Etiket: Şike davası

  • ‘Futbolda şike kumpası’ davasında cezalar onandı

    ‘Futbolda şike kumpası’ davasında cezalar onandı

    FETÖ’nün futbolda şike soruşturmasında kumpas kurduğu gerekçesiyle 88 sanığın yargılandığı dava 4 Haziran 2021 tarihinde karara bağlanmıştı.
    İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’yı bin 460 yıl, dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç’ı 2 bin 170 yıl hapse çarptırmıştı.

    ‘Futbolda şike’ soruşturmasını başlattığı iddia edilen eski polis memuru Lokman Yanık, 173 yıl hapse mahkum edilirken, Yunanistan’a kaçmaya çalışırken Edirne sınırında yakalanan eski komiser yardımcısı Ramazan Haktan Helvacı, 999 yıl 3 ay 15 gün, Dönemin Organize Suçlarla Mücadele Müdür Yardımcısı Ahmet Kalender, bin 766 yıl hapse çarptırılmıştı. Mahkeme, 48 sanığın çeşitli suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılmasına hükmederken, 35 sanık hakkında ise beraat ya da karar verilmesine yer olmadığına karar vermişti.

    Hapis cezaları onandı
    Dosya, İstinaf Mahkemesine taşındı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi, dosya üzerindeki incelemesini tamamladı. Ceza Dairesi, sanıklar hakkında verilen hapis cezalarını onadı. Daire, bazı sanıklar hakkında verilen beraat kararının bozulmasına ve bu sanıklar yönünden dosyanın tekrar yerel mahkemeye gönderilmesine hükmetti.

  • Aziz Yıldırım’ın ‘Şike davası’ savunması

    Aziz Yıldırım’ın ‘Şike davası’ savunması

    “Bu örgüt 50 bin kişiyle sivil ihtilal yapacak’ dediğimde bu gerçeği anlamayanlar oldu”

    “Fransa’dan özel uçak tutarak buraya geldim, suçsuz olduğum için korkmadan geldim. Onlar ise kaçıyor, hepsi vatan haini”

    Yargıtay’ın 5’inci Ceza Dairesi’nin aldığı karar sonrasında şike yapmakla suçlandığı davada hakkında beraat kararı verilen Fenerbahçe Kulübü eski Başkanı Aziz Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 36 sanığın yargılandığı duruşmanın yeniden görüşülmesine başlandı.

    Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’nda görülen davaya Fenerbahçe eski Başkanı Aziz Yıldırım ile eski yöneticiler, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.

    AZİZ YILDIRIM: BU DAVA ŞİKE DAVASI DEĞİLDİR. FETÖ’NÜN DEVLETİ ELE GEÇİRME PROJESİNİN VE DÜŞÜNCESİNİN BİR PARÇASIDIR

    Aziz Yıldırım’ın davada yaptığı savunma şöyle;

    “Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde yaklaşık 50 yıldır yaptığı yuvalanma neticesinde başta eğitim, emniyet, yargı organları olmak üzere devletin her kademesine sızan ve nerdeyse dünyanın 160 ülkesinde benzer faaliyetlerde bulunan FETÖ/PDY TERÖR ÖRGÜTÜNE mensup hainler tarafından 15.07.2016 tarihinde DEMOKRASİMİZE VE MİLLİ İRADEYE KARŞI GERÇEKLEŞTİRİLEN hain darbe girişiminin 4. Yıl dönümünü yaşıyoruz. Ülkemizin her yerinde yapılan törenlerle şehitlerimiz anıldı. Bu vesileyle başta 15 Temmuz olmak üzere ülkemize hizmet ederken şehit düşen vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, mekanları cennet olmasını, gazilerimize acil şifalar, ailelerine de sabırlar diliyorum.

    Bir yandan Sayın Cumhurbaşkanının önderliğinde, Milli Güvenlik Kurulunda alınan kararlar doğrultusunda güvenlik güçleri, yargı teşkilatı mensupları başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar FETÖ/PDY Örgütü ile mücadele ederken öbür yandan FETÖ/PDY Terör örgütü ile iltisaklı olmaları nedeniyle emniyet ve yargı teşkilatından ihraç edilen kişilerce hazırlanan fezlekeler, iddianameler ve usulsüz kararlar yüzünden bir kez daha huzurunuzdayız. Nerdeyse 10 yılı bulan bu sürecin halen sonuçlandırılmamış olması vatandaş olarak adil yargılanma hakkımızı ihlal etmektedir. Bu durumu adalet kavramıyla açıklamak ne yazık ki mümkün değildir.

    İLK İFADELERİMDE SÖYLEDİĞİM GİBİ BU DAVA SADECE KENDİ BAŞINA AZİZ YILDIRIM VE FENERBAHÇE DAVASI DEĞİLDİR. BU DAVA ŞİKE DAVASI DEĞİLDİR. FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN DEVLETİ ELE GEÇİRME PROJESİNİN VE DÜŞÜNCESİNİN BİR PARÇASIDIR. BU DAVA BÖYLE GÖRÜLMELİDİR.

    14.02.2012 TARİHİNDE SİLİVRİ’DE DURUŞMA SALONUNDA “NE ŞİKESİ MEMLEKET ELDEN GİDİYOR” dediğimde ve TEMMUZ 2015 TARİHİNDE HABERTÜRK TELEVİZYONUNDA “…BU ÖRGÜT 50 BİN KİŞİYLE SİVİL İHTİLAL YAPACAK…” dediğimde bu gerçeği anlamayanlar oldu. Halen dahi anlamayan ve anlamamış gözüken hainler var. Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinde (www.tccb.gov.tr) raporda; 15 Temmuz Darbe Kalkışmasına giden süreçte, kurulan tuzaklar; kumpas davaları listesi ilan edilmiştir. Bu listedeki davalar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin RESMÎ KARAR VE KARARLILIĞINI göstermektedir. Huzurdaki davada bu listede yer alan davaların bir tanesidir.

    Yurtlar, dershaneler, okullar üzerinden ülkenin imkanları olmayan çocukları devşirildi. Bunlarla oluşturulan yeni yapılarla en yetenekli çocuklara ulaşıldı. Manevi olarak borçlandırılıp şartlandırılan ve yeteneklerine göre ayrıştırılan bu gençler; Devletin Ordu, Yargı, Emniyet, Mülkiye ve Maliye kurumlarına hain emellerin icrası için yerleştirildi.

    Devletin önemli kurumlarına yasal görünümlü hilelerle; GİZLİ, KOD ADLARI KULLANILARAK HÜCRELER şeklinde yapılandılar.

    Televizyonlar, gazeteler, sosyal medya destekli kanaat ve propaganda unsurları güçlendirildi. Üniversitelerin akademik kadroları dahi kaydırmalarla dolduruldu. Bu kişileri topluma KANAAT ÖNDERLERİ olarak sundular. Bir kısım yazar ve düşünürü dahi değişik vakıf, dernek ve organizasyonlar içinde vitrine çıkarttılar. Önce bürokratik ve sivil görünümlü operasyonlar yapıldı.

    Bu operasyonlarla toplum ürkütüldü ve korkutuldu. Adli ve bürokratik imamları vasıtasıyla devletin içinde ihalelerden davalara ve vergi sorunlarından sınavlara kadar her konudan rant ve güç elde ettiler. Bundan istifade etmek isteyenlerde bunlarla beraber olmuşlardır.

    BANA YÖNELTİLEN SUÇLARI İŞLEMEDİM. BU GERÇEK MAHKEMENİZCE DE TESPİT EDİLMİŞTİR VE BERAATİME KARAR VERİLMİŞTİR

    2011 yılında SAVCILIKTA İFADE VERDİĞİMDE, DARAĞACINDA OLSAM BİLE SON SÖZÜM FENERBAHÇE OLACAKTIR, DEDİM. FENERBAHÇE SEVDAM CEHENNEM DONANA KADAR SÜRECEKTİR. BEN HALEN AYNI NOKTADAYIM. AMA SUÇLAMADA BULUNAN KİŞİLER KAÇMAKTA VE İNLERİNDE SAKLANMAKTA, SAKLANDIKLARI İNLERİNDE KAFALARINI DIŞARI ÇIKARAMAMAKTADIRLAR.

    ÖNEMLE TEKRAR İFADE EDERİM Kİ; BU DAVANIN AMACI, TOPLUMSAL KAOS YARATMAK, FUTBOL CAMİASINDA ETKİN OLMAK, BÜYÜK VE YÜKSEK, ASİL FENERBAHÇE’Yİ YIPRATMAKTIR. ANCAK TÜRK TOPLUMU VAR OLDUKÇA FENERBAHÇE HEP VAR OLACAK, ŞEREFLİ MAZİSİ İLE YAŞAMAYA DEVAM EDECEKTİR.

    Tüm bu değerlendirmeler ve gelişmeler dikkate alınarak FETÖ KUMPASI SONUCU AÇILAN HUZURDAKİ DAVA DOSYASINDAN BENİM VE ARKADAŞLARIMIN YENİDEN BERAATİNE KARAR VERİLMESİNİ arz ve talep ederim.

    Saygılarımla AZİZ YILDIRIM.”

  • Fenerbahçe: Yazıklar olsun Nihat Özdemir

    Fenerbahçe: Yazıklar olsun Nihat Özdemir

    Fenerbahçe Başkanvekili Semih Özsoy, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir’in dün yaptığı “2010-11 sezonunu yaşadık. 9 senedir herhangi bir şekilde şike olayına rastlamadık” açıklamalarına sert cevap verdi.
    Kulüp televizyonuna konuşan Fenerbahçe Başkanvekili Semih Özsoy, “Talihsiz bir açıklama diyemiyoruz. Talihsiz olması için bilmeyerek, dil sürçmesi olursa denebilir. Neye hizmet ettiği belli olmayan, belki de kendince belli olan, çok kesimleri kahreden bir açıklama oldu. Şaşkınlıkla takip ettik. Dava arkadaşımız dediğimiz, yoldaş dediğimiz bir insanın böyle açıklama yapması akıllara durgunluk verici.”

    “Nihat beyin böyle bir açıklama yapması, bizim de ayrı düşünmemiz gereken bir şeydir”
    Sessiz kalmayan herkese teşekkürlerini ileten Özsoy, “Dilekçelerini veren, sessiz kalmayan kesime de teşekkür ediyoruz. Sessiz kalan bir kesim var, onları anlayamıyoruz. Bizim haklı mücadelemizde, kumpas davasında, temmuza ertelenen davanın arefesinde Nihat beyin böyle bir açıklama yapması da enteresan. Bir tek onamaya kalmış. Devlet mahkemeleri tarafından şike yoktur denmesine rağmen Nihat beyin böyle bir açıklama yapması, bizim de ayrı düşünmemiz gereken bir şeydir. Nihat Bey şunu dürüstlükle açıklamalı. FETÖ’yü lanetlemelidir ve FETÖ illetinin neresindedir?” dedi.


    “3 Temmuz bizim kırmızı çizgimiz” diyen Özsoy, “Kulübümüze hem mail, hem faks, hem de telefon yağmuruna tuttu taraftarımız ve kongre üyelerimiz. Ucunun nereye kadar gittiğini görmek istiyoruz. Nihat bey bunu eminim ki bilinçli olarak yapıyor. Şu ana dek düzeltme gelmesi de bunun kararlı yapılmasındandır. Neye hizmet ediyor, niye bunları yapıyor bilmiyoruz. Biz anlayamayız. 3 Temmuz bizim kırmızı çizgimiz. Bizim olmazsa olmazımızdır. Bilerek veya bilmeyerek, kimlere, neye hizmet ediyor? Nihat Özdemir’in bunu açıklaması lazım. Hiç mi yüreği sızlamadı bu açıklamaları yaparken” şeklinde konuştu.