Etiket: sinop

  • Sinop’ta ot yangını

    Sinop’ta ot yangını

    Yangın, saat 14.00 sıralarında Sinop Adabaşı mevkisinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kurumuş otların bulunduğu alanda nedeni belli olmayan bir şekilde yangın çıktı. Rüzgarın da etkisiyle yangın kısa sürede yayıldı. Sinop Belediyesi ve Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı itfaiye ekipleri yangına birlikte müdahale etti.

    Alevler güçlükle kontrol altına alınırken dumandan etkilenen itfaiyeciler zor onlar yaşadı. Yangın yaklaşık 1.5 saat içerisinde söndürüldü. Yangında yaklaşık 30 dönüm alan zarar gördü. Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Sinop’ta uyuşturucu operasyonu

    Sinop’ta uyuşturucu operasyonu

    İl Jandarma Komutanlığınca zehir tacirlerine yönelik operasyon gerçekleştirildi. Konu hakkında yetkililerden yapılan açıklamada, “Araştırmalar sonucu Durağan ve Boyabat ilçelerinde uyuşturucu sattığı tespit edilen 4 şüphelinin konutunda yapılan aramada; 10 gram metamfetamin, 11 adet uyuşturucu madde kullanma aparatı ve 66 bin 963 lira suçtan elde edildiği düşünülen para ele geçirildi” ifadelerine yer verildi.

    Olayla ilgili 4 şüpheli şahıs hakkında adli işlemler başlatıldı.

  • Sinop’ta fırtına ağacı devirdi

    Sinop’ta fırtına ağacı devirdi

    Olay, dün gece saatlerinde Gazi Caddesi üzerinde bulunan Eski Yaşlılar Evi Bahçesinde meydana geldi.Gece yarısından sonra şiddetini arttıran fırtına ağacın devrilmesine sebep oldu. Sinop Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü ekiplerince devrilen ağaca müdahale edildi. Ağaç, ekipler tarafından kontrollü bir şekilde bulunduğu yerden kaldırıldı.

    Ağacın devrildiği saatlerde kimsenin burada bulunmaması muhtemel yaralanma ve can kaybının önüne geçti.

  • Sinop’un 50 yıllık yorgancısı

    Sinop’un 50 yıllık yorgancısı

    Sinop’ta yaşayan 68 yaşındaki yorgan ustası Alaettin Karaahmetoğlu, çocukken çırak olarak başladığı yorgancılık mesleğini hala severek yapıyor. Karaahmetoğlu, 1981 yılından emekli olduğu 2004 yılına kadar Sinop’ta gardiyan olarak görev yaptığı dönemde de ek iş olarak yorgan ve yastık yapımına devam etti. 2019 yılında çalıştığı dükkanda müşterisinin yün çuvalında altın bulan Karaahmetoğlu, altını sahibine teslim ederek olayın gazetelerde yer almasından sonra gelen destekler sayesinde kendi dükkanını açmaya karar verdiğini anlattı. Çalıştığı dükkanı satın aldığını belirten Karaahmetoğlu, 2019 yılından bu yana kendi dükkanında müşterilerine hizmet veriyor. Sinop’un son yorgancısı olan Alaettin usta, mesleğin devam etmesi için bildiklerini öğretmeye hazır olduğunu söyledi.

    Yorgancılık mesleğine başlama serüvenini anlatan Karaahmetoğlu, “1965 yıllarında Trabzon’dan çıktım, Samsun’un Bafra ilçesine geldim. Orada ilkokuldan sonra yorgancılık mesleğine başladım. Mesleğimi uzun yıllar icra ettikten sonra askere gittim. Askerden geldikten sonra tekrar mesleğime devam ettim. Bu meslekten kopamadım, çünkü güzel bir meslek. Askerden sonra ben Sinop’a geldim. Sinop’ta 1977’den bu yana uzun yıllar çalıştım. 1981 yılında o dönem açılan bir sınavla cezaevinde infaz koruma memuru olarak göreve başladım. Fakat mesleğimi hiçbir zaman bırakamadım. Bu çok farklı bir meslek, insanın ruhuna işlediği zaman bundan kopmak mümkün değil. Mesleğimi memuriyet döneminde de yaptım. 2004 yılında emekli oldum, emekli olduktan sonra yine mesleğime devam ettim” dedi.
    2019 yılında yaşadığı bir olayla dükkan açmaya karar verdiğini söyleyen Karaahmetoğlu, “2019 yılında bir yorgancı arkadaşımın yanında çalışıyordum. O dönem bir müşterim tarafından yün çuvalında ziynet eşyası buldum. Bu dönemden sonra dükkan açmaya karar verdim. Bulmuş olduğum ziynet eşyalarını sahibine teslim ettim. Yanında çalıştığım arkadaş bu işi bırakacağını söyledi, ben dükkanını devraldım. Bir süre orada devam ettikten sonra şu anki bulunduğum dükkana geçiş yaptım. 3-4 senedir burada devam ediyorum” diye konuştu.

    “Sentetik ürünler tamamen bizim zararımıza”

    Elyaftan üretilen yorgan ve yastıkların hastalıklara neden olduğunu, bu yüzden yün ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Karaahmetoğlu, “Son günlerde hekimlerimiz de yüne ağırlık vermeye başladı. İnsanların zamanla sağlıklarından oldukları saptandı. Çünkü hayatımıza giren sentetik ürünler tamamen bizim zararımıza. Sentetik üründen bahsederken elyaftan bahsediyorum. Bu işi yapan arkadaşlarımı tenzih ediyorum. Bundan para kazanıyorlar, fakat insanların sağlığı kaybolmuş durumda. Hastaneler dolu, çünkü sağlıksız ürünler kullanıyoruz. Ben daha çok yüne ağırlık verdim. Şu an işlerimde birinci kalite koza pamuğu kullanıyorum. Birinci kalite merinos kuzu yünü kullanıyorum. Kullandığım yünler merinos kuzu yününün yurt dışından geldiği söyleniyor. O yünlerin özelliği yazın asla ter yapmaz, sağlık deposu. Yattığınızda ve kalktığınızda herhangi bir yeriniz ağrımıyor ve yorgunluk hissetmiyorsunuz. Yünün özelliği bu” şeklinde konuştu.

    “Mesleğin kaybolmaması lazım”

    Çırak bulmakta zorlandıklarını ifade eden Karaahmetoğlu, mesleği öğrenmek isteyenlere yardım edeceğini belirterek, “Burada fazla yorgancı yok. Ben tekim, ben de bu işi sevdiğim için sanata olan aşkımdan dolayı yapıyorum. Emekliyim, bir şeyi başarmak, bir şey üretmek çok güzel bir şey. Bende onu yapmaya çalışıyorum. Tek büyük sorunumuz şu; mesleğimizi devam ettirecek nesil yetiştirmek mümkün değil. Kimse çocuğunu mesleğe vermiyor, çırak yetiştiremiyorsun. Ben bu mesleği Allah ömür verirse beş sene daha yaparım, ondan sonra meslek kaybolacak. Şu mesleğin kaybolmaması lazım. Halk Eğitim Merkezi’nde kurs olsa hanım kardeşlerimiz isteseler orada öğrenebilirler. Ben sanatımı onlara gösteririm, kendi iş yerimde öğretebilirim. Altı ay veya bir sene zarfında onlar da benim gibi yorgan dikebilir” ifadelerini kullandı.

  • Bir meslekte 50 yıl

    Bir meslekte 50 yıl

    Sinop’ta yaşayan 68 yaşındaki yorgan ustası Alaettin Karaahmetoğlu, çocukken çırak olarak başladığı yorgancılık mesleğini hala severek yapıyor. Karaahmetoğlu, 1981 yılından emekli olduğu 2004 yılına kadar Sinop’ta gardiyan olarak görev yaptığı dönemde de ek iş olarak yorgan ve yastık yapımına devam etti. 2019 yılında çalıştığı dükkanda müşterisinin yün çuvalında altın bulan Karaahmetoğlu, altını sahibine teslim ederek olayın gazetelerde yer almasından sonra gelen destekler sayesinde kendi dükkanını açmaya karar verdiğini anlattı. Çalıştığı dükkanı satın aldığını belirten Karaahmetoğlu, 2019 yılından bu yana kendi dükkanında müşterilerine hizmet veriyor. Sinop’un son yorgancısı olan Alaettin usta, mesleğin devam etmesi için bildiklerini öğretmeye hazır olduğunu söyledi.

    Yorgancılık mesleğine başlama serüvenini anlatan Karaahmetoğlu, “1965 yıllarında Trabzon’dan çıktım, Samsun’un Bafra ilçesine geldim. Orada ilkokuldan sonra yorgancılık mesleğine başladım. Mesleğimi uzun yıllar icra ettikten sonra askere gittim. Askerden geldikten sonra tekrar mesleğime devam ettim. Bu meslekten kopamadım, çünkü güzel bir meslek. Askerden sonra ben Sinop’a geldim. Sinop’ta 1977’den bu yana uzun yıllar çalıştım. 1981 yılında o dönem açılan bir sınavla cezaevinde infaz koruma memuru olarak göreve başladım. Fakat mesleğimi hiçbir zaman bırakamadım. Bu çok farklı bir meslek, insanın ruhuna işlediği zaman bundan kopmak mümkün değil. Mesleğimi memuriyet döneminde de yaptım. 2004 yılında emekli oldum, emekli olduktan sonra yine mesleğime devam ettim” dedi.

    2019 yılında yaşadığı bir olayla dükkan açmaya karar verdiğini söyleyen Karaahmetoğlu, “2019 yılında bir yorgancı arkadaşımın yanında çalışıyordum. O dönem bir müşterim tarafından yün çuvalında ziynet eşyası buldum. Bu dönemden sonra dükkan açmaya karar verdim. Bulmuş olduğum ziynet eşyalarını sahibine teslim ettim. Yanında çalıştığım arkadaş bu işi bırakacağını söyledi, ben dükkanını devraldım. Bir süre orada devam ettikten sonra şu anki bulunduğum dükkana geçiş yaptım. 3-4 senedir burada devam ediyorum” diye konuştu.

    “Sentetik ürünler tamamen bizim zararımıza”
    Elyaftan üretilen yorgan ve yastıkların hastalıklara neden olduğunu, bu yüzden yün ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Karaahmetoğlu, “Son günlerde hekimlerimiz de yüne ağırlık vermeye başladı. İnsanların zamanla sağlıklarından oldukları saptandı. Çünkü hayatımıza giren sentetik ürünler tamamen bizim zararımıza. Sentetik üründen bahsederken elyaftan bahsediyorum. Bu işi yapan arkadaşlarımı tenzih ediyorum. Bundan para kazanıyorlar, fakat insanların sağlığı kaybolmuş durumda. Hastaneler dolu, çünkü sağlıksız ürünler kullanıyoruz. Ben daha çok yüne ağırlık verdim. Şu an işlerimde birinci kalite koza pamuğu kullanıyorum. Birinci kalite merinos kuzu yünü kullanıyorum. Kullandığım yünler merinos kuzu yününün yurt dışından geldiği söyleniyor. O yünlerin özelliği yazın asla ter yapmaz, sağlık deposu. Yattığınızda ve kalktığınızda herhangi bir yeriniz ağrımıyor ve yorgunluk hissetmiyorsunuz. Yünün özelliği bu” şeklinde konuştu.

    “Mesleğin kaybolmaması lazım”
    Çırak bulmakta zorlandıklarını ifade eden Karaahmetoğlu, mesleği öğrenmek isteyenlere yardım edeceğini belirterek, “Burada fazla yorgancı yok. Ben tekim, ben de bu işi sevdiğim için sanata olan aşkımdan dolayı yapıyorum. Emekliyim, bir şeyi başarmak, bir şey üretmek çok güzel bir şey. Bende onu yapmaya çalışıyorum. Tek büyük sorunumuz şu; mesleğimizi devam ettirecek nesil yetiştirmek mümkün değil. Kimse çocuğunu mesleğe vermiyor, çırak yetiştiremiyorsun. Ben bu mesleği Allah ömür verirse beş sene daha yaparım, ondan sonra meslek kaybolacak. Şu mesleğin kaybolmaması lazım. Halk Eğitim Merkezi’nde kurs olsa hanım kardeşlerimiz isteseler orada öğrenebilirler. Ben sanatımı onlara gösteririm, kendi iş yerimde öğretebilirim. Altı ay veya bir sene zarfında onlar da benim gibi yorgan dikebilir” ifadelerini kullandı.

  • Sinop’ta 11 bin Mersin balığı denize salındı

    Sinop’ta 11 bin Mersin balığı denize salındı

    Nesli tükenme tehlikesi altında olan Mersin balığının canlı sayısının artması için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından çalışma başlatıldı. Sinop Merkez Balıkçı Barınağı’nda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla yavru Mersin balığının denize salımı gerçekleştirildi.

    Toplamda 11 bin adet Mersin balığı yavrusu Karadenize bırakıldı. Programda konuşan Bakan Yumaklı, “Mersin balığı yetiştirilmesi çok zor olan ve ülkemizde de bir dönem nesli tükenmiş türlerin arasındaydı. Siyah havyarın üretildiği bir balık. Amasya İl Tarım Müdürlüğümüz tarafından yeniden üretimi yapıldı. Çok meşakkatli bir süreçten sonra artık ülkemizin denizlerine salınacak seviyeye geldi. Bugün Sakarya’dan Samsun’a kadar bütün bu alanı kapsayan Karadeniz’in sularına 11 bin Mersin balığını salmış olacağız. Hakikaten katma değeri çok yüksek olan bir ürün. Bu gibi balık türlerini de bizim ilgili Genel Müdürlüğümüz hem koruma kullanma dengesi içerisinde hem de türlerin daha da avlanabilir bir pozisyona gelmesi ile alakalı çalışmalarına devam ediyor. Ben buradan balıkçılık sektörüne teşekkür ederim. Hakikaten ülkemiz için çok önemli bir iş başarıldı. Geçen yıl 1,5 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmıştık. Bu yıl sonu itibari ile umarım 2 milyar doları yakalayacağız. Balıkçılarımız sadece iç sularda değil aynı zamanda ülkemiz dışındaki sularda da avlanmaya devam ediyor. Bu sularda avlanması ve ülke ekonomisine katkıları için bizlerde elimizden geleni yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz” dedi.

  • Sinop’ta ‘100 Seçkin Eser Sergisi’ açıldı

    Sinop’ta ‘100 Seçkin Eser Sergisi’ açıldı

    Sinop Arkeoloji Müzesi’ndeki sergi açılışında konuşan Sinop Valisi Mustafa Özarslan, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yılını büyük bir coşkuyla, büyük bir heyecanla bütün Türkiye’de olduğu gibi Sinop’ta da kutladıklarını söyledi.

    Özarslan, “Türkiye Cumhuriyeti kültür devletidir. Anadolumuz, Türkiyemiz geçmişte kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Aynı zamanda da Selçuklu ve Osmanlı geçmişimizle de bu coğrafyaya Türk ve Osmanlı eserleri kazandırmış bulunmaktayız. Hep beraber bu eserler insanlığın ortak mirasıdır, hepimizindir. Kültürler birbirleriyle etkileşim yaparak insanlığın ortaya koyduğu kültür eserlerinin üzerine eserler katarak medeniyet yolculuğu böyle devam etmekte. Biz de diyoruz ki Anadolumuz, Selçuklu’yla, Osmanlı’yla ve Türkiye Cumhuriyeti devletiyle bu medeniyetlerin daha üzerine de eklemeler yaparak, katkılar vererek insanlığa katkı vermeye devam ediyoruz. Milletimiz medeniyete aşık bir millettir. Milletimizin bu özellikleri insanlığa büyük bir hizmettir” dedi.

    Sergide, Sinop’un tarihi ve kültürel özelliklerini yansıtan 100 adet eski ve yeni fotoğrafa yer verildi.
    Açılışa, Sinop Belediye Başkan Vekili Önder Serdar Öztürk, Sinop Cumhuriyet Başsavcısı Mesut Pektaş, Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şakir Taşdemir, İl Emniyet Müdürü Tarıkhan Çetiner, kurum müdürleri ile davetliler katıldı.

  • Sinop’ta aracın çarptığı ayı telef oldu

    Sinop’ta aracın çarptığı ayı telef oldu

    Olay, Lala köyü mevkisinde meydana geldi.Sürücüsü ve plakası öğrenilemeyen araç seyir halindeyken önüne aniden çıkan yavru ayıya çarptı.

    Çarpmanın etkisiyle yavru ayı olay yerinde telef oldu. İhbar üzerine olay yerine Doğa Koruma ve Milli Parklar Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Bölgeye gelen ekipler, yol kenarında ölmüş vaziyette bulunan ayıya aracın çarptığını tespit etti.

    Telef olan ayı, ekipler tarafından bulunduğu yerden kaldırıldı.

  • Merhum öğretmen kabri başında anıldı

    Merhum öğretmen kabri başında anıldı

    Türkeli ilçesinde, 2021 yılında hayatını kaybeden sınıf öğretmeni İsmail Akın’ın Hacı köyündeki kabrine ziyaret gerçekleştirildi. İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Aydın Öztürk, öğretmenler ve öğrencilerin gerçekleştirdiği ziyarette dualar edildi, Yasin-i Şerif okundu. Öğrencilere ve eğitime adanmış bir ömrün ardından hayatını kaybeden İsmail Akın, eğitim camiasında bıraktığı iz ile hatırlanmaya devam ediyor.

    Merhum İsmail Akın, 1997-2014 yılları arasında Atatürk İlköğretim Okulunda sınıf öğretmenliği görevinde bulunmasının ardından emekli olup, 2021 yılında kovid-19 teşhisi ile tedavi gördüğü hastanede 61 yaşında hayatını kaybetti.

  • Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele toplantısı

    Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele toplantısı

    Toplantıda, kadına yönelik güçlü mücadeledeki etkinliklerin artırılması, bilgilendirmenin desteklenmesi ve toplumsal desteğin sağlanması amacıyla planlanan projeler üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu.

    Toplantıda ayrıca, ilçe genelinde kadınlara yönelik bilgilendirme için işbirliği ve koordine edilmek amacıyla kurulan İlçe Koordinasyonu, İzleme ve Değerlendirme Kurulu’nun çalışma yöntemleri gözden geçirildi.

    Kurul Üyeleri, ilçedeki kurumlar arası işbirliğini sağlamak ve kadınların daha güvenli bir yaşam sürmelerini sağlamak için bir araya gelmek için çeşitli konuları ele aldılar.