Etiket: seminer

  • ‘Eleştirel Medya Okuryazarlığı’ semineri

    ‘Eleştirel Medya Okuryazarlığı’ semineri

    Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi bünyesinde gerçekleşen ”Eleştirel Medya Okuryazarlığı” konulu seminer, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Tuba Sütlüoğlu tarafından verildi. Akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı programda, ‘Dezenformasyon Yasası’, ‘Dezenformasyonda Uygulanabilecek Yollar’, ‘Dezenformasyon Olup Olmadığını Nasıl Anlarız? ‘, ‘Sanal Gerçekliğin Dili’ , ‘Sosyal Medya Okuryazarlığı’, ‘Sahte İçerik Kavramlar’, ‘İnternet Ortamında Güvenilirlik ve Bilginin Güncelliği’ , ‘Güvenirliği Belirleyen Temel Unsurlar’, ‘Medya Metinlerinde Sorgulayıcı Olabilmek’, ‘Türkiye’de Sahte Habere Direnç Olasılıkları’ konu başlıklarına değinilerek detaylı bilgiler verildi.

    Dr. Öğr. Üyesi Tuba Sütlüoğlu, ”Medya okuryazarlığının yazılı ve yazılı olmayan farklı formatlardaki iletilere erişim, onları çözümleme, değerlendirme ve iletme yeteneği olarak tanımlandığı şu süreçte öğrencilerin yalnızca gördükleri medya ürününü okumalarını değil aynı zamanda onu oluşturma sürecinde de rol almaları gerekir” ifadelerini kullandı.

    Dr. Öğr. Üyesi Sütlüoğlu’na program sonunda teşekkür belgesi takdim edildi.

  • “4 çocuktan 1’i istismara uğruyor”

    “4 çocuktan 1’i istismara uğruyor”

    Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından koordine edilen programda rehber öğretmenlere Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökçe Nur Say ve Adli Tıp Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Turla tarafından “Çocuk İstismarı ve İhmali” konulu seminer verildi.

    Seminerde ilk olarak konuşan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Gökçe Nur Say, “Cinsel istismar toplumun her kesiminde, dünyanın her yerinde, toplumları sosyal ekonomik her düzeyinde görülüyor. Herkesi etkileyen toplumsal bir konu ve halk sağlığı sorundur. En sık görüldüğü yaş aralığı 8-11 yaş fakat her yaş aralığında görülebilir. Çok büyük bir kısmı da gizli kalmaktadır. 6 erkek çocuğunda 1’inin, 4 kız çocuğundan da 1’inin cinsel istismara çeşitli şekillerde uğradığı dünya genelindeki ve bizim ülkemize de uyarlanan veriler var. TÜİK’in bildirdikleri sadece ortaya çıkanlardır. Ortaya çıkanlar gerçekte olanın çok az bir kısmıdır. Ne yazık ki son 10 yılda çocuk istismarı bildirilenin 3 kat, suça sürüklenen çocukların da 2 kat arttığı TÜİK’in son açıkladığı verilerde yer alıyor. Dediğim gibi çok çok daha yüksektir. Ebeveynler ile çocuklar arasında bir güç dengesizliği var. Çocuklar daha zayıf, korunmaya muhtaç ya da ebeveynlerinin bakımına muhtaçtır. İstismar yapanlar ne yazık ki çoğu zamanla yabancı kişiler değildir. Çocuğun tanıdığı; akraba, komşu ya da aileden birisi oluyor. Yine küçük çocuklar istismarın ne olduğunu anlamıyorlar ya da küçük çocuklar kendilerine bir şeyler yapıldığını bilse de bunu sözel olarak ifade edemiyor. İstismar eğer aile içindeyse çocuk buna uyum sağlıyor. Bunun normal bir durum olduğunu ve her evde yaşanan bir şey olduğunu zannediyor. İşte bütün bu sebeplerden dolayı gizli kalabiliyor. Diğer sebepleri ise çocuk tehdit ediliyor ya da korkutuluyor olabilir. Çocuk kendinin suçlanacağını düşünerek bunu gizliyor olabilir” dedi.

    İstismara neden olan durumlar, bıraktığı izler ve istismar belirtileri

    Doç. Dr. Gökçe Nur Say şunları söyledi:

    “Duygusal istismar az bilinen ama çok yaygın bir durumdur. Ebeveyn çocuğu yalnız bırakması, hor görmesi, aşağılaması, dalga geçmesi, lakap takması, sık sık çocuğun eksiklerini yüzüne vurması, aşırı baskı uygulaması ya da tam tersi aşırı koruyucu uygulamalar bunlar duygusal istismardır. Duygusal istismar aslında en yaygın istismar türüdür. Ruhsal olarak ciddi yaralar bırakan bir durumdur. Benlik saygısında düşüklük, özgüven sorunları gibi sorunlara neden açıyor. Diğer istismar türleri varsa mutlaka duygusal istismar türleri de buna eşlik ediyor. Fiziksel veya zihinsel engeli bulunan çocuklar, kronik hastalığı bulunan çocuklar istismar açısından daha fazla risk altındadır. Dağılmış aileler, madde bağımlılığı olan aileler, boşanmış anne baba, tek başına çocuk büyüten anne baba, yeterli sosyal desteği olmayan anne babalar ve en önemlisi anne ya da baba, birey kendi çocukluğunda istismara uğradıysa çok büyük ihtimalle aynı muameleyi kendi çocuğuna da gösteriyor. Çünkü nesilden nesile aktarılan bir durumdur. Çocuğa kötü muamele ve istismar nesilden nesile aktarılıyor. Ne gördüyse, ‘ben çocuğuma aynısı yapmayacağım’ denilse de çok büyük ihtimalle çocuğuna aynı şekilde davranıyor. En önemli risk faktörleri bunlardır. Depresyona girebilir. İçine kapanması, huzursuzluk, mutsuzluk, ders başarısında düşme gözükebilir. Ergenlerde alkol ve madde kullanımı yine cinsel istismarlarla ilişkili olabilir. Çocukların az bir kısmı hiç belirti göstermeyebilir. Göstermeyenlerin çocuğunda 1 veya 1,5 yıl içinde belirti çıkar. Özellikle sık gördüğümüz bir durum ise şöyle: Çocuk istismara uğradığı uzun bir süre fark etmiyor. Bunu bir oyun zannedebiliyor. Ya da büyük kişinin onu sevme şekli olduğunu zannedebiliyor. Ne zaman ki ergen oluyor. O zaman bunun ne anlama geldiğini, bunun bir cinsel istismar olduğunu fark edebiliyor. Uzun dönemde bunun izleri silinmediği için, ne yazık ki silmek, tamir etmek mümkün olmadığı için kişilik bozukluğu gelişiyor. Madde kullanımı, kendine zarar verme, kendini kesme, evden kaçma, rastgele cinsel ilişkiye girme gibi problemler yaşayabiliyor.”

    “Giderek artıyor”

    Adli Tıp Uzm. Ahmet Turla ise, “Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde çocuk yaş grubunda en üstlerdeyiz. Orada yüzde 18-19’larda olan 0-18 yaş grubu çocuk sayısı bizde daha fazladır. Hanelerin yüzde 44,3’ünde 0 -18 yaş grubunda bir çocuk var. Hemen hemen toplumun yarısının evinde bir çocuk var. Kuruluş bakımındaki çocuk sayısına bakarsak 14 bin 141 gibi bir sayımız. 2021 verilerine göre en çok ölüm nedeni hârici yaralanmalar ve zehirlenmeler nedeniyle gerçekleşmiş. Esasında bütün çalışmalar gösteriyor ki buz dağının altı çok geniştir. Özellikle cinsel istismar olgularında ortaya çıkmayan, kapatılan üstü küllenen çok olay vardır. Onunda dışında 4 çocuktan 1’i istismara uğruyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2017 verisi en genel anlamda yüzde 23 fizik istismar, cinsel istismar kızlarda yüzde 18, erkeklerde yüzde 8, duygusal istismar hepsinde fazla yüzde 36, ihmal ise yüzde 16 gibi bir sayısal veri var. Esasında hepimizin bu tolum içerisinde dünyadaki bu sayılarla ilgili kafamızda bir oran var. Artıyor. Bu sayılar arttı ama istismar davranışı toplumda her zaman vardır. Biraz görünebilirliği arttı. Biraz da bu konuda çalışan profesyoneller olarak bizler güçlendik. Bizler artık bunu daha rahat ortaya koyabiliyoruz. Daha rahat adli süreci çalıştırabiliyoruz. 2021 yılında çocuk cinsel suçları ile ilgili 29 bin 822 dosya karara çıkmış. Yıllar içerisinde 20’li sayılarda 29 binlere çıkan bir dosya sayısı var. Sayısal olarak bir artış var” şeklinde konuştu.

  • Bingöl’de okullarda ilk yardım semineri

    Bingöl’de okullarda ilk yardım semineri

    Bingöl İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanlığı personelleri tarafından 01 – 07 Aralık Acil Sağlık Hizmetleri çerçevesinde Yeşilyurt Anadolu Lisesi öğrenci, öğretmen ve yöneticilerine yönelik ilk yardım semineri düzenlendi.

    Okulun konferans salonunda gerçekleşen seminerde; 112 Acil çağrı hattını gereksiz yere meşgul etmeme, aranırken nelere dikkat edilmeli, temel ilk yardım, karbonmonoksit zehirlenmeleri konularında bilgilendirmeler ve aynı zamanda ‘Ambulansa Yol Ver’ kampanyası tanıtımı yapıldı.

  • Akhisar’da madde bağımlılığı semineri

    Akhisar’da madde bağımlılığı semineri

    Ailelerin en hassas konularından biri olan Aile içi iletişim ve madde bağımlılığı ile mücadele, Akhisar’da düzenlenen olan bir seminerle ele alındı. Akhisar Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi ile Akhisar Sosyal Hizmet Merkezi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen seminer, ailelere madde bağımlılığı konusunda farkındalık oluşturmayı ve sağlıklı iletişim yöntemleri konusunda bilgilendirdi.

    Psikolojik Danışman Alper Gök ve Sosyolog ve Aile Danışmanı Ömer Faruk Islak tarafından verilen seminerde, katılımcılar aile içi iletişim teknikleri ve madde bağımlılığıyla mücadelede etkili yöntemler hakkında bilgi sahibi oldu.

  • SİBERAY ekibinden öğrencilere seminer

    SİBERAY ekibinden öğrencilere seminer

    Hatay’da Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı (SİBERAY) ile Hatay İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü iş birliğinde, Arsuz ve Payas ilçelerindeki Arsuz Uluçınar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Payas Sincan Ortaokulu öğrencilere ve öğretmenlere SİBERAY projesi çerçevesinde ‘Siber Suçlar ve Bilişim’ konularında seminer verdi.

    Öğrenciler ve öğretmenler verilen eğitici seminerden memnun kaldıklarını iletti.

  • Yedi Başak Derneği’nden “Toplumda Kadın Olmak” konulu seminer

    Yedi Başak Derneği’nden “Toplumda Kadın Olmak” konulu seminer

    Yedi Başak İnsani Yardım Derneği Kadın Kolları, “Toplumda Kadın Olmak” konulu seminer düzenleyerek, Türkiye’nin önde gelen yazarlarından Hatice Karlı Yüksel’in katılımıyla kadınların güçlenmesine odaklandı. Dernek yetkilileri, etkinliğin amacının bilgi aktarmak yanında kadınları bir araya getirerek dayanışma ağı oluşturmak olduğunu vurguladı. Program sonunda katılımcıların etkileşimli bir ortamda destek bulduğu belirtilirken, gelecekte benzer etkinliklerle kadınların toplumsal rolde daha aktif olmalarına katkı sağlamayı hedeflediklerini açıkladı. Yedi Başak İnsani Yardım Derneği, Kadın Kolları Tarafından Kadınların Güçlenmesine Yönelik Seminer Gerçekleştirildi.

    Yedi Başak İnsani Yardım Derneği Kadın Kolları, “Toplumda Kadın Olmak” konulu bir seminer düzenledi. Seminer, Türkiye’nin önde gelen yazarlarından, aynı zamanda psikolog ve aile danışmanı olan Hatice Karlı Yüksel’in katılımıyla gerçekleştirildi. Etkinlik, kadınların bireysel gelişimine odaklanarak, toplum içindeki rollerini daha güçlü bir şekilde üstlenmelerine katkı sağlamayı amaçladı. Seminerde, Yedi Başak İnsani Yardım Derneği, kadın katılımcılara özgüvenlerini artırmak, potansiyellerini keşfetmek ve toplumsal rollerini daha etkin bir şekilde yerine getirmek adına pratik bilgiler ve iç duygularda güçlenme stratejileri sunma hedefini taşıdı. Hatice Karlı Yüksel’in deneyimleri ve uzmanlığı, katılımcıları motivasyonla doldurarak, kişisel başarılarını ve toplumsal etkileşimlerini güçlendirmelerine ilham verdi.

    Dernek yetkilileri, seminerin amacının sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda kadınları bir araya getirerek bir dayanışma ağı oluşturmak olduğunu belirttiler. Programın sonunda yapılan değerlendirmede, katılımcıların etkileşimli bir ortamda birbirlerinden öğrenme ve destek alma fırsatı buldukları vurgulandı.
    Yedi Başak İnsani Yardım Derneği Kadın Kolları Başkanı Sevgi Bozgeyik, “Bu tür etkinlikler, kadınlar arasında güçlü bağlar kurmamıza ve birbirimize destek olmamıza imkan tanıyor. Kadınlar olarak bir arada olduğumuzda hem bireysel hem de toplumsal düzeyde daha fazla başarı elde edebiliriz” dedi.

    Gelecekte de benzer etkinlikleri düzenlemeyi planlayan dernek, kadınların toplumsal yaşamda daha aktif bir rol oynamalarına katkıda bulunmayı ve onları desteklemeyi sürdüreceğini açıkladı. Yedi Başak İnsani Yardım Derneği’nin bu tarz etkinlikleri, kadınların güçlenmeleri ve toplum içinde daha fazla etki oluşturmaları için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

  • Çermik’te öğrencilere motivasyon semineri

    Çermik’te öğrencilere motivasyon semineri

    Çermik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce, Temel Yeterlilik testi (TYT) ve Alan Yeterlilik testi (AYT ) sınavlarına hazırlanan 12. sınıf öğrencilerimize yönelik “her ay bir seminer” etkinlikleri çerçevesinde bu ay eğitimci-yazar Ahmet Unsu, öğrencilerle bir araya geldi.

    İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Bozdoğan, ilçedeki bütün liselerde düzenlenen programlarda üniversiteye hazırlanan gençlerin moral ve motivasyonu noktasında okudukça verimli geçen seminerlerde olduğunu söyledi

    Bozdoğan, renkli dakikalar yaşayan gençlerin eğitimci-yazar Ahmet Unsu’nun programda kendi yazdığı kitaplardan verdiği başarı örnekleri ile girecekleri sınavlara kilitlendiğini ifade etti.

    Bozdoğan, seminerler için Unsu’ya teşekkür ederek öğrencilere başarılar diledi.

  • Esenyurt’ta üniversiteye hazırlanan gençlere seminer verildi

    Esenyurt’ta üniversiteye hazırlanan gençlere seminer verildi

    Esenyurt Belediyesi’nin üniversite hazırlık kurslarında eğitim alan öğrencilere yönelik bilgilendirme semineri düzenlendi. Belediyenin Sürekli Eğitim Merkezi’nde gerçekleşen seminere konuşmacı olarak İstanbul Aydın Üniversitesi Periodontoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sabri Hasan Meriç ve İstanbul Aydın Üniversitesi Biofizik Anabilimdalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tunaya Kalkan katıldı. Seminerde öğrencilerin hangi bölümleri istedikleri konusu üzerinde duran hocalar, neden üniversite okunması gerektiğine ilişkin bilgiler de verdi. Sordukları sorularla geleceklerine ışık arayan gençler, Esenyurt Belediyesi’ne teşekkür ederken, öğretmenler ise öğrencilere başarılar diledi.

    “Umut veriyorlar”
    Esenyurtlu öğrencilerin umut vadettiğini söyleyen Prof. Dr. Mustafa Tunaya Kalkan şöyle konuştu: “Buradaki öğrencileri lise ve ortaokul baskısından kurtulmuş olarak gördüm. Daha özgürler. Duygularını ve düşüncelerini korkmadan söyleyebiliyorlar, kendilerini ifade edebiliyorlar. Öyle yerlerde, öyle kişilerle konuştuk ki çocuklara bir şey sorduğumuz zaman utangaçlık ve sıkılganlık gibi durumlarla karşılaştık. Esenyurt Sürekli Eğitim Merkezine gelen öğrenciler, gördüğüm kadarı ile ebeveyn baskısından bayağı bir kurtulmuşlar. Bu öğrencileri ayrıca okul baskısından da kurtulmuş olarak gördüm. Çocuklarımız kendilerini ifade etmeye başlıyorlar, umarım bu böyle devam eder.”

  • Bursa Büyükşehir’den ailelere ‘iletişim semineri’

    Bursa Büyükşehir’den ailelere ‘iletişim semineri’

    Bursa’da kültürden sanata, spordan altyapıya kadar birçok önemli projeyi hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, toplumun tüm kesimlerine yönelik programlar düzenlemeyi de sürdürüyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘güçlü aile, güçlü toplum’ temasıyla düzenlenen ‘aile seminerleri’, Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde yapıldı. Ailelerin yoğun ilgi gösterdiği seminerlerin ilk oturumunda Dijital Dönüşüm Uzmanı Serkan Bircan tarafından ‘Aile ve Dijital Çağ’ konulu sunum yapıldı. Telefon, tablet ve bilgisayar oyunlarında yer alan uyarı işaretleri hakkında detaylı bilgi veren Bircan, çocukların dijital dünyadaki davranışlarını kontrol etmek adına ailelerin bilinçli olmasının önem taşıdığını ifade etti.

    Seminerlerin ikinci oturumunda ise Prof. Dr. Kemal Sayar tarafından ailenin toplumsal yapı içerisindeki önemine dikkat çekildi. İnsanın, insana bakmakla ve görmekle insanlaşacağını anlatan Sayar, birbirini görmeyen ve dinlemeyen bireylerin bulunduğu evlerin yuva olmaktan çıktığın dile getirdi. Herkesin kendini rahat ve emniyette hissettiği yerlerin yuva olarak tanımlanabileceğini söyleyen Sayar, aile içinde karşılıklı saygıya dayalı güvenli ilişkisinin de çok önemli olduğunu belirtti.

    Programda konuşmacılar, katılımcıların sorularını da cevaplarken Prof. Dr. Sayar, katılımcılara kitabını imzaladı. Programında sonunda ise Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Ali Mersinli tarafından Serkan Bircan’a ve Prof. Dr. Kemal Sayar’a hediye takdim edildi.

  • İşe başlayacak gençlere seminer düzenlendi

    İşe başlayacak gençlere seminer düzenlendi

    2828 sayılı kanunun ek 1’inci maddesi çerçevesinde işe yerleşen bireylere iş hayatı ve görev yerlerine uyum eğitimi semineri verildi. Seminer, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nde gerçekleşti. Yeni iş yerlerine yerleşecek olan gençler seminer boyunca notlar alarak can kulağıyla İlkay Türkoğlu’nu dinledi. Seminer sonu İlkay Türkoğlu, gençlere başarılar dileyerek tebrik etti.