Etiket: sistem

  • MSB HİSAR-O’nun yeni görüntülerini paylaştı

    MSB HİSAR-O’nun yeni görüntülerini paylaştı

    MSB, Hava Savunma Tugay Komutanlığının envanterinde bulunan orta irtifa hava savunma füze sistemi HİSAR-O’nun yeni görüntülerini sosyal medya hesabından paylaştı. Bakanlık tarafından yapılan paylaşımda, “Hava Savunma Tugay Komutanlığımızın envanterinde bulunan orta irtifa hava savunma füze sistemi HİSAR-O; kritik tesis, nokta ve birliklerin hava savunması görevini gerçekleştirmek üzere hedef tespit, teşhis, sınıflandırma, takip, komuta kontrol ve atış kontrol fonksiyonlarını dağıtık ve esnek mimaride icra edebiliyor. Sistem bataryası; 3 adet Füze Fırlatma Aracı, 1 adet Orta Menzilli Hava Savunma Radarı, 1 adet Atış Kontrol Merkezi ile ilave destek ünite ve araçlarından oluşuyor” ifadelerine yer verildi.

  • Gazze’de sağlık sistemi çöktü

    Gazze’de sağlık sistemi çöktü

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik düzenlediği saldırılar 76 gündür aralıksız devam ediyor. Bölgede binlerce kişinin sığındığı sivil yerleşim yerleri ile hastaneleri vuran İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle can kaybı her geçen saat artıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus dün Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki hastanelere ilişkin açıklama yaptı. DSÖ ve BM heyetlerinin bölgede tespitlerde bulunduğunu belirten Ghebreyesus, heyetin ameliyatlarda ve yaralıların tedavisinde kullanılmak üzere Al Ahli Arab (Baptist) ve Şifa Hastanesi’ne ilaç, serum ve malzeme teslim ettiğini aktardı.

    Son saldırıların sağlık tesislerinde büyük hasarlara neden olduğunu kaydeden Ghebreyesus, “Meslektaşlarımız, hastalar ile sağlık çalışanlarının karşı karşıya kaldığı feci şartları anlatmakta zorluk çekti” ifadelerini kullandı.

    “Hastanenin avlusunda cesetler yan yana dizilmiş durumda”

    Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Al Ahli Arab (Baptist) Hastanesi’nin acil bakıma ihtiyaç duyan hastalarla dolu olduğunu söyleyen Ghebreyesus, “Hastanenin avlusunda, güvenli ve şerefli bir şekilde defnedilemeyen cesetler yan yana dizilmiş durumda” dedi.

    Al Ahli Arab (Baptist) Hastanesi’nin 3 gün öncesine kadar Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yaralıların ameliyat edilebildiği son hastane olduğunu vurgulayan Ghebreyesus, “Ekibimiz bugün elektrik, yakıt, su, gıda ve tıbbi malzemelerin tükenmesi ve uzman doktor eksikliği nedeniyle hastanede ameliyatların durduğunu öğrendi” ifadelerini kullandı.
    Ghebreyesus, bu durumun Gazze Şeridi’nin kuzeyinde işlevsel bir hastane bırakmadığını aktararak, “Sadece 4 hastane minimum düzeyde faaliyet göstermekte ve çok sınırlı bakım sağlamaktadır” şeklinde konuştu.

    “80 yaralı, hastane arazisi içindeki kilisede ve ortopedi bölümünde kalıyor”

    Tamamı doktor ve hemşire olan yaklaşık 10 sağlık çalışanının temel ilk yardım, ağrı yönetimi ve yara bakımı sağlamaya devam ettiğini belirten Ghebreyesus, “Aralarında yaşlıların ve küçük çocukların da bulunduğu 80 yaralı, hastane arazisi içindeki kilisede ve ortopedi bölümünde kalıyor” dedi.

    DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, DSÖ’nün Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki sağlık tesislerinin ihtiyaçlarını karşılamak için çabalamaya devam edeceğini vurgulayarak, “Ancak, ilaçlar ve diğer temel ihtiyaçlar olmadan tüm hastalar yavaş ve acı içinde ölecektir” ifadelerini kullandı.
    Bölgedeki sağlık tesislerinin güçlendirilmesi ve binlerce yaralı ile temel bakıma muhtaç insanların ihtiyaç duyulan tıbbi malzemelere erişebilmesini sağlamak için ateşkesin gerekliliğine vurgu yapan Ghebreyesus, “Her şeyden önce akan kanının ve ölümlerin durdurulması adına insani ateşkese her zamankinden daha fazla ihtiyaç var” şeklinde konuştu.

  • Silah ve savunma sistemleri sergilendi

    Silah ve savunma sistemleri sergilendi

    Türkiye’nin ev sahipliğinde, dost ve müttefik ülke unsurlarının katılımıyla 28 Kasım-06 Aralık 2023 tarihleri arasında Çanakkale ve Saros Körfezi’nde gerçekleştirilen Nusret-2023 Davet Tatbikatı, Çanakkale’de başladı.
    Çanakkale Boğaz Komutanlığı Nara Askeri Limanı ile tarihi Nara Kalesi’nde savunma sanayi firmalarının (mayın harbi silah/sistemleri) sergi, sunum ve fiili gösterimleri gerçekleştirildi. Yapılan programda Milli Savunma Sanayi firmaları Milli Savunma Sanayi firmalarının ürettiği ürünler programda tanıtıldı.

    Marlin insansız su üstü deniz aracının tamamen otonom seyir yapabilen, Sefine tersanesinde yerli ve milli imkanlarla inşa edilen insansız su üstü deniz aracı olduğunu belirten Kıdemli Mühendis Burak Kolsuz, “Önümüzdeki aylarda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslimi planlıdır. Biz bu insansı deniz aracını son kullanıcının isteği doğrultusunda su üstü harbi yapabilme, mayın harbi yapabilme, deniz altı savunma harbi yapabilme ve hava savunma harbi yapabilme imkan kabiliyetine haiz inşa edip, son kullanıcıya teslim edebiliyoruz” dedi.

  • “Akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırıyoruz”

    “Akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırıyoruz”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara’da Karayolu 5’inci Ulusal Kongresi ve Sergisi açılış törenine katıldı. Kongrede konuşan Bakan Uraloğlu, yük ve yolcu taşımacılığında aktarmasız ulaşım imkanı vermesi, güzergah seçiminde esneklik sağlaması gibi ana faydaları ile ön plana çıkan karayolları ve karayolu taşımacılığının gelişmiş ülkeler için hem uluslararası hem de yurtiçi taşımacılık faaliyetlerinde kilit bir rol oynadığını belirterek, “Ülkemizin dört bir yanında doğu-batı, kuzey-güney demeden ülkemizi baştanbaşa yüksek standartlı yol ağıyla kuşattık. 2002 yılında 6 bin 101 kilometre uzunluğundaki bölünmüş yol ağımızla sadece 6 ilimiz birbirine bağlıyken, 23 bin 182 kilometre yeni yol yaparak bölünmüş yol ağımızı toplamda 29 bin 283 kilometreye ulaştırdık. Bölünmüş yollarla 77 ilimizin birbiri ile bağlantısını sağladık. Bölünmüş yollar ülkemizin yol ağının yüzde 43’ünü oluşturmasına rağmen bütün yol ağımızda hareket eden trafiğin yüzde 83’üne hizmet vermektedir” diye konuştu.

    “Hayatını kaybeden kişi sayısında yüzde 81’lik bir azalma sağladık”

    Yine bölünmüş yol yatırımlarıyla trafik güvenliğini artırarak kazalardaki ölüm oranını düşürdüklerini ifade eden Uraloğlu, “100 milyon taşıt-km başına hayatını kaybeden kişi sayısında yüzde 81’lik bir azalma sağladık. Seyahat konforunu arttırdık, süresini kısalttık ve yollarımızdaki ortalama hızı 40 kilometreden 88 kilometreye çıkardık. Köprü yapım çalışmaları kapsamında 2002 yılında 311 kilometre olan toplam köprü uzunluğunu, yüzde 146 artış ile 765 kilometreye çıkardık. Tünel yapım çalışmaları kapsamında 675 kilometre uzunluğunda 405 adet tünel inşa ederek 2003 öncesi 50 kilometre olan tünel uzunluğumuzu 725 kilometreye yükselttik” dedi.

    “Tüm ulaşım modlarında trafik güvenliğini arttırmak adına akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırıyoruz”

    Bakan Uraloğlu, bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmelerin toplumun ulaşım anlayışı ve tarzında yeni eğilimlerin ortaya çıkmasına da neden olduğunu ifade ederek, “Artık elektrikli akıllı araçları kullanmaya başladık. 2035’de her iki araçtan birinin elektrikli olacağını ve internet erişim bağlantılı araçların oranının yüzde 68 olacağını öngörüyoruz. Bu gerçekten hareketle tüm yatırımlarımızın odağına mobilite, dijitalleşme ve çevreye duyarlılığı yerleştiriyoruz. Tüm ulaşım modlarında seyahat sürelerini azaltmak, trafik güvenliğini arttırmak, mevcut yol kapasitelerini etkin kullanmak ve enerji verimliliği sağlayarak ülke ekonomisine katkı sağlamak için akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırıyoruz” açıklamasında bulundu.

    “Karayollarında 2 bin 282 kilometre fiber optik kablo uzunluğunu 6 bin 631 kilometreye yükselteceğiz”

    Yollarda beş aşamada fiber optik kablo haberleşme altyapısı tesis etmeyi hedeflediklerine sözlerine ekleyen Bakan Uraloğlu, “Birinci aşamada 520, ikinci aşamada bin 452 ve şu an yapımı devam eden bin 400 kilometrelik üçüncü aşama kapsamında da 310 kilometre olmak üzere toplam bin 282 kilometre fiber optik kablo inşasını tamamladık. Şimdi sırada bin 573 kilometre uzunluğundaki dördüncü aşama ve bin 686 kilometre uzunluğundaki beşinci aşamalar var. Onları da tamamladığımızda karayollarında inşasını bitirdiğimiz 2 bin 282 kilometre fiber optik kablo uzunluğunu 6 bin 631 kilometreye yükselteceğiz” bilgilerini aktardı.

    “Ankara-Kırıkkale arasında bulunan devlet yolu yoğunluğunu azaltacağız”

    12’inci Kalkınma Planı doğrultusunda 2028 yılında bölünmüş yol ağının 31 bin 250 kilometreye çıkarılmasının hedeflendiğini de hatırlatan Bakan Uraloğlu, şu ifadelere yer verdi:
    “2053 hedeflerimiz kapsamında ise 38 bin 60 kilometreye yükseltmeyi planlıyoruz. Otoyollarımız özelinde de 2028 yılına kadar 1009 kilometre daha yeni otoyol yapmayı hedefliyoruz. Bu yeni yapacağımız otoyollarımızdan Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu projesi ile yük ve yolcu taşımacılığını daha güvenli, hızlı ve konforlu bir şekilde Ankara’nın doğu ve kuzey koridoruna ve buradan da Ortadoğu ve Kafkas ülkelerine aktaracağız. Ankara-Kırıkkale arasında bulunan mevcut devlet yolu yoğunluğunu da azaltmış olacağız. Özellikle yaz aylarında turizme bağlı olarak artan yolculuk taleplerini, hızlı, konforlu ve güvenli olarak karşılamak ve bölgedeki tarım sektörüne de hizmet edecek Antalya-Alanya Otoyolumuzun ihalesini de gerçekleştireceğiz. İstanbul’dan Kuzey Marmara Otoyolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile başlayıp Sakarya-Akyazı’ya kadar ulaştırdığımız yüksek standartlı otoyol altyapımızı başkentimize kadar ulaştıracak Orta Anadolu Otoyolu Projesi’ni de planlıyoruz. Denizli-Burdur-Antalya ve Çanakkale-Balıkesir Otoyollarımızı da hayata geçireceğiz.”

    Konuşmaların ardından Karayolları Genel Müdürü Ahmet Gülşen, programın anısına Bakan Uraloğlu’na hediye takdiminde bulundu. Ardından Bakan Uraloğlu ve beraberindekiler, Karayolları 5’inci Ulusal Sergisi’nin açılışını yaptı. Bakan Uraloğlu, burada sektör temsilcilerinin açtığı stantları dolaşarak sohbet etti.
    Programa Bakan Uraloğlu’nun yanı sıra Karayolları Genel Müdürü Ahmet Gülşen ve sektör temsilcileri katıldı. Kongrede Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılında dünyadaki araştırmalar, gelişmeler ve yeni uygulama teknikleri tartışılarak, ulaşımdaki diğer altyapı sistemleri ile bütüncül bir yaklaşım içinde değerlendirilecek. Kongre bünyesinde düzenlenecek iki panel ve beş oturumda ise karayolunun sosyal, yönetsel ve ekonomik yönleri ele alınacak.

  • BUÜ Akıllı Mühendislik Sistemleri Laboratuvarı

    BUÜ Akıllı Mühendislik Sistemleri Laboratuvarı

    Havacılık ve uzay sanayinin geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla TUSAŞ ve YÖK arasında yükseköğretim alanında imzalanan işbirliği protokolü neticesinde 23 Araştırma Üniversitesi’nde de kurulması ve her birinin farklı alanlarda çalıştırılması hedeflenen laboratuvarlar hizmete girmeye başladı. Araştırma Üniversiteleri arasında yer alan BUÜ için de Akıllı Mühendislik Sistemleri Laboratuvarı kurulması kararlaştırıldı. Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği bünyesinde oluşturulan laboratuvarın tüm altyapı hazırlıkları tamamlandı. Kısa süre içinde hizmete açılacak olan laboratuvardan lisans ve lisansüstü öğrencileri bitirme ödevi projeleri için yararlanabilecek. Başarılı gençler ise TUSAŞ bünyesinde sürdürülen istihdam edilebilecek.


    Altyapı hazırlıkları tamamlanan laboratuvarı ziyaret eden BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, araştırma üniversitelerinin bu tarz laboratuvarlara fazlasıyla ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Akademik ve bilimsel gelişmenin yolunun nitelikli eğitimden geçtiğine işaret eden Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Üniversitemizdeki laboratuvar sayısının arttırılması, akademisyenlerimizin, araştırmacılarımızın ve öğrencilerimizin bu mekânlardan daha fazla yararlanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu güne kadar üniversitemiz genelinde ve mühendislik fakültemiz özelinde yeni laboratuvarlar kurduk. Bir hayırseverimizin desteğiyle de son derece modern yeni bir İleri Teknoloji Laboratuvarı yapıyoruz. Yakın zamanda onu da hizmete açacağız. YÖK Başkanlığımız ve TUSAŞ’ın destekleriyle oluşturulan Akıllı Mühendislik Sistemleri Laboratuvarı ise bu yöndeki faaliyetlerimizi daha da güçlü kılacak. Katkı veren herkese gönülden teşekkür ediyor, laboratuvarımızın Üniversitemize, akademisyenlerimize, araştırmacılarımıza ve tüm öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.


    Projelere katkı sağlayacak

    Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın Burak Etemoğlu ise eğitim-öğretim çalışmalarına katkı koyacak özel bir alana sahip olacaklarını söyledi. Dekan Etemoğlu, belirlenecek alanlarda proje yapan öğrencilerin kurulacak laboratuvardan faydalanabileceğini açıkladı. Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Karpat da YÖK ve TUSAŞ desteğiyle kurulan laboratuvara ev sahipliği yapmaktan dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade etti.
    Ziyarette çok sayıda akademisyen, araştırmacı ve öğrenci de hazır bulundu.

  • ‘Kontrollü kapı giriş sistemi’

    ‘Kontrollü kapı giriş sistemi’

    Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği’nin (MIP) resmi internet sitesinden yapılan duyuruda, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli olmak üzere 11 ilde büyük yıkıma yol açan ve bölgeyi de etkileyen deprem felaketinin ardından alınan tedbirlerle, bölge ve ülke ticaretinin devamlılığını sağlama gayreti içerisinde olunduğu belirtildi.

    Liman rıhtım ve sahalarının en üst düzeyde kullanılmasının yanında, mevcut dış sahalarla, başvuruları yapılan ve sürecin sonuçlanması beklenilen ilave dış sahalarla da hizmet vermeye devam edildiği vurgulanan açıklamada, “Bu çerçevede şimdiye kadar alınmış önlemlerin yanında, kapasitemizi daha verimli kullanabilmek için aşağıdaki önlemler 23 Şubat saat 12.00’den itibaren ivedilikle devreye alınacaktır. Bu çerçevede ihracat dolu kapı girişler için gemi önceliğine göre kontrollü kapı giriş sistemine geçilecektir. Hangi gemilerin kapı girişe açık olduğu her gün saat 11.00’de web sitemiz rıhtım planı sekmesinde güncellenecektir. Kapı giriş durumu açık olmayan gemiler için dolu konteyner kapı girişi mümkün olmayacaktır. Soğutuculu ve IMDG dolu konteynerlerin kapı girişleri normal seyrinde devam edecektir” denildi.

  • “Sistem ve lider eksikliği yaşanıyor”

    “Sistem ve lider eksikliği yaşanıyor”

    Osmangazi Belediyesi tarafından restore edilerek Bursa’ya kazandırılan ve bir eğitim yuvasına dönüştürülen Şadırvanlı Han Eğitim Akademisi, yeni bir konferansa daha ev sahipliği yaptı. Osmangazi Belediyesi ve Bursa Aydınlar Ocağı işbirliğinde gerçekleştirilen konferansa, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Üyeleri ve Uludağ Üniversitesi’nden öğrenciler katıldı. Konferansta konuşan Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve SETA Vakfı kıdemli araştırmacısı Ferhat Pirinççi, Türkiye’nin Ortadoğu ile ilgili stratejisi başta olmak üzere, bölgenin mevcut durumu ve jeopolitik konumu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

    “Ciddi bir değişim sürecindeyiz”

    Dünyada, uluslararası sistem açısından çok önemli bir küresel dönüşüm süreci yaşandığını belirten Prof. Pirinççi, “İçinde bulunduğumuz zaman dilimi, belki de son 35 yılın en kritik anı. Çünkü şu an ciddi bir değişim süreci içerisindeyiz. 90’lı yıllarda dünyada çok basit tanımlalar vardı. İki kutuplu sistem, Sovyetler Birliği, Avrupa Birliği, Amerika. Doğu bloğu, batı bloğu gibi. Grilik yoktu ve her şey netti. Soğuk savaş dönemi kapandı ve üzerinden 32 yıl geçti ancak, şu anki sistemin ne olduğu hala belli değil” dedi.
    Soğuk savaş dönemi sonrası ABD’nin hiçbir öngörüsünün tutmadığını belirten Pirinççi, “Uluslararası arenada hem lider, hem de sistem eksikliği var. Bugün dünya siyasetinde BM’ye üye 193 ülke var ancak, toplasanız politikaya yön verecek 5 lider ya sayarsınız, ya da sayamazsınız. ABD’nin, bazı bölgelere daha az angaje olması jeopolitik güç boşlukları ortaya çıkardı. Örneğin Ortadoğu gibi. Devletlerde yaşanan güç boşluklarını, terörize örgütler hemen doldurur. Suriye de bunun en güzel örneğidir.” diye konuştu. Pirinççi, dünyadaki ittifakların da çok dinamikleştiğini, dostluk, düşmanlık, rekabet, uzlaşma ve işbirliği gibi kavramların anlık değişmeye başladığını, devletlerin ilişkilerinde artık sadece siyah ve beyaz değil, binlerce gri olduğunu söyledi.

    “Türkiye için en ciddi risk Yunanistan”

    Türkiye’nin geliştirdiği kendine özgü dış politika stratejilerinin etkin kullanımı ile dünyada pek çok krize çözüm formülü geliştirilip uygulandığına dikkat çeken SETA Araştırmacısı Prof. Pirinççi, “Ukrayna-Rusya krizinde bunu gördük. AB’nin yeni politika üretememezliği, Almanya ve Fransa’nın tek başına müstakil işte başarısız olması, bir şekilde Türkiye’nin önünü de açtı. Türkiye, kendisine karşı açılan cephelerde kazandıkça, etki alanı da genişledi. Her şeye rağmen Türkiye’nin son 20 yılda elde ettiği tecrübelerle dış ve güvenlik politikaları açısından olumlu bir geleceğin ortaya çıkacağına inanıyorum. Türkiye için en ciddi risk bana göre Yunanistan’dan kaynaklanıyor. Yunanistan’ın son dönemlerde atmış olduğu birçok adım, geçmiştekilerden farklı olarak Türk dış güvenlik ve politikaları açısından çok ciddi riskler teşkil ediyor. Türkiye de bu risklerin farkında” diye konuştu.

    Konferansın sonunda katılımcıların sorularını cevaplandıran Prof. Dr. Pirinççi, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ile Bursa Aydınlar Ocağı Yönetimine etkinlik için teşekkür etti.

  • ‘DuaMatik’le ailesinin mezarını izleyip, dua ediyor

    ‘DuaMatik’le ailesinin mezarını izleyip, dua ediyor

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde Tayfun Ertürk (51), tasarladığı ‘DuaMatik’ adlı cihazla çok sık ziyaret edemediği anne ve babasının mezarını güvenlik kamerasından izleyip, dua okuyor.

    İnegöl ilçe merkezinde oturan Tayfun Ertürk, 6 aylık bir çalışmayla ‘DuaMatik’ adını verdiği cihaz tasarladı. Ertürk cihazı, 2009 yılında 22 gün arayla yaşamını yitiren annesi Cemile ve babası Mehmet Ertürk’ün mezarının da bulunduğu, Şehitler Mahallesi Mezarlığı’na monte etti.

    Anne ve babasının mezarına gidemediği için böyle bir cihaz tasarladığını belirten Tayfun Erturk, Türkiye genelinde halihazırda bu cihazın örneğinin olmadığını söyledi. Tayfun Ertürk, “2009 yılında önce annemi, 22 gün sonra ise babamı kaybettim. Bu benim için büyük bir yıkım oldu. Annem ve babamın kabirleri Şehitler Mahallesi Mezarlığı’nda. Ben İnegöl merkeze taşındığım için her gün mezarlarına gidemiyorum. Son aylarda rüyalarıma giren annem, ‘Oğlum bizler burada duaya muhtacız, sen de yoksun’ gibi sözler söyleyince büyük üzüntü duydum. Böyle bir cihaz yapmak istedim. Şehitler Mahallesi’nde ikamet ettiğimde her gün geliyordum mezarlarına ama İnegöl merkeze gidince her gün gelemez oldum” dedi.

    GÜNEŞ ENERJİSİYLE ÇALIŞIYOR

    DuaMatik ismini verdiği cihazı yaklaşık 6 aylık bir çalışma sonucunda yaptığını aktaran Ertürk, “Güneş enerjili sistemle çalışan bir cihaz. Perşembe akşamları otomatik olarak dua okumaya başlıyor. Yüksek hoparlör sistemiyle tüm mezarlıktan duyuluyor. Yasin ve diğer sureleri okuyup 15 dakika içinde kapanıyor. Haftada bir gün dua okuyor. Öncelikle annem ve babam için düşünmüştüm, ama sonra tüm mezarlığı kapsaması için büyük bir sistem kurdum. Çünkü burada ismi unutulmuş şehitlerimiz, evliyalarımız da var” diye konuştu.

    GÜVENLİK KAMERA SİSTEMİ

    Cihazı geliştirdiğini aktaran Ertürk, “Cihazı geliştirerek güvenlik kamera sistemi kurdum. Sesli kamera. Böylelikle gelemediğimiz zamanlar evimde telefonumdan güvenlik kamerasını açıyorum ve onlara ayrıca dua okuyorum. Annem ve babama olan özlemimi asla yitiremem. Annemi ve babamı yanımda hissetmek için böyle bir kamera sistemi kurdum. Eğer talep olursa herkese cihaz konusunda yardımcı olurum. Seri üretime geçebilme noktasında çalışmalarım olacak. Ben şu an işsizim. Maddi imkanım olmamasına rağmen bu projemi bitirdim. Bununla vicdanen rahatım. Huzurlu uyku uyuyorum. En azından burada annem, babam ve tüm ismi unutulmuş insanların ruhları için böyle bir cihazı yapmak beni onurlandırdı. Bu cihaz yaklaşık 4 bin TL’ye mal oldu. Güçlü bir sistem. 20 bin metrekare alan içerisine yayılan bir ses seviyesi var” ifadelerini kullandı.