmek için çalışmalarının aralıksız sürdüğünü belirten Ersoy, “Malatya arkeoloji müzesi, Beşkonaklar Etnografya müzesi, geleneksel Malatya evinde onarım ve tadilat işlemlerini sürdürüyoruz. Deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırmaya çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.
    Malatya’da AK Parti’nin büyükşehir adayı Sami Er’e Malatyalıların desteklerinin yoğun olduğunu bildiğini de belirten Ersoy, “Seçimden sonra Malatyalıların teveccühüyle iş başına gelmesiyle Sam Er başkanımızla inşallah omuz omuza çalışarak yatırımlarımızı yapmaya devam edeceğiz” dedi.
    Önümüzdeki günlerde başlayacak olan Ramazan ayı ile ilgili de Malatya’da iftar programları düzenleyeceklerini aktaran Ersoy, “Malatya’da da 2 ayrı noktada iftar çadırlarımız olacak. Bu Ramazan boyunca il halk kütüphanesi alanı ve Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde iftar çadırları kuracağız. Her akşam 3 bin 200 kişiyi misafir edeceğiz. İnşallah bayramda da birlikteyiz” diye konuştu.

  • Arama çalışmalarına ara verildi, zehirli atığa rastlanmadı

    Arama çalışmalarına ara verildi, zehirli atığa rastlanmadı

    Erzincan’ın İliç ilçesindeki 13 Şubat tarihinde bir maden ocağında meydana gelen toprak kayması sonrası göçük altında kalan 9 işçi için başlatılan arama çalışmaları, arama faaliyeti yapılan noktalarda heyelan riskinin devam etmesi nedeniyle 19 Şubat tarihinde durdurulmuştu. Konu ile alakalı bölgede incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan bugün basın açıklaması yaparak son durum hakkında bilgilendirmede bulundular. Bakan Yerlikaya, konuşmasında “Erzincan maden sahasında güvenli çalışma imkanı sağlanıncaya kadar arama faaliyetlerine ara veriyoruz” dedi.

    İlk olarak konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Özellikle arama faaliyetleriyle alakalı malumunuz iki gün önce halen devam eden heyelan riski nedeniyle bu süreç durmuştu. Ama bunun yanında heyelan olmuş, toprağın uygun olacak alanlara taşınmasıyla ilgili faaliyetlerimiz şu anda devam ediyor. O alanlar tespit edildi ve eylem riski de göz önünde bulundurularak bu çalışmalar şu anda devam etmektedir. Elbette en önemli önceliğimiz olan, buradaki 9 çalışanın aranmasıyla alakalı faaliyetler devam ederken aileleri sürekli bilgilendirdik. Ailelerimizi teskin etmeye gayret ettik. Hakikaten ailelerin büyük bir çoğunluğu zaten bu bölgede çalışan insanlar. Madeni hepimiz kadar bilen insanlar. Burada yaşayan insanlar. Onlar da konunun ne kadar büyük olduğunu ve ne tür zorluklarla karşı karşıya olduğumuzu gayet iyi biliyorlar. Dolayısıyla onlarla birlikte bu süreci yürütüyoruz. Onların yanında olduğumuzu bir kez daha sizlerin aracılığıyla ifade etmek istiyoruz. Onların yanında olacağımızı, bu konuda devlet olarak bu konunun tüm sorumlu taraflarının bugün ve bundan sonraki süreçte onlarla birlikte olacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bunun yanı sıra tabii olayın oluş nedeniyle alakalı soruşturmalarımıza devam ediyor. Hem idari yönden hem teknik yönden bu konunun neden meydana geldiği kök sebepleri nedir? Bunları inşallah çok kısa zamanda tespit edip kamuoyuyla sizler vasıtasıyla paylaşacağız. Bunun yanı sıra adli konudaki süreç devam ediyor. Dolayısıyla bu süreç büyük bir titizlikle, gayretle devam ediyor” dedi.

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, maden sahasında güvenli çalışma imkanı sağlanıncaya kadar arama faaliyetlerine ara verdiklerini ifade ederek, “Olayın ilk olduğu andan itibaren devletimiz, hükümetimiz her zaman olduğu gibi çok büyük bir seferberlik ruhuyla buraya geldi. Daha önceki basın buluşmalarımızda da ifade ettiğimiz gibi insan kaynakları açısından yaklaşık 3 bine yakın ve araç gereç iş makinesi açısından da 800’ün üzerinde bir mevcutla burada ilk andan itibaren arama kurtarmaya başladık. Bütün bunları yaparken daha önceki buluşmalarımızda da ifade ettiğimiz gibi bugün sizler aracılığıyla açıklığa kavuşturmak istiyoruz. Bu büyük bir kaza değerli arkadaşlar. Bu yığın liç alanı dediğimiz, toprağın kümelendiği alandan her iki tarafa büyük toprak kayması, yani Sabırlı Deresine akan büyük bir kütleden bahsediyoruz. 8 milyon metreküp son ölçümlerle ve onun aksi istikametinde 2 milyon metreküp mangan sahası, açık ocağa akan bir kütleden bahsediyoruz ve her iki tarafta da aradığımız canlarımız olduğunu söylemiştik. Değerli arkadaşlar, bu yığın liç alanlarının tepedeki stabilitesini devamlı surette anbean kontrol eden jeoradar yani sismik ölçümlerden bahsetmiştik. Her anını takip ediyoruz. Kayıt altına alıyoruz. Bunları bilim insanlar oluşan bir kurulumuz var. Bunlar teknik personel, sahadaki, daha önceki burayı tanıyanlar velhasıl istişaresi ve bilimi bize katkı sunacak herkes de bunu değerlendiriyoruz ve gelinen nokta şu; 3 gün öncesinde biliyorsunuz bunu paylaşmıştık sahadaki sizle buluşmamızda. Mangan sahasındaki alan ara verilmişti. Oradaki arama çalışmalarına güvenlik gerekçesiyle ve 2 günden beri de Sabırlı Vadisinde Sabırlı Deresinin oradaki arama faaliyetlerine yine ara vermiştik. Sebebi ne bunun? Sebebi şu arkadaşlar. Biz her zaman olduğu AFAD olarak AFAD koordinasyonundaki tüm arama kurtarma veya arama faaliyetlerinde önce arama işini yapan arkadaşlarımızın bu süreçte çalışan arkadaşlarımızın güvenliğini önceliyoruz. Bunu yapıyoruz. Yukarıdaki kaymaya vesile olan yerdeki hiçbir şekilde durmadığı, devamlı surette aktif ve bir önceki günden, bir önceki zamandan daha aktif hale gelmesiyle ilgili olan bir rapor ve nihayetinde buradaki çalışmaları, arama çalışmalarını inkıtaya uğradı ve dün bütün bakanlarımız bir araya gelip bilim insanlarını, teknik mühendislerimizi tekrar dinleyip nihai raporu aldığımız zaman şununla karşı karşıya kaldık. Bunu sizlerle paylaşmamız lazım. Her iki tarafta yani, Sabırlı ve manganın açık ocağındaki arama faaliyetlerine ara veriyoruz. Tekrar ediyorum. Ara veriyoruz. Ne zamana kadar? Yukarıdaki yılın iç alanındaki aktifasyon durup stabil, aşağıda güvenli çalışmaya vesile oluncaya kadar biz arama çalışmalarına ara veriyoruz” diye konuştu.

    “Tehlike oluşturacak bir zehirli atığa rastlanmadı”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ekiplerinin sürekli olarak numuneler alarak ölçümler yaptığını ifade ederek şu ana kadar havada, suda, toprakta herhangi bir tehlike oluşturacak bir zehirli atığa rastlanmadığının altını çizdi. Bakan Özhaseki konuşmasında, “Olayın olduğu andan itibaren çevreden sorumlu bakan yardımcısı arkadaşımız onun riyasetinde Çevre Genel Müdürümüz, Çevre Yönetimi Genel Müdürümüz, ÇED Genel Müdürümüz, on kadar bizimle devamlı çalışan bu konuda akademisyen, bilim adamlarımız uzman arkadaşlarımızla birlikte ve elimizde bulunan son derece donanımlı aletlerimizle, mobil cihazlarımızla bu bölgeye intikal ettik. O günden itibaren olayları yakinen birebir de takip ediyoruz. Tabii bizim bakanlığımızı ilgilendiren tarafıyla bu bölgede arkadaşlarımız geldikten sonra ilk yaptıkları iş bu heyelan alanında uçan, biriken toprağın nehirle buluşmasını kesmek gerekiyordu. O anlamda menfez kapaklarını kapattılar. Sabırlı Deresi neticesinde. Sonra bu toprağın güvenli bir yere nakli için gerekli aramaları yaptılar. Çalışmaları yaptılar. Sızdırmazlıkla ilgili çalışmalarını zaten devam ettiriyorlar ve bu tespitleri de arkadaşlarımız aralıksız olarak sürdürdüler. Bir taraftan da belki en önemlisi kamuoyunun merak ettiği konu bu toprağın herhangi bir şekilde insan sağlığına, çevreye zarar var mı? Havada, suda, toprakta, tehlikeli atıklar oluştu mu? Gibi bir soruya cevap bulabilmek amacıyla da arkadaşlarımız her gün dokuz noktadan burada numune alıyorlar. Sonra bunu gereken mobil cihazımızla gerekse üç ayrı dışarıdaki yetkin laboratuvarlarda incelettiriyorlar. Şu ana kadar çok şükür tehlike oluşturacak bir zehirli atığa rastlanmadı. Bundan sonra da bu titizliği biz devam ettireceğiz. Sonuna kadar sürdüreceğiz. Herhangi bir tehlike oluşmaması için elimizden ne geliyorsa onu yapacağız. Zaten bu toprağın taşınması aşamasında taşıyabileceğimiz yerlerin tespiti dahil olmak üzere üzerimize ne düşüyorsa onları da yapacağız. Çok şükür burada bir tehlikenin oluşmaması bizim için son derece önemliydi. Bundan sonra da inşallah olmaz diye ümit ediyorum ben ama bu hiçbir zaman bizim yapacağımız çalışmalara mani değil. Burada biz bu çalışmaları titizlikle sürdüreceğiz. Yine her gün topraktan numune alacağız. Havadaki ölçümleri yapacağız. Ayrıca yer altındaki suların nehre ulaşma konusundaki tehdidini de göz önünde bulundurarak ne yapılması icap ediyor bilim adamlarımızın tavsiyeleriyle, uzmanlarımızın bu konudaki görüşleriyle istişareyle bakanlıklar arasındaki bu koordinasyonla üzerimize düşeni de yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, DSİ’nin çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “İlk andan itibaren Devlet Su İşlerimizin yöneticileri ve mühendisleri burada bir acil eylem planı oluşturdular. Bu acil eylem planına istinaden önce yüzey sularının baraja akmamasıyla alakalı sedde yapılmaya başlandı. Şu anda 8 metreye ulaştı. 11 metreye kadar ulaştıracağız. Bunun önünde ve arkasında birikme ihtimali olan suları da atık havuzuna aktarmak üzere bir pompaj sistemi de kurulmuş vaziyette. İkinci olarak bunun daha da önünde gelecek olan yağışları da depolama amacıyla yaklaşık şu an için planlamalar 30 metre yüksekliğinde adeta küçük bir baraj inşa edilecek. Bunun dışında da bu maden sahasının bir üst tarafında gelecek olan temiz suların yani yağmur suları olabilir ya da normal akış olabilir. Bunların da alana girmemesi için bir bypas sistemi şu anda planlanıyor. Arkadaşlar da bununla ilgili çalışmalara başladılar. Maden sahasının üst tarafında, orada da adeta küçük bir baraj inşa edeceğiz. Gelen suları burada tutup daha sonra da alanın dışından büyük borularla alana hiçbir şekilde değmeyecek şekilde bypass sistemiyle normal diğer tarafa adeta farklı bir akış olarak, suyun akışını yönlendirmiş olacağız. Şu an itibariyle herhangi bir şekilde yüzey sularından normal baraja ya da herhangi bir yere akan bir su söz konusu herhangi bir tehlikede arz edecek bir durum yok. Arkadaşlarımız şu anda çalışmalara devam ediyorlar. En kısa zamanda bunlarla ilgili işler de bitirilmiş olacak” şeklinde konuştu.

    Son olarak konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da, konuşmasında şunları kaydetti; “Çalışmayı Sosyal Güvenlik Bakanlığımız olarak gerçekleştirdiğimiz faaliyetler hakkında kısa bilgiler sunacağım. Bildiğiniz gibi bütün iş yerlerinde ve üretim çağlarında bizim için en önemli konulardan bir tanesi, çalışanlarımızın güvenliği ve sağlığıdır. Bu konuda önlemleri alıyoruz ve taviz veremediğimiz bir konudur bizim için. Çalışanlarımızın sağlığı güvenliği noktasında. Daha önce de ifade ettim. Teftiş Kurulu Başkanlığımız ve başmüfettişlerimiz eşliğinde şu an incelemelerimiz, araştırmalarımız devam ediyor. Bu çerçevede olayın gerçekleşmesinde ortaya çıkan kök nedenlerin bulunması noktasında da müfettişlerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Şunu da ifade etmek isterim. Tabii olayla ilgili idari ve hukuki süreç devam ediyor. Ancak müfettişlerimizin hazırlayacağı raporlar belli bir zamanı alacaktır. Ama en son noktada burada ihmali ve kusuru olan kim varsa hukuk önünde gerekli hesabı vereceğini de ifade etmek isterim.”

  • Adana’daki kentsel dönüşüm projesinde müjde

    Adana’daki kentsel dönüşüm projesinde müjde

    Adana’ya gelen Bakan Özhaseki Yüreğir ilçesi Şehit Erkut Akbay Mahallesi’nde kentsel dönüşüm projesinde incelemelerde bulundu.

    “Yıl sonuna kadar teslim edeceğiz”

    Burada konuşan Bakan Özhaseki, yıl sonuna kadar kentsel dönüşüm kapsamında ki evlerin teslim edileceğinin müjdesini vererek, “Bugün Adana’da yapılan TOKİ konutları için tören düzenledik. Onun töreni için geldik, bugün hak sahiplerine evlerini dağıttık. Geride kalan kardeşlerimizin evlerini de 1 sene içerisinde teslim edeceğiz. Bu arada kira yardımlarımızda evlerine geçinceye kadar devam edecek. Hayırlı bir iş geldik. Gelmişken de burada daha önceden bizim başladığımız inşaatları bir kez daha görelim diye tek tek geziyoruz. Burada 950 civarında yer yıkıldı ve bu sayıya yakın bir iş yeri ve konut yapılıyor. 2 sene gibi bir süre verilmiş. 1 sene kalmış. Bu süreyi de bugün müteahhit ile görüşüp geriye çekip bu senenin sonuna kadar teslim etmeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.

    “Bir daha kafalarını çıkaramayacaklar”

    Türkiye’nin birçok zorlukla mücadele ettiğini vurgulayan Bakan Özhaseki, daha sonra şunları söyledi:
    “Zamanında bir takım zorluklar oldu. Kolay değil, bir ev sahibi olmuşuz ve sonra gelin bu evi yıkalım diyorlar. Siz başınızı soktuğunuz yerde doğru mu, bu evi yapabilirler mi diye tedirginlik yaşadınız. Sizlerden Allah razı olsun. Hayatınızın en doğru kararını verdiniz. Üzerinde yaşadığımız bu güzel coğrafya zor. Ateş çemberi gibi. Savaşın içinde olmayan bir tane ülke söyleyin maalesef yok. Arasında Türkiye Allah’a hamd olsun güvenli bir liman. Kardeşliğimize göz dikenlere Allah fırsat vermesin. Terör örgütleri her gün bir fitne çıkartmak için çabalıyorlar. Emin olun bunlar içimizden çıkmış saf gibi gözükebilir ama hepsi dışarıdan destekli. Amerika neden 10 bin kilometreden gelip sınırımızda konuşlanıp silah dağıtıyorlar. Milyarlarca dolar harcıyorlar. Ülkemizi bölmek istiyorlar. Ancak öyle bir mücadele verdik ki o terör örgütleri bir daha açığa çıkamayacaklar.”

    “Birinci işimiz deprem konutları”

    Türkiye’nin deprem bölgesi olduğunu ancak bilim ve fen kurallarına göre ev inşası yapıldığı takdirde hiçbir sorun oluşmayacağını aktaran Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Cennet gibi bir vatandayız. Bu ülke yüzyıllardır birçok insana ev sahipliği yapmış. Medeniyet buralardan yayılmış ama deprem gibi tehlikesi var. Depremin nerelerde olduğu, fay hatları belli. Bilim insanlarına kulak verirsek hiçbir sorun olmayacak. Her ne yapıyorsak deprem gerçeğini bilerek yapmalıyız. En son 6 Şubat’ta 9 saat arayla 2 deprem oldu. Tam 53 bin kardeşimizi kaybettik. 18 il etkilendi. 850 bin bağımsız birim yıkıldı. Maddi hasar 100 milyar doların üzerinde. Manevi hasarı ölçecek alet yok. Böyle bir zor gün geçirdik. Ama hamt olsun bir millet dayanıştı. O günlerin üstesinden geldik. Allah böyle bir milletten razı olsun. Devlet olarak biz ayaktaydık. 1 senedir gece gündüz demedik, tatil demedik. 307 bin inşaatımız başladı. 46 bini dağıttık evlerin. Sene sonuna kadar her ay 10-15 bin konutu yapıp dağıtmaya devam edeceğiz. Birinci işimiz deprem konutları. Birisi gelip Mehmet Şimşek’ten para istedi mi hemen maliyeyi kapatıyor ama deprem konutları için Mehmet bey de hiç para kaynağını esirgemiyor” diye konuştu.

    “Yaptıkları tek şey algı operasyonu”

    Cumhur ittifakının ülkedeki bütün meselelere hakim olduğunun altını çizen Bakan Özhaseki, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerini atlatarak ülkedeki bütün meselelere hakim bir ittifakımız var. Cumhur ittifakı. Hem cumhurbaşkanımız hem de Devlet bey kararları çok güzel alıyorlar. Bizim ittifakımız yerli ve sizin değerlerinizi taşıyan bir ittifak. Biz tarihimize, insanımıza ve medeniyetimize karşı sorumluluğumuz olduğuna sahip insanlarınız. Eskiden karşımızda ittifak vardı ancak artık ittifakta kalmadı. Kutsal ittifak diyorlardı. Birbirine benzemezler bir araya gelmişler ve tek işleri vardı Recep Tayyip Erdoğan’ın gitmesi. Bunlar hiç birbirine benzemiyordu. Haliyle ittifak dağılınca kirli iş birlikleri ortaya çıktı. Milleti kandırarak insanlara nasıl bunları söylediler. Millet ittifakının bazı milletvekilleri bile seçimden sonra Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermediklerini söylüyor. Bunların yaptığı tek şey algı operasyonları. Gözleri cumhurbaşkanlığı makamında veya bir partinin genel başkanlığı makamında. Şehirlerinde problemler gittikçe büyüyor” dedi.

    “En güzel hizmetleri Adana’ya yapalım”

    Adana’nın çok önemli bir şehir olduğunu ve gerçek belediyecilik ile hak ettiği yere gelebileceğini anlatan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, daha sonra şunları söyledi:
    “Ben 21 sene Kayseri’de belediye başkanlığı yaptım ve deli gibi çalıştım. Zamanında Aytaç abi Adana’da ‘Ben size Paris’i değil, Kayseri’yi vaat ediyorum’ pankartı asmıştı. Bende sorduğumda Kayseri’nin Adana’yı geçtiğini ve hizmetlerinin çok güzel olduğunu söyledi. Bizim derdimiz hizmet, eser belediyeciliğiydi. Buna inandık ve böyle hizmet ettik. Ancak bir çok yerde gördüğüm manzara beni ürkütüyor. Adana ve Kayseri arasında çok ciddi fark var. 12 ay inşaatta yapılır tarım da yapılır. Ancak Kayseri’de bunların hiçbiri yok. Niye bu Adana o zaman geride kalıyor. Fatih kardeşim de Halil hocamda sizlere hizmet için yanınızdalar. Onlara sahip çıkın bizde arkalarında durup en güzel hizmetleri Adana’ya yapalım.”
    Konuşmanın ardından Bakan Özhaseki ve beraberindekiler şantiye alanında incelemelerde bulundu.

  • “Evler teslim edilene kadar kira yardımları sürecek”

    “Evler teslim edilene kadar kira yardımları sürecek”

    Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Adana’da Çukurova, Seyhan ve Sarıçam ilçelerinde yapımı tamamlanan bin 589 konutun kurası çekildi. ‘Deprem Konutlarının Kura Çekilişi Töreni’ Yüreğir Kültür Merkezi’nde düzenlendi.

    “Cennet gibi bir vatana sahibiz”

    Depremde hayatını kaybedenler için Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan törende konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 1 ay içerisinde deprem bölgesinde teslim edilecek konut sayısının 75 bin olacağını anlatarak, “Öncelikle başımız sağ olsun. Ölenlere Allah rahmet eylesin. Bin yıllık Anadolu medeniyetini kurduğumuz bu güzel topraklarda başımıza gelen en büyük felaket bu depremlerdir. Allah bir daha böyle felaket yaşatmasın. Ölenlere rahmet, kalanlara sağlık diliyoruz. Hasarları giderip yaraları sarmak hepimizin ve devletimizin görevi. Mutluyuz, binlerce hak sahibini evlerine kavuşturduk. Gece-gündüz çalıştık ve hiç ara vermedik. Bu 1 ay içerisinde 46 bin konutu, gelecek ay vereceklerimizle birlikte 75 bin konutu vatandaşlarımıza vermiş olacağız. Bütün herkesten helallik alana kadar buradan gitmeyeceğiz. Bu coğrafya en eski yerleşim yeri olarak geçiyor. Medeniyet bu topraklardan, bilim bu topraklardan yayılmış. Cennet gibi bir vatana sahibiz. Bizim bu topraklarımızın da 2 kusuru var birisi depremsellik, diğeri de fitne odakları bitmiyor” ifadelerini kullandı.

    “Artık şehirlerimiz, dağlarımız, ilçelerimiz tertemiz”

    Türkiye’nin birçok bölücü örgüt ile mücadele ettiğini aktaran Özhaseki, “Birçoğunuzun yaşı geçmişi hatırlamaya yeter. Bir taraftan PKK gibi bölücü bir örgüt, bir taraftan meseleye diğer taraftan girip FETÖ’cü bir yapı, IŞİD gibi sapık bir grup. Hepsi aynı ülkeler tarafından destekleniyor. Bir seferinde Cizre’de yapılan açılış öncesi beni sosyal medyadan linç ettiler. Sabah ise onlara cevap verdim. Bana laf ediyorsunuz ama karşınızda Amerika’nın üsleri var dedim. Bana ise onlar demokrasi getiriyor dediler. Bunlar nereye gittiler de demokrasi, eşitlik götürdüler. Bunlar gittikleri her yere kan, bela, gözyaşı götürdüler. Yıllardır mücadele veriyoruz. Allah’a şükürler olsun artık şehirlerimiz, dağlarımız, ilçelerimiz tertemiz. Asker ve polislerimiz mücadelelerini hep sürdürüyor. Allah bu yavrularımızın ayaklarına taş değirmesin. Arada bir sızma yaparak canlarımızı yakmaya çalışıyorlar ama onlarla mücadele edecek gücümüz var” diye konuştu.

    “5 riskli ülkeden birisi Türkiye”

    Türkiye’nin deprem ülkesi olduğuna dikkat çeken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, daha sonra şunları söyledi:
    “Deprem konusunda hepimizin dikkatli olması gerekiyor. Bu ülke bir deprem ülkesidir. Her ne yaparsak onu bilerek yapacağız. Evlerimizi, iş yerlerimizi nereyi yaparsak yapalım bu deprem gerçeğini unutmamak gerek. 5 tane riskli ülke var ve birisi Türkiye. En riskli şehir ise İstanbul’dur. Yıkıcı deprem sayısı 231. Neredeyse her sene 2-3 yıkıcı deprem olmuş. 5 ve altındakileri saymıyoruz bile. Maddi hasar milyarlarca dolar. Biz doğa ile savaşamayız ve ona kafa tutamayız. İçeri de bir enerji var ve dışarı vuruyor. Biz bunu bilerek hareket edeceğiz. Tedbiri elden bırakmamak lazım. Her işimizi tedbirli, doğru yapmak zorundayız. Akıl, dize vurup ah etmek için değildir. Bizde böylece hareket etmek durumundayız. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta çok şiddetli, yıkıcı ve uzun süren deprem meydana geldi. 11 ilimiz doğrudan hasar gördü. 14 milyon insanımız hasar gördü. 850 bin bağımsız bölüm yıkıldı. Böyle bir felaket ile karşı karşıya kaldık. Allah böyle bir acıyı bir daha göstermesin.”

    “Onları vicdanlarıyla baş başa bırakıyoruz”

    Depremde birçok siyasi partinin deprem bölgesinde hizmet verdiğini ancak bazı kişilerin göstermelik hareketler yaptığını aktaran Bakan Özhaseki, “Depremin manevi hasarı ölçecek alet ortaya çıkmadı. Biz şu ana kadar girdiğimiz bütün evlerden ağlayarak çıkıyoruz. O evlerden acı tütmeye devam ediyor. 04.17’de Cumhurbaşkanımıza haber verildi. Oda ilk MYK toplantısında bize neler yaptığını anlattı. Bizde ona neler yaptığımızı anlattık. Bin 390 belediyeden 810 tanesi AK Partili. Ben o gün, bütün belediye başkanlarını arayıp hepsine işlerini bırakıp deprem bölgelerine gitmelerini söyledim. Sağ olsun bazı CHP’li belediye başkanları da gelip deprem bölgesinde çalıştı. Fakat milyonlarca nüfusu olduğu halde, ellerinde koca koca imkanları ve ordusu olduğu halde bazı kişiler sosyal medya orduysa gelip öz çekim yapıp gittiler. Onları vicdanlarıyla baş başa bırakıyoruz” dedi.

    “1 buçuk sene içerisinde bütün evleri teslim edeceğiz”

    Depremde tüm Türkiye’nin ve birçok kardeş ülkenin kenetlendiğini anlatan Özhaseki, “85 milyon bir millet evinde sıcak çorbasını içmedi, doğru dürüst uyumadı. Haccını erteleyenleri mi dersiniz, küçücük eski arabasıyla gelen kardeşlerimizi mi dersiniz hepsinden Allah razı olsun. Bu milletin içinde bir birey olmak bile yeter. İnsanoğlu dünyaya gelirken Allah’a dilekçe vermiyor. Öyle bir şey yok. Allah’ın takdiriyle dünyaya geliyoruz. Bu dünyadaki yaptıklarımızdan sorumluyuz. Hepimiz kol kola girdik ve asrın dayanışmasını gerçekleştirdik. Mart, Nisan aylarında sağlam zeminleri tespit edip inşaatlara başladık. Şu anda deprem bölgesindeki rezerv alanlarda 207 bin bağımsız bölümün yapımı devam ediyor. Şehir merkezlerinde 50 bin konutun, köylerde ise 50 bin çelik köy evinin de yapımına başlanmış durumda. Toplamda 307 bin konutumuzun inşası hızla devam ediyor. Yerinde dönüşüm için bir proje açıkladık ve binlerce kardeşimiz müracaat etti. 256 bin kardeşimiz müracaat etti. Köy evlerini çelikten yapıyoruz. 9 şiddetinde bile depremde yıkılmayacak evler yapıyoruz. Bir fon bulduk ve bütün illerimizde altyapıyı baştan yapıyoruz. Toplam altyapı civarı 60 milyar lira civarında. Adana içinde 3 milyar liralık proje hazırladık. Bu yaz itibariyle başlayıp hiçbir belediyeye yük getirmeden altyapıyı biz yapıyoruz. Diyarbakır’da dağıtılacak konutlarla bugün 46 bin konut dağıtmış olacağız. Ondan sonrada her ay gelip konutları dağıtmaya devam edeceğiz. Bugün bin 589 konutu dağıtıyoruz. Adana’da 8 bin 138 konutun ihalesi yapılmış, devam ediyor. Onları da dağıtacağız 1 buçuk sene içerisinde” ifadelerini kullandı.

    “Kol kola girelim ve birliğimizi devam ettirelim”

    Depremden 2 ay sonra sağlam zeminde inşaat çalışmalarına başladıklarını söyleyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, muhalefetin kendilerini eleştirdiklerini kaydederek, “Deprem olmuş 1 gün sonra muhalefetteki partinin ileri gelenleri, ‘Bu deprem iktidarı alır götürür’ diyor. Herkes enkazın altında ailesini kurtarmaya çalışıyorken bu laflar neyin nesi. Hangi hesabı yapıyorsunuz. İlk günlerde temel atarken ‘Acelenize ne oluyor’ diyorlardı. Aradan 1 sene geçince ise muhalefet çıkmış verilen 25 konut var diyor. Ben 75 binden bahsediyorum onlar ne söylüyor. Allah bunları ıslah etsin. 75 bin konut dağıtıyoruz. Geçen bir törende 1 tane tanıdığımız var mı diye soruyorum ama kimse çıkmadı. Burada hak yenmez. Deprem üzerinden, şehitlerimiz üzerinden siyaset olmaz. Eğer görmek istiyorlarsa tek tek gelsinler göstereceğim, inşaatları gezdireceğim. Bütün evleri 1, 1 buçuk sene içerisinde teslim edeceğiz. Nereden geldiğiniz hiç önemli değil, bizler Allah’ın kullarıyız. O yüzden kol kola girelim ve birliğimizi devam ettirelim” diye konuştu.
    Öte yandan Bakan Özhaseki, vatandaşlara evleri teslim edilene kadar kira yardımlarının süreceğini söyledi.
    Törene Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’in yanı sıra kent protokolü ve vatandaşlar katıldı.

  • Bakan Özhaseki’den Kayserispor’a ziyaret

    Bakan Özhaseki’den Kayserispor’a ziyaret

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile birlikte şehrin marka Kayserispor’u ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayserispor yönetimi, teknik heyet ve futbolcularla bir araya geldi. Ziyarette Bakan Özhaseki ve Başkan Büyükkılıç’a, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı, AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm ve ilçe belediye başkanları eşlik etti. Özhaseki ve Büyükkılıç, kentin takımı ile gurur duyduklarını ifade ederek, Süper Lig’in ikinci yarısında Kayserispor’a başarılar diledi. Ziyareti değerlendiren Büyükkılıç, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Mehmet Özhaseki ile birlikte şehrimizin marka değeri gururumuz Kayserispor’umuzu ziyaret ettik. Şehrimizin gururu Mondihome Kayserispor’umuza ligin ikinci yarısında yürekten başarılar diliyoruz” dedi.

    Ziyaretin sonunda Başkan Büyükkılıç ve Bakan Özhaseki, Kayserispor yönetimi, teknik heyet ve futbolcularla günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi.

  • Bakan Özhaseki Kayseri’ye Gidiyor

    Bakan Özhaseki Kayseri’ye Gidiyor

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki; temaslarda bulunmak üzere memleketi Kayseri’ye gelecek. Bakan Özhaseki; ‘Türkiye Yüzyılında Yeşil Dönüşüm Zirvesi’ne konuşmacı olarak da katılacak.

    Ayrıca Bakan Özhaseki’nin, kentte düzenlenecek olan bazı program ve açılışlara da katılacağı öğrenildi.

  • “Caretta carettaların yuva sayısı 2 bin 551’e ulaştı”

    “Caretta carettaların yuva sayısı 2 bin 551’e ulaştı”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca, deniz kaplumbağalarının üreme alanları olan Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nde uygulanan koruma tedbirleri kapsamında bin 824 olan yuva sayısı bu yıl 2 bin 551’e yükseldi.

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca çevreyi ve doğal yaşamı korumaya yönelik çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. Bakanlığa bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından deniz kaplumbağalarının üreme alanı olan Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nde alınan tedbirlerle nesli tehlike altında olan caretta carettaların geçtiğimiz yıl 1824 olan yuva sayısı bu yıl 2 bin 551’e yükseldi. Mersin Göksu deltasında 163 yuva, Antalya Belek’te 1200, Patara’da 426, Fethiye Göcek kumsalında 88, Köyceğiz Dalyan’da ise 674 yuva tespit edildi.

    Akdeniz’deki en büyük yuvalanma alanı olan Antalya Belek Sahili’ndeki kafesleme çalışmalarıyla insan faaliyetleri ve yaban hayvanlarından kaynaklanabilecek tehlikelere karşı korunan caretta carettalar yumurtalarından çıkarak doğal yaşamları olan denize doğru yol almaya başladı.
    “Caretta caretta’lar için gereken özeni göstermeye devam edeceğiz”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, doğal yaşamın korunmasının ekolojik dengenin bozulmaması için hayati önem taşıdığını ifade etti. Bakan Özhaseki, “Caretta Caretta’ların yumurtalarını kafesleme yöntemiyle koruma altına alıyoruz. Daha sonra yuvadan çıkan minik dostlarımızın Akdeniz’in mavi sularına kavuşmasına yardımcı oluyoruz. Deniz kaplumbağalarımızın denize güvenle ulaşabilmeleri için kafesleme yöntemiyle yaptığımız yuva sayısı 2 bin 551’e ulaştı. Ekolojik sistemin sürekliliği ve ortak evimiz dünyamızın geleceği için sevimli dostlarımıza ve yaşam alanlarına, yuvalarına gereken özeni göstermeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

  • İstanbul için özel deprem yasası

    İstanbul için özel deprem yasası

    İstanbul, yıllardır olası depremi ve etkilerini konuşuyor.

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından konu gündemde daha fazla yer aldı. Yapılacak bir yasal düzenleme ile deprem için hazırlık çalışmalarının hızlandırılması hedefleniyor. Konuyla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bir açıklama yaptı.

    İstanbul için özel deprem yasası çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Özhaseki, “Hızlı adımlar atarak TBMM’de yaz dönemi davet edilerek görüşülebilir.” dedi.

    Dönüşüm için 3’te 2 rıza şartı olduğunu hatırlatan Özhaseki, “Bana göre yüzde 50’ye gelmeli. Bunu TBMM’ye getirip tartışacağız.” diye konuştu.

    Bakan Özhaseki, Kanal İstanbul’un olası depremde şehirden tahliyeyi kolaylaştıracağını belirterek, “Avrupa’da Asya’da yeni konut rezerv alanları planlıyoruz. Acil yıkılması planlanan 600 bin binanın dönüşümünü 5 yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz. Vatandaşın boşalttığı yerde yeni bina düşünmüyoruz.” dedi.

    Bakan, 6 Şubat depremi ile ilgili de bilgiler verdi. Depremlerde 680 bin konutun yıkıldığını söyleyen Özhaseki, “Maliyet 100 milyar doların üzerinde.” dedi.

    2 milyona yakın vatandaşın da halen evinden uzakta yaşadığını belirten Özhaseki, konteynerlerde 466 bin, çadırda ise 55 bin kişinin yaşadığını kaydetti.

    Bakan en çok yıkımın 254 bin bina ile Hatay’da olduğunu ifade etti.

  • “Atık suların yeniden kullanımı yükseldi”

    “Atık suların yeniden kullanımı yükseldi”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından, küresel iklim değişikliğinin en çok etkilediği doğal kaynaklardan birisi olan su kaynaklarının korunması için başlatılan çalışmalar titizlikle yürütülüyor.

    Kuraklık ile su kaynaklarının azaldığını göz önünde bulunduran Bakanlık, yakın gelecekte su krizlerinin ülkemizde yaşanma ihtimalinin düşürülmesi amacıyla atık suların arıtılarak çeşitli alanlarda yeniden kullanıma kazandırılmasını sağlıyor.

    Bu çerçevede Bakan Özhaseki, sosyal medya hesabından yayımladığı paylaşımda, “Doğal kaynaklarımızın sürdürülebilirliğini sağlamak ve iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki etkilerini azaltmak sorumluluğuyla, atık suların yeniden kullanım oranına ilişkin, 2023 yılı sonu için belirlediğimiz yüzde 5’e çıkarma hedefimizi yıl bitmeden tamamladık.

    Haziran ayı itibarıyla, atık suların yeniden kullanım oranını yüzde 5,2’ye çıkardık” ifadelerini kullandı.