Etiket: Sektör

  • Bayram tatili turizm sektörünü sevindirdi

    Bayram tatili turizm sektörünü sevindirdi

    Kurban Bayramı tatilinin idari izinler ile birlikte 9 güne çıkması, iç pazarda şimdiden hareketlilik başlattı. Bu karar turizmin başkenti Antalya’da otellerdeki doluluk beklentisini yüzde 100’e ulaştırdı. Dış turizmde 2022 verilerinin oldukça önünde giden Antalya’da 9 günlük tatille birlikte iç pazarda da ciddi anlamda doluluk yaşanacağı öngörülüyor.

    “Dış turizmde 2022’ye göre yüzde 35 artış var”

    Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, Antalya’ya gelen turist sayısının dün itibarıyla 3 milyon 800 bini geçtiğini belirterek, bu verinin 2022 yılına oranla yüzde 35 fazla olduğunu ifade etti. Ukrayna-Rusya savaşının devam etmesi ve bu bölgeden gelen turist eksikliğinin İngiliz turistle kapatıldığını belirten Kavaloğlu, Rusya’dan gelecek turist sayının yıl kapanışındaki artışı belirleyecek faktör olduğunu söyledi. Kavaloğlu, Alman ve İngiliz turistte ciddi anlamda artış olduğuna işaret ederek, “Almanya 2019 verilerinin de üzerinde. İngiltere geçen yıl ilk defa 1 milyonu geçmişti. Bu yıl sadece Antalya’ya 1,5 milyon İngiliz turist beklentimiz var. Özellikle Polonya, Romanya gibi yeni pazarlarımız da olumlu sinyaller veriyor. Bu anlamda baktığımızda 2023 yılı verileri 2022 yılını geçecekmişiz gibi gözüküyor” dedi.
    Seçim döneminde iç pazarda yavaşlama yaşandığını kaydeden Kavaloğlu, dış turizmde de Rusya’dan seçim ve ekonomik şartlardan ötürü bir durgunluk yaşandığını ancak yaz sezonunda bu akışın devam edeceğini belirtti.

    “Kurban Bayramı’nda yüzde 100 doluluklar yaşayacağımızı düşünüyorum”

    9 günlük Kurban Bayramı tatilini oteller açısından olumlu karşıladıklarını ifade eden Kavaloğlu, şunları söyledi:
    “Otelciler, Ramazan Bayramı hem iklim şartları tarihin nisan sonuna gelmesi itibarıyla çok yoğun bir doluluk yaşayamamıştı. Türkiye’de de tatil günü 9 gün oldu fakat insanlar 9 gün boyunca tatil yapmayacaklar. Otellerde konaklamalar 4 ya da 5 günlük konaklama olacak. Erkenden açıklanması bizim için çok olumlu. Hem sınavların bitmesi hem okulların kapanması bu anlamda itici bir güç olacak. Kurban Bayramı’nda yüzde 100 doluluklar yaşayacağımızı düşünüyorum.”

    “Antalya’da 250-300 bin kişilik iç turizm hareketi bekliyoruz”

    İç turizm hareketinin kendileri için çok önemli olduğuna vurgu yapan Kavaloğlu, “Özellikle iç turizm hareketliliğinde ülkemizin refah seviyesinin yükselmesi de bizim için çok değerli. İç turizm hareketini 15-20 milyona taşıdığınızda, yurt dışından gelen turistlere olan ihtiyaçlarımız da azalmış olacak. Ancak bunun için biraz daha süreye ihtiyacımız var. Sadece Kurban Bayramı’nda Antalya’ya 250-300 bin kişilik iç turizm hareketi bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

     

  • Doğal taş sektörünün Çin hasreti bitiyor

    Doğal taş sektörünün Çin hasreti bitiyor

    Doğal taş sektöründe dünyanın en büyük fuarı Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı, 5-8 Haziran 2023 tarihleri arasında doğal taş sektöründe büyük bir buluşmaya ev sahipliği yapacak. Xiamen Fuarına Türkiye’den 60 ihracatçı firma katılıyor. 22 ülkeden bin 300 firmanın katılacağı fuarda, Türk doğal taş ihracatçıları yabancı katılımda lider konumda olacak. Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarının Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu uzun yıllardır olduğu gibi bu yıl da Ege Maden İhracatçıları Birliği yapacak. Çin’de pandeminin izlerinin tamamen ortadan kalktığını, karantinaya son verildiğini, Çin’in 2023 yılının ilk çeyreğinde beklentilerin üzerine çıkarak yüzde 4,5 büyüme hızı yakaladığını belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, Türk doğal taş sektörünün son 20 yılda yoğun ticari bağlar kurduğu Çinli ithalatçılarla uzun aranın ardından bir araya gelecek olmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.


    Türk doğal taş sektörünün 2013 yılında Çin’e 981 milyon dolarlık ihracat potansiyeline ulaştığı bilgisini veren Alimoğlu, “Sonraki yıllarda Çin’de doğal taş stoklarının artması, inşaat sektörünün yavaşlaması ve son olarak pandemi gibi nedenlerle 2022 yılında Çin’de doğal taş ihracatımız 419 milyon dolara kadar geriledi. Çin pandemiyi aştı ve tekrar ekonomide eski günlerine dönme eğiliminde. Çin ekonomisindeki toparlanmanın Türk doğal taş sektörünün ihracat rakamlarına olumlu yansımaları olmasını bekliyoruz. Çin’e ve dünyanın her tarafından gelen alıcılara doğal taş ihracatımızı arttırmak için tanıtım yapacağız, hedefimiz katma değerli ihracatımızı arttırmak, Çin’e ihracatta süreç içerisinde eski ihracat rakamlarımıza ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

    170 bin metrekarelik stant alanında, 200’ü yabancı, 22 ülkeden olmak üzere, toplamda bin 300 civarında firmanın stand açarak katılacağı Xiamen Fuarını, 140 bin profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor. Hall A6 içerisinde ziyaretçilerini ağırlayacak olan Türkiye pavyonu 1746 m2 büyüklüğünde bir alanda doğal taş ithalatçılarıyla Türk ihracatçılarını buluşturacak. Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı, aynı zamanda pek çok etkinliğe de ev sahipliği yapacak.


    Öte yandan Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri Halilullah Kaya ve Akın Yeşilkaya, Xiamen Stone Fair web sitesi ve Xiamen Stone Fair’s wechat kanalı üzerinden canlı yayınlanacak programda, Türkiye’den Çin’e ihracatın geliştirilmesi hedefiyle ülkemiz taşlarının çeşitliliği ve kalitesi ile Türkiye madenciliği, Ege Maden İhracatçıları Birliğinin ülkeler bazında gerçekleştirdiği ihracatının durumu ve Milli Katılım Organizasyonu hakkında bilgi aktarımında bulunacak.

    Türkiye’nin Guanco Ticaret Ateşi Dilan Can Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı süresince Türk ihracatçılarıyla birlikte olacak ve Çin pazarı hakkında ihracatçıları bilgilendirecek. Firmalarımızın ihracatlarını artırmaları için Çin’in sektörel çatı kuruluşları ile buluşmalar yapılmasına aracılık edecek.

  • Ev tekstili sektörüne ‘HOMETEX’ desteği

    Ev tekstili sektörüne ‘HOMETEX’ desteği

    Sektörün çatı kuruluşu Türkiye Ev Tekstili Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TETSİAD) tarafından Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) iştiraki Küresel Fuar Acentesi (KFA) organizasyonu ile düzenlenen HOMETEX, binlerce yerli ve yabancı firmayı bir araya getirdi. 11 holde, yaklaşık 200 bin metrekarelik alanda düzenlenen fuara, 850’ye yakın firma stant açarak katıldı. Gerek katılımcılar gerekse de ziyaretçiler tarafından bugüne kadar ev tekstili sektörüne yönelik yapılmış en başarılı organizasyon olarak nitelendirilen HOMETEX, 170 binden fazla ziyaretçi ağırladı. Fuara yurt dışından gelen iş profesyonellerinin sayısı geçen yılki fuara oranla yüzde 80 arttı.


    Dünyanın dört bir yanından firmalar HOMETEX’teki yerini aldı
    Yüzlerce yerli ve yabancı markanın katılımıyla düzenlenen HOMETEX çerçevesinde gerçekleştirilen alım heyetleri firmalara yeni iş birlikleri imkânı sundu. Avrupa, Orta Doğu, Afrika, Asya, ABD ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere çok sayıda ülkeden potansiyel alıcıların yer aldığı fuar ile sektörün ihracatına da önemli bir katkı sağlanması bekleniyor. Fuarda ayrıca dünyaca ünlü tasarımcılar, üretici firmaların ürünlerini kendi yorumlarıyla harmanlayarak trend alanlarında ziyaretçilerin beğenisine sundu.


    ‘Dialogs’ oturumlarına yoğun ilgi

    Alanında uzman isimler fuara özel trend sunumları gerçekleştirirken, farklı temalarla düzenlenen seminerlerde önemli isimler ziyaretçilerle bir araya geldi. Fuar boyunca gerçekleştirilen oturumlarda, ev tekstilindeki dönüşümden sektördeki yenilikçi yaklaşımlara, ev tekstilinde markalaşmadan katma değerli üretim yolculuğuna kadar birçok başlık ele alındı. Konuşmacılar ‘Dialogs’ buluşmalarında, sanattan tasarıma, üretime, sağlığa kadar ev tekstili sektörünün tüm bileşenlere sektördeki son çalışmalarını izleyici ve katılımcılara aktardı.

  • Sigortacılık Sektörü BTSO’da Buluştu

    Sigortacılık Sektörü BTSO’da Buluştu

    Sigortacılık sektörü temsilcilerinin yer aldığı 53. Meslek Komitesi’nin Genişletilmiş Sektörel Analiz Toplantısı, BTSO Oda Hizmet Binası’nda düzenlendi. Sigorta sektörünün güncel sorunları ve deprem bölgesine yönelik çalışmaların değerlendirildiği toplantıya, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Genel Müdürü Selva Eren, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (TOBB SAİK) Başkanı Levent Korkut, Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu (TÜSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Çelik ile BTSO Meclis ve Komite üyeleri katıldı.


    “Sürdürülebilir ekonominin anahtarı”

    BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, depremin tüm Türkiye’nin ortak sorunu olduğunu söyledi. Depremde yaşamsal güvenliği sağlayabilmenin ve kayıpların önüne geçebilmenin koşullarının hep birlikte oluşturulması gerektiğini belirten Koçaslan, “Türkiye, özel sektör merkezli büyüyen bir ekonomiye sahip. Yatırım, ihracat ve istihdamın itici gücü özel sektörümüzdür. Özel sektörümüzün sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için ülkemizdeki iktisadi varlıkların sigortalanması kritik önemdedir. Şirketlerin sahip olduğu fabrikalar, makineler ve diğer değerlerle birlikte altyapı varlıklarının da sigortalanması ekonomik faaliyetleri sürdürülebilir kılacaktır.” dedi.


    “Sigorta, karın değil riskin ortağı”

    “Karşı karşıya olduğumuz risklerin sayısının ve çeşitliliğinin her geçen gün arttığı bu çağda etkin risk yönetimi için güçlü bir sigorta sektörüne ihtiyaç vardır. Güçlü bir sigorta sektörü istikrarlı bir kalkınma sürecinin anahtarıdır.” İfadelerini kullanan Koçaslan, şöyle devam etti: “Başta sosyal ve ekonomik yaşamın dinamosu KOBİ’lerimiz olmak üzere, tüm firmalarımızı, kârın değil, riskin ortağı olan sigortacılık faaliyetlerinin sağladığı güvenceden faydalanmaya davet ediyorum. 53. Meslek Komitemizin ‘Genişletilmiş Sektörel Analiz Toplantısı’yla da bu konuda önemli bir farkındalık oluşturacağımıza inanıyorum.”


    Ülkemiz için beka meselesi

    SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, organizasyondan dolayı BTSO’ya teşekkür ederek sözlerine başladı. Sigorta sektörünün önemini yaşanan afetle birlikte bir kez daha gördüklerini dile getiren Eroğlu, “Yaşadığımız afetten önemli dersler çıkardık. Sigorta kurumlarının tüm başkanlarının da yer alacağı bir ‘Deprem Araştırma Komisyonu’ kurmamız gerekiyor. Sigorta, ülkemiz için bir beka meselesidir. Şu anda bizim deprem bölgesinden beklediğimiz hasar 76 milyar lira. Bunun 3 milyarını sektörün öz kaynağından karşılayacağız. Ayrıca deprem gündemiyle beraber yangını da konuşmamız gerekiyor. Türkiye genelinde her iki KOBİ’den birinin yangın poliçesi yok. Bu sorunları acilen çözüme kavuşturmamız gerekiyor.” diye konuştu.


    DASK’tan olağanüstü yönetim merkezi

    DASK Genel Müdürü Selva Eren, kurum olarak gerçekleştirdikleri projeler hakkında bilgi verdi. Eren, “Binada herhangi bir hasar olması durumunda vatandaş, e-devlet veya web sitesi üzerinden DASK’a ulaşmak istediğinde sistem sağlıklı bir şekilde işlemiyordu. Bugün DASK’ı eş zamanlı olarak sınırsız ihbar alıp 24 saat içerisinde 96 bin dosya açar konuma getirdik. Bunların dışında ‘Olağanüstü Yönetim Merkezi’ni açtık. Bu projemizde de temel amacımız Ankara’da kurmuş olduğumuz ekiplerimizin büyük bir deprem anında operasyonu tamamen Ankara’dan yürütmesi üzerine atılmış bir adımdı. Bu projelerin ne kadar önemli olduğunu maalesef gerçekleşen felaketler ile tecrübe ediyoruz.” dedi.


    “Pek çok yapıda deprem teminatı yok”

    TOBB SAİK Başkanı Levent Korkut, deprem planlamasının çok iyi kurgulanması gerektiğini söyledi. Sigorta şirketleri tarafından acentelere büyük destek verildiğini yakından bildiklerini ancak risklerin sadece trafik sigortası ile sınırlı olmadığının farkına varılması gerektiğini belirten Korkut, “Deprem bölgesine gerçekleştirdiğim ziyaretlerde tarafıma aktarılan poliçelerde teminatlar maalesef çok eksik. Ayrıca pek çoğunda deprem teminatı yok. Çok sayıda dosyada sadece evrak tamamlamak adına yapılmış olmak üzere 20-30 metrekarelik poliçeler var. Tüm sektörlerin tamamlayıcısı olduğumuz depremde bir kez daha görüldü. Bankaların, finans kuruluşlarının, acentelerin ve diğer aracıların bu konudaki iş yapış modellerini, sorumluluklarını çok daha iyi tanımasını ve sistemin yeterliliğini sağlamalıyız.” diye konuştu.


    “Eksik metrekare ile tanzim edilen DASK poliçeleri”
    TÜSAF Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Çelik, “Tarihte benzeri görülmemiş büyük felaket hepimizi derinden üzmüş ve hafızalardan silinmeyecek yaralar bırakmıştır. Deprem bölgesine yaptığımız ziyaretler kapsamında meslektaşlarımızla istişarelerde bulunduğumuzda maalesef bilerek ve isteyerek eksik metrekare ile tanzim edilen DASK poliçelerine şahit olduk. Bu eksik metrekarelerin yapılmasını talep eden müşteri dahi olsa sigorta acentesi işin doğrusuna ikna etmeye çalışmalı, asla kabul etmemeli ve bu sorumluluğun altına girmemelidir.”

    Açılış konuşmalarının ardından “Sigortacılık Verileri” sunumunu gerçekleştiren BTSO 53. Meslek Komitesi Başkanı Abdullah Çelik ise ‘Temel Acente Verileri Ülke Geneli’, ‘Bursa Acente Verileri’, ‘Dağıtım Kanallarının Üretim Payı’, ‘Acente Üretim Oranları’, ‘Zorunlu Trafik Sigortası Verileri’, ‘Yangın Sigortaları Verileri’ başlıkları kapsamında katılımcılara bilgi verdi.

  • “Lojistik sektörü hayati bir rol üstlendi”

    “Lojistik sektörü hayati bir rol üstlendi”

    BTSO genişletilmiş sektörel analiz toplantıları ile firmaları bir araya getirerek sektörlerin nabzını tutmayı sürdürüyor. Lojistik sektöründe faaliyet gösteren firmaların yer aldığı 44’üncü Meslek Komitesi’nin Genişletilmiş Sektörel Analiz Toplantısı BTSO Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, BTSO Lojistik Konseyi Başkanı Ersan Keleş, BTSO meclis ve komite üyelerinin yer aldığı toplantıya 200’ü aşkın sektör temsilcisi katıldı.

    “Lojistik sektörü hayati bir rol üstlendi”

    Toplantıda konuşan Muhsin Koçaslan, Türkiye’nin 11 şehrinde büyük bir yıkım ve can kaybına yol açan afet dolayısıyla derin bir üzüntü içerisinde olduklarını söyledi. Koçaslan, “Kayıpların acısı yüreklerimizi dağlıyor. Ancak yaralarımızı hızla sarmak, bölgemizi ve ülkemizi yeniden ayağa kaldırmak zorundayız. Bursa Valiliğimizin koordinasyonunda kurmuş olduğumuz deprem yardım toplama merkezi ile üyelerimizden gelen yardımları, lojistik sektörümüzün de büyük destekleriyle depremden etkilenen tüm bölgelere ulaştırdık. Yaşanan bu zorlu süreçte sektörümüzün önemine bir kez daha şahit olduk. Ülkemizin farklı bölgelerinden ve dünyanın dört bir yanından gelen yardım malzemelerinin bölgeye ulaştırılmasında lojistik sektörümüz hayati bir rol oynadı. Desteklerini esirgemeyen sektörümüzün değerli temsilcilerine teşekkür ediyorum. Birlik ve dayanışma içerisinde bölgeyi yeniden ayağa kaldıracağımıza inanıyorum.” diye konuştu.


    BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Koçaslan, lojistik sektörünün sorunlarının çözümü adına da önemli çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Sektörün en önemli gündem maddesinin depolama alanları konusu olduğunu söyleyen Koçaslan, “Şehir içindeki plansız sanayi tesislerinin şehir dışına taşınmasını hedefleyen KOBİ OSB gibi şehrin ihtiyacı olan depolama ve lojistik alanların kurulması için de talep toplamaya başlıyoruz. Sektör temsilcilerimizin de destekleriyle inşallah projemizi en kısa sürede hayata geçireceğiz.” ifadelerini kullandı.

    “Sektörün önemi afetle acı bir şekilde tecrübe edildi”

    BTSO Lojistik Konseyi Başkanı Ersan Keleş, deprem felaketi nedeniyle çok büyük bir acı içerisinde olduklarını söyledi. Deprem haberini alır almaz BTSO olarak Bursa Valiliği ve AFAD koordinasyonunda ‘Kriz Masası’ oluşturduklarını söyleyen Keleş, “Arama kurtarma ve enkaz kaldırma faaliyetlerinde kullanılacak ekipman ve iş makineleri dahil olmak üzere Bursa iş dünyasının ve halkımızın deprem bölgesine göndermek istediği ayni yardımların toplanması ve bölgeye sevkinin sorumluluğunu üstlendik. Yardımların kontrol ve tasnif edilmesi sonrasında AFAD koordinasyonunda bölgelerden gelen taleplere göre malzemelerin doğru araçlarla efektif bir şekilde sevk edilmesi için çok çalıştık. Afet lojistiği anlamında çok önemli bir tecrübe edindik. Lojistik sektörünün temsilcileri olarak uzun vadede neler yapılması gerektiği konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.


    Ersan Keleş, BTSO koordinasyonunda ‘Bursa Lojistik Merkez ve Depolama Alanları’ noktasında yakın zamanda talep toplamaya başlayacaklarını açıkladı. Sektörün bu noktada önemli bir ihtiyacı olduğunu tespit ettiklerini dile getiren Keleş, “Lojistik merkezde yer almak isteyen firmalar için başvuru süreçlerini kısa süre içerisinde web sitemizde duyuracağız. KOBİ OSB gibi Lojistik Merkez için toplama sürecine başlatıyoruz. Sektörün swot analizini çıkaracağız. Üye bilgi günncellemeleri bu açıdan çok önemli.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın İbrahim Burkay’ın kamuoyunda dile getirdiği ‘Mekansal Planlama’ Bursa’nın bir gerçeği. Kentimizin ve sektörümüzün de Lojistik Merkeze ihtiyacı var. Lojistik Merkezimiz hayata geçtiğinde antrepolar, soğuk hava ve lojistik depoları, akaryakıt istasyonları, otopark alanları, konteyner stok sahaları, ticari ofisler, ticari alanlar, konaklama ve sosyal donatı alanlarını aynı çatı altında toplayabiliriz. Lojistik Merkez Bursa’nın ulaşılabilir ve ulaştırılabilir olması adına da önemli. Eğer proje hayata geçerse, şehrin trafik yükünü de azaltacaktır. Bu noktada Odamızın öncülüğünde yürütülen bu çalışmaya sektör temsilcilerimizin desteğini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.