Etiket: selçuk türkoğlu

  • Türkoğlu’ndan Başkan Aktaş’a Zafer Plaza sorusu

    Türkoğlu’ndan Başkan Aktaş’a Zafer Plaza sorusu

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın söylediği gibi kontrollü bir yıkımın yapılmadığının anlaşıldığını belirten Türkoğlu, “Eğer öyle olsaydı matematiksel etüdler yapılır, binanın tepesinde çalışan iş makinasının darbelerinin deprem etkisi yaratıp yaratmayacağı önceden tahmin edilirdi. Üstelik yıkılan binanın altındaki AVM bölümü de, çalışma süresince kapalı tutulurdu. Üstelik, yıkım sırasında çarşı içindeki SENSÖRLERİN, sarsıntı nedeniyle defalarca ALARM verdiği, buna rağmen AVM’nin boşaltılmadığı iddiaları var. Çalışmaları AVM Yönetimi ile koordineli başlatmadınız mı? Kısacası belli ki burada tam bir kontrolsüz yıkım yapılmıştır. Çok şükür Allah koruduğu için can kaybımız olmamış ancak maddi kayıplar nedeniyle göz göre göre kamu zararına yol açılmıştır” dedi.

    Konunun yıkım nedeniyle gündeme gelmesi üzerine, kamuoyunun daha başka bir dizi soruya da cevap beklediğini vurgulayan Türkoğlu, Başkan Alinur Aktaş’ın sorumluluğu gereği Bursalıları mutlaka bilgilendirmesi gerektiğine işaret etti.

    Türkoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’tan yanıtını istediği soruları şöyle sıraladı:

    YÜZDE KAÇ HİSSE VERİLDİ?

    Büyükşehir Belediyesi, Bursalılar adına Zafer Plaza’da yüzde kaç hisseye sahipti. Projenin başlangıcında sahip olunan yüzde 25 oranındaki hisseden daha önce feragat edilme söz konusu oldu mu? Bu yıkıma karşılık, eldeki hisselerin yüzde kaçını Zafer Plaza’nın sahibine vermeyi taahhüt ettiniz. Bu hisselerin bugünkü güncel rayiç bedeli nedir?

    Şu anda Bursa’nın elde kalan hisse oranının miktarı net olarak yüzde kaçtır? Bu hisselerin gerçek sahibi olan Bursalı hemşehrilerimizin kendilerine sorulmadan yapılan bu hisse devir anlaşmasının detaylarını bilme hakkı yok mudur? Kapalı kapılar ardında yaptığınız gizemli pazarlığı, belediyeciliğin hangi etik anlayışına oturtuyorsunuz?

    Pirinç Han’ın önünü açmak amacıyla yıkımı yapılan binanın, yıkıldıktan sonra ortaya çıkacak zemininden AVM’ye, tıpkı Zafer Plaza’nın ana giriş kapısı gibi ikinci bir AVM girişi olacak mıdır? Daha doğrusu, Bursalılardan sır gibi sakladığınız, Zafer Plaza sahibi ile yaptığınız sözleşmede böyle bir girişimi önleyecek herhangi bir madde var mıdır? Yoksa, ilgili işletme sahibine, “Ben yaptım oldu!” diyerek, yıkılan bölgeden ikinci bir kapı açılmasını sağlayacak bir boşluk bıraktınız mı?

    Bu kapının açılma ihtimali ile birlikte etrafının, yine tıpkı Zafer Plaza’nın ana giriş kapısı çevresini dolduran ticari alanların benzerleriyle(cafe, fastfood işletmeleri, çay ocakları, tezgahlar v.b.) doldurulmayacağının garantisini aldınız mı? Söz konusu AVM’nin ana bölüm üzerinde pıtrak gibi çoğalmasına engel olamadığınız çok sayıda ticari alan garabetinin aynısı, yıkımı yapılan bu bölgede de oluşursa nasıl bir önlem almayı düşünüyorsunuz?

    Yaptığınız sözleşmeye bir zahmet yeniden bakın ve yakın gelecekte başınıza nelerin gelebileceğini şimdiden görün! Hani belki sözleşmeyi yeniden revize etme ihtiyacı duyabilirsiniz. Bursalıları da durumdan haberdar etmeyi sakın ola ki ihmal etmeyin.

    Yok eğer, ‘Beni ırgalamaz’ deyip, o bölgenin gerçek sahibi hemşehrilerimizi yok saymaya devam ederseniz; onlar da sizi zaten, önlerine konulacak ilk sandıkta yok hükmünde sayacaklar, haberiniz olsun!..

  • AK Partili Gürkan’dan İYİ Partili Türkoğlu’na cevap

    AK Partili Gürkan’dan İYİ Partili Türkoğlu’na cevap

    AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın bütün daire başkanları ve yöneticileri ile başlattığı saha çalışmalarına yönelik eleştirilerine cevap verdi.

    Gürkan, İYİ Partili Türkoğlu’nun yaptığı açıklamalarla partisinin ve şahsının millete karşı bakış açısını ortaya koyduğunu ifade ederek, “Bir kez daha ortaya konulmuştur ki, İYİ Parti’ye göre halkın ayağına gitmek affedilemez bir suçtur. İYİ Parti’ye göre halkın isteğini sormak, halkın istekleri için hizmet üretmeye çalışmak yanlıştır. Varsın onlar halkla bir olmayı yanlış bilsinler. Varsın onlar bizim halka rağmen bir şey yapmayacağımızı unutmuş olsunlar. Bizler halkımızın ayağına gitmekten ancak gurur duyarız. Halkımızın ayağına gitmek suçsa varsın en büyük suçumuz bu olsun” dedi.

    AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Türkoğlu’nun suç addettiği milletin ayağına gitmeyi partilerinin kuruluşundan bu yana sürdürdüğünü vurgulayarak, “Teşkilatım adına belirtmek isterim ki, birilerinin eleştirdiği bu çalışmayı, AK Parti olarak bizler 19 yıldır aralıksız gerçekleştiriyoruz. Öncelikle değerli Büyükşehir Belediye başkanımız Alinur Aktaş’a ve hemşerilerimize hizmet etmek için sokak sokak, mahalle mahalle dolaşan, çalınmadık kapı bırakmayan bütün belediye çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Bakanlarımızla, milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, il başkanlığımızla, ilçe başkanlıklarımızla, mahalle başkanlıklarımızla hasılı bütün teşkilatımızla milletimize kulak vermek, taleplerini almak ve çözümü üretmek bizim gönül siyasetimizin gereğidir. AK Parti’yi AK Parti yapan budur” ifadelerini kullandı.

    Başkan Gürkan, 19 yıldan bu yana millete hizmet aşkıyla çalışan AK kadroların milletin güven ve desteği ile gücüne güç kattığını ifade ederek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “Halkımız bunu biliyor ki, 19 yıldır vekâletini hizmet etmeye aşık bu kadrolara veriyor. Türkoğlu’nun yeni bir çalışma diye duyurmak isteği bu çalışma, halkımızla aramızdaki kesintisiz iletişim kanallarımızdan biridir. Büyükşehir’den Osmangazi’ye, Yıldırım’dan Kestel’e bütün belediye personellerimiz sokak sokak gezerek, ilçelerinin ihtiyaçlarını yerinde görüp çare buluyor. Bizler halkımıza hizmeti onlara rağmen değil onlarla birlikte yan yana omuz omuza gerçekleştiririz. Bizler hükûmetimizin ve belediyelerimizin toplumun tamamını kapsayan hizmet anlayışıyla, hep birlikte, her daim vatandaşımızın emrinde olmaya, ayağına gitmeye canla başla devam edeceğiz. Ama kabul ediyorum. Siyaseti halka rağmen yapılır zannedenler, aziz halkımıza tepeden bakmayı iktidar olmak zannedenler, halka gitmeyi değil halkı ayağına getirmeyi siyaset sananlar bu çalışma tarzını anlayamazlar. Bizler kendimizi Bursa’mızın efendisi değil, hizmetkârı gördük, öyle bildik, öyle çalıştık. Milletin hizmetkârlarının millete gitmesinden rahatsızlık duyanların da vatandaşa hizmet anlayışları açık biçimde ortaya çıkmıştır. Bu iki hizmet anlayışının takdirini bizler aziz halkımıza bırakıyoruz. Bize göre söz de, takdir de milletimizindir.”

  • Bursa’da, ‘belediyede danışmanlık ücreti’ tartışması

    Bursa’da, ‘belediyede danışmanlık ücreti’ tartışması

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Büyükşehir Belediyesi’nden, Başkan Alinur Aktaş’ın danışmanı Ferhat Murat’ın sahibi olduğunu öne sürdüğü şirkete, geçen yıl 141 bin 600 TL ödeme yapıldığını öne sürdü. İddialara yalanlayan Ferhat Murat ise, “Kuruluş sürecinde ortaklığım bulunan ilgili şirkette 29 Mayıs 2013 tarihinden bu yana hiçbir hissem bulunmamaktadır” dedi.

    İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, düzenlediği basın toplantısında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a çeşitli sorular yöneltti. Partisinin il başkanlığında düzenlenen toplantıda Türkoğlu, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2020 yılı bütçesi denetim raporuna göre SİNERJİ Ltd. adlı şirkete ödemeler yapıldığını söyledi. Bu şirketin sorumlu Müdürü olan Ferhat Murat’ın, aynı zamanda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın maaşlı danışmanı olduğunu belirten Türkoğlu, “Bir Büyükşehir Belediye Başkanının maaşını belediyeden ödettiği resmî danışmanının sorumlu müdür olarak doğrudan bağlantısı olduğu bir şirkete, her ay düzenli olarak paralar ödettiği nerede görülmüş? Umarız iddialar doğru çıkmaz diyorduk, maalesef konu Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2020 yılı denetim raporunda hazin tespitlerle ve tüm çıplaklığı ile gözlerimizin önüne serildi. Meclis onaylı raporu incelediğimizde gördük ki; Alinur Aktaş’ın resmî danışmanı Ferhat Murat’ın ‘Sorumlu Müdür’ olduğu SİNERJİ Ltd. adlı şirkete; 4/5/2020 tarihinde 34 bin 500 TL, 4/6/2020 tarihinde 34 bin 500 TL, 29/9/2020 tarihinde 34 bin 500 TL, 17/12/2020 tarihinde 34 bin 500 TL olmak üzere toplam 141 bin 600 TL ödeme yapılmış” dedi.

    Türkoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Aktaş’a sorular yönelterek, şunları söyledi:

    “Resmî danışmanının doğrudan ticari bir parçası olduğu ortaya çıkan bu firmaya, göreve atandığından bu yana, yani yaklaşık 4 yıldır, büyükşehir kasasından bugüne kadar, daha başka toplam kaç yüz bin veya kaç milyon TL ödeme yaptırdın? Danışman Ferhat Murat’a bugüne kadar ödenen toplam maaş ne kadardır ve her ay düzenli olarak ödenen bu danışmanlık ücretinden başka, hangi işleri, toplam kaç TL’lik ödeme karşılığında, ilave olarak SİNERJİ aracılığı ile yaptırdın? Özellikle de Kültür A.Ş. başta olmak üzere belediye iştiraki diğer şirketlerden SİNERJİ’ye hangi işler için kaç TL ödendi. Bütün bunlar için büyükşehir kasasından ya da belediye iştiraklerinin kasasından, Bursalıların ayrıca kaç milyon TL’si buhar olup uçtu? Danışmanının, nüfuzunu kullanarak, SİNERJİ adlı şirkete ayrıca ilçe belediyelerinden ya da belediye iştiraklerinden aldığı kaymaklı işler de var mı? Bu skandal haber duyulup hortum patladıktan sonra, bu etik dışı icraatını onur gurur meselesi yaparak istifa etmeyi düşünecek misin?”

    İDDİALARA YANIT VERDİ

    Ferhat Murat, iddialara sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla yanıt verdi. Murat, “Bursa Büyükşehir Belediyesi başkan danışmanı olarak görev yapmaya başladıktan sonra ortağı ve sahibi olduğum şirket tarafından Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne fatura kesildiği iddiası tamamıyla gerçek dışıdır. İddialarda yer alan, kuruluş sürecinde ortaklığım bulunan ilgili şirkette 29 Mayıs 2013 tarihinden bu yana hiçbir hissem bulunmamaktadır. Ayrıca SİNERJİ firması ile Bursa Büyükşehir Belediyesi arasında resmi danışmanlık görevime başladığım 17.10.2020 tarihi sonrasında profesyonel iş anlaşması da yapılmamıştır. Belge olarak sunulan faturalar da önceki döneme aittir. Müddei iddiasını ispatla yükümlüdür. Eğer dediğiniz doğru ise 2021 yılına ait bir faturayı belge olarak sunmalısınız. Eğer sunamazsanız müfterisiniz! Daha önce de defalarca söylediğimiz gibi, ‘Yalanla siyaset olmaz.’ Ayrıca, Sinerji firmasında hissemin/ortaklığımın olmadığını belgeleyen 29 Mayıs 2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ni sunuyorum” dedi.

    ‘ŞAHSIMA AİT BİR ORTAKLIĞIM BULUNMAMAKTADIR’

    Hukuki sürecin başlatılacağını dile getiren Ferhat Murat, “5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’na göre başkan danışmanı olarak görev yapanların ticari faaliyetlerini sonlandırması gibi bir zorunluluk olmamasına rağmen, herhangi bir şirkette şahsıma ait bir ortaklığım da bulunmamaktadır” diye konuştu.

  • Bursa’da gri pasaport tartışması büyüyor

    Bursa’da gri pasaport tartışması büyüyor

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, hizmet pasaportuyla yapılan insan kaçakçılığına alet edildiği iddia edilen Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamanın kamuoyunu tatmin etmekten çok uzak olduğunu belirterek Başkan Aktaş’a; “Sorumluluktan kaçamazsın, kamuoyu asıl sorulara cevap vermeni bekliyor” dedi.

    Büyükşehir’in açıklamasında, ‘İddianamede kurumumuza yönelik herhangi bir suç isnadı yapılmamaktadır’ denilerek kamuoyunun doğrudan yanıltıldığını vurgulayan Türkoğlu, “Sayın Alinur Aktaş’ın biliyor olması lazım. Tüzel kişilikler zaten doğrudan suç işlemezler, tam tersine orada yetkilendirilen sorumluluk sahibi gerçek kişiler, usulsüz işler yaptıklarında suç işlerler ve kurumun saygınlığına da zarar verirler. Bunun da bedelini hem o kişiler, hem onlara göz yuman yöneticiler, hem de o kurum öder. Siz kimi kandırıyordunuz? diye konuştu.

    ÖNCE İNKAR, SONRA İTİRAF!

    Büyükşehir açıklamasını “Özrü kabahatinden büyük!” şeklinde yorumlayan Türkoğlu, Başkan Alinur Aktaş’ın asıl sorulara cevap vermekten kaçındığını belirterek şunları söyledi:

    “Gazeteci Yazar Murat Ağırel’in ortaya çıkardığı iddialara ve bunun devamında İYİ Parti olarak bizim sorularımıza karşı Büyükşehir’in verdiği cevaplar tam anlamıyla suya tirit niteliği taşıyor.

    Açıklamada yer alan, ‘Yargılananlar arasında belediye ve iştiraklerinden yalnızca 2 personel bulunmakta olup, olay tüm boyutlarıyla yargı ve kolluk birimlerimiz ile işbirliği ve eşgüdüm içerisinde takip edilmektedir.

    Ceza kovuşturması ve idari soruşturma sonucunda bahse konu olaylarda kastı, kusuru veya ihmali olanlar hakkında gerekli işlemler titizlikle yapılacaktır’ şeklindeki sözler, aslında düpedüz iddiaların itirafı niteliğindedir ve açıklamanın başındaki, ‘Kurumumuza suç isnat edilmemektedir’ aldatmacasını da ele vermektedir.

    Gerçek olan şudur ki, Bursa Büyükşehir Belediyesi, yönetenlerin sorumsuz davranışları sonucunda usulsüzlük iddialarıyla çalkalanmış ve insan kaçakçılığı gibi affedilmez bir onursuzluğa alet edilerek yargıya kadar intikal eden, utanç verici gelişmeler yaşanmıştır.

    Sayın Başkan Alinur Aktaş’ın kendisini bu hazin olaylardan vareste tutması olanaksızdır ve tam tersine, yetki verdiği kadrolarının inisiyatifiyle oluşan yanlışların da sorumluluğunu kabul etmek zorundadır.

    Bu nedenle bir önceki açıklamamızda Sn. Aktaş’a kamuoyu adına sorduğumuz soruları ısrarla yineliyoruz:

    BU SORULAR CEVAP BEKLİYOR!

    • Sayın Alinur Aktaş; Savcılık ifadelerine, soruşturma ve kovuşturma dosyalarına kadar girdiği öğrenilen iddialarda Büyükşehir Basın Yayın Dairesi Başkanlığı ile Protokol Müdürlüğü’nden isimlerin de bulunduğu, kişi başına 5-7 bin Euro arasında rüşvet iddialarının da yer aldığı, devletin resmî tutanaklarındaki bu skandal iddialarla ilgili kamuoyuna verilecek tatmin edici bir cevabınız var mı yok mu?
    • Sorumluluğunuz altındaki Daire veya müdürlüklerin doğru ya da yanlış her icraatının yükümlülüğünü siz de taşımıyor musunuz?
    • Bu kapsamda size de ulaşan bu vahim iddiaların hesabını sordunuz mu? Yargı sürecinde açığa aldığınız görevliniz var mı?
    • Örneğin spor kulüplerinden gelen kafile listelerinin, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Valiliğe giderken nasıl olup da kişi bazında birden bire arttığı iddiasını öğrendiğinizde ne yaptınız?
    • Sadece 2019 yılında sizin aracılığınız ile yurtdışına giden 162 kişiden dönmeyen 48 kişinin kaç tanesi, listeye eklenen o fazlalık isimlerden oluşuyor?

    Ve son sorumuz da şu olsun:

    • Yurtdışına Büyükşehir aracılığı ile gidip de dönmeyenler arasında bulunan ve PKK ile iltisaklı olduğu iddia edilen kişinin kim olduğunu hiç merak ettiniz mi ya da merak edip de öğrendiğinizde ne hissettiniz?

    Kamuoyu adına acele cevap bekleriz!..”

  • İYİ Parti’den Bursa’daki ulaşım zammına tepki!

    İYİ Parti’den Bursa’daki ulaşım zammına tepki!

    İYİ Parti İl Başkanlığı, Bursa’da toplu taşımaya yapılan zamma, Başkan Alinur Aktaş’ın “Hayat Bursalı Gençlere Güzel!” sloganına atıfta bulunarak tepki gösterdi. Büyükşehir’in gençlere yönelik projesinde kullandığı söylemi hatırlatan İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, “İndirimli bileti de kapsayan yüksek zamlardan sonra acaba şimdi hayat kime güzel Sn. Alinur Aktaş?” diye sordu.

    Her gün bir kaç otobüs değiştirerek veya farklı hatlara seyahat etmek zorunda kalan vatandaşların, gelirlerinin çok büyük bir dilimini zaten ulaşıma ayırdığını belirten İYİ Parti Bursa İl Başkanı Türkoğlu, “Bursaray tam biniş 2,90 TL’den 3,50 TL’ye çıkarken, indirimli bilet 2,25 TL’den 3.00 TL ‘ye yükseltildi. Otobüslerde uzun hat 3,80 TL’den 4,40 TL’ye, kısa hat ise 3,40 TL’den 3,90 TL’ye çıktı. Ne bu şimdi? Hani hayat vatandaşın lehine kolaylaştırılacaktı? Hani Bursa’da yaşamak ayrıcalık olacaktı? Hani hayat Bursalılara ve özellikle de gençlere güzeldi? Ne yazık ki, su faturalarındaki en yüksek birim fiyatını nasıl Bursalı hemşehrilerimiz ödüyorlarsa, ulaşımda da vatandaşa aynı kaderi yaşatıyorlar” dedi.

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun basın açıklaması şu şekilde:

    3 BÜYÜKŞEHİRİ SOLLADIK!

    Yapılan zamla birlikte Bursa’da ulaşımın İstanbul (3.50 TL / 1.70 TL), İzmir (3.46 TL / 1.64 TL) ve Ankara’dan (3.25 TL / 1.75 TL) pahalı hale geldiğini vurgulayan Başkan Türkoğlu, “Sn. Aktaş göreve geldiğinden bu yana mazottaki toplam artış yüzde 29 olurken, otobüs biletindeki artış o günden (2017 – 2.80 TL) bugüne( 2021 – 4.40 TL) nasıl yüzde 57 oluyor. Çıksın bunu Bursalılara izah etsin bakalım. Aynı şekilde İstanbul, Ankara ve İzmir’deki ulaşım fiyatlarının nasıl oluyor da Bursa’dan daha ucuz tutulabildiğini de bir açıklasın. Bu açıklamayı yaparken, bu üç şehirde aynı zamanda duraklar arası mesafeleri, km bazında yol uzunluklarının, trafikte geçirilen zamanın ve dolayısıyla harcanan yakıt miktarının; Bursa’nın en az 3 katı, bazı hatlarda da 5 katı olduğuna da açıklık getirmeyi unutmasın. Bursalılar İstanbul, Ankara ve İzmirlilerden daha mı zengin veya daha çok mu kazanıyorlar da biz mi farkında değiliz?

    YÖ-NE-TE-Mİ-YOR-SU-NUZ!

    Bursa her konuda olduğu gibi ulaşım politikalarında da yönetilemez olmuştur. Yanlış yerlere yanlış yatırımlara kalkışılarak, bu şehrin kaynaklarının fütursuzca har vurulup harman savurulması, yandaş şirket kayırmacılığı gibi fahiş hatalar; kasaları tam takır bırakmış, sonunda yerelde de tek çare olarak her konuda zam politikası devreye sokulmak zorunda kalınmıştır. Bilinsin ki, vatandaş yapılacak ilk seçimde bu kötü gidişe dur diyecek; Bursa’nın geleceğini çalarak iflasına neden olanları, önüne konulacak ilk sandığa gömecektir” dedi.

    GENÇLERE DESTEK SÖZÜ NE ÇABUK UNUTULDU?

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, kısa bir süre önce ‘Gençlik Kulübü’ adı altında bir yapılanmaya gitmiş, öğrenciler başta olmak üzere gençlere bedava internet, indirimli alışveriş ve çok daha fazlasını vadederek, ‘Hayat Bursalı Gençlere Daha Güzel’ iddiasında bulunmuştu.

    Bu kapsamda; gençlere yönelik düzenlenecek eğitim, spor, sosyal, kültürel ve sanatsal tüm faaliyetlerin, Bursa Büyükşehir Gençlik Kulübü çatısı altında toplandığı açıklanmıştı.

    Bursa’da ikamet edip, Büyükşehir Gençlik Kulübü’nde buluşan 15 – 29 yaş arası gençlerin, 4 GB internet hediyesi, birçok işyeri ve mağazadan indirimli alışveriş imkanının yanında, görüş ve önerileriyle de kent yönetiminde söz sahibi olacaklarına vurgu yapılmıştı.

    Başkan Alinur Aktaş da, projenin lansmanında; Bursa’da lise ve üniversite hazıklık kursları, üniversite tercih danışmanlığı, kütüphaneler, millet kıraathaneleri ve kültür merkezleri ile gençlere yönelik hizmetlere büyük önem verileceği sözünü vermişti.

  • İYİ Parti’nin dağıttığı karnede Alinur Aktaş sınıfta kaldı

    İYİ Parti’nin dağıttığı karnede Alinur Aktaş sınıfta kaldı

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın 3,5 yıllık icraat dönemi için 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda dev bir karne verdi.

    100 üzerinden not verilen derslerin çoğundan sıfır alan Başkan Aktaş için Cumhurbaşkanı’ndan görevden alma talebinde bulunan Türkoğlu, “Buradan Alinur Aktaş’ın ‘Velisi’ Sn Erdoğan’a sesleniyorum; “Bursa’nın ve Bursalıların selameti için, metal ve mental yorgunu Alinur Aktaş’ın sistem dışına çıkarın” dedi.

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun ilgili basın açıklaması şu şekilde:

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Alinur Aktaş’ın atanmasının üzerinden 3,5 yıl, seçilmesinin üzerinden de 2 yıl geçti. Tam 2 yıl önce bugünlerde Merinos AKKM’de siz değerli basın mensuplarına, Bursa’ya dair partisinin ve kendisinin projelerini anlatıyor, nasıl bir Bursa hayal ettiğine dair vaatlerini sıralıyordu. Büyük bir heyecan ve övünçle, allayıp pullayarak süslediği açıklamasının kayıtlara geçtiğinin farkında mıydı ve hayata geçireceğinden ne kadar emindi, bakın orasını bilemiyoruz. Ancak İYİ Parti olarak biz göreve geldiği günden bu yana geride kalan süreçte gelinen noktayı çok iyi biliyoruz ve oluşan hazin tabloyu sizlerle ve Kıymetli Bursalı hemşehrilerimizle paylaşmak istiyoruz. Sn. Aktaş’ın sağlıklı kentleşmeden trafiğe, ulaşımdan eğitime, kültür sanattan çevreye, ekolojiden iklime, gençlerden çocuklara, ekonomiden turizme adeta daldan dala atlayarak sunduğu vaatlerin neredeyse tamamı maalesef buhar olup uçtu. Hadi gelin bunları tek tek ifade edip somutlaştıralım.

    VAAT FİYASKOSU-1

    TRAFİK 2 YILDA ÇÖZÜLECEKTİ!

    ‘Bursa’ya Vaadimiz Var’ başlığı altındaki sunumda, 2035 yılını hedef alan ulaşım master planına geniş yer vermiş, 2 yıl içinde daha rahat daha bir trafik sözü vermişti. Aynı şekilde daha konforlu, daha hızlı bir ulaşım için Terminal – Kent Meydanı raylı sistemi, yer altından Osmangazi Metro İstasyonu’na bağlanacağını müjdelemişti mesela!.. Biliyor musunuz ki, bu bağlantı şu anda yer üstünden yapılmaya çalışılıyor. Yani yer altı olmadı, bari hiç olmazsa yerüstü bağlantısıyla zevahiri kurtaralım deniyor.

    VAAT FİYASKOSU-2
    GÖRÜKLE BAĞLANTISI NEREDE?

    Sn. Alinur Aktaş, Bursaray’ın üniversiteden Görükle’ye 6 km’lik güzergah üzerinde yapılacak 6 istasyonla uzanacağını alay-ı vala ile söz vermişti. Bursaray’ın üniversite kampüsünden bir milim öteye kımıldamadığını biliyorsunuz.

    VAAT FİYASKOSU-3
    KESTEL-ULUDAĞ OSB BAĞLANTISI UNUTULDU!

    Kestel’deki Bursaray İstasyonu’nun son durağı 6 Km daha uzatılacak, Uludağ OSB’ye ulaşılacaktı. Sn. Aktaş Uludağ OSB’nin önemini vurgulayarak yaptığı bu vaadinin de şimdilerde esamisi dahi okunmuyor. Neden acaba?

    VAAT FİYASKOSU-4
    35 KAVŞAK ÇÖZÜM BEKLİYOR!

    Bursa’ya 59 yeni akıllı kavşak daha yapılacaktı ya hani?
    Boş yere aramayın, doğru dürüst bir tane göremezsiniz. Sadece 24 tane kavşakta, kısmi dokunuşlarla iyileştirme yapılmaya çalışıldı. Bugünlerde de Acemler Kavşağı’naki direksiyonel kavşak uygulamasıyla lokal bir çözüm aranıyor.

    VAAT FİYASKOSU-5
    DEMİRTAŞ-ÇALI METROSU DA BUHAR OLUP UÇTU!

    Demirtaş’tan Çalı’ya yeni metro hattı olacaktı, hatırlıyor musunuz? Ballandıra ballandıra da anlamışlardı. Demirtaş, Fatih Sultan üzerinden Çalı ve yöresindeki yeni yerleşim bölgelerine bağlanacaktı. 20.7 Km’ydi ve 17 istasyonlu olacaktı. Peki hiç adını bile andıklarını duyuyor musunuz?

    VAAT FİYASKOSU-6
    YILDIRIM-OSMANGAZİ YERALTI METROSUNU GÖREN VAR MI?

    Yıldırım ve Osmangazi’yi birbirine bağlayacak olan ve tamamının yer altından olacağı açıklanan metroyu bilboardlarda bile tanıtmış, 28.7 Km’lik hattın 23 istasyonun güzergahlarını dahi açıklamışlardı. Bu hatla Gürsu, Acemler ve Demirci üzerinden Çalı ve yöresindeki yeni yerleşim bölgelerine bağlanacaktı. Akıbetinin ne olduğunu bilen var mı?

    VAAT FİYASKOSU-7
    DEĞİRMENÖNÜ İLE OTOSANSİT KÖPRÜ MÜJDESİNİ BEKLİYOR!

    Millet Mahallesi’ne, Beşyol’a yeni kavşaklar, bisiklet yolları ve 37 adet ‘park et devam et’ istasyonları ile Balıklıdere üzerine yeni bir köprü yapılması da ulaşım projelerinin içinde yer alıyordu. Bu köprüyle Değirmenönü ile Otosansit birbirine bağlanacaktı. Bu konuda Sn. Aktaş’tan adeta ‘çıt’ çıkmıyor.
    İzmir Yolu ve Mudanya Yolu’nda 9 adet ‘park et devam et’ istasyonu yapıldı ancak diğer istasyonlar için yapılan bir tek kamulaştırma çalışması falan yok. Ne oldu, bunlar da mı yalan oldu?

    VAAT FİYASKOSU-8
    “YEŞİL BURSA” DEDİ, GÜZELİM ŞEHRİ BETONA BOĞDU!

    Bursa’nın yeşiline tekrar kavuşacağı müjdesinin de verildiği vaatler toplantısında, Sn. Aktaş öylesine coştu ki, “Yeşil Bursa ile yeniden tanışacağız” sözünü de verdi. Gelinen durumu hemen söyleyelim:

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yönetmeliğine göre, bir şehirde kişi başına düşmesi gereken yeşil alan miktarı Almanya ve İtalya’da olduğu gibi en az 15 metrekare olmalı. Ne var ki Bursa’da kişi başına düşen ortalama yeşil alan sadece 4,3 metrekare. Merkez ilçelerde durum çok daha kötü.
    Mesela Yıldırım’da 0,93, yani 1 metre bile değil. Osmangazi’de 4,88, Nilüfer’de 6,39 metrekare. Diğer ilçeleri hiç saymayalım bile. Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiye ettiği “aktif yeşil alan” oranı ise kişi basına en az 9 metrekare. Neresinden baksak, Sn. Aktaş’ın döneminde Yeşil Bursa maalesef hızla grileşiyor.

    VAAT FİYASKOSU-9
    500 DÖNÜMLÜK MİLLET BAHÇESİ YALANINI AMAN REİS DUYMASIN!

    ‘Kentleşme ve Çevre’ ile ‘Yeniden Yeşil Bursa’ hedefi ile başlayan vaatleri bir daha duyan gören var mı? Hani mesela Ürünlü’de 70 futbol sahası büyüklüğündeki 500 dönüm alana yapılacak Millet Bahçesi’ni ara ki, bulasın. O nedenle olsa gerek Sn. Aktaş artık bunun adını bile anmıyor.

    VAAT FİYASKOSU-10
    ÇELTİK TEMATİK SU PARKI’NA KAZMA BİLE VURULMADI!

    Terminalin arkasında tam 86 dönümlük alanda ‘Çeltik Tematik Çiçek ve Su Parkı’ yapılacaktı. Büyük bir gururla açıklanan bu çevre projesinin dosyası duruyor mudur acaba, ne dersiniz?

    VAAT FİYASKOSU-11
    GÖKDERE ÇOCUK PARKI’NIN GELECEĞİ BELLİ DEĞİL!

    Yaklaşık 200 dönümü kapsayan ‘Gökdere Çocuk Aktivite Köyü ve Trafik Eğitim Merkezi’ projesinin çalışmaları üstün körü başladığıyla kaldı, devamının gelmesi maalesef çok beklenir gibi görünüyor.

    FİYASKO-12
    DEMİRTAŞ’A BİR PARMAK BAL ÇALINDI, HEPSİ O KADAR!

    Demirtaş Barajı’nda adeta kaderine terkedilen çim kayağı tesislerinde yapılacağı vaat edilen 93 dönümlük ‘Eğlence Parkı ve Mesire Alanı’ da henüz daha proje aşamasında ve bugün kazma vurulsa, 300 günde ancak biter deniliyor.

    FİYASKO-13
    HAMİTLER 300 BİN DÖNÜMLÜK BOTANİK PARKI UIMUTSUZCA BEKLİYOR!

    ‘Hamitler Katı Atık Depolama Islahı’ vaadi ile açıklanan 300 bin dönümlük, ‘Yeni Botanik Park’ ile ilgili çalışmaların laf olsun diye başladığı söyleniyor. Bir arpa boyu yol alındığını da görülebilmiş değil.
    Yoksa 500 güne zor biter yorumları niye yapılsın ki?

    FİYASKO-14
    TERMİNAL ARKASINDAKİ 86 DÖNÜME DEVASA PARK YAPILACAKTI. HANİ NEREDE?

    Terminalin arkasında tam 86 dönümlük yeşil alan üzerine kurulacak olan devasa park nerede? Görsellerde tam bir cazibe merkezi olacağına vurgu yapılan parkı yağabilseydiniz de biz de buradan alkışlasaydık, olmaz mıydı. Yeşil Bursa sözü verip, tam tersini yapıp betonlaşmaya neden olmak nasıl bir vaatler fiyaskosudur Sn. Aktaş?

    FİYASKO-15
    HURDACILAR DA KENT DIŞINA TAŞINMA UMUDUNU KESTİ!

    Hurdacı esnafına şehir dışında kompleks sözü verilmişti, hatırladınız mı? Milim ilerleme olmadığı için Hurdacılar Derneği bugünlerde kendi göbeğini kendi kesmeye çalışıyor.

    VAAT FİYASKOSU-16
    33 MAHALLE HALEN DAHA YAŞAM ALANI HAYALİ KURUYOR!

    Mudanya Şehir Stadı’nın olduğu alana uygulanacak olan ‘Altı Otopark Üstü Yaşam Alanı’ projesi, ayrıca 33 farklı mahallede hayata geçirilecekti. Sn. Başkan orada neredeyse 8 kez poz verdi, ama artık önünden bile geçmiyor.

    VAAT FİYASKOSU-17
    5 MİLYARLIK TURİZM PASTASINI GÖREM DUYAN OLDU MU?

    Türkiye’nin 2023 hedefinde 50 milyar dolar olan turizm gelir hedefinin, 70 milyar dolar olarak revize edildiğini söylemişti Sn. Alinur Aktaş ve Bursa’nın bu rakamın 5 milyarına talip olduğunu duyurmuştu. Peki bu kapsamda söz verilen 7 turizm bölgesine ne oldu, yapıldı da biz mi göremiyoruz? İşte turizme olan bu eğreti bakış; Koza Han’da da neredeyse tarihsel bir zemin skandalına yol açıyordu.

    VAAT FİYASKOSU-18
    JEOTERMAL TURİZMİNDE DE HAYAL SATTILAR!

    Sıcaksu Bölgesi’ndeki ‘Jeotermal Turizm’ projesi tam 410 bin metrekarelik alanı kapsayacaktı. 120 dönümü zaten önceki dönemde kamulaştırılmıştı ve öylece mezbelelik bir halde duruyordu. Bu dönemde de aynen öyle durduğunu size hatırlatan yoksa, biz buradan yüksek sesle duyuruyoruz. Jeotermal vaadinize ne oldu Sn. Aktaş, yoksa bu sözü verdiğinize de pişman mı oldunuz?

    VAAT FİYASKOSU-19
    3 YENİ MARİNA SÖZÜNDEN BİR TANESİ BİLE ORTADA YOK!

    Mudanya Güzelyalı’da, Kumyaka’da ve Gemlik’te yeni marinalar yapılacaktı. Sadece üç kez göstermelik keşif yapılıp boy gösterdiklerini biliyoruz. Aynı proje kapsamında Mudanya’nın saklı cenneti Tirilye de tekrar ayağa kaldırılacaktı. Sn. Aktaş çoktan unutsa da, bilsin ki hemşehrilerimiz unutmadı.

    VAAT FİYASKOSU-20
    GÖLYAZI PROJESİ İÇİN DAHA NE KADAR BEKLENECEK?

    2019 vaat furyasının içinde, Gölyazı’nın ciddi bir turizm markası olduğununun vurgulanması ve bunun daha da geliştirilmesi de vardı. Bu proje de beklemede ve daha çok bekleneceği o kadar aşikar ki!..

    FİYASKO- 21
    DAĞ İLÇELERİ ‘SAKİN ŞEHİR’ OLACAKTI, ‘ÇİLE ŞEHRİ’ OLDULAR!

    Nüfusu 50 binin altında olan İznik, Orhaneli, Harmancık, Büyükorhan ve Keles ilçeleri, ‘sakin şehir’ olacaktı. O kadar sakin oldular ki, buralara en küçük bir yatırım bile düşünülmüyor.

    FİYASKO- 22
    İZNİK’E YİNE ÜVEY EVLAT MUAMELESİ YAPILIYOR!

    İznik, ‘UNESCO Dünya Mirası Aday Listesi’ndeydi ve çok önemli bir değerdi. Bunun altını çizmişler ve İznik’i gerçek listeye aldırmak için sonuç alıcı girişimlerde bulunacaklarını açıklamışlardı. Maalesef bu vaatleri de havada kaldı.

    FİYASKO-23
    ULUDAĞ 4 MEVSİM TURİZMDEN VAZGEÇTİ, BİR MEVSİME HASRET KALDI!

    Bursa’nın vazgeçilmezi Uludağ, sadece kışın değil, 4 mevsim cazibe merkezi olacaktı. Orada günübirlik tesislerle ilgili projelerini tamamladıklarını ve bakanlığa teslim ettiklerini açıklamışlardı. Otoparkı, kafeteryası, camisi, eğlence merkezi ve restoranına kadar her türlü hizmeti vatandaşların burada alabileceğini de eklemişlerdi. Peki sonuç? Uludağ’da da ne yapılıyorsa otelci esnafı yapıyor, belediye sadece iki binayı yıkmakla işini yaptı zannediyor.

    FİYASKO-24
    KÜLTÜR, SANAT, SPOR DA, BİR TÜRLÜ GELMEYEN YATIRIM SIRASINI BEKLİYOR!

    Kültür, sanat ve sporda değerlerine sahip bir Bursa hedefi için yola çıkışmıştı. Açık hava tiyatrosu yenilenecek, İpekyolu Film Festivali, yaklaşık 10 yıl aradan sonra yeniden başlatılacaktı. Küçücük bir adım bile yok. Yıldırım’da uyuyan kütüphane sözü de havada kaldı; ne yazı ki sadece bir hayırsever vatandaşın yardımıyla 1 adet yapılabildi. E-spor merkezleri sözü de gerçek olmayı bekliyor.

    VAAT FİYASKOSU-25
    ‘BURSASU PROJESİ’NİN AKIBETİNDEN HABERİ OLAN VAR MI?

    ‘BursaSu Projesi’nin lansmanının ne denli havalı yapıldığını hatırladınız değil mi? Bursa’nın bütün caddelerinde bilboardlarda tanıtılan; yazılı, sözlü ve görsel medyada günlerce reklamı yapılan BursaSu’yu marketlerde, raflarda gören, bilen var mı? Onca masraf neden yapıldı, Bursalıların bunca parası neden sokağa atıldı?

    Peki hiç mi bir şey yapmadı Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Alinur Aktaş? Hakkını teslim edelim, dişe tırnağa dokunur(!) bazı işler tabii ki yaptı.
    Hadi gelin biraz da onlardan söz edelim: Mesela;

    BURSALILARA EN PAHALI SU FATURALARINI ÖDETTİ, HALEN DAHA ÖDETİYOR!

    İYİ Parti’nin BUSKİ önünde yaptığı sayaç eyleminden sonra, “Katı Atık Bedellerini faturalardan çıkartıp suyu ucuzlattık” diyerek sorunu geçiştirdi. Ancak Bursalılara, Türkiye’de birim maliyet fiyatı en yüksek olan suyu halen daha içirmekte ısrar ediyor.

    YUNUSELİ HAVAALANI’NI BETONLAŞTIRMAYA KALKIŞTI!

    Bursa’da kent merkezinde 1400 dönümlük araziyi kapsayan Yunuseli Havaalanı’nı ranta açmaya kalkıp betonlaştırmayı kafaya taktı. Tepkiler üzerine, “Öyle sanıldığı gibi 20-25 katlı binalar yapmayacağız, 5-6 katlı ve en fazla 8-10 bin konut planlıyoruz” itirafında bulundu. Bursa kamuoyunun topyekün tepkisi sürünce, 750 dönümünü Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devrederek, “Yunuseli’nin bizimle ilgisi yok” dedi. Ancak herkes biliyor, kaptanın yalan söylediğini ve zarların hileli olduğunu.

    DÜNYANIN EN PAHALI STADINI HALEN DAHA BİTİREMEDİ!

    Halkın TİMSAH ARENA olarak bildiği BURSA BÜYÜKŞEHİR STADYUMU’nu halen daha tamamlayamadı. “Maliyeti 1 Milyon TL’yi buldu” diyerek de bir güzel itirafta bulundu. Bitirilebilirse şayet dünyanın en pahalı stadını yapan başkan olarak tarihe geçecek.

    KOZAHAN’DA TARİHSEL REZALETTEN KILPAYI DÖNDÜ!

    Bursa’nın simgelerinden Kozahan’ın zemin çalışmalarında, otantik taşları söktürerek yerine, ‘beton dökme’ parkelerini kullanmaya kalktı. İYİ Parti rezaleti kamuoyuna duyurunca, “Deneme yapıyorduk” diyerek yanlışı kabullenmek ve zemini tekrar arnavut kaldırımlı taşlarla döşeyerek aslına döndürmek zorunda kaldı.

    YEREL BASINDAN KESTİ, YANDAŞ MEDYAYA BOL KESEDEN DAĞITTI!

    Göreve atandığında ilk yaptığı iş olarak, yerel medyanın ilan reklam gelirlerini tasarruf gerekçesiyle tırpanladı. Çok geçmeden, yaygın basının yandaş yayın organlarına, her ay ‘binlerce adet gazete satın alma’ yoluyla, yüzbinlerce lira destek verdiği ortaya çıktı. Aynı anda Acun Ilıcalı’ya ait TV 8 Kanalı’nda yapılan MasterChef Yarışması’na, pandemi günlerinde olunmasına karşın, Bursalıların 375 bin TL’sini reklam desteği olarak verdiği ifşa oldu.

    Başkan Aktaş için Cumhurbaşkanı’ndan görevden alma talebinde bulunan Türkoğlu, “Buradan Alinur Aktaş’ın ‘Velisi’ Sn Erdoğan’a sesleniyorum;
    Başkan Türkoğlu, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı’na seslenerek, “Sn. Aktaş’ın ‘Velisi’ olan Cumhurbaşkanımız, Bursalıların selameti için, metal ve mental yorgunu Alinur Aktaş’ın lütfen sistem dışına çıkarın” dedi.

  • İYİ Parti’den çiftçiye destek: ‘Zamların sebebi aracılar’

    İYİ Parti’den çiftçiye destek: ‘Zamların sebebi aracılar’

    İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı, Karacabey’in Yeni Sarıbey Mahallesi’nde gerçekleştirdiği basın açıklaması ile çiftçinin yaşadığı sorunları dile getirdi. İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, çiftçinin zor günler yaşadığını ve borç batağında olduğunu belirterek  “Gıda fiyatlarındaki artışın sebebi üreticiler değil, aradaki aracılar ve simsarlardır” dedi.

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Karacabey’in Yeni Sarıbey Mahallesi’nde gerçekleştirdiği basın açıklaması ile mutfak ürünlerinin fiyatlarında yaşanan artışa dikkat çekti, üreticinin zor günler yaşadığını söyledi.

    Türkoğlu, “Çağın illeti pandemi ile de mücadele ettiğimiz son bir yıl içinde hem memleket ekonomisi hem de aile ekonomisi tam anlamıyla dibe vurdu. O nedenle vatandaşımız, özellikle temel gıda fiyatlarına zam üstüne zam yapılmasından ötürü haklı olarak dert yanıyordu. Bizler bunu İYİ Parti olarak geçtiğimiz hafta Bursa’da yaptığımız eylemle, ‘Mutfakta Yangın Var’ diye haykırarak Türkiye gündemine taşıdık. Evet marketlerde satılan ürünlerin fiyatları çok yüksek ama bilinmelidir ki; Bu ürünlerin her biri üreticiden, yani sizlerden neredeyse yok fiyata alınıyor. Burada sizlerin huzurunda altını önemle çiziyoruz ki; Market raflarındaki fahiş rakamların sorumlusu asla üretici değildir. Tam tersine bu keyfi zamların failleri bellidir ve kaymağını da çiftçiler değil, o aracılar, simsarlar, tüccarlar vs. yiyor. Onlar alın teri akıtmadan zenginliklerini katlaya dursunlar; gerçek üretici, böylesine zor şartlar altında üretim yapamaz, ekip dikemez hale geldi” dedi.

    ŞARKICIYA ERTELEME, ÇİFTÇİYE HACİZ

    Ülke ekonomisinin kalkınmasının temelinin çiftçiler olduğunun söylendiğini ancak çiftçinin zor günler yaşadığını dile getiren Türkoğlu, “Gel gör ki, üreticimiz ürününü tarlada, traktörünü de Ziraat Bankası’nda, Tarım Kredi Kooperatifleri’nde rehin bıraktı. Borcunu ödeyemez hale gelen çiftçinin ödeyemediği borcuna karşılık da evi, barkı, traktörü, neyi var neyi yok hepsine haciz geldi. Ziraat Bankası çiftçimizin bankasıdır değil mi? Evet öyle. Ama ne yapıyor? Biz söyleyelim; Gidiyor, bilmem ne adalarındaki yandaş şirketinin yatırımına tam 1.6 Milyar $ kredi veriyor!.. Yine gidiyor, ünlü bir şarkıcıya kredi verip borcunu erteliyor!.. Peki çiftçimize gelince ne yapıyor? Tabi ki alacağına şahin olup, borcuna haciz gönderiyor. Bu mudur sizin adaletiniz, bu mudur çiftçinize verdiğiniz değer?” sözleri ile tepkisini dile getirdi.

    ALIN TERİ BOŞA GİTTİ

    Türkiye’de 10 yıldır hububat açığı olduğunu ve bu konuda planlama yapılmadığını dile getiren Türkoğlu, “Buğday ve Mısır Rusya’dan; Pirinç ABD ve Rusya’dan; Kuru fasulye Meksika, Kanada ve Hindistan’dan; Soya Ukrayna ve ABD’den gelmiyor mu? Geliyor. Ayçiçeği yağını Rusya ve Ukrayna’dan ithal etmek ile kalmıyoruz Yüzde 37 ile Dünya Lideriyiz. Oysaki 28 Avrupa Birliği Üyesi’nin yüzde 19 oranında Ayçiçek yağı ithal ediyor Oysa o beğenmedikleri Cumhuriyet Türkiyesi, bir zamanlar dünyanın tahıl ambarı, çiftçi de bugün olduğu gibi rantçıları kölesi yerine, milletin efendisi değil miydi? Geçtiğimiz Cuma günü TMO Ekmeklik Buğday İthalatı ihalesi tekliflerini aldı. Ton fiyatı 302 $ , yani 2.300 TL. Buna bir de 60 $ gümrük vergisi ekleyin, iyi para değil mi? Oysa aynı TMO, Mayıs 2020’de çiftçimizden ekmeklik buğdayın alış fiyatını neden 1.650 TL olarak açıklıyor? Biz şimdi sormaz mıyız; ithalata verdiğiniz parayı, çiftçimizden neden esirgiyorsunuz diye? Tabi o zaman enflasyon yukarı çıkıcak değil mi? Bundan 10 gün önce, 10 TL’ye alınan karnabaharı, tarladan bugün 1 TL’ye alan yok. Sn. Tarım Bakanı Pakdemirli, böyle mi planlama yapıyorsunuz? Çiftçi bu ürünü yetiştirmesi için tarlasını sürdü, gübresini attı, işçiliğini yaptı, sonuç ne? Koskoca bir hiç. Üstelik bütün çabası, emeği, alın teri boşa gitti, olmayan parasını da heba etti.” diye konuştu.

    GÜBRE FİYATLARI UÇUYOR

    Gübre fiyatları konusunda da açıklamalarda bulunan Türkoğlu, fiyatların arttığını dile getirerek, “Bu arada; Geçen yıl ve bu yılki gübre fiyatları arasında afaki bir fiyat artışı da var. Üre Gübresi yüzde 63, Dap Gübresi yüzde 64, Taban Gübresi yüzde 40, Diğer Taban Gübresi yüzde 50 oranında artarken, mazot fiyatları da yüzde 13 oranında zamlandı. Çiftçimizin ürettiği üründe ise neredeyse yüzde bin oranında azaldı. Geçtiğimiz günlerde Tarım Bakanlığı yetkileri ile 7 gübre firması arasında bir toplantı yapıldı ve fiyatların daha yukarı çıkacağı bildirildi. Karnabahar 15-20 gün içinde toplanamazsa, çiftçimizin ürünü tarlada kalacakmış kimin umurunda? Mart ayında tarlasını yeni mahsul için sürüp ekime hazırlayacak olan çiftçimiz; bu şartlar altında, olmayan parasını, zarar ettiği, iflas ettiği durumdan, ekim yapmadan nasıl kurtaracak? Hülasa; Üreticimizin de tüketicimizin de zarar ettiği bir anlayış ile ekonomimizle birlikte yaşam standartlarımızı getirdiğiniz durum ortada. Çiftçinin yanı sıra; Türkiye’de her gün ortalama 250 esnafımız dükkanına kepenk vurup kapatıyor. Bu şartlar altında 2 kişilik bir ailenin tarım ile üretip geçinmesinin imkan ihtimali yok. Diyorsunuz ki; Siz bırakın tarımı, zaten 3-5 İthalatçımız var ve onlar her şeyi ayağımıza getiriyor. Çiftçi gitsin, fabrikada asgari ücretle çalışsın. Bilinmelidir ki; Çiftçimiz bu hayatta üreterek keyif alıyor. Dedesinden babasından kalan mirasını devam ettirmek istiyor. Bu topraklar 7 düvelle savaşmış çileli insanların ecdadından miras kalmış; Kurtuluş Savaşı’ndan sonra da ülkemizin kalkınmasına öncülük etmiş topraklardır. Çiftçilerimiz de; Cumhuriyetimizin ve egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olan milletimizin efendileridir.” ifadelerini kullandı.

  • İYİ Parti Bursa’dan “Mutfak Yanıyor” protestosu

    İYİ Parti Bursa’dan “Mutfak Yanıyor” protestosu

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Türkoğlu, “Bu ülkenin muktedirleri, her gün masal anlatadursunlar, bizler vatandaşın gerçek gündeminin ‘mutfak yangını’ olduğunu biliyoruz. Para pul derdi olmayan, zenginlik içinde yüzen gösteriş meraklılarının, saraylardaki debdebeli hayatları kazasız belasız devam etsin diye, adeta akla karayı seçip kırk takla attıklarını da biliyoruz” dedi.

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, yaptığı açıklamada, “Vatandaş elektrik, su, doğalgaz faturasını nasıl ödeyeceğini kara kara düşünürken; Pek çoğu kısa çalışma ödeneğine mahkum edildiği için asgari ücret dahi alamayan işçi, memur, dar gelirli insanımız evine ekmek götürebilme derdine düşmüşken; Maaşları asgari ücretin dahi altına düşerek adeta kuşa dönen emekli vatandaşımız, ay sonunu bırakın ayın daha ortasında çaresiz kalırken; Bu memleketin başına ‘bir yüzükle’ gelenlerin, yedi uçakla Kıbrıs’a gittiklerini, her biri lüks segmentte yüzlerce araç konvoyuyla seyahat ettiklerini; Saraylarda kurulan mükellef sofralarda, sazlı sözlü ziyafetler çektiklerini; Yoksulluk edebiyatıyla gelip, yolsuzluklarla, yasaklarla anıldıklarını; Ve gözlerinin içine baka baka aldatıp kandırdıkları vatandaşa, artık kibirle tepeden baktıklarını da biliyoruz. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Milletimizin derdiyle dertlenmeyi dert edinenler olarak, bizler bütün bunların farkındayız ve asla da unutmayacağız. Onlar bir elleri yağda, bir elleri balda hayatlarının devam etmesi için çırpınadursunlar… Onlar içi boş tartışmalarla, yarattıkları suni gündemle, suya tirit tv programları ve hayali senaryolara dayalı, duygu sömürüsünden ibaret salya/sümük dizilerle milletin aklıyla alay etmeye devam ededursunlar…” ifadelerini kullandı.

    Türkoğlu, “Bizler vatandaşımızı isyan noktasına getiren ekonomik sıkıntıları haykırmaya, acımasız zamlarla patlayan ‘mutfaktaki büyük yangını’ yüksek sesle dile getirmeye bıkmadan usanmadan sürdüreceğiz.İşte alev alev yanan mutfağın hali burada. Tencelerde artık yemek yerine dert kaynıyor! İçi boş tavalarda artık çile kızartılıyor! İktidar ve şürekası ne yapıyor? Tabi ki gündem saptırıyor. Sofraların tadı tuzu kalmadı; cep delik cepken delik vatandaş artık yokluğa soğan doğruyormuş… Koltuk derdine düşmüş muktedirin umurunda mı? Her gün, ‘Mutfakta yangın var yangın!’ diye bağıran milletin feryadı, sırça köşklerin, sarayların duvarlarından yankılanıp vatandaşa geri dönüyor. Bakın…Geçen yıl bir önceki yıla göre tam 120 temel gıda ürününün fiyatı adeta uçarak zirve yaptı. Bunların içinde ise maalesef en temel gıda ürünleri başı çekiyor.İşte mutfaklarımızın olmazsa olmazı ve güya en hesaplısı olan ayçiçek yağına artık neredeyse dokunamaz olduk. Adeta altın fiyatlarıyla yarışan ayçiçek yağında artış oranı rekor üstüne rekor kırıyor. Geçen yıl(2019 Aralık ayında) 5 litrelik ayçiçeği yağı 27-30 TL arasında raflarda yer bulurken, bu yıl aynı ayçiçek yağı markasına göre 57-69 TL arasında fiyatlara satılıyor. Yüzde yüzün üzerinde bir zam oranıyla rekor kıran ayçiçek yağını, ev kadınlarımız artık tabiri caizse dirhem dirhem kullanıyor. En ekonomik yağ olarak bilinen ayçiçek yağının hali böyleyse; mısırözü, soya, zeytinyağı ve türevlerinin fiyatlarını varın siz düşünün artık. Peki, bir diğer temel gıda ürünü olan yumurtanın geldiği noktaya bakar mısınız?” dedi.

    Türkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Yine geçen yıl( Aralık 2019’da) 12-14 TL’ye alınan 30’luk folyo yumurtanın etiket fiyatı, bu yıl tam 27-32 TL arasındaki fiyatlara yükseldi. Ev kadınlarımız, halkın en pratik yemeği olan sahanda yumurtayı pişirirken bile artık tane hesabı yapıp, haklı olarak kara kara düşünmeye başladılar. Tavalara artık dört yerine iki yumurta zor kırılıyor. Geçen yıl 1 litre süt 3.95 TL’ydi, bu yıl 6.75-7.50 TL arasında değişiyor. Üreticiden alış fiyatı 2.80 TL. En ucuz ekmek 1.25’ti, 1.75 oldu. Bir kg un 3 TL’ydi, yüzde yüz artarak tam 6 TL’ye çıktı. Filiz makarna 2 TL’den 3.25’e tırmandı. 25-30 TL arasında olan ezine peyniri 44-45 TL ile el yakıyor. Hangi birini yazalım. Temel gıdalarda durum böyle de sebze meyvedeki vaziyet farklı mı sanki? Geçen yıla göre yüzde 100.9’luk zam oranı ile karnabahar yeni bir rekora imza atarken, karnabaharı yüzde 83.9 ile ıspanak, yüzde 70.8 ile portakal, yüzde 63.5 ile pırasa ve yüzde 60.4 ile mercimek izledi. Devam edelim: Kıvırcık marul yüzde 59.9 zamlanırken, kırmızı lahana yüzde 57.6 arttı, patlıcan yüzde 52.07 oranında yükseldi. Aynı şekilde kabak yüzde 49.3 zamlandı, çarliston biberde de yüzde 49.1 oranında fiyat artışı oldu, sofraların vazgeçilmezi domates fiyatları da yüzde 42.2 ile zirveyi zorladı. Hepsinden kötüsü; Fiyatlar üç gün bile sabit kalmadan değişiyor. Vatandaş marketlerdeki, pazarlardaki etiket fiyatlarının nerdeyse her gün değiştiğini gözleriyle görmeye başladı. Nasıl görmesin ki? Türk tarımını yok ederek; Nohutu Meksika, Arjantin, ABD’den alırsan… Soğan Hollanda, İran ve Rusya’dan gelirse… Ayçiçeği için Bulgaristan, Romanya, Moldova’ya muhtaç olursan… Kuru fasulyeyi Kırgızistan, ABD, Kanada, Peru’dan… Buğdayı Kırgızistan, Meksika’dan… Bezelyeyi Rusya, Kanada, ABD’den… Elmayı Şili’den, İtalya ve Fransa’dan… Patatesi bile Hollanda, Almanya, Fransa’dan ithal esersen… Zam bombardımanına işte böyle seyirci kalır, mutfaktaki yangını da ancak işte böyle çaresiz biçimde izlersin. Şimdi biz de soruyoruz; Bu mudur serbest piyasa ekonomisi? Milletin, ithal ürünlere muhtaç edilip serbestçe soyulması, pervasızca kazıklanması mıdır? Yoksa siz tarımın kökünü bilinçli olarak kurutup, yandaş aracı şirketlerin vurgun yapması için piyasalarda denetimsiz serbestlik mi ilan ettiniz? Piyasanın adı serbest olsa da, tarımı teşvik edip, fiyatlarda fahiş sayılabilecek üst limitlere müdahale ederek, tüketicinin korunması gibi bir görevinizin olduğundan da mı habersizsiniz? Hadi diyelim ki; bütün bunlardan gerçekten bihabersiniz. Peki… Mutfakta her geçen gün artan yangındaki büyüyen alevlerin, sizi de çok yakında yakıp kavuracağını görmüyor musunuz? Ee o zaman, görünen gerçeği bir kez daha yüzünüze tane tane, hece hece haykıralım: Yö-ne-te-mi-yor-su-nuz!…”

  • İYİ Parti İl Başkanı Türkoğlu’ndan Test Merkezi isyanı!

    İYİ Parti İl Başkanı Türkoğlu’ndan Test Merkezi isyanı!

    İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Yenişehir’e yapılacağı söz verilen Otomobil Test Merkezi’nin, bu yıl da yatırım programına alınmamasına isyan etti. Türkoğlu, “Bütçede, yazlık kışlık da dahil olmak üzere saraylara tam 448 milyon 600 bin TL ek ödenek ayrıldı. Yani bunun için para var, Bursa’ya yok, öyle mi? Yazıklar olsun” dedi.

    Bursa’nın tüm zamanların en büyük sahipsizliğini yaşadığını söyleyen Türkoğlu, “Koskoca kente yine üvey evlat muamelesi yaptılar, bu şehri yönetenler de utanmadan seyirci kaldı. Soruyorum, AKP’li 10 Milletvekili Ankara’da ne iş yapıyor?” diye sordu.

    RESMEN YATIRIM SKANDALI

    İYİ Parti Bursa Teşkilatı olarak kısa bir süre önce Yenişehir’de, Otomotiv Test Merkezi için tahsis edilen bölgede eylem yaptıklarını hatırlatan Türkoğlu, “Öğrendik ki, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun 2021 yatırım programına da alınmamış. Bunun adı tam anlamıyla bir yatırım skandalıdır ve Bursalılar ile resmen alay etmektir” şeklinde konuştu:

    Türkoğlu’nun açıklaması aynen şöyle:

    “Otomobil Test Merkezi’nin Yenişehir’e yapılacağının sözü tam 7 yıl önce verilmişti. Hem Bursa’ya, hem Yenişehir’e, hem de ülkemize maddi manevi kazanımlar getirecek olan Test Merkezi’nin 2021 yılı yatırım programına da alınmaması, Bursa’yla ve Bursalılarla resmen alay etmektir.

    BUNUN ADI SAHİPSİZLİKTİR…

    Bursa’ya ve Yenişehir’e devlet adına verilen sözün tutulmaması, bu şehrin tam bir sahipsizlik yaşadığının ibret vesikası olmuştur. Planlaması 2014 yılında yapılan, kararı 7040 sayılı resmî gazetede yayınlanan, kamulaştırması da 2015 yılında tamamlanan bu yatırım, hangi gerekçeyle programa alınmamıştır?

    AKP’nin bu kentte tam 10 milletvekili var, bu arkadaşlar Ankara’da ne iş yaparlar ve Bursa’ya geldiklerinde veya Yenişehir’e gittiklerinde vatandaşların yüzüne nasıl bakacaklar?

    Oysa ki aynı bütçede, Cumhurbaşkanlığı için yapılan Marmaris’teki yazlık saray ile Ahlat’taki kışlık saraya ve devam eden diğer projelere tam 448 milyon 600 bin TL daha ek ödenek ayrıldı. Yani saraylar için milyonlarca liraya bütçede yer var, bu ülkeyi dışa bağımlılıktan kurtaracak adeta can suyu niteliğindeki Otomobil Test Merkezi yatırımı için ise tek kuruş yok, öyle mi?

    BURSALILAR BUNU AFFETMEZ!

    Bursalılar, bu aldatılmışlığı asla affetmeyecektir, bilesiniz.

    Zira yalanlarınız kronolojik olarak aynen şöyle tarihe geçti:

    Kamulaştırmanın yapıldığı 2015 yılının sonunda temelinin atılacağını açıklamıştınız, sözünüz havada kaldı.

    Yenişehir’in Çardak Mahallesi yakınlarında planladığınız yatırım için 2 Aralık 2017’de, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile Savunma Sanayi Destekleme Fonu İşbirliği arasında protokol imzalayarak tekrar bir söz vermiştiniz. O sözünüz de uçtu gitti.

    Hatta dönemin Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nin katılımıyla gerçekleşen imza töreninde, bu haberi kamuoyuna, ‘Bursa ve Yenişehir’e Büyük Müjde’ olarak açıkladınız. Ne var ki, büyük müjde, büyük yalan oldu.

    Yerli otomobil fabrikasının Gemlik’e inşa edilmeye başlandığı anda Yenişehir için daha büyük önem arzeden Otomotiv Test Merkezi’nde, tam 13 pist ile 7 de laboratuvar bulunacağını öve öve bitirmiyordunuz?

    Dahası projeye, TSE ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın yanı sıra TÜBİTAK’ın da dahil olduğunu kasıla kasıla anlatıyordunuz?
    Hepsi birer balon olup patladı.

    BURSA’NIN UMUDU ÇALINDI!

    Bitmedi!
    Gemlik başta olmak üzere Türkiye’de ve yurt dışında üretilen otomobillerle, savunma sanayi için üretilen askeri araçların testlerinin de Yenişehir’de yapılacağını, bu şekilde her yıl ülkemize milyonlarca liralık dövizin kazandırılacağını adeta böbürlenerek söylüyordunuz?

    Test merkezinin Türkiye’de ilk, dünyada ise 7’nci Oto Test Merkezi olacağına da vurgu yapmış, Yenişehir sınırları içindeki 4300 dönümlük alanda arazi bütünleştirme, istimlak gibi sorunları da gidererek, araziyi yatırıma hazır hale getirdiğinizi de anlata anlata bitiremiyordunuz.

    Peki ne oldu şimdi?

    Yenişehirlilere ve Bursa’ya verilecek cevabınız var mı?

    Bir şehre devlet adına verilen bir sözün yetine getirilmemesinin ne anlama geldiğini biliyor musunuz?

    Bu sahipsizliğin hesabını Bursa’ya hanginiz verecek; bekliyoruz, çıksın ortaya!

    Bursa’nın umutları ne yazık ki bir kez daha çalınmıştır ve bu olay ‘Yenişehir’de Yatırım Skandalı’ olarak kent tarihindeki yerini almıştır.

    İYİ Parti Bursa Teşkilatı olarak, Bursa’ya yapılan bu haksızlığı ve özellikle de Yenişehir’e yapılan bu saygısızlığı asla unutmayacağız, unutturmayacağız.”

  • Bursa’da İyi Partili kadınlardan şiddet protestosu

    Bursa’da İyi Partili kadınlardan şiddet protestosu

    Bursa’da İYİ Partili kadınlar, 2021 yılının ilk kadın cinayetinin işlendiği yerde toplanarak, “Dışarıda virüs, içeride şiddet kaderimiz olamaz” diye haykırdı, alınan önlemlerin yetersizliğine vurgu yaptı.

    Bursa’da yılbaşı gecesi Arabayatağı muhtarlık binası arkasındaki kadın cinayetinin işlendiği yerde düzenledikleri protesto eyleminde konuşan, Bursa Kadın Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Hüsniye Pıtırlı, “Geçen yıl tam 300 kadın öldürüldü ve bunların 182’sinin, neden öldürüldüğü dahi tespit edilemedi” dedi. İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da, “Kadınıyla erkeğiyle bu millet artık güvenli bir ülkede yaşamak istiyor” şeklinde konuştu.

    Giderek daha da artan kadın cinayetlerinin önlenmesi için acil eylem planının şart olduğuna işaret eden Hüsniye Pıtırlı’nın, konu ile ilgili basın açıklaması aynen şöyle:

    “Değerli basın mensupları;

    Ne yazık ki, bugün burada acı bir olayı kamuoyuyla paylaşmak, sessiz çığlıkların sesi olmak için toplanmış bulunuyoruz. Ülkemizde 2020 yılının son, 2021 yılının ilk kadın cinayeti maalesef burada işlenmiştir.

    Hepimizin bildiği gibi, 2020 yılı koronavirüs salgını nedeniyle sıkıntılı bir süreç ile son buldu. Bu dönemde dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye’de salgın koşullarına yönelik olağanüstü önlemler alındı. Pandemi nedeniyle herkesin evinde kalması gerektiği bu dönemde, koşullar kadınlar için zorlukları da beraberinde getirdi.

    Dışarıda virüs, içeride şiddet tehlikesi ile karşı karşıya kalındı.

    Böylesi zor bir süreçten geçerken bir de üstüne, Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi kadın düşmanları ve eşitlik karşıtları tarafından tartışmaya açıldı ve sözleşmeye yönelik saldırılar zamanla artış gösterdi. Fakat STK’lar ve partimizin kararlılığı sonucu, İstanbul sözleşmesinden çekilmeyi düşünen hükümet geri adım attı.

    ALINAN TEDBİRLER YETERSİZ

    Kadına yönelik şiddet; kültürel, coğrafi, dini, toplumsal ve ekonomik açıdan, sınır tanımayan bir insan hakları ihlali olarak varlığını tüm dünyada sürdürmektedir. Türkiye’de ise her geçen yıl kadına yönelik şiddet artarak devam etmekte, kadınlar her gün daha fazla şiddete, tacize uğramaktadırlar. Ne yazık ki kadın cinayetleri Türkiye’de, 2000’li yıllarda geçmiş yıllara göre büyük artış göstermiş; 2020 yılında 300 kadın cinayeti işlenmiş, 171 kadın da şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur.

    Öldürülen 300 kadından 182’sinin neden öldürüldüğü tespit edilememiş; 22’si ekonomik, 96’sı boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürülmüşlerdir.

    182 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Bu da bize gösteriyor ki, bugüne kadar alınan tedbirler yeterli olmamış, aile içi şiddetin ve kadın cinayetlerinin önüne geçilememiştir.

    ACİL EYLEM PLANI ŞARTTIR

    İnsan hakkı ihlali ve adalet sorunu olan kadına şiddet, çözüm noktasında, ayrımcılıkla mücadele, toplumun örgütlenmesi, hukuk sisteminin işleyişi v.b. unsurları kapsayan çok boyutlu bir süreç gerektirir. Ayrımcılık hukukla, adaletle, eşitlikle ve sosyal bilimlerle ama en çok da günlük yaşamlarımızla ilgili bir kavramdır. Bu bağlamda, genel başkanı kadın olan ülkemizdeki tek parti, İYİ Parti iktidarında kadına yönelik şiddetin, cinsel ve ekonomik istismarın önlenmesi ile, muhtaç durumdaki kadınların desteklenmesi ve korunması, en öncelikli sosyal politika olacaktır. ‘ACİL EYLEM PLANI’na alınacak, önleyici kolluğu güçlendirilecek, özellikle aile içi şiddet, kadın cinayetleri, uyuşturucu ticareti ve çocuk istismarı gibi toplum vicdanını kanatan suçlar için, önleyici ve ıslah edici özel tedbirler alınacaktır.”

    İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da katılımcılara teşekkür ederken, “Basın mensuplarımıza ve teşkilat üyelerimize ayrı ayrı teşekkür ediyor, kadına şiddetin ve cinayetlerinin son bulduğu bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Bu millet artık kadınıyla erkeğiyle güvenli bir ülkede yaşamak istiyor. Her şey kötüye gidiyor olsa da hiç olmazsa bunu sağlayın” dedi.