Etiket: serum

  • 7 yaşındaki Yüsra için savcılık soruşturma başlattı

    7 yaşındaki Yüsra için savcılık soruşturma başlattı

    19 Mayıs’ta bahar nezlesi hastalığı ile Bursa Şehir Hastanesi’ne giden 7 yaşındaki minik Yüsra’nın şüpheli ölümü sonrası Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.

    Savcılıktan yapılan açıklamada; Basın yayın kuruluşlarında yer alan ’Bursa’da 7 yaşındaki çocuğun hastanede şüpheli ölümü’ haberine konu olayla ilgili olarak; 20.05.2024 günü mağdur Y.T.’nin rahatsızlanarak tedavisi için Bursa Şehir Hastanesi’ne götürüldüğü, yapılan tedavisinin ardından kurtarılamayarak hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak ihmal iddiası nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma başlatıldığı, Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından soruşturmanın titizlikle yürütüldüğü, soruşturmanın safahatı ve sonucu hakkında bilgi verileceği hususu, Kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi.

  • Serum fizyolojiklerin hepsi yasaklanmadı

    Serum fizyolojiklerin hepsi yasaklanmadı

    Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı’nın duyurusuyla bazı serum fizyolojiklerin ciddi risk oluşturduğu bildirilmişti. Risk oluşturan serum fizyolojiklerin yasaklandığı haberleri de vatandaşları endişelendirdi. Acil Doktoru Elif Ünüvar, karışıklığa yol açan iddialara açıklık getirdi. Gündemdeki serum fizyolojiklerin yasaklandığı haberlerinin herkesi paniklettiğini ifade eden Dr. Elif Ünüvar, gelen bilgilerle normal paketli serum fizyolojiklerden ziyade flakon tarzında olanlarda bir yasaklama olduğunu söyledi.

    “Steril olan paketlerde herhangi bir sorun yok”

    Serum fizyolojiklerin normalde tıbbi tedavide, tansiyon düşüklüklerinde, steril, yüzde 9’luk sodyum klorür içeren tuzlu sular olduğunu anlatan Dr. Ünüvar, “Bunları yara temizliğinde, burun açmada, göz hastalıklarında, ameliyatlardan sonra yıkama solüsyonları olarak da kullanıyoruz. Normalde solüsyonlarımız paketli steril haldedir. Bir de tek doz, çocuklarımızda burun temizliğinde, göz temizliğinde, yara temizliğinde kullandığımız flakonlar olarak ikiye ayrılmakta. Şu anda bize gelen açıklamalarda steril olan paketlerde herhangi bir sorun olmadığı belirtildi. Bu tek tek olan flakonlarda birkaç firmada sorun olduğu söylenilmekte. Bunlar da sterilliğin olmadığı ve kirli solüsyonlar olduğu veya kimyasal içeriklerinden mi kaynaklandığı hakkında bir bilgiye henüz ulaşamadık. Bu firmaların flakonlarının neden toplatıldığıyla ilgili herhangi bir bilgi bize gelmedi. Ama bizim düşüncemiz bunların açıldıktan sonra kontaminasyonlarının çok fazla olmasında veya kimyasal içeriklerinin farklı olması dolayısıyla toplatıldığını düşünüyoruz” dedi.

    “Tek tek serum fizyolojik içeren flakonlar varsa kullanmayalım”

    Vatandaşların endişelenmemesi gerektiğini vurgulayan Medicana Konya Hastanesi Acil Doktoru Elif Ünüvar, “Hastane ortamlarında kullandığımız steril dediğimiz serum fizyolojik paketlerimiz kesinlikle steril olup, damar yollarından gönderdiğimiz serumlardır. Bunlarda herhangi bir sorun yok. Gönül rahatlığıyla kullanabiliriz. Ama minik, böyle göz uygulamalarındaki, hepimiz çocuklarımıza veya kendimize kullanmışızdır, minik flakonlarda birazcık daha dikkatli olmalıyız. Çünkü bunlarda kontamine riski vardır. Şimdi ailelerin merakla beklediği bir şey olacaktır, ‘eyvah biz kullandık, ne yapacağız?’ diye soracaklardır. Eğer daha önce kullandıysak ve herhangi bir sorun yaşamadıysak muhtemelen bir sıkıntı olmayacağını düşünüyoruz. Belki kullandığımız dönemde bir bulantı, kusma, ishal gibi bir şeyler olmuş olabilir mi? Evet vardır. Ama şu anda çocuklarımız sağlıklıysa yine bir sıkıntı olmayacağını düşünüyoruz. Onun yanında eğer ki evde şu anda bu tarz böyle kullandığımız tek tek serum fizyolojik içeren flakonlar varsa lütfen kullanmayalım ve çöpe atalım. Tek istediğimiz bu. Hastane şartlarında veya doktorunuzun güvendiği, size önerdiği steril olan flakonları, yıkama solüsyonlarını kullanmaya da hassasiyet gösterelim” diye konuştu.

  • Yanlış antibiyotik kullanımı hayatını kararttı

    Yanlış antibiyotik kullanımı hayatını kararttı

    Samsun’da antibiyotiğe alerjisi olan genç kadının, acilde verilen serumun ardından hayatının karardığı iddia edildi. Önce tanınmaz hale gelen genç kadın şimdi de gözlerini kaybetmemek için kendisine uzanacak yardım elini bekliyor.

    Olay, Samsun’un İlkadım ilçesinde bulunan Gazi Devlet Hastanesinde 8 Şubat 2020’de meydana geldi. İddiaya göre, 31 yaşındaki Çilem Kelleci, idrar yolu enfeksiyonu şikayetiyle acil servise gitti.

    Doktorlara, antibiyotiğe karşı alerjisinin olduğunu söylediğini iddia eden genç kadın, buna rağmen kendisine 3 ilaçlı bir serumun verildiğini öne sürdü. Aldığı serumun ardından görme kaybı ve derisinde pullanmalar olduğunu ileri süren Çilem Kelleci, ölümden döndüğünü belirterek, hastane ve kendisine antibiyotik veren doktordan şikayetçi oldu.

    Aradan geçen süreçte Kelleci’nin tedavisi devam etti ve derisindeki pullanmalar büyük miktarda giderildi. Görme konusunda sıkıntı yaşayan genç kadının dava süreci devam ederken sağ gözü tamamen göremez hale geldi.

    “AMELİYAT MASRAFI İÇİN 92 BİN TL İSTEDİLER”

    Samsun’da ve İstanbul’da devlet ve üniversite hastanelerinde tedaviye başvuran genç kadına, gözünün alınması gerektiği söylendi. Özel bir hastaneye daha başvuran Kelleci’ye gözünün alınmasına gerek olmadığı ve tekrardan görmesi için ameliyat masrafının 92 bin olduğu söylendi. Genç kadın, davanın sonuçlanmamasından dolayı maddi durumlarının kötü olduğunu belirterek, tedavisi için yardım istedi.

    Yanlış serum kullanımının ardından hayatının değiştiğini ifade eden Çilem Kelleci, “Şubat ayında tedavi olurken antibiyotik alerjisi yaşadım. Alerjiden sonra vücudumda komple deri değişti. İç organlarım zarar gördü. Şu anda 20 tırnağım da yok. ’Steven-Johnson sendromu’ tanısı konuldu. Daha sonra da yanlış antibiyotik kullandıran kurum ve kişilerden şikayetçi olmuştuk. O süreç devam ediyor. Doktora ceza verilmedi ve tazminatın önünün açıldığı söylendi. Bu alerjiden sonra 20 gün OMÜ Tıp Fakültesi’nde yoğun bakımda kaldım. Sonra da gözüm için tedaviye devam ettik. Bir süre gözüm gördü ama sonrasında kornea patlayınca sağ gözümün alınması gerektiğini söylediler. İstanbul’da üniversite hastaneleri de gözümün alınması gerektiğini ifade ettiler. Özel bir hastane ise gözün alınmasına gerek olmadığını, ameliyat ile görebileceğimi söyledi. Ameliyat masrafı için de 92 bin TL istediler. Şu anda sağ gözüm hiç görmüyor. Sol gözüm de yüzde 20 görüyor” dedi.

    “GÖZÜMÜ KAYBETMEK İSTEMİYORUM”

    Genç yaşta kör kalmak istemediğini dile getiren Kelleci, “Gözümü kaybetmek istemiyorum. Ancak hiç zamanım yok. Doktorlar bir an önce tedavi olmam gerektiğini söylüyor. Çünkü gözüm dışarıya çıkarsa tamamen kaybedilecek. Şu anda bir umut varken tedavi olmak istiyorum. 92 bin TL bizim için çok büyük bir para. Ben daha 31 yaşındayım. Tamamen karanlığa mahkum olmak istemiyorum. Diğer gözümü de kaybedersem, tamamen karanlığa bürüneceğim. Davamız sonuçlansaydı kendi imkanlarımızla bu ameliyatı yaptırabilirdik. Halktan ve yetkilerden yardım istiyorum. Ameliyat için gün bile vermediler. ‘Her an gözün dışarı fırlayabilir, hiç süren yok, canlı bomba gibi dolaşıyorsun’ dediler” diye konuştu.