Etiket: sigorta

  • Sigortacılık Sektörü BTSO’da Buluştu

    Sigortacılık Sektörü BTSO’da Buluştu

    Sigortacılık sektörü temsilcilerinin yer aldığı 53. Meslek Komitesi’nin Genişletilmiş Sektörel Analiz Toplantısı, BTSO Oda Hizmet Binası’nda düzenlendi. Sigorta sektörünün güncel sorunları ve deprem bölgesine yönelik çalışmaların değerlendirildiği toplantıya, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Genel Müdürü Selva Eren, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (TOBB SAİK) Başkanı Levent Korkut, Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu (TÜSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Çelik ile BTSO Meclis ve Komite üyeleri katıldı.


    “Sürdürülebilir ekonominin anahtarı”

    BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, depremin tüm Türkiye’nin ortak sorunu olduğunu söyledi. Depremde yaşamsal güvenliği sağlayabilmenin ve kayıpların önüne geçebilmenin koşullarının hep birlikte oluşturulması gerektiğini belirten Koçaslan, “Türkiye, özel sektör merkezli büyüyen bir ekonomiye sahip. Yatırım, ihracat ve istihdamın itici gücü özel sektörümüzdür. Özel sektörümüzün sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için ülkemizdeki iktisadi varlıkların sigortalanması kritik önemdedir. Şirketlerin sahip olduğu fabrikalar, makineler ve diğer değerlerle birlikte altyapı varlıklarının da sigortalanması ekonomik faaliyetleri sürdürülebilir kılacaktır.” dedi.


    “Sigorta, karın değil riskin ortağı”

    “Karşı karşıya olduğumuz risklerin sayısının ve çeşitliliğinin her geçen gün arttığı bu çağda etkin risk yönetimi için güçlü bir sigorta sektörüne ihtiyaç vardır. Güçlü bir sigorta sektörü istikrarlı bir kalkınma sürecinin anahtarıdır.” İfadelerini kullanan Koçaslan, şöyle devam etti: “Başta sosyal ve ekonomik yaşamın dinamosu KOBİ’lerimiz olmak üzere, tüm firmalarımızı, kârın değil, riskin ortağı olan sigortacılık faaliyetlerinin sağladığı güvenceden faydalanmaya davet ediyorum. 53. Meslek Komitemizin ‘Genişletilmiş Sektörel Analiz Toplantısı’yla da bu konuda önemli bir farkındalık oluşturacağımıza inanıyorum.”


    Ülkemiz için beka meselesi

    SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, organizasyondan dolayı BTSO’ya teşekkür ederek sözlerine başladı. Sigorta sektörünün önemini yaşanan afetle birlikte bir kez daha gördüklerini dile getiren Eroğlu, “Yaşadığımız afetten önemli dersler çıkardık. Sigorta kurumlarının tüm başkanlarının da yer alacağı bir ‘Deprem Araştırma Komisyonu’ kurmamız gerekiyor. Sigorta, ülkemiz için bir beka meselesidir. Şu anda bizim deprem bölgesinden beklediğimiz hasar 76 milyar lira. Bunun 3 milyarını sektörün öz kaynağından karşılayacağız. Ayrıca deprem gündemiyle beraber yangını da konuşmamız gerekiyor. Türkiye genelinde her iki KOBİ’den birinin yangın poliçesi yok. Bu sorunları acilen çözüme kavuşturmamız gerekiyor.” diye konuştu.


    DASK’tan olağanüstü yönetim merkezi

    DASK Genel Müdürü Selva Eren, kurum olarak gerçekleştirdikleri projeler hakkında bilgi verdi. Eren, “Binada herhangi bir hasar olması durumunda vatandaş, e-devlet veya web sitesi üzerinden DASK’a ulaşmak istediğinde sistem sağlıklı bir şekilde işlemiyordu. Bugün DASK’ı eş zamanlı olarak sınırsız ihbar alıp 24 saat içerisinde 96 bin dosya açar konuma getirdik. Bunların dışında ‘Olağanüstü Yönetim Merkezi’ni açtık. Bu projemizde de temel amacımız Ankara’da kurmuş olduğumuz ekiplerimizin büyük bir deprem anında operasyonu tamamen Ankara’dan yürütmesi üzerine atılmış bir adımdı. Bu projelerin ne kadar önemli olduğunu maalesef gerçekleşen felaketler ile tecrübe ediyoruz.” dedi.


    “Pek çok yapıda deprem teminatı yok”

    TOBB SAİK Başkanı Levent Korkut, deprem planlamasının çok iyi kurgulanması gerektiğini söyledi. Sigorta şirketleri tarafından acentelere büyük destek verildiğini yakından bildiklerini ancak risklerin sadece trafik sigortası ile sınırlı olmadığının farkına varılması gerektiğini belirten Korkut, “Deprem bölgesine gerçekleştirdiğim ziyaretlerde tarafıma aktarılan poliçelerde teminatlar maalesef çok eksik. Ayrıca pek çoğunda deprem teminatı yok. Çok sayıda dosyada sadece evrak tamamlamak adına yapılmış olmak üzere 20-30 metrekarelik poliçeler var. Tüm sektörlerin tamamlayıcısı olduğumuz depremde bir kez daha görüldü. Bankaların, finans kuruluşlarının, acentelerin ve diğer aracıların bu konudaki iş yapış modellerini, sorumluluklarını çok daha iyi tanımasını ve sistemin yeterliliğini sağlamalıyız.” diye konuştu.


    “Eksik metrekare ile tanzim edilen DASK poliçeleri”
    TÜSAF Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Çelik, “Tarihte benzeri görülmemiş büyük felaket hepimizi derinden üzmüş ve hafızalardan silinmeyecek yaralar bırakmıştır. Deprem bölgesine yaptığımız ziyaretler kapsamında meslektaşlarımızla istişarelerde bulunduğumuzda maalesef bilerek ve isteyerek eksik metrekare ile tanzim edilen DASK poliçelerine şahit olduk. Bu eksik metrekarelerin yapılmasını talep eden müşteri dahi olsa sigorta acentesi işin doğrusuna ikna etmeye çalışmalı, asla kabul etmemeli ve bu sorumluluğun altına girmemelidir.”

    Açılış konuşmalarının ardından “Sigortacılık Verileri” sunumunu gerçekleştiren BTSO 53. Meslek Komitesi Başkanı Abdullah Çelik ise ‘Temel Acente Verileri Ülke Geneli’, ‘Bursa Acente Verileri’, ‘Dağıtım Kanallarının Üretim Payı’, ‘Acente Üretim Oranları’, ‘Zorunlu Trafik Sigortası Verileri’, ‘Yangın Sigortaları Verileri’ başlıkları kapsamında katılımcılara bilgi verdi.

  • Zorunlu deprem sigortası poliçesinde artış

    Zorunlu deprem sigortası poliçesinde artış

    Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) verilerine göre zorunlu deprem sigortası poliçe sayısı 13 Ocak 2023 itibarıyla 11 milyon 147 bin 148 adete ulaştı. Sigortalılıkların artmasıyla 20 milyon 32 bin konuttan yüzde 55,60’ı deprem riskine karşı teminat altına alındı.

    Zorunlu deprem sigortası 2023 yılı itibariyle betorname yapılar 3 bin 16 TL’ye diğer yapılar ise 2 bin 80 TL’ye yapılıyor.

    DASK, Zorunlu Deprem Sigortası ile depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararları, poliçede belirtilmiş limitler dahilinde nakit olarak karşılar.
    Bina tamamen ya da kısmi olarak zarar görmüş olsa da teminat altında bulunuyor.

    DASK teminat tutarı

    DASK tarafından verilen azami teminat tutarı, 25 Kasım 2022 tarihinden itibaren bütün yapı tiplerinde 640 bin TL olarak uygulanıyor.

    Azami teminat tutarı tespit edilirken, yıkılan meskenin yeniden inşa edilmesinin maliyeti (arsa değeri hariç) dikkate alınır. Sigortalının teminat tutarı (sigorta bedeli) -azami teminat tutarını geçmemesi koşuluyla- meskenlerinin büyüklüğüne ve yapı tarzına göre belirlenir.
    Eğer meskenin değeri DASK tarafından verilen azami teminat tutarını aşıyorsa, sigortalı isteğe bağlı olarak, aşan kısım için sigorta şirketlerinden ek teminat alabilir. Bunun için özel sigorta şirketlerinden konut sigortanızın olması gereklidir.

    DASK nasıl yapılır?

    Zorunlu Deprem Sigortası, sigortada aracılık hizmet veren firmalar tarafından gerçekleşir. Bir sene olarak düzenlenen DASK sigorta poliçe sorgulama işlemleri e-Devlet ve DASK resmi internet sitesi üzerinden gerçekleştirilir. T.C kimlik numaranız ve e-Devlet şifrenizi kullanarak sisteme giriş yaptıktan sonra Poliçe Sorgulama yazıp Doğal Afet Sigortaları Kurumu adı altında yer alan sekmeye tıklayınca gerekli bilgileri doldurduktan sonra poliçe sorgulama işlemi gerçekleştirilebiliyor.

  • Eşini kayalıklardan itmişti! Gerekçeli karar açıklandı

    Eşini kayalıklardan itmişti! Gerekçeli karar açıklandı

    Muğla’nın Fethiye ilçesinde 7 aylık hamile eşi Semra Aysal’ı (33), 400 bin liralık ferdi kaza sigortasını alabilmek için kayalıklardan iterek öldürdüğü suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Hakan Aysal’a (41) verilen cezanın gerekçeli kararında eşini 3 saat oyalayıp, ortalığın tenhalaşmasını beklediği belirtildi.

    Yedi aylık hamile olan Semra Aysal, 19 Haziran 2018’de eşi Hakan Aysal ile gezmeye gittiği Fethiye Kelebekler Vadisi’nde fotoğraf çektirmek için çıktığı kayalıklarda, yaklaşık 300 metre yükseklikten düştü. İhbarla bölgeye çok sayıda kurtarma ekipleri sevk edildi. Uçuruma inen ekiplerin yaptığı kontrolde Semra Aysal’ın öldüğü belirlendi. Otopsinin ardından Aysal’ın cenazesi, İstanbul’da toprağa verildi. Hakan Aysal, eşini iterek öldürdüğü iddiasıyla 2020 yılı Kasım ayında gözaltına alınıp, tutuklandı. Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Aysal, geçen 15 Şubat’taki duruşmada oy çokluğuyla ağırlaştırılmış müebbet hapsine cezasına çarptırıldı. Mahkeme Başkanı Abdulkadir Ungan ise ‘sanığın beraati’ yönünde şerh koydu. Kararla ilgili gerekçeli karar açıklandı.

    ‘SUÇTAN KORUMAK İÇİN DÖNÜŞ BİLETİ ALDI’

    Gerekçeli kararda; Hakan Aysal’ın, sigortadan tazminat alabilmek için evlenmeden yaklaşık 2 ay önce Semra Aysal adına bilgisi ve rızası dışında lehtar olarak yalnızca kendisinin belirlendiği, 1 yıllık Ferdi Hayat Sigortası yaptırdığı aktarıldı. Aysal’ın sigorta bitim tarihinden 2 ay önce tatil için bulundukları Kuşadası’ndan hamile eşi Semra Aysal’ı ağabeyiyle bayramlaşma bahanesiyle Fethiye’ye götürdüğü, burada tehlike arz eden, kaza süsü verilebilecek bir yapısını olduğunu düşündüğü Kelebekler Vadisi seyir terasına çıkardığı vurgulandı. Kendisini suçtan korumak için olay akşamı Gebze’ye geri dönüş bileti aldığına dikkat çekilen Aysal’ın eşini burada 3 saat kadar oyalayıp ortalığın tenhalaşmasını beklediği, öldürme eylemine karar verdikten sonra bu fikrini gerçekleştirdiği de gerekçeli kararda belirtildi.

    ‘MEVCUT DELİL YOK’ VURGUSU

    Aradan zaman geçmesine rağmen sanığın soğukkanlılığını koruduğu, plan yapıp, tasarlayarak eşini kayalıklardan ittiği belirtilirken, Aysal’ın eylemini sırf acı ve ızdırap vermek için vahşi kötülük eylemi sergileyen psikolojik bir güdüyle işlediğine dair dosyada mevcut bir delil bulunmadığına yer verildi. Buna rağmen Aysal’ın hamile olan eşini ‘kasten öldürme’ suçunu işlediği mahkemece oy çoğunluğuyla sabit görülüp, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığı kaydedildi.

    MAHKEME BAŞKANI’NIN ‘ŞERH’ GEREKÇESİ

    Sanık Aysal’ın beraatini isteyip, mahkumiyetine şerh koyan Mahkeme Başkanı Abdulkadir Ungan’ın bu kararının nedeni de gerekçeli kararda yer aldı. Mahkeme Başkanı Ungan, sanık Aysal’ın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, somut, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığını savunarak, karara şerh koyma gerekçesini şöyle açıkladı:

    “Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden olan ‘kuşkudan sanık yararlanır’ ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. Dosya kapsamında her ne kadar sanığın üzerine atılı suçu işlediği şüphesini uyandıracak birden fazla delil olsa da bu deliller olayın oluş anına ilişkin olmayıp, olay öncesinde meydana gelen bir kısım işlem ve olaylara aittir.”