Etiket: Sibel Kayman

  • Sibel’in katil zanlısına ağırlaştırılmış müebbet hapis

    Sibel’in katil zanlısına ağırlaştırılmış müebbet hapis

    Erenler Mahallesi’ndeki bir binada 4 Aralık 2023’de meydana gelen olayda, Sibel Kayman (25) ile erkek arkadaşı Mikail K. (28) arasında kıskançlık sebebiyle tartışma çıkmıştı. Çıkan tartışmada genç kadın, erkek arkadaşının ruhsatsız tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybetmişti. Olayın ardından gözaltına alınan Mikail K., tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Genç kızın cenazesi ise o daha 52 günlükken cinayete kurban giden babasının yanına defnedilmişti.

    “Sevdiğim kadına son kez sarılamadım”

    Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuklu sanık Mikail K., Sibel Kayman’ı büyüten ailesi ve taraf avukatları katıldı. Sanık önceki savunmalarını tekrar ederek, Sibel’in kıskançlık sebebiyle kendini vurduğunu iddia etti. Sanık, “11 ay önce ne ifade verdiysem aynı şeyi anlatıyorum, farklı bir şey yok. Olay günü alkollüydüm ancak ifadem aynıdır. Suçlamayı kabul etmiyorum, Sibel’i ben vurmadım. Olay sonrasında sevdiğim kadın yaşasın diye çaba verdim. Sevdiğim kadına son kez sarılamadım. Tahliyemi talep ediyorum. Tahliye olup Sibel’in kabrine gitmek istiyorum” dedi.

    MİKAİL K. (/KOCAELİ-İHA)
    Kocaeli’de 25 yaşındaki Sibel Kayman’ın tabanca ile vurularak hayatını kaybetmesine ilişkin yargılanan erkek arkadaşı Mikail K., “Kıskançlık sebebiyle kız arkadaşım kendini vurdu. Ben öldürmedim, olay sonrasında sevdiğim kadın yaşasın diye çaba verdim. Sevdiğim kadına son kez sarılamadım. Tahliye olup Sibel’in kabrine gitmek istiyorum” dedi. Sanık, “kadına karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

    “Maktulün vücudundaki mermi giriş ve çıkışan bakıldığında Sibel’in kendisini vurması mümkün değildir”

    Sibel Kayman’ın aile avukatı Hüseyin Acurman, sanığın olay günü çok fazla alkollü olduğunu, olayı kendisinin gerçekleştirdiğini dile getirerek “Maktulün vücudundaki mermi giriş ve çıkışan bakıldığında Sibel’in kendisini vurması mümkün değildir” şeklinde konuştu.
    Sanık avukatı Mahmut Cengiz Sarıbay ise “Sanığın tek kurşunla hem kendini yaralanıp hem de sevgilisini öldürmesi mümkün değildir” diyerek suçlamayı kabul etmedi.

    Ağırlaştırılmış müebbet hapis

    Mahkeme heyeti, sanığa “kadına karşı kasten öldürme suçundan” ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ayrıca sanık, ruhsatsız silah bulundurmaktan da ceza aldı.

  • Sibel’in sır ölümü: “Sibel’i gözümden sakınırdım”

    Sibel’in sır ölümü: “Sibel’i gözümden sakınırdım”

    4 Aralık 2023’de Erenler Mahallesi’ndeki bir binada meydana gelen olayda, Sibel Kayman (25) ile erkek arkadaşı Mikail K. (28) arasında kıskançlık sebebiyle tartışma çıkmıştı. Çıkan tartışmada genç kadın, erkek arkadaşının ruhsatsız tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybetmişti. Olayın ardından gözaltına alınan Mikail K., tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Genç kızın cenazesi ise o daha 52 günlükken cinayete kurban giden babasının yanına defnedilmişti.

    “Sibel bana, ‘Senin barlar sokağı sevdan bitmedi’ deyince tartıştık”

    Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Mikail K., Sibel Kayman’ı büyüten ailesi, tanık Senem Y. ve taraf avukatları katıldı. Olay tarihinde yaşananları anlatan tutuklu sanık Mikail K., “Olay tarihinde bir arkadaşımla alkol aldık. Sibel ile telefonla konuştuğumuzda eve gittiğini söyledi. Alkol istedi. Para harcamasın diye kendisine alkol gönderdim. Daha sonra barlar sokağında kavga olayına karıştım. Bir arkadaşımın parmağı kesildiği için üstüm kan izi oldu. Karşı tarafla konuşup olayı çözdük. Gece eve gittiğimde Sibel’in ev arkadaşı Senem kapıyı açtı. Sibel ise salonda koltukta oturuyordu. ‘Neredesin, başka kızlarla mıydın? Senin barlar sokağı sevdan bitmedi’ deyince tartıştık ve ‘Önüme çıkan her kızla tanışacağım’ dedim. Kavgaya karıştığımı söyledim. Kan izi olan kazağımı yıkanması için çıkardım. Tabancayı da belimden çıkarıp sehpanın üzerine koydum. Aynı zamanda 4,5 mermiyi de yanına koydum. Mermileri sehpaya koyduğum için Sibel silahı boş sanmış olabilir ancak ben dolu olduğunu biliyordum” dedi.

    “Sibel’i baygın olarak düşündüm”

    Arkası dönükken Sibel’in silahı aldığını iddia eden Mikail K., “Sibel bir anda tabancayı aldı ve silahın ağzına mermiyi verdi. Ben sağ elimle Sibel’in kolunu tutmaya çalıştım. O esnada silah ateş aldı ve ben sağ kolumdan yaralandım. Sağ kolumdan yaralanınca ‘Ne yapıyorsun?’ dedim, bu sırada Sibel yere yığıldı. Sibel’in yaralandığını anlamadım, kolumdaki yaralanma ve patlama sesi nedeniyle korkarak bayıldığını düşündüm. Kolumla ilgilendiğim esnada en fazla 30 saniye sonra Senem kapıyı tıkladı. Kapıyı açtım ancak Sibel’in ayakları kapıya dayandığı için kapı yarım açıldı. Senem ne olduğunu sorduğunda kolumu göstererek ‘Arkadaşın beni vurdu’ dedim. Senem içeri girince ben de Sibel’i baygın olarak düşündüğüm için yerde bulunan silahı tekrar alır düşüncesi ile tabancayı alarak koltuğun üzerine koydum, ağzındaki mermileri de çıkardım” diye konuştu.

    “Sibel’i gözümden sakınırdım, o bana can, ben ona yoldaş oldum”

    Mikail K., savunmasına şöyle devam etti:

    “Sibel’in yanına gittiğimde kanı gördüm ve ‘Bana bunu nasıl yaparsın?’ diye ağladım. Senem’e polisi ve ambulansı aramasını söyledim. Ben de çevreden yardım istedim ve tekrar Sibel’in yanına gittim. ‘İyi misin? diye sorduğumda sadece elimi tuttu. ‘Sesimi duyuyor musun?’ deyince kafasını salladı. Ben tepki alınca tekrar yardım almak için bağırmaya başladım. Olay bu şekilde gerçekleşti. Suçlamaları kabul etmiyorum. Sibel’i gözümden sakınırdım, o bana can, ben ona yoldaş oldum. Evlenecektik, sevdiğiniz kadının yokluğuna alışmaya çalışırken bu sıfatla yargılanmak beni mahvediyor. Hiçbir neden yokken onun faili olarak yargılanmak beni kahrediyor. Aramızda herhangi bir sorun yokken neden böyle bir şey yapmak isteyeyim.”

    “Ben ve Sibel nasıl yaralandık bilmiyorum”

    Silahın kuru sıkıdan çevrilme olduğunu dile getiren Mikail K., “Eve sürekli silahla girer çıkardım. 1,5 yıl boyunca yanımda silahla eve gittiğim olmuştur ancak bir hevesle silaha bakmasın diye saklardım. Saklaması için kimi zaman şarjörü Senem’e verirdim. Olaydan 1 ay önce Senem ile Sibel silaha bakmak için heves ettiler. Boş olan silahı onlara verdim, fotoğraf çektiler, hatta sosyal medyada paylaştılar. Olay anında silah bir kez patladı. Ben ve Sibel nasıl yaralandık bilmiyorum. Sibel’in darp anlamında bana teması olmadı. Sibel’in yaralanmasını fark edince korku ve panikle evdeki eşyalara zarar vererek dağıttım” dedi.

    “Şikayetçiyim”

    Sanıktan şikayetçi olan anne Sevgi Kayman, “Mikail’i birkaç kez Sibel’i eve bırakırken görmüştük ancak Sibel ile kaldığından haberimiz yoktu. Sibel, Mikail ile evleneceğini söylerdi ancak ailelerin tanışması olmadı” diye konuştu.

    “Kapıyı tıklattım, 30-40 saniye sonra kapı açıldı”

    Tanık olarak dinlenen Senem Y. iise, “Olay tarihinde saat 02.30 sıralarında işten geldim. Sibel bir saat kadar sonra Mikail’i arayarak, ‘Neden gelmiyorsun?’ dedi. Mikail olaya karıştığını, geleceğini söyledi. Mikail eve geldiğinde Sibel, ‘Neden bu saatte eve geliyorsun. Kızların peşinde misin?’ diye kızdı. Kıskançlık tartışmasıydı ancak sonra barıştılar. Bunun üzerine ben yukarı çıktım. 5 dakika sonra bağrışma sesleri duydum. Sibel’in, ‘Evden git’ diye sesini duydum ancak diğer sesleri duymadım. İtişme, kakışma sesleri oldu. Devamında bir el silah sesi duydum. Silah sesi ile birlikte Sibel’in yere yığıldığını anladım, zira ‘güm’ diye ses çıktı. Normalde salon kapısı arızalı olduğu için Sibel ve Mikail tartıştıklarında kapıyı kilitlerlerdi. Aşağıya indiğimde kapıyı tıklattım, 30-40 saniye sonra kapı açıldı. Sibel yerde yatıyordu. İçeri girdiğimde Mikail bana kolunu gösterdi, ‘Sibel boğuşurken beni vurdu’ dedi. ‘Sibel seni vurmuş olsa neden yerde yatar?’ dedim. Sibel yüzüstü yatıyordu. Sibel’i döndürdüğümde elime kan geldi. Hemen yukarı çıkarak telefonumdan ambulansı aradım. Mikail de Sibel’in vurulduğunu anlayınca bağırmaya, yardım istemeye başladı. Ambulans 10 dakika sonra geldi. Bu sırada Mikail, ‘Yardım edin’ diye bağırıp çağırıyor, evdeki eşyalara fırlatmak suretiyle zarar veriyordu” şeklinde konuştu.

    “Sibel’in babası silahla vurularak öldürüldüğü için silahlara karşı ilgisi yoktu”

    Olay günü kapının kim tarafından kilitlendiğini bilmediğini dile getiren Senem Y., “Genelde kavga edince kapıyı kilitliyorlardı. Birbirlerine zarar veriyorlardı. Sibel’in babası silahla vurularak öldürüldüğü için silahlara karşı ilgisi yoktu. Alkollüyken bir sefer Sibel’le Mikail’in silahı ile fotoğraf çektirmiş olabiliriz. Mikail’in arada bir tabanca ile eve geldiğini görmüştüm. Tabancasını kendisi kaldırırdı ancak nereye koyduğunu az çok bilirdik. Benden silahını saklamamı istemiş miydi hatırlamıyorum. Ben salona geldiğimde silah tekli koltuğun üstündeydi. Olay tarihinde Sibel ile Mikail aşırı alkollülerdi” ifadelerini kullandı.

    Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

  • Sibel’in sır ölümü

    Sibel’in sır ölümü

    Olay, 4 Aralık günü sabaha karşı Erenler Mahallesi’ndeki bir binada meydana geldi. Sibel Kayman (25) ile erkek arkadaşı Mikail K. arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışmada genç kadın, erkek arkadaşının ruhsatsız tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınan Mikail K. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sibel’in cenazesi ise o daha 52 günlükken cinayete kurban giden babasının yanına defnedildi.

    Mikail K., suçlamaları reddetti

    Zanlı çıkarıldığı mahkemede verdiği ifadesinde, suçlamaları kabul etmeyerek, “Barlar sokağına gitmem sebebiyle tartışmaya başladık. Bana, ‘Bırakmadın bu işleri’ dedi. Ben de bırakmayacağım gibisinden sözler söyledim. Alkollüydüm. Arka tarafa geçerek küfürler etmeye başladı. Bana ait ruhsatsız silahı eline aldı. Bunu fark ettim ancak aldırış etmedim. Elinde tabanca olduğu halde yanıma geldi. Bu sırada sandalyede oturuyordum. Tabancanın sürgü takımını çekince ayağa kalktım. ‘Ne yapıyorsun?’ diyerek silahı almak için Sibel’e doğru yöneldim. Bu sırada tabanca ateş aldı. Ben, sağ el bilek iç kısmından yaralandım, kendisi yere düştü” dedi.

    Sibel’in babası cinayete kurban gitmiş

    Sibel’in amcası Bahadır Altınsoy ile ev arkadaşı S.Y. ile iş arkadaşı E.P., açıklamalarda bulundu. Amca Altınsoy, Sibel’in 1998’de doğduğunu, 52 günlükken de babası Şahin Altınsoy’un cinayete kurban gittiğini söyledi. Şahin Altınsoy’un en yakın arkadaşı tarafından öldürüldüğünü söyleyen Altınsoy, “Evimize gelip yemeğimizi yiyen adam öldürdü abimi. Şahin abim, o dönemlerde normal olmayan insanlarla birlikteydi. Çocuğu aldıktan sonra her şeyden elini çekerek, işe başlamıştı. Çocuğunu büyütmek istediğini söylemişti. Biz abimin susturulduğunu düşünüyoruz” dedi.

    “Evlatlık verildi”

    Abisi öldürüldükten sonra yengesinin de babasının evine gittiğini ifade eden Altınsoy, “Yengemin annesi yoktu. Abim öldükten sonra yengemi aile bireylerim babasına teslim etti. Babasına teslim ettikten sonra bir süre sonra da yengemi başka biriyle evlendirdiler. Sibel, ilkokul 1’inci sınıfa kadar bizimle birlikte yaşadı. Daha sonra yengem, çocukları olmadığı için öz halasına evlatlık verdi. Sibel, 6. sınıftan sonra Bekirdere’deki evimize geldi ve 2019 yılına kadar bizimle aynı evde yaşadı. 6 yıla yakın üvey annesiyle birlikte yaşadı. Daha sonrasında da komple bizimle yaşamaya başladı. İzmit’te mali müşavirin yanında muhasebeci olarak çalıştı. Daha sonra İzmit’te başka bir işletmede muhasebeci olarak çalışıyordu” diye konuştu.

    “Sibel hayat doluydu”

    Zorlu bir hayatı olmasına rağmen Sibel’in hayat dolu bir genç olduğunu söyleyen Bahadır Altınsoy, “Herkesle görüşüyordu. Sibel, evlatlık olarak verildiği anne ve babasıyla da görüşüyordu, kendi öz annesiyle de görüşüyordu. Amcaları, halaları olarak da biz her gün görüntülü konuşuyorduk. Biz onu asla terk etmedik. Öldüğü gece bile saat 23.30’a kadar 2 halası ve ben görüntülü konuştuk. Bizimle konuşurken iş yerinden çıktı. Sibel’in görüşmediği kimse yok. Ağustos ayında Kandıra’ya gidip, fındık toplamak için ailesine yardım ediyordu. Daha sonrasında bize geliyordu, halalarına gidip yanlarında kalıyordu. Hiçbir zaman bağlantıyı koparmadık. Hiçbir şey medyada anlatılanlar gibi değil. Sibel’e sahip çıkılmadığı ve Sibel’in kimseyle görüşmediği bilgisi yalan” şeklinde konuştu.

    “Mikail’in onu öldürdüğünü düşünüyoruz”

    Bahadır Altınsoy, sözlerine şöyle devam etti:
    “Mikail ile İzmit merkezde tanışmışlar. Bundan 2,5 yıl önce Mikail’i bize, ‘Evleneceğim’ diyerek getirdi. Evimize getirdi ve tanıştık. Mikail’in cezaevine girip çıktığından bahsetmişti bize. Mikail o gün bize geldiğinde yalan söyledi. Ben bunun yalan olduğunu ispatladım. Sibel’e de bu kişiden ayrılması gerektiğini söyledim. Biz onları hiçbir şekilde birlikte bilmiyorduk. 1,5 yıldan beri onları ayrı zannediyorduk. Mikail’i hiç tanımam. Sadece tanışmak için getirdiğinde gördüm. O akşam Mikail’e kesinlikle yalan söylememesi gerektiğini, başından ne geçtiyse bana bunu anlatmasını söyledim. Mikail’in anlattıkları şeyleri araştırdık ve yalan bilgiler verdiğini öğrenince Sibel’in bu ilişkiyi bitirmesini istedik. O da bize bu ilişkiyi bitirdiğini söyledi. Mikail olayı haricinde o bizimle her şeyini paylaşırdı, hiçbir şey saklamazdı. Her gün görüntülü konuşuyorduk. Bize gelirdi sık sık. Düğüne de, cenazeye de, doğuma da katılırdı. Sibel kendisini öldürebilecek bir kişi asla değildi. Sibel her zaman canlı, enerjik biriydi. Babalar Günü’nde çok üzülüyordu babası olmadığı için. Doğum günlerinde yalnız kaldığını düşünüyordu. Bayramlarda babasının mezarına gidiyorduk. Yaşam dolu bir kızdı. İntihar ettiğini düşünmüyoruz. Mikail’in onu öldürdüğünü düşünüyoruz. Benim evladım gibiydi. Telefonumda Sibel, ‘kızım’ diye kayıtlı. O benim kızımdı, evladımdı. Yeğenim değildi. Ben sadece adaletin tecelli etmesini istiyorum. Benim yeğenim kendini öldürecek biri değildi”

    S.Y.: “Telefonda kavga ettiler”

    Sibel’in ev arkadaşı S.Y. ise olay günü telefonla konuştuklarını belirterek, “2 akşam arkadaşında kalmıştı, eve gelmemişti. Aradım ve ‘Bugün eve gelecek misin?’ diye sordum. ‘Geleceğim’ dedi. Sonrasında eve gitmişti fakat Mikail’in eve geleceğini bilmiyordum. Ben 02.30 gibi eve gittim. Sibel tek başına evde oturuyordu, yanında köpeği vardı. Yaklaşık 1 oturduk, sonra telefonda Mikail ile konuştular. ‘Neredesin?’ diye sordu. Mikail ise barlar sokağında olduğunu, kavga ettiğini ve üstünün kan olduğunu söyledi. Bunun üzerine Sibel kızdı, çünkü onun oraya gitmesini istemiyordu. Telefonda kavga ettiler. 15 dakika sonra ‘Neredesin, niye gelmedin?’ diye tekrar aradı. O aralıkta zaten Mikail eve geldi” dedi.

    “Merdivenlerden inerken ‘Güm’ diye bir ses geldi”

    Mikail K. eve geldikten sonra da ikilinin kavga ettiğini ifade eden S.Y., şu ifadeleri kullandı:

    “Sibel, ‘Neden üstün başın kanlı eve geldi?’ dedi. Daha sonra, ‘Kızlarla görüşmeye mi gittin?’ diye sordu. Sonrasında biraz duruldular. Mikail ona sarıldı, öptü ve konuyu kapattılar. Bende üzerimi değiştirmek için yukarıya çıktım. Üzerimi değiştirdim ve Sibel Mikail’e, ‘Bu evden git Mikail’ diye bağırdı. Bunu iki kez söyledi. Sonradan kapı kilitlendi. Bizim kapı kapanmıyordu, bu yüzden kilitliyorduk. Sesler biraz daha yükseldi. Aşağıya indim. O ara merdivenlerden inerken ‘Güm’ diye bir ses geldi. Mikail, 1 dakikalık süreç içinde kapıyı açtı. Sibel yarası gözükmeyecek bir şekilde yerde yatıyordu. Mikail de kapıyı açtıktan sonra onun başına dikilip kolundaki yarayı bana gösterdi. ‘Sibel beni vurdu’ dedi. Sibel konuşmadan yerde yattığı için hafif kolunu kaldırdım, ne olduğunu anlamaya çalıştım. Kan gördüm ve ‘Sibel vurulmuş’ dedim. Telefonum yukarıdaydı. Koşarak onu almaya gittim. Ben ‘Sibel vurulmuş’ deyince zaten kapı açtı, etraftan yardım istemeye başladı. Telefonumu aldım ambulansı aradım hat düştü tekrardan aradım. Sonra Mikail telefonu benden aldı, ‘Kız arkadaşım ölüyor. Ne olur yardım edin’ dedi. Sokağa koştu, yardım istedi. 10 dakikalık bir arada ambulans geldi. Sibel’i sırt üstü çevirdiler göğsündeki yarayı gördüler, evde müdahale ettiklerinde Sibel hala yaşıyordu. Ambulansa bindirdiler bende hatta yardım ettim. Tekrar yukarıya çıktım evden kıyafet aldım, çantayı aldım ve aşağıya indim. Sibel’i ambulansa koydular. Ben yukarıya çıktığımda Mikail ‘Ben öldürdüm siz yaşatın’ şekilde bağırmış, o konuşmalarda ben aşağıda yoktum” dedi.

    “Kendini vuran bir insan koltuğa silahı fırlatamaz”

    İçeriye girdiğinde tabancayı koltuğun üzerinde gördüğünü kaydeden S.Y., “Sibel kapının önünde yatıyordu. Koltukla mesafesi hemen hemen 10-15 metreydi. Kendini vuran bir insan koltuğa silahı fırlatamaz. Sibel kendini öldürebilecek bir insan değildi, öldürme amaçlı başkasına zarar verebilecek bir insan da değildi” şeklinde konuştu.

    E.P.: “Bizim üzerimizden amcasına çok kez kredi çektirip Mikail’e vermiş”

    Sibel’in bir diğer arkadaşı E.P. ise “Mikail’e arkadaşımız Sibel daha öncesinden çok kez para verdi. Biz bu paraların geri dönüşüne hiç şahit olmadık, verirken şahit olduk. Hatta bizim üzerimizden amcasına çok kez kredi çektirip Mikail’e vermiş paralarını, bu şekilde borca da soktu kendini. Sibel kendini hiçbir türlü ne borçtan kurtarabiliyordu ne de açığa çıkabiliyordu. Mikail hiçbir şekilde destek olmuyordu. Birkaç kez Mikail’den ayrılmak istedi, uzun süre ayrı kaldı ama Mikail bir şekilde ona ulaşıyordu ve birliktelikleri devam ediyordu. Sibel için Mikail alışkanlık olmuştu. Mikail’in Sibel’i sevdiğine inanmıyoruz” cümlelerini kullandı.

  • Sevgilisini öldürdü, yaşasın diye feryat etti

    Sevgilisini öldürdü, yaşasın diye feryat etti

    Olay, dün sabaha karşı Erenler Mahallesi’ndeki bir binada meydana geldi.

    Sibel Kayman (25) ile evine gelen erkek arkadaşı M.K. arasında bilinmeyen bir sebepten dolayı tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle M.K. yanında getirdiği tabancayı çıkartarak Sibel Kayman’a bir el ateş etti. Göğsüne kurşun isabet eden Sibel Kayman, kanlar içinde yere yığıldı.

    Olayın ardından M.K., “kız arkadaşım intihar etti” diyerek 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda buldu. İhbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılan genç kadın hayatını kaybetti. Kız arkadaşıyla arbede sırasında kolundan yaralanan M.K. gözaltına alındı. M.K., kız arkadaşının intihar ettiğini iddia etse de gerçek ortaya çıktı. Olaya ilişkin geniş çaplı başlatılan incelemelerde genç kızın cinayete kurban gittiği tespit edildi. Zanlı M.K. da sorgusunda kız arkadaşına tabanca ile ateş ettiğini itiraf etti. Emniyette tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen M.K. tutuklandı.

    Olaya ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı. Sibel Kayman ambulansa götürüldüğü sırada bir vatandaş tarafından çekilen görüntüde, zanlının “Sibel’im yaşasın” diyerek ağladığı görülüyor. Görüntüde sağlık personellerine “Abla beni öldürün, yaşayamam. Abla Sibel’im yaşasın” dediği duyulan M.K.’nın ardından, “Sibel beni duyuyor musun kurban olduğum”, “Abi kurtarsınlar. Yaşayamam” ben diyerek dövündüğü anlar da yer aldı.

  • Sibel’in katili erkek arkadaşı çıktı

    Sibel’in katili erkek arkadaşı çıktı

    Olay, sabah saatlerinde Erenler Mahallesi’ndeki bir binada meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Sibel Kayman (25) ile evine gelen erkek arkadaşı M.K. arasında bilinmeyen bir sebepten dolayı tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle M.K. yanında getirdiği tabancayı çıkartarak Sibel Kayman’a bir el ateş etti. Göğsüne kurşun isabet eden Sibel Kayman, kanlar içinde yere yığıldı.

    Kız arkadaşını vurdu, 112’ye “intihar” dedi
    Olayın ardından M.K., “kız arkadaşım intihar etti” diyerek 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda buldu. İhbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılan genç kadın hayatını kaybetti.

    Kız arkadaşıyla arbede sırasında kolundan yaralanan M.K. gözaltına alındı. M.K., kız arkadaşının intihar ettiğini iddia etse de gerçek ortaya çıktı. Olaya ilişkin geniş çaplı başlatılan incelemelerde genç kızın cinayete kurban gittiği tespit edildi. Zanlı M.K. da sorgusunda kız arkadaşına tabanca ile ateş ettiğini itiraf etti.
    M.K., polis merkezinde tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.