Kronik hastalığı bulunan kişilerin, yaz sıcaklarında problemlerinin arttığını dile getiren İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Köse; “Kronik rahatsızlığı bulunan kişiler, yazın havaların aşırı sıcak olması, hastaların problemlerini artırıyor. Kalp hastalarında kalp krizi riski artıyor. Sıcaklığın yüksek olmasına bağlı olarak, hava kirliliğinin artması, ozon seviyesinin artması, astım ve KOAH gibi hastalıkların alevlenmesi ve solunum problemleri yaşanmasına neden oluyor. Sıcaklık vücutta aşırı sıvı kaybına neden oluyor. Böbrek problemi olanlarda böbrek yetmezliğini alevlendiriyor ve daha kötü böbrek problemlerine yol açıyor. Ayrıca aşırı sıcağı maruz kalmak vücudun kurumasına ve bilincin bulanmasına neden oluyor. Aşırı sıcağa uzun süre maruz kalmak bulantı, kusma, halsizlik, kaslarda kramplar, baş ağrısı, yorgunluğa sebep oluyor. Bilinçte bozulma oluşuyor, bilinç bozulmasına bağlı olarak acil müdahale gerektiren durumlar ortaya çıkabiliyor. Halk dilinde güneş çarpması gibi bir tablo oluşturuyor. Birde kronik hastalar dışında çocuklarda ve yaşlılarda daha ciddi problemlerin oluşmasına neden olabiliyor. Çocukların ve yaşlıların ısıyı vücudun düzenleme mekanizmasının daha yavaş olması ve çocuklarda daha çabuk düzenleyememesi nedeniyle çocuklar daha çok etki alanında bulunuyor. Sadece kronik hastalar değil, bu yaşlara da dikkat etmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
Sıcak havalarda alkol ve kafein tüketiminden kaçınmanın çok önemli olduğunu söyleyen Köse; “Kronik hastalar dışında ciltte yanıkların uzun süre güneşe maruz kalması cilt kanserlerine neden olabiliyor. Ciltte döküntülere neden olabiliyor. Psikolojik sorunlar oluşabiliyor. Bunlardan korunma yöntemleri çok önemli. Serin yerlerde bulunma, açık renkli ve ince giysiler tercih etme, güneş kremi kullanma, saat 12.00 ve 16.00 arasında mümkünse dışarı çıkmama, fiziksel aktiviteleri azaltma, alkol ve kafein gibi içeceklerden kaçınma önemli. Çünkü alkol ve kafein gibi içecekler vücuttan su atmayı artırır” ifadelerini kullandı.
Etiket: sıcak
-
Yaz sıcağına ‘kronik hasta’ uyarısı
-
Yaz sıcakları kalbinizden vurmasın
Köksal, “Kalp yetmezliğiniz olsa da sıcak havalarda daha fazla sıvı tüketmeniz zorunludur aksi halde tansiyonunuz düşecektir. Eğer kalp yetmezliği veya kalp kapak problemi nedeniyle idrar söktürücü alıyor iseniz lütfen doktorunuza danışın. Aşırı sıcaklarda terleme yolu ile sıvı kaybınız fazla olacağı için doktorunuz idrar söktürücünüzü kesebilir. Eğer kalp yetmezliğinden dolayı günlük 1.5 litre ile sıvı alımınız kısıtlandı ise bu miktarı aşırı sıcaklarda 2 litreye çıkarmak doğru olacaktır. Belli aralarla (günlük veya haftalık) kilo takibi ile vücudunuzda fazla su toplanıp toplanmadığını kontrol etmek mümkündür. Takiplerde kilo alımı veya kaybı size doğrudan vücutta fazla su toplanıp toplanmadığı veya yeterli sıvı alıp almadığınız konusunda fikir verecektir. Tansiyon hastalarına, kalp yetmezliği olan veya kalp kapak hastalarına tuz kısıtlaması yapılmıştır. Hastalara özellikle aşırı tuz içeren gazlı içecekler, turşu vb. gıdalar yasaklanmıştır. Bunun nedeni ise tuz tüketiminin vücutta aşırı sıvı yüklenmesine neden olmasıdır. Ancak aşırı sıcaklarda terleme yolu ile su ile beraber tuz kaybı da olacağı için dikkatli olunmalıdır. Tansiyonunuz sürekli düşük, ağızda kuruluk var ve bacaklarda kramplar olmaya başladı ise bir miktar tuz tüketmekte fayda vardır. Ayrıca idrar söktürücü kullanan hastaların aşırı potasyum kaybını önlemek için günde 1 tane muz veya birkaç parça kayısı tüketmeleri önerilir” dedi.
Kan sulandırıcı kullanan hastaların aşırı sıcaklarda dikkat etmesi gerektiğini belirten Köksal, “Kapak ameliyatı (mekanik kapak) geçirmiş olan ya da kalp damarlarına stent konulmuş hastaların sıvı kaybına uğramaması önemlidir. Vücudun aşırı sıvı kaybına uğraması kanın pıhtılaşmaya yatkın olmasına yol açar. Bu pıhtılaşmaya yatkınlık da mekanik kapağın çalışmasını bozabilir veya kalp damarlarındaki stentlerin tıkanmasına sebep olabilir. Bu yüzden kan sulandırıcı ilaçlar düzenli alınmaya devam edilmelidir ve kaybedilen sıvının kontrollü olarak yerine konması gereklidir. Warfadin kalp kapak ameliyatı olmuş, kalp ritim problemi olan veya damar tıkanıklığı olan hastaların yaygın kullandığı güçlü bir kan sulandırıcı ilaçtır. İdeal ilaç (warfadin) dozu, belli aralıklarla yapılan ve INR diye adlandırılan kan testi bakılarak ayarlanır. Yazın aşırı sıcaklarda vücuttaki sıvı kaybının da etkisi ile warfadin kullanan hastalarda INR değerleri daha yüksek çıkma eğilimindedir. Bu nedenle bu güçlü kan sulandırıcıyı kullanan hastaların yazın aşırı sıcaklarda daha sık INR kan tahlili yaptırarak, ilaç dozunu daha yakın takip etmeleri gerekmektedir” dedi.
-
Sıcakta bekleyen sular tehlike saçıyor
Yaz aylarında su tüketim gerekliliği artarken uygun şartları sağlamayan sular tehlike saçıyor. Güneşe maruz kalan noktalarda bekletilen pet şişeler ve damacanalardaki suların tüketimi konusunda uzmanlar da uyarıyor.
Trafikte satılan, arabada bırakılarak özellikle sıcak yaz günlerinde uzun süre güneşe maruz kalan pet şişelerdeki suların sağlık açısından oldukça zararlı olduğuna dikkat çeken Gıda Teknolojisi Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ayla Ünver Alçay, vatandaşlara tavsiyelerde bulundu. Yeterli hijyen şartlarını sağlamayan suların tercih edilmemesi gerektiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Alçay, pet şişelerin sebillerden su alınırken aparatın ucuna değdirilmesinin de bakteri geçişine neden olabildiğini söyledi.
“Ciddi hastalıklara yol açacak mikroorganizmalar çoğalabiliyor”
Güneşe maruz kalan suların sağlık açısından riskli olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Ayla Ünver Alçay, “Suyu aldığımız yerler çok önemli, suların güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmaması gerekiyor. Birçok yerde, su satış yerlerde su damacanalarının ve pet su şişelerinin dışarıda, açıkta, toz içinde güneşe, sıcaklığa maruz kaldığını görüyoruz. Bu tür yerlerde su almamak lazım, satış yerlerinde suyun oda sıcaklığında ya da buzdolaplarında muhafaza edilmesi lazım. Etrafında tüp, kimyasal maddeler, deterjanlar vs. varsa onlardan da koku geçişleri olabileceği için kimyasalların olduğu yerlerde dikkatli olmak gerekiyor. Satın alırken suların temiz, hijyenik, kapalı ortamlarda muhafaza edilmiş olması lazım. Aldıktan sonra da evimize götürdüğümüzde yine oda ısısında bekletebiliriz. İnsanlar, suların çok fazla son kullanım tarihine dikkat etmeyebiliyorlar. Sudan bir sıkıntı çıkmayacağını düşünüyorlar, diğer gıdalarda belki daha dikkatli olabiliyoruz ama suların da bir son kullanma tarihi var. Uzun süre güneş ışığında beklediği takdirde içeriğinde mikroorganizma sayısı artabilir, var olan, az sayıda olan mikroorganizmalar sıcaklığın etkisiyle uygun ortam şartları oluştuğu için çoğalmaya başlayacaklardır. Mesela salmonella, şigella, aeromonas gibi bakteriler, Türkiye’de çok kolera olayı görülmüyor ama sudan bulaşan hastalıklardan birisi; kolera yine bu tür ciddi hastalıklara yol açacak mikroorganizmalar çoğalabiliyor. Migrasyon dediğimiz olay gerçekleşebilir. Migrasyon; plastiğin yapısında bulunan bazı kimyasalların suya geçmesine diyoruz” dedi.
“İçerisinde kanserojen olanlar var”
Plastiklerin üretiminde kullanılan bisfenol A’nın birçok etkisi olduğunu anlatarak sözlerine devam eden Dr. Öğr. Üyesi Alçay, “3 ve 7 kodlu olan plastik şişelerde bisfenol A diye bir kimyasal var. Uzun süre sıcaklığa ve ultraviyole ışınlarına mazur kaldığında suyun içerisine bisfenol A geçişi artacaktır. O suyu tüketen insanlar, yüksek dozda bisfenol A’ya maruz kalabilir. Özellikle çocuklar, bebeklerde gelişim, endokrin bozuklukları, kız çocuklarının erken ergenliğe girmesi, hiperaktivite, agresif davranışlar gibi problemler ortaya çıkabilir. Yüksek miktarda bisfenol A alınması kadınlarda erkeklerde üreme bozukluklarıyla ilişkilendirilmiş. Tek kullanımlık olan pet şişelerde ftalatlar, antimon gibi bileşikler daha yüksek miktarda suya geçebilir. Bunlar içerisinde kanserojen olanlar var, karaciğer, böbreğe, endokrin sisteme zarar verenler, alerjik etkili olanlar bulunabilir. Yine mikroplastik geçişi de artacaktır. Suyun içerisine mikroplastik geçişi daha fazla olabiliyor, bu da bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış. Mikroplastiklerin de bağışıklığı düşürücü, nörolojik bazı hastalıkları tetikleyici etkileri ve sağlık üzerine birçok olumsuz etkisi belirlenmiş durumda. Suyu hem satın alırken hem muhafaza ederken hem kullanırken damacanaların kullanımı esnasında sebillerin, su pompalarının kullanımı esnasında, arabalarda bekletilip içilmesiyle ilgili sorunlarda insanlar biraz rahat davranabiliyorlar. Yol açtığı sorunları bilseler daha dikkatli olacaklarını düşünüyorum. Dondurulup çözülmüş suda mikrop, bakteri olmaz gibi bir düşünce varsa bu yanlış bir düşünce. Özellikle güneş altında ultraviyole ışınların etkisi altında kesinlikle çözündürme işleminde bekletmemek lazım. Çözdürmenin de yine kimyasal geçişini artırdığına dair araştırmalar var. Yaz aylarında mutlaka su tüketimini artırmak lazım, terlemeyle birlikte su tüketimi de artacaktır. Temiz su kaynaklarından, güvendiğimiz markalardan, temiz yerlerden, güneşi altında beklemeyen yerlerden sularını alarak tüketsinler. Pet şişeleri tekrar tekrar kullanmamalarını öneririm” dedi.
-
Kavurucu sıcakta zorlu mesai
Afrika sıcaklıklarının etkisini hissettirdiği Hatay’da gün içinde hava sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıkmaya başladı. Bazı meslek grupları da kavurucu sıcaktan olumsuz etkileniyor. Bu meslek gruplarından biri olan fırıncılar, kavurucu sıcakta ekmek parası için mesai yapıyor.
Yaklaşık 12 saat süren mesai karşılığında 800 TL kazanç elde ettiğini belirten fırıncı Mehmet Dip, “Yazın çok sıcak oluyor. Ayağımızın altına buzlu su koyarak serinlemeye çalışıyoruz. Fırının 350 derece sıcaklığı var, çalışmak çok zor. Sabah 7’de başlayıp akşam 7’ye kadar devam ediyoruz. Günlük yaklaşık 800 TL kazanıyorum. Fırıncılık yapıyorum. Yazın çok sıcak oluyor. Çok sıcak olduğu zaman kendimizi soğutmak için ayağımızın altına buzlu su koymaya çalışıyoruz. Mesleğimiz çok zor. Yazın sıcaklarda zor oluyor çalışamıyoruz. Hava 42 dereceyi bulduğu zaman hiç çalışamıyoruz. Fırının 350 derece sıcaklığı var zor oluyor. Sabah 7’de başlıyoruz akşam 7’ye kadar durmamak şartıyla devam ediyoruz. Günlük yaklaşık 800 TL kazanıyorum” dedi.
Sürekli ateşin karşısında zorlandıklarını dile getiren Mehmet Avcı ise, “25 yıllık fırıncı ustasıyım. Yazın havalar çok sıcak oluyor. Fırının içi daha sıcak 350 derecenin karşısında çalışıyorum. İşimiz yaklaşık 12 saat sürüyor. Sürekli ateşin karşısındayız zorlanıyoruz. İşimiz çok zor. Günde 3 defa ara verip duş alıp geliyoruz. Ayağımızın altında sıcaktan dolayı buzlu sular oluyor” ifadelerini kullandı.
-
Muş’ta etkili olan sıcaklar asfaltı eritti
Muş İl Özel İdaresi bünyesinde çalışan yol onarım ekipleri, sıcak hava dalgasının etkisiyle yollarda oluşan hasarı gidermek amacıyla yaklaşık 30 kilometrelik bir alanda kumlama çalışması yaptı. Ekipler, yaptıkları çalışmalarla sıcaklıkların asfaltı daha fazla eritmesini engelleyerek yolların kullanımını güvenli hale getiriyor.
Derecik ve Ilıca köy yollarında yapılan çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulunan İl Özel İdare Genel Sekreteri Şehmus Yentür, etkili olan sıcakların köy yollarındaki asfaltın erimesine neden olduğunu belirterek, “Son günlerde artan sıcaklıklar nedeniyle asfalt yollarda ciddi erimeler meydana geldi. Bu durum hem sürücüler hem de yayalar için büyük tehlike arz ediyor. Ekiplerimizle birlikte hızlı bir şekilde harekete geçtik ve yaklaşık 30 kilometrelik bir alanda kumlama çalışması başlattık. Amacımız, yolların yüzeyini kaymaz hale getirerek trafik güvenliğini sağlamak ve vatandaşlarımızın mağduriyetini en aza indirmektir. Bu tür çalışmalarla ileride yaşanabilecek benzer sorunların da önüne geçmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
-
Pazarda yıkanan pazarcı
Eskişehir’de mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıkları, vatandaşlara zor anlar yaşatıyor. Bunaltıcı sıcaklardan etkilenen vatandaşlar, birbirinden farklı yöntemler deniyor. Yıldıztepe Mahallesi’nde kurulan semt pazarında tezgah açan pazarcı Çetin Karatay ise hortumdan akan suyun altına girdi. Kendisi gibi pazarcı arkadaşlarının hortumla su tutup şampuan dökerek ve fırçayla yardım ettiği esnaf, pazarın ortasında duş aldı. Pazarcının görenleri hayrete düşüren serinleme yöntemi, başka bir pazarcı tarafından cep telefonu kamerası ile kaydedildi.
“Mecbur böyle serinledim”
Kavun, karpuz ve balık satışı yapan 22 yaşındaki Çetin Karatay, “Hava çok sıcak, iyice bunaldım. İş yok, tatile de gidemedim. Mecbur böyle serinledim. İyice sıcakladık. Pazarda duş aldım. Şampuan bulduk, onu da sıktık. Oturdum buraya, arkadaşlar da hortumu getirdiler, güzelce duş yaptım. Yoksa hava çok sıcak. Tatile de gidemedim, para yok. Sosyal medyada videoyu herkes gördü ve çok beğendi. Görenler, ‘İyi yaptın’ diyorlar. Meşhur olduk, herkes izlemiş” dedi.
“Arkadaşın üstü 5 dakikada kurudu”
Çetin Karatay’ı hortumla yıkayan pazar esnafı Bülent Erte ise, “Ben ortalığı yıkıyordum. Bu arkadaş da, ‘Bir kafama su tut’ dedi. Ondan sonra kafasına su tutunca oradan arkadaş şampuan getirdi. Öyle bir etkinlik oldu. Sıcaklayan arkadaşı yıkadık. Sonradan çatır çatır her yer patladı yani. Sıcaklar yoğun ya. Mesela biz dün Antalya’dan tatilden geldik, burası orayı aratmıyor şu an. Arkadaşın üstü 5 dakikada kurudu. Biz bu senaryoyu her yaz yaşıyoruz zaten” şeklinde konuştu.
-
Dayanılmaz sıcakta ölümüne annelik
Kozan ilçesinde Andıl Caddesi üzerindeki trafik ışıklarından birinin üzerine kumru yuva yaptı. Termometrelerin 49 dereceyi gösterdiği sıcaklıkta kumrunun yavrusunun yanından ayrılmaması görenleri hayran bıraktı.
Trafik ışıklarının üzerinde yuva yapan kumru, sürücüler ve çevredeki vatandaşların ilgi odağı oldu.
Motosiklet sürücüsü Furkan Altunsayar, sıcağa kendisinin bile dayanamadığını söyleyerek, “Kuryelik yapıyorum benim bile rengim 2 ton değişti. Kumrular annelik iç güdüsü olarak yavrularının başını bekliyor.
En kutsal görev dedikleri bu olsa gerek. Biz dayanamıyoruz ki onlar nasıl dayansın” dedi.
-
Sıcakta vatandaşlar karla serinliyor
Hava sıcaklığının 40 derece, nemin ise yüzde 50’nin üzerinde olduğu kentte bunaltıcı bir hava hakim. Sıcaktan bunalan vatandaşlar, serinlemek için çeşitli yöntemler bulmaya çalışıyor. Babası ile birlikte karcılık yapan Abdullah Polat ise, yaz aylarında Toroslar Dağları’nın yüksek kesimlerine yağan karı kamyonla kent merkezine taşıyarak satıyor. En sıcak haziran ayının yaşandığı Adana’da ise vatandaşlar poşeti 40 ile 50 TL arasında değişen kara yoğun ilgi gösteriyor. Kar satın alanlar da, sıcak yaz aylarında pekmez ve şerbet ile tükettiklerini ve karın Adana sıcağında vazgeçilmezleri olduğunu belirtiyor.
“Bir poşeti 40-50 TL”
Yaklaşık 15 yıldır babasının yaz aylarında karcılıkla uğraştığını belirten Abdullah Polat, “Şehir dışından gelenler özellikle merak ediyorlar. Satışlarımız iyi şükürler olsun. 15 yıla yakın süredir babam bu işi yapıyor. Şu an kendisi olmadığı için ben bakıyorum. Genellikle yaz aylarında oluyor, 1-2 ay sürüyor satışlarımız. Bu dönemlerde dağlara kar da az yağdığı için obruklardan çıkarıyoruz. İnsanları serinletmek amaçlı kalıp şeklinde satıyoruz. Bir poşetimiz ortalama 40-50 TL’lik alıyor. İnsanlar ne kadarlık isterse o kadar veriyoruz. Görünce şaşırıyorlar, karın burada nasıl erimediğini ve nasıl muhafaza ettiğimizi soruyorlar. Adana sıcağına çözümü dağlardan kar indirerek bulduk müşterilerimizi serinletmek amaçlı. Güzel bir iş, severek yapıyoruz. Babadan oğula doğru gidiyor neredeyse” dedi.
Adana sıcağında serinlemek için karı olmazsa olmaz olarak nitelendiren müşterilerden Murat Abak, “Biz bunu yemeden rahatlayamıyoruz. Adana’mızın vazgeçilmez bir ürünü, adeta balı diyebilirim. 20 TL’ye aldım. 4-5 kişi şeker şerbeti ya da pekmezle tüketiriz. Yazın burada karsız hayat yok” diye konuştu.
Bir diğer müşteri Ercan Temel ise, “Kar biraz da olsa serinletiyor. Aynı zamanda sıcakta karı da hızlı yememek gerekiyor. Hızlı yediğimizde tansiyonumuz düşüyor, adeta beynimiz donuyor. Yavaş yavaş yenirse tadı o şekilde çıkar. Yemeğin üzerine iyi gidiyor. Park benim dinlenme yerim. Buraya her geldiğimde kardeşimizden kar alıyoruz. Sıcakta iyi geliyor” ifadelerini kullandı. -
Mekke’de aşırı sıcaklardan 11 ülkeden binden fazla hacı adayı hayatını kaybetti
Suudi Arabistan’ın Mekke kentinde hac sırasında sıcaklıkların 52 dereceye ulaşması sonucu can kayıpları artıyor. Mısırlı diplomatik kaynaklar tarafından yapılan açıklamada, 658 Mısır vatandaşının hayatını kaybettiği, bunlardan 630’unun hac için kayıt yaptırmadığı belirtildi. Açıklamada, hacı adaylarının ölüm nedeninin çoğunlukla sıcaklığa bağlı oluşan yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklar olduğu kaydedildi.
Resmi kaynaklara göre, yaklaşık 150 bin Pakistanlıdan 58’i, yaklaşık 240 bin Endonezyalıdan ise 183’ü hayatını kaybetti. Malezya, Hindistan, Ürdün, İran, Senegal, Tunus, Sudan ve Irak’tan da can kayıpları bildirilirken, son verilerle birlikte hac vazifesi sırasında 11 ülkeden toplam bin 81 kişi hayatını kaybetti. Kaybolan çok sayıda kişi ise aileleri ve yakınları tarafından aranıyor.
Her yıl on binlerce kişi resmi olarak kayıt yaptırmadan hac ibadetini yerine getirmek için kutsal topraklara gidiyor. Kayıtlı olmayan hacı adayları klimalı alanlara erişemedikleri için yoğun bir şekilde sıcaklığa maruz kalıyor.Geçtiğimiz yıl hac ibadeti sırasında 300’den fazla kişi hayatını kaybetmişti.
-
Osmaniye’de susayan tilki yol kesti
Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde piknikten dönen Mehmet Kösek ve ailesi birden otomobillerinin önüne çıkan tilkinin susadığını fark etti. Otomobili kenara çeken Kösek, arabadan inerek su şişesiyle tilkiye su verdi. Uzatılan suyu içen tilkinin o anları otomobilde bulunan diğer aile bireyleri tarafından cep telefonu ile kayıt altına alındı.