Etiket: sinan ateş

  • Bahçeli’den Sinan Ateş davası açıklaması

    Bahçeli’den Sinan Ateş davası açıklaması

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sonuçlanan Sinan Ateş davasına ilişkin ilk kez konuştu.

    Sinan Ateş cinayeti davasının sonuçlandığı hatırlatılıp karara ilişkin değerlendirmesi sorulan Bahçeli, “Dava Türk yargı unsurlarıyla devam etmiştir. Birinci aşaması sonuçlanmıştır. Yargının kararına saygı duyarız.” dedi.

    Bu dava üzerinden partisinin ve Ülkü Ocaklarının sorgulanması, kötülenmesi ve kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılması için gayret gösteren bakış açılarını da kınadığını belirten Bahçeli, davayı takip edenlerin MHP’nin sorgulanmasına katkı sağlayacak davranış ve telkinlerde bulunduklarını söyledi.

    Türk adaletinde bunların olmaması gerektiğini ifade eden Bahçeli, “”Her davada, her konuda, başta Osman Kavala vesaire gibi olmak üzere, adalet iddiasında bulunanların, ne olduğu henüz açıklanmamış, sonuçlanmamış bir mahkeme sürecinde böyle bir yargıya vararak sahip oldukları televizyon aracılığıyla veyahut sahip oldukları kadrolarıyla MHP’yi sorgulamaya başlamış olmaları kabul edilebilir bir durum değildir.” dedi.

    Yargı sürecinin devam edeceğini dile getiren MHP lideri, “ülkücü kimliği taşımakla beraber bu mahkemelere katılmışlardır. Onların yıllardır çatıştıkları siyasi akımlarla yan yana oturarak MHP’nin sorgulanmasına seyirci kalmaları da üzücü bir davranıştır.” ifadelerini kullandı.

    MECLİS’TE NORMALLEŞME GÖRÜNTÜLERİ

    Yasama yılı açılışında TBMM Genel Kurulunda DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan ve milletvekilleriyle tokalaşmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın bileşenleri olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısına desteklerini gösterdiklerini dile getirdi.

    Bahçeli, “Ellerini sıkmam Türkiye partisi olarak gerekeni yaptığımın göstergesidir.” dedi.

    Fikirlerini kabul etmediği milletvekillerinin yanına gidip ellerini sıkmasının bu çağrıya dayalı kaynaştırıcı, birleştirici ve Türkiye partisi olma vasfının işareti olarak görülmesi gerektiğini belirten Bahçeli, “Buradan başka bir anlam çıkartmak da doğru değildir.” dedi.

    MHP lideri, “MHP bir adım atmazsa, diğerlerinden bir şeyler beklemek hakkı doğmaz.” ifadelerini de kullandı.

    DEM Parti Eş Genel Başkanı’na annesinin vefatından dolayı taziye sunduğunu, bunun da insani bir görev olduğunu belirten Bahçeli, “Meclis’in resepsiyonunda bu yaklaşımları görmekten de çok memnun oldum. Birçok siyasi parti, geçmiş dönemlerden çok daha kalabalık bir şekilde Meclis resepsiyonunu şereflendirmişler, orada karşılıklı görüşmeler, değerlendirmeler içerisinde bulunmuşlar, güler yüz hakim olmuştur. Bu güler yüzü devam ettirmek için adım atılıyor.” diye konuştu.

    “MHP’yi böyle siyasi kısır anlayışlar içerisinde hapsetmek doğru değildir. MHP’yi iyi anlamak lazım.” açıklamasında bulunna Bahçeli, “Attığı adımların ne olduğunu çok iyi düşünmek lazım. Alelacele cevaplar vererek gerginlik yaratmanın, kaosa, krize alet olmanın da gereği yoktur. O sebepten dolayı bu tartışmalara katkı sağlayan, hala televizyonlarda, hele hele malum işi gücü bırakmış MHP düşmanlığıyla varlıklarını devam ettiren Halk Partisi’ni de kınıyorum. Aynı zamanda onların televizyonunu da kınıyorum. Akıllarını başlarına alsınlar, huzuru bozmasınlar. Türkiye’nin etrafında ateş çemberi var, ateşe katkı sağlamasınlar.” dedi.

    MECLİS’TE İSRAİL OTURUMU

    TBMM’de 8 Ekim’de kapalı oturum yapılacağı, bu tarihin aynı zamanda İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının başlamasının da yıl dönümü olduğu hatırlatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine Bahçeli, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin almış olduğu bu karar, çok yerindedir.” dedi.

    Gazze’deki vahşice saldırı ve soykırımın 1 yıldır sürdüğünü belirten Bahçeli, “TBMM’de, Türkiye’nin değerli milletvekillerine, ilgili, sorumlu bakanlıkların vereceği bilgiler ışığında bir değerlendirmede bulunmak ve geleceği de ona göre yorumlayacak bir fırsatı bu millete sunmak kanaatimce hayırlı olacaktır.” diye konuştu.

    SİNAN ATEŞ DAVASININ KARARLARI

    Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin davada Tetikçi Eray Özyağcı ve azmettiriciler Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

    Toplam 11 sanığa hapis cezası verilirken 5 kişi ise beraat etti. 6 kişiye ise tahliye kararı uygulandı.

  • Sinan Ateş davasında karar çıktı

    Sinan Ateş davasında karar çıktı

    Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in 30 Aralık 2022’de Ankara’da silahlı saldırıda hayatını kaybetmesiyle ilgili davada, 22 sanığın yargılanmasına devam edildi.

    Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ve yakınları, sanıklar, taraf avukatları katıldı. Öte yandan, CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise duruşmayı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ile beraber duruşma salonunda takip etti.

    Duruşma öncesinde tutuklu sanıklardan Suat Kurt’un avukatı, müvekkiliyle görüşmek istedi. Jandarma ekipleri bu isteği geri çevirerek, mahkeme heyetinden izin alınması gerektiğini ifade etti. Ardından Kurt, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik hakaretlerde bulundu. Bunun üzerine Jandarma ekipleri Kurt’u duruşma salonundan çıkardı. Mahkeme heyetinin salona gelmesinin ardından Kurt’un avukatı heyetten görüşme talebinde bulundu. Mahkeme heyeti ise görüşmeye izin verdi.

    Daha sonra ise duruşma, savcının mütalaasına karşı sanık ve avukatların beyanlarıyla devam edildi. Duruşmaya öğle arası verilmesinin dışarıya çıkan tutuksuz sanık Zekeriya Asarkaya ile müştekilerden biri arasında yumruklaşma yaşandı. Kolluk kuvvetleri araya girerek iki tarafı da birbirinden uzaklaştırdı. Mahkeme, sanık avukatlarının savunması ile devam etti. Ardından Mahkeme Başkanı, sanıklardan son savunmalarını istedi.

    Sinan Ateş’e İddianameye göre silahla ateş ederek ölmesine neden olan Eray Özyağcı, savunmasında şunları kaydetti:
    “Tasarlayarak kasten öldürmedim. Yaralamak için geldim. Kamera kaydında da görüyorsunuz Sinan Ateş’i ayaklarından vuruyorum. Hiç beklemediğim bir şekilde yüz üstü düşüyor. Panik olarak ateş etmeye devam ediyorum. Bu benim kendi hür iradem ile yaptığım bir eylem. Önceden hiç düşünmedim, spontane bir şekilde oldu. Keşke bu şekilde olmasaydı. Yanındaki Selman Bozkurt’u vurmak istemiyordum. Beni vuracağını hissettiğim için kendisine can havliyle karşılık verdim. Sinan Ateş’i öldürmeye gelmedim. Bu bir gerçektir ve yalan değil.”

    İddianameye göre, Sinan Ateş cinayeti öncesinde keşif yapan tutuklu sanık Suat Kurt ise “Ben olaya karıştığım kadarıyla cezalandırılmak istiyorum tahliyemi talep ediyorum” ifadesini kullandı.
    İddianameye göre, silahlı eylemi organize eden ve azmettirici olarak suçlanan tutuklu sanık Doğukan Çep ise kimseden emir almadığını olayın şahsi meselesi olduğunu belirtti. İddianameye göre, azmettirici olarak suçlanan eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi tutuklu sanık Tolgahan Demirbaş ise, “Olay olup bittikten sonra olayla hiçbir ilişkisi olmayan bir camiayı hedef gösterilmiştir. Bu kirli masayı temiz bir bezle silmenizi rica ediyorum. Somut delileri baz alarak kararı vermenizi istiyorum. Bir ülkücü olarak Türk mahkemelerine güveniyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.

    Sanıklardan Vedat Balkaya ise “İlk celseden bu yana samimi şekilde sizlere aktarmaya çalıştım. Ankara’ya gelişim bir şahsın alacak verecek kavgasıydı. Bir insanın öleceğini bilsem buraya gelmezdim. Zor durumdaki ailemi daha da zor durumda bırakmazdım” ifadesini kullandı.

    Tutuksuz sanık Zekeriya Asarkaya ise şunları kaydetti:
    “Beni bu olayın içindeymişim gibi göstermek istiyorlar. Ben motoru kahvenin ve kameraların önüne evimin önüne çektirdim zarar gelmesin diye. Bu olaydan sonra düşmanlarım oldu. Dün merdivenleri çıkarken karşı taraftan bir arkadaş ‘evine geliyoruz’ dedi. Uykularım kaçtı, huzursuz oldum. Bugün onu söyleyenin yanında olanlardan birini gördüm. Ona sordum. Eski ocak başkanımız Ali bilmem ne dedi. Bana hakaret etti vurmaya kalktı. Tutanak tutuldu ama şikayetçi değilim. Ben esnaflık yapacağım. Çok mağdur durumdayım. Ben Sinan Ateş’in katili değilim. Bu algının temizlenmesini istiyorum. Hakan (Hakan Saraç) haricinde kimseyi tanımıyorum. Eğer aksi takdirde tek bir kanıt varsa vereceğiniz her türlü cezaya razıyım.”

    Mahkeme Başkanı savunmaların ardından verilen aradan sonra kararı açıkladı. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş öldürülmesiyle ilgili 22 sanığın yargılandığı davada Serdar Öktem hakkında adli kontrol şartıyla tahliye kararı verildi. Eray Özyağcı ve azmettiriciler Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Toplam 11 sanığa hapis cezası verilirken 10 sanık beraat etti, 1 kişiye ise tahliye kararı uygulandı.

    Serdar Öktem hakkında adli kontrol talebiyle tahliye kararı verilirken dönemin Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal için ise tutukluluğa devam kararı verildi. İki ismin dosyası ayrılırken telefonlarının açılması beklenecek.

    Eray Özyağcı’ya “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve Selman Bozkurt’a yönelik “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan ise 13 yıl hapis cezası verildi. Özyağcı’yı motorla olay yerinden kaçıran Vedat Balkaya’ya “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve müşteki Selman Bozkurt’a yönelik “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan ise 13 yıl hapis cezası verildi.

    Ofis önünde keşif yapan Suat Kurt’a “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve müşteki Selman Bozkurt’a yönelik “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan ise 13 yıl hapis cezası verildi. Azmettici Doğukan Çep, “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi.

    Dosyada azmettirici olarak geçen Tolgahan Demirbaş’a “tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Demirbaş’ın eşi kararın ardından sinir krizi geçirdi. Mustafa Uzunlar’a “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan 15 yıl ceza verildi.

    Aşkın Mert Gelenbey’e “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan 15 yıl ceza verildi. Murat Can Çolak’a “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan 18 yıl ceza verildi. Emre Yüksel’e “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan 18 yıl ceza verildi. Dava kapsamında toplam 11 sanık için hapis cezası verildi. Davada 10 sanık beraat etti, Serdar Öktem’e ise tahliye kararı uygulandı.

  • Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş’e saldırı

    Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş’e saldırı

    Olay, Adalet Bakanlığı Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nün kafeteryasında meydana geldi. Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili 22 sanığın yargılandığı davada duruşmaya ara verilmesi sonrası Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş kafeteryaya geçti. Burada M.K. isimli şahıs, Selma Ateş’e fiziki saldırıda bulundu. Araya kolluk kuvvetleri girerken, M.K. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

    “Herkes kendine gelsin”
    Olay yerine gelen Ayşe Ateş, yaptığı açıklamada, “Birileri çıkıp kürsülerde bizi tehdit ederse işte sonuçları böyle olur. Sinan’ı öldürdünüz sıra bize mi geldi? Savunmasız insanlara saldırmak hangi kitapta yazar? Yeter artık buramıza geldi. Herkes kendine gelsin. Bu hiçbir kitapta yazmaz. Ne adamlıkta ne de insanlıkta yeri var. Hepimizi öldürdünüz rahatlayın. Sinan’ı öldürdünüz, bizi de öldürün rahatlayın” diyerek tepki gösterdi.

    “Bir anda saldırdı”
    Saldırıya uğradığı anı anlatan Selma Ateş ise şöyle konuştu:
    “Birisi geldi arkadan saldırdı ama anlamadım. Bir anda saldırdı. Tabii eşim de hemen karşılık verdi. Karşı tarafta da birileri videoya alıyormuş. Nedenini bilmiyorum ama saldırıya uğrayacağımı biliyordum. Bunun daha öncesinde sinyallerini verdiler. Biz bunu her konuşmamızda söyledik. Hem sosyal medyadan hem de fiziksel saldırılar yaşandı ama bu kadar aleni bir saldırının bu kadar polisin içerisinde yapılması ve kararın verileceği anda yapılması adalet nerede sorusunu bize sorduruyor.”

  • Sinan Ateş davasında 22 sanığın yargılandığı davaya devam edildi

    Sinan Ateş davasında 22 sanığın yargılandığı davaya devam edildi

    Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı.

    Mahkeme başkanı duruşma salonunda mahkeme tarafından kendisine söz verilenler dışında kimsenin konuşmaması konusunda uyarıda bulundu. Mahkeme başkanı, Mustafa Ensar Aykal’ın avukatının duruşmanın kapalı yapılmasına karşı dilekçe verdiğini kaydederek mahkeme heyetinin oy birliğiyle reddettiğini ifade etti.

    Mahkeme başkanı bilirkişi raporuna karşı sanıkların beyanlarının alınmasıyla celsenin devam edeceğini bildirdi. Tutuklu sanık Doğukan Çep’in avukatı Emine Tosun, “Ben herkesin huzurunda bu bilirkişiyi tebrik etmek isterim ve kendisi insanüstü bir tutum göstermiştir. Selman Bozkurt dahil bu bilirkişi raporunu okurken kahkaha attığını düşünüyorum çünkü Selman Bozkurt solundan değil sağından vurulmuştur. Ben söz konusu bilirkişi hakkında da suç duyurusunda bulundum ve bu bilirkişi raporunun reddedilmesini talep ediyorum” dedi.

    Bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunan sanık Çep, “Selman Bozkurt sağ omzundan vurulduğu halde sol omzundan vuruldu yazmış. Yerden seken tozları görüyor, mandıra arabasını görüyor arabanın içindeki görgü tanığını rapora yazmıyor bari bunları da yazsaydı” diye konuştu.

    Sanık avukatları da bilirkişi raporuna itiraz etti.

    Avukat beyanlarının ardından mahkeme başkanı avukatların tevsii tahkikat taleplerini değerlendirmek üzere duruşmaya 1 saat ara verdi.

    Öte yandan, resmi basın kartı olmayan gazeteciler duruşmaya alınmadı.

  • “Kurşunlar tetikçi Özyağcı’nın silahından çıktı”

    “Kurşunlar tetikçi Özyağcı’nın silahından çıktı”

    “Kurşunlar Özyağcı’nın silahından çıktı”

    Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin dosyada maktul Ateş’i öldüren kurşunların hangi silahta çıktığına ilişkin bilirkişi raporu ortaya çıktı. Hazırlanan rapora göre maktul Sinan Ateş’e isabet eden kurşunların tamamı tetikçi Eray Özyağcı’nın silahından çıktı. Otopsi raporunda da Sinan Ateş’in arkasına isabet eden bir kurşuna rastlanmamıştı. Eray Özyağcı ve Doğukan Çep duruşmadaki savunmalarında başka birinin de ateş ettiğini belirterek Sinan Ateş’i öldüren kurşunun Özyağcı’nın silahından çıkmadığını iddia etmişti.

    “Tetikçi Özyağcı 35 dakika Sinan Ateş’i bekledi”

    Olay günü öğlen saatlerinde olay yerine gelen Eray Özyağcı’nın yaklaşık olarak 35 dakika ayakta beklediği anlaşıldı. Sinan Ateş’in sağında Ahmet Keçik, solunda Selman Bozkurt ile birlikte yürüyerek 1436. Sokak istikametinde yürüdüğü belirtildi. Bu esnada tetikçi Eray Özyağcı’nın hafif ticari aracın önünde saklanarak maktul Ateş’e doğru ateş ettiği ve Ateş’in yüz üstü yere düştüğü bilgisi yer aldı.
    Daha sonra Özyağcı’nın, Bozkurt’a da ateş ederek yaraladığı, Keçik’in ise kendisini korumak maksadıyla hafif ticari aracın arkasına saklandığı belirtildi. Saldırının ardından Özyağcı’nın olay yerinden koşarak uzaklaştığı, Ahmet Keçik’in ise tetikçinin arkasından ateş ettiği ifade edildi. Bu esnadaysa Bozkurt’un yerde yatan Ateş’in yanına geldiği anlaşıldı.

    “Tetikçi Özyağcı dışından kimse maktul Sinan Ateş’e ateş etmedi”

    Raporda, tetikçi Eray Özyağcı dışından hiç kimsenin maktul Sinan Ateş’e ateş etmediği bilgisi yer alırken, Özyağcı’nın Keçik ve Bozkurt’a da ateş ettiği belirtildi. Selman Bozkurt’un, Sinan Ateş’in yattığı yerde eğilir vaziyette Ahmet Keçik’e bir şey verdiği ancak görüntülerden verilen maddenin anlaşılamadığı anlatıldı.

  • Sinan Ateş davasında ara karar: 10 sanık tahliye edildi

    Sinan Ateş davasında ara karar: 10 sanık tahliye edildi

    Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı.

    Tanık beyanlarının tamamlanması sonrası 14.00’e kadar verilen aranın ardından mahkeme heyeti sanıklar tetikçi Eray Özyağcı, azmettirici Doğukan Çep, Tolgahan Demirbaş, motoru kullanan Vedat Balkaya, arabayı kiraya veren Mustafa Uzunlar, tetikçiyi Ankara’ya getiren polis memurları Aşkın Mert Gelenbey ile Murat Can Çolak, Aytaç Ataç, Suat Kurt, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, tetikçi Özyağcı’ya para gönderen Ufuk Köktürk, Osman Bayraktar, Mehmet Yüce, Çağlar Zorlu, Serdar Öktem, Caner Günay, Ülkü Ocaklarında yönetici olan Emre Yüksel, Alper Atay, Erdem Karadeniz, Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal, Umut Ersoy hakkındaki ara kararını açıkladı.

    Mahkeme, sanıklar Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy, Alper Atay hakkında adli kontrol tedbirleri kapsamında tahliyesine karar verdi. Duruşma 19 Temmuz tarihine ertelendi.

  • Sinan Ateş davasında 3. gün

    Sinan Ateş davasında 3. gün

    Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu ve CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan da duruşmada yer aldı.

    Mahkeme başkanı duruşmayı izleyen siyasetçilere uyarıda bulunarak duruşma düzenini bozmaları durumunda bunun “siyasi bir müdahale” olarak kabul edileceğini vurguladı. Ardından yargılamanın sanık avukatlarının savunmalarıyla devam edeceğini belirten başkan, tutuklu sanık Eray Özyağcı’nın avukatına söz verdi.

    “Yaralanan Sinan Ateş’e yardım edeceklerine silahları kaçırıyorlar”

    Tetikçi sanık Eray Özyağcı’nın avukatı Ziynettin Aktürk, Sinan Ateş’in otopsi raporunda çelişkiler olduğunu belirterek Ateş’in kafa ve batın bölgesindeki atışların başkası tarafından yapıldığını iddia etti. Suikast sırasında Ateş’in yanındaki arkadaşlarına da dikkat çeken avukat, “Yaralanan Sinan Ateş’e yardım edeceklerine silahları kaçırıyorlar. Sebebi nedir? Bu niye irdelenmedi?” diyerek suç vasfı değiştirilip Eray Özyağcı’nın ‘silahla kasten yaralamadan’ ek ifadesinin alınmasını istedi.

    Avukat Mahkeme heyetinden, Sinan Ateş’in kaç telefonunun bulunduğunun araştırılmasını ve bunun ortaya çıkarılmasını talep etti.

    Mahkeme başkanı son sanık Umut Ersoy’u dinlemesinin ardından avukatlara tekrardan söz vereceğini belirtti. Olay öncesinde azmettirici Doğukan Çep’i taşıyan taksici olduğu için ‘eyleme yardım etmek’ suçundan yargılanan Ersoy, “Polis beni suçumu belirtmeden aldı. Pendik Karakolu’na götürüldüm ve 10-15 polis memuru tarafından dövüldüm. İddianame çıkana kadar neyden suçlandığımı bilmiyordum. Beratımı talep ediyorum” dedi.

    Sanık Vedat Balkaya’nın avukatı Cem Ali Kılıç, Balkaya’nın eylemi yaralama olarak bildiğini belirterek, “Müvekkilim ağırlaştırılmış yaralamadan ceza alabilir. Bu durumda da ‘ortak’ değil, yardım eden olarak yargılanabilir. Balkaya’ya eylem hakkında bilgi verilmiyor” dedi.

    Şikayetçi Bozkurt’un yaralanmasına yönelik suç istinadına ilişkin avukat Kılıç, “Bozkurt’un olay günü silahlı olacağını bırakın müvekkilimin, Özyağcı bile bilemezdi. Ani durumlarda eylemde fikir birliğinin oluşturulamayacağına yönelik etkin yargı kararları vardır” diye konuştu.

    Tolgahan Demirbaş’ın avukatı Murat Ofli, “Her ne kadar iddianamede suçun adı ve sevk maddesi yazılı olsa da Eray’ın bindiği aracın, müvekkilin aracı olmadığı sabit. Aracın plakası, rengi, şoförü sabitken sanki müvekkilimin aracına binmiş gibi PTS kayıtlarından böyle bir değerlendirme yapılmıştır. Dosyada gösterilen araç müvekkilin aracı değildir. BTK raporunda olayın olduğu sırada müvekkil bahçededir. Müvekkilimin o saatte bahçede olduğunu hem PTS kayıtları hem bahçede yatılı olarak kalan çobanın beyanı hem de bahçede çalışan yabancı uyruklu çalışanların beyanlarından anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunu kabul etmemiz mümkün değildir. Olayın faili Ankara’ya nasıl geldiyse Ankara’dan ayrılışını da aynı şekilde planlayabilecek kapasitede olduğu bellidir. Müvekkilimin ona yardım etmesi söz konusu değildir. Bahçedeki çobanın, çorbacının ve yabancı uyruklu çalışanların dinlenmesini istiyoruz. PTS kayıtlarının detaylı şekilde dosyaya katılmasını istiyoruz. 18 aydır tutuklu bulunan müvekkilimin de tahliye edilmesini bekliyoruz” beyanında bulundu.
    Duruşmaya 1 saat ara verildi.

  • Sinan Ateş cinayeti davası ertelendi

    Sinan Ateş cinayeti davası ertelendi

    Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi’nde, 30 Aralık 2022’de uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in ölümüyle ilgili 22 sanık, bugün Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkıyor.

    Ateş’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye başladı.

    AYŞE ATEŞ’E ÇELİK YELEKLİ KORUMA

    Davanın Ankara’da Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki ilk duruşmasına Ayşe Ateş duruşmaya 5 polis tarafından korunarak geldi.

    Ayşe Ateş’e çelik yelek giydirildiği, Ateş’in yeleği duruşma salonunun önünde çıkarttığı öğrenildi. Çevrede yüzlerce polis görev yapıyor.

    ‘EKSİK BİR İDDİANAME İLE YARIM BİR MAHKEME KURULACAK’

    Dava öncesi Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş basın açıklaması yaptı.

    Ayşe Ateş, “Bugün eksik bir iddianame ile yarım bir mahkeme kurulacak. Bizim buradan beklentimiz ve isteğimiz şu, ayrılan dosyadaki 17 kişi hakkında gerekli işlemlerin hızlı yapılarak, bu dosyanın da bizim dosyamıza eklenmesi, eksik olan bu iddianamedeki boşlukların tamamlanarak, yeni ve doğru bir iddianamenin yazılması ve yargılamanın hızlı yapılması.” diye konuştu.

    Suçluların adil şekilde yargılanmasından başka hiçbir talepleri olmadığını ifade eden Ateş, “Dilekçeler verdik, eksik deliller var, halen gelmeyen, dosyaya eklenmeyen deliller var. Bu delillerin hızlı bir şekilde dosyaya eklenmesi, eksiklerin tamamlanması, halen bazı arkadaşlarımızın ifadeleri eklenmedi, bu ifadelerin hızlı bir şekilde eklenmesi, iddianamedeki boşlukların doldurularak tamamlanması ve hızlı şekilde yargılan devamını istiyoruz. Şimdi mahkemede bunun hepsini dile getireceğim.” dedi.

    ‘MERSİN’DE BAZI TİCARİ BİLGİLERİ İSTİHBARATA BİLDİRDİ’ İDDİASI

    Ateş, bir basın mensubunun, “Sinan Ateş’in Mersin’de bazı ticari bilgileri istihbarata bildirdiği yönünde iddialar vardı. Bu konuyu gündeme getirecek misiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

    “Bahsettiğiniz şey iddialardan ibaret. Ben elimdeki somut delillere, bilgi ve belgeleri dayanarak konuştum hep. Eğer bir gün o konuyla alakalı somut bilgi ve belge elimize ulaşırsa o gün onunla alakalı da yorumumu, söyleyeceğim şeyleri söylerim ama şu an için böyle bir şey mevcut değil. Ancak Mersin olayı tabii ki de bizim olayımızın öncüsü, oradan başlayarak, onun da değerlendirilerek, gerekli ifadelerin de alınarak dosyaya konulması ve hep birlikte işlem görmesi gerektiğini sayın mahkeme heyetine ileteceğim.”

    ‘NORMAL BİR HAYAT YAŞAMIYORUM’

    Ateş, bir basın mensubunun “Bugün yoğun güvenlik önlemleri var, yanınızda da korumaları görüyoruz, bu korumalarınız uzun süredir var mı?” sorusu üzerine, “Yaklaşık bir buçuk ay oldu sanırım koruma talebinde bulunalı, uzun süredir korumalarım var. Yoğun güvenlik önlemleri altında yaşıyorum. Normal bir hayat yaşamıyorum. Evde, kızlarımla akşama kadar, çok gerekli haller dışında dışarıya çıkmadan. Bazılarının halen yaşamadığı ancak yaşaması gereken cezaevi hayatını maalesef bize layık gördüler.” ifadelerini kullandı.

  • Ateş suikastının sanığı Doğukan Çep: “Cinayeti ben azmettirdim”

    Ateş suikastının sanığı Doğukan Çep: “Cinayeti ben azmettirdim”

    Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına başlandı.

    Duruşmanın görüleceği cezaevinin çevresinde geniş güvenlik önemleri alındı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada, Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da yer aldı. Sanıkların salona getirildiği esnada Sinan Ateş cinayetinin azmettiricisi Doğukan Cep, ‘Bay Kemal nerede’ diye bağırdı. Jandarmalar tarafından salondan çıkartılan Çep, Mahkeme Başkanı’nın talebiyle yeniden duruşma salonuna alındı. MHP davaya katılma talebinde bulundu. Sanıklar ve avukatları MHP’nin katılma talebinin kabul edilmesini istedi. Savcı ise suçtan doğrudan zarar görmediğinden talebin reddi yönünde mütalaa verdi. Mahkeme MHP’nin talebini reddetti.

    “Sinan Ateş’in sağlı sollu sadece ayaklarına ateş ettim”

    Sinan Ateş’in tetikçisi sanık Eray Özyağcı bu zamana kadar sanık Doğukan Çep’i korumak için ifadelerinde doğru olmayan şeyler anlattığını söyleyerek, “Sinan Ateş’e ulaşmaya çalışıyordum. Bir dosya için bana sözünü tutmadı. Benden para istedi. Suat Kurt’u aradım, ‘yardım eder misin’ dedim. ‘Evet’ dedi. Doğukan Çep ile beraber otoparka gittik. Otururken bana ‘her şeyi ayarladım, Ankara’ya gitmem kaldı’ dedi. Benden Sinan Ateş’i ayaklarından vurmam talep edildi. İfadelerimde Doğukan Çep’i korumak için kendim tasarlamışım gibi ifade verdim, yalan söyledim. Çep bana Gölbaşı’nda gideceğim konumu atmıştı, ‘Sinan Ateş’i sadece ayaklarından vur, uzaklaş’ dedi. Ben de önlerine çıktım, Sinan Ateş’in sağlı sollu sadece ayaklarına ateş ettim. Ateş ettikten sonra Ateş’in yanındaki şahıslar bana karşılık verdiler. Ardından ‘reisi vurduk, reisi vurduk’ diye bağırdıklarını duydum” ifadelerine yer verdi.

    Mahkemeden izin almadan konuşan Doğukan Çep, “Ben bu davanın azmettiricisiyim. Başaktörüyüm, ifade vermek istiyorum” ifadelerine karşı mahkeme başkanı, “Otur yerine” cevabını verdi.

    “Birinin öleceğini söyleseler, gitmezdim”

    Olayda tetikçi Eray Özyağcı’yı olay yerine getiren sanık Vedat Balkaya, “Olayın olduğu gün öğlen saatlerinde Eray beni uyandırdı. ‘Alacağımızı almaya gidiyoruz’ dedi, hazırlandım. Olay yerine hareket ettim. Eray’ın yönlendirmesiyle oldu. Eray beni acele ettirdi. Eray arkama bindi, konuma gittik. Eray, ‘İşi hallettikten sonra Gölbaş’ına gideceğiz’ dedi. ‘Silah sesi duyarsan korkma’ dedi. Ben Doğukan’ı aradım. Yarım saat bekledim. Eray koşarak geldi, ‘konuma gidiyoruz’ dedi. Yola çıktık, 15 20 dakika sonra petrolde durduk. Eray motordan indi, kaskı fırlattı, gümüş renkli araç bekliyordu. İçinde tişörtlü biri vardı. Eray, ‘Sen devam et İstanbul da görüşürüz dedi. Bana, ‘alacak verecek için geldik’ dediler. Birinin öleceğini söyleseler cezaevinden yeni çıkan biri olarak gitmezdim” dedi.

    İstanbul il sınırında çevirmede gözaltına alındığını belirten Balkaya, Özyağcı’nın vurduğu kişinin öldüğünü sonradan öğrendiğini söyledi.

    Sinan Ateş’in konum bilgilerini sanık Doğukan Çep’e gönderen Suat Kurt, Çep’in kendisinin manevi kardeşi olduğunu söyleyerek kendisinden ricada bulunduğunu ifade etti.

    “Dövülecek en fazla ayaklarından yaralanacak dendi”

    Tetikçi Eray Özyağcı’yı tanımadığını iddia eden Kurt, “Doğukan Çep, ‘Ankara gider misin abi? Adres vereceğim bu şahıs adrese kaçta giriyor? kaçta çıkıyor? ne yapıyor, ne ediyor?’ dedi. Dövülecek en fazla ayaklarından yaralanacak dendi. Olayın olduğu gün Eray’ın orada olduğundan haberim yok. Eray’ı İstanbul’dan geldiğinde karşılayan benim. Rahmetlinin adreslerini atan benim. Benim meselem de değil, olayı ben yaptırmışım gibi ne torbacılığımız kaldı. Ben sadece bilgileri attım” beyanında bulundu.

    Doğukan Çep’in kendisine adres bilgilerini attığını belirten Kurt, Ateş’in adrese giriş çıkış saatlerini Çep’e söylediğini dile getirdi.

    “Taksideyken silah seslerini duydum”

    Eray’la Doğukan’ın telefon görüşmesinde Sinan Ateş’in vurulacağını öğrendiğini iddia eden Kurt, “Adamı gördüğümü Doğukan’a söyledim. Geldiklerini söyledim. Doğukan ‘abi sen taksiye bin git’ dedi. Taksiye bindim, taksideyken silah seslerini duydum. Sonra otobüs değiştirip kaçtım” iddiasında bulundu.

    “Cinayeti ben azmettirdim”

    Sinan Ateş cinayetini azmettirdiğini iddia eden sanık Doğukan Çep, “Cinayeti ben azmettirdim. Bir gün sabah namazını kılarken Ateş’le yan yana namaz kıldık. 2013’te dosyam vardı, ceza aldım. Ateş’e ‘bana yardımcı olabilir misin?’ dedim. Ateş de ‘ne demek yardımcı olurum’ dedi. 2020 yılında telefon çaldı. ‘Kanalı buldum dosyayı halledecekler, 1 milyon lira istiyorlar’ dedi. Ben o kadar bulamam abi dedim. ‘200 bin peşinat verelim geri kalanı hallederiz’ dedi. Parayı verdim ayrıldık. 2021 yılında tekrar telefonum çaldı. ‘Kardeşim 200 bin lira daha lazım aynı kişiler değil, farklı kişilere vereceğiz’ dedi. Borç harç hallettim verdim. ‘İş uzun sürebilir ama hallolacak’ dedi. 2022 yılında artık sona yaklaştık. ‘Paranın tamamını vermen lazım Ankara’ya gelebilir misin?’ dedi, Ankara’ya geldim. Parayı verdim. Aralık ayı başlarında aradım. ‘Haber bekliyorum ben de’ dedi. ‘Abi hani sonuna gelmiştik’ dedim. Daha sonra tekrar aradım, açmadı. Paraya el koydu diye düşündüm. Bende bunu ayaklarından vuracağım dedim. Ben öldürmeye gönderseydim öldürmeye gönderdim derdim. Ben gerçekten ayaklarından vurdurmak istedim. Bir baktım ölmüş, istemediğim bir şeydi üzüldüm” ifadelerini kullandı.

    Sanık Doğukan Çep, beyanına “Suikast yapmaya gelen adam ayaklarına sıkmaz, gelir arkasından, sırtından atarım. Kimse de görmez” diye ekledi. Çep ayrıca maktul Ateş’in gövdesine isabet eden kurşunun Selman Bozkurt’un silahından çıktığını iddia ederek, araştırılmasını mahkemeden talep etti.

    Duruşmaya 1 saat ara verildi.

  • Özel, Sinan Ateş’in duruşmasına katıldı

    Özel, Sinan Ateş’in duruşmasına katıldı

    Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 şüphelinin yargılanmasına, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki duruşma salonunda başladı. Duruşmada Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in daveti üzerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP milletvekillerinden oluşan heyette yer aldı. Duruşmaya ilişkin hakim tarafından verilen arada açıklamalarda bulunan Özel, Sinan Ateş öldürülmesine katkı verenlerin, yardım edenlerin, yataklık edenlerin belli olduğunu ama duruşmanın yarım bir iddianameyle görüldüğüne dikkati çekti.

    “Esas azmettiricilerle bağı ortadan kaldırmak için üst düzey bir çaba gördük”

    Duruşmayı CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in yanında oturarak takip ettiklerini ifade eden Özel, “ Ayşe Ateş ve evlatları adalete ulaştık diyene kadar biz onların yanında durmaya devam edeceğiz ama çok belli ki ilk baştan beri verilen bütün ifadeler ‘yanlış söylemişim, söylediğimi hatırlamıyorum, bunu söyledim doğru yazmamışlar ve çarpıtmışlar’ gibi kendilerine verilen yeni vazifeyi yerine getirmeye çalışan bir tetikçi ve azmettirici ile birlikteydik. Ettiği telefonları hatırlamayan, aldığı talimatları hatırlamayan, verilen konumlar hatırlamayan, görüştüğü kişileri hatırlamayan ama birilerinin bağlantısını ortadan kaldırmak için yeni şeyler hatırlayan bir tetikçi ve bir azmettirici gördük. Esas azmettiricilerle bağı ortadan kaldırmak için üst düzey bir çaba gördük ama bunu herkes görüyor. Herkesin gözünün önünde gerçekleşiyor. Bu işin peşini bırakmayacağız. Bütün hukuki süreci takip edeceğiz” dedi.

    “Cinayetin üstüne siz perdesi indirmeye çalışanlar, birileri tarafından kollanıyor ve müdahale ediliyor”

    Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin davadan ilgilerini azaltmayacaklarını kaydeden Özel, “Sinan Ateş’in naaşı kaldırıldı, kanlar temizlendi ama gerçekte cenaze ortada duruyor. Sahip çıkması gerekenler sahip çıkmadığı için bir taziye bile yazmadıkları için bir başsağlığı bile dilemedikleri için cenaze orada duruyor ve herkesin endişesi o ki o cenazeyi orada bırakıp cinayetin üstüne siz perdesi indirmeye çalışanlar, birileri tarafından kollanıyor ve müdahale ediliyor. Polis görevini yapmış ama iddianamede adı geçmesi gereken eski milletvekilleri, hal hazırdaki çeşitli yöneticiler, bir siyasi partinin cinayetten önce ve sonra telefon irtibatı kurulan yöneticilerinin adı dahi geçmiyor. Bütün arabaların plakaları var, bir arabanın yok. O siyah arabanın içinden hangi genel başkan iniyor, o aracı ona kim tahsis etmiş bütün Türkiye biliyor. Bir tek iddianameyi yazanlarla kabul edenler bilmiyor.

    “‘Bu işe karışan kim varsa cezasını çeksin’ deseler kendilerini rahatlatacaklar”

    ‘Biz bu sisin inmesine, bu cinayetin alelade bir cinayetmiş gibi üstünün örtünmesine seyirci kalmayacağız’ diye Özel, sözlerine şöyle devam etti:
    “Günü geldiğinde kimse kral çıplak demiyorsa biz diyeceğiz ama o 2 kız evladın, gözü yaşlı eşin, annenin, babanın, kardeşlerin ve Türkiye’de siyaset yapan ve siyasi duruşundan dolayı endişe duyan kimsenin ‘benim de sonum Sinan Ateş gibi olur’ deyip korkmasına izin vermeyeceğiz. Kim korkarsa korksun, biz korkmayanları geri adım atmayanları, susmayanları sinmeyenleri siyasi çıkar için parti içi ya da ittifaklar arası bir kanlı cinayete sessiz kalmayanları temsil ediyoruz. ‘Bu işe karışan kim varsa cezasını çeksin’ deseler, partilerini de kendilerini de hareketlerini de ittifaklarını da rahatlatacaklar. Bırakın rahatlatmayı Türkiye’yi sise boğmaya çalışıyorlar, buna sessiz kalınmayacak.”