Etiket: sigorta

  • 5 ismin içinde kayboldu, kendini bulmak için tespit davası açtı

    5 ismin içinde kayboldu, kendini bulmak için tespit davası açtı

    Antalya’da doğumunda adı ve cinsiyetinin yanlış yazdırılmasıyla başlayan hatalar zinciri sebebiyle yaşamı boyunca okulda, askerlikte ve iş hayatında 5 farklı isimle anılmaya başlayan Ersin Akbaş, emekli olabilmek için ‘isim tespit davası’ açtı. Kayıtlarına bir türlü ulaşılamadığını ve mahkemenin davaya ret verdiğini belirten Akbaş, “5 ismin içinde kayboldum gittim. Kendimi bulmak için kendime tespit davası açtım. Mağdurum, sesimin duyulmasını istiyorum” dedi.

    Antalya’da yaşayan 59 yaşındaki Ersin Akbaş’ın ismiyle ilgili hatalar zinciri doğumu ile başladı. Doğduğunda Ergün ismiyle nüfusa kız olarak yazılan adamın kaydı çok geçmeden düzeltildi ancak yanlışlıklar okul hayatında da devam etti. İlkokul diplomasını Ersun ismiyle alan Akbaş, itiraz etti ancak ikinci kez aldığı diplomada ismi Ergin olarak yazıldı. Ersin Akbaş, iddiasına göre kendi adıyla 1986-1987 yılları arasında 18 aylık askerlik görevi yaptı, 1990 yılında Körfez kriziyle çıkan seferberlik sonrası ikinci kez askerliğe çağrıldı. Akbaş, ikinci askerliğini ise Ersün adıyla yaptı. Akbaş, bu yaşına kadar Ergün, Ersun, Ergin, Ersün ve son olarak kendini tabir ettiği Ersin Akbaş ismiyle yaşamını sürdürdü.

    İsim tespit için dava açtı
    Akbaş’ın ismi sebebiyle yaşadığı sıkıntılar, sosyal güvenlik primi ödemelerinde ve iş bulma süreçlerinde de devam etti. Son olarak emeklilik hayali kuran Akbaş ve avukatı, Antalya 9. İş Mahkemesi’ne isim tespit ve sigorta girişleri için tespit davası açtı. Zonguldak SGK’ye yazılan müzekkereye verilen cevapta, Ersin Akbaş’ın yanında çalıştım dediği annesi Şerife Akbaş’ın belirtilen tarihlerde vergi yükümlülüğüne ait bir kaydına rastlanılmadığı belirtilerek bilirkişinin sunmuş olduğu rapor doğrultusunda mahkeme istinaf yolu açık olmak üzere davanın reddine karar verdi.

    “Kendimi bulmak için kendime tespit davası açtım”
    “Kendimizi bulmak için kendimize tespit davası açtık” diyen Ersin Akbaş dava çıkışında gazetecilere açıklamada bulundu. Bu tespitin yapılmasının çok önemli olduğunu, bununla birlikte sigorta kayıtlarından tespit dilebileceğini ve emekli olabileceğini kaydeden Akbaş, “1984 yılında annem Şerife Akbaş’ın yanında Ersun ismiyle sigortalı olarak çalışıyordum. Annemin kaydı da yok ortada. O da bulunamıyor. Askere 1986 yılında Ersin Akbaş olarak gittim, askerden geldim ikinci kez askere bu sefer 1990 yılında Ersün Akbaş olarak tekrar alındım. Yaptığımı söylememe rağmen kayıtlar görünmediği için tekrar yapmak zorunda kaldım. Ben suçluysam idam edilmeye razıyım. Çaycuma Askerlik Şubesi ya da vergi dairesindeki evraklara bakılsa her şey çözülecek. 59 yaşındayım, emekli de olamıyorum” dedi.

    “Ersin’in sigortası var, Ersün’ün yok görünüyor”
    Çok mağdur olduğunu dile getiren Akbaş, sözlerini şöyle tamamladı.
    “5 ismin içinde kayboldum gittim. Ersün Akbaş’ın 1984 yılında sigortası var, 1991 yılında devlete vergi de verdim. Şu anki ismim Ersin Akbaş ile vergi mükellefi bendim, Bağ-Kur’luydum, borcumu ödemek için gidiyorum kabul etmiyorlar. Ersin ile Ersün’ü birleştirip emekli olmak istiyorum. Zaten Ersin ismimle 5 bin 330 günüm var benim ama Ersün’e yok. Bunu duyurmadığım insan kalmadı. Yetkililer de duysun lütfen sesimi. Ben ne yapacağım, çok mağdurum. Ersin 2006’da doğmuş. Diğer isimler yaşamış. 3 ismime 1 TC numaram var. Devletime, hükümetime saygım var. Onların bu işi çözeceğini düşünüyorum. Ben gerçekten çok yoruldum.”

    Avukatı: “İsimler tespit edilemediği için sigortası da tespit edilemiyor”
    Akbaş’ın avukatı Nuray Ertem de geçmişte yapılan hatalar nedeniyle isim ve sigorta karışıklığının önüne geçebilmek adına tespit davası açtıklarını ancak kayıtlara ulaşılamadığı için mahkemenin davayı reddettiğini söyledi. İstinaf yoluna başvuracaklarını aktaran Ertem, “Gerekirse devlet arşivlerinden kayıtları isteyeceğiz. İsimler tespit edilemediği için sigortası da tespit edilemiyor çünkü farklı kişi görünüyor ve farklı sigortalar çıkıyor. Belirli bir tarihlerde Ersun olarak başka tarihlerde de Ersin olarak sigorta girişleri çıkıyor ancak ikisi birleştirilemiyor” dedi.

  • Kaza yapan araç sahipleri dikkat

    Kaza yapan araç sahipleri dikkat

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sigorta sektörü meclis üyesi Akın Duman, kaza yapan araç sahiplerinin sahte ilamsız tebligatlarla dolandırıldığını ifade ederek vatandaşları uyardı.

    Duman, “Eğer tarafınıza pdf formatlı ilamsız takipli icra ödeme emri gönderilirse lütfen bu mesaj ve sizleri arayan kişilere itibar etmeyin. Avukatlık unvanını kullanarak daha önce kaza yapmış vatandaşların araç plakalarını, tarafların isimleri ile tarihlerin içinde bulunduğu sahte icra ödeme emri formatında belgeler gönderilmektedir. Bu kişiler gönderdikleri evraklarla kendilerini avukat ya da hukuk bürosu çalışanı olarak göstererek, vatandaşları arayıp haklarında icra borcunun bulunduğunu, ödeme yapmamaları halinde icra takibi başlatılacağını söyleyerek dolandırıcılık yapmaktadır. Genellikle kazaya karışan kusurlu kişilerden hak mahrumiyeti, (araç kiralama bedeli) talep ettikleri görülmektedir” dedi.

    Bu konuda sigorta şirketlerine çok sayıda müracaat olduğunu ifade eden Duman, vatandaşların mağdur olmamaları için bu tür bir tebligat aldıklarında ya da telefon açıldığında e-devlet sistemi üzerinden açılmış icra dosyası kontrolünü sağlamalarını istedi.

  • Bu sütunlar 642 yıllık caminin sigortası

    Bu sütunlar 642 yıllık caminin sigortası

    Bolu’da, Büyük Cami Mahallesi’nde bulunan ve 1382 yılında Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan 642 yıllık tarihi Yıldırım Bayezid Camii, mihrabının her iki yanında bulunan denge sütunlarıyla görenleri hayrete düşürüyor.

    O yıllarda ahşap olan bu cami 1891 yılında yanmış ve 1899 yılında ise kubbeli olarak yeniden yapılmıştır. 1944 yıllarında hasar görürken orijinali yer yer bozularak onarıldı. Çiftminareli, tek kubbeli olan caminin iç mekanları Türk motifleri ile süslendi. 642 yıldır ayakta kalan Yıldırım Bayezid caminin en büyük özelliği mihrabın her iki tarafında dönen denge sütunları. Sütunlar caminin statik dengesini ve geçirdiği depremlerde herhangi bir hasar alıp almadığını gösteriyor. Yaşanan afet sonrasında eğer sütunlar dönmezse, caminin temelinde veya dengesinde bir bozukluk olduğu anlaşılıyor.

    “Şu anda 650 yıllık bir yapının içerisindeyiz”

    Her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiye Bolu’yu tanıtan turist rehberi Levent Kahveci, “Şu anda 650 yıllık bir yapının içerisindeyiz. Yıldırım Bayezid Camii, Bolu’da bilinen ismiyle Büyük Cami’deyiz. Büyük Cami denmesinin sebebini açıklayayım. Osmanlı döneminde hüküm sürülen her yere ‘Cuma Camisi’ yapılırmış. Hanefi mezhebine göre ‘Cuma Camisi’ Cuma namazları en büyük camide ve hep beraber kılınmalıdır. Eğer en büyük cami dolmaz ise diğer camilerde kılınan namazlar geçersizdir. Bu yüzden Cuma namazının sonunda Zuhr-i âhir namazı da kılınır ki Cuma namazı kabul olmazsa o günkü öğle namazının yerine geçsin diye. O dönemde Cuma namazının ana amacı, yöneticiler namazı kıldırır, minbere çıkarak hutbeyi okurlar. Duyurulması gereken ne varsa halka duyururlar” ifadelerini kullandı.

    “Buradaki sütunlar eğer hareket edebiliyorlarsa temelleri sağlam demektir”

    Caminin çevresine yapılan hamamlar ve dükkanlara da değinen Kahveci, “Bu camiyi Yıldırım Bayezid, şehzadeliği döneminde yaptırmıştır. Bayezid, camiyi yakınında bulunan orta hamamla birlikte yaptırmıştır. Eskiden camiler külliye şeklinde yapılırdı. Yani caminin yanında mutlaka ya hanlar yapılır ya da dükkanlar yapılırdı. Oranın geliriyle cami kendini idame ettirirmiş. Bu cami 2. Abdülhamit döneminde bir tadilat geçirmiştir. Camiye birkaç ekleme de yapılmıştır. Bu caminin en güzel özelliklerinden bir tanesi mihrapta bulunan deprem sütunları. Anadolu’da birkaç camide daha bunların örneğini görmekteyiz. Buradaki sütunlar eğer hareket edebiliyorlarsa temelleri sağlam demektir” diye konuştu.

    “Bu sütunlar, aslında camimizin sigortası”

    Caminin mihrabında bulunan 2 sütunun, caminin sigortası olduğunu dile getiren Levent Kahveci, “Bu sütunlar, aslında camimizin sigortası olarak da adlandırılabilir. Temelinde herhangi bir kayma veya hasar oluştuğunda bu sütunlar dönmez hale gelir. Sütunlar dönmez hale geldiğinde de mimarlar anlarlar ki caminin temeli bakıma ihtiyacı vardır” dedi.

  • Balıkçılardan sigorta teşviği talebi

    Balıkçılardan sigorta teşviği talebi

    Ülke genelinde; 18 bin ruhsatlı balık teknesi, çok sayıda yetiştirici ve üretici, yaklaşık bin adet yardımcı destek personeli teknesiyle hizmet veren balıkçılık sektörü, kayıt dışı çalışmanın önüne geçmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından destek talep etti.
    Kayıt dışı çalışanların büyük vergi kaybına yol açtığına dikkat çeken İZTO Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Balıkçılık Çalışma Komitesi Başkanı Şahin Çakan, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Vedat Işıkhan’ın odamızı ziyaretinde konuyu kendisine ilettik. Mevcut işleyişte, işveren ile gemide çalışan balıkçılar, ortak pay ile çalıştıklarından kazancı aralarında bölüşüyor. İşveren her ne kadar gemide çalışan balıkçıları sigortalatmak istese de, çalışanlar sigorta bedelini yarı yarıya bölüşme konusunda isteksiz davranıyor, devletten aldıkları doğrudan ya da dolaylı desteklerin kesilmemesi adına Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kaydı istemiyor. Bununla birlikte, her yıl ölümcül ya da kalıcı sakatlıklara sebep olan kazalar yaşanabiliyor. Bu da işvereni ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakıyor” dedi.
    Hem çalışanı mağdur etmemek hem de işverenin yükünü azaltmak için, tarım sektöründe olduğu gibi balıkçılık sektöründe de SGK giderlerinin yarısının işveren, yarısının da devlet tarafından karşılanmasını talep ettiklerini belirten Çakan, sözlerine şöyle devam etti:
    “Her bir teknede çalışan balıkçıların Tarım ve Orman İl Müdürlüklerine bildirilmesi, söz konusu bildirim çerçevesinde bilgilerin Su Ürünleri Ruhsat Teskeresi ile (sarı kağıtlarla) eşleştirilerek sigortalı personellerin sarı kağıt alması ve bu çerçevede teknede çalışmasına izin verilmesine yönelik bir çalışma yapılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Sigortası olmayan çalışanlara sarı kağıt verilmemesi sorunun çözümüne katkı koyacak ve devletimizin yaşamakta olduğu vergi kayıplarını sonlandıracak. Bununla birlikte, sarı kağıtların her sene yenilenmesi ya da vize işlemine tabi olması faydalı olacaktır.”

  • Mecburi trafik sigortasında büyük oyun

    Mecburi trafik sigortasında büyük oyun

    Son bir yılda Türkiye’de trafiğe yaklaşık 945 bin yeni aracın girmesiyle piyasada mecburi poliçe geliri artarken, kaza sayılarında da yeni açılan yollar sebebiyle azalma oldu. Bütün bu olumlu gelişmelere karşılık, sigorta şirketlerinin, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı takmayan tavırları ise azalmadı.

    Türkiye’de kontrol edilmediği için 2 sigorta şirketinin içlerinin boşaltılıp, yüzbinlerce poliçe mağduru oluştuğu bir dönemde, trafik sigortalarını tarife üzerinden kesmemekte direten şirketlere, ciddi bir müeyyide de uygulanmıyor.

    Sigortacılık Denetleme Kurumu ile Rekabet Kurumu’nun devreye girmesini isteyen vatandaşlar, bu kurul üyelerinin kendi akrabalarının araçlarının trafik poliçelerini kestirmek için küçük bir gayretin içerisine girmelerinin, soruşturmanın başlaması için yeterli olacağını söylediler. Gününde trafik poliçesini yenileyemeyen vatandaş ise araç kullanmaktan vazgeçiyor. Devlete Motorlu Taşıtlar Vergisi’ni (MTV) 2023 de katlamalı ödeyen araç sahipleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın trafik sigortasındaki arıza ve ek teminat ile zamlı poliçe oyununa son vermesini bekliyorlar.

  • Muşlu çobanlar sigortalı olacak

    Muşlu çobanlar sigortalı olacak

    Tarihin en eski mesleklerinden olan çobanlık mesleği, devlet tarafından sağlanan teşvik destekleri ile yeniden canlılık kazandı. Bir milyon 300 bin civarında küçükbaş hayvan varlığı ile Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinde biri olan Muş’ta çobanlar artık sigortalı olacak.

    Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilen sürü yönetimi çobanlık desteği programı sayesinde çobanlar sağlık güvencesine kavuştu. Çobanlık mesleğinin gün geçtikçe azalması nedeniyle harekete geçen bakanlık, çobanlığa destek programı başlatarak 100 küçükbaş hayvan varlığı olan işletmelere 30 bin TL sigorta prim desteği vermeye başladı.

    Devlet desteği ile hayvancılığın geliştiğini söyleyen Muş Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nimet Salkım, 100 küçükbaş hayvanı olan işletmelere 30 bin TL çobanlık desteği verileceğini ifade ederek, “Devlet hayvancılığın her kesimine destek veriyor. Bu desteklerden bir tanesi de çoban desteğidir. Verilen eğitim kurslarında başarılı olan çobanlarımıza sertifika veriyoruz. Bu sertifikayı alan çobanlarımız 5 aylık sigorta primini kesintisiz ödedikten sonra devletimiz 30 bin TL para desteği veriyor. İlimiz için çok faydalı bir proje oldu. Muş’ta çoban bulamıyorduk. Bu proje sayesinde çoban bulabiliriz. Çünkü çobanlarda artık sağlık güvencesi istiyor. Bu tür desteklerle hayvancılık sektörü çok iyi yerlere gelecektir. Bu sayede çoban bulmakta sıkıntı yaşamayacağız” dedi.

    Devletin sağladığı imkânlardan memnun kaldıklarını söyleyen çobanlardan Hasan Kaya, sigortalı olmaları kendileri için önemli olduğunu belirterek, “Devletin çobanlara yönelik desteği bizi çok mutlu etti. 100 koyun ve keçi üzeri küçükbaş hayvan varlığı olan işletmelere 30 bin TL destek veriliyor. Devletin bize sağladığı bu imkân ile 5 ay boyunca sigorta pirimizi ödüyoruz. Sonra ki aylarda kendimiz ödeyeceğiz. Devletin bu tür destekleri sayesinde bizde işimizi sürdüreceğiz. Muşlu çobanlar olarak bizlerde artık sigortalıyız” dedi.
    Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Muş Halk Eğitim Merkezi ve Muş Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ortaklaşa düzenledikleri sürü yönetimi çobanlık desteği kursunda 21 gün boyunca eğitim alan 35 çoban sertifika almaya hak kazandı.

  • Sakarya’da araçların 2/10’sinde sigorta yok

    Sakarya’da araçların 2/10’sinde sigorta yok

    Sakarya Sigorta Acenteleri Derneği yönetimi 25 Eylül – 1 Ekim tarihleri arasında kutlanan Sigorta Haftası sebebi ile Sakarya İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş’u makamında ziyaret etti.

    Ziyarette şehirdeki trafik denetimleri ve trafik sigortası yapısı ile işlevleri hakkında bilgi alışverişinde bulunuldu. SASADER Başkanı Emrah Kadınoğlu, Sakarya’da her 10 araçtan 2 tanesinin trafik sigortası olmadığını belirtti.

    Kadınoğlu, “Şehrimizde her 10 araçtan 2 tanesinin trafik sigortası yok. Vatandaşlarımızı zorunlu mali sorumluluk sigortalarını yaptırmak için yetkili acentelerimize davet ediyorum. Trafikte risk her zaman var. Risk varsa sigortası da var” ifadelerine yer verdi.

    İl Emniyet Müdürü Doğuş ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek SASEDER yönetimine teşekkürlerini iletti.

  • Devlet destekli tarım sigorta bedeli

    Devlet destekli tarım sigorta bedeli

    Devlet destekli tarım sigortalarında toplam sigorta bedeli, 2022 yılında yıllık %138,1’lik bir artış göstererek 296.149.927.061 TL oldu. Branş ayrımında en yüksek yıllık artış %201,3 oranı ile kümes hayvanları hayat sigortasına ait. Devlet destekli tarım sigortalarında toplam poliçe sayısı ise yıllık %22,3’lük bir artış ile 3 077 908 adet olarak gerçekleşti.

    Toplam devlet destek prim tutarı %94,9 arttı

    Toplam devlet destek prim tutarı %94,9 artışla 4.822.741.665 TL olurken, toplam prim tutarı %92,5 artışla 9005.954.305 TL olarak gerçekleşti. Sigorta ettirilen alan (sera dahil) 2022 yılında %21,2 artış göstererek 34.917.314 dekar, sigorta ettirilen büyükbaş hayvan sayısı ve küçükbaş hayvan sayısı ise sırasıyla %35,7 ve %28,1 arttı.

    Toplam ödenen hasar bedeli %32,8 arttı

    Toplam ödenen hasar bedeli branşlara göre incelendiğinde ilk sırayı 2.218.501.835 TL bedel ile bitkisel ürünler, ikinci sırayı ise 694.999.871 TL bedel ile büyükbaş hayvan hayat sigortası aldı. Toplam ödenen hasar bedeli nedenlerine göre incelendiğinde ise 812.454.829 TL bedel ile dolu olayı ilk sırayı aldı.

  • Trafik sigortasına zam yolda

    Trafik sigortasına zam yolda

    Asgari ücretteki artış trafik sigortasına yansıyacak.

    Trafik sigortasında vefat ve sakatlık tazminatı anlaşmazlıklarının yüzde 80’i mahkemelerde çözülüyor. Sonrasında ödenecek rakam mevcut asgari ücrete göre hesaplanıyor.

    Bu nedenle sektör, asgari ücretteki artışın trafik sigortasında maliyeti yüzde 40 artıracağını düşünüyor.

    Bunun da önümüzdeki aylarda poliçelere zam olarak yansıtılması bekleniyor..

    20 MİLYAR LİRALIK EK MALİYET

    Sektör yetkilileri, asgari ücretteki artışın 20 milyar lira ek maliyet yarattığını söylüyor.

    Sigortacılar, şubat ayında Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bir kararın da hesaplarını değiştirdiğini dile getiriyor. Bu iki nedenden dolayı zararlarının arttığını savunuyorlar.

    NTV’ye konuşan Türkiye Sigorta Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yaşar şunları söyledi: “Aralık 2022’de bir kaza olduğunu düşünelim.
    Biz 31.12’de bu dosyayı açtığımızda asgari ücret 5 bin 550 liraydı. 100 bin 867 liralık tazminat söz konusuydu. Bu tazminat rakamı 293 bin liraya çıkmış. Sadece yeni poliçe primleriyle ilgili değil sorun; biz geçmişi toparlamaya calısıyoruz. Baktığınız zaman ilave yüzde 44’lük etki var. Sektör yüzde 40’lık bir zam beklentisi içinde.”

    Zorunlu trafik sigortasında azami prim uygulaması var. Belli bir rakamın üzerinde bir poliçe tutarı belirlenemiyor.

    Sektör azami prim tutarının hızlıca artırılmasını talep ediyor.

  • DASK’ın ödediği tazminat tutarı

    DASK’ın ödediği tazminat tutarı

    DASK’tan yapılan açıklamada, kurumun, sigortalılara destek olmak için tüm gücüyle çalışmaya ve ödemelerini hızla gerçekleştirmeye devam ettiği bildirildi.

    Açıklamada, ulaşan hasar ihbar sayısının 433 bin 837, ödenen tazminat tutarının da 10 milyar 174 milyon 145 bin 255 TL’ye ulaştığı belirtilerek, “Yeni başlatılan hizmet ile sigortalılarımızın hasar tazminatlarını bankadan tahsil etmeleri için gereken ve cep telefonlarına SMS ile gönderilen ödeme şifrelerini ar