Vali Çelik, beraberindeki heyet ile birlikte 10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası nedeniyle Hakkâri Engelliler Derneğini ziyaret etti. Engelli vatandaşlarla sohbet eden Çelik, “Engellerin birçoğunun; birlik olduğumuz zaman ve eksik olan parçayı tamamlama iradesini hep birlikte taşıdığımız zaman ortadan kalkacağına inanıyorum. Birlik ve beraberlik duygusu ile aşamayacağımız engel yoktur. Sevginin önünden engel yoktur, sizler toplumumuzun önemli bir parçasısınız ve sizlerin yaşamlarını kolaylaştırmak, destek olmak hepimizin görevidir. Her zaman her yerde engelli vatandaşlarımızın hizmetinde olacağız” dedi.
Etiket: Sevgi
-
İletişim Danışmanlığı’na Sevgi atandı
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İletişimden sorumlu Başkan danışmalığına atanan Erdem Sevgi, 1984 yılında Çorlu’da dünyaya geldi. Üniversite eğitimini Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde birincilik derecesiyle tamamlayan Sevgi, Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde muhabir, editör, köşe yazarı ve Ankara Haber Müdürü pozisyonlarında görev yaptı.
Katılmaya hak kazandığı mesleki değişim programlarıyla Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Polonya’daki çeşitli gazetelerde konuk gazeteci olarak bulundu.
Emre Madran Basın Ödülü’ne layık görüldü. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nda eğitmenlik, Atakum Belediyesi’nde Kurumsal İletişim Yöneticiliği yaptı. Erdem Sevgi, 31 Mart Yerel Seçimlerinde Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Akın’ın kampanya döneminde basın danışmanlığı görevini üstlendi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, İletişimden Sorumlu Başkan Danışmanlığı’na Erdem Sevgi’yi atadı.
-
8 yaşındaki Emre görenlerin sevgisini kazanıyor
Odunpazarı ilçesinde Taşbaşı Çarşısında tatlı ürünleri satan bir işletmenin önünde vatandaşları işletmesine getirmeye çalışan küçük çocuk vatandaşların dikkatini çekti. Emre Dumanlıdağ, henüz 8 yaşında olmasına rağmen büyük hayalleri olduğunu söyledi. Onun için iş yapmak bir zorluk değil, aksine bir oyun gibi geliyor. “Sanki oyun içinde oyun varmış gibi” diyerek keyifli vakit geçirdiğini ifade etti.
“İlerde hem okulumu bitirip hem de esnaflığı öğrenmiş olacağım.”
Ailesine yardım eden 8 yaşındaki ilkokul öğrencisi Emre Dumanlıdağ,“Okul okurken çalışmaya hevesim var. Aynı zaman da esnaf olmak istiyorum. Çalışmak zor olmuyor çünkü bana oyun gibi geliyor. Bağırdığım zaman müşteriler geliyor. Bizden alış veriş yapıyorlar. Bazen tatlı dağıtırım o zaman daha çok insanlar geliyor. Herkes takdir edip başımı okşuyor, buda benim hoşuma gidiyor. İlerde hem okulumu bitirip hem de esnaflığı öğrenmiş olacağım” dedi.
-
Lösemili çocuklardan Başkan Bozkurt’a ziyaret
Esenyurt’ta yaşayan lösemili çocuklar, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt’u ziyaret etti. Lösemiye karşı verdikleri mücadeleyi kazanan Muhammet Kayıkçı ve Eslem Bağlan, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’nda farkındalık oluşturmak amacıyla yaptıkları ziyarette Başkan Bozkurt ile sohbet etti. Verdikleri bu mücadelenin onları her zorluğa karşı daha güçlü yapacağını ifade eden Bozkurt, ziyarette çocuklara hediye verdi.
Bozkurt, LÖSEV’in bu yılki “Sevgi, Umut, İyilik. Biz Kazanacağız” sloganıyla video çekerek, hastalıkla mücadele edenlerin seslerine ortak oldu. LÖSEV Sosyal Hizmetler Koordinatör Yardımcısı Ayşe Nur Bayazıt, verdiği tüm desteklerden dolayı Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt’a teşekkür etti.
-
Galatasaray sevdası işinden etti
Serik’te 5 yıldızlı bir otelde garson olarak çalışan Yusuf Yetiş, gönül verdiği takımının maçını izlemek için izin istedi. Arkadaşı ile çalışma saati değişikliği yapma isteği de kabul görmeyince ayaklarında ki yaşadığı rahatsızlıktan dolayı 1 gün istirahat aldı. Şampiyonlar liginde mücadele eden Galatasaray-Bayern Münih maçını izlemeyi başaran Yusuf Yetiş, ertesi gün asistan müdür tarafından aranarak maç izlemek için izin aldığı gerekçesiyle istifa etmesi istenildi. Yetiş, kendini savunmak için çaba göstermeye çalışsa da çok sevdiği takımının maçının izlenmenin bedeli ağır oldu.
“Sonuçta ben bir Galatasaray taraftarıyım”
Galatasaray sevgisinin hiçbir zaman bitmeyeceğini belirten Yusuf Yetiş, “Otelde çalışıyordum. Galatasaray-Bayern Münih maçından 1 gün önce izin istedim. İzin verilmedi bana. Akşam çalıştığım içim, gündüz çalışan arkadaşımla yer değişikliği yapmak için anlaştık. Bu değişikliği şefler de kabul etti. Çalışarak izin almadan maçı izleyecektim fakat olumsuz cevap verdiler daha sonra. Sonuçta ben bir Galatasaray taraftarıyım, maçını izlemek istiyordum. Kaçırmamak için elimden geleni yapmam gerekiyordu. Ayağımda rahatsızlığım vardı, raporda almıştım geçmedi. Kaşıntı ve morarmalar vardı. Maç günü sabahleyin sağlık ocağına gittim. Doktor ayaklarımı muayene ettikten sonra istirahat için rapor ve ilaç yazdı. İlaçlarımı aldım, yazılan raporu ise iş yerine gönderdim. Ertesi gün ise otelden müdür asistanı aradı beni, sivil gelmemi istedi. Otele gittim ben de görüşmeye, bana, “Galatasaray maçını izlemek için rapor aldın, Galatasaray yüzünden seni işten çıkaracağız” dedi. Beni istifaya zorladılar, ağır işlerde çalışmamı sağlayacaklardı. Mecburen istifa etmek zorunda kaldım. Sonuçta Galatasaraylı olduğum için, maçını izlediğim için işten çıkarıldım. Açıkçası yaşadığım bu olay sonrası biraz güldüm. Çünkü başıma gelen Galatasaray sevgisi yüzünden geldi. Hiçbir zaman üzülmedim. Çünkü çalışana her zaman iş var. Galatasaray sevgisi bende hiçbir zaman tükenmez. Aynı zamanda Icardi hayranıyım. Her zaman kalbimizde taşıyoruz. Hagi’den sonra Icardi geliyor benim için” şeklinde konuştu.
-
Sevgi frekansı ile kalbinizi koruyun
Kalp hastalıklarından korunmanın yollarını anlatan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Demir, ruhsal şifa ya da enerji tıbbı olarak da bilinen bir tür alternatif tıp dalı olan biyoenerjinin kalp sağlığı üzerine etkilerini anlattı.
Kalbi korumak için insanların öncelikle yaşamlarını olumlamaları, hayata pozitif bakmaları ve yaşam tarzlarını kalbi korumak üzerine tamamen değiştirmeleri gerektiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Demir, “Kalp çakrası yeşil renktir. Yeşil koşulsuz sevgiyi ifade eder. Bu nedenle kalp hastalıklarından korunmak için sevgi frekansı yükseltilmeli. Doğaya, insanlara ve diğer canlılara sevgimizi vermeliyiz” dedi.
“Kalbi korumak için iyi ve pozitif düşünün”
Kalp sağlığını korumada yaşam tarzının çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bülent Demir, biyoenerji ile kalbin nasıl korunacağını şu ifadelerle anlattı:
“Kalp hastaları dünyanın en iyi cerrahına bypass operasyonu olsa veya dünyanın en iyi kardiyoloğuna stent taktırsa da yaşam tarzlarını değiştirmedikleri sürece, egzersiz yapmaya ve diyete dikkat etmediklerinde tam iyileşmiş sayılmazlar. Aynı zamanda kalp çakrası çok önemlidir. Kalp çakrası yeşil renktir. Yeşil koşulsuz sevgiyi ifade eder. Bu nedenle kalp hastalıklarından korunmak için sevgi frekansı yükseltilmeli. Doğaya, insanlara ve diğer canlılara sevgimizi vermeliyiz. Böylece daha az kalp hastası oluruz. Bilimsel çalışma bu konuda yeterli değil fakat gözlemlerime göre bir insan ne kadar sevgi doluysa kalp hastalığı, damar tıkanıklığı riski azalıyor. Aynı zamanda iyi ve pozitif düşünen ve hayata olumlu bakanlarda daha az görülüyor. Bu benim klinik gözlemim. Bu bakımdan her hastanım yaşam tarzını değirmesinin yanında, spiritüel anlamda da kendisini geliştirmesini isterim. Hastaya göre değişir ancak yoga, meditasyon ve ibadet faaliyetleri spiritüel gelişimi sağlar. Bu aktiviteler kalp sağlığı için önemlidir. İnsan enerjitik bir varlıktır. Bu nedenle enerji tıbbı da önemlidir. Modern tıbbi tedaviye ek olarak biyoenerji tedavisini de birçok kalp hastasına uyguluyorum ve iyi sonuçlar alıyorum.”
“Zamanın hızı insan fizyolojisi ve psikolojisini etkiliyor”
Düşüncelerin çağrışımı getirdiğini ve bu nedenle sağlıklı bir yaşam sürmek için kişinin hem düşüncelerine hem de ağzından çıkan her bir söze çok dikkat etmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Bülent Demir, “İnsan gibi dünyanın da nabzı var ve dünya taşikardiye giriyor. Buna Schumann rezonansı deniyor. Dolayısıyla her şey çok hızlı gelişiyor. Zaman daha hızlı akmaya başladı. Dünya hızlandığı için insanın düşünce yapısı, fizyolojisi ve psikolojisi bu değişimden etkilenebiliyor. Aynı zamanda düşünce çağrışım yapar. Düşüncelerimize dikkat edelim. Bir de buna ses frekansı eklersek, oluşum çok daha fazla güçlenir. Düşüncelere bir kez dikkat edeceksek, ağzımızdan çıkanlara daha çok dikkat etmeliyiz. Hep olumlu düşünmemiz lazım. Böylece hayata daha pozitif yaklaşırız ve yükselen enerjiden olumlu anlamda kendimize pay çıkarmış oluruz. Dingin yaşam son derece sağlıklıdır” dedi.
-
Akreplere kendini sokturdu, ‘Hayvan sevgisi’ dedi
Serik ilçesine bağlı Gebiz Mahallesi Yumaklar Mevkiinde yaşayan orman kesimiyle uğraşan Cemil Özcan’ın yaptığını görenlerin ağzı açık kaldı. Zehirli olduğu ileri sürülen akrepleri üzerinde taşıyan Özcan, bununla da yetinmeyip iki akrebi ağzına alıp kendini sokturdu.
“Vahşi bir insansın diyorlar”
Doğadaki yırtıcı ve zehirli hayvanlarla anlaşabildiğini ileri süren Cemil Özcan, “Yırtıcı ve zehirli hayvanlar, bazı insanlardan daha iyi. Hayvanlarla her türlü anlaşıyorum. Hayvanlarla konuşmanın sevmenin ilmi vardır. İlmini bilmedikten sonra ancak öldürmeyi bilirsin. Mesela yılan geliyor. ‘Git’ dersin, gitmezse ‘gel bakalım’ diyorum. Bununda bir sistemi var. Yılanın dört zehirli dişi vardır. Bunları sök bu şekilde doğada dolaşır zarar veremez. Mesela beni iki defa akrep soktu fakat tedavisini kendim yaptım. Bunu ilmi de bende sır.
İsterseniz 10 tane akrebi getirin. Hepsi de soksun tedavisini yapıp işime devam ederim. Her şeyin bir sırrı vardır. Amerika nasıl kolanın sırrını vermiyorsa ben de bunun sırrını vermiyorum. Hayvan sevgim çok fazladır. Ben her gün ormanda çalışan biriyim. Sarı, siyah akrep fark etmez en az 10 akrebi bulur çıkartırım. Ben kendimi soktururum kendimi tedavi ederim. İsterseniz profesörleri getirin. Onlar açıklasın bunun sırrını. Kendimi akrebe sokturduğumu görenler kaçıyor. ‘Vahşi bir insansın’ diyorlar. Hayvanlara alışmayan bir insan tabi ki de uzak durabilir” dedi.
-
Konteyner kentteki çocukların dron sevgisi
Dulkadiroğlu ilçesi Karacasu Konteyner Kent’te yaklaşık 6 bin kişi yaşamını sürdürüyor. Çocukların da çok olduğu konteyner kent dron ile kaydedildi. Görüntülerde çocukların dron sevgisi yine dron kamerası ile görüntülendi. Çocukların o anlarda duyduğu heyecan da görüntülere yansıdı.
Bazı çocuklar, daha önce dron görmediklerini belirterek koşup gelip el salladıklarını kaydetti.
Depremzede Hatice Çokyiğit ise “Burada kalıyoruz her şeyimiz çok iyi. Sadece internet yok. Çocuklarım ile yaşıyorum. Dron görünce bende merak edip geldim” dedi.
-
Mevlana’yı anlamak ve kitap okuma sevgisi buluşmaları
2023 Mevlana Anma Yılı çerçevesinde Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından Hz. Mevlana’yı Anlamak ve Kitap Okuma Sevgisi buluşmaları devam ediyor. Hz. Mevlana’yı Anlamak ve Kitap Okuma Sevgisi buluşmaları çerçevesinde Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen programa Şair Yazar Sinan Yağmur katıldı. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesine bağlı Gençlik ve Koordinasyon Merkezinde düzenlenen programa konuşmacı olarak katılan Şair Yazar Sinan Yağmur’a gençler yoğun ilgi gösterdi. Şair ve Yazar Sinan Yağmur, Hz. Mevlana’nın hayatı ve yaşamından örnekler verdi.