Etiket: şiddet

  • Bursa’da eski eşinin oğlunu darp ettiğini iddia etti

    Bursa’da eski eşinin oğlunu darp ettiğini iddia etti

    Bursa’da 42 yaşındaki Begüm D., boşandığı eski eşi A.K. (46) ve ailesinin, 7 yaşındaki oğlu A.K.’yi darp ettiğini iddia ederek, suç duyurusunda bulundu. Eski eşinin kendisini de öldürmekle tehdit ettiğini söyleyen Begüm D., “Oğlumun sırtına şişeyle vurup, kolunda çakmak söndürmüşler. Çocuğum yaşadığı şiddeti önce anlatmadı daha sonra baş başa kaldığımızda anlattı. Hemen darp raporlarımızı alıp şikayetçi olduk” dedi.

    Kestel ilçesinde ailesiyle birlikte yaşayan 2 çocuk annesi Begüm D., 3 yıl önce eşi A.K.’ye boşanma davası açtı. Begüm D., 1 ay önce de resmi olarak boşandı. Boşandıktan sonra A.K., velayetleri annelerinde olan biri 7, diğeri 10 yaşındaki çocuklarını tatil için yanına aldı. Yaklaşık 26 gün babalarıyla kalan 2 kardeş, annelerini arayarak dönmek istediklerini, babalarının kendilerine kötü davrandığını iddia etti. Bunun üzerine Begüm D., eski kocası A.K.’yi arayarak, çocukları kendisine bırakmasını istedi. A.K., çocukları Begüm D.’ye getirdi.

    DARP RAPORU ALARAK SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

    Babasının yanından dönen A.K.’ye duş yaptıran Begüm D., oğlunun vücudunda morluklar olduğunu gördü. Çocuğa bu morlukları soran Begüm D., herhangi bir cevap alamadı. Ancak daha sonra küçük çocuk annesine babası ve ailesinin kendisine şiddet uyguladığını anlattı. Bunun üzerine Begüm D., oğlu ve kızını yanına alarak doktora gidip önce darp raporu aldı, ardından da polise giderek suç duyurusunda bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

    ‘ÇOCUKLARIM BABALARININ YANINA GİTMEK İSTEMİYOR’

    Yaşadıklarını anlatan Begüm D., “Neden böyle davrandığına dair hiçbir bilgim yok. Onlarla bana gözdağı mı vermeye çalışıyor, ne yapmaya çalıştığını anlayamadım. Daha önceleri tehdit de vardı. Beni öldüreceğini, çocuklarıma zarar vermek istediğini, bunları zaman zaman dile getiriyordu. Kurban Bayramı için çocukları aldı. Tatil için götürecekti. Ne kadar kalacaklarını bana sorar ama çocuklar ne kadar rahat ederse, o kadar kalsınlar, onlarla özlem gidersin, vakit geçirsinler isterim. 26 gün boyunca babasında kaldılar. Oğlum doğru düzgün aramadı ama kızım sürekli ağlayarak aradı. ‘Anne. sana sürekli benim yanımda hakaret ediyorlar. Kötü sözler söylüyorlar. Ben dayanamıyorum, geleceğim’ gibi sözler söylüyordu. 26 gün boyunca çocuklarım yanındaydı. Çeşitli işkencelere maruz kalmışlar. Babaannesi ve babası tarafından şiddete maruz kalmışlar. Bunları oğlum gelince anlattı. Babasının kuzeni, çakmağı ateşleyerek demirini kızdırmış, oğlumun kolunu yakmışlar. Babasının ablasıyla tartıştıktan sonra oğlumu darp ettiğini anlattı. Oğlum halasının oğluyla tartışmış. Babaannesi de benim oğlumu haksız bularak oğlumu dövüyor. Şişeyle sırtına vuruyor. Sokakta iteleyip yere düşürüyor. Bu sırada kasığına demir saplanıyor. Ben bunları geldikten sonra öğrendim. Gerekli yerlere şikayette bulundum. Darp raporumuz da var. İfadelerimiz de var. Şimdi çocuklarımın ikisi de babasına gitmek istemiyorlar. Pedagog eşliğinde alınan ifadeler de elimizde. ‘Eğer devlet bize bu hakkı tanıyorsa, biz babamızla görüşmek istemiyoruz’ diyorlar” dedi.

  • Gölyazı’da Turiste Esnaf Terörü

    Gölyazı’da Turiste Esnaf Terörü

    Bursa’nın  Gölyazı Mahallesi, güzelliği ile anılması gerekiyorken, şiddet ve magandalık ile  gündemde.. Yerli bir  turist vatandaş, çocukları, eşi ve ailesinin yanında dakikalarca saldırıya uğradı. Eşi sinir krizi geçirdi, darp edildi. Küçük çocuğu yaralandı. Gerekçe ise çocuğuna satılacak bir ürün pahalı diyerek başka bir tezgaha yönelmesi..

    Gölyazı’da gezmeye ve eğlenmeye gelen Uzman Çavuş İ.Ö ,  hediyelik eşya ve oyuncak satın almak istedi. Ancak genç adam, karısı, iki çocuğu, ablası ve beraberindekiler, fiyat pahalılığından şikayet edip başka bir tezgaha yöneldi.ler.O tezgaha koşarak gelen esnaf kadın  itiraz etti. Diğer tezgahtan ürün almadığı için kendisine burada da satış yapmayacağını söyledi ve saniyeler içinde esnaf kadının yine kendisi gibi esnaf olan yeğeni ağır küfür ve hakaretlerle  genç askere ve ailesine  saldırdı. Saldırganlar saniyeler içinde kalabalık bir gruba dönüştü.

    BİR AİLEYE GÜPEGÜNDÜZ SALDIRDILAR

    Dükkan içine sürüklenen  aile, tekme ve tokatlara maruz kalarak darp edildi. Saldırganlar kadın ve çocuk tanımadan yumruk ve tekme savurdu. Genç kadın darp edildi. Baş örtüsü kafasından düştü. Genç adamı bir dükkanın içinde adeta ablukaya alan saldırgan esnaf dakikalarca başını hedef alıp darp etti. O sırada da küfür ve hakaretleri sürdü.  Yaklaşık on kişinin aralıksız saldırdığı genç asker içeriden güçlükle kurtuldu. Yalınayak kendini dışarıya atabildi.  O sırada 5 yaşındaki çocuğun da dudağı patlatıldı. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, olayın dakikalarca sürdüğü görüldü. Anne, baba ve kardeşinin darp edildiğini gören küçük kız ise korkudan şoka girdi.

    “BASINDAN ŞİKAYETÇİ OLACAĞIM”

    İhbar üzerine bölgeye gelen jandarma ekipleri saldırganları güçlükle yatıştırdı. Saldırgan ailenin saldırgan tavrı, haber yapmak için bölgeye giden basın mensuplarına karşı da devam etti. Saldırgan esnafın yakınları gerekirse tüm köyün dayak atabileceğini ve aynı tavrın basın mensuplarına da uygulanmasının yerinde olduğunu söyledi. 

    Gazetecilere kimlik sorgusu yapmak istediğini söyleyen dükkan sahibi, “basından şikayetçi olacağım, haber yapmayın” dedi.

    BENZER OLAYLAR DAHA ÖNCE DE YAŞANDI

    Olay sonrası jandarma, aileyi darp raporu almak üzere hastaneye götürdü. Saldırganları da karakola… Gezmeye gelip hayatlarının en kötü gününü yaşayan ailede, adam başından ve vücudunun çeşitleri yerlerinden, karısı vücudundan, beş yaşındaki çocukları da dudağından ve suratından darbe aldı. Şoka giren kız çocukları ise hastanede ancak kendine gelebildi.

    Gölyazı’da daha önce de defalarca gündeme gelen olay ilk değil. Yöre esnafından bazıları hakkında geçtiğimiz senelerde de şikayetler iletilmişti. Bursa’nın güzide turistik bölgesinde ne yazık ki fahiş fiyat uygulaması başta olmak üzere, bazı esnafların müşterilere karşı olan zorba tutumları daha önce de şikayet konusu olmuştu. Jandarmanın soruşturduğu olayda saldırgan esnafın, daha önce de sabıkasının olduğu, benzer olaylara karıştığı belirlendi.  Darp raporu alan aileye doktor istirahatı verildi. Genç asker ve eşi saldırgan esnaf grubundan şikayetçi oldu. 

     

  • Halil Sezai: Gerektiği şekilde dövemedim, bir dahaki sefere

    Halil Sezai: Gerektiği şekilde dövemedim, bir dahaki sefere

    Komşusuna şiddet uyguladığı için 43 gün cezaevinde yatan Halil Sezai, yaşanılanların ardından sahneye çıkmaya başladı. Ünlü şarkıcı, konserinde dayak olayı hakkında şu açıklamasıyla dikkat çekti: Hak etti, kafam güzeldi, gerektiği şekilde de tam dövemedim, bir dahaki sefere.

    Şarkıcı Halil Sezai, 15 Eylül 2020 tarihinde Tuzla’da gürültü yüzünden 67 yaşındaki komşusu ile tartışmış ve komşusuna şiddet uygulamıştı. Komşusunu dövdüğü görüntüler ortaya çıkan şarkıcı, 43 gün cezaevinde yatmıştı. Yaşanan olayların ardından sahneye çıkan Sezai, yeni bir açıklama yaptı.

    “HAK ETTİ, KAFAM GÜZELDİ”

    Gazetemagazin’in haberine göre; konserinde cezaevine girmesiyle ilgili konuşan Sezai, “Hak etti, kafam güzeldi, gerektiği şekilde de tam dövemedim, bir dahaki sefere…” ifadelerini kullandı.

    Şarkıcının bu sözlerinin ardından hayranlarının kendisini alkışlaması dikkatlerden kaçmadı.

    NE OLMUŞTU?

    ‘İsyan’ şarkısıyla ünlenen Halil Sezai, İstanbul Tuzla’da yaşlı komşusu Hüseyin Meriç’e dayak attığı gerekçesiyle gözaltına alınmıştı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında savcılıkta ifade veren Halil Sezai, tutuklanması talebiyle sevk edildiği Anadolu Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce “silahla kasten yaralama” suçundan tutuklanmış ve 43 gün cezaevinde kalmıştı.

    Mahkeme sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak sanığın tahliyesine karar vermişti.

    “O GÜNÜN YARISINI HATIRLAMIYORUM”

    Halil Sezai Paracıkoğlu, Armağan Çağlayan’ın YouTube’da yayınlanan ‘Gör Beni’ programına konuk olmuş ve cezaevi süreci hakkında da konuşmuştu. Şarkıcı, “Ünlülüğe karşı bir insanım. Ülkemizde bu olaylar günde belki 100-200 kere oluyor ama büyümüyor. O günün yarısını hatırlamıyorum. Çok öfkeli de değildim. Birden bir şey koptu. Detaylara girmek istemiyorum açıkçası, hapis yattım bu olaydan dolayı” demişti.

    Öte yandan geçtiğimiz aylarda Exxen’de yayınlanan Gökhan Çınar’ın ‘Katarsis’ programına konuk olan şarkıcı, “Kötü geçmedi bu dönem. Hatta buna ihtiyacım varmış gibiydi. İçsel bir yolculuk yaptım” diye konuşmuştu.

  • Plajda tekme tokat kavga

    Plajda tekme tokat kavga

    Muğla’nın Marmaris ilçesinde gün doğumunda halk plajında oturan 4 arkadaştan kadın ve erkek arasındaki küfürlü tartışma, tekme tokat kavgaya dönüştü.

    Marmaris’te Atatürk Caddesi’ndeki Halk Plajı’nda birlikte oturan 2’si kadın 4 arkadaştan kadın, karşısındaki erkeğe, “İçeceksen adam gibi iç” diye bağırdı. Bunun üzerine ikili arasında tartışma çıktı.

    Birbirlerine küfredip, hakaretler yağdıran tarafları arkadaşları sakinleştirmek istedi. Ancak, ‘Defol git’ diye bağıran kadın, üzerine yürüyen erkeğe tokat ve yumruk atıp, tekmeyle karşılık verdi.

    Neye uğradığını şaşıran erkek ise sinirini çevredeki hasır şemsiyeler ve plastik dubalara vurup, hasar vererek çıkardı.

    Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Bu arada çıktıkları sahil yolunda da kavga etmeyi sürdüren taraflar polislerin geldiğini fark edince, çöplerini sahilde bırakıp, sanki hiçbir şey olmamış gibi yaya olarak uzaklaştı.

    Aldığı darbeler nedeniyle adamın yüzünde şişlik oluşurken, kadının ise sadece saçlarının dağıldığı görüldü.

  • Kaçarak evlendiği kocası, hayatını zindana çevirdi!

    Kaçarak evlendiği kocası, hayatını zindana çevirdi!

    Antalya’da yaşayan Büşra D. (20), kaçarak evlendiği S.D.’den (22) 2 yıl boyunca şiddet gördü. S.D., tekme, tokat ve demir boruyla dövdüğü, başını su dolu leğene batırıp, köpeklerin önüne atmakla tehdit ettiği Büşra D.’nin burnunu da kırınca genç kadın kocası hakkında 1 ay uzaklaştırma kararı aldırdı. Baba ocağına dönen Büşra D., kocasının kendisine yaşattığı travmanın cezasını çekmesini istediğini söyledi.

    Kepez ilçesinde yaşayan evli ve 1 çocuk annesi Büşra D., ortaokul ve lise yıllarında sevgili olduğu S.D. ile 2 yıl önce kaçarak evlendi. Büşra D. ile kocası S.D. arasında 1 ay sonra başlayan tartışmalar, yerini şiddete bıraktı. Cep telefonu olmayan Büşra D., yaşadıklarını ailesine anlatmaya çalıştığında ise kocasından şiddet gördü.

    KOMŞULAR DUYMASIN DİYE AĞZINI BANTLADI

    S.D., ailesini aradığı için ve geçmişteki fotoğraflardan dolayı kıskançlık krizine girip, Büşra D.’ye sürekli şiddet uygulamaya başladı. S.D.’nin tekme, tokat, yumruk, taş, odun ve elektrikli süpürgenin demir borusu ile dövdüğü Büşra D., kocası ölümle tehdit ettiği için yaşadıklarını kimseye anlatamadı. S.D., uyguladığı şiddeti komşuların duymaması için de Büşra D.’nin ağzını bantladı. Büşra D., hamile olduğunda dahi kocası tarafından dövüldü.

    ABLASINI ARAYINCA BURNUNU KIRDI

    S.D., beslediği yasaklı cins köpeğin önüne atmakla tehdit ettiği Büşra D.’nin başını, çocuğunun boğazına su kaçırdığı gerekçesiyle banyoda su dolu leğenin içine defalarca batırıp çıkardı. Büşra D.’nin kendi telefonundan ablasını aradığını gören S.D., tekme tokatla karısını darbetti. Kadının burnu, aldığı darbe nedeniyle kırıldı. Bu olay sonrası komşular durumu aileye, aile de polise haber verdi. Ailesinin kendi yanında olduğunu hisseden Büşra D., aldığı tehditlere rağmen kocası S.D.’den şikayetçi olmaya karar verdi.

    BABA EVİNDE ŞİKAYETÇİ OLDU

    Baba ocağına dönen Büşra D., ailesinden aldığı destekle hukuk mücadelesi başlatarak kocasından şikayetçi oldu. İlk olarak bir aylık uzaklaştırma kararı aldıran Büşra D., kendisine uyguladığı şiddetten dolayı kocasının en ağır cezayı almasını istedi. Yüzünde, yanağında ve vücudunun birçok noktasında morluklar olan Büşra D.’nin gözlerinin altında ve burnunda ise yara izleri olduğu dikkati çekti.

    ‘ÇOCUĞU ELİNDEN ALIRIM DİYORDU’

    Ortaokul yıllarında tanıştığı kocası ile ilerleyen yıllarda kaçarak evlendiğini söyleyen Büşra D., ailesinin bu birlikteliği kabul etmediğini, her zaman kocasını ailesine karşı savunduğunu söyledi. Büşra D., “Ailem bana kızarken kocamın beni savunacağını düşünürdüm. Zaten kaçarak evlendik. Her tehlikeye karşı beni koruyacağını zannediyordum ama öyle olmadı. Bir süre sonra eşimle aramızda tartışmalar başladı. Evlenmeden önceki fotoğraflarımı görünce kıskançlık krizine girmeye başladı. Beni her yerde aşağıladı. Bana, ‘Her istediğimi yapmak zorundasın, seni döverim de sana söverim de hiçbir yere gidemezsin. Çocuğu da elinden alırım, nikahım altındasın’ şeklinde tehditlerde bulunuyordu. Ne dese ‘tamam’ demek zorunda kaldım” dedi.

    ‘KANIMI KENDİM SİLDİM’

    Yediği her dayak sonrası odasında ağladığını anlatan Büşra D., “Dayaklardan sonra odama geçer, çocuğuma sarılarak Allah’ım yardım et, beni kurtar diye dua ederdim. Bahaneler bularak beni döverdi. Elektrik süpürgesinin demir borusuyla dövüyordu. Saçımdan tutup yatak başlığına, dolap başlarına her türlü şiddeti uyguladı. Dayak yediğim zamanlarda ağzımı bantlardı. Dayak sonrası akan kanımı hep kendim sildim. Çocuğuma içirdiğim su yanlışlıkla boğazına kaçtı. Kocam da bunu görünce beni banyoya götürerek içi suyla dolu leğene başımı defalarca sokup çıkardı. Beni hep köpek yerine koyuyordu. Defalarca aldattı, aileme hakaretler ederdi. En son yediğim dayaktan sonra kendime ‘Diğer kadınlar gibi olmayacağım. Ben de ölmek istemiyorum’ dedim. Sonrasında da ailemin yanına gittim. Onların da desteğini görünce şikayetçi oldum” diye konuştu.

    Kocasının telefonundan ablasını aradığı için tekme ve yumruklarla darbedildiğini dile getiren Büşra D., bu durumdan sonra ondan ayrılmaya karar verdiğini ifade etti. Büşra D., “Kocamın telefonundan ablamla görüştüğüm için beni tekme ve yumrukla dövdü. Yatak odasında bana attığı tekmeyle burnum kırıldı. Komşuların durumu bildirmesiyle polisler geldi ve şikayetçi oldum. Kaçarak evlendiğim için ailemin beni kabul etmeyeceğini düşünüyordum. Yanılmışım, ailemin de yanımda olduğunu görünce kendime güvenim arttı. Boşanmak, tüm haklarımı almak istiyorum ve kocamın bir daha ismini dahi duymak istemiyorum. Bana yaşattıklarının cezasını almasını istiyorum” dedi. Kocası S.D.’nin 1 aylık uzaklaştırma kararı olmasına rağmen içinde korku olduğuna dikkat çeken Büşra D., yapılanların cezasız kalmamasını ve kocasının tutuklanmasını istedi.

    Büşra D. ve avukatı, S.D. hakkında, ‘kasten yaralama, ‘tehdit’, ‘hakaret’, ‘kişiyi hürriyetinde yoksun kılma’ ve ‘eziyet’ konularında suç duyurunda bulundu.

  • Bursa’da İyi Partili kadınlardan şiddet protestosu

    Bursa’da İyi Partili kadınlardan şiddet protestosu

    Bursa’da İYİ Partili kadınlar, 2021 yılının ilk kadın cinayetinin işlendiği yerde toplanarak, “Dışarıda virüs, içeride şiddet kaderimiz olamaz” diye haykırdı, alınan önlemlerin yetersizliğine vurgu yaptı.

    Bursa’da yılbaşı gecesi Arabayatağı muhtarlık binası arkasındaki kadın cinayetinin işlendiği yerde düzenledikleri protesto eyleminde konuşan, Bursa Kadın Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Hüsniye Pıtırlı, “Geçen yıl tam 300 kadın öldürüldü ve bunların 182’sinin, neden öldürüldüğü dahi tespit edilemedi” dedi. İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da, “Kadınıyla erkeğiyle bu millet artık güvenli bir ülkede yaşamak istiyor” şeklinde konuştu.

    Giderek daha da artan kadın cinayetlerinin önlenmesi için acil eylem planının şart olduğuna işaret eden Hüsniye Pıtırlı’nın, konu ile ilgili basın açıklaması aynen şöyle:

    “Değerli basın mensupları;

    Ne yazık ki, bugün burada acı bir olayı kamuoyuyla paylaşmak, sessiz çığlıkların sesi olmak için toplanmış bulunuyoruz. Ülkemizde 2020 yılının son, 2021 yılının ilk kadın cinayeti maalesef burada işlenmiştir.

    Hepimizin bildiği gibi, 2020 yılı koronavirüs salgını nedeniyle sıkıntılı bir süreç ile son buldu. Bu dönemde dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye’de salgın koşullarına yönelik olağanüstü önlemler alındı. Pandemi nedeniyle herkesin evinde kalması gerektiği bu dönemde, koşullar kadınlar için zorlukları da beraberinde getirdi.

    Dışarıda virüs, içeride şiddet tehlikesi ile karşı karşıya kalındı.

    Böylesi zor bir süreçten geçerken bir de üstüne, Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi kadın düşmanları ve eşitlik karşıtları tarafından tartışmaya açıldı ve sözleşmeye yönelik saldırılar zamanla artış gösterdi. Fakat STK’lar ve partimizin kararlılığı sonucu, İstanbul sözleşmesinden çekilmeyi düşünen hükümet geri adım attı.

    ALINAN TEDBİRLER YETERSİZ

    Kadına yönelik şiddet; kültürel, coğrafi, dini, toplumsal ve ekonomik açıdan, sınır tanımayan bir insan hakları ihlali olarak varlığını tüm dünyada sürdürmektedir. Türkiye’de ise her geçen yıl kadına yönelik şiddet artarak devam etmekte, kadınlar her gün daha fazla şiddete, tacize uğramaktadırlar. Ne yazık ki kadın cinayetleri Türkiye’de, 2000’li yıllarda geçmiş yıllara göre büyük artış göstermiş; 2020 yılında 300 kadın cinayeti işlenmiş, 171 kadın da şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur.

    Öldürülen 300 kadından 182’sinin neden öldürüldüğü tespit edilememiş; 22’si ekonomik, 96’sı boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürülmüşlerdir.

    182 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Bu da bize gösteriyor ki, bugüne kadar alınan tedbirler yeterli olmamış, aile içi şiddetin ve kadın cinayetlerinin önüne geçilememiştir.

    ACİL EYLEM PLANI ŞARTTIR

    İnsan hakkı ihlali ve adalet sorunu olan kadına şiddet, çözüm noktasında, ayrımcılıkla mücadele, toplumun örgütlenmesi, hukuk sisteminin işleyişi v.b. unsurları kapsayan çok boyutlu bir süreç gerektirir. Ayrımcılık hukukla, adaletle, eşitlikle ve sosyal bilimlerle ama en çok da günlük yaşamlarımızla ilgili bir kavramdır. Bu bağlamda, genel başkanı kadın olan ülkemizdeki tek parti, İYİ Parti iktidarında kadına yönelik şiddetin, cinsel ve ekonomik istismarın önlenmesi ile, muhtaç durumdaki kadınların desteklenmesi ve korunması, en öncelikli sosyal politika olacaktır. ‘ACİL EYLEM PLANI’na alınacak, önleyici kolluğu güçlendirilecek, özellikle aile içi şiddet, kadın cinayetleri, uyuşturucu ticareti ve çocuk istismarı gibi toplum vicdanını kanatan suçlar için, önleyici ve ıslah edici özel tedbirler alınacaktır.”

    İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da katılımcılara teşekkür ederken, “Basın mensuplarımıza ve teşkilat üyelerimize ayrı ayrı teşekkür ediyor, kadına şiddetin ve cinayetlerinin son bulduğu bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Bu millet artık kadınıyla erkeğiyle güvenli bir ülkede yaşamak istiyor. Her şey kötüye gidiyor olsa da hiç olmazsa bunu sağlayın” dedi.

  • Bursa’da hemşireyi “seni öldürürüm” diye darp etti

    Bursa’da hemşireyi “seni öldürürüm” diye darp etti

    Bursa’da, bebeğini kontrole götüren Elif A. (26) ile annesi, emzirme odasına birlikte girmelerinin koronavirüs salgını nedeniyle yasak olduğunu söyleyen hemşire Hacer E.’ye saldırdı. Tehditler ve hakaretler de savuran anne-kızın hemşireyi tartakladığı anlar, hastanenin güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.

    https://www.dailymotion.com/video/x7ybilg

    Sağlık çalışanına saldırı, dün saat 11.30 sıralarında, Osmangazi ilçesindeki özel hastanede yaşandı.

    Elif A., annesiyle birlikte 2 aylık bebeğinin rutin kontrollerini yaptırmak için hastaneye geldi. Elif A. sıra beklerken, bebeğini emzirmek için annesiyle birlikte emzirme odasına yöneldi.

    Ancak Çocuk Servisi Klinik Sorumlusu olan hemşire Hacer E., pandemi tedbirleri kapsamında odaya yalnızca bebek ile annesinin girebileceğini söyledi. Elif A., annesinin de yanında odaya girmesi için ısrar etti ve çıkan tartışmada, hemşire Hacer E.’ye saldırdı.

    Hemşirenin başörtüsünü çeken ve başörtüdeki iğnelerin hemşirenin kafasına batmasına neden olan anne-kıza güvenlik görevlileri müdahale etti.

    ‘Beyaz kod’ verilmesi üzerine hastaneye sevk edilen polis ekipleri, Elif A. ile hemşireyi ifadelerini almak için emniyete götürüldü. Hemşire Hacer E. kendisine saldıran anne-kızdan şikayetçi olurken, hastanede anneannesiyle kalan bebeğin rutin kontrolü doktoru tarafından yapıldı.

    ‘SENİ ÖLDÜRÜRÜM’ DİYEREK, DARBETTİ

    Anne-kızın saldırı anında kendisini ölümle tehdit ettiğini belirten Hacer E.;

    “İki, üç kez aynı taleple geldiler. Her geldiklerinde uyardık. Emzirecek olan başka bir anne sırada bekliyordu.

    Odanın boş olup olmadığını sorunca kontrol amaçlı emzirme odasına gittim. İçeri girdiğimde tekrar aynı hasta yakınıyla karşılaştım.

    Uyarıda bulundum. Bu kez bana, ‘Sen sus. Kes sesini. Çık dışarı’ diye seslenince tartışmadan dışarı çıktım. Annesini de dışarı çıkarıp, kapıyı kapattım. Tedavi odasına oturdum, arkadaşımla birlikte ilaç hesaplaması yapıyordum. Anne tekrar kapıyı açtı. Tekrar içeri girmek istedi.

    Ben yine ilk defa geliyormuş gibi ‘Buyurun’ diye seslendim. Hiçbir şey demedi. Emzirme odasını işaret etti. Cevap vermedim. Annesi, ‘Ben bu hastaneye bu kadar para veriyorum. 10 bin lira para ödedim. Sen beni dışarı çıkaramazsın.

    Kızımın yanında durmak istiyorum. Beni dışarı çıkarmanız için gelmedim’ gibi cümleler kurdu. Kızı emzirme odasından çıktı. Annesiyle tartıştığımı düşünüp beni tartaklamaya başladı. Omzumdan tutup sallamaya başladı. O sırada arkadaşlar geldi.

    Bizi tuttular ama saldırmaya devam ediyordu. Bir yandan annesi de beni itmeye başladı. Annesi beni iterken kızı da baş örtümden asılıyordu. ‘Seni öldürürüm. Seni öldürmüyorsam bu benim insanlığımdan’ gibi cümleler kurarak hakaret etti. Öldürmekle tehdit etti” dedi.

    ‘ALINAN KARARLAR HEPİMİZ İÇİN’

    Pandemi döneminde alınan kararlara herkesin uyması gerektiğini söyleyen Hacer E.;

    “Ben işimi yapıyorum. Bana söylenileni yapıyorum. Biz burada hem kendi sağlığımızı hem de insanların sağlığını düşünmek zorundayız. İçeride başka emziren anne olmasaydı bu kadar uyarmak zorunda kalmazdım. İçeride emziren diğer anne de her şeye şahit oldu.

    Şu dönemde herkesin çok gergin olduğunu biliyoruz. Akşama kadar bunları zaten yaşıyoruz. Çok üzülüyoruz. Biz çay molasında bile bunları konuşuyoruz. Kapıdan babalara bebeklerini gösteriyoruz. Biz de çok üzülüyoruz.

    O annenin de bebeği bir dönem hastanemizde yoğun bakımda yattı. Ama alınan kararlar hepimiz için geçerli. Biz, bize söyleneni yapmakla yükümlüyüz. Hastalarımıza karşı her zaman kelimelerimizi seçerek kullanıyoruz ama maalesef böyle bir olayla karşılaştık” diye konuştu.

  • Adana’da şiddet mağduru kadın isyan etti: Lütfen bizi boşayın

    Adana’da şiddet mağduru kadın isyan etti: Lütfen bizi boşayın

    ADANA’da 1 yıl birlikte kaldığı eşi tarafından darbedilip, alıkoyulduğunu ve düğünde takılan yaklaşık 150 bin lira değerindeki altınlarının elinden alındığını öne süren

    İlknur D. (29), 3 yıl önce açtığı boşanma davasının sonuçlanmamasına tepki gösterdi. İlknur D., “Bir yıllık evliliğin 3 yıldır mahkemesini görüyorum, lütfen bizi boşayın” dedi.

    Kuran kursunda öğreticilik yapan İlknur D., 2015 yılının sonlarında M.E.D. (29) ile evlendi. Çift, M.E.D.’nin görevi gereği Ankara’ya taşındı. İlknur D., iddiasına göre evliliğinin 40’ıncı gününden itibaren şiddet görmeye başladı. Hatta eşi, işe gitmeden önce telefonunu alıp, kapıyı üzerine kilitledi. İlknur D., eşinin babası ve kardeşlerini öldürmekle tehdit etmesi nedeniyle şiddet gördüğünü çevresinden sakladı. Düğünde takılan altınları M.E.D.’nin Ankara’nın Keçiören ilçesindeki bir banka şubesinde kendi adına tuttuğunu öne süren İlknur D., evlliliklerinin 9’uncu ayında ise yine iddiasına göre eşi tarafından boğulmak istendi.

    Eşinin elinden kurtulup, banyoya kaçtığını ve havalandırma penceresinden yardım istediğini anlatan İlknur D., M.E.D.’nin komşularına, ‘İlknur kendisine zarar veriyor. Ben onu çok seviyorum’ dediğini kaydetti.

    AKŞAM DAYAK, SABAH ‘SEVİYORUM’ YAZILARI

    İlknur D. bu olaydan sonra kaçarak uçakla Adana’ya ailesinin yanına geldiği. Darp raporu alıp, yaşadıklarını ailesine anlattı. Aile büyükleri araya girdi ve M.E.D., altınları geri verdi. Çift barışarak Ankara’ya döndü. Ancak geceleri şiddet gören ilknur D., sabahları uyandığında evin her tarafında, ‘Seni çok seviyorum’ yazılı notlar buldu.

    KANDIRIP ALTINLARI ELİNDEN ALDILAR

    İlknur D., bir süre sonra eşinin anne-babasıyla Adana’daki ailesine misafirliğe gitti. Burada kayınpederi, “M.E.D.’nin borcu var. Sana da söylemiyor. Sen bu altınlar ona ver, borcu kapatsın” dedi. İlknur D. de 150 bin lira değerindeki altınları kayınpederine teslim etti. Çift Ankara’ya dönerken, İlknur D. ailesinin yanında kaldı. Ancak genç kadın, bir daha eşi ile kayınvalidesi ve kayınpederine ulaşamadı. En son 21 Ocak 2017 tarihinde eşiyle görüşen İlknur D., kandırıldığını anlayınca 23 Ocak 2017 tarihinde Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. 10 gün sonra da boşanma davası açtı. Ancak, eşinin kendisinden 2 gün önce Ankara’da boşanma davası açtığını öğrendi.

    BİR DARBE DE AVUKATTAN

    Dava sürerken genç kadına aylık 700 TL tedbir nafakası bağlandı. Avukatının da bu paraları, 2 yıl boyunca kendisine vermediğini ileri süren genç kadın, 2019 yılında Adana Barosu’na şikayet başvurusunda bulundu. Parasını aldıktan sonra da başka bir avukat tuttu.

    ‘MADDİ MANEVİ ZARARA UĞRADIM’

    3 yıldır boşanma davası süren İlknur D., “Benden altınları da aldılar. Ben şikayet edinceye kadar beni kimse aramadı. Şikayetimden sonra aylarca beni aramayan insanlar, ‘barıştıralım’ diye ortaya çıktılar. Boşanma davası açtığımda eşimin, 2 gün önce Ankara’da boşanma davası açtığını öğrendim. 3 Şubat 2017 tarihinden bu yana boşanma davamız devam ediyor. Bütün eşyalarım, çeyizim, kitaplarım gitti. 150 bin liralık altınlarımı aldılar. Sadece manevi olarak değil, maddi olarak da zarara uğradım” diye konuştu.

    ‘LÜTFEN BİZİ BOŞAYIN’

    İlknur D., şunları kaydetti:

    “Ben önce ilahi adalete sonra da Türkiye Cumhuriyeti’nin adaletine inanıp, güveniyorum. Ankara’daki evime gittiğimde bütün eşyaları alıp, evi terk ettiklerini gördüm. Bir yıllık evliliğin 3 yıldır mahkemesini görüyorum. Lütfen bizi boşayın. Altınları aldıklarını inkar ettiler ama bizim o zaman mesaj dokümanımız vardı. Onları verince her şey ortaya çıktı. Ben bir an önce hakkımı alarak, boşanmak istiyorum. Yeni bir Emine Bulut vakası olmasın. Ben öldükten sonra adalet yerini bulmasın. Yaşarken adalet olsun.”

  • Bu fotoğraflarla belgelemişti! Ölü bulundu

    Bu fotoğraflarla belgelemişti! Ölü bulundu

    Ankara’da, boşanma aşamasındaki eşi Salih G. (41) tarafından öldüresiye dövüldüğü iddiasıyla gündeme gelen güzellik uzmanı Rus Vera Chikareva (35) lüks sitedeki evinde ölü bulundu.

    Çankaya ilçesi İlkbahar Mahallesi’nde Vera Chikareva’nın oturduğu evden gelen kötü kokular üzerine komşuları polise haber verdi. Polis ekipleri, çilingir yardımıyla kapıyı açarak içeriye girdiklerinde oturma odasında Chikareva’yı yerde hareketsiz buldu. Gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde kadının öldüğü belirlendi.

    GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ İNCELENDİ

    Polis, evde ve bina çevresinde inceleme yaptı. İncelemenin ardından Chikareva’nın cesedi Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Polis ekipleri, apartmanın güvenlik kamerası görüntülerini de inceledi. Kamera kayıtları incelemesinde Chikareva’nın 30 Kasım Pazartesi günü girdiği evinden bir daha dışarıya çıkmadığı ve kimsenin de eve girmediği belirlendi. Düşerek başını yere çarpması sonucu öldüğü tahmin edilen Chikareva’nın kesin ölüm nedeni otopside saptanacak.

    EŞİNDEN ŞİDDET GÖRMÜŞTÜ

    Güzellik uzmanı Vera Chikareva, yaklaşık 2 ay önce boşanmak istediği sebze meyve toptancısı eşi Salih G. tarafından dövüldüğü iddiasıyla gündeme geldi. Chikareva, 1,5 yıllık eşi Salih G. hakkında geçen 2 Eylül’de savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ankara 1’inci Aile Mahkemesi, Salih G.’ye 3 ay uzaklaştırma tedbiri uygularken, Rus kadın evi terk edip, boşanma kararı aldı. Salih G.’nin, uzaklaştırma tedbirine rağmen geçen 25 Ekim’de konuşma bahanesiyle tekrar eşinin yalnız yaşadığı evine gidip, şiddet uyguladığı ileri sürüldü. Eşinin öldüresiye dövdüğü iddia edilen Vera Chikareva, hastanede gördüğü tedavinin ardından darp raporu olarak şikayette bulundu. Salih G. ise ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

  • İş yerine gelen kadını darbetti

    İş yerine gelen kadını darbetti

    Gaziosmanpaşa’da bir kadın eski sevgilisinin oğlu olduğu iddia edilen kişi tarafından darp edildi. Kadına kafa atarak kanlar içinde yola çıkartan şüpheli tutuklandı.

    Edinilen bilgiye göre, dün gece saatlerinde Fatma B. isimli kadın, eski sevgilisi olduğu iddia edilen O. A ile Beyoğlu’nda bir mekanda karşılaştı. İkili bir süre konuştuktan sonra aralarında tartışma çıktı. İkili arasındaki tartışma da O.A isimli kişi yanındaki Fatma B.’ye ertesi gün iş yerine gelmesini söyleyerek mekandan ayrıldı.

    İŞ YERİNE GELEN KADIN DARP EDİLDİ

    Fatma B. isimli kadın, sabah saatlerinde Yenimahalle Paşa Çayırı Caddesi üzerinde bulunan O. A’nın iş yerine geldi. Fatma B., O. A. ile görüşmek istediğini söyledi. Bunu üzerine O.A.’nın oğlu olduğu öğrenilen U. O. A. henüz bilinmeyen nedenle kadını darp etti. Yaşanılan olay sonrası Fatma B. kanlar içinde yere yığıldı. Yerde ağzı burnu kanlar içinde kadını gören çevredeki vatandaşlar durumu hemen polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralanan kadına ilk müdahaleyi yaparak hastaneye kaldırdı.

    “BANA KAFA ATTI”

    Kanlar içindeki kadın kendisine ilk müdahalede bulunan esnafa, “Ben içeri girer girmez bana kafa attı, yumruk attı, dövdü beni, beni buraya yola attı.” dedi.

    POLİS ŞÜPHELİLERİ GÖZALTINA ALDI

    Hastanede tedavisi biten Fatma B.’nin ifadesine başvuran Gaziosmanpaşa Asayiş Büro Amirliği ekipleri olayı gerçekleştirdiği öğrenilen U. O. A. ve O. A. isimli şüphelileri gözaltına aldı. Polis merkezine götürülen şüpheliler, işlemlerinin sona ermesinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden U.O.A. tutuklanırken babası O.A. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.