Etiket: sergi

  • Denizli’nin en büyük sergisi açılıyor

    Denizli’nin en büyük sergisi açılıyor

    Denizli Büyükşehir Belediyesinin verdiği ücretsiz kurslarda 53 farklı branşta eğitim gören bin 914 kursiyerin 5 bin 250 eserinin yer aldığı 6. Karma Sergi, “Geçmişin Altın İzleri El Sanatlarımızın Geçmişten Geleceğe Yolculuğu” adıyla 22 Mayıs 2023 Pazartesi günü saat 11.00’de Büyükşehir Belediyesi Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde Denizlililerle buluşacak. Denizli Büyükşehir Belediyesi DENMEK projesi çerçevesinde cam boncuktan seramiğe, kağıt rölyeften tel kırmaya kadar 53 farklı branşta 5 bin 250 eserin beğeniye sunulacağı sergide kursiyerler eserlerini satarak ev ekonomilerine de katkıda bulunabilecek. 26 Mayıs’a dek açık olacak sergiye tüm sanatseverlerin davetli olduğu belirtildi.

    Büyükşehir’den 19 Mayıs’a özel konser

    Öte yanda Denizli Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı Oda Orkestrası ve Gençlik Korosu’nun hazırladığı 19 Mayıs konseri yarın akşam saat 20.30’da Büyükşehir Belediyesi Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Birbirinden özel eserlerin seslendirileceği ve 19 Mayıs coşkusunun doyasıya yaşanacağı ücretsiz konsere tüm Denizlililerin davetli olduğu ifade edildi.

  • MSdaşlar marifetlerini sergiledi

    MSdaşlar marifetlerini sergiledi

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, 31 Mayıs Dünya MS Günü farkındalık çalışmaları çerçevesinde MS hastalarına sosyal yaşamda motivasyon sağlayabilmeleri adına gerekli desteği vermeyi ihmal etmedi. MS hastaları tarafından hazırlanan el emeği ürünler, Ressam Şefik Bursalı Sanat Galerisi’nde ziyarete açıldı. Cam, ayna ve ahşap üzerine baskı, Esma-ül Hüsna hattı, Bursa fotoğrafları, yağlı boya tablo, kara kalem tablo ve taş üzerine baskı çalışmalarının seyre sunulduğu, ‘MSdaşlar El Emeği’ sergisi 22 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek.

    “En güzel ilaç”

    Serginin açılışı, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Halide Serpil Şahin, Bursa MS Derneği Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Turan ve MS Derneği üyelerinin katılımıyla yapıldı. Serginin açılış töreninde konuşan Başkanvekili Halide Serpil Şahin, ‘’MS hastalığına yakalanıp motivasyonlarını düşürmeyen, hayata tutunan ve gayretleriyle bizlere de ders veren MS Derneği’ne ve üyelerine teşekkür ediyorum. Büyükşehir Belediye’mizin katkılarıyla açtığımız sergide MS hastalarının el emeği ürünlerini görmek, onlarla birlikte olmak ve onların yaşam ışığını görmek bizlere de iyi geldi. En güzel ilacın ruhumuza verdiğimiz ilaç olduğunu unutmayalım” dedi.

    Kurdeleyi kesip sergiyi ziyarete açan Başkanvekili Şahin, tüm el emeği ürünleri tek tek inceledi ve ürünler hakkında katılımcılardan bilgi aldı.
    Açılış öncesi MS hastaları adına konuşan Hürriyet Eğitim Sen Bursa 2 nolu Şube Başkanı Hilal Yazıcı Angın da okuduğu ‘Bir MS Hikayesi’ adlı şiir ile MS hastalığına dikkatleri çekti.

  • Bu da hamam sergisi

    Bu da hamam sergisi

    Sındırgı Belediyesi Akpınar Yaşam Merkezi üyesi kadın girişimciler Hülya Sargıcı ve Serpil Can tarafından Türkiye’de ilk olarak geçmişten geleceğe hamam kültürünü yansıtan, hikâyeleri olan motiflerle kadınlar tarafından işlenen hamam ürünlerinin yer aldığı hamam ve şifahane arasındaki ayrımı ortaya koyan sergi geleneksel yöntemlerle açıldı. Şifahane ve hamam açılışlarında kurdele kesme âdeti olmaması, lavantanın şifa amaçlı kullanılması nedeniyle açılış lavanta kırarak yapıldı. Akpınar Yaşam Merkezi üyesi kadınların da işlediği ürünler bu sergide yer alıyor.
    Ziyaretçilere ürünler hakkında sunum gerçekleştirilerek hamam ve şifahane kültürü hakkında detaylı bilgiler veriliyor.

    Erzurum’dan başlayan araştırmaların Sındırgı’da taçlandığını belirten Hülya Sargıcı, “Bu sergiyi açma sebebimiz Erzurum’dan başlayan yolculuğumuz Antep, Erzincan, Bursa’ya kadar belli bir şekilde gelse de Bursa da bizi yol ayrımına getirdi. Yol ayrımında Bursa’dan İstanbul’a giden kısım hamamla devam ederken tesadüf diyelim Balıkesir, Sındırgı Şifahane olarak karşımıza çıktı. Şifahanenin merkezi Sındırgı, Balıkesir bölgesi, Ege bölgesine ait olduğu için bu gün burada gelecek nesillere bu kültürü doğru bir şekilde aktarmak adına kadın istihdamına yönelik ileriye dönük çalışmalar yapmak adına ve hamamla şifahane arasındaki o ince çizgiyi farkı anlatmak adına böyle bir sergi böyle bir çalışma yaptık. Şuan da sergimizde kantaron yağımız, lavanta yağımız, lavanta kolonyamız, peştamallarımız, özel dokuma kumaştan üretilen peştamallarımız, kadife havlularımız ve bohçalarımız var. Bu ürünlerimiz sıralanarak yapıldı. Kendi dönemine dönemsel olduğu mahalli kültürüne göre hamam bohçaları farklı renklerde işlenmiş örneğin siyah olan normal bir aileyi anlatır. Kadife sim sargı işlemeli olan bir bohça o yörenin ileri gelen bir ailesi ya da konak sahibini anlatıyor. Eğer bohça beyaz ise o evin kızının nişanlı olduğu ya da o evin yeni gelini olduğunu simgeliyor. Buradan yola çıkarak beyaz, siyah ve kadife simli o günkü dokusunu ve desenini bozmadan günümüze tasarlayarak işlemeleri ile getirdik” dedi.

    Böyle bir işin içinde olmanın çok keyifli olduğunu belirten Serpil Can, “Sındırgı çok güzel bir nokta doğal bir şehir. Sayın başkanım buradaki kadınların enerjisi, isteği, talebi çok yüksek. Doğal ortam çok etkin ve yetkin insanlar olduğu için burada bir lansman yapmak çok keyifliydi. Buradaki amacımız şuydu şifahane kültürü ile birlikte eskinin canlanması hamam kültüründe kullanılan malzemelerin modernize edilmesini sağlamaktı. Çok keyifli bir çalışma oldu bununla birlikte kadın emeği, kadın girişimiyle birlikte bence birçok kadına da iş imkanı sağlayacağız. Hamam kültürü ve şifahaneler hiçbir zaman kurdele ve makasla kesme gibi adet yok. Lavanta da hamam kültürü ve şifahanelerin temel malzemelerinden biri olduğu için onu kırarak daha gerçeğe özgün bir şekilde açılış yapmak en doğrusu gibi geldi” dedi.

    Hamam kültürü geleceğe taşınıyor, mimari özellikleri ile örnek tarihi hamam yaşatılıyor

    Bu tür faaliyetlerin kadın istihdamını arttırmak, kültürleri geleceğe taşımak adına etkili olduğunu belirten Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, “Tarihimizi, doğamızı, doğal şehir Sındırgı’da korumaya devam ediyoruz, bu sebeple satın alıp da değerlendirdiğimiz bir hamamımız var 170 yıllık alttan ısıtmanın duman ile yapıldığı, suyun boyler sistemi ile ısıtıldığı azıcık odunla tasarruflu bir şekilde şehrin insanlarına hizmet eden hamam yıkık, dökük, virane bir haldeydi. Tarihi Kentler Birliği ile beraber bir restore projesi hazırladık. Valiliğimizden aldığımız bir destek ile beraber de ihya ettik. Şimdi burada bir hamam kültürünü yayacak güzel bir sergimiz var. Her bir alanında şifahane tütsüler ile müzikle, suyun sesi ile ve hamamda kullanılan malzemeler ile çok harika bir sergi oldu. Bir hafta boyunca açık kalacak olan bu sergi insanlarımızın hizmetine sunulacağı gibi bir hamam kültürünü de insanlara tekrar yöneltebilmek, termali olan bir şehirde çok da yakışık alacak diye düşünüyorum. Geçmiş olan doneler var işte bunlar kadınlarımızın emeği ile birleşiyor ve Sındırgı şifahanesinde hamamda sergileniyor” şeklinde konuştu.

  • Nilüfer baharı iki özel sergiyle karşıladı

    Nilüfer baharı iki özel sergiyle karşıladı

    Nilüfer’i, düzenlediği etkinliklerle Bursa’da kültür sanatın merkezi haline getiren Nilüfer Belediyesi, iki çok özel sergiyi, iki farklı mekânda sanatseverlerle buluşturdu. Türkiye’de soyut resmin temsilcilerinden Ferruh Başağa ve genç kuşak disiplinlerarası sanatçı Defne Tesal’ın çalışmalarını bir araya getiren “Böyle Rüyadaymış Gibi” adlı sergi Nâzım Hikmet Kültürevi’nde sanatseverlerle buluşurken, Yekhan Pınarlıgil fikrinden yola çıkarak hazırlanan ve 21 sanatçının çalışmalarını bir araya getiren “İstikrarlı Hayaller” sergisi de Meteor Balat Kültürevi’nde açıldı.


    “Böyle Rüyadaymış Gibi” sergisinin açılışına Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve eşi Zeynep Terzioğlu Erdem, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer, Defne Tesal, Yekhan Pınarlıgil ve küratör Derya Yücel de katıldı. İlk günden Bursalı sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan sergiler, beğeniyle izlendi. Sergi açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer Belediyesi’nin kültür ve sanatın farklı alanlarında olduğu gibi sergileriyle de Bursa’da fark oluşturduğunu vurguladı. Bahar sanatın ritmini yakalayan, farklı kuşakları cesur temalar altında buluşturan birbirinden renkli sergilerle karşıladıklarını belirten Başkan Turgay Erdem, “Her 2 sergiye verilen isimler bugünlerde içinde olduğumuz ruh halimizi anlatıyor adeta. Evet böyle kötü bir rüyadaymış gibiyiz, bir kabustan uyanmak için çabalıyor istikrarlı hayallere tutunuyoruz, dört gözle baharı bekliyoruz. Doğanın döngüsüne ayak uydurup, değişmek, dönüşmek için yeni başlangıçlarda baharla kucaklaşmak için sabırsızlanıyoruz” dedi.
    Her iki serginin de birbiriyle ilişkili olduğunu söyleyen “Böyle Rüyadaymış Gibi” sergisinin küratörü Derya Yücel de, “Sergiler, değişim üzerine düşünmemize ve son yüz yılın karşılaştırmasını bizlere sunuyor” dedi.


    “Böyle Rüyadaymış Gibi” sergisi Ferruh Başağa ve Defne Tesal’ın soyutlamaya yönelik tasarlama ve icat etme süreçlerini karşılaştırıyor, jenerasyonlar arası farklılıkların ve kesişmelerin izini sürüyor. Adını Gaye Su Akyol’un “İstikrarlı Hayal Hakikattir” şarkısından alan “İstikrarlı Hayaller” sergisinde de, Aras Seddigh, Aylin Zaptçıoğlu, Bawer Doğanay, Bora Aşık, Çınar Eslek, Doğu Özgün, Duygu Deniz Bilgin, Erol Eskici, Gökçen Cabadan, Güçlü Öztekin, İhsan Oturmak, Meltem Şahin, Merve Morkoç, Mısra Balkan, Murat Balcı, Nazım Ünal Yılmaz, Nur Özkaya, Onur Gülfidan, Rafet Arslan, Sinan Tuncay ve Tayfun Gülnar’ın eserleri yer alıyor. Yekhan Pınarlıgil fikrinden yola çıkarak hazırlanan ve 21 sanatçının 100’den fazla çalışmasını bir araya getiren “İstikrarlı Hayaller” sergisi izleyenlere, eser sahiplerinin hayal kurma stratejilerini anlatıyor. Çok boyutlu eserler, haritalanarak gerçek ile hayal gücünün kesişiminde buluşuyor.


    Nazım Hikmet Kültürevi’ndeki “Böyle Rüyadaymış Gibi” ve Meteor Balat Kültürevi’ndeki “İstikrarlı Hayaller” sergileri, 10 Temmuz tarihine kadar açık kalacak.

  • Fetih Müzesi’nde gelenekli sanatlar esintisi

    Fetih Müzesi’nde gelenekli sanatlar esintisi

    Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde gerçekleşen ‘Seyrüsefer-1’ sergisinin açılışına; Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın yanı sıra AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Ufuk Cömez, Sanatçı Özden Gül Ötker, Mutasavvıf ve Tarihi Eser Restoratörü Mehmet Safiyüddin Erhan, Hattat Mahmut Şahin, Prof. Dr. Mustafa Kara ile çok sayıda vatandaş katıldı.

    Hat, tezhip ve minyatür dalında toplam 32 eserin yer aldığı serginin göz kamaştırdığını söyleyen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Yansıttığı tarihi değerlere uygun sergi, konferans, panel gibi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, açıldığı günden bu yana 143 ülkeden 1 milyon 600’ü aşan ziyaretçiyi ağırladı. Böylesine önemli bir dev yapıda; yüzyılların birikimi ile günümüze ulaşan Türk Süsleme Sanatlarını tanıtmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. ‘Seyrüsefer-1’ konulu sergimizde 16 adet tezhip, 10 adet hat, 6 adet ise minyatür eser bulunuyor. Bu kültürü yaşatmak bizler için çok kıymetli. Tüm hemşehrilerimin sergiyi gezip, bu değerli eserleri görmesini tavsiye ediyorum” dedi.


    Gelenekli sanatlar seferinin ilk durağını gerçekleştirdiğini belirten Sanatçı Özden Gül Ötker de, “Güzeli aramak, ilahi olana ulaşma temayülü insanlığa lütfedilmiş. Bu ulvi gaye ile mutlak iyiye ve güzele ulaşmak kadar, yolda olmak ve bu yolda ortaya konulanlar da değerli. Bizler, bu vesileyle en kıymetli hazinemiz olan zamanımızla emek vererek yapmış olduğumuz çalışmaları sizlere aktarmak istedik. Hat, tezhip, minyatür sanatlarının hassasiyetlerini ve hususiyetlerini sanatseverlerimizle paylaşmayı hedefledik. Sergi süresince destek olan herkese yürekten teşekkür ediyorum. Seyrüsefer’iniz keyifli olsun” diye konuştu.


    İnsanın hakikat ile yüzleşmesinin farklı yolları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mustafa Kara da, “Allah’a, hakikate ve aşka giden yollar vardır. Bu yollardan bir tanesi de güzel sanatlardır. Güzel sanatlar, dikkatimiz ve titizliğimiz yeterliyse bize o pencereyi açar. Bu pencerenin peşine düşmek gerekir. Onun için sanatkârlara büyük bir teşekkür borcumuz olduğunu unutmayalım. Sergimiz, hayırlara vesile olsun” ifadelerini kullandı.
    Mutasavvıf ve Tarihi Eser Restoratörü Mehmet Safiyüddin Erhan ile Hattat Mahmut Şahin ise böylesine önemli bir konuya ev sahipliği yapan sergide bulunmaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi.


    Konuşmaların ardından serginin açılış kurdelasını kesen Başkan Dündar ve protokol, daha sonra Sanatçı Özden Gül Ötker tarafından eserler hakkında bilgilendirildi. Aynı zamanda programı yoğun ilgiyle takip eden vatandaşlar, KÜMAKSAD Türk Mûsikîsi Topluluğu’nun mini konseriyle hoşça vakit geçirdi.

  • Sanatını emekli olduktan sonra sergiledi

    Sanatını emekli olduktan sonra sergiledi

    Uzun yıllar sınıf öğretmenliği yapmasının ardından emekliliğe ayrılan ve gittiği kurslarda rölyef ve el yapımı bebek sanatını öğrenen Hayriye Özcan, sergide 49 tabloyu ve çeşitli el yapımı bebekleri sanatseverlerle paylaştı. 5 yıldır hobi olarak yaptığı rölyef sanatında artık usta oldu.

    Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu Güzel Sanatlar Galerisi’nde sanatseverlerle buluşan 3 boyutlu tablolar 500-2000 lira arasında fiyata satılıyor. Rölyef sanatının yapım aşamasını anlatan Hayriye Özcan, “15 tane kağıt alıyoruz resimleri baskıya verip yaptırıyoruz. Daha sonra kretuar bıçağı desteğiyle tüm oyulacak yerleri oyuyoruz ve silikonlarla boyut kazandırıyoruz. Daha sonra da boyutlu boyalarla desenler veriliyor kalemlerle çiziliyor çerçeveleniyor ve led ışıklı bir tablo haline geliyor” dedi.

    Herkesin denemesini belirten Hayriye Özcan, “Emekli öğretmenim, emekli olduktan sonra hobilerimi gerçekleştirmek istedim. Mudanya’da 3 boyutlu rölyef kurslarına katıldım. Kendimi geliştirdim ve sergi açacak boyuta geldim. 3 boyutlu rölyefte resimler alınıyor, şekillendiriliyor, kesiliyor ve derinlik veriliyor bir takım materyallerle birlikte yapılıyor. Herkese de tavsiye ederim çok zevkli ve güzel bir çalışma” dedi.

  • ‘Ulumabet Camiikebir’ Sergisi Büyüledi

    ‘Ulumabet Camiikebir’ Sergisi Büyüledi

    Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde gerçekleşen ‘Ulumabet Camiikebir’ sergisinin açılışına Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın yanı sıra Ulu Camii Baş İmam Hatibi Tahsin Karanfil, AK Parti Bursa İl ve İlçe Yöneticileri ile çok sayıda vatandaş katılım gösterdi.

    Tarihi şehir Bursa’da milli ve manevi değerlere sahip çıktıklarını söyleyen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Yansıttığı tarihi değerlere uygun konferans, panel, sergi ve çeşitli toplantılar düzenleyen Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, kısa sürede yurt içi ile yurt dışında ilgi odağı olmayı başardı. Bugüne kadar 142 ülkeden 1 milyon 600 bin ziyaretçiye kapılarını açan müzemiz, 2022 yılında 256, 2023 yılında ise 30 farklı etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bursa deyince hepimizin aklına tarih geliyor. Bizler de, tarihi dokuyu ayağa kaldırma konusunda ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda Şadırvanlı Han’dan Gökdere Medresesi’ne, Kayhan Çarşısı’ndan Tahtakale’ye kadar her bölgeye ruh kattık. Özellikle ‘Yaşayan Tarih Hisar İçi’ projemiz ile bölgeyi yeniden turizme kazandırdık. Fetih Müzesi’nde sanal ortamda gördüğümüz Hisar’ın en kısa zamanda gerçek halini orada göreceğiz” dedi.

    Toplam 32 tablodan oluşan sergi hakkında da bilgiler veren Başkan Dündar, “Belediye olarak, Osmanlı mimarisinde özgün bir yapı olan Ulu Camii’nin geçmişten günümüze geçirdiği değişimleri anlatan ‘Ulumabet Camiikebir’ sergisini düzenlemeye karar verdik. Hem manevi hem de fiziki yapısıyla hepimizi büyüleyen Ulu Camii’nin tüm güzelliklerini vatandaşlarımızın görmesini istedik.

    Yıldırım Bayezid tarafından 600 yılı aşkın süre önce yaptırılan bu eser, şehrimizin gerçek anlamda en büyük değeri. 1 ay boyunca açık kalacak sergimizi tüm hemşehrilerimizin görmesini tavsiye ediyorum. Sergi danışmanımız Ulu Camii Baş İmam Hatibi Tahsin Karanfil’e desteklerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

    Ulu Camii Baş İmam Hatibi Tahsin Karanfil de yaptığı konuşmada, “Ulu Camii’de Emir Sultan’ın nefesi Somuncu Baba’nın hutbesi, şairlerin güftesi, bestekarların bestesi, kevserin sesi, ilahi sırların cilvesi vardır. Selçuklu mimarisinin zirve yaptığı, Osmanlı mimarisinin temellerinin atıldığı Ulu Camii’nin içerisinde suyun, sesin ve çizginin harmanlandığı başka yer yoktur. Mihrabın bulunduğu duvar diğer duvarlardan büyüktür. 12 ayak üzerine 20 kubbe ile üzeri örülmüş olan caminin ortasındaki kubbenin üstü açıktır.

    Son yıllarda bu açıklık camla kaplanmıştır. Camii’nin en önemli şaheserlerinden biri muhteşem kündekari minberidir. Kabe örtüsü burada ayrı bir önem arz eder. Kabe örtüsü, Yavuz Sultan Selim döneminde Ulu Camii’ye hediye edilmiştir. Kısacası, şehrimizin en büyük değerine dair tüm detayları bu sergide göreceğiz. Emek gösteren herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Tokyo’da Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına özel sergi

    Tokyo’da Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına özel sergi

    Japonya’nın başkenti Tokyo’daki Owada Kültür Merkezi’nde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı vesilesiyle açılan 100 Discoveries (100 Keşif) adlı fotoğraf sergisi, meraklılarıyla buluştu. Tokyo Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşavirliği Halkla İlişkiler Ajansı Sorumlusu Duygu Ashizawa, Tokyo Büyükelçiliği’nin ev sahipliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonunun organizesinde bir fotoğraf yarışması düzenlendiğini belirterek, 2 binden fazla fotoğraf arasından seçilen eserlerin “100 Keşif: Henüz Bilmediğiniz Büyüleyici Türkiye” adıyla sergilendiğini söyledi.

    Ashizawa, Türk Hava Yolları’nın da katkılarıyla Japonya’nın 5 şehrinde düzenlenecek sergide yer alan fotoğrafların Türkiye’nin tarihi, doğal ve kültürel güzelliklerini farklı bir bakış açısından yansıtması nedeniyle sergiye böyle bir isim verildiğini belirtti. Ashizawa, “Bu sergiler aracılığıyla Türkiye’nin Japonya’daki destinasyon imajını güçlendirerek sergiyi ziyaret eden Japon misafirlerde Türkiye’nin bu güzelliklerini yerinde görme arzusu uyandırmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı. Ashizawa, serginin 11 Nisan 2023 tarihine kadar ziyaret edilebileceğini belirtti.

    “Türkiye’nin kültürel çeşitliliğini hissetme şansı buldum”

    Sergiyi ziyaret eden Hisashi Tsuruta. eserleri oldukça beğendiğini söyledi. Tsuruta, “Bu sergi aracılığıyla Türkiye’nin güzelliklerini ve kültürel çeşitliliğini daha derinden hissettim. Türkiye’de Japonlar tarafından en çok bilinen Kapadokya gibi tarihi ve doğal güzellikler dışında birçok bilinmeyen güzellik olduğunu fark ettim” diye konuştu.
    Akira Nagashima ise, “Sergilenen eserler gerçekten de şahane. Japonlar arasında popüler olmayan Türkiye’deki farklı güzellikleri de bu sergi sayesinde tanıdık. Bu sergi, Suriye ve Yunanistan gibi ülkelerin tam ortasında yer alan Türkiye’nin ne kadar zengin bir kültüre sahip olduğunu yansıtıyor” dedi.

  • Kâbe hasretini dindiren sergi Bursa’da açıldı

    Kâbe hasretini dindiren sergi Bursa’da açıldı

    Koleksiyoner Bekir Kantarcı’nın hazırladığı Mekke, Medine ve Kudüs ile ilgili Osmanlı dönemine ait onlarca eser Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde sergileniyor. Koleksiyonun en değerli parçaları arasında Osmanlı döneminde Bursa ve İstanbul’da üretilen ve saraylardan kervanlarla aylar süren yolculukla Mescid-i Haram’a ulaşan Kâbe örtüleri yer alıyor.

    Ayrıca sergide 20 ila 30 yılda bir değiştirildiği için ender bulunan Kâbe’nin iç örtüleri, Ravza-i Mutahhara’nın iç örtüleri, Peygamber Efendimiz’in kabrini süsleyen örtüler ve Osmanlı’nın Arap yarımadasına hakim olduğu son yıllarda İstanbul’dan Mekke’ye gönderilen parçalar da sergide ziyaretçilerini bekliyor.


    Koleksiyonun en dikkat çeken parçası

    Peygamber Efendimiz’in Medine-i Münevvere mescidindeki Kabir-i Şerif’inin duvarlarını süsleyen Ravza-i Şerif örtüsü, ihtişamıyla tüm dikkatleri üzerine çekiyor. 1860’tan sonra İstanbul Hereke’de dokunan Ravza-i Şerif örtüsü Mescid-i Nebevi dışında padişah sandukalarının örtüsü olarak kullanıldığı da biliniyor.


    Kâbe kokusu Bursa’yı sarıyor

    Koleksiyonun bir başka dikkat çeken kısmında ise her yıl yüzbinlerce insanın yüz sürmek istediği Kâbe örtüsünün kokusu, ziyaretçilere tattırılıyor. Günümüze kadar gelen Kâbe kokusu misk, anber ve gül yağından oluşuyor. Kâbe örtüsünün yanı sıra Mescid-i Haram ve Ravza-i Mütahhara’da bu şekilde kokulandırıldığı biliniyor.


    Koleksiyonu uzun yılların birikimi ile bir araya getirdiğini söyleyen Bekir Kantarcı, “30 yılı aşkın bir süredir Kâbe örtüleri ve Kâbe ile ilgili önemli eserler, değerli parçalar topladım. Şimdi ise topladığımız bu eserleri halkımızın ziyaretine açıyoruz. Bu sene Bursa’dayız. Bursa Büyükşehir Belediyesi Tayyare Kültür Merkezi’nde ramazan ayı boyunca Kâbe hatıralarımızı ve eserlerimizi Bursa halkının ziyaretine açtık.

    Bu sergide Osmanlı’dan günümüze 400 yıllık bir periyot ve en eskileri 1700’lü yıllara uzanan Osmanlı Kâbe örtüleri var. Kâbe’nin içini süsleyen örtüler, Ravza-i Şerif örtüleri, peygamber efendimizin kabrini süsleyen örtüler ve tabi ki Mescid-i Haram Kabe’nin üzerinde bulunan kemer kuşak yazılarından büyük bir parça var.

    Bunların hepsi orijinal ve Kabe’nin üzerinde asılı kalmış çok değerli parçalar. ‘Kandil’ ismini verdiğimiz başka bir kemer kuşak yazısı mevcut. En son 1916 yılından kalma Kabe’ye konulmuş Hannaniye’de sergimizde bulunuyor. Adet olarak 100 parçaya yakın eser sergileniyor ama burada önemli olan her birinin taşıdığı anlamlar. Ziyaretçilerimiz çok zengin bir koleksiyonla karşılaşacak. Ramazan ayının başından itibaren açılan sergimiz 15 Nisan’da sona erecek” şeklinde konuşu.

  • Çocuklar hayallerindeki kenti çizdiler

    Çocuklar hayallerindeki kenti çizdiler

    Nilüfer Belediyesi’nin, Nilüfer Kaymakamlığı himayesinde ve Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle bu yıl 26’ncısı gerçekleştirilen resim yarışması sona erdi. “Gelecek” temasıyla düzenlenen resim yarışmasına katılan öğrenciler, “Nasıl bir kentte yaşamayı hayal ediyorsun?” sorusunu, çizdikleri resimlerle yanıtladı. Yarışmanın jürisi, birbirinden değerli çalışmaları titizlikle değerlendirerek, dereceye girenleri belirledi. Nilüfer Belediyesi 26. Resim Yarışması’nda Nilüfer Şehitler Ortaokulu’ndan Lara Atay birinciliğe değer görülürken, 3 Mart Azizoğlu Ortaokulu’ndan Derin Lal Ulusoy ikinci, Dilek Özer Ortaokulu’ndan Ela Kuyu da üçüncü oldu. Yarışmada, Dilek Özer Ortaokulu’ndan Elsem Nur Sağır, Koç Ortaokulu’ndan Nehir Aydemir ile Özel Çakır Ortaokulu’ndan Saja Amr Alkasir de mansiyon ödülüne değer görüldü. Yarışmada dereceye girenlere ödülleri, düzenlenen törende verildi. Konak Kültürevi’ndeki törene, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer İlçe Kaymakamı Dr. Mustafa Özarslan, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer, Nilüfer İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet Altınok, Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nejla Aslan, öğrenciler ve ebeveynler katıldı.

    Törende konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, her yıl farkındalık yaratan temalarıyla düzenlenen resim yarışmasının Nilüfer’de artık gelenek haline geldiğini belirterek, 1997 yılından bu yana düzenlenen yarışmaya öğrencilerin de severek katıldığını söyledi. Bu yıl 26’ncısı gerçekleştirilen yarışmaya son on yılda bin 86 öğrencinin katıldığına dikkat çeken Başkan Erdem, “Bu çok güzel bir rakam. Bu kadar öğrenciye resmi yaptırmış olmak bile bizim için değerli bir kazanım. Amacımız elbette öğrencilerimizi yarıştırmak değil. Amaç çocukların hayal dünyasını, resim sanatı aracılığıyla ifade etmelerine olanak sunmak ve estetik becerilerinin gelişmesine katkı sağlamak. Bir kent yöneticisi olarak onlardan aldığımız ışıkla yolumuza devam etme arzusundayız. Hatalarımızı, sorumluluklarımızı da görüyoruz o resimler içinde. Bizim neslimizin maalesef dünyayı kirlettiğini düşünüyorum. Ama gelecekte çocuklarımızın bu güzel düşünceleriyle dünyayı daha yaşanabilir hale getirme hayalini de kuruyorum ve onları destekliyorum” diye konuştu.

    Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözlerini hatırlatan Başkan Turgay Erdem, çocuklara yaşamları boyunca mutlaka sanatla iç içe olmaları tavsiyesinde bulundu. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, yarışmaya katkı veren, emeği geçen herkese teşekkür etti.

    Farklı yeteneklere sahip çocukların teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Nilüfer İlçe Kaymakamı Dr. Mustafa Özarslan da, 26 yıldır düzenlenen resim yarışmasının da çok önemli bir teşvik olduğunu belirtti. Yarışmada emeği geçenlere teşekkür eden Özarslan, “Hep mutlulukların resmi çizilsin istiyoruz. Ama hakikat böyle olmuyor. Bazen acıların bazen mutlulukların resmi çiziliyor. Kreatif bir fikir ortaya konması açısından resim ince bir sanat. Toplumda estetik eşiğin yükselmesi için sokakta, caddede, parkta, toplumsal alanlarda sanatın yer alması gerekiyor. Bu konuda da bizlere büyük iş düşüyor” dedi.

    Konuşmaların ardından dereceye girenlere ve jüri üyelerine ödül ve plaketlerini Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer İlçe Kaymakamı Dr. Mustafa Özarslan, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer ile Nilüfer İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet Altınok verdi. Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nejla Aslan da, sergilenmeye değer görülen resim sahiplerine, teşekkür belgesi verdi.