Etiket: Sıcak hava

  • O baraj tamamen kurudu

    O baraj tamamen kurudu

    Eceabat’a bağlı, topraklarının verimliliğiyle bilinen Kumköy köyünde baraj tamamen kurudu.

    Çanakkale’de kış aylarında beklenen yağışların düşmemesi nedeniyle barajlarda istenen su seviyelerine ulaşılamadı.

    Yağışların beklenen seviyede olmaması nedeniyle barajlardaki su miktarı giderek azaldı.

    Bununla birlikte kuraklık riskini de beraberinde getirdi.

    Eceabat ilçesine bağlı topraklarının verimliliğiyle bilinen Kumköy köyünde, üreticilerin yıllar önce kullandığı baraj tamamen kurudu.

    Yıllardır kullanılmayan Kumköy Barajının son halini görenler, gözlerine inanamadı.

  • Sıcak havalarda kalp sağlığına dikkat

    Sıcak havalarda kalp sağlığına dikkat

    Küresel ısınmayla beraber değişen hava koşulları vücut dengesini de etkiledi. Hal böyle olunca sağlık problemleri de artmaya başladı

    Özellikle insan vücudu için 15 ve 25 sıcaklık derecesi en ideali olan. Kardiyoloji Dr. Yusuf Aktürk, aşırı terleme sıvı kaybına yol açtığını ve ritim bozukluğuna yol açtığını söyledi. Aktürk konuşmasına şöyle devam etti.

    Sıcak havalar kalp hastalıkları açısından çok ciddi sıkıntıya yol açabiliyor. Kalp damar hastalıkları olanlar aşırı sıcağa ve neme bağlı sorunlar yaşayabiliyor. Vücudun kendi ısı dengesi var sıcak havalarda terleme yapıyor. Bu da sıvı ve mineral kaybına neden oluyor. Ardından ritim bozukluğuna sebep olabilir. Fazla sıvı kaybıyla beraber pıhtılaşmaya meyil artıyor. Damar tıkanıklığı ortaya çıkabiliyor. Kalp hastalığı olanların sıcak havalarda kendilerini korumaları gerekiyor. Mevsim geçişlerinde ise enfeksiyonlar ortaya çıkmaya başlıyor. Dikkatli olmak lazım. Bulaşma oranı daha yüksek. Beslenme de ise bizim hastalarımızda önerdiğimiz az yemek, kalorili yemeklerden kaçınmak gerekiyor” dedi.

    Öte yandan aşırı sıcak havalarda özellikle bol bol sıvı, mineralli ürünler tüketmek ve serin yerlerde bulunmak gerekiyor.

  • Kavurucu sıcaklar en çok onları etkiliyor

    Kavurucu sıcaklar en çok onları etkiliyor

    Son günlerde ülkeyi etkisi altına alan sıcaklar ağır işlerde çalışanları etkiliyor. Saatlerce ateşin karşısında çalışan fırın ustaları, döner ustaları gibi meslekler bir yandan çalışıp, bir yandan ise kendi yöntemleri ile serinlemeye çalışıyorlar. Hava sıcaklıklarının gün içinde 40 dereceye kadar ulaşması bazı meslek grupları için çekilmez hale geliyor.

    Bursa’da pazarlarda döner kesen Mustafa Meydan, ”Havalar şu anda olması gerektiğinden sıcak bir halde, Afrika sıcakları deniliyor. Ben yıllardır pazarlarda, etkinliklerde, şenliklerde döner keserim. Babadan kalma mesleği sürdürüyorum. İlk defa bu yaz böyle bir sıcakla karşılaştık. Sıcak havalarda döner kesmek zor oluyor. Ama şimdi bu Afrika sıcaklarında daha da zor bir hale geldi. Bir şişe soğuk su ile 40 dakikada bir kendimi yıkıyorum, yoksa dayanılacak bir sıcak değil” dedi.

    Fırın ustası Süheyl Oruç ise ”11 yıldır buradayım. İlk defa bu kadar sıcak gördük. Fırında çalışamaz halde geldik. Ekmek parasını çıkarıyoruz. Çok da yapacak bir şey yok. Öyle bunalıyoruz ki, kendimizi dışarı atıyor bekliyoruz. Ekmek çıkınca yine ekmekleri çıkartıp fırına yeni ekmekleri koyup, kendimizi dışarıya atıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Kapadokya’da balonlara rüzgar engeli

    Kapadokya’da balonlara rüzgar engeli

    Güzel atlar diyarı Kapadokya’da peribacaları, doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerin yanı sıra doğal kaya oluşumu vadileri yerli ve yabancı turistlere gökyüzünden seyretme fırsatı sunan sıcak hava balonları, aşırı rüzgar nedeniyle bugün havalanmadı.

    Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Kapadokya Slot Merkezi, olumsuz hava şartlarından dolayı uçuşları bugün iptal etti. Hava şartlarının normalleşmesi halinde sıcak hava balon turlarının yeniden başlaması bekleniyor.

  • Sıcak havalarda nasıl beslenilmeli?

    Sıcak havalarda nasıl beslenilmeli?

    Türkiye genelinde sıcaklıkların normalin üzerinde artması vatandaşların olumsuz yönde etkiliyor. Son zamanlarda en sıcak günleri yaşarken sağlık prolemlerini yaşamamak için su tüketimi ve doğru beslenmek önemli.

    Yaz mevsimi denilince akla soğuk içecekler geliyor. Ancak vücuda zararları ise oldukça fazla. Serinlemek için tercih edilen içecekler sağlık sorunlarını açığa çıkarabilir. Özellikle vatandaşların mevsiminde olan meyve ve sebzeleri tercih etmeleri daha dirençli ve sağlıklı birey olmalarını sağlıyor. Uzmanlar sıcak yaz günlerinde kabak, patlıcan, bamya gibi ürünleri zeytinyağlı olarak tüketilmesini gerektiğini söylüyor.

    Diyetisyen Serenay Bölükbaş, vatandaşlara öneride bulundu.

    Bölükbaş, şöyle konuştu: “Yaz aylarında damaların genişlemesiyle birlikte vücut daha fazla ödem tutuyor. Bu yüzden daha fazla su tüketilmesini ve mineral kaybı olduığu için 1-2 kişi sade maden suyu öneriyoruz. Sebze ve meyve kalori olarak hesaplamıyoruz. 2-3 porsiyon şeklinde tüketilmesi gerekiyor. Yaz meyveleri genelde çok şekerli oluyor. Diyabet hastaları mutlaka meyvelerin yanında ayran ya da peynir tüketsinler. Genelde tek meyve tüketsinler. İçecekler de meyveli soda kesinlikle önermiyorum. Ödemden şikayetçi olanlar ise soğuk yeşil çay tüketebilirler” dedi.

  • Uzmanından sıcak havalar için tavsiyeler

    Uzmanından sıcak havalar için tavsiyeler

    Meteoroloji Samsun 10. Bölge Müdürlüğü’nden yapılan uyarıya göre, Karadeniz Bölgesinde mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının etkisinin artarak mevsim normallerinin 2 ila 6 derece üzerine çıkacağı belirtildi. Meteoroloji, sıcak hava dalgası sebebiyle, kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlı ve çocuklar başta olmak üzere vatandaşların günün en sıcak saatleri 11.00 ile 16.00’da açık alanda bulunmamaları hususunda dikkatli ve tedbirli olmaları uyarısını yaptı. Aşırı sıcaklılara karşı tavsiyelerde bulunan Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Oğuzhan Sepetçigil, vatandaşların güneş yanıklarından korunması gerektiğini, beyaz renkli ince kıyafetler giymelerini söyledi.

    “11.00 ila 16.00 saatleri arasında riskli guruplarda yer alanlar dışarıya çıkmamalıdır”

    Yaz mevsiminde özellikle riskli gurupların yani kronik rahatsızlığı olan yaşlıların, hamile ya da engelli vatandaşların dikkat etmesi gerektiğini belirten Sepetçigil, şunları kaydetti:
    “65 yaş üstü ile 4 yaş altını riskli guruplar oluşturuyor. Havaların özellikle 36 derece ile 40 derecenin üzerinde seyrettiği dönemlerde farklı problemler karşı karşıya kalabiliyoruz. Sıcak çarpmaları özellikle 40 derecenin üzerinde özellikle öğlen vakitlerinde uzun süre güneş ile teması olanlarda karşılaşabiliyoruz. Özellikle böyle dönemlerde saatler 11.00 ila 16.00 saatleri arasında sıcağın en fazla ve güneşin tepeden vurduğu saatlerde riskli guruplarda yer alanların dışarıya çıkmamaları oldukça önemli. Şapka giyilmelidir, ince ve beyaz elbiseler giyilmesi gerekiyor, güneşten korunmak için oldukça önem kazanıyor. 6’ıncı aydan itibaren bebeklerde güneş kremi kullanıyoruz. Güneşe çıkmadan yarım saat öncesinde vücudumuza sürerek güneş kremini kullanabiliriz. Özellikle en az 30 faktörlü, riskli guruplarda yer alanlarında 50 faktörlü güneş kremi kullanabilir. Yine güneşe temas etmemeleri açısından da şapka ve ince beyaz elbiseler koruyucu önlem olarak giyilmelidir.”

    “Çocuklarımızı sık banyo yaptıralım ve ılık bir bez ile vücudunu silelim”

    Uzm. Dr. Sepetçigil, “Sıcak ya da güneş çarpmasında ateş, terleme, sıcak basması, şuur kaybı, uykuya mail olabiliyor. Bunun için bol sıvı alınması ve sıcak olan bölgeden uzaklaşılması gerekiyor. Şikayetlerin artmasıyla birlikte mutlaka sağlık kuruluşlarına başvuruda bulunulması gerekiyor. Diğer taraftan küçük bebeklerimizde de pişikler, terlemeye bağlı dermatikler gibi rahatsızlıkları görebiliyoruz. Sık banyo yapılması ve ılık bir bez ile silinmesi oldukça önemli ve bebeklerde de ek su takviyesi de yapılması önemlidir” diye konuştu.

    “Klimaya çok dikkat etmek gerekiyor”

    Çocukların araç içerisinde ya da kapalı ortamlarda bırakılmaması gerektiğini ifade eden Sepetçigil, “Sıcağın en yüksek düzeye ulaştığı vakitlerde güneşe çıkılmaması dışında beyaz ve ince kıyafetlerin giyilmesi güneş ışınlarının yansıması açısından oldukça önemli, küçük bebeklerimiz çıplak ve açık kıyafetler giydirilebilir ama 6 aylığın altındaki bebeklere güneş kremi kullanamıyoruz, o yüzden ince ve beyaz elbiselerle birlikte her yerinin örtülmesi, kol ve bacak kısımlarının da mutlaka örtülmesi, açık bırakılmaması gerekiyor. Havalandırma önemli, özellikle çocuklarımızı kapalı alanlarda bulundurmamak gerekiyor, araçlarda kapalı tutmamalıyız, klimaya çok dikkat etmek gerekiyor” dedi.

    “Klima havasının vücudumuza temas etmemesine dikkat etmeliyiz”

    Hava akımının enfeksiyon hastalıklarına yol açabileceğini anlatan Sepetçigil, “Bir yere gitsek bile çocuklarımızı araç içerisinde ya da farklı bir ortamda kapalı alanda bırakmamak gerekiyor. Klima ile serinlemek yanlış değil ama direk olarak klimanın havasının vücudumuza vurmaması gerekiyor, sırtımız terli ile çocuğa ya da büyüklere klimanın havası temas ederse bu enfeksiyon hastalıklarına neden olabilir. Aralıklarla klimayı açmak önemli, klima havasının vücudumuza temas etmemesine dikkat etmeliyiz. Bunlara dikkat edildiği sürece sorun olmayacaktır” şeklinde konuştu.

    “Yaz ayında içtiğimiz sulara dikkat edelim”

    Yaz ayında sudan kaynaklı enfeksiyon hastalıklarının, ishallerin, kusma şikayetlerinin sıklıkla arttığına dikkat çeken Sepetçigil, “Burada temiz su önemli, suların kaynatılarak içilmesi gerekiyor. Diğer taraftan üst solunum enfeksiyonları gibi hastalıklardan yani sulardan ve damlacık yoluyla geçen hastalıklar görülebiliyor. Yaz dönemde sulara bağlı ishal olaylara oldukça fazla oluyor. Bunların bir kısmı ateş, kusma gibi şikayetlere de yol açıyor. Hastalığın ağırlığına göre şikayetler fazla ise hastanelere ya da acile başvurmamız gerekiyor. Bazen serum ya da sıvı takviyesi gerekebilir” ifadesini kullandı.

    “Havuz kaynaklı sulardan da ishal, ateş ya da kusmalar olabilir”

    Uzm. Dr. Sepetçigil, “Mutlaka sulara dikkat etmemiz gerekiyor, havuz temizliği ve havuzun klorlanması oldukça önemli, yine havuz kaynaklı sulardan da ishal, ateş ya da kusmalar olabilir. Deniz biraz daha bu konuda masum gibi duruyor. Birde ishallerin en fazla olmasının sebebi, büyükşehirlerden ya da farklı şehirlerden köyüne gelen insanlar, köydeki suları kullanıyor. Bu suların bir kısmı da temiz olmadığı için o mikroplara hassas oldukları için farklı virüslerin, bakterilerin yaptığı bağırsak enfeksiyonlarına yol açabiliyor. Yaz döneminde genel olarak solunum yolundan kaynaklı enfeksiyonların daha sık olduğu dönemler olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
    Uzm. Dr. Sepetçigil, yaz mevsiminde D vitamini almak için tavsiye edilen saatlerde dışarı çıkılmasını gerektiğini ve aşırı sıcaklıklara karşı da dikkatli olunması gerektiğini sözlerine ekledi.

  • Güvercinler kanatlarını açıp serinledi

    Güvercinler kanatlarını açıp serinledi

    Sıcak havalardan insanlar kadar hayvanlar da etkilendi. Valiliğin, aşırı sıcaklar sebebiyle vatandaşların mecbur kalmadıkça dışarı çıkılmaması uyarısıyla boşalan şehir merkezi güvercinlere kaldı. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda bir esnaf, sıcaktan bunalan güvercinlerin imdadına yetişti.

    Meydanda bulunan çeşmeye hortum takan esnaf, kuşlara su tutarak serinletti. Buz gibi suyun altında rahatlamaya çalışan güvercinlerin kanatlarını kaldırıp çırpınması renkli görüntüler oluşturdu.

    Hava sıcaklıklarının 40 dereceleri gördüğünü belirten esnaf ise, “Burada güvercinlerin serinlemesi için elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz. Günde 2 defa olmak üzere sabah ve akşam saatlerinde güvercinleri serinletiyoruz. Bazen de emekli esnaflarımız gelip kendi imkanlarıyla serinletiyor.

    Serinlerken güvercinlerin hareketlerini izlemek gerçekten zevkli. Kartpostallık görüntüler çıkıyor. Bazı vatandaşlarımız da fotoğraf çekiniyor” ifadelerini kullandı.

  • Sıcak havalar en çok onlara yarıyor

    Sıcak havalar en çok onlara yarıyor

    Manisa’da tuğla üreticileri son zamanlarda rekor seviyeye ulaşan sıcak havaları avantaja dönüştürüyor. Sadece yaz aylarında üretimi yapılan ve restorasyon ve dekoratif amaçlı kullanılan tuğlalar işçiler tarafından kalıplanarak güneşin altında kurumaya bırakılıyor.

    Kalıplardaki tuğla çamurunu güneş altındaki beton zemine ters-düz eden işçiler günde 15 bin adet tuğla üretiyor. 30 santigrat derecenin üzerindeki hava sıcaklıklarında üretimi yapılan tuğlalar güneşte kurumaya bırakılıyor. 45 dereceyi bulan sıcaklıkları hem avantaja dönüştüren tuğla üreticileri, bir yandan da kavurucu sıcaklarla mücadele ediyor.

    “Sıcaktan ayakkabılarını çıkaranlar, başını ıslatanlar oluyor”

    Sıcakta zorlandıklarını ancak üretim yapmaları gerektiğini söyleyen tuğla üretim işçilerinden Savaş Davulcu, “Burada yüz yıllar öncesinden kalma yöntemlerle yığma tuğla, ateş tuğla ya da fırın tuğla üretimi yapıyoruz. Sabah 4’te başlayıp 13’e kadar üretim yapıyoruz. 2 saat öğlen molamız var. Yemek molasından sonra 4 günde kuruyan tuğlaları el arabalarıyla fırınlara götürüp pişiriyoruz.

    Sıcakta zor oluyor tabi ki ama çalışmaya da mecburuz. İşimiz masa başı değil. Arkadaşlarımızın şapkaları başlarında, sıcaktan ayakkabılarını çıkaranlar, başını ıslatanlar oluyor. Zor bir iş. Günlük 15 bin tuğla üretiyoruz. Yanan ateşin yanında olmuyoruz. Sıcaklık ve dumanın bizi etkilememesi için ateşin önünü kapatıyoruz” dedi.

    “Zorluğu oluyor ancak mesleğimiz icabı sıcağı seviyoruz”

    Meslekleri gereği sıcak havaları sevdiklerini söyleyen İşletme Sahibi Ali Soğukpınar, “Dekorasyon ve restorasyonlarda kullanılan harman tuğla üretiyoruz. Sadece yaz aylarında yaklaşık 3-4 aylık bir süreçte üretiliyor. Bu süreçte 12 aya yetecek kadar tuğla imalatını yapmamız gerekiyor. Sıcak havaların işçilere zorluğu oluyor ancak mesleğimiz icabı sıcağı seviyoruz. Hava sıcaklıklarının 30 derecenin üzerinde olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

  • Termometreler 41 dereceyi gördü

    Termometreler 41 dereceyi gördü

    Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla birlikte doğal afet uyarısı verilirken, meteoroloji yetkilileri de vatandaşları işi olmadığı takdirde dışarı çıkmamaları konusunda uyardı. Yetkililer, vatandaşlardan özellikle öğlen saatlerinde güneş çarpmalarına karşı dikkatli olmalarını istedi. Bunaltan sıcakların etkili olduğu mega kent İstanbul’da termometreler 41 dereceyi gördü. İstanbul’un en önemli turistik ve tarihi yerlerinden olan Sultanahmet Meydanı’nda sıcaktan bunalan bazı vatandaşlar kafalarını ıslatırken, bazıları da gölgelik alanlarda oturmayı tercih etti. Rekor sıcaklar nedeniyle Sultanahmet Meydanı’nda güneş altındaki bankların boş kaldığı görüldü.

    75 yaşında olduğunu söyleyen bir vatandaş, sıcak havaya rağmen sevdiği için çalıştığını belirterek, “Bunaltan bir sıcak var. İklimlerin değişeceği yıllardır söyleniyor. Bilinçli olmak gerekiyor” dedi.
    Gaziantep’ten geldiğini söyleyen bir vatandaş ise, “Antep böyle değil. Orada nem yok, havası kuru. O yüzden sıcağı çok hissetmiyoruz. Bunaltan bir sıcak var” diye konuştu.

  • Su içmek için susamayı beklemeyin

    Su içmek için susamayı beklemeyin

    Hava sıcaklığında yaşanan yoğun artış vücutta da belirli değişimleri beraberinde getiriyor. Metabolizma, artan vücut ısısını terleme ile dengede tutmaya çalışsa da, aşırı sıcak havalarda yeterli olamıyor. Artan vücut ısısı da başta beyin olmak üzere diğer hayati öneme sahip organlara olumsuz yönde etki ediyor. Tüketilen besinlere oldukça dikkat edilmesi gerektiğini belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimler Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, özellikle kronik hastalığı bulunanların, yüksek sıcak havalarda beslenmelerine daha çok dikkat etmeleri konusunda uyarılarda bulundu.

    Su tüketiminde zorlanan kişiler için öneriler

    Sıvı, vücudun olmazsa olmazı. Özellikle yaz aylarında daha da önemli hâle gelen sıvı takviyesi, hayati bir öneme sahip. Terleme ile vücutta sıvı, mineral ve elektrolit kaybı görülüyor. Sıvı ve mineral kaybını önlemek için günde en az 2-2,5 litre su içmenin önemine değinen Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, “Su içmek için susamayı beklemeyin. Su tüketiminde zorlanan kişiler de, su içimini kolay hale getirmek için suyun içine taze meyve parçaları, nane, limon, zencefil, salatalık gibi yiyecekler ekleyebilirler. Soğuk bitki çayları, ev yapımı limonata, ayran ve maden suyu da sıvı tüketimini artırmaya yardımcı olabilir. Kahve, çay ve gazlı içecekler su tüketme eğilimini azalttığı için, vücutta sıvı kaybının yerine geçmeyecekleri unutulmamalı. Yeterli sıvı tüketiminin olup olmadığı idrar renginden anlaşılabilir. Eğer, idrar rengi renksize yakınsa sıvı alımı yeterlidir fakat koyu sarı ise sıvı alımı yetersizdir, dikkat edilmesi gerekir” şeklinde belirtti.

    “Hem sağlığı hem de çevreyi olumlu yönde etkilediği kanıtlanmış Akdeniz tipi beslenme”

    Vitamin, mineral ve su içeriği yüksek sebze ve meyvelerin tüketimi sıcak havalarda büyük önem taşıyor. Meyvenin fruktoz içerdiğinin unutulmaması gerektiğini ve aşırıya kaçılması hâlinde olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirten Bayram, “Sıcak havalarda aşırı yağlı, baharatlı ve şekerli besinlerden kesinlikle uzak durulmalı. Kızartmalar, aşırı yağlı besinler ve sakatatlar yerine ızgara, haşlama ve buğulama şeklinde yapılan yağsız etler tercih edilmeli. Balığın da haftada minimum 2 kere tüketilmesine özen gösterilmeli. Aşırı baharatlı yiyecekler bağırsak hareketlerini artırabilir ve vücutta sıvı kaybına yol açabilir. Bunların yerine sıvı, vitamin ve mineral açısından zengin sebze, meyve ve tam tahıllı yiyecekler tüketilmelidir. Hem sağlığı hem de çevreyi olumlu yönde etkilediği kanıtlanmış Akdeniz tipi beslenme buna en güzel örnek” dedi.
    Akşam yemeği saatinin çok geçe bırakılmaması, mümkünse en geç saat 20.00 gibi yenmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, “Uyumadan 2-3 saat öncesinde minik bir ara öğünle günün bitirebileceğini” dedi.

    “Tüketilecek besinlerin güneşte uzun süre bekletilmemesine dikkat”

    Bayram, sözlerini şöyle sonlandırdı:
    “Gıda güvenliği özellikle sıcak günlerde daha da önemli bir hâle geliyor. Sıcak havalarda özellikle et ve et ürünleri, tavuk, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri içeren yiyecekler daha çabuk bozulmakta ve besin zehirlenmelerine yol açabilmekte. Tüketilirken kesinlikle dikkat edilmesi gerekiyor. Sebze ve meyveler iyice yıkanmalı. Ayrıca, temiz olmayan su kullanımı ve bu sularda yıkanan sebze ve meyvelerin tüketilmesi ishale yol açabilir. Tüketilecek besinlerin güneşte uzun süre bekletilmemesine de dikkat edilmelidir.”